Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 CUMHURÎYET 18 Kasım 1972 ugün, ü:kemİ2İn en başfe gelen sorunlarından birısi, hiç şüphesiz ki işsizliktir. Ekonomik geî.smede, insan unsurunun yerinı sjptamak deıy,eh ve bilimsel bir istihdam poLtikası içinde bu unsuru değerlendirmek işsizlik sorununu çözümlemek demektir. « Bizim gibı, az gelişmiş ülkelerde ulusal ekonomiyi belirli bir dengeye ulaştırmada ve halKr mutlu kıln:ada istihdam poüükasının yen ve önemi ÇOK büyüktür. İşgücünün sürekli artışını karşılamak. işsizİbrahim ÖZTÜRK liği azaltmak için istihdam alanlarını ve hacmıni arttırmak, bızla artan nüfusu belirli bir seviCHP MARAŞ MİLLETVEKİLÎ yede tutabilmek bu politikanın esaslarını kapsamaktadır. Ülkemiz yönünden hayati önem tasıyan işmilyon 600 bine varmışür. Yurt dışı istin'dam ise şılık bir istihdam imkânı yaratıldığına göre, gesizlik problemini ju birkaç *akam' ortaya koy1971'de 570.000 iken, 1972 sonunda bunun 65O.0OO'e rı kalan 0,3 milyon kişinin açıkta kalacağı anlamaktadır: • * • çıkacağı tahmin edilmektedir. Yurt dışına gitşılmaktadır. 1955 1962 arasında toplam istihdam artışı mek için s\ra bekleyenler ise 1 milyonun üstünde• Yani, Planda öngörülen tedbirler uygulansa bir milyon civarındadır. Bu artışın " • 27'si ta/ dir. dahi Türkiye, işsizlik •probiemini çözümleyemi ' rıra, °'o 35'j sanayi ve ° o 38'i bizmetler sektöründe / yecek demektir. Kaldı ki, 1. ve 2. Plan uygulaolmuştur. Sektörlerin kendi içlerindeki istihdam Planlar uygulanmıyor ması soDunda önerilen ilke ve tedbirjerin cidartışları taıımda ",t> 3, sanaykie ° o 36, hizmetler/ diyetle yerine getirilmemesi Türkiye'de işsizligi de °o39'dur. 4 Bütün 6u bügiler göstermektedir ki, Türkiyeen uç noktaya kadar getirmiştir 1965'te tirıroda çahşanlar tbplam çalışanların nin en önemli sorunu işsizliktir. 1 ve 2 nci 5 yılDileğimiz; bu Plânda (sayfa 734'te) yer alan •,'0 82'siyken 1972'de bu oran °o 78'e düşmüştür. lık planlar bu konuya özel bir yer vermişse de, ve 5. maddede toplanan ilke ve tedbirlerin uyYani, 7 yıida ",a 4 oranında bir düşüs meydan3 önerilen tedbirler uygulanmadığı için sorun çögulamasıdır. Aksi halde, bütün sosyal huzursuzgelmiştir. 1963'ten 1967'ye kadar toplam istîhdam zümlenememiş ve çığ gibi büyüyen işsizlik Üçünluklarm kaynağı olan işsizlik probiemini çözümartışı 1.215.400 olmuştur. Bu artışın 213 bini tacü Beş Yıliık Plan'a aktarılmıştır. 1972 ylknda 4 lemek imkânı yoktur. • rım sektöründedir. Sanayi sektöründe 19631967 milyçn 586 bin olan tarım dışı isgücü talebi, 3. döneminde çalışardann adedi 375500 olarak tesPlan dönemi sonunda 6 milyon 197 bine çıkacaktır. bit edilir. Bu sektördeki istihdam artışı plân heBu; yılda ortaJama 6,2'lik .bir artıs demektir. SanaAydın işsizligi definin üstünde olmuştur. yideki ortaiam» artış % 6,7 üe genel ortalamayı a; Bugün Türkiye'de milyonlarca lşsiz vardır. Toplam istihdam artısınm Birinci 5 Yılhk ' makta, hizmetier sektörü yılda ortalama ° o 5,6lık / Bunların en tehlikeli ve hassas kesimi ise aydın Plan'daki talıminlere göre, 2J0O.O00 olması gereartig ile gonel ortalamanrn altında kalmaktadır. kirken 1.215 000 artışla gerçekleşebilmiştir. Geri işsizliğidir. Bir ülke ki, bir yılda .liselerden ç> Üçüncü Plan Dönemi'nde yurt dışına gonderilekalrna; 19631967 döneminde tarımdaki ve bizmet kan 120 bin kişiyi üniversite giriş imtihanlanna cek işgücü sayısının 350 bin dolaylarında olocağı ler sektöriindeki işgücü artış miktarının düşük sokar ve 20 bin kişl alır; geri kalan 100 bin genç tahmin edilmektedir. Yani 3. Plan sonunda da olmasındandır. Türkiye'nin dışanya işçi gönderme zorunda kalayanndan ümitsiz. mutsuz, ezgin ve bezgin sokak 19671972 arasında tarım sektöründe toplam iş cağı anlasümpktadır. 3. Plan döneminde kalkınma lara bırakılır .sonra da anarşi ve asayişsizlik gücü ihtiyacı 10 milyondur. Bu dönemde gizli işhızmın % S oiacağı, fert oasına milli gelirin 6ü*) polis f'Mrleriyle önlenmeye çalışılır. Planlarnsiz sayısı 113.000'dir. Tarım dışı sektörlerde işgüliraya çıkacağı, gayrı safi müli hâsılanın 250 milmıaja, ti ve hükümet programlariyle tabanı cü durumu ]972'de 5.729.000, arz 5.259.000 tnlep yara yükseieceğı, dönem içinde 281 milyarhk yateşkil ı 1 halk kitlelerinin sorunlanna yaklaşolup, işsizlik nıiktan 470.000'dir. Yani oran "0 8,2'dir, tınm yapılarek tarımdaki istihdam fazlasının sama sağ! nadıkça sosyal problemler çözümleneTarım dışında işgücü fazlası 1962'de 235.000'den nayie kaydırüacağı ve 1,6 railyon kisiye istihdam mez. Po' M etkilerle her ilçerfe bir lise açılır1, k 1972'de 750 . 800.00O'e çıkmıştır. Tanmdaki isgücü yani. iş imkânı yaraülacağı ifade olunmaktadır. öğretmen yok, araçgereç yok. Kalkınmada sanafazlasının eklenmesiyie toplam işgücü fazlası yilesme tercihi yapılırken teknik öğretim yerine Ancak tanmdan sanayie kaydlrılacak nüfus 1962'de 985.0fl0'den , ikinci plan dönemi »onunda 1 2,2 milyon kişl olduğuna ve ancak,l,6 milyon klIiseye önem verilir, böyle Plan rihniyeti obnaz. B Olaylar ve görüşler PLAN ve İŞSÎZLlK Bizim endisemlz, Planlann güçlü çevrelerin etkisinde hazırlanması ve kâğıt üzerincîe bırakü masıdır Politik ve fcapitahst baskılarla yatırımlan' ba'şka yerlere ve alanlara kaydırma konusunda birçok örnek gosterilebilir. Maraş'ta bir Orman Muhafaza Okulu açılması planlanır, binas'ı y'apılır fakat bu okul bir türlü açılamaz ve söylentiye gore başka yere kaydırıhr., . Elbistari Afsin bölgesinde tesbit edilen 5 milyar m3 kömür bir türlü işletilemez. Kâğıt sanayii için envüksek üretim bölgesi olan Kastamonu (yılda 300.000 m3) bir yana bırakılır, fabrikalar lzmit re Çaycuma'ya kurıil'ur. Işslzlik biz parlamenterlerin her gün karşıla?tığı acı bir tablodur. Her sabah işâçin kapımi73 gelen yoksul Anadolu gençlertne cevap verememek hepimizin ıstırap çektiğimiz bir hnsustur Kimya mühendislerine, yüksek teknikerlere dahi Iş bulunamamaktatfır. Dll ve Tarih Coğrafya Fakültesinden mezun plan gencler, kapılanmıza gelmektedir. Bir odacllık ve kâtiplik için binlerce genç smava girmektedir. Bu aydın ışsizliğine ke$in biçimde çare buiunmalıdır. ERKEKLİK NİZAMI iz oldum olası erkekliğe düşküri bir milletizdir. Huyumuz kurusun. Vaktiyle bir meşhur. politikacımız İkinci Dünya Savaşında Türkıye'yi harbin dışında bırakmak marifetini. gösteren tsmet Paşayı: Milletin erkekUğinı öldürdü...' diye itham etmişti. Alkışlamışlardı bu sözü bazı erkek politikacüar... Çünkü bu erkek politikacılar. savaşa gırdiğimiz zaman cepheye gitmemek ustalıgmı gösterebilecek cinsten erkeklerdi. Erkekliğe düşkünlüğümüz hayatımızın her kesimine işlemiştir. Meselâ akşam ışten çıktınız. Evde çoluk çocuk bekliyor. Araa arkadaşlannız Gel şuracıkta iki tek atahm. Olmaz... diyorsunuz, evden beklerler. Ulan krrk yılda bir erkeklik yap bel Herif zavalb kadını otuz sekia verinden bıçaklayıp lmama havale ediyor. Mahkeme huzurunda savunmssı: Reis bey, erkekligimle alay etti, dayanamadım. Trafik poiisi şoföre ceza yazacak. Şoför de cezayı ada makıllı haketmiş. Ama yalvanyor: Abı, bir daha yapmam. Ehllyetimi ver. Olrnaz. Abı, yap bir erkeklik be! Öğrenci tembel... Hem de sultanl tembel. Ama coğrafya hocası, gbzünü kapayıp, sınıf geçecek notu vermiş Ögrenci seviniyor: • ' Ulan, bizim cografyacı erkek adammış be! Külhanbeyi yoldan geçen tazeye sarkıntılık etmiş. ka rakola düşmüşler. Herlf yüzsüz. Kendisini affettırmek için yalvanyor: Abla yap bir erkeklik be! Maşallab çevremizde öylesine de erkek var ki sormayın. Bunun için sabahtan akşama dek erkeklik yapmakla geçiyor günümttt. Erkeklik ctedigtmia nesneyi bjr iyice tarif edebilmek İçin Türkçe Si5ı!üğe başvurduk Erkek keli mesinin karşılığindald bir paragrafta şunlar yazılı: Erkek « Kopça, çatçıt, anahtar gibi iki cınsl bulunau şeylerin çıkmtılısı. Demek ki yalnız bizlere has bir şey değilmiş erkeklik.. Söz gelişi ya, bir kopçanrn çıkıntılı yanına bakrp: Ne erkek kopça! deseniz yerll yerinde bir laf etmiş olursunuz. Ancak ne yalan söyliyelim kopçalarla, çıtçıtlann erkek olması erkeklerin erkekliğini bir parça rencide edecek gibidir. Hadi anahtara bir şey demlyelim, araa bir takım süfli çamaşırlan birbirine iliştirmekten başka vazifesi olmıyan şu aşagılık kopçalarla çıtçıtlann erkekllkleri hazmedilecek gibi değil. Bunun için Türkçe Sözlükten çıkarmak lâzım o paragrafı. Bizimki gibi erkek milletin lugatinde öyle şey bulunmaz. Çünkü biz erkeklik nizamında yaşıyan kışileriz Düşühün 6ir kere tembel ögrenciyi sınıfta çaktırmayan hoca, erkek... Suç 1?Uyeo şoföre ceza yazmıyan polis, erkek... İcra emrinl sallıyan icra memuru, erkek... Dalga geçen işçiji görmezlikten gelen ustabaşı. erkek. Bir gecede bütün bar kızlarını şarnpanya ile yıkayan bovarda, erkek... Namusuyla çalısan dükkâncıyı haraca bağlıyan külhanbeyi, erkek... Karısını eve ve çarşafa kapatıp sokakta kadınlara sarkmtılık eden yobaz erkek... Sa>Tn sayabildiftiniz kadar... Anayasa mı, kanunlar mı, nizamlar mı... hepsi bir kenara. Bizde bir tek nizam vat: Erkeklik nizamı. Belki de cemlyet hayatımızın bir türlü ihtizama girmeyişı bu erkeklik nizamı yüzündendir. B Amaç bu olmamalı Devleti temellerinden yıpratan hâksız ve adahetsiz bir personel Jtanonu binlercememuru ve öğretmeni dış ülkelere itmiştir. Toprak reformuoun yapılmaması, Tanm îş Kanununun çıkanlmaması. ürün tBban fiyatlanmn maliyetinin altında saptanmast, bölgeler arasr dengesizlik ve öteki sosyal. kültürel etkenler köylü kitlelerini şehirlere akın ettirmektedîr. Büyük çehirlerin caddeleri sırtınrfa yamah yorganla dolaşan işslzlerle doludur. Dış ülkerere gidebilmek içih Türk çocuklarî vataoını, ailesİDİ terketmek' ve J>u uğurda her çareye basvurmak durumundadır. Biz ise 500 bininci isçj gidiyor diye, törenler yapmaktayız. Planlar büyük tüccar, fabrikatör ve toprak ağalannı sevindirmekten çok kimsesiz, arkasız, ezilen kitieleri korumak ve kurtarmak için yapılmalıdır. Türklye'yl, işçt gönderen değil.işçi getiren bir ülke .olarak görmek istiyoruz. Plamn amacı bu olmalıdır. . ,. • YENl BAŞTAN... OKTAY AKBAL Evet Hayır Tartışma ATATÜRKÇÜ ANLÂYIŞ GELİŞİYOR Atatürkçülük dersleri GOREVLERtMtZt O*NUN SÖYLEDİKLERÎNE UYGUN OLARAK YAPMAK GEREKLÎDİR. Atatürk yalnız savaşlarda k o mutan değil, barış içinde de Cumhırriyetünizin kurucusu, Devrimlerimizin yapıcısı, egıtim öğretimimizin basögretmenıydi. Atatürktin adım, işlerine geldıgi gibi, dillerinden düşürmiyenler O'na karşı boş bir sevgi gösterisinde bulunuyorlar demektir. Atatürkçülük, Atatürk'ü «^renmektir. O"nun dediklerini İyi bellemek ve bunlan gUnlUk yaşam içinde uygulamak Atattirkçüluktür. öyleyse görevlerimizi O*nun söylediklerine uygun olarak yapmnk w onlan Hnlilıidı lidir. Otesi boş söz. ölUmünden bugüne degin j türk'Un buyurduğu gibi işle.re sanhnayısımız geri kalmışlıgımızın Deoeni olmuştur. Zaten uyjjarlık köprüsünden geçemeyışinıiz de bu yüzdendir. Şimdi bile olaylar içinde çırpınıp kalışımız Atatürk' ün amacunızı gösteren (iimgesini anlıyamadığımız içindır Karamsarlık, başkalanna yenik düşmektir. Umutsuzlar, yannlan sisli görenler Atatürk'ün tuttugu ışıktan aydınlanmayıp kör kalanlardır. Ulusurfiuzm şablarunası Atatürkçülük yolundan yUrümesine bağlıdır. Elele verjp Atatürk'ten alacağımız güçle «Atatürkçü davranıs» gosteraışkte kaybımız gün geçtikte artıyor. Atatürk zaman kavrammın' temelmde yatmaktadır. O'nun ölürken saati sorması samara verdiği değeri gösterir Ov<a bizler her şeyden çok zamanın değerinı bilmiyoTuz. Günü gün etmeni|l vurdumduymazlığı bizi kurtaıtnaz. Ulusça gerçpkleştirmek istediğimiz amaca ulaşamayız. Sorunun çözümU, Aratürkçülük ilkelerini O'nun zaıriRn ölçüsiine göre üzerinde durup uygulamaktr. Atatürkçülük zaman geçırmeden okullarda ders olarak okutulmalı ve O Anıtkabirden çıkan 1 ışık çizgileri halinde her Türk ün yüreğine yansıtılmalıdıt B r tek çivi çakllmıyor. Bir tek olumlu ış görülmüyor. Ne alk yararına bir davranıs, ne yarınrmızın kurulması s in ileri bir adım .. Hiç biri yok ortada. Kimse çalışmıyor. Kimse bir çaba harcamıyor. Milletvekilleri kendi havalarında, hükümet üyeleri gündelik işleri sürdürme işleminde, 0 kadar. Sanki her an değişti değişecek bir kabine bu, işleri kısa bir süre yürütmekle görevli! Ama bitmiyor o geçici süre, avlar geçiyor, bakıyoruz hep aynı yerdeyiz. Yararsız, boşa akan zaman, ziyan olan değerli bır yaşam... Ne var yalnız; bol bol konusma, yazışma, bağırma, çağırma, suçlama, suçlandırma.. Yurt büyük bir suskunluk İçinde. Aydın çekilmiş kabuğuna. Yazarlar korletmiş kalemleri, ya da bu sudur, bu sabundur deyip bir şeyler çıziktiriyor! Bilim adamları çoktan pişman bilim gerçeklerine inandığına, s^vunduğuna. Sanatçı hor görülmenin üzgiinlüğünde. Gerçek yurtseverler bu durgunluk, bu uyuşukluk, bu yerinde sayma halinden bezgin. Bilinçli halk çoğunluğu, yurdun yanm için çözüm arayanlar umudunu yitirmiş... Birtakım adamlar çıkmış ortaya, en acı, en zalim, en suçlanrfıncı sözleri kıhçlar gibi jakırdatıyorlar boşlukta, kamçılsr gibi indiriyorlar jırak şırak... ATATÜRK'ÜN BUYURDUĞU YAPILMALIYDI GELENEKSEL TÖREN YERİNE, DEVRİMLERİYLE ATATÜRK SEVGİSÎ MİLLÎ BAYRAMLARA İLGİ GEREKLİ UZAYDA GELİŞME SINIRI yü geçtl. Az gelişmiş devletler arasında yer akyoruz. Onun için 10 Kasımlar geleneksel bir <ören olmamalı, devrimlert İle dlle gelmeU Atatürk... Kapılarimızı çağdaş uygarhga açmalıyız. ardına kadar! AtatUrkçülUk, bu erege ulaştırmalı bizi. Bunun için AtatürkçülUgU anlama11 ve değerlendirebilmeliyiz. Bunun gerekliliğıni Atatürk'ün şu sözlerinde bulabiliriz; «Biz cahll dedigımiz zaman mektepte olanlan kastetmıyoruz, kasdettlgımiz ilim. hakikati bUmektir, yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiUer çıktıgı gibi, hiç qkumak bilmeyenlerden de hakikati gören, hakiki âlimler çıkabilir.» BütUn bu nedenlerden, gerçek aydınlara ihtiyaç vardır. Ttirk gençUği bütünüyle bu gerçek'aydınlann içerisine girmelidir. Atatürk sevisi, Atatürkçülük fikri gençîerin katıksız millet. sevgisi olmah!. Devlet ve millet birbirinden aynlamayacağına göre, bir bütün oîmalıyız ulusça Gelecek 10 KasımJarda ATA'nın karşısma boynumuz bükük üzgün .değil, yeni eserlerle çıkmalryız. • Boynumuz dik ATA'nın devrimlerine katkıda bulunmanın erderalyle... tste bir TÜrk..çenci olarak benim' Atatürk sevün bu .. . met yoktnr. Ve Insanoğlu bu fld gezegende kendine yarar ber hangi bir Islâhat da yapamayacaktır. ' Dış gezegenlere gelince: Burada iki varlık lnsanların tasavvur edemeyeceği kadar büyük faydalar sağlayacaktır. Bunlardan birisi Merih yıldızıdır. Bu yıldızda az da olsa atmosfer vardır. Daha 'da fimit veren tarafı Merih kayalan fazla miktarda oksijen emdiklerinden (Kimya dilinde okside denilen olay) bu yıldıa dünyamızdan kırmızı renkte görülmektedir. Bu görüntüîUnden dolayı esM Yunanlılar Merih'e «Harp Tanr«ı» demişlerdir. Bu emilen oksijenlerin çogunu bu kayaiardan kurtanp Merih'ln atmosferini oksijen bakınrından zenginleştireceklerdir. Bugün bile güneşe ters düşen kutuplanna kar yağdığı açık seçik görüldügüne K Ö re suyui} da me\cudiyeti bilinmektedir , turlar. Üçüncü en büyük mani bunlarda çeldm gücü düşünemiyeceğimiz kadar kuvvetli olduğundan gönderilecek peykln oralara vardığmı kabul etsek bile bu müthiş çekiş gücünden kurtanp geri getirmeye insanlar asırlar sonrasında bile muvaftak olamay acaklardır. Hasan SUNGUR (Emekli TUrbin başustası) Ulusal bayramlar Ügi görmeli DİNSEL BAYRAMLAR VE YILBAŞI KUTLAMALARINDA BULUNUYORUZ DA MİLLİ BAYRAMLARDA BİRBÎRİMİZİ NİÇİN KUTLAMIYORUZ? Ulusal bayram diye bir $«y tanımaz olduk artık. Yırtık, delik, buruşuk, soluk ve lekeli bez parçaları bayrak diye dört bir yana asılır. Kiminin ay yıldırı da bayrağımızınkine benzemez. Ne küçükler 33 Nisan'da, ne gençler 19 Mayıs'ta, ne de tüm ulus tüm ulusal bayramlarımızda bayramlaşır. Sanki ıBayramınız kutlu olsun» demek ayıptır, suçtur. Yalnızca devlet büyükleri «tebliğ» yayınlar ve belli belirsiz bir «kutlu olsun» derler, o kadar. Atatürk'ün kurduğu CHP, Şeker ve Kurban bay' ramlannda üyelerine "çagrıda bulunur, «gelin, falanca ilçe mer kezimizde bayramlaşalım» diye; ama, ne hikmetse, ulusal bayramlanmızda sesi soluğu çıkmaz olur. Atatürk'ün sağlığında böy• le miydi? Yıllar önce pçstane Snlerinde gördügümüz tebrik kartı satıcılarl artık sadece yılbaşlannda ve dinsel bayramlanmızda boy gösteririer. Kimse iyi giylnmeye özenmez. Falan millî bayram geliyor diye hazırlığa girişen, çoluğuna çocuğuna yeni giysiler alan kaç kişi kalmıştır? Kimi gençler, ulusal bayramlarımızı çatapat, mantar patlatıp çevreyi rahatstz etme özgü»lüğünün taoınehğı günler olarak bellerken. yaşhlar korkudan ge^ ce dışanya çıkamazlar. Kutlama törenlerinde günün «mana ve ehemmiyetini» belirten konuşmaları şeref tribününün dar çevresinden ötede kimse işitmez; işitse de anlayamaz. Sözün klsası. külâhımızı önümüze koyup düşiinmek .ve bu ilgisizliğe bir son vermek gerekir. Türklüğün gururunu duymadan büyük millet olma, bağımsız ve üstun olmaya' erişemeyiz. 14/AGUSTOS/1968 Bakıyorum gazetelere, hiç bir şey yok. Bir lşe ucundan ucundan da olsa baslandığını beljrten... înönü tabilwnatör olâcik rriı (Smayacak mı? Ne onemii kb'nu! " Bllmein' tıangi partinin ba."=kanı birtakım kesmlemelerde bulunmuş. Ötekisi «kahrolsun komünistler» demiş, beriki «sensln o konmnist» diye çıkışmış, daha bir başkası «benden başka herkes açın golcudur» diye övünüp durmuş. Sonra hepsi birleşip Ecevit'i «Marksist, Lenlnist, anarşist» bilmem ne kadar «ist» olmakla suçlantfırmışlar! Başka ne var; kabinedeki CHP eskisi beş bakan ne olarakmış? Ne olacaklarsa olsunlar, bize ne, size ne! O gelse bu gitse ne olur sanki! "Kimsede olumlu iş yapmak isteği yoksa! Bir kabine gittim gideceğim kuşkusu İçinde günlerini yerinde sayarak geçiriyorsa!. Kişi umutla yaşar Ben de umudu çok severim. Hep «»• vunurum umudu yaşatmayı, umuda sırt çEvirmemeyi... Bu yüzden ters düştüğüm de oldu olaylarla, okurlanmdan a a sözler duyduğum cfa oldu, «Sen umut umut dedin, ne oldu o umut?» diye çıkışanlar da .. Bir yerde ne derıli umuttan yana da olsan tükeniyor o umut kaynağı, kuruyor, cılızlaşıyor. lncecik akıyor o umut çağlayanı, bir bardağı dolduramayacak kadar.. Bir süredir yitirdim güzel umutlan. Dü? bile"kuramiyorum. Ker.dini ald'atmak için bile bir güç lster. Bugün yok o bile.. Ne olacak sonu? Ne olacağız böyle? Türkçesi «Bulunur kurtaracak yazgısı kara anneni» ö*emis M. Kemal. Hem de en umut. suz bir anında bu yurdun... Çıkmış kurtarrmş sonra da... Bir düşünüyorum, çıkar yolu bulmak da o denli zor değil. Yol belli, iz belli, Türk halkını aydınhklara götürecek düşür.ce belli. AUtürk devrimciHgl diyorum ben bu görüşe, bu İnanışa. Bir inansak buna. bir kaptırsak kendimizi bu coşkuya, bir silkinsek bu yapışkan uykudan, bir itsek geriye yolumuzu kesen güçleri, çıkarci, kafasız kişileri, bir tanısak dostu düşmanı!.. Öyleyse neye bu ell kolu bağlı duruş? Niye bu ölgCnlük? Niye birbirimize karşı duyduğurr.uz bu güvensizlik, bu kuşku? Niye en değerli yazarlara. düşünürlere, bilim adamlarına karşı düşmanlık? Niye Atatürk devrimini durmaksızın savunanlara, yurdun tek çıkar yolu budur, bu dtvrime inanroaktır diyenlere kötü gözle bakmak? lşte kurtulus: Halkçı olacağız, her şeyin başında halk yarart büyük çoğunluğun iyi geçinmesi, iyi yaşaması, yanna güven duyması gelecek... Bunu sağlamak için de sürekli devrime inanacağız. Atatürk'ün attığı temelden, Atatürk'ün kurduğu devrimci basamaklardan teker teker çıkacağız, «Yaptıklanmızı asla kâfi göremeyiz» sesini duyarak... Ulusal bağımsızlıgımızın üstüne titreyeceğiz. Gerçek bir cumhuriyet yönetimi kurmak için gerekll özgürlük koşultarı neyse, onları uygulayacagız. Din gücünü halkı uyutan bir afyon olmaktan kurtaracağız, kişinin manevl evrenini şu yobazın, bu çıkarcınm saldırısından kurtaracaŞız. Sonra sonra milliyetçiliğimizi birbirimizi sevmek, anlamak, tanımak için bir yol, bir yöntem büereğiz, birbirimizi suçlamak tfelil.... AtatÜTk'un cuygar bir Türkiye» düsünü gerçeklestirmek için uygar dünyanın en güze!, en yararh yanlarını benimseyeceğiz. «Uygarlık, insan olmaktır» sözünü hatırlayacağız. Ama bu suskunluk, bu uyuşukluk, bu çekingenlik, bu slndirilmişlik, bu ezilmişlik. bu bitkinlik varken, kendimizi günden güne bu ruh haline kaptırırken, umuda da yer olmaz elbet. . Umut küser gider Umut bakmaz kapımızdan... öyleyse bir seyler yapmalı. Önce görme>i öğrenmell, iyijd kötüyü. doğruyu yanlısı .. Yeni ba«tan, ilk baştan başlamalı işe. Atatürk'ün koyduğu ilkeleri birer basamak yaparak çıkmalı yeniden. Ama bu kez daha sağlam, daha güvenli atfımlarla, o devrim doruğuna CtDDİ EC3ITIM> V EF ÂT thsan BEYHAN Ata'ya lâyık oîmalıyız GELECEK 10 KASIMLARDA ATA'NIN KARŞISINA BOYNU BÜKÜK, ÜZGÜN DEĞtL, YENİ .ESERLERLE ÇIKMALIYIZ. Atatürkçülügü seviyorum. Salt millet sevgisini, onun bize vermek istediklerini seviyorum Bı ze neler vermemiş ki. Sadece düşmanı yurttan atmamış, koskoca br devrün yaparak yepyeni bir devlet kurmuş. 10 Kasım 1938 üzerinden 34 Bunu burada bırakıp sistemin diğer varlıgına geçelim. Bu varlık bizim dürbünle görülen veni dilde Astroitler denileç MeriH ile Müşteri arasında ^milyarlarca parçadan meydana gelen ve çok zengin değerli madenlefin de buBetül ÖZÇOLPAN lundugu kendi vörtingesinde, keTB früneş etrafında dönen bu topluluktan tnsanlar gerek robot ve Uzaydaki gerekse insan astronotlarta buradan altan. plâtin ve geleceğin gelismeler petrolü yerine geçecek radiyo MERtHTE BtTKİ VE HAY aktif minerallerinden sonu ' tüVAN TÜRLERİ TETÎŞTÎRİ kenmez bir şekilde elde edecek» LEBÎLİR; YETER Kİ ' ÎKİ lerdir. Buna benzer çok kıymetll madenleri çok kolavîıkla UYDUSU KALAYIANARAK ĞÜNEŞ IŞlGl ORAYA ^AN' elde edeceklerdir. Mübalağasız istenilirse dünya şehirlerinin büSÎnLABİLStN. tün yollanru altın ve plâtin parRuslann ve Apıerikalıların u Içe taşı döseseler denizden bir zay hakkında elde ettikleri bil katre misali orada bir eksilme görülmevecektir. gilen, dünya efkân onlann açıkladığl kadanyle biliyor. Petste bu degerli madenlerin ki bundan sonra ne olacak? Yani bu iki devlet sistemde nere boUuğundan Merih'ta küçük de olsa ikl uydusunun yUzeyinJ tesye kadar gidecekler?. Bunun bir sınırı olduğunu iddia ediyorum. viye edip bu madenlerle bir nevi Bunu o kadar kesinlikle söylüyo kalaylama, yani. nikelâjlayrp gürum ki ilerde benim işaret etti nes ısısını Merih'e yansıtarak ve daha başka ugraslarla Merih'te gim mesafeden ö'teye insan zekasının degil kendisi, yaptığı ro dünvamıza taşınmak Uzere bitki botlar dahi gidemeyecektir; bu ve hayvan türleri yetiştireceklerdir. nun nedenlerini. inandmcı gerek çelerini tartışmaya hazınm. Merih'ten daha ötede MUşteri, Gelelim insan oğlunün sistem Zühal ve daha üç çok büyük güdeki ıılaşacağı sınıra: îçgeze neş uydulan var ki bunlar hem genlerde bize ^rayacak bir kıy çok uzak ve hem de çok soğuk I Kayıtlan dtvam ediyor BEŞİKTAŞ ÇIRAĞAN CAD. 71 TEL:480OSO FEN BILİMLERI MERKEZİ IÜNİVERSİTEYE HAZIRUK Merhum Galip Be; ve merhume Fatma Hanımın kerimeleri, merbum Ahmat Rasim Beyin refikası. avukat Burhanettin Etiler Beledive KontrotörO Süphan Etiler tnsaat Teknisveni trfan Etiler ile MuıaHer Sulhiye Rahn'nın çok sevgiII anneleri. Avten Mtinevver. Zühal Etiler İle Rolf Rahniiın fevdiH kayınvalideler). Sevma. Gül. Zühal: Bülent: Gülbün: Sitare; Nilây. tlkay ve Gülay'ın sevgill büyükanneheri. ttivük var'ı»ımi7. kıvmetH i'rsan MESRURE ETİLER 17.11.1972 Cuma ıriıntt HaKkın rahmetine kavusmustur. Cen»lesi 18111972. Cumarterf eünü Kadıköv Osmsraga camfinde öele namazını müteakiD Karacaahmet kabristanındaki ebed! (stirahatrihma tevdl edilecektir. Allah rahmet eylesm. COCUKLAR1 Cumhurivet 8230 Uâncılık 9834 • 8337 tLİJS İstanbul Sular jdaresi Genel Müdürlüğünden İNŞAAT YÜKSEK MÜHENDİSİ, İNŞAAT MÜHENDİSİ, MAKİNE YÜKSEK MÜHENDİSİ, ELEKTRİK YÜKSEK MÜHENDİSİ, TEKNİK RESSAM VE LABORANT ALINACAKTIR. Genel Müdürlügümüzün İstanbul Vilayeü hudutlan içindeki muhtelif işyerlericde münhal bulunan kadroiara. 657 sayılı Devlet Memurlan Personel Kanunu esaslan dahllınde ve en fazla 5. dereceyi geçmemek Uzere" lüzumu" kadar tnşaat Yüksek Mühendisi, İnşaat Mühendisi, Elektrik 've Makine Yüksek Mühendisi, Teknik Ressam ve Lâborant alınacaktır AJRANAN ŞAKTLAR : 1 Namzetlerin. büro hizmetleri dıştnda şantlyeierde çalışmafa mani bir durumlannın olmaması. 2 tnşaat Yüksek Mühenaslerinin içme su tnşaatlan tatbikatlarmda ve projelendinne lşlerinde çaiışmış. olmalan ve yabana lisan bümeleri tercih sebebidir 3 Teknik Ressam olarak müracaat edecekiertc Sanat Enstitüsü veya en az orta derecel) Jeknik okullann Dirtnden mezun olması, 35 yaşını geçmemlş bulunması ve yapılacak imtihanda başan göstermesi, 4 Lâborantlık için müracaat edeceklerin Sağhk Koleji'veya bu eğitimi veren okullann birinden mezun olması 35 yaşını geçmemiş bulunması ve yapılacak imtihanda başan göstermesi, Aranan şartlara haiz lsteklilerin en geç 9.12.1972 Cumartesi günü mesa! saati sonuna kadar; tahsil belgesı daha önce bir yerde çaiışmış ise bu hizmetlerim göstenr conservıs veya hizmet belgesi nttfus hüviyet cüzdara (son askerük yoklaması yapılmış olarak) ve iki adet vesikalık fotograflan île birlikte tdaremiz Personel Müdürlüğüne bizzat mür?caatları rica olunur. (Basın: 24015/821) Başar GÜROL (Elmadag • Ist.) ZİLE BELEDİYE BASKANLIĞINDAN 850 kişilik sinema binası kiraya verilecektir:. * . 1 Şehrin merkezl yerinde Beledive siiesihe bitişlk kllme cdhazı ile ısıtılıp soğutulan asnn • en son fennî ve sıhhl her türlü konforuna haiz balkonlu 850 kişilik sfnema binası Uç yü müddetle ve kapalı zarf usnlti ile kiraya verilecektir. 2 thale 14 Aralık 1972 Perşembe günü saat 14 de Belediye binasında toplanacak olan Encümen huzurunda yapılacaktır. 3 Sinemanın (ayhk beşbin lira hesabiyle) üç yılhk muhatnmen kira bedeli 180.000. TL. a olup geçici teminaü 10.250. TL. sıdır. 4 thaleye istirak edeceklerin bu lşlerle iştigal ettiğin» dair belge ibraz etmesi veya isi yapabileceğine thale Komisyonunun kanaat getfrmesi lazundır. 5 Sinema binası merkezi kalorifer sisteminden ısıülaeak ve bu ısıtmadan dolayı müstecirden kömtir parası alınmayacaktır 6 Kira sartnamesi muhasebede görülebilinir. Veya tstenildiginde bedelsiz olarak gönderilir. 7 İhale ile ilgili tüm giderlerin müstecire ait olduğu, taliplerin usulüne uygun şekilde hazırlayacaklan kapalı teklif mektuplannı ihale vaktinden bir saat önce Komisyon Başkanlıgına tevdi etmeleri ve postadakl gecikmelerin nazan itibaıe alınmıyacağı duyurulur. (Basın: 23856/8213) TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN 5000 ton uzun taneli pirinç ithal edilecektir. Bu ithalâta ait tafsilâtlı llftn İle mukavele örneği Genel Müdürlügümüzden (Satıs MUdüriüğünden) Afyon, Ankara, Diyarbakır, Erzurum, İstanbul, İskenderun, tzmir, Konya, Samsun Böige MUdUrlUklerimizden bedelsiz olarak temin edüebilir. İlgililere duyurulur. (Basın: 23936/8216) İLÂN Taşova Beledive Baskanlığından 1 Belediyemize ait BMC. marka kamyona Uç tonluk su samıçlı arazöz lmftl ettirilerek konulacaktır. Bu iş 2490 sayılı kanunun 31. ci maddesi geregince kapab zarf usulü üe ve eksiltme sureti ile vaptınlacaktır. 2 thale 8.12.1972 Cuma Eünü saat 15.00 de Belediyede Encümen huzurunda' yapılacaktır. 3 Muharhmen keşıf bedeli 120.000 lira olup geçic) taminatı 7250.00 liradır. ' 4 thaleye ıçireceklerin 1972 yıli vizesinl havl Tİcaret Odası belgesini, kanunî ikametBâhını pöstertr rotoğraflı ilmuhsberi, teminat mektup veya makbuzunu, asgart beş adet ttfaiye arazözj imal ederek teslim ettipine ve burüarın kusursuz çalıştığına dair. Beledivelerden ahnacak vesikalan teklif mektubuna eklenmesi şarttır thaleye girerı «irket ise aynca 2490 sayılı kanunun 3. cü maddesinde vazılı belgelen de eklemesi mecburidir. 5 Bu işe ait.şartname Belediyede ?örUlebi]ir ve isteyena Sönderilir. 6 Teklif mektuplannın ihale saatinden bir saat evvelina kadar Beledive Başkanlıgına verilmesi şarttiT Pnetada vftkl geoikmeler dikkate alınmaı. (Basın: 23954/8212) Karacabey Harası Müdürlüğünden Ayçiçeği ve Buğday Satılacaktır. l Haramıs istihsali 150 ton Ayçiçeği İle 260 ton Karakılçık buğdayı açık artırma ve pazarhkla satışa çıkanlmıştır. 3 Satış 29 Kasım 1972 Çarsamba günü saat 10.30 da Bandınna Borsasmda yapılacaktır 3 Bu satışa ait şartname Ankara, İstanbul. tzmir ve Buısa Veteıiner MUdUrlUkleri ile Bandınna Borsasında ve Müessesemizde gerülebilir. t llan ohmur. (Basın: 24019/8219) unıversıte HAZIRLAMA • 6 ARAUK ınuraldBrsanesn»^.5:!6.5407 Motü JJÖ/8224