22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SATFA DÖRT: ıCDMHÜRİYE'î: :29 1971 Savas tariNinin AMBDRGtan sorrra daha j bir strü Altnan şehri «A1 tes Futınası» na tutulacak, tanmmaz hale. gelecek, sivil halktan binlerce kişi feci surette ölüp gjdecekti. 22 Ekün 1943 tarihinde Kassel'in meskun semtlerinden yiizde 65'ini «Fenerstunn» kemireeek, kent muazzam bir yanardağı gibi günisrce tütecekti. Burası büyüfc bir merlc» olmadığı için ln.?iliz Hava Kuvvetleri sadece «Lancaster» tipi 4t4 uçak göndermekte yetirsnis, toplam olarak d a 1853 ton bomba atılmıştı. Daha sonra sıra hem geniş1ğı. hem de önemi bakunmdan listeye alınan diğer iln ş*hr» gelecekti: Darmstadt ve Brunsvick. Buna mukaba Beriin, «Feu«rstunn • Ates Fırtmau» denen tüyler ürpertici âfetten daima uzak kalmaga. muvstfak olacaktı. Gerçi «Royal Air Force», b u teşkilâtm başmdaki Harris tarafından düzenlenen plân va programa göre asağı yukarı on ciefa amansız saldınlar yapmıstır ama, söz konusu hava akınları çesitli sebeplerdcn ötıırü her defasında gereğince uygulanamamış, böylece Beriin topografik değişikliklerden masun kalmıştı. Sebeplerden biri bu şehirdeki hava savunmasının çofc güçlü olması. diğeri ce hep birbirini kovalayan aksi tesadüfler sonucu aifer saldınlarda oldnğu gibi tngilizlerin H Almanya'ya indirilen son ve Dresden, Almanyanın en güzel şehirlerinden biriydi. Tarihî anıtlan ile benzersiz mücevherlerden daha gözahcı ve değerliydi. 1945 yılına kadar her türlü tehlikeden uzak kalmıştı. Fakat Rus cephesindeki bozgundan sonra Alman birlikleri burada kümelenince, onları işe yaramaz hale getirmek için İngilizler bu şehri de havaya uçururcasına bombaladılar ve yangın yerine çevirdiler. yeterince isbirliği kuramamasıy dı. Fakat imha harekett bu kadarla bitmiyordu. Çünkü sırada bir şehir daha vardj. Savaşın artık sona ermek üzere bulunmasına rağmen, tn gilizler programa aldıklan Dresden'i de kıyasıya bombalamaktan geri kalmadılar. Dresden, Almanya'nın en güzel, en benzersiz şehirlerinden Derleyen: Adnan TAHİR EN KORKUNÇ HAVA BOMBARDIMANLARI «Atef drtınaaı» n* yakalanan ve infilâkler atrasınd» ölenlerin sayısı keainUkie bilinmediği halde bu rakamm 306 bine vardığı sanılıyor. İşte faciadan •onraki tüyler ürpertici manzaradan biri. müfhiş darbe biriydi. Gotik ve barok mJmari tarzınınr son yıltann harika ömekicrle temsit eden bir mücevherden farksızdı. Sanayi bak'.mından fazla gelişmiş bir merkez sayılmadığı için stoaşın başlangıç yıUarından I94ö'e kadar bir tek «Idınya uğramamışü. DÖşrrianm, sanat şafieserlerinin bir dizi halinde birbirini tamamiadığı bu şehre dokunmayacağma kesinlikle kanaat gctıren matoa.üx bıriıkter hava savumnasını bile gereksiz görmüsler, her ihünraıe karşı tedbir almak lüzumunu duymamışlard:. Neden, niçm? INGlLtZLER, tMitıi deferi Iböylesine büyük, mücevher'den farksız bir şehri bombalama zorunlugunu neden v« niçin duymuslarâı? Sir Arthur Harns'in amacı her şeyden ence sanayi merkezlerini işlemez hale getfrmekti. Buna orantılı olarak Aiman bırlikierinin ülke ıçtadeki gidiş gellşlerrnl, yer değiştir konu veresım: AYHAN BAŞOĞLU GÜNAHKÂR KRALİÇE mesinl. sağa sola takviye kıtalan gönderme yeteneğini topyekun ortadan kaldırmak, böylece de savunma gücUnü sıfna indiımek istiyordu. Cephane iknıali, asker ve malzeme nakb kara ve tren yollanndan yapılıyordu ister istemez. Trafik bakımından bu yollan işe yaramaz hale getirmek demek Almanya'nın savas gücünü sıfıra indirmek demektl. tm ha programının ön plânda dikKate aldıgj stratejik noktalardan biri de buydu. Sonra Almanlar Rusya cephesinde tyice çözülmtiş bulunuyordu o tarihte. Askerler kitle halinde geri çekiliyor. bunların çoğnniı^u Dresden' de toplanıyordu. Bu yüzden şehrin nüfusu 600 binden bir tem!«de bir milyon iki yüz bine çıkmıştı. Kızıl Ordu, Dresden'den sadeoe 130 kilometre mesafedeydl. Bu mesale her giin biraz daha darahyor, Ruslar süratle ilerliyordu. Alman Genelkurmayı, Dresden'e yıgılan sekizyüzbln kişilik askeri güçten faydalanma çarelerini anyor, bunlan sava? hattına sürmek üzere yeniden teşkilâtlandırıyordu. .su halde Dresden mutlaka bombardıman edilmeü. Alman ordusunu takvij^. hazırlıklan ıçmdekı askerlerden mümkün oldugu kadarı imba edilmeli, trafik bakımından şehir, diğer merkezlerle irtibatını kaybetmeliydi. Ikinci akın saat gecenln 1.3U'u na rastlatılmıştı. Bu deiakı «Lancaster» terın sayısı 529'du. Bombardıraan sadece 24 dakika sürdü. Harris'in de tahmin ettiği gibi, komşu raerkezlerden Dresden'e doğru çok sayıda sivil savunma konvoylaıı yola çıkarümıştı. Bunların yanısıra bir sürü askeri cankurtaran da imdada koşuyordu. Halk paniğe kapılmış, bir an önce kaçıp kurtulmak ümidi ile soluğu tren istasyonunda al mıştı. Bu maksatla uzun diziler halinde on katar hazırlanmış. istasyona sokulmuştu. Çünkü ilk akından sonra bunu digerlerinın de izleyecegi kimsenin akhna gelmiyordu. Sıgınaklara girmiş durumdakiler de korkunç yangının söndürülmesine kadar olduklan yerde kalmayı uygun görmüşlerdi. Asıl facia ve katliam da bun dan sonra baslayacakrı. Dört ve sekizbin libre arasında değişen «Block • Buster» tipi bombalar yağmur misali yagıyordu. Şehre 3036 ton tutarında yangm bombası atılmıştı. En çok isabet alan kesimlerde, yangın. infilâk ve çöküntü sebebıyle bir tek canlı kalma mıştı. Üçüncü akını 14 Subat günü öğlenüstii Amerikalılara ait «Lçan Kaleler» yapacak ve e&9 ton tutarmda bomba atacaktı. Nihayet dördüncü defa olarak yine Amerikan uçakları belirdi Dresden semalarında. Fa kat bu sefer fazla bomba atmaga lüzum kalmamıstı. Çückii Dresden yoktu artık. Bu gö revı «Lancaster» ler çoktan yapmış bulunuyordu. Ölü sayısının ne kadar oldugu kesinlikle bilinemiyor. Bazı kayıüara göre 135 bin, diğerlerine göre de 30ü bin. Buna mukabil ortada bir gerçek var.. Dresden'de, her şeye rağmen öliileri gömecek kadar diri kal mıştı. TOKYO 1945 e t Tahain BERKAND 64 AtbFiio'cuğum, sizden bir ricam var. Ne gibi? TelâslanmaTin, buna îrimdi açıklayac» • ğim. Fakat sövliycceklfrimi tek taraflı olarak düşunmiyeceginiıe ve bana karsı duyduğunuz baba ?efk»tinin tesiri altında kalmıyacağınıza söz vfrin. Anlamıvorum Seli. ne demek isti.vorsun çocuğum? Lutfen açık konus! Prki. Bu sefer Istanbul'dan dönerken bakın ben ne düşündiim. E\et. seni dinllroram. Annemden bana oldukça büyük bir servet kalmıs olduğunn biliyorsunuz. Tabiî. Ve buna çok sevindim. Bundan eminim. Yalnız, böyle olunca benim ne kadar zengin bir kiz olduğumu da hiç diişündünüz oıü? Bunun için bir sebep KÖrmedim. Evet zenginsin. Annenle bdbandan kalanlardan baş • ka bir giin bizirn ve halanın da mirasına konacafını bilivorum. Bir taraftan da mimar olup çalışacafıra ve para kazanacağım. Alberto gfllümsedi. elimi okşadı. tâfımı nereye getireceğimi anlayamıyordu. Şüphcsiz bu da olacak. İşte bu kadar çok paraya sahip olnıak beni rahatsız ediyor doktorcuğum. Ne acayip kızsın sen LİIi! Senin yaşındaki bir genç kızın ağzından bu sözleri işitmek beni çok şaşırtıyor.. Saşmadan lutfen beni dinlryin: Ben servptimin bir kısmını baskaları ile paylasmak istiyorum. Nasıl? Bunun için sizin yardımınıza ihtiyacım var. Sana yardım etmefe bazınm vavrum. Bunu biliyorsun. Bildiğim için size geldim Alberto. Şimdi miısaade eılerseniz kararirru açıklayayım. Seni dir.Iiyorum. Buradaki. rani ttalya'daki paraları burada bırakmak istiyorum. Açık konus. Bu kadar dolimbaç!ı sbzleri sevmediğimi biliyorsun. Onun böyle sinirti ve sabırsız oîduğu za* manlar azdır. Fakat ben de öyl» çekingen ve ürkektün Ui. NiçiD anlamak isteraiyorsunuz doktorcufum. Sizin bana bırakacaginız parayı rakir v« hasta vavraUra tahsis etmerâzi rica ediyorum. Yani. iyi anlıyooam. bizim sana bırakacağımız mira» istemiyorsun. Öyle mi? Sözlerimi fenaya almavın Alberto'ruğum. Sizin bana hediye etticiniz evi. Boğaz'dıki ırâzel evimizi kenditn için saklayacajhm ama bundan faılasına cidden ihtiytcim vok. Paramn razlası olmaz. Olur. Bunu sız de blliyorsunur1 şrkrrim. Bunu bildiğiniz için dejtilmlrtir ki btstahanenis fakir hastalarla dolup bosanıyor. O baska. İşte ben de liıin bana a;ıladı|inu fikirleri riirütmek. sizin volunuzdan Kİtmek istirorum. Lutfen. bana bırakacağinız para tle bir çocuk bakımevi veya buna benzer bir tesis yaptırır mtsınız? Halamdan bana kalacak para ile. vahut annemin parasiyle ben de Türkiyede buna benzer bir tesis vapttracağım. Doktorun yüzilnde bir fırtın» esti ama. bir iki saniye sonra dindi. Kararın bu mudar Seli? tvj dii?ündün mii? Evrt Alberto cuğum. Lutfen AnceH ile de konuşun. Peki çocujtum. Bana gücenmediniz değil mi? Gerçek duygulanmı ve düşüncelerimi anladınız dejü mi? Verimden kaJkmıs, kolianmı onun boynuna dolamıştım. Tanaklarımt uzun uzun öptil. Heyecanlı idi. Oücenmedım. şaşırdım. Fakat şimdi dah» iyi düşünebiliyoram. Bana hak veriyorsunuz defil mi? Buna söylemezscniz içim rahatlamıyacak. Dudaklannda fenfş bir KÜIümseme ile vuziime baktı. Gözleri jüliiyordu Sen asil ruhin bir kızsın Seli. Seninle iftihar ediyorum. Tesekkür ederim Alberto. Beni anlamazsınız. bana danlırsinız diye ödüm kopııyordu. Simdi yetiştirdifinic kınnızj bir defa daha öpiin bahacığrm. . (Arkas «*O Karar karardır LKARDA sayılan ve ilgllilerce rneşru birer mazeret şeklinde yorumıanan sebeplerden ötürü Dresden gibi müs tesna bir şehir de kadere bo\iın egmek zorunda kalacaktı. Bu defaki saldınya tngilız ugaklarından sonra Araerikan Hava Kuvvetlerine baglı uçaklar da bu tarihî keme kadar uzanacak, ayakta kalan mahdut sayıdakj bİıfaJaT' i& böylece yerle bir olâcaktı Beşeri kurallaruv çok dışında bir davranış oldugu halde Almanya'ya son ve kesin darbeyı de indirme konusunda kararlı olduğunu tekrarlayan Harris şu noktayi da belirtmek zorunluğunu du.^tnuştu o gürüerde: «Elde mevcut oluslararası bir tek uzlaşma var. Hava kuvvetleri bu uzlaşmay» titizlikle savjrj göstermiştir. Imza tarihi 18*0 yılında patlak verfn Fransa • Prusya savaşına rastlıvor. Buna sore Uraflarm o dcvirdeki ilkel bava araçları ile birbirlerine zehirli saz atması enjtelleniyordu.» Hava muhaletetı sebebıyle üstüste bırkaç dela erteienen Dresden bombardımanı 13 Şubat 1945'i 14 Şubata bağlayan gece gerçekleştirilmiştır. Bombardıman ikı kademe;i olarak plânlanmıştı. Bırincı akında şehır tahrip edilecek, ikincisınde de yangın söndürme va cankurtarma faalıyetleri felce ufratılacaktı. Aynı zamanda Dresden'in komşu *ehirierle ırtibat ımkânlarımn da kesin olarak ortadan kaldırılması öngörülmüştü. Sivi) halkın kaçıp kurtulmasına ya da bir yere sıgınmasına tuçbir şekllde fırsat verümeyecekti. Y % DİŞt BOND HA. İS<4CASUB,'kJIZl Topyekün imha AKtKAT, topyekün imha karanna dayanıyordu. Ham burg olaymdan bu yana bombardıman uçakları üstünde çok çalışılmış. teknik açıdan büyük gelismeler sağlanmıştı. ütonıatik nışan alma araçlan şaşmaz bir ıntizamla işüyor, zararsız hale getirilmesl ıstenen hedeî'ler bu sayede tam ısabet alıyordu. «Pathrfintler» diyorlard; DU âletlere. Uçak grupları elüekı plâna göre şehrin üstüne deyişik zavıyelerden giriyor, daiıa önce tesbit edilen hedeflen bombalıyor, arkadan gelenler de kendi hedeflerî üstunde aynı şeyı tekrarlıyordu. Böylece şehır adetâ kanş kanş taranıyor, ısibet almavan tek nokta bırakılmıyordu. Dresden üstünde «Pathfinder» le miicelıhez «>Iosquito» lardan önce iki «Lancaster» gruou gpleıek. bütün şehri vukardan aşağı aydınlatmak için geni; kapsamlı nava fişekleri attılar. Bu arada 32li adet Halifas. Alman avcilannı aldatmak amacı ile Böhlen'deki sentetik benzin tesislerini bombalamakla meşguldü. I Hi CİHflYn 34 «Hazır elime tırsat geçmişken bir sahil şehrinı tercih ede rim... Hava değişıkliğine gerçekten muhtaç durumdayım...» Bu son cevap nepsimn gerçekten hoşuna gitmişti... Bu defa sahici kahkahalarla uzun Türkçesi: Sehbal AYCEN uzun güldüier. Kendi nüktesınden Moreau da hoşlanmıstı. Berikilerle birlikte o da güıügerçekten pek sevinmişti. Fakst zır bulunmak ıstıyor... Varm yordu. uzun boylu gevezeliğe vakıt tekrar konuşacağız... Beru teleValotı ayağa kalkmıştı: yoktu... Paoli'nin elinı iki avufonla arayacak...» • Böylesine neşeü bir top «Benden çok selâm söyie cu arasuıa alarak okşadı oğlulantıyı bırakıp gitmek istemeznu da şefkatle yanaklsnndan öp delikanlıya...» dim ama, saat neredevse do «Benden de ..» diye Vaiotı tü. boynuna sarıldı. sırtını okkuz olacak . Açlıktan tenalıkşadı... Bırakmak istemiyormu? ilâve etti. «Hoşça kal reis... lar çreçiriyorum... Ayrıca bir gibi bir hali vardı... Ağlamamak Siz de hoşça fcalın çocuklar... sürü is de beni beküyor.> Moreau'dan haber alır almaz için kendini zor tutuvordu... A «Ben de oenüz 'emek ye bildirirsin değil mi reis?...» ma yalnız kalır kalmaz gözya? medim. » dedi Moreau olduları boşanacabtı... Seller gibi. «Hiç şüphen olmasın...» gu verde dogrularafc. «SeyahatBiraz sonra berikiler arabaya Moreau, Clavet ile Valoti'yi lerden önce kendime daima ne kapıya kadar götürmüs ve dön atlamışlardı bile. Trafiğe karışafis bir ziyaiet çekerim.» ıak istasyona yöneldiler. müştü. Diğerleri de kalkmıştı. Paoli «Şu ikisi merdivenleri inerkonuştu: ken kapışmasalar bari...» «Ben istasyona kadar saSaat dokuza çeyrek kala. ka «Yok canım... Hem hiç de na retakat edeceğim... Gar lo sırası değil... Annen nasıl?...» rtnlannı güzelce doyurmus vakantasmda vapanz dedigin şeziyette lokantsdan çıkıp MsrPaoli, adamlannm zayıf taraf yi... Benim de karnım aç.> larını bildtği için onlara bu «çı sily» ekspresinin durduğu peClavet. oaltosunu sijmekle dan daima ilgi gösterir. gö rons yöneldiler Ağır ve dalmeşguldü: nüllerini ahr. laüşfik bir hami gm adımlarla yHirüyorlardı «Ben de sizinle gelrney) gibi davranndı. Moreau'nun en Yemek sırasmda. Paoli, Mor«çok ısterdim ama randevulazayıf tarafi da annesiydi cna au'ya bazı konulsrda talimat v» rım var...> lum. tavsiyelerde bulunmuş, ne yap» <Açıkçası karım bekliyor karşı «Fena sayılmaz... Ben ve ması, trrah'mt] olaylar desene şuna...> dslaşmağa gidiyorum onunla... «ınds nasıl davranması gerektiPaolı böyle söylerken elinı ?:ni erraflıc» anlamr.stı: ortağına uzatmıştı. BerikJ sor Görmek istersen tsen de gel...» du: «Memnuniyetle...» «Serruti senin vola çıktı «Jabeke'den t'.T haber çıkBeraberce hastanın odasıns "andan haberdar.. Evde orurup tı mı?..> hekleyecek... Yarın Marsilya'ya girdiler. Oğlunun her zaman için «tvet... Dün telelonîa ko hayranlıkla bahsettiği şu sayın iaer inme? ılk işin ona telefon nuştuk Yarın aksana muhaKTelefon numaraPaoli'yi göriince kadıncağızın etmek ol.«'in kak dönmüs olacak... Moreau' gözleri parladt. Onunla iki lâf S7 ve ev adresi yanında değil nun gelişi sırasında burada hanıı?.,.» etmek imkânını bulduğu için (Arkan tarj I TİFFANY JONES S4LL.AUIP PuRAVV, BEU DE ı'şe TAH SUABOH BİZİ SU1ETMVf CEKTl'E.. VI'VECEK' VE S U SMPy, KAP Kurtuluş yok RtSDEN için kurtuluş dive bir şey söz kocusu o!3mazdı artık Saat 22.13 de 244 «Lancaster» bırden $ehr;n semalarında uçmağa oaşlamış tı bile. Son «Lancaster» işinı bitırip döTiüp volunu tuttuğunda saatler 22.29'u gösteriyordu. Besbin metre aşağıda ıse «Ateş Fırtmas!» patlamak üzereydi 8u defa, Hamburşr'ta o!duğu sibı bu Afet) tabiata bırakmanv.şlar saldınyı özellikle «Ateş Fırtınası> çıkaracaa jekilde hazırlamı?lardı Dıpsden'in merkP?ı cphçnnemı bir yangınla kavruluyordu. O
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle