Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET 19 Eklm 1972 «Gidemediğin yer senin degildır» demiş şaır. Doğru soylemış elbette. Ama, gitmekten gitmeye de fark var. Gezdiğimiz yerlerde turist gruplanna rasladık. Onlar da gıdiyorlar, geziyorlar, sonra da ülkelerine donuyorlardı. Onlar için gitmek elbette bu anlaraı taşıyordu. Gideceklerdi, göreceklerdi, fotoğraf çekeceklerdi, döndukJeri zaman arkadaşlarına kpmşulanna tenteresan yer» ler gördiUderini anlatacaklardı. Şairtn soylediği «gidebildığin yer» i, herhalde boyle anlamamak gerekliydi. Hızmetuı gıdebıldiği yer, sanayinin gıdebUdıği yer, üreümin gideblldiği yer, sonuçta kalkınmanın gideSağlık Ocağı ebesi köyde bir cocuğn yıkıyor büdiği yer «senin» olacaktı. Gerçek te budur. Ülkemizin ğeleceğini düşünmek dunununda olan herkesin cıddiyetle eğılecegi sorun toplumun bütünüyle kalkınmasıdır. Bolgesel kalkmmayı gerçekleştiremediğiıniz takdirde, bölgelerarası kaymaları önleyemiyeceğiz demektir. Köy kalkmmasını sağlayamazsak bilelim M, köy ca, bu sorunlan çözmek. Bolyır, keslnlikle hayır. Bunlarm gesel ekonomik potansiyeü haler ilçelere, şehirlere göçecektir. hepsi olur, olmalıdır da. Ama, rekete geçırmek, her bölgenia Toprak ve tanm sorununu çöaması var. Bir fıkrayı hatırlaozelliklerinat uygun olan uretizemezsek, köylüler geleceğln mamn sırası: mi arttırmak, hepsinden bnem«cşehir işsizleri» olmakta daha Bir koylü, tarlasmda çalışan lısı de kalkınmadan ahnacak hızla devam edecektır. Sanayi Nasreddın Hocanın yanına gelsonucu adaletle dağıtmak zorunbehrli bolgelerde toplanırsa, ulmış. «Hoca», demiş, «su tepenın lu. " . arkasındakı köye gideceğim, ake iç göçlerin sahnesı olmaya Insanları güçlükler yıldırmaz, caba ne kadar zamanda gidedevam edecektir. Yurt dışına işHdaletsizlik yıldınr. Eğer guçrım?». Hoca işiyle mesgul, cegücu ihracını sürekli bir ferahluklerımizi hepimiz ortaklaşa vap vermemiş. Köylü, her halde lık olarak gönne alışkanhğınpaylasırsak, refahı da sosyal aduymadl, diye düşünmüs. Sodan kurtulalım. Gidenler kadar dalet ilkesıne göre dağıtırsak rusunu tekrarlamış. Hoca gene gidemeyenler de yurdumue için sorunlanmızı neden çozemeyeısiyle meşgul, oralı değıl. Koyciddî bir sorundur. Gidenlerin lim? Ama, milli gelir dağüımı lü, herhalde Hoca sağır diye ise burada kalan eş ve çocukları dengesizliğini gideremezsek, bu duşunmuş. Bir daha sormuş, daha hiç eğilemediğımiz sosyal yukü kim taşıyacak ve neden gene cevap alamayınca yola kcsorunlarımızdan biridir. Yurt taşıyacaktır? Çalısıp çahşıp cfa yulmuş. Tam tepeye tırmanmadışma giden işçilerimizin toplu sonucunu goremeyen insanın uğa başlamış, geriye dönüp bir dönüşlerine ise hiç hazır olmamitsizliğini ne giderebilir? Kım, de bakmıs ki, Hoca el isaretlydıgımızı da unutmayalım. boyle bir insanı daha insanca le kendısini çağırıyor. Köylü yaşamak için daha başka bir yesöylenerek kan ter içinde HocaHizmet köye, köylü re gitmekten ahkoyabılir? «Harnın yanına gelmis. Hoca, «Üç şehire gidiyor da aş, orda baş» dıyen Van atasaatte gid'ersın» demiş. Köylü Sağlık hizmetlerini incelerken, sozu bu insanın deyimidlr. NCkızmış, .cA Hoca, sorduğumu toplum yapısım ve töplum hafus kâğıdmdaki Almanya'da çaduydun da neden yanındayken reketlerını görmemek imkânsızlışrr.a müracaatina bakıp da yıl soylemedm» deyince, Hoca, «A dır. Sağlık hızmetlerini sosyalları geçiren insan, bu durumun benim koylüm» demiş, «nasıl leştirme ilkesıyle hizmet köye yarattıgı insandır. yurudüğunü gormeden kaç save köylüye götürülürken, köyatte gideceğini nasıl bileyim, Şehirlerin etrafında birlken lüler^ şehirlere göçüyor. Çok yürüyüşüne baktım, üfi saatte gecekondular, bu insanlann ügidersin.i dikkati çeken bir çelişki bu. Emitlerinin yığılmasıdır. Isteyen, ğer, toplum kalkınmasını bübekleyen, ,uman insanlar. Bu Biz, acaba, tepenin ardındaki ttinüyle başaramazsanız, bir yöinsanlara vermeliyiz, bu insankoye kaç saatte gidtebileceğiz? nüyle hizmetı modernleştirmeları bağlamalıyız, bu insanlara Yurüyusumüze bakarsak biraz nin anlaml kalmıyor ve önemi yaşama olanakları lağlamalıgeçce gideceğe benzeriz. Çünkü, azalıyor. yız. yurüvüşümüz pek sallapati. Reformların amacı da, kanımBunlar olamaz şeyler mi? HaBıraz yurüyüp geri dönen. son ERZURUM'DAN 00 < o oc ıu ec O DIYARBAKIR'A Sağuk ekibi köylfllerin dertlerini dinliyor Hizmet köye, köylü ise şehire gidiyor bu kaynaklann israiına seyirci kalıyoruz. Bılım kaynaklarunız, tek görevlerını eğıtım olarak anlıyor, oysa araştırma, yöneticiye kendı alanlarında plân sunma, bilimi halka ulaştırma görevleri var. Bu gorevlere sahıp çıkmakta gecıkiKoordinasyon eksik yorlar.. Bu görevlerini anlayan Evet, çağdaş uygarlığa erişmek, ve yapmaya çalışanlara yardımcı olmuyoruz. hiç değilse o yolda, başkalanmn harcadığı zaman kadar «MTWTI Sosyal ve ekonomik yapının Ulharcamadan ılerleyebümek . bi kemızdekı etkisıni dusünmek zolimsel bir yöntem sorunu. Yöne rundayız. Üreticiyi ve tüketidyı tımi modemleştirebünıe sorunu. emeklerini değerlendirmekten ah Kendi çapında, kendı alanmda koyan aracılar. tefecıler zincin ülkemızı ilerletmek ıçın çahsan korunurken, halk aganm, şeyhin çok değere sahıbiz. Ama, çalışan nüfuzunda ıken kalkınmanın nagüçleri birleştiremiyonız, koordisıl olabilecegini düşünmek zonasyon eksık. Raporlar hazorlıyo rundayız. ruz, uygulamıyoruz. Herkesin çaEn doğal hak olan sosyal gübası, suya atılan taşın halkalan venlik hakkı bıle dağınıklıktan gıbi zayıflıyor ve uzaklaşıyor. kurtuünuyor. Mevcut kuruluşlar Kaynaklanmızı ısraf edıyoruz. arasmdaki hak farklannı kaldırKendı dunununu kurtaran başka mak, sosyal güvenliği tek kurusmı düşünmüyor. Düşunmüyor luşta toplamak ilkesıne yonelki o başkası bıraz da kendısidır. mek gerekirken, bu alanda bıle ayrı kuruiuşlara, ayn haklara giToplumu duşünme, toplumla bırlikte hareket etme eğüımımız diyoruz. Temel ve köklu çözüm zayıf. Devlet yönetıminde cıddı yollanna ihtiyacımız o kadar yet duygusuna, sorumluluk duy açık kı. gusuna kavuşamaRusız. AraştırBirleşebilen, seslerini güçiü çıma, plânlama kavramlanna he karabılenlere hizmet yanşına gınüz alısamamışız. Oysa, bunlar renler pek çok. Tabil bu çalıssız Devlet yönetımi uygar ülke malar karşılıklı bir dayanışma lerde çok gerilerde kalmış. Onun yaratıyor. Ne kadar iyi diyoruz. içindir ki, bır yandan kaynakla Ama, ya seslerini duyuramayannmız smırlı dıyor, dığer yandan lar. ra yine biraz ilerleyen, durup «çok gıttık, çok» diye mırıldanan, yürümenın, durmadan ve yorulmadan yürümeniıı bir bilim, bir yontem olduğunu bilmeyen adatn nasıl gıderse, herhalde bız de öyle gıdeceğiz. Doğu bölgesinin çeşjtli fllerin lardı. Hatayın bir köyünden gclde, halkın geçici olarak pamuk mişler. Uç, ddrt yaşmda bebeler toplama igi yaptığıru söylemişler . çamurla oynuyorlardı. Annelen ve di. babalan az ötedeki tarlada pamuk Bu yazı serisini bitirmeden gü topluyorlardı. lki ayhk çalışma ney bölgesinin bazı kısımlarını gördüm. Adana'da pamuk topla sonunda ellerine ne gececeğini bil yan tanm işçilerınin yaşadığı bir meden çahşıyorlardı. Bebeler, ken yere gittim. Çadırlar kurmuş di kendilerine oynayarak annele rini, beklîyerlardı. Yflzlerinıîe «1 nekler vardı. Etraf toprağm. tozuo pisliği içindeydi. Gözlerimiz yaşardı. Sonra o vaşlar kurudu Sim di, lnıru gözlerle dolaşıyoruz Ba kıyorum, herkes, kuru gözlerle dolaşıyor. Bebeler konuşmaı ki. ^ BİTTİ fıldıziepe llkeknln öğretmeni Abdurrahman Alkaşı, Okul Müdurü olan oglu Aziz Alkaşı ıle birUkte. AGI BİR KAYIP FREN İÇİN DAI HAZIR MISIN1Z ? Pertevniyal Lisesl emekll Kımya Öğretmeni Muhterem Ayaşlıoğlu'nun sevgili eji, Dr. Yılmaz, Jeolog Yiğit Aya$hoiSlu, Sevgi Keskln'ln birlcilc babaları. UU», Ümran Ayaslıoğulları ile Emniyet Sandığı basrevızöru Orhan Keşkin'ın kaympederleri. Dr. Nafiz Ayaşlı Oker'in sevgili amcası, Eren, Nasip, Nuri ve Levent'in blricik dedelerl, Topkapı Sarayi Bolaroe Burosu Mımarianııdan , Bmejd! Yüksek>Umar 17/10'1972 Sah bünü ânl bir kalb krizi neticesi vefat eteıistir. Cenazesl 19/10/1972 Perserabe gunu KadıkSy O«manağa camiınden dğle namazını müteakıp kaldırılarak ebedl isörahatgahtna tevdi edllecektir. Fürk Eğitim Vakfı ( Meclisimcbusan Cad. 81, Kat 2 Fındıklı) Babaoğul aynı okulda öğretmenlik yapıyorlar • OĞLUNUN MÜDÜR OLDUĞU OKULDA YETİŞTİRİCİLİĞINİN 35. YILINI SÜRDÜREN ABDURRAHMAN ALKAŞI'NIN EMEKLÎ LİK İSTEĞİ EĞİTMENLER ANCAK 1963'DE ÖĞRETMEN KADROSUNA ALINDIKLARINDAN 25 YILINI DOLDURMADIĞI GEREKÇESİ İLE REDDEDİLMÎŞ. Yıl 1938, Erzincan Eğitmen Kursunu bitıren Abdurrahman Alkaşı, baba köyü ulan, Erzurum'un Aşkale kazasına bağlı Persor (Ocaklı) köyüM flonüyor. 120 hane ve 650 nüfuslu olan koyde, o zaman ancak 5 1 0 kışı eskı yazı bılmektedır. 10 lıra maaşla goreve başlayan Abdurrahman Alkaşı, evinın bır odasını dersane haline getırerek ilk öğrencilenni buraya toplar. Gundüz çocuklar ve gece büyükler olmak üzere 65 öğrencıyle başlayan ilk dersler, üç yü bu odada, sonra fcöylülerın yaptıkları kerpiç blr binada, ders araçlan, yakacak, hademe olmadan yıllar ıçınde gelışır üurur. Derken yeni ögretmenler de tâyin edilir Fakat Abdurrahman Alkaşı, kendı kardeşlerı ve çocukları da dahil, köyündeki herkesı okutmaya devam eder. Bu aralıksız çalışma tam 31 yıl devam eder. Şımdi o köyde okuma yazma bümeyen hemen hemen hiç kimse kalmamıştır Abdurrahman Alkaşı İse bu 31 yülık çalışması ile yetınmiyerek, öğretmenlik görevinın 35. yılına çocuklarınm arzusu ile geldiği Istanbul'da girmişUr. Ve hâlen Bakırkoy, Bahçelıevler Yıldıztepe llkokulunda öğretmenlik yapan Abdurrahman Alkaşı'nm müdürlüğünü, okuma vazmayı kendisine öğrettiği öz oğlu Azız Alkaşı yapmakta, görev ve sorumlulugunun deneUmi yine eski öğrencısi olan ogluna kalmaktadır. Işın ilginç diğer bir yanı ise, resmî kaıytlara göre baba oğul, öğretmen öğrenclnin hizmet kıdemlerinin aynı görülmesidir. Oğul Azia Alka?ı 18 yü öğretmenlik yapmıştır. Baba Abdurrahman Alkaşı ise eğitmen olarak 35. yılına girdiği halde eğıtmenîer ancak 19Ö3 yılmda öğretmen kadrosuna geçirıldığuıden, 10 yü borçlanmak şartiyle, devlete 19 yülık bir hiznıet tademi kabul ettirebümiştir. lek sahtbl. thtiyacın olursa sana bakma sırası bizdedır herhalde » Baba «Ben sizin paranızı istemiyorum Ste kendı çocuklannıza bakın. Ben emeğimin karşıUğını ıstiyorum Maaşunı sen veriyörsun. Doğru soyle, bu benim hizmetimin hakkı mıdır? Sen evıne 3 ekmak alırsın ben 7 8 ekmek. Ben dedeyim. 7 çocuğumun da çocuklannı etrafımda gormek, onları kollamak istenm. Sen bızi ananla yalnız sandın gaiiba? Hele bir dede ol da, neye elimde daha fazla gelirim olsun istiyorum anlarsın.» Ve oğul Aziz Alkaşı, 1954 yılında Erzincan tlk öğretmen Okulundan mezun olarak Erzurum Aşkale, Abdalca köyü ilkoktılunda göreve başlamış. 2 yıl orada kaldıktan sonra, baba kövüne, Ocaklı'ya gelerek 4 yıl babas: ile birlikte aynı ılkokulda görev yapmış. Sonra Aşkale Sazh köyü öfretmeniiğıni üzerine almıs. 10 yıllık hizmeti sırasında öğrencüerıne okuma vazma öğretmeltle vetınmeyerek. çalıştığı köylere. vol, su Retirtlmesini sağladığı, buyük çapta ağaçlandırma vaptırdığı ıçın, basansından ötürü ödüllendınlerek, kendi ısteml ile tstanbula gönderilmiş. 1 vıl Güngörende kaldıktan sonra vine kendl istemi ile Altınşehir'e gönderilmiş. O zamana kadar okulu olmayan Altınşenır'de ev ev dolaşarak önce öğrenci, sonra da okul ihtıyaçlanm topluyor Kesikköprü'deki askerî birlıkteki ertere ve köy sâkinlerl ile taşocağinda çalışan işçfler için okuma vazma kurslan açıyor. 2 yıl burada devam eden çalışmadan sonra yine lcuruluş haiinde olan şımdıki YılcüztFpe tlkokulu müdürlüğUne atanıvor. Teneks baraksdan ibaret okulu tesllm alırken kendısine bir mühür ve blr bayrakla birkaç Rirık sıradan ibaret olan okul malzemesini tesllm edıyorlar. tlk iş olarak çevre beledıveler ve askert birliklerden yardım saSlayarak okula su getiriyor ve yolun vapımmı saglıyor 6 vıllık bir hizmetm sonunda hâlen Yıldızteoe tlkokulu modern bir dersane binasina. veterll tçme stryuna sahip 35 dönüm olan arazisi 17.5 dönüme çıkmış durumda ve bahçesi afaçlandınlmış, etraft duvarla çevrilmiş. Modern bir Atatürk bOstüne bir hayll da ders aracma sahip. Ancak 6 yü önce 250 öğrencisi olan okulda bu vıl 1625 öğrenci toplandığından ve bunun önümüzdeki yılda 20001 bulması beklendiŞinden hedet bahçe içinde yeni bir binanın daha yapılması.. Baba ve oğul öğretmen AlkaşıTar. bütün bu anlattıklannı bır tek sonuca bağlamak isöyorlar: «Biz sadece öğretmenlik (çörevimizi severek ve sorumluluğumuzu bilerek vapmaya çalışıyoruz. öğretmen isterse çok sevler verebilir.» ÇELENK BAGIŞLARINIZ İÇİN EMRİNİZDEDİR Tclcfon: 49 76 29 49 80 10 49 80 I I Cumhuriyet 7496 Mustafa AYAŞUOĞLU A t LE8 t CumhurİTet 7508 1BIİİİ YERİNDE BİR UYARI Gerçck bir felâket haline gelen trafik kazalan konusnnda olumlu çaLşınalan gorulen Turkiye Trafik Derneği, >Ecel kadehini terketmesini bil» panosundan sonra «Fren için daima hazır mısınız?» panosunu yollara asmaya başlamıştır. Her yıl meydana gelen kazalar sonucuııda 1 bin kişinin öldıiğünü, 20 bin kişmin de yaralanarak sakat kaldığını bildiren dernek \etkilileri, traîikJe ilgili fllm ve malzcme yardımlanyla halkın ba konuda uyanldığmı bildirrai$Ierdir. Fotoğrafta, yollara asılan ikaz panolanndan biri görülüyor. Gayri Menkul Satış llânı Üsküdar Sulh Hukuk Hâkimliğinden 9725 Satış Mujgân, Erdoğan, Erol ve Nadıde Adalı'nın hissedar oldukları Uskudar Arakıyeci Hacı Cafer mahallesi Ekmekçibaşı sokagında kftın, eski 121 yeni 10 kapı sayüı 47 pafta, 207 ada, 49 parsel ve 139, 20 M2 mıktanndaki gayrimenkulün hissedarlar arasında taksimi mümkuâ olmadığından Ş. izalesine karar venlmış ve işbu karar kesinleşmesi Uzerıne açık artırmaya çıkanlmıştır. Muhammen kıymeti: B. kişi tareiından verilerf rapora g5re gayrimenkulün hâli hazır rayıce' göre, 45,100 liraya mütehammıl oldugu açıklanmıştır. Kali haıır durnmu: Yine B. kişi tarafından, verilen rapora göre, bına tamamen ahsap olduğu, duvarları kerpiç, bulundugu bina bir hol ve bu hol ıle iki odadan ibaret olduğu aynca bir antre ilftve edildiği, bahçede ahsap bir helâ olduğu, su tesısatı bulunmadığı, elektrıği bulunduğu, bahçede ayva, elma, lncir, erik ve meyva ağaçlarının oldugu bildirilmiştir. Imar Durumu: Celbedilen imar durumuna gelinco bitişik nizam ve 12,50 metre yükseklıkte inşaata müsait olduğu bildirilmiştir. • , Birinci açık artırması: 20.11.1972 fazartesi günü saat 15.00'den 15^0'a kadar yapılacağı ve muhammen kıymetinin ° b 75 nni bulduğu takdirde o gün kati ihalesi ıcra edilecektir. / Aksi halde en çok artıranın taahhüdü bâkı kalıp on gun müddetle azaltılarak ikinci açık artırması: 30 11.1972 Perşembe günü saat 15.00 den 15.30'a kadar yapılacağı ve o gün en îazla artırana kati ihalesi ıcra edilecektir. İşbu gayrimenkul üzerindeki ıpotekli alacaklılarla dığer alâkadarlann faiz, masraf ve hususl ile alacaklanna ait belgelerini 15 gün zarfında blldirmeieri aksi halde hakJan tapu sicilleri ile sabıt olmadıkça satış bedelinin paylaştırılmasından hariç bırakılacaklardır. Birikmiş vergiler hissedarlara, tapu harcı. ihale pulu, tellâliye resmi ile tâvız bedeli müşteriye aittir, satış peşin para ile tcra Iflas Kanunu ve tapu kaydı gereğince yapılır. Şartname ilân tanhinden itibaren mahkeme divanhanesihe tâlik edllmiş, şartname örneğinden almak isteyenlerin 250 kuruş tiamga pulu ile 200 kuruşluk posta pulu gönderdiklerınde kendilerine bir örneği göndenlecektir. Fazla bilgi almak isteyenlerin 9725 sayı ile müracaatlan ve taliplerin yazılı gün ve saatte % 10 pey akçeleri ile bıriikte Üsküdar Suİh Hukuk Mahkemesl Kaleminde hazır bulunmalan ilân olunur. 16.10.1972 (Basuı: 6859/7486) Babasmm oğlu Baba ve oğul aynı okulda Ankara Reklâm: 7047504 Gütîün kitâpları DOST YAYİNLARt SUNAR Bir tartışma Baba Abdurrahman Alkaşı, 35 yıllık hizmetine karşılık 1000 lira maaş alıyor Emeklılık taIebi İse henüz 25 hizmet yüını doldurmadığı gerekçesiyle reddedılnıiş. Devletin hakkını yeırjs olmasmdan çok üzüntülü, «35 yıl devlete başan ile hizmet etöm. Yetiştirdiğim ögrenciler gırdikleri smavlarda daima başan gösterdiler. 1948'de üstün basanb kabul edilerek, maaşuna eğitmenlerden tarklı olarak 30 liraük bir zam yapıldı ve o zaman eğitmenler <0 50 lıra alırken benim maaşım 70 üra oldu. Tekâmül kursuna göndenldım £ğer başansız tdiysem beni neden öğretmen olarak çalıştırdüar?. 15 yıluk hizmetiml neden saymıyorlar?» seklinde dert yanıyor Ve baba ile oğul arasındE tatlı bir tartışma başlıyor.. Oğul «Fazla parayı ne yapacaksın babaî 7 çocuğunu da vetiştirdin. Simdi hepsi bir mes Vılmaz (a'VEYin boynıı bükük öldüler ORHAN KEMAL ODULQNÜ KAZANAN ROMANI •ırtun K İ U p c t i a r d a 370 S a . l j 2 0 L r a Kltabevimizde mevcut İNGİLİZCE EDEBİ, SOSYAL, FELSEFÎ, SAN'AT vs. ait bütün kıtaplarda % 10 indirimln 7 Kasun 1972 tarihine kadar devam edileceğini sayın müşterilerimize duyururua...; . , ^ ' ?.,^* . * * • < " . " * . * • .Redhouse Kitabevi Rızapasa yoknsn 48 .. Eminönü, Tel: 22 39 05 I BASKISl TUKENMEK UZ£RE GÜNEY Sanat Dergisi Abone: Yıllık 30 TL P.K. 1353 Istanbul Adnan ÖZTALÇINEK'in , T.C. Dz.K.K. TÂŞKIZAK TERSANESt DÖNER SERMAYE GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HASKÖYİSTANBUL Dosya No: 482 Taşkızak Tersanesi Döner Sermaye Genel Müdürlüğü aşağıda cins ve miktan yazılı (4) kalem malzemeyi ilgili Resim, Tekaık ve İdarî şartnamelerine gore Kapalı Zarf usulü ile satın alacaktır. Maktu geçici Son tekllf MALZEMENtN CİNSÎ MİKTARI teminat venne günü Saatl VaH, Geyt Bronz 6" Hendıllı 7 adet ) 8" Hendılsız 18 » ) çeiik 6" 2 » ) 30.000. TL. 13.11.1972 11.00 » 10" 10 » ) 1 Teklifler tdarî Şartnamede yazılı olduğu şekilde veriıecektir. 2 YukandaM malzemeye ait îdari ve Teknik Şartnameler ile Resimler, bu Işle Iştigal ettigine dair bir belge getiren firmalara verilecektir. 3 Posta ile şartname göndcnlmez ve posta da vaki gecikmeler kabul edilmez. 4 Taşkızak Tersanesi Döner Sermaye Genel Müdürlüğü 2490 sayılı kanuna tâbi değildir. 5 Genel MüdürlüğümUz herhangi bir teklıfi seçmesi ve üzerinde muameleye geçmesi Genel Müdürluk ile SATICI arasmda bağlanti garantisi yüklenmez. 8 Ihaleye istirak eden Hrmalar tekliflermi yukanda gösterilen tarih ve saatte şu şekilde vereceklerdır. önce maktu geçici teminat veznemize yatınlarak veya vâdesiz banka teminai mektubu verilerek almacak makbuz, teklif zarfınm içine konup. Satınalma Ofısine kaydettir<lecek ve sonra Döner Sermaye Satınalma Komisyonu Başkanma verilecektir. (Basın 22909) ?48 TÜRK DİL KURUMU 1972 HİKÂYE ÖDÜLÜ'nü Kİtabl EIEMAN ALINACAKTIR Büyük bir şırkette çalıştınlmak üzere, üesap m kullanabilen muhasebe elemarüan alınacaktır. ARANAN ŞARTLAR: vs ötGcü bal<ım kılavuzunun yenı bas)<]sl bkJunmaKUUK FvatıllTI.. odemel Istenfio Iia9 YAĞMA Bütün Kitapçılarda. Flyatı: 730 Kuruş Genel Dagıtımı: YÜCEL YAYIN • DAĞ1TIM Babıâli Cad No: 14, Kat: 3 Cağaloglu tstanbul Tel: 27 70 50 P. K. 180 Şi?H 1 Asgari Lise mezunu olmak, 2 Azaml 30 yaşmda. olmak, 3 Askerlığıni yapmış olmak (Erkekler için). MtRACAAT: Biçkı Yurdu Sokak Dr. Şevki Bey Han, Kat 2 CAGALOÛLU ISTANBUL (Cumhuriyet 7490)