25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 28 "Mi" 1972 lzana împaratorlan Sarayı'nın renkll mozalkleriyle süsltt nefi» düşemeleri, bundan kırk yıl kadar önce, yabancı bilimsel araştırma kurumlannm paraca desteklediği ecnebl profesörler taraündan titiz, sabırh, kılj kırk yaran blr dlkkat va feragatli çalışmalar aonunda ortaya çıkarılmıştı. Bugün Mozaik Muzesi •dı Terllen bu renk ve aanat meşherinta sınırlan aslında bu müzenin dışuıa taşmakta ve ' yakın alanları, drneğin, Belediyenin Aygır Deposu olarak kullaodığı şahane taraçanın yığma to'praklan ve gübre tepecikleri altındfc yatmaktadır. Bu, o yıllar içinde uzmanlann çevrede yaptıklan, londajlar lonunda ortaya konulmuştu. B Olaylar ve görüşler Mozaikleri Kurtaralım Salim AYOZAN ÎST. ARKEOLOJÎ MÜZELERÎ UZMANI Yülar yıllan kovaladıkça asil mozaikler lararıp »olmuş, çatlamış, deforme olmus, yer yer dSfcülmüş ve dagılrruştır. Kazı ileortaya konularak blzim ilgılileriraize pırü pml teslim edilmiş olan bu raozaikler bu şartlar altmda geçen 15 yıl içinde kazı sonundaki ve bize teslim günündeki nıtelıklerinın %6(Pinı kaybetmişlerdir. Yer altında gizlenerek 900 yılı hiç hırpalanma görmeden geçıren bu nefıs sanat eserleri 15 yıl süren bir ihmal ve kayıtsızhk devresi içinde tabiatın yıpcatıcı ve sonunda dağıtarak toz edıci sartları ile kucak kucağa kabniflar ve her geçen gün onlan mukadtder sonlanna bir adım daha itmiştir. Bu 15 yıl içinde bunların korunması lçın beç kuruş koruma nıasrah yapılmamıstır. ' 1971 yıh genel bütceden ıvnlan 200 bln Mra Oe burada, mozaiklı lemini kurtarmak İçin ba . zı çalışmalar yapümak istenır görünfilmekt*dlr. • ' , * m .. Ancak, korurunan Szel bir thtisai konusu olan antik üslupla yapümıs r«nklî mozaik zeminlerın restorasyon ve kontervagyon konulanMçin u tip salifmalan bilimsel olarak e» > tüd etmı ve tecriibeler kazanmış yurt dısı kurumlar ile uiuslararası tejekküllerin v« yurdumuzda sayılan son dterecede sınırlı olan mozaik restorasyon teknisyenlerinin fîktr, kanı, tecrübe ve tavsiyelerinden yararlanmak üzere yol gösterid raporlar düzenlenmek gerekmekte idi. Oysa bu 1$, sadece basit bir mlmarl tnsaat isi gıbı telâkkl edilmi; ve mozaikU düsemele» rin çevresınde bilimsel yönden de karanlık bazı çalışmalar yapılmıstır. Ne kesiflerde v« ne de gerekçe yazılarmda hiç bir bilimsel rapordan bu ctns çalışmalann gerekürdiği daha evvelden gerçekleşmiş restorasyon ömeklerinden yararlanılmamıştır. Paranın hemen Umımı toprak kanlması ve taşınması gibl blr restorasyon islemlne bir konservasyon çalısmasına konu olamıyacak tipte bir ise sarfedilmistlr. Konuyu açıklıga kavüsturroak için bu hutusta uiuslararası çapta bir örnek vereüm: Geçicî tedbirle müze yapıldı Ancak buralannın kazvması formalitelerln çok zor oluşu ve ötekı b müşküUer içinde gerçekleşememiş, ortaya çıkarılan mozaik reminin sınırlan bugUnkU Mozaik: Müzcsi'run İçinde