26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EAYFA DÖRT: ı CUMHÜRÎTET: tlyükelçillkler Istanbulda olduğu İçin bunlann hizmetin de olan yatlar d* Bogazın Tophane ve Tarabya sahillerin de demirli duruyordu, Bu yatla rın mürettebata, slvll giyinen deniz erlerinden meydana gell yordu. Bazı özel görevleri oldu ğu da muhakkaktı. Dışişleri Bakanlıjından gelen bir yazıda, «Amerikan Biiynkelçilijine ait Skorpion yatmın baş Eüvertesinde Mvaa gemisl olmamasıns rağmen bir top bulunduğn» belirtillyor ve «Diğer büjükflçilik yatlanndan syrıcaiık taşımasıntn dofnı olmadıfı, bu durnmun halk flzerinde olanunz trsir yapacafı» ifade edilerek «topnn Iraldınlmasını sağlamam» lsteniyordu. Yazı üzerin» Amlral Bristol'ü «iyaret ederek topun kaîdınlmasını rica ettim. Amlral Bristol, Lozan snlasmasının Amerika Birleşik Dev letleri tarafından tasdikl İçin gay ret sarfetmiş bir Türk dostu idi Ricamı derhal kabul etti ve ya tm güverteşindeki topu kaldırttı :28 Ağustos 1971 f A O C yılında patlak f«f £ Ü veren Şeyh Sait İsyanı ve arkası sıra yürümeye kalkan miirteciler, 1926 yılında Türk komünistlerinin, Viyana'da Kemalizm ilkelerine karşı tahrik progTamlan hazırlamalan ye İngilİB Gizli Servisi'nin de çeşitli yollardan genç Türldye Cumhnriyetini yıkma teşebbüsleri, yurt içinde ve dışında çalışacak bir milli emniyet teşkilâtı kurulmasım bir zorunluk haline getirmişti. Konu, hükümet tarafından önemle ele almmıştı. 1919 ile 1922 yıllan arasında; Millî Kur tuluş Savaşı sırasmda İstanbulda Anadolu Hü kümetinin gizli haberalma servisindeki çakşmalanm gözönünde bulundurulmuş olmalı ki Gcnel Kurmay Başkanlığından (Büyük Erkânı Harbiye Reisliğinden) çok gizli bir telgraf aldım. B Antstan: Emckli Korgtntrıf Millî Emniyet Başkanı olmam teklif ediliyor Millî Emniyet Teşkilâtmın llk Basksnı Şükrü Âll Bey'in Bogazlar Komisyonn fiyesi ve Harp Akademisi öğretmeni oldnju günlerde çekiltnlş bir fotoğrafı.. AşağıdaM cevabı verdim: «Şimdive kadar hiç bir razife Için istekte bnlunmadım. Emir olunan her Tazifede çalıştun. îki önemli razifcyi ayni zamanda başarmak kabil olamıyacağın dan bunlardan tensip olnnacak birini yapraaya bazirıra.» Yazıma karşılık gönderilen telgrafta, «İki önemli görevin birlikte yürütfîlemiyecegi yolundaki görüşümün kabul edildiği, İstanhul Emniyet Müdürlüğü gftrevine devamınıın daha uygun Körüldüğti» belirtiliyor ve «Başkanlık için bir aday göstermem» isfeniyordu. Işte bu sorunun cevabı kolay değildi. Çok düşilnmek gerekiyordu. Emniyet Teşkil*tı Başkanı A> bay Nibolay ile görüşecekti. Ancak Alman Milll Emniyet Teşkilâtı da gerek inKiliz, g& rekse Sovyetler Birligi istihbarat teşkilâtlan tarafından gözlenip. izleniyordu. Görüşmenin gizli kalmasını sağiamak için şöyle bir formül bulur.du: MilU Emniyet Teçkilfttı Ba^ kan;nın yanma dörtbeş subay verilerek bir askeri heyet kurulacak ve heyet, resmen Avrupada asker! bir incelemeye çıkacaktı. Heyet, gezi programına göre Almanyaya da ugrıyacak ve bu sırada iki Başkanın gizlice göriişmesi sağianacaktı. Ali Sait Paşa ile bu konuda «nlaşrnaya varmıştık ama beniiz Baçkan adayını tesbit edememiş tim. Kendisinden bir süre daha müh!et istedim. EKREM BAYDAR Milll Emniyet Baııkanlıtı konoınnda Ekrem Baydar ile Hürriyeti Ebediye Tepesinde «izli bir görüsmr yapan Birinci Ordn Knmandanı Ali Sait Paşs • yıllarda. YARIN: Bahriye Vrekiline gönderilen paket Gizii gezi Tayin teklifi «Kurnlmssı tasarlanan Millî Emniyet Teşkilatı I aşkanlığına, tstanbnl Emnivrt Müdürlüğü görevi de üzerimde kalmak üzere tâyinimin düşünüldüjni» belirtiliyor, bu hu sustaki görüşüm soruluyordu. 6 enel Kurmay BaşkanhSı bu konuda benimle temasta bulunmak için Birinci Ordu Kumandanı Ali Sait Paşayı görevlendirmişti. Kendisi ile bir tesadüf sonucu imiş gibi Hürriyeti Ebediys Tepesinde bulusarak görüştüm. Teşkilât, Alman hükümeti ile işbirliği yapılarak gerçekleştirtlecekti. Millî Emniyet Teşkilâtı Baskanı seçilecek kişl, Alman Milll Aday gösteriyorum ez Tahsin BERKAND 90 Ancak karnı domp Içi seriniedikten sonra etrafına baktı. Tanıdık kimse yoktu. Fakat her nedense masadakilerin hemen hepsi keyifli, güler yiizln insanlardı. Hepsi de hayatlanndın m«mnun görünüyorlardı. Bu manzars karşısında: Vaşamak ne güzel şey! Diye düşündii ve böyle diişür.ebildigi için kendi kendisine şaştı, sylardan beri içine dönük kalmanın yorgunluğunu birdenbire duydujhı için Tarhğında bir isyan. bir tepki uyandı. Ne oluyorum? Oflny» yikılmış da altır.da mı kalmısım? Neden krlünenin taro mânasiyle yaşannyonım? Neden her çeyden elimi etr|imi çekrni; gibi.vim? ÇalifmsyB evet ama yasamaya ds evet! Bu dü?öncesine (rülömserken yanıbaşında bir •es: Şimdi size ysklaşabilirim Günseli hanım, dedi. Geldi^inizden beri size bakıvordum. O kadar dalcındır.ız ki yanıba^ınızda oturdujnım halde beni förmcdiniz. hattft baktımz da Rörmediniı. llkin beni tanımadınız, belki tanımak istemediniz sandım ama bakişlarınızdan anladım ki başkalarını da pek çörmüyorsunuz. Daha dnğrusu ker.di içinizde yaşıyorsunuz. Şimdi kaşlannız «çıldı, güliimsediniz. Ben de size merhaba demek cesaretini buldum. Günıeli özür dileyerek Aylinin etini siktı: Hakkınız var Aylin banım, slzi (törememlsim. Nasılsıni7? Teşekkür ederira, lyiyira. Siri Mraı yorfun Rörüyorum. Rahatsız mısınıı? Hayır, sıhhatim mükpmmeldir. Bntfin rün çaliftım. vazıhancden «cele çıkarkcn makyaj yapmayi bile unntmu? olacağnn. Gülüştüler. Sizin hoyanmaya ihtiyacmnt bile yok. O kadar güzelftiniz ki Günseli banım. Her balde sizin kadar detil. Yine Kiiliiştüler. Birbirlerine kompliman yaptıkları için niftnnundular. Aylin sordu: Haluk Bey ne âlemde? Doçan size söylemedi mi? Haluk Amerikaya pitti. Öyle mi? Bilmiynrdnm. üzüldünüz elbette. Aksine, çok sevindim. Ya?! Neden saştınız? Şey... Ontınla «ranırd»... Yani seriştiçimizi mi »anıyordnnnz? SizJ bilmem «m» gece kuliibünde rastladıfımız ıkşam hana... Niçin sustunuz? Rica ederim devam edln Haluk size o gece ne demişti? Bana yakinda evleneceğinizi sSylemistl. Sak» etmistir. Hayır. çok ciddl idi. Dana ederken bana «izi uzun nzun medhettl. Seviştiğinizi söyledi. Sİ7in fihi bir kansı olacağı için porur duydoğunu tekrarladı. Saçmalamıs! Daha dogrusn sakasır.ı pek ileriye götiirmns. Çünkü Haluk benitn «mcamın ogludur ve Amerikada evlenmiştir. tki dt çocufu var. Ayliniı naşkın saşkın baktıfını gBrünce fül&mseyerek ilâve *tti: Doğanın bnnn size söylememis olmasım şaştını doğrusu. Biliyor nm İdi? Klbette. Belki de sizin nze) hayatınıza ait bir olayı defrinmek istememiştir. Ne mfinasebet! Halukla benim aramda giz Irnecck en ufak bir olay yoktur. Bunn berkesten iyi Doğanın bilmesi lâzımdır. O halde Haluk Bevin. dediğinit gibi saka ettifini anladıgi için bu sözler üstünde durmamıs olacak. Belki... Çünkü Dofanin alze karsı b&yflk saypsı olduğuna eminim. Günseli sinirli bir kahkaha atti: Yok eanım. Size böyle mi drdi? Her zaman üizden takdirle bahsediyor. Çocukluk arkadasımdır. Aramırda deria bir dostluk bağı vardır. Bütün ailesiyle dostsunıız dctil mi? Eçer Doğan size benden bahsetmişse ttalyada onlarla nasıl ve ne gibi »artlarla tanıştıgimın da söylpmi; olacak. Evet. Geçirdiğiniz kazayı filân kısaca «nlattı. Daha doğrusu, bulustuğumuz geceden tonra sizinle hen ilzilendim ve «ordurn. Bu konunun nzamasından Günseli pek boslanmamıştı. tnsan hayatı böyle tesadüflcrle dnlu. Dnğru. Bcn Boğaza kadar ozanacajhm. tstersenit beraber gidrlim. Sarıverle Ycnimahalle arasında küçük ve tenha bir bahçe tar. Orada ç»y içer, serinleriz. ^ (Arkaa rmr) konu veLim: AYH AN BAŞOĞLU]^| fiÜNAHKÂR KRALİÇE f anıdıklanm arasmda yaptıI gım degerlendirme sırasmda ' arkadaşım kurmay yarbay Şükni Ali Beyl en uygun kişi olarak seçtim. Şükrü Ali Bey, Harb Akademisinde öğretmen ve Boğazlar Komisyonunda da üye idi. Karanmı şifre ile Genel Kurmay Başkanlığına, sözlü olarak da Birinci Ordu Korautanı Ali Sait Paşava arzettim. Şükrü Ali Bcy, Ankaraya çaSınldı. Bir süre sonra tstanbula döndü. Görevine ait bazı araç ve gereçin almmasında da kendisine yardımcı oldum. Ali Sait Paşa ile konuşmalarımız sırasmda teskilâta veriIpcek kapalı lsim üzerinde durmuştuk. 1 (M.A.H.) I enüz harf devrimi yapılma[dığı için ülkede Arap harfle'ri kullanıhyordu. Kuruluşun kapah adının (M.A.H.) olmasım kararlaştırdık. Bu Milll Emniyet Hizmeti ibaresinin baş harflerinden meydana geliyordu. Emniyet kelimesi Arap harflerinden (elif) ile yazıldığı için ilk harfi tek başına (A) okunuyordu. Bu j*fizden de kuruluşun kapalı adı M.A.H. olmuştu. Bu isim Genel Kurmay Başkanlığı taralır.dan da uygun görüîmüştü. Milll Emniyet Hizmeti Başkanı Şükrü Âli Beyin, Istar.buldan ihtiyaç duyduğu malzerr.e ve teçhizatı almasından sonra. hizmetin gizliligini gözönünde tııtarak konu ile hiç bir şckilde meşşrul olmadım. Hattâ merak sebebi ile en küçük bir özel etüd vapmaktan da kaçındım. Hizmetin gizliliği ve eski bir gizli teşkilât başkanı oluşum bunu emrediyordıı. Hl Amerikan bayrağı yırtılıyor amanımda yabancı devletlsrin spfareflen henüz Ankaraya taşinmamıştı. Ankara, kiiçüK bir Anadolu kasabası görünüşünden modern bir şehir ha lir.e tamamen dönüşmemişti. Yabanc: de\ietlerin sefaret binaları da henüz tamamlanmamışrı. Yabancı ülke temsilcilerinin Isıanbulda bulunması kar şısında, temaslann gereken en k:.=a sürede yapılmasmı «aflamak amacı ile Dışişleri Bakanlığımız da istanbulda bir temsilcl bulunduruyordu. Bir gün Beyoğlu Merkez Memuru telefonda şu haberi verdi: «Amcrika Birleşik Devletleri Büyükelçisi, Bpyoğlu (tstiklil) caddesindcki dükkânlardan 1)1rinin önünde otomobilini park cclerek alışveriş için içeri girdis; sırada ntomobilindeki Amerikan bayrası bir şahıs tarafından alınarak yırtılmıştı. Olayı gören devriye polisleri tarafından yakalanan şahsın sarhoş oldu^u cbrülmüşfü. Polisler bayrağı tamir cdcrek yerine takmış lardı.» Z 64 TİFFANY JONES Telaşlı temsilci ısa bir süre .«onra telefonum yine çaldı. Bu sefer karşım• daki Dışişleri Bakanlığı temsilcisiydi. Olayı heyecanlı heyecanlı, büyiilterek anlatıyor, siyasî bir skandal gıbi görüyordu. «Yanşina körükJe fider» denen tiplerden biriydi. Bu telâş içinde. olayı incelemeden. kulağma geldiği gibi Ankaraya ve İstanbu! Valisine duyurmuştu. Anlatırken olayı büyütmüş, telâşlı konuşması da işj nerede lse çığınndan çıkarmıştı. Oysa serinkanlı olmak meşeleyi enine boyuna incelemek gerekiyordu. Üçüncü konuşrugum kişl BUytikelçi Amiral Bristol oldu. Ken disini ve eşini tanıyordum. Llmana gelen Amerikan harb gemileri mürettebatmın şehirde uy gunsuz hareketlerde bulunmalarını önlemek için bir kaç defa kendisi ile konusmuş ve tedbirleri tesbit etmiştik. Büyükelçi gülüyordu: «Şahsınıza ve emrinizdeki polislere teşekkiir etmeye fpldim» dedi. «Hâdise bir sarho? tararmdan yaptlmış. polis sarhoşu derhal yakslamıştır. Ortada politik hiç bir mesele yoktur.» Beni ziyaretten sonra Dışl$l«rl Bakanlığı Temsilcisine pitmiş T© her halde telâşlı Ten> silciyi ferahlatmıştı. K GARTH Çukuru kapamaya baîladık'.an sırada Clavet de. Valoti de onun kendilerine oyun yspacak iradar alçalamayacağı tezini kendi kendilerine saimr.uyorlardı. Jabeke ise bu konuda diğerlerine kıyasla $efin suçsuzluğuna samimiyetla inanacak kadar gizli bilgilere sahipti .. Gizü ve kişisel... Üzüntüsünü belli etmemek amacı Ü9 bo\Tina kürek salhyordu. «Su halde ikinizi de indi rakıp bu önemli meşeleyi gSBerikiler de şu facianın son perdesini bir an önce indirrpek riyorum... Ben de eve uğrayıp rüşmek üzere hemen Paris'« için aynı telâş içindeydiler. sıcak bir banyo yaptıktan ve yoilanmaga karar vermışti. Krtesı sabahı bekleyerek vaŞehre dönmek, yıkanmak, ra sırtıma temiz bir şeyler giydikhat bir nefes almak. sinirlerinl ten sonra hemen lokale gitmek kıt kaybetmek abesti. Hemeo Şu bade birkaç kadeh içkiyle yatış zorundayun..Yerin halimize ça!ı gece yarısı trenine atlamıs, yokın yahu.. dibinde la çıkmıştı. tırmak bakımmdan dayanılrnaz şan madencilere döndük...» Üstüste iki cinayet birden bir sabırsızlık duyuyorlardı. «Loka! mokal vız eelir ba işlenmi?. paralar toz olmuş, Çukur nihayet dolmuştu... Ta ze toprağı ayaklan ile ezerek na... Ben yıkandıktan sonra Paoü çetesi korkunç bir darbe eski haline getirdiler, tistünü doğru vatagı boylayıp derin bir yemişti. Oysa sımdiye kadar de ağaçlardan dökülmü$ ölil uyku çekeceğim... Nedir bu ba Paoü ile çok kârlı ışter çevıryapraklarla örttüler, artan top şımıza gelenler... Hay Allan...» miş. büyük vurgur.İEr yapmışAynlmadan önce. arabanın tı. Hayatını tehlikeye atmalc rağı da iz bırakmamağa çalışaiçinde oturup Paoli'ye ait kapahasma olsa bile bu olaydaki rak ırmaga attılar. sabada buldukları altınlan ve «Mevsim zaten kıj... Kar paralan paylaştılar. Menfaatle esrar perdesini aralamak. kave yagmur bütün izleri en kı rin korunmasınriski kural şa? tilleri bulmak için ne lâzımsa sa bir zamanda silecektir. Sef mazhğı herkes için olduğu gi göze almak niyetındeydı Hoî artık emekliye ayrılmak ve din bi onlar ıçin de ön planda ge bir şey degildi asiında... Pısi lenmek istiyordu... Burada, liyordu daima. Pek parlak bir pisine geberıp gidebıürdi o da. egaçlann gölgesinde huzur için miras sayılmazdı ama. fıiç vok Ortacfa bir tehlike mevcuttu de yatsın... Tanrı da günahlan tan iyi idi yine de. özelıikle şüphefiz... Kendıni eereiince nı affetsin... Dünya böyle işte.. Jabeke beşyüzbin dolarm üs korumaaı. baçını belâya sokYapacak başka bir şey de yok tüne böylece bir de ilâve vap mama?! lâzımdı. Fakat bu belâ ne idi ve kendint kime karşı değil mi beyler?» ınış oluyordu. nasıl koruyacaktı? Her şeyden «Evet...» diye diger Ikisi «Ya Paoli'nln bavullan?.» önce bu sorulara cevap veraynı anda cevap verdiler. diye Clavet sordu bir araiık. mek, meselenin çözümlenmesiValoti llâve etti: Valoti buna da bix hal çarene doSru t!k ariımları bu yön «İlkbanara kadar buraya si buimuştu: de atması ?arttı. kimse adımını bile atmay&cak «Bana oırakın bu ısı..» Avnca. hiç hesapta bulunnasıl olsa. Müsterih olabiliriz..» diye cevap verdi. «Gece yarısm Ceketlerini. pardesülerinl giy dan sonra kalorifer ocağına a mavan sebeplerden ötürü elındiler... Kazma ve küreklerl ır tar, yakarım bürün öteberivı... de? kaian bevaz ^phirden de en makta güzelce yıkadılar. Ara Bavullan da parçaiar aynı mu küa zamanda kurtulması gebaya döndüler. Gelış sırasmda ameleye tâbi tutarun.. Ynrın rekivorrfu Dünvanın nara^ını Uçünün de âsabı berbattı. Ger öğlene doğru telefonlaşınz de yatırmıştı bu ise.. Şayet her gin bir hava içinde seyahat et gil mi?.. Haydi iyi geceler iki $ev ba«^ladı5ı eıbt normal ?art. mişlerdi. Oysa şimdJ çok daha nize de...» larla hıtsevrii kucak dolusu kâr rahat ve yumuşak görünüyorJabeke ve Clavet «Cadillac» edecekfj ama. olmamı=tı İşte. lardı. Ge";i beşyüzbin dolar hi tan inerek kendi arabalarına Şimdi ksrın fa^lasından vazkâyesi sırnnı ve etkisinl aynen yöneldiler. Sonra el «ıkışarak geçmis. külliyetlj miktsrdafcl muhaiaza ediyordu ama hiç de ayrıldılar. malı bir cn önce elrien çıkarğilse sefin cesedinl kimseye sez ması derdine düsmüştö SCKtZtNCl BÖLÜM dirmeden or' vdan kaldırmaga Paris volculugu konufund» muvaffak olmuşlardı. Serruti, sabahın saat sekiz acele etmesinin başlıcs «ebebi cSiz beni Paoli'nln apartı otuzunda Paris"e gelmiştı. Be buvdıı.. îîbirligi vaptıSı adammam Önünde bırakıverin. » di rikilerin bu gelişten haberi ol. lara yardımcı olmak. cinayetye Jabeke şehre yaklastıkları madığı için istasyona indiğin İPrin ürnnı çözmege çalı?mak bir sırada konuştu. Arabam de karsıltyıcı bulamadı tabil. sonra da malın eldcn çıkanlorada biliyo; .unuT.» önceki gece Valoti ile yap ması içjn en kestirme çareyl «Benimki de orad»...ı dl tığı telefon konuşmasından son bulmak ancak bu şekilde müm. jn Clavet ekledl. n bütün Işlerini bir yana bı. kün olacaktı. CÎNflYFT SENFOMSI Türkçesi : Şehbal AYGEN {Arkaa ru)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle