Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 3 Ekim 1972 Renttaa: d U n yandan başks efendfanta yoktnr.» emokratik bir toplumda devlet yaıalarla yo&etilir. Yatalar derl«tin temelldi». Yaıalann üftünd» bir kuvret, yasalann uatünda bir güç yoktur. Hiç bir kurulus, Hç bir CrgCt jttr lann flstünd» değildir. Demokratlk blr tfevlett» yaııdan baaka •fendl yoktur. Her MBİ, her topluluk eylem v» darranıstoı ya•alara uydurmak «onındaaır. Gercek kisiler, tuıel kijüer, îkHdarlar, muhalefetier hep yagaUrla bağlıdırlar. Yanılmak lnsan lçtndlr. Bazı lnsanlar yasa dıçına çıkablllr klml rakit. Demokratik Wr devletta Bn«nll değlldlr bn. Hnkuk. devleti ükestnl his bir «urett» zedelemes bu tfir davraruslar. Bu yoîda hareket edenler devlet gütKiyle yaıalann içine getirtlebinr kolayta. DemokTatik bir derlette Bnemll olan nokta, devlet adunlanmn jranılmalan, parlamento. adamlannm yasa dısına pkmalandır. Hukuk devleH llkeai iste e taman larsılır. Hele bn yasa dısra* pkif, blleTek rt isteyerek o l u m lı bOsbütfln dddileşir. Hukuk devleü Hkestain gerçekleşmesl, yalm» yasa koyueumm bazı esaslara uymasiyle sağlanam&z şüphesiz. Yönetim mekanlzmasıınn da hukuk düzenine bağlı kalması 'gereklidir. Bu sebepledir kl Anayasamızın 6. maddesi «Yurütme görevinin, kanunlar çerfevesinde yerine getirilebileceğini» açıkça belirtmistir. Anayasa hü< kümlerl yalnız yasama ve yargı organlarmı değil, yurütme organı ve idare adamlanm da bağlar çünkü. tküdar gttcü, yasalar TO daba çok Anayasa üe ııııırlandınîmıştır demokratik bir devlette... D Olaylar ve görüşler Anayasa ve toplum f V M. Iskender ÖZTURANLI (îztoiı Barosa EsM Roma Hukukçusu Çiçero bundan 1M bln yü önce, «Hukuk lnsan iradesinin eserl değildtr. Hukoku bia uydurmus tophlna uygnlamış değiliz. Hukuk doğada, tabiatta vardır» diyordu. Gerçekten hukuku doğa yaraür, toplum yarabr. Hukukun kaytağı toplum gerekleridlr, toplum gerçekleridir. Hukuk toplum içinle doğar, toplum içinde olusur. toplum lçinde gelisir. Hukuku neydana getiren insan ve toplum ilişKleridir. Ve hukuk da, «Bir ulusu yaşayan hak anlayışıdır.» önce toplumun büinctnde meydana gelen hukuk, daha sonra fazılı bir sekil alır, yasa haline geçer. Onun için toplumsal gerpeklere aykın yasa olmaz, olamaz. Toplumsal gerçeklere aykın bir rasa BU ya da bu nedenle çıksa bile trzun süre yasayamaz, uzun Bmürlü olamaz. Uygulama alam bile bulamas. • *** Anayasalar bellrll blr toplumun hak anlayışrra yansıtan temel fcanunlardır. Bu nedenle bütün yasalann ustündedir ve htikukun da odak noktalandır. Attayasamız 8. maddesi ıle bu gerçeği dlle getlrmiş, Anayasanın üstUnlüğU kuralını koymuş, hiçbir yasamn Anayasaya aykın olamıyacagmı belirtmistir. Aynca aym madde. «Anayasanın Hşileri de bağlayıcı korauan olduğumı açıkça ort»ya koymuştur. Yasa ve gerçekler Çimdl Almanya'da bulunan Istanbul Ümverglteslnln dağern profesörlerinden E. Hirche, 23 nisan 1972 tarfhlnde toplanan Birinci Tllrk Hukuk Kongresine gönderdlğl «Anayasanm özel Hukuk Kurallanna Etkileri» adlı tebliginln bir yertnde aynen sunlan söylemektedlr: «Anayasanın 8. maddesinln X ökrasına go'ra Anayasa hükümlerl yalnız yasama, ytlrUtma re yargı organlan ile idare makamlannı değil, Mşileri de bağlayan temel hukuk kuraîlandır. Anayasanın üstünluğü ve bütün devlet organ ve makamlannı bağlayacağı fikri, son ikl yüzyıl içinde görülen sıyasal gelişimin »onucu olarak kamu hukuku gistemine ginnis blr temel llkedir. Halbuki Anayasa hükitmlerinin Mşilerl de bağlayan temel hukuk knralı olduğu görüsü, yamlmıyorsam stmdlye kadarTUrk Anay«sası hariç hiçbir Anayasada sarahaten açıklanmamıstır.» 8 haztran 1971 gilnü Türkiye Radyo Te Televizyonlanyla yayımlanan konuşmasında zamanın Başbakanı lse aynen sunlan söylüyordu: «Alman Anayasasında bir hükUm vardır. Herkes Anayasaya eadakat borçludur, der. Herkes dediği zaman özel çahsan fert de, profesör de, yargıç da, TRTd de, polltikacı da herke» Anayasaya sadakat borçludur.» Gerçekten sayın Basbakan hakhydı. Gerçekten Alman Anaya•asına göre herkes Anayasaya sadakat borçhrydu. Ama yanlıs olan husua bizlm Anayasamıada böyle blr hütanün bulunmadığı yolundakl yargı idi. Oysakl 1961 Anayasasma görs kişilerin yalnız sadakat boreu degll, itaat borcu da vardı. Yalnıs ahlâkl bir vecfbe değil, hukukl bir veci'be de aSz konusu ldl. Bu nedenle TUrk Anayasası Alman Anayasasından daha bağlayıcı kü. Anayasaya aykın bir görüş *' Gene sayın Basbakan konuşmasmm bir yertnde, «Sag v sol. eeroyanlara karsı layik T» demokratik Cumhuriyeti korurueu ted birlerm mevcut olmadıguu» söylemekte, cîtalyan ve Alman Anayasalannda, Birlesmls Milletler E>rensel lnsan Haklan Beyannamesinln 30. maddesinde ve Avrupalılar arasuıda imzalanan sözlesmenin 17. maddesindeJd glbi blr teminatm bulunmadığın» ifa4e etmekteydl. Bu 'düştince de" Anayasa gerçeğimize aykınydı. Çünkü 1961 Anayasası tıpkı 1948 însan Haklan Evrensel Bildirisl ve 4 kasım 1950'de Roma'da imzalanan Avnıpa tnsan Haklan Temel Hürriyetleri Koruma Anlasması gftl, hürriyetleri yıkmak isteyen bir hürriyeün tanındığını hiçbır surette kabul etmemiş, böyle bir ortamı yaratmak söyle dursun; aksine, yönüyle, sözüyle ve özüyle böyle bir düşüncenin karşısında oldugunu lfade etmistlr. Bu gerçeğl AnayasamiEin her satınnd* bulmak mümkündür. örnegin 57. maddenin gerekçesinde şu sözler vardır: «Tasanda yeni Alman Anayasasında olduğu gibi devlete veya demokratik, hizama cephe alan partileri kapatma esası kabul edilmiştir. lnsan Haklan Evrensel Beyannamesinde ve Avnıpa tnsan Haklan Anlaşmasmda da aym esası. hürrtyetleri tahrike müncer plan bir hürriyetin tanınmamıs olduğu lfade edilmek suretiyle benhnsenmiştir.» Anayasaınızın 4. maddesinde bulunan «Egemenliğin kullanılması hiçbir surette belll blr kişlye, «ümreye veya nnıfa bırakjlamaz» hükmü son dertce açıktır. Bu hüküm Anayasada varken ve aynı jaımanda 57. madde ile de pekistirilrnlş ve kuvvetlendirilmlşken, TUrkiye'de hiçbir ıaman, «lnsan hak ve hürriyetlerine, layik Cumhuriyet ilkelerlne ve devletin ülkesi .T» milleU üe bölünmezllgl temel hUkmüne» uygun olmayan "asıri sol Te sağ partiler kurulamaz, asın sol re sağ eylemler söz konusu olamazdı. JSurucu Meclis tutanaklan bu gerçeğl açıkça göstermişti: «Asın «ç partileri yasaklayaa bir Anayasanın asın uç flklrleri yasaklamamıs olması beklenemezı. Anayasa Mahkemeslnin karar'.an da bu doğ rultudaydı. Ama ne yask kl geçen yıl bu gerçekler Uzerlnde etraihcm dunıhnadı ve Anayasa* suçlu rannedilerek 40'tan fazla maddesi bir hamlede değlstirlldl. Oysaki suç yasada değü, insandaydı. O insan kl kendl auçunu kolaylıkla yasanm üstüne atabilmis, keodl tuçunu unutturarak, haflfletmek ve ortadan kaldırmak için Anayasayı •uçlamaktan oektnmemistl... BugOn lse «Devletin daha güçlü blr hmls getirilmesi için» An»yasa yeniden değişttrilmek lstenmektedir. Gönülden düeğimiz bu sefer yukanda açıkladığımı» çeliskilere dusülmemesi, acele İle hareket edllmemest, genls bir tartısma ortamı yaratılmasıdır. önce şu gerçeği kabul etmeliyiz M, Anayasa var olsa da, o t masa. da devlet raten guçlü blr kunüustur, güçlü olması gereken bir kuruhıstur. Anayasamızda devleti gilçsüz hale getiren • hiçbir hüküm da yoktur. Devletin gUçlendirilmesindan amaç, yürütmenin güçlendlrflmesl lse, yürütme devlet demek değildir. Yasama da, yürütme de, yargı da devletin blrer orgamdır. Aync» yürüt•meyl gUçlendlrmek için yargıyı güçsuı hale getirmek, devleH güolendirmek değildir. Yasaaıanın, yurütmenin ve yargmın amacı Mrdlr: Devletin yasaması v» msanlann mutluluğu... Onun için bu üç erkl blrbirlne güvenmeyen, birbirinden çeklnen kuruluşlar haline getireceğimfze elblrliğiyle. müşterek amaca eriştirecek metodlan ve tedbirleri arayıp buhnağa çalısmamız daha olumlu ve daha tutarlı bir davranış olsa gerektir. Zira kuruluşlan yetkin bir hale getirmek istiyorsak. onl&ra değer vermek, onlara inanmak,. güvenmek «v rundayız. Bir kuruluş ancak ona güvenildıği sürecs yetklnleşir, güvenildiği oranda mükemmelleşir. . ' ., • . Öteki yasalardan ayrı Anayasalar değismez kanunlar değüdlr. Zamanla elbette deglşikliğe uğrarlar. Toplumsal gerçekler değiştliçe Ana>'asalann da değismesi doğaldır. Ancak Anayâsalann esas niteliği diğer kanunlara göre daha az değişir oluşlandır. Bu nedenle Anayasalan sık sık değiştirmek faydalı depdır. Bir deği^klik düşünüldüğu takdirde bu değişikliğin toplum gerçekleri ve toplum gereklenne uygun olmasına çok dDckat etmelidir. Bu konu çok titizlik isteven b'lr konudur. Anayasay: .toplumsal gerçeklere uydurmak ve devleti güçlendirmek isterken bu .gerçeklerden büsbütün uzaklasmak durumuna kolayca düşebillriz. Çünkü. «Hiçbir zaman, hiçbir yerde, hiçbir devlet görülmemiştir ki, bu devletteM içtimai ve fiill hayat, Anayasada tamamen ifadesini bulsun. Böyle yüzde yü» fthenk ancak nazar! olarak tasavnır edllebUlr. Piiliyatta böyle bir sey« rastlanmaa.» (E. Hirche) Anayasa prensiplerinde tılsım, blr hukukçumuzun deyimiyl», «Ne Anayasadadır ne de sistemdedir». Asü tılsım Anayasayı uygulayanın maharet ve kaabiliyetinde, ona tftbi olan lnsanlann n> hunda ve karakterindedir. ir uçak yolculuğu OKTAY AKBAL aat üç kırkbeşt^ydl uçağım. Iki buçukta Ankara terminalıne geldim otobüse bmmeye. Uçak kalkmayacakınış! Saat altıyı onbeş geçe bir uçak varmıs onunla gidebilirtaişim! Öyle deoıler. Peki dedim çaresız. Çantalan götürduk gerisın geri. Iki saat vardı nasıl geçireceğımi bilmediğım... Gazetenın bürosunda oturdum, dostlarla konuştum, çıktun bulvarda bir boy dolaştım, vakit geçrnea ne yapsan! Sinemaya mı girmeli, bir birahanede mi oturmalı? Keşke otobiise binseydun dedim. Şimdiye dek Istanbul yolunun yansına gelmiş olurdum. Şu uçak yolculuğu sozilm ona kısa sünlyor, yanm saatte Istanbul'dan Ankara'ya getiriyor kişiyi. Sözüm ona! Yanm saat YeşıUcöy'e otobusle, orada en az yanm saat bekle, 111e de bir yanm saat gecikme, yolda da yarun saat, etti ml ikı saatl Inersin Esenboğa'da, otobus bekler seni, ama hemen kalkar mı? Hayırt Valizler, çantalar, bavuüar gelecek, yerleşecek. Yanm saat daha! Yol da bir saate yakın. Bir' buçuk saat... Kısacası çabuk gitmek için uçaga binerşın gene de dört saatte vanrsın Ankara*ya Bir de böyle gecıkmeler oldumu ki hemen her sef erde oluyor altı saat! Oysa otobus de aşağı yukan ayni zamanda alıyor bu yolu. Hem de in bekle kaDc otur olmadan! » • Evet Hayır Edebîyat sohbetleri Kader suçluları OlayVıda, flkel blr namus anl»yışuıın •yurürlüktekı ölçülennl yansıtan an hrkâyelenyle Bekir Yüdız'ın eserlerinde (Kara Vagon, Reşo Ağa,«), N. Cumalının «Tannnın Kırlannda» (Ay Büyurken Uyuyamam), Seydanm «Ve karısı» hlkâyesinde (Yanartaş), T. Apaydın'm Yarbükü'ndea Remzi'nin kaderinde, Vukuat Var Fi»™™™ Çiftuği'nde (Orhan Kemal), Tank Dursun'un Rv za Bey Aile Evi'nde.. Sonra toprak kavgası, kan dâvâsı ve kuşaktan kuşağa geçen öç cinayetleri: C. Tuncer Hadzli Toprak, lnce Memet (Yaşar Kemal), Kanlı Topraklar (Othan Kemal), Karv deniz'üı Kıyıcığında (Rıfat Hgaz), Dursun Akçam (Tezek Payı), Kanal (Sabahatün Ali), DagSokaktaki Adam*m (Attila tl h Ue Muharrem (Necati Cumahan) sarhoş kavgasma kurban lı), ...aslında konu dilimlerinde giden Haean'ı, Dir maç coşkusu ayırrp sınıflamaktadır asü hata. nun küfrü yüzUnden arkadaşmdan bıçak yiyen Hüseyın'i (Meh Bir toprak sorunu, başka bir bimet Seyda'nın Hastalar hikâyesi; çimde kadın ve namus sorununa, Anahtarcı Salih kitabında), ağa bir ku kaçırma kısa surede bir öç alma hırsına dbnüşebilir. Ağa beysl ku kaçırdığı için anlamsız ırgat, eşkiya mütegallibe, kız kablr öce hedef olan küçük çoban çırma • namus öcü, toprak as> Mahmut (Necati Cumalı: Susuz mı aile kini.. üişkileri toplumYaz'da öç hikâyesi), istemediği sal bastanın etklsi İçinde dolaşan zorbajda evlenmeyi isteyen kızı bir karmaşaya geçer. Hepsl hak Kezban'm vuran Pembe Kadın' kavgasmda, namus ölçUsünde, m (Hidayet Sayın) cinayetı, antoplum kurallannln tyi bir eğilamsız bir dedikodunun kurbanı timle değiştirilemetniş tlkelliğinolan Mıne'nin (Necati Cumalı) de kurban olan suçlular kalabaöldürdüğü ofisçi... birer raslantı lığı. Böylece S. Tanju'nun sözökurbanı sayüabillrler, ne var ki raslantüarda büe toplumsal ko nü ettlği namuslu köylü, çalıskan esnal, iyi zenaatkâr.., mayıiiianTT"»"'" zorunlu olasılıklan yatar öyle hazırlanmışlardır, o pusaneleri dolduran eli tespihli, biçim davranmalan gereklr, o pala bıyıklı, durgun ve umutsuz sonuçta birleşeceklerdir kişiler ölur. Edebiyatımızın ayak üstü akla eelen çağnşım örnekBizde suç ortamınm odak noktası, kadın namus • cinsel zo lerınde bile toplumumuzun yaralarmı doğru saptayan nice güzel nınluk üçgeninde çataşan toplumsal tuturn ortaklığıdır. Bu yüz örneklerine bunun için rastlanz. Sözü Necati Cumalı'nm unutulden en çok rastladığım hikâye maz şürlerinden birine, «Kararoman kişileri, btı düğümde kükolda» ya bağlamak lstertm: meleşen kalabalığı yaratırlar: Damdakiler (Muhtar Körükçü' «.. Baktık Omer'ın çifti / Ahlaö üç evlek geçmiş / Biz bıldik binün Doğudan Hikâyeler kitabuv da), Fosforlu Handan (Halıkar leli / Lodos Omer'indl ahlata kadar / Ahlatın poyrazı Ali'ninnas Balıkçısı'nın Egenin Dıbi kidi / Hey gidi fukara Ali / Hey tabında), Kahpe (A. Sanismailoğlu'nun Baba Lüferle Balıkçı gidi Fukara ömer (...) Baktık kitabında), Toprak (M.. Hacıhaahlatlara, zeytınlere güneş vursanoğlunun Bir Tespıh tanesi kimuş / Ceoelden bir serin rüztabında), Susuz Yaz (Necati Cugâr eser / Deniz köpürür mavl mah), Gelin • Kadın Oyunu (Ke mavl / Baktık aynk otlan yeşemal Tahir: Göl tnsanlan), lnsan nr / Kurur kimi / Baktık / KaKurdu (Tank Dursun K.), ötennca yuvalan durur / Çekirgeler lerin Çocuğu (Halikamas Baltk durur / Süleymancıklar durur / çısı), Sıcak Su (S. All'nin Ses Baktık / Ne gayn Ali gelir / Ne kitabında), ...Y. Koray'ın Sığır ömer görünür. / Hey gidi fukacıklar'ında, Gelin Taşı'nda, O ra ömer / Hey gidi fukara Ali.» Kemal'in Sokaklardan Bir Kız' (Imbatla Gelen. 1955). mda, Seyda'nın Gamizonda Bir S züı bllette, olacak o yedi. Varsın olsun, dahm çoğu olmasın da!.. Bekle babam bekle, çocuklar ağlar, sinirler gerilir, gidersin büffeye ikl duble bira, bir sandviç. Gene otur kottuğa bu kez boş yer bulabiUrsenl Bekle bir saatin geçmesinl. Derken çağınrlar baö Hsüeri, talanc» fılanca bilmem nereye gelsinler diye. Kosarsın, kuyruk bir yanda açıkgözler bir yanda. Bir ana baba günü. Sanki ilk başvurmayan cezalandınlacak ya da orada sabahlatUnlacakl Nedir bu telâş, bu korku, anlaşılmaz. Derler ki stoin uçak yedide. ötekiler yedi buçukta. Neden siz yedi de, onlar yedi buçukT Beklersıniz, bir uçak Istanbul'dan, Cteki Adana'daa gelecekmis. Belkl yedi buçuk uçağı yedi uçağmdan daha önee kalkar, rastlanüya kalmış bir ls! Sonra yedi uçagı geldi derlcr, Kuyruğa girerslnlz, bir de bakarsımz yedi buçuk uçağına gidecek olanlar da orada, onlar da binerler aynı uçağa!.. Istanbul'a akşam UstU vamcaktmız sözde. ^ Telefonla durumu eve de büdırmiştinls™. Uçak yedıbuçukta vanr Yeşİlköy'e, sekizde teıminal, dokuzda ev. Blr koca gün uçup gider. Saatler ziyan olur. Sinirler gedlir genlır kopacak hale gellr. Neymiş THY bu ülkede uçak işletiyormuş! Sis de otobusle değil, uçakla gelT mek yanhslığını yapmışsınız bir kez. Uçakla otobus arasmdakl Ucret farkı ise az buz değil, nerdeyse üçte biri... Hiç değilse bellrU bir zamanda vanr gideceği yere otobus. Bılirsinia bunu az çok. Ama uçakta yok böyle bir kesinlik, lsiniz rastlanüya kalmıstır tam anlamrjla... Gazeteda bir yazı vardı geçen gün, saat onda kalkması gereken THY MUnih uçagı ancak aksamleyin havalanabilmiş! Çoluk çocuk kadın erkek eaatlerce işkence çekmişler hava alanında. Bir kes olsa, on kez olsa, neyse ne! Ama bu gelenek haline geldi. Gecikmesiz kalkmaz THY uçağı, diye gaaetelere Uân verseler bari önceden. Boş vakti olan, sinirlerinl germek lsteyenler kosar bu uçaklara!.. Bir çeşit spor oldu uçak yolculuğu etmek, sinlrlerin ne denli genleceğini, sabrın ne denli Jüreceğini öğrenme, anlama sporu!. . THY uçağına binmeyecek misin artık, diye sormayın. Bineceğım elbet. Nasıl olsa ahştım ben bu duruma. Bu sporda uzman oldum. Alıyorum kalmca bir roman o koltukta bekle, bu sandalyede otur, saatler geçsc de vız çeliyor, bir kitabı deviriyorum. Böyle DOŞ zaman verdiği için de THY'e teşekkür edesim geliyor bazanî'Sîz de böyle yaparsamz sorun yojî. Iş. *bix bize benzeriz» sözüne uyarak her dufuma, her garip işe, her saçmalığa alışabilmekte, ayak ' uydurabilmekte... gerisi kolayl * Otobüslere reklâm gibi blr şey oldu! Oyca uçaktan yanayım ben. Üstelık otobıis yolculuklan korkutur beni ötedeu beri. Oysa havalardayken huzurluyum, rahatım. Büiyorum, yanm saat bir saat ya da ikl saat sonra uçağımın beni karaya Indireceğini. Ya tersl ohırsa, diyeoeksiniz, lndirmezse!.. Olacak olan olur nasıl olsa! Karada, havada, denizde, her yerde yazgıdan kaçılmaz. Hem havada ölmek çok daha iyi. Çok daha soylu birşey gibi gelir bana. Alplerden geçtim üç beş kez. Havadan gördüm iarlarla kaplı Mont Blanc'ı öyle görkemll, öyle güzeldi kH Tam da sabahm ilk saatleri, aydınlık, guneşli, masmavi saatler... Uçak düşse gu dağa, bir çarpsa, bitse herşey! lnsan özler mi hiç ölümU? özledim ben Alp'lerin tepesinden uçakla geçerken. ölüm güzeldi o anda... O tek anda yalmz. Sonra değil elbet! Yasam ağırlığım duyurdu bir an sonra.. Ama o tek an güzeldi ölmek. Evet, otobuste duyduğum korkuyu, uçakta y&şamam. Herşey uçağın üstünlügünil gösterir, onemini, yarannı... Ama bizde öyle miî Değil... Başlangıçtakl öykü bitmedl daha. Gittün beste terminale, otobüse bindık. Geldjk Esenboğaya. Heryer tıklım tıklım. Kaç uçak kalk•mamış bUmem, bir mi Iki mi? Sordum geclkme otecak mı diye, nasıl olsa dacagmı billyordum ya, olsun. Şöyle bir kırkbeş dafikacık gecikme varmıs! Altryı çeyrek geçe mi ya Kamu hizmetleri CİHAD BABAN Günden Güne kızıyor.. Yazın güneş, kı^ın yağmur ve fcar altında dolmus beklerken hırslanıyor! Dolmuşa bindiğiniz zaman, dizdize ve yanyana oturduğunuz insanlann çehrelerine bakınız, sanki patlamak için fırsat anyorlar! Yolda yürümek mümkCn değil.. Alış veriş asap bozucu; bütçeler, pahalılığa yetişemiyor.. Çocüğunuzu okula yazdırmak blr dert, onlan okuİa göndermek başka bir dert.. İyi niyetle verginizl ödemeğe gittiğiniz zaman, kuyrukta çektiklerinlz, ömrünüzün yansını götürür... Şehrin iki yerinde görüleeek işiniz ml var! Gidip gelmek mümkün değil.. Yani lstanbul halkı aslında sinemaya giderken bile cehennem azabı çeklyor! • Belediye Başkanımız Fransa'da rnetro işjni tetkik edecekmiş...Buna karar verip, inşasına başlamadıktan sonra, bu tetkikler yıllar yılı süre.billr... Çünkü, mesele İnceleme değil, inceleme taklidi yapmaktır. Jseden bu tetkikler yıllar yılı sürüyor ve buna karar verilemlyor biliyor musunuz? Biz size sSyleyelim; bu işi halletmek üzere blr araya gelecek lnsanlar, ciddî olarak oturup karar veremiyorlar; vermemenin çaresinl anyorlar. Iktidar istikrarsız olduğu için, buna evet diyecek makamlar omuzlarına sorumlulıik almak istemlyorlar; herkesin ruhunda gizli bir Istekslzlik o lnsanlann ellerinl kollannı bağlıyor... Bu yalnız metro işinde mi bSyle?. Her devlet girisiml, her hamle, muhtaç olduğu iyi niyet ve heyecandan, yani insanlan ise ve karara götürecek motordan mahrum. Yani devlet ve kamu hizmetlerlnin ham maddeleri bizde eksik.. Tabil bunun sonucu yıkanamıyoruz, blr yerden bir yere çldemiyoruz! Zamanımızı boş şeylerlçgeçlriyoruz! Ve yüzümüz asılıyor.. YCzümüz asılınca da öfkemizi birbirimizden almağa başlıyoruz! D ünyada en kötü isleyen telefon hiç eüphe yok Türüye'dedir.. Bu kirh müesseseyi daha klrlı ve verimli hale getirmek mümkün iken, onu hiç islemez bir duruma «ürüklemekr büyük bir marifet idi r« klmsenin inanınıyacağı böyle bir marileti biz yaptık, başardık. Türkiye'den sonra, ama çok sonra, telefonlan iyi işlemeyen memleket Fransa'dır. Le Monde gazetesinin nüktell yazan Escarpit soruyor: Biz, dlyor, kendi telefonlanmm lşle.temiyorüz. Halbuki Güney Amerika memleketlerinln telefon şebekelerinl kuruyoruz!. Diğer taraftan Fransa, metro inşasında uzman geçindîği halde, Marsilya'ya yapılan metroyu Kuslar yapıyor. Çünkü Ruslar, Marsilya sehrlne Fransız sirketlerinden daha ucuz,' daha müsait teklifler yapmışlarl . Escarpit «aşıyor bu ne biçlm iş diyor. Dikkat edlyor musunuz, dünyada her alanda işblrliği gelişmeğe başladı. Aslında dünya küçülCyor, ve insanlar, ideoloiilerl ne olursa olsun, birbirlerine faydah yollarda yaklaşmağa başlıyorlar... Baksanıza Çin ile Japonya bile aralarındaki husumet perdtsini yıktılar. Biz Şişli'den Büyükada'yı telefonla bulamazken, Almanya'da bütün şehirler metroya kavuştu. Şimdı Marsilya bu medenl ulaşım aracından istifade edecek,. Oysa Istanbul şehri hâlâ bu işin gevezeliğini yapıyor! 1980 yılında çehrin nufusunıin 5 milyonu aşacağını biz söylemiyoruz, ılgüiler söylüyor.. Bugün metro inşasına karar versek, 1980 yılına 2*or yetiştiririz! Istanbul sokaklarında, otobüslerinde dola»an halkm yıizlerine bakıyor musunuz?.. Hepsl asık yüzlü Sebebıni bulmak hiç zor değil.. Bu büyuk şeJıumızde halk her vesileyle sinirleniyor.. Sabah kalkıyor su bulamadiğı lçin ADUN TANJtTnun bu \T1MLZ SORUNLARıMıZA DOĞRU sUtunlarda çıkmıs olan .ETMEKTE, INSANCı AÇıDAN yazısının bir bölUmunu benlmle birlikte lntfen blr daha GEREĞÎNCE EĞILMEKTEDÎR. KADER okur musunuz? «... Bizde suç isliyenlerin hiç birl protesyonel SÜÇLULARı," TANRıSAL DEĞÎL, TOPLUMdeğildir. Istiyerek suç islemezler. Işlerinde, güçlerinde insanlardır. SAL DÜZENIN BOZUKLUĞUNDAN ÖTÜRÜ Geçinebümet için didisirler. Der .. VERDÎĞIMİZ? * KURBANLARDIR. SANAT ken günun bîrinde bakıverirsiniı suçlu oluvermls bizlm o uysal ESERÎ BUGÜNÜ, GÖSTEREREK YARıNıN köylümüz, kendi halinde esnafıtnu, çahskan eenaatk&nmız, isÖZLEMLERÎNÎ DILE GETIRÎR. DAHA DOGgücünü satabilmek için diyar diyar dolasan kol işçilerimiz .. .Gel.RUNUN. DAHA ÎYÎNTN, DAHA GÜZELIN. gjn arkaiından «Mapusane çeşmesi yandan a)qyor yandan» türku4 leri... Ormandan odun kesmeğe RAUF MUTLUAY t giden .. gözUn* kestirdiğl yerl atese verip kendine mendil kadar "tarla açmağı düsünen .. ki manm adını yanlıs habrlamıs o bıyatımızın bu konudakl eser ve . siler, jandanna bileklerine kelep labUirlm; Andre'Gide Vaökajl' kışılerinl hatırlatayun: Sait Façeyl geçirdiğinde, bu haksalığm m Zindanlan), ne de bir anjlık ık'in yazdığı ilk hikayeyi bOirsibaşma nasü geldiğini «nlamaa bir dunımun dürtUsüyle katil o niz: îpelül Mendil; yoksul bır bir şaşkınhğa dUşer . Topraksız lan Meursault (Albert Camus' • gençük aşkının öntlne durulmaz yoksul çiftçi, her yıl cezaevleri Yabana) var; hattâ ne de soy hırsızlık girişimi; karşüığında nl boylayan yüz "bin civanndaki gun plânım titizjlkle yerine ge bir hayat. Nahit Eruz'un «Çuvasuçlulann yansım teşkil eder. tinnek için bir aüenin bütün bi lm yanındakf Adam» hfkâyesi: Hiç kuşkusuz, adaletli'bir top reylerini öldürdükten sonra bas Açlığın suçu Kaza katili KeHeraİ düzeninde bu kadar suç is lannın altma yastık yerleştiren d Memet (Kemal Tahir), bilinçlenmezdi Yoksulluk canına tak Soğukkanlılar (T. Capote). Ama altı 'birikimini çözemiyerek cindediği için:. çalan köylü; evle açlık ekmeğinl çaldıktari sonra' sel yoksunluğu yUründen blr çpneceği kıza başhksız sahip olmak haptshane ortamında daha da bücuğa kıyan 9alih (Cengiz Tunİçin kaçu^n köylü; sınır aşmalar yük suçlara zoıunlukla vürü^en cer: Kerkenez), kı* iddiası yüdan dolayı birbiriyle kavga eden, Jan Valjan'lar pek çok (V. Hugo , tunden'»rkadasını öldüren Kuçeklp vuran köylü; şöyle insencıl Sef 111er). Bu konuda Kerim Kor laksızın Mustafa (Kemal Tahir: Körduman), namus temizliğl 61bir sevgt .ve anlayışla bajctınîs can'ın gözlemleri v (Linç. Tatar mı suçlu olmaktan çok, toplumt Ramazan, Idamlıklar). hapisha çüsüyle öç alan çevresiz tek kisal kusurlanmızm bir kurbanı nelerimizin insanı düzelteceği şiler (Sabahattin Ali: Kuyucakgörüntüsündedir. Onun lçin top yerd» daha da kötüye göturen ü Yüsuf, Faruk Nazif Çanılıbel: lum vicdanı mapusa düşene içler acısı gerçeklerini işleyen ya Canavar) dileklerinin karşıtı topacır, ve onun lçin Cumhuriyet' zarlanmızın eserleri (O. Kemal, lum baskısına çaresiz öldürüslerK. Tahir, Adnan Veli Mapusa le bas kaldıran çıkmazdakiler in ilânından beri af üstüne af çıkartıp kendi günahjmızm kela ne Çeşmesı ) yeterince inandı (Fakir Baykurt: Tırpan'da Düretini ödemeğe çalısınz.. » (Cum ncıdır. Tutkularmın yolunda he rti), yanlıs edlnllmis kabadayılık huriyet, 11 Eylül 1972, «Dünya saplı temizliğe girişen Çauk Ha ölçülerlyle kan dökenler (Tank fız ve Kenan (Kemal Tahir: Kö Dursun K. Hasangiller Kopuk Dönüyor. . Düzen Değişiyor...») Mapusane anılanm da yok, suç yün Kanbüru, Yediçınar Yayla Takımı'nda Sinço; Samim Kolularla ış ilişkim de; ama yıl so sı), ailestoin bütün Idşilerini or cagöz: Cihan Şoförü kitabında zincirlenu kurullannda disiplin cezası tadaa kaldırdıktan sonra kendi Dost Hatın hikâyesl..),yüzünden almış öğrencilenn bağışlanmala ne de kıyan deümsek hırsular me ekonomik nedenler adamlan suç yoluna düşen yığm n için elbirliği eden öğretmenler (Faik Baysal Perşembe Adası (Samim Kocagöz: Yüan Hikâyearasmda yer aldım her zaman; kitabında Kırmua Sardunyal.kü si, O. Zeki özturanlı: Batak Göl, çük düşürüldükleri için sonuna küçümsendiklerini sandıklan i kadar bir öç cinayetinl kump Halikamas Balıkçısu Deniz Gurçin direnen bir iki hırçın öğret duranlar (Yaşar Kemal: ölmez betçileri, Tarık Dursun K.: Dernenrn dışuıda hepimiz biliriz ki Otu'nda Memıdik) yok değil. nlzin Kanı.. ) ...çoğunltıkta. Kuşdisiplin kunıluna düşen öğrencikusuz bunlann hiç biri ne Lomb19. yy. özdeyişlerinden bıri lerin yüzde doksanı kabahatsız şoyle: «Toplum suçu hazırlar; roso'nun «şuçlu tipi» sıralamadır, yalnızca eskımiş öğretmen suçlu onu isler». Gerçekçilik ön sına girerler, ne psikolojinin brlık otoritelenyle yönetmehk mad cesı romantizm akımının buldu neklerini verdiği mizaç sapmaladelerinin kurbanı olurlar. Bir de ğu bir insan gerçeği bu ve edebi nna. Hepsi yaşadıklan topluhükümette lise arasmdaki Kas yatunı/da örneğîne en çok ras mun yanlıs ötçüleri, bulunduklatamonu hapishanesınin parmak ladığunız suçlu kişiler de hep n ortamın haksız düzenl yüzün Uklanna yaslanan delikanhlan u bu toplum kurbanlan Notlan den suça ltilmiş iyi kişilerdir; ko nutamadım. Tanju'nun yazısının mın kansıklığı ve çağrısımlanmın şullan değisirse çok daha güyalınlıgı içinde alabüdiğine bü rasgeleliği yüzünden özür düiye zel taUhlere doğru yürüyebileyük bir doğru yatıyordu; onun rek Cumhuriyet sonrası cek doğal yaradılıslar. için kestiğim küpürUn yanma «Edebiyatta» diye yazmışım. Istedinı ki bir hukuk gerçeği, bir toplum sornnu olarak suçsuçlu iliskisıni edebiyatımızda anyayım. Bu, en azından bir doktora Boş vaktiniz varsa, yada daha kazançlı bir iş sahibi tezi konusu ama yülardır tez öğolmak istiyorsanız, gençseniz, dinamikseniz yeni rencileri, doğru dünist araştır muhifler size yabancı değilse. size yeni ve bol kamalara değil, «Hocalara» yardraıcı malzeme olacak «istinsah» zançlı bir iş.şahas! teklif ediyoruz. Hemen bizle hammallıldanna itilmişlerdır. temas kurun. Lise tahsili tercih sebej3İdir. MUracaat: Halaskârgazi Cad. Halaskar Pasajı No. 13 Osmanbey, Paşabahce Mağazası UstU Florya kumlasında (plâp küçük bir odada yail'ıktayun. EvHergün Cumartesl Pazar hariç 10 ilâ 14 arası den yüklendiğim hilsâye kltaplan işa bıttikçe geri gıdiyor. Oysa baCumhuriyet 7062 T3. konular hemen yazalmayı is ter. Tanju'nun yazasını geçen pazartesı okudum; en boş dinlenme saatlerimde bile aklım hep ona taküı kaldı. Onun için eldekilerle yetinip hikâyeroman ve 1. 1972 mali yılında Kara Kuvvetlerl fhtiyacı için 6346 Sabazı oyunlarımızda işlenmiş olan yüı Kanun uyannca Dış Memleketlerden plâstik enjekslyon suç konulanyla suçlu kişllikleri makinası teklif almak suretiyle satın alınacaktır. hemen derleyio birleştirraek ist«2. Plastik enjeksiyon makinasına ait idarl ve teknik şartdim. Bellek Büeüyle çağnşım t> nameler Kara Kuvvetleri Muhabere Dairesi Baskanlığından lanaklanma yardım eden yalnızücretsiz olarak temin edilebilir. ca iki kaynak vardı elimde: Ne3. Keytiyet Ateşelikler vasıtaslyle dış piyasada duyurulcaögü'in «Edebiyaümızda Esermuş olup. Türkiye Mümessillerince yabancı firmalafdan temin ler Sözlüğü» (VaruKY. 1971), edilecek teklif mektubu proforma fatura ve Türkçesi (8 nüsCumhuriyetten bu yana yajnmha) 31.10.1972 günü saat 17*ye kadar Kara Kuvvetlerl Muhalanmış. bütün edebiyat eserlerlbere'Dairesi Başkanhğında bulundurulacaktır. Bu tarihten sonni türlerine ve çıkıs yülarına göraki teklifler kabul edilmiyecektir. re sıralayan çalışma defterim. 4. Teklif mektuplan kapalı zart içinde ve mühürlü olaIkisi de tam değildi doğallıkla. caktır. Posta ile bilei verilmiyeceği gibi postadaJd gecikmeKonuya, uygun fırsatlar ölçüsü ler de kabul edılmıyecektir. ve gerenJi çabayla yeniden dön5. Verilecek teklif mektuplan ile "» 7 muvakkat teminat / me dileğiyle bu kea bulduklenmmektubu da beraber verilecektir. la yetinejefim. 6. Kara Kuvvetleri Muhabere Dairesl Başkanlığı malzeGerçekten • edebiyatımızda ne meyı satın alıp almamakta serbesttir. düşünerek tasarlıyarak • ısrarla isteyerek adam öldüren bir RasKABA KUVVETLEBİ MUHABERE DAİRESİ BAŞKANfcolnikov (Dostoyevstd Suç ve LIĞINCA İLÂN EDÖJMİŞTİR. Ceza). nn hiç bir çıkan olmadığı haldp amaçsız bir cinaveti yerin» fetiren lafcadlau (kahra(Basın: A. 1474723108/70*8) S VAKTİNİZ NAKİTTİR... isL Dz. Tek, Sat. Al. Kom: Baskanlığından 1 Müteahhit namı hesabına 20450 Kg. fcaalen (Boya tıam maddesi) satın alraacaktır. Muh&mmen bedeh 38855 00 lira olup kati teminatı 5830.00 liradır Evsaf ve şartnameleri Komisyonumuzda, ANKARA ve İZMİR Levazım Amirliklerinde görîllebillr. 2 Açık eksütmesi 20/10/1972 günü saat 10.30'da Kasunpaşadaki Komisyonumuzda yapılacağından isteklilerin aym gün ve ayni saatte Komisyonumuzda bulunmalan. (Basın: 21844 7054) İLÂN Lisanbilir Bayan Memur Alınacaktır Basmüdürlugümüz Şehlrlerarası Işletme Müdürlüğü Mllletlerarasj Servlslnde çalıştınbnas üzere aşağıdaö çartlara nate olanlar arasından yapılacak ımtihanla yeten kadar Pransazca veya tngilizce bfllı bayan memur alınacafctır tmtihana gireceklerta nüfus cüzdanj ve diploma üe Bir llkte Gayrettepe Tıldı? Posta Caddesindefci BasmtldUTiüğü müz Personel Servtsine sahsen müracaatlan ııân oiurur tSTANBÜl rELETON BAÎJSrÜUÜRLÜCC ŞARTLAR : 1 Bnas Ortaoki mezunu olmak 218 yaşmdan Süçük, S5 yasmdap oüyük olmamak S Pransızca veya Ingilizce lisani oihnek (Basın: 21424/7045)