kaldığı alana hasredilrniştir. Kazı yıllan sonunda zeminin üzeri geçici olarak ince bir ziftli muşamba üe ortülmüş ve gerekli yerlere de ınce pencere caraı takılmış, alan korunmak üzere Türkiye yetkililerinin sorumluluğuna teslim edilmistir. Geçici malzeme'ile korunma tedtıirleri aIınmı» durumdayken burası «Mozaik Müzesı» adı ile ziyarete açılmıs ve tnüze olabilmesi için gerekli hiç bir ek masraf ve tedbire başvurulmamıştır. Bu yüzden de geçici koruyucu çatının ince muşambalan Iki yıl içinde parçalanmış ve yer yer yağraur sulan mozaik ternin tizerine yağmaya bajlamıçtır. Bu yağmura terkedilmlş durum nzun yıllar sürmüştur. Bdylece tstanbul'un özelliklerinden ve sahane köşelerinden önemli bir sanat çahikası ağır ağır gerçekleşen bir ölümün kucağına düşmüftür. Ellerinde faraş, süpürke ve kovalarla, her yağıştan sonra mozaikler üzerinde göllenen lulan toplama içi, burasını korumakla görevli bekçüerln meçgulıyeti olmuştur. Bulgaristan'da Kızanlıkta (M. önce S. yfizyıla ait) renkll resimlerle süslü bir Trak tnezarıniB üterindekl yığma toprak tepe alınarak bunun yerine bir çinko kubbe yapılmıştır. Fakat madenl kubbenin yapılışından bir aüre sonra resimlerin kabardığı, gevsedifi ve harabolmağa başladıgı görülmürtür. Derhal durumun incelenmesı ile madenî koruyucu kub benir», toprak yığını tepeciğin mezar odasma • sağladığt ısı izolasyonunu yapamatfığı, böylece ısı şartl«rın;n bağlısı ve boyalı duvar resimlerinin baş düşmanı olan nisbî nem farklüa* ması sonucu bovalann gevsedıği, ufak bir dokunma ile dökülecek hale girdiği görülmüj ve madent kubbe hemen yıkılarak yığma toprak tep« yeniden tanzim olunmuş ve durum kurtanlmıstır. Dağınık Düzen üzensiz bügiler vardır. Çok yasamış, çok cOctntt» y hâfızası kuvvetli tosanlar içinde, bu dUzensis bUgileri, dağınık bir arabardaki binbir çeşit esya glm kafaimn kuytularmda saklıyanlar görulür. Eskiler böylesir»: D Yanlış yol Yalnıı bu 8rnek bîle bazı gelişigüzel tutumlann iki yönlü jararlara yol açacağını a, çıkça «nlatmaktadır. îşte böyle tecrCbeler varken, bu çeşit eser korunma ve sakınma, ooarn ı işleri baslıbasına bir ihtisas işi iken ve aynca bu hususta atılacak yanlıs bir adımın telâfisi imkânsız durumlar varatabileceği görünürken bu yolda sadece mımari keşif uyguUmasınrfan baska blr şey yapılmamıştır. Moıalklerin üzeri yine akmakta ve onlan yirte her yağışta yağmurlar ve ıslaklık yeryüzünden silmeğe uğraşmaktadır. îşte asîl yapılı ve üstün sanat değeri olan bu kültür bilira belgeleri bir kördögüşünün eriri olarak «Mukadder aon>larına yol almış bulonmaktadırlar. Hemen ilgi gerek Ne yapıldı ise yabana kaza misyonunun feçici olarak yaptığı koruma tedbirlerinden ibaret kalmıştır. Butün sarf ve ödenek kayıtları ortadadır. Mozaikler de ortadadır. Istanbul'u Istanbul yapan özelliklerin başlıcalarından olan bu sanat ve kültür kalıntılannın, kazı başkam Prof. T. Rice grubunca çekılmış dökümanter fotoğraflan ortadadır. Bugünkü durumlan da gözler önündedir. Bir karşılaçtırma imkânı da her zaman vardır. NOT: Gazetemrıe gönderjlen ya«lar, yayinlansm, yayınlanmasm gert verJlmez. İstenmemesini rica ederiı ELLİNCl YIL KORULUKLARI Prof. Dr. AFET İNAN Arada bir Tarttşma DlL DEVRÎMÎ 40 YAŞINDA 26 Eylül'ler DlL DEVRİMİNE KARŞI" ÎLERİ SÜRÜLEN SAVLAR DAYANIKSIZ. Atatürk'ün başlattığı devrımlerin en önde gelenlerınden olan Dil Devrimı 12 Temmuz 1932'de Atatürk'ün buyruğıryla kurulan Turk Dili Tetkik Ceraiyeti (Bugünku Türk Dil Kurumu) ile bilimsel gehşmesinde örgut olarak büyük bir adım atmı; ve bugün ulastığı 40. yılında hâlâ süregelen gerici ve tutucu zorluklara karşın, güçlülüğunü korumuş, çeşitli aşamalardan geçmıştır. Geçecektır de. Dil Bayramı adıyla kutlanan 26 Eylül, 40 yıl önce, ilk Türk Dili Kurultayı'nın toplandıgı gündür. O gunden bugüne, Türk Dili, geçirdiği süreçlerden lonra, öz Turkçe ve sade olma yolunda gelisegelmiştir. Elimde bır kitap var: Türk Dil Kurumu Yayınlan'ndan Sayın ömer Asım Aksoy'un «<*•• lişen ve özleçen Dilimi»»/ t <r Türk Dili uğruna yıllartm vefs mif bir düci olan Aksoy, kitabının «Dil Devriminin Karşılastığı Güçlükler» bölümünde, «Uyıfurma Sözcük», «Dili Bozuyorlar», «Yaşayan Dil» favlanna karşı, örneklerle görüşlerini açıklarken, en son olarak, «Baba evlât anlaşamaz oldu> savına ki kuşaklar arasındaki dil farkhlıklan Üzerine en çok bu düşünce üzerinde tartışma olmaktadır. karşı, şoyle demektedir: • . «Baba evlât anlaşmazlığı, eski yeni anlaşmazlığıtfır ve <^ünyamn her yerinde vaTdır. Böyle bir durum bulunmayan yer varsa orada ilerleme, yenıleşme yok dtemektir. Her dilin sürekll olarak değıştığini bıliyoruz. Bu değışmeye alısaraayanlar tembellerdir.. Asıl anlaşmama, ağdalı Osmanlıcanın el üstünde tutuldjğu zamanlarda yardı. O zaman babalar yakınmiyordu. ÇCnkü çocuklar onların dllini öğrenmek zotundaydılar. Çocuğa ise zaten yakınma hakkı tanınmazdı. Yakınma eeslerini yükselten babalann büyük derdi okul kitaplannın cfılidir. Kitaplarda pek çok billm terlmi gecer. Bun lar genel konuşma ve yazı diljndekı değişmelerle kıyaslanamayacak ölçüde çok Tdrkçelesmiştir. Bilindiği gibi eski teriralerimiz Arapça sözcüklerle kurulmustu. Şimdı babalar, çocuk larının okuduğu kitaplann dilini anlayamamaktadırlar. Bu doğ rudur. Çünkü eskiden baba «mefulünanh» diyordu. Bugün çocuk «den hali» diyor. Eskiden baba «şiryan» diyordu. Bugün çocuk «atardamar» diyor. Eskiden baba «küreyvatı hamra» diyordu. Bugün çocuk «alyuvar» diyor. Yakman babalar şunu da düşünmelidirler. Kendileri «mefulünanh»t, «kürevatı hamra>yı, «zaviyetanı mütebadiletanı dahiletan»ı biimeyen babalan ile anlaşabiliyorlar mıydı?» Gönililyor ki, dil devrimine karşı ileri sürülen savlar, dayanaksızca ortaya atılan tutucu savlardır. Selâm 40 yıhn emekçılerine. •.«< ••*?. 35 eyKÜ 197Tde tzmlr Puar Kültürparkına bir nikâh vesilesivle gittim. Geziyorum. Puar kapanmış, pavyonlann bir kısmı sökulüyor, belki onanlıyor. Parkta gezenler, büyük çeşiül agaçlann serin gdlgesinde, sehir güniltusünden uzak dinleniyor, hava alıyorlar. Arada otomobiller geçmiyor değil apıa, ne de olaa ana caddeler veya sokaklar gıbi değıl. Bu ağaçlar bana çok şeyler hatırlatıyor. tzmiri ilk önce vapurla geçerken görmüştum, isgal altında idi. Biga olaylanndan sonra, Kuvayı Milliye ile Ankara'ya giden babama, Antalya'da ailece kavuşacaktık. Bir taraitan babama gidiyoruz diye sevinlyor, öte yandan yurdumuzu düşman istilftsında görmekten çok huzün duyuyordum. Çünktl Bıgada çete savaşlan bitmişti. Ama dUsman ordusu sehre hâkim olmuştu. tstanbul'un karanlık gtlnlerini bu deniz yolculuguna hazırlanrrken türlü mUşküller içinde olduğumuzu aile büyüklerimızin sıkıntı ve endişelerinden anlıyorduk. îlkokulda olan biı iki kardeş, Antalya, Alanya, Elmalı'da babamın orman müfettişliği ile geçen günlerimisde hep «avaş ve kurtuluş sözleriyle ve haberleriyle yasadık, Yıl 1922! Kurtuluştan hemen sonra, babam Aydın'a gltU. Blö de oraya aldırdı, ama ailece oturacak kiralayacak ev bulamamış birkaç memur ailesiyle beraber bir mağazada kaldıgımızı hatırlıyorum. Söke'de ev bulunmuştu, orada bir ay kadar kaldıktan sonra babam Bursa'ya tâyin edilmişti. Îşte şimdi karadan tzmir'i görecektik. llkokul mezunu idım. Fakat okumak istiyordum. Istanbul'dan geçerken gördüğüm Çapa Mektebi hayalimde İdi. îzmir"! denizden gdrdüğümUa gibi bulmamj^ık. Kordonboyu arkalan yangm yığmlan içinde idi. Babam, «Îşte düşman lstiıasrndan kurtulan yıırdumuzun durumu» .diyordîı. .G«Kİirdlği, gösterdiğl yerler birer harabe idi. Çocukluk hatnralanmın en Uzgün göruntüleri İdi bu yerler. Bursa'yı böyle bulmamıştık ama, lrmir'in bu yangın yerlerini unutamıyordum. Bu olayın filmlerini sonradan gördükçe hep o zamanki durumu hatırlanm. îşte îimdi, bu yangm yerlerl unutulmustur. Buyük yeçil aftaçlar bu yurda sahip oluşumuzun koklenmiş sembolleridir. Agaç bende, benim hayatımda daima büyük etki yapar, ağaçlan görünce o kadar çok şey hatırlar ve o kadar duygulamnm ki, îzmir'in Kültürpark ağaçlan ise, tarihimizin yaşayan şahitleridir. Hele 9 Eylül kapısından çıkıştaM, çok k&klü yaygın ağacm güzelliğine ve özelliğine dikkat etmemek mümktin değil! îzmlr Puarımn kurucularından Sayın Dr. Behçet Uz'u, merhum Kâsam Dırik'i ve onlara yardım edenleri daima şükranla anmak gerekmez mi? Bugün pavyonlar, binalar, yerlerini hizmetlerine göre almışlardır, ancak yine de bu yangm yerinde onun külleriyle beslenen ağaçlann yaşayışmda, yeşilliklerinde Türklvenin canlılığı var. Bu vesile ile sunu hatırladım: Babam beni blr gün îstanbul Halkalı Ziraat Mektebine götUrmUştü. Orada gösterdiği şu idi. Çam ağaçlannm büyük korusunu heyecanla seyrederken «Îşte son sınıfta iken diktiğimiz ağaçlar, bunlar senden iki Uç yaş büyüktürler» diyordu. Ben bu ağabey ve ablalanmın gölgelerinde gezınirken babama ve bu agaçları diken ve yetıştirilmesinde emekleri geçen herkese adeta minnet borçlu olduğumu hrssediyordum. Babam îzmirde de Orman Müdürü olarak vazife gbrürken (1928 30) Karsıyaka fidanlığını kurdurmuş oldugunu, onun ormancı meslekdaşlan bana hatırlatırlar. Ağaç ve orman için bUtun bu hatırlamalarnn ve duygulanmı şunun için kamuoyuna duyurmak istiyorum: Cumhtıriyetimlzin 50. yıMönümUnde (29 Ektm) tam fidan dikme mevsimidir. Her köy ve kasabamızda şımdlden birer saha ayıralim; yapacağımu törenleri sadece geçici göz zevkbnia için düşünmeyelım, fakat kalıcı ve büyüyecek olan ağaç fidanlan da dikelım. Bunlar bir bayram havası içir.de yapılsın ve nesiller boyunca 50. yüın anısı olarak büyüsünler. Dılegim bu teklifimin benimsenmesi ve uygulanmasıdır. Bu yıl 19 Mayıs'ta (1972) Spor Bakanlığı Izcihk Genel Mudürlüğü nün dâveti üzerine Samsun'a bir konuşma yapmak üzere gitmiştim. Yolda yeşiUikleri ağaç kümelerini gördükçe hep bos. yerlerin ağaçlannın çoğalmasını istedım. îzcilik teşkilâtı mensuplanndan bğrendiğime göre bu ağaç dikme işini düşünüyorlarmış. lzcılik teşkilâtımızın, kolaylıkla ve düzenle yapacaklanna inandığım bu Ellinci Yü koruluklanna rehber olmalânm ve şimdiden plânlaştırmalannı gönülden alkışlanm. Bu bir abla ve anrıe dileğidir. Tabii bütun bu işlerin başında Orman Bakanlığımızın yakın ilgisini ve planlamasını, vatandaşlara yardıma oltnasını bekleriz. "40 YILDIR D t L Î M t Z E EMEK VERENLERE SELÂM SEYAHAT ACENTALARI İLE İLGİLİ YASANIN BAZI MADDELERİ ELEŞTİRİLİYOR Seyahat acentaları ile ilgili yeni kanun SEYAHAT ACENTALARININ GRUPLANDIRILMASI KANUNUN CAN ALICI NOKTASr SAYILJYOR. 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu, ResmJ Gazete'nin 28 Eylül 1972 gunlü baskısında yayımlanarak yürürlüğe girmistir. Başlıca İki ana bölümden meydana gelen yeni kanunda, birihcl bölüm doğrudan doğruya acentahk hizmetlerine ilişkin konulan ve kuruluslann bajlı olacağı koşullarla yükCmlulükl* rini açıklamaktadır. Daha önce yürürlükt» olan 'Turl/ıu ve'Sayahat Atentalan Y8ne<mehHgl İle karşılaştırdığımızda en önemli farkın, bu defa, seyahat acentalanmn gruplandırılmasında ve işletme belgeleriyle garantüerinin bu gruplandırma esasına göre verilip alınmasında bulunduğunu görüyoruz. Zaten kanunun en cao ahcı noktası da, denilebtlir M, hemen hemen bundan ibarettir. Nitekim 3. ve 4.raad'deler.seyahat aceıîtalığı hizmeti gören kuruluşian (AK(B) ve (C) "grttplan olmak üzere üç sınıfa ayırmış. bunlardan (A) grubuja •pirmek tsjeyenlerin, yılda ena». 40 bin dolarlık, yani yaklaşık olarak 600 bin lirahk bir döviz saglamasmı şart koşmuştur. , (B) grubu acentalar uluslar' arası kara, deniz ve hava ulaştırma araçları ile (A) ırrubundaki kuruluşlann tur biletlerinl satabilecekler, (C) grubundakıler ise, sadece Türk vatandaşlan için vurtiçi turlar düzenleyehileoeklerdir Her ne kadar, ilk bakışta bu ayınmın kapkaççı ve sorumsuzca faahvet gösteren bir takıın. firmacıklara karşı ciddî çalışan firmalan korumak amacını tasıdığı görüşüne varabilirsek de, asıl endiselendiren yanı, «îırbaşh ve dürüst çalışmavi pren* ' «ip edinmis, rekabet katakullilerine rajbet etmeren. kendl yağıvla kavrulan ivi niyetti acen» talara büyük darbe yuracağı ih« timalidir.' Avnca. bilinen bir gerçekür' ki. bugün Türkiye'deki en büvük gezi düzenleyicisi dahi, «• lında yabancı memleketlerden. Türkiye'ye turlst getiren yabancı sırketlerin bir komisyoncusu durumundatfır. Hele kruvatiyer gemileriyle çok çok 1820 saatliğine limanlanmıza uğrayan turıstlerl otoböse koyup yarım gün dolaçtırmanın, böylece', ifiTztdelim ki, 10 bin transit turistten dSrder dolar alarak 40 bm dolarhk döviz sağlamanın ödemeler deagesine ve turizm ekonomisine katkıda bulunacaSı iddiası tartışılabilir. Yüksek turist potar^slyeline malik yakın komşulanmızdakl kosullar »ağlanamadığı, başta gümrük, traflk, ucuz fakat kusursuı konuklama tesislerı sorunlan olmak üzere yabana tu ristletin eleştirdiği diğer sorunlar, resmi örgutler ve makamlar tarafından çbzümlenemedıği süTece, asfında oldukça mutevazi bir meblâg sayabileceğîmiz 40 bin dolar sağlama zorunluğunun ertelenmesmde iayda görmekteyiz. 40 bla dolarlık bir anlaşma yapılabilmesl IÇIQ, hiç değılse bunun yüzde onu kadar bir temas, reklftm, tanıtma, ınandırma yatınmının yapılması, 'yüzde yirmısi veya yirmibeşi kadar da içerde otel kaparosu yatlrımının yapılması gerekir. Kanunun bu yanı, olsa olsa ancak bir elin parmaklanndan daha fazla sayıda olmayan blrkaç firmaya daha geniş olanaklar sağlamaktan, geri kalanını ise bilet gişesı haline getirmek. ten, ya da kepanklerini indirmeğe' teşvikten başka birşeye pek yaramıyacaktır. Ayaklı kütüphane! derlerdl. Gençler içinde de böyle ayaklı kütüphaneler buhmnr. Radyolarda tertıp edılen «Ylrmibir sual yansmalan» dünyada ve bizde bu çeşıt ınsanlann akıllara durgunluk verecek ölçude olanlannı gozler önüne serdL Hanl na •onans, TniHmt miiimtna, santıml santimine... Patagonyanm nüfosuT On beş milyon dokuz yü» kırk «ekl» htn tkj yOm tütmış dört!. Borjiyalann kurbanlannı öldürmek için kullandıklan •ehlrin formülü? ÜQ gram baldıraa otu, beş gram striknm, d9ıt gram et tozu, on gram davul tozu, iki damia nunare gölgesit Kleopatra'nın vücut ölçüleriT Seksen üç, elU üç. seksen Uçl YardT Sırayla, gbğüs, bel, kalça!.. Tababette icat edilen en son üâçT Optima nebılus stikantil Zannedertm bir Shedock Holmesta oknmuştum Dr. Watson, Holmes'un, Dünyanın Güneş etrafında dönraetine benzer çok basit bir şeyi bümediğıni hayretle farksdmce. haüye piposunu sıvazlayıp: Dostum.. diye izah eder, ben kendim için tOzotasus bilgileri tfi?Tn»k zahmetinden traf»ni tırrtamu» bir adamım. Benim kafam ardıye değıl, çok bilerek, çok ustalıkla döşenm^ bir mükemmel salondur. Orada bir tane bıle fazla eşya bulunmaS. Bu iddia çok fantezist görüns* bıle, eğitim yanlışuklan dolayısiyle msanlaruı bir sürü HizumsuB bilgiler edindiklen, bu bılgıleriyle hattâ övündükleri bir gerçektlr. Çok şey büen bir ayakü kütuphane venne, az sey biien, an» doğru düşünmesını bilen bır «ade adamın çok daha jnakbul olduğu tnuhakkaktır. Doğru düşünmek ne demekT Bu sorunun cevabım Mt» mantık veriyor. Metodoloji veriyor. îlml düsüncenin esaslandır bunlar... Fakat ortada bır güçlük vardır. Matematikte bir çarpunm doğru oltrp olmadığı hemen ympılacak blr mizanla meydana çıkar... Fizikte de buna benzer bir yakınlık mevcuttur. Ama sosyal bilimlerde bir problemm doğru halledilip halledilmedığl nasü anlasılacakT Şüpheslz bu sorunun uzun ve geniş cevabım birden veıebılmek ve bir ükramn çerçevesine sıgdırabilmek t»rdur. Bununla beraber basit bır yazıda ve konuçmada blle bir lnsanın sosyal hâdiseler karşısmda almg) tavır onun bilgilerinin düzenl mi düzensiz mi oldugunu çarçabuk ortaya koyabilir. Çünkü insanlar, siyas! iktisadl, sosyal hadiseleri bir sistem içinde dilşünmek lktidanndan mahrum Iseler, bir Osmanlı gevezeliğirun perakenâe linamasindan öteye geçebümelert imkânsızdır. En kolaymdan. bir Ud örnek alalım: Bir İnsan, cumhuriyetçı ise, padişahtan. şahtaa yana olamae. Bır İnsan UyisıZmi benimsiyorsa teokratik devletten yana olamaz. Bir insan devletçiliğe karşı ise, devlet plânlamasınflan yana olamaz. Bir İnsan sosyal adaletçi Ua eğitim eşıtsızligınden yana olamaz. Kalsefede, hukukta, iktisatta sistemlert bilmek ve olayları sistemler içine oturtabiünek gerekir. Gerisi bos lâftır Bilenleri güldürür. Biüneyenterl şaşırtır. BaU düşuncesl dediğımiz, dUzenli ve slstemll düsUncedir. Turkiye'de olmayan bu .. Elinde tesbto, mahalle kahvesine oturmuş Osmanlı efendısi gibi dağınık düzen ıçtnde sosyal hâdiseleri ele aldıkca dönüp dönüp btna okuyar cağımız almmızda yazılı. 12 Mayıs 1962 Tahir ÖZÇELİK Îstanbul TEŞEKKÜR SÜLEYMAN İHSAN AKEL'üt j j | [ Kıymetli esim, «evgfll baba • mu ve ağabeyimiz S 96 AYDA ODEDKil \IZ v^Ha^^KlRAYl HESAP ETTİMZ Mi? * Simitaş, 1973 yılı içinde Şubat ayından başiamak uzera 14 bloku sahiplerine teslim edecektir. Bu bloklarda bujunan 491 daıreden 367'si satılmış sadece 124 daire kalmıştır. 31 'i teras4'ü üçuncü kat 3'u ikinci katI9'u girış katı31'i zemin ve 36'sı bodrum katıdır. Bu daırelerin fiyatı ortalama 80 ile 160 binliradır. Siz de bu katlardan birini seçerek önümüzdeki Şübat ayından itıbaren ıçine gırebihecegıniz Sımitaş'tan bir daire sahibi olabilirsiniz. •••••»••• •••• » **İ !; HOTEL ÜOOAZtÇt l • • + • ŞEKER BAYRAMIMZI rahat, konfor, sükun içinde ve AILENİZLE BIRLİKTE dilediğiniz gibi geçırebileceğiniz yegâne yerdir. En az dört gün kalmak sartıyîe hastahğı sırasında yakın alft • kasını tsirgemeyen BeyoJIu ; tlkyardım Hastanesi doktprla S rından Asabiyc Mütehanın ; Sayın Dr. 5 Dahiliye Mütehassısı savin'Dr. S KESÎM ÖZCAM \e dığer has • tane personeü ile, son vaıifeyl i "ifada gerekli al&ka ve yardım Ş larını esırgemeyerek acımızl • paylaşan butün akraba. dost ve S arkadaslarımıza tesekkUr ede ! riz. AtLESt : Cumhuriyet T7S3 • '•••••«•»an 8 Yılda ödeyeceğiniz kiraya ,bir miktar da tasarrufunuzdan ilâve ederek ŞÎMİTAS'ta bir daire sahibi olabilirsiniz! HAYDAR DÜMEN \ ! 2 KİŞİ YARIM PANSİYON 200. T.L. Taman AKBATAR Teşvlkiye • Îstanbul «••••«•s • • • • •• • 1 (Oda + Kahvaltı + öfle veya Aksam yemeği + Servta ve i • • îşletme Vergisi) • i X • Yemekler tabldot olmayrp misaflrlerce Ilsteden «eçillr. < • Ş • Rezervasyon için 200. TL. kaparo bedeli almır. <[ Ş J HOTEL BOĞAZÎÇt (Adliye durağı) YENİKÖT i> : • Rezervasyon: 62 00 38 62 14 74 Telgrai: HOTELBOGAZ J İ »•••••••••»•••»••••••••••••••»•••••»»»»•••• '•' Cumhuriyet 7758 DİŞ TABİBİ ' Hiç peşin ödemeden bir daire sahibi olabilirsiniz l Htersentz bugun hiç peştn ödemeden dairentzi a~ hrsınız. Teslim tarVnnde yani 1973 yıhiçindeseçtiğiniz katm büyuklıığune gore 35 bin ilâ 70 bin ti • ra arastnda değışen bir mebldğt odersiniz. ' > ŞÖYLE KÎ Orhan TÜZÜN Tei: a n a Saac 13^0 1930 Samatya Cafl N a 400 (Cumhuriyet: 7761) MUHASEBE'ylde Yaptığı basarılı amellyatla Ş beni sıhhate kavusturan Cer. J nıhpasa Tıp Fakültesl Dogum S ve Kadın Hastalıklan KUni ; tlnln deierli hocası • Prof. Dr. ! ve asistan Dr. HÜNEB PALAN " DÖKEN, asütan Dr. EROL ER ; CAN. narkozltBr Dr. VÜCEL. S asistan Dr. FÜSTJN TÜMER ! KAN, asistan Dr. NEFÎSS S Öz: ÇÖPDEMtR. eba Sablha Mü i kaynskçı, hemstre AIis, S zeyyen, Meliha ile aseptik bö ;• lümünün dlğer doktor ve per S aoneline candan tesekkOrlerbnl ! lunanm. • SEVÎM DAI : (•••••«••••«•••«•«••••«•••••••••••••••tf TEŞEKKÜR j MÜNİ3 TÜRKENT f 3Geri kalan'borcur1uzu8 yildayanl 96 aydaklraödergl• ' bl tamamlarsımz. Boyfece ev sahiblne N/iereceğlnlzpa ft slze kalır bu tasaroıfınuz kendl evlnlzlnsahibiol' oıamzı sağlar. Simitaş garantisini biliyor musunuz? 1 Simitaf. her 15 gunde bir tophı holde kat »atını lanlara tapularını verır. Tapunuzu daırenızvn teslimtndenönoe almtmt. 2 Sımıtaş, IBM elektronik beyni ile çaltşır. Daı relerı taahhut ettiği tarihte teslim eder.Eger 3 ayı aşan bir gecikme olıcrsa, her ay ıçm sattnalacağımz daırenın getireceğı kira kadar sahibi m lazrmnat oder. Cumhuriyet 8ayramı tatılinde Sımıtaş'ı zıyaret edinız. Tanıyınız. Sızden önce Sımataş.'tan daire satın almış olan Dmdenf'azlaaıledenöOO'u halen kendi katlarında oturmaktadır. Bunlarla gö rüşünüz. Simıtaş'jn kontorunu ogrenmu. ÖĞRETİY0R22 21Ö6 Cumhuriyet T757 , r.lerler Sılesl leleton , Z3 ?4 2<t • a 4b 87 • ANKARA ' da •. Bakanlıklar Ataturk Bulvarı 131/303 leldon 18 86 • AlMANYA'aa . 8 Munchen 2 S«ne«elaw Str 14 Telefom 55 35 80 Cumhuriyet T78I Çiçek Reklâm: 1460 7769
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle