25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
IYFA DÖRT: iie, 1150 yıllan arasındakı fark, bu ıhşkılenn zorunlulugunu ızah etmektedu" Ingjttere örneğm de, teknolojı, üretim ılışkılerının onünde bulumryordu, bunlarm gelışmesı lazımdı. Uretım ılış kılen geüsuoi yeterlı olçulere geldıği zaman tanmın ekonomsal gelîşmesı, mzlanmağa basladı. Tersrne Fransa'da, hukuk sal sosyal engeller, vapısal ge hşmeyı frenledıklen zaman, tanmsal gelışme, bu yapısal gerılıkte, durduruluvor ve Ingıltere"ye nazaran geç kalımyordu. Dabm once değındığıroız gıb!, bugun bıle Fransız tarımı ülkenm enşmıs oidugu teknık sevışe nın çok genlerınde kalmaktan, ona gore Renriını ayarlayacak bır orgutlenme modelinden yoksun olmaktan (Vedel Raporuna gore), rahataızdır. Bır dığer deyışle, teknık değısme ve geuşmelerın hızı, yapısal degışme ve gelışmelenn onunde gıtmektedır Memleketımızde, tarımda kullanılan gırdılerın oransal olarak verımı arttıramadıklarına değindığimızde, sosyal ve teknık uyumsuzluktan doğabılecek bu durumun altını çızmıştık. »CUMHURİYE3 «sıyasai», ıkınci olarak «ekonomik <malı> engellerı aşmak durumundadır. 12 Marttan bu van» doğan olaganustü veni s> vasal durum ve kamuojuna yan. sıyan resmi» bıldınler, sınırlan şu anda bılınmemekle bırlıkte, «si>asal» engehn, şımdılık kalkmış olduğunu gostermektedır. Fakat ele alınış tarzına bağlı kalmak uzere, Toprak Reformu nun onundekı fınansman engeiı ortada durmaktadır Aşağıda en kısa ozetme, değmeceğımiz bu gerus ışlemın (operasjon'», dogurabıleceği ekonomık yankılara ılâveten. genış fınansman kaynak larına ıhtıyaç gosterecektır Anayasa'nın çızdığı çerçevede yapılacak bır Toprak Reformu, bellı bır sınırın uzerıne çıkaa buyuk ve genış topraklann bolgesel ozellık ve dıger koşul'aıa gore kamulaştırılması ve ekonomık ışletme mteliğını yıtırmiş kuçuk, dagınık parcalanmıs, top raklarm da satm alınarak (ve>a tek adamın boyle bırleştırılebılecek, bırden çok ufak parçası varsa, birleştırme ıslemınden sonra yine onlara venlmesi), bun lara katılması. ve bellı ölçulerde dağıtılması içın fonlar. Tanmsal dunyada kurulacak yenı yapı 20 Teromuz 1971 nü ve verimi arttıracak jeni «prdiler., efıtsel yatırım, bu yenı donaüm ortisında, çıftçıji daha etkın hale getırecek, ışletme ve yatmm kredılerı, bır de kırsal evrende yapılması gereklı «demografik ve ekonomık». alt yapılsrm fınansmanı ıçın, buvuk ka^naklara ıhtıyaç olduğu kabaca, gorulmektedır. B) 6AG&TLENME DONATIM uygulansın, tanmsal £9llŞ]!Kf€, Of£trt f6BBW * H ANGft sistem için TflRIMSAL DEVRIM •rA Or. Besir HAMITOĞULLARI YARIN: VE SOMUÇ 'RANSA'DAKJ durumun tersıni Sovyetler Bırüğmde ızlemek mümkundur. 1930 yıllan Rusya'sında organıBırt ehğeri gibi kisilerîn zasyon modell, gerek zıhniyet, gepartımamnda, küiturel »evıyelen rekse, teknolojık sevıyeye orandoğrultusunda, değışmeler yala çok ılerde ıdı, yanı uyumsuz ratır ve bu değışmelerm sonuıdi. Boylece bu ıleri orgutlencunda onlar da de&şerek gelışır. me, ne üyelennm zıhniyetl, Kısaca, orgbtlenme ve teknık, fne de teknik olanaklar tarafınkısı bırden kışılenn zflınryetini dan iyi işletılip kullanılamadı etkıler. değıştırır, gelıştınr ve (98>. Yani Manc'ın uyumlaştır5em oluşan bu zümıyet taraftnma (abenkleştırme), yasası dedan da, gelışerek değisirler. Kül dıği, uretım yasaian ıle, üretıci turel gehşmeler olmadan, orgtitguçlenn kalkınması arasındakı, lerde gereklı değışikleri yapabıluyuşmaya saygı gostenlmedfe«mek, olanaksızdır Teknık gelışden veya savgıya rağmen yapılameler ıse, yapısal değisiklikler madığından doğuyordu bu ayargelısmeler, olmadan surefch gesızhk. hşemezler. Sonra butün bu ge1 şmelerin maliyeti, büyük olBuradan, sosyo, ekonomık ya çud« anılan öğelerin ayarîanapı, teknık sevıye, bırevlerin zıhbılmesıne de bağtadır. nıyeti arasındakı çehşkılerın gı denlerek, uyumlarm sağlanması Bu konuda tanhBel anaüzler 1 zorunluğu çıkmaktadır. neyı gostenvor" Daha once ta Kırsal dünyada, yenı orgutler, nmsal devnmın gerçekleşmesı, 5'em teknik araçlan ve alıskantoprak reformunun uygulanmalıkla.n goturecek olan toprak resını gereklı kılıyordu. Ingılter» formunun, her bolgenın ozelhk•te Fransa'da ış produktıvıtesinın sırası ıle: 1700 ıle 1800, 1750 lenne gore farklılaştınlması ge deki, araç • gereçlerdeki geBşmeye sıkı süaya bağbdır. Kapi talist re sasyalist ulkelerde yapılan toprak reformlannm karşılaştınlması, teknolojik felişmelcrle, yapısal (strükttirel) geöşnaeler, diğer Wr dejişle, araç gereçlerle örgütlenme arasmdaki karşüıkh ilişkilerin önemini ortaya çıkarır. Çeşitli ilişkiler reğı kendını duyurmaktadır. Ve reformu uygulama alanına go turmeden once, sınırh bır bolgö de veya deneme çıttlıklennde sı namak ve yürüyüşu ızleyeres somut gerçeklerde aksayan taraöarı, duzelterek, gehştınnek, «reeUeştirmek», doğabılecek büyuk sakıncalan onhyebılır. Toorak reformu genel modelınde, bolgenın ozellıklenne gdre avrıcalık yaratmayacak farkhlaştırmalar yapabılmek, başarınm temel koşullarmdan ilkıdır. Bu noktalan kapsayan alanlarda, dennhğine yapılmış ınceleme ve analızlenn, yokluğuna ragmen, genel modelm, standartlaştınlıp, yurt dıizeyıne uygulamağa kalkrnak buyük nskler taçıyan tehlıkell bır seruvendır. 1928 1929 yıllan arasında. Rusya'nın ozelUkle Ukranya bolgesınde bırkaç başan gosteren «Kolkhoz» modelının genelleştırılmış olmasının kotu sonuçlan ve daha yakınlarda, ancak su lu tarım yapılabılen bolgelerde \e bol sun'ı gubrenın desteğı ıle bırlıkte ekıldıği takdırde, yukse* •verım \erebılen «Meksika» tıpı tohumiuğun, memleketımızın azel koşullannda denenmeden. eiilmış olmasının, dogurduğu kotu sonuçlar, ıyı derslerdır. Bır dığer nokta, üretıcılenn özendırılmelen ıle ılgılıdır. Tarımsal verımm ve urunun arttırılması, yetmez, bır de bunun ıyı saklanabılmesı ve pazara normal surumu ıle bunlardan pay almak, yanı deger arttsının boluşulmesı d» onemlıdır Bır zamanlar Sovyetlerde olduğu glbı, bunun büyük bır kısmı Üretıcı yenne devlete gıderse vey« su anda bızde olduğu gıbi, aracıya, tefecıye, «kabztmaia», tüc cara, agaya, gıderse, üretıci, ya urunü çoğaltma yonunde, veriıri artırıcı donatıma gıdemez veya moral dürtüler yetersizlığlnde, belkı de her ıkı nedenle, ure tım arttınlmayabılır. Bundan oturu toprağı içleyen çıftçının, somürunUn her turlusünden kurtanlması gereklidır. r AYARSIZLIK ÇOK PAHALIYA "*ZELLÎKLE küçük ışletmelerde çalışan çıftçilerın, ekonomık dzendmcı unsurlara ıhtıyaçlan daha fazladır. Bir dığer deyışle, teknolojik ılen donatımın sevıvesınde bır orgutlenme ıle uyumlu olarak sosyo ekonomlk, psikolojık tedbırlere olan ıhtıyaç kesındır. Çıftçilere ekonomık özendırıciler verıp, teknık araç gereç vermemek, sadece toprak vermek uretımı • verımı yukseltemez Kollektıfleştırmelere ragmen, Sovyetler Bırlıfının tanmda. gelışmış kapıtalıst ülkelerıne jetışememıs olması, Dobb m deyımı ıle, çok pahalı %a odenmış, bır polıtıkadır (99). Yalnız Sovyetlerın kollektüleştırme denemelen tanhte ılk oldugu ve o zaman sosyal bıhmlerın gunumüzdekı kadar gelış O memış bulundugunu da hatırlamak gerekır. Sonra P. Baran'ın belırttığı gıbi (100), Sovyetlenn, polıtık ve askeri nedenlerle, her şeye ragmen endüstrıleşmeyi. hızlandırmak ve şehırlerın, gıda (tahıl) ihtryaçlannı garantl so mek gibi bır diğer ozel durumları da vardı. Kuçuk ışletmelerde evrensel bır dığer ozellık şudur dunyanın bırçok yerinde kuçük tanmsal ışletmeler, topragı yok sullaştıran yöntemlen kullanmaktadırlar (101). Eğer yeteri ölçüde kontrol edılmezler ıse, topragın vencüıgı azalan bır egüıme gırer. Kooperatlf (örgüt) tıpı seçıml ve yerleşurılmesı, bu yolda bıten dıkenlerden bır dığendır. Hangi tıp kooperatif, üretımi. verımi arttırmada daha etkın olabillr? Gerçek kooperatü* mi, yonetıci kooperatıf mi' Bu »onıların karşüıgı, bolge çevre halkının, sosyo kultürel ozellıklenne, üretı!«cek ürunün (mahsulun), Upı ne gore değişecektır lıne». geçmesl \e karsı tedbırlenn alınması gerekır. D) FİNANSMAN SORUNU EMLEKETtMİZDE tarım sal devnmı gerçekleştınp, ıktisadı kalkınmaya goturecek olan Toprak Reformunun ujgulanabümesı, ılk olarak N lar. yenı tanmsal orgutler, uru (97) D. «Bergmann» Le Probleme des strnctur* açnco IFS en France Parıs, Docu< meot, I. NRA, 1965. s 16. (9») Lisıtchkın, 1'agricuItDre fin l .R.S S., Notes. et etudes Docomentairea no: 3Z92, P»ns. 196S. (99) M. DOBB, «SoMet Economıc Development Sınc« 1917. New lork, 1948. (İN) P. Baran, Economıe Poli> tıqae de la Croıssance, Pans, F. Maspero. 19S7. (101) A. W. Lewıs, ag.e., s. 13» (112; KUtzmann, a.j.e^ ı: 54 ahain BERKAND 55 Romadaıım. Butun laıvvpt ve enerjımi toplnarak fakultedeki derslerune de\anıa başladım. Çalışıyonun. Onna, bugünn, yarını duşunmfden, sadece kiteplanm ve çizgüerim arasınd« yaftyonım. Bu bana iyi geUvor. Her gtçen gunun benı eskı GunselıVe bıraz daha yakJaştırdifinı bıssedıvonım. Hayır, hıssetmek değil, bunu •nlıvorum, bnndan eminım ve bn bovle olacak, çunku ben buna bütnn varlıjımla kararlıyım. **# Bo aabah Üniversıte avlnsunda Dofania karşılajtım. Gofsum bırdenbıre tatlı bır «evınçle doldu. ümn ttmandanberi kaybettiğim ve çok aradıfim en sevpılı ve kıvmetli bır şevımi bulmufum gibi beyecanlandım, ideta goz. lerim yaşardı. O, içinin fırtuasım rüzane aksettirmemrk içın büyük bir irade knvvFti sarfederek, ea dost tarn ile M eUmi yakaladı ve «inııdan bır tek kelime çıktt: GSnseli! Ooğan. teni ne kadsr Szlemiştim bilemezsin. Yuzfime dikkıtle bakıvor, bir »ev anrordu sanki. Bir saniye tereddâttea lonra yavaşça: Bea de, dedL Çekingen endifeli bir hıli vardı. Ona ce«aret vermek istedim. Eski dostumn mntlak* bulmalı idim. Bacune kadar neden benj anmadın? Yoksa dönduğümu bilmiror muydun? An «cı gfllnmsedi. Cevap veren sesi de act idr Bilmeı olur mnrnm Seli'cigim? Sana ait ber sevi bılivoram ben. Ba son kclimeler alttnda gitlenen içll *rtkâvrti »nlamamiî Rdrundum. Bunu anlamak, bana ait neler büditini sormak, tstanbald» geçen fizficü olavlardan konuşmak demekti. ö^le Ise neden gehnedin? Sen beni ararsın Mimuftım. Sabırla beklrdım. Yürrkten kopan bir sıılanıstı bn Yine 11 fı defiştirdim. Garip $ev, aynı binada okndufumuz halde haftalardanberi birbirimize hiç rastlamadık. Ben »eni bemen her gön gördflm. Hayrftle bafırdım. Gördnn mıi? O halde neden yanıma gelmedin hain çoeuk? Kinaveli sözlerim Tfizfindeki korkn ve en. (iı?eyi ridermişti. Rabatladı, hafifçe rulümsedi Seni rahat<iiz etmek ıstemıvordum. Bugun"' Bır sanıve durduktan sonra yan kararlı, varı uzfun gozlerıni bana çevırılı. Bugun davanamadım, yolunun nstüne çıkmaktan kenduni alamadım. Ya?! Kalbım ö>le acayip bır ztplavifta çarptı kı haşım dondu, düfeceğim sandıra. Neden ba kadar hevecanlamnıştun? Yuzumde değişen bir şey görmu? olacak M tfkrar ellerımı tuttu, yalvaran bır «esle »ordu: Bana danldın mi Selı? Şfv.. bavır tabii çok sevuidım. Fakat... Sozterimi nasıl bıtırecefimi bılemıvordnm. O, bunun farkinda olmamış gorur.dn. Yuzu tamamivle detismış. gözlerı sevinçle parlamıstı. Bunlar kurök şevler Seli'cigim nstun • dr durmafa değmez. Birbinmizi anlamamız kâfı. Madem M ben sana koşmak ihtiTacını vpnemedim, madem ki sen de benı özlemıştin vr bulustnğamuza sevindin. Bundan btesini düştanmivelim. Ellerimi onun avnçlarından cektim, vüru • mrğe baslıdık. Onun açıkkalbliliği karşısında biraz ntanmıstım. Onume bakıvor, sövlıyecek soz bulamiTordum. Bendeki karmgkanşık rnh halini anlamıs olacak ki ba konn özrrir.de fazla durmadan dernlerimı sordu. muşterek prn. fesorlerimizden bahN actı ve bırrirnhıre iki uni\rrsitfll arkada; oluvfrdik Bunun ıçin ona minnettarmı. \z sonra sordum: Suna'dan ne habrr var? Yeni okuluna ahsmağa çalı«iTnrmus. Son mektnbunda senden acı acı şıkâyet edlyordv. Hakkı T«r ktzcağizın, mektnbnna 'etvtp Teremedim. Bn ak^am mutlak ona vazacagım Ağır agır vürnverrk eve kadar gelmıştik. Kapının Bnünde benden avnlmak istedl bı* rakmadım. Ancela çok gucenecek, dedım Helf *Iberto'mın karşısma bir daha çıkamıvacaksın Bn davethni bekiediği ftsikârdı Cevap rer> meden içeri girdi Alberto ile Ancflâ'nm sevinçleri görülecek «evdi! Doğan'ı çoktandır nzakia kalan öz oğullart gibi kar$ıladilar. Bu aksam hepimız neden bn kadar •e kevifli idik bilmivonım. Tıpki eski de olduğn gibı evde hir bavram havasi esivermısti. Italya'Ta dönrli uç av olmus' Bnnnn ancak bugun farkına vardım Bu on ikı haftanın muhim bir kısmını faknltede sıkı çah?ma tManbul'a mektup tstanbul'dan mektup ve Ooganla aramızda venıden başlayan dostluk olarak kısacs ozetlivebılirım. ^ (Arkaa var) C) SÜRE SORUNU OPRAK Reformunu uygulamağa başlar baslamaz, beklenen sonucu heraen almak mumkün degildir. Toprak • insan • uretım araçlan • pazar, ılışlülennı, doganın kapnslennden. orgütsuzluk veya yeten blçude ekonomık etkm ıslemeyen, bır orgutsel yapının duragarü»gmdakı gerilikten niha>et aracı, tefecı, somurüsunden kurtano; verımı ve uretımı «rtörabilecek jenı ılışkıler agının ve yapıiann oluşturdugu jenı ortama msanın orgutlerın alışması, uyması zamana ıhtıyaç gösteren bir sorundur. tşlemın uygulanacagı ortamm butun bzellıklerını kapsayacak, en etkın orgutler kurulsa, yerleştınlse bıle, bunlan vararlı ışletebılmek, bunlara uygun çıltçıler yetıştırmek, eğıtmek kısa sure ısı degüdır. Yenne gore, 3, 5, 8, 10 yıllık bir çalışma gerektırebıhr. Doğa'nın, ıklımın ve ılkel sosyo ekonomık bır çevrenın yabancılaştmp, bellı çıkar gruplarının tutsagı hahne getırdl gı, çiftçılen. topraga ekonomsal anlamda egemen bır duruma geçınnek. venıden yetıştırecek ılışkıler içınde, yeni bır tıp adam yaratmak 5 • 10 yıl içınde gerçekleştınlebılırse olaganustü bır başan sayılmalıdır. Bu noktada da endustrı dalı ıle tanmsal kesun arasında, tartm aleyhıne ışleyen vapısal bır durum vardır Çoklukla ınsan aklı \e ıstemımn emrınde olan endustrı da lında, belii koşullarda nıtelıksız bir kımseyi, verımlı bır halde kul lanabılme devresı, alışma suresı, etkısı azaltılabılırse de çoklukU doga kanunlannın egemen oldu gu tanmsal kesıme nazaran daha kısadır Ornegın Israıl'de, manevı durtulerın tvn ve degerlı bır ozellık taşımasına rag men dıger az gelı^mış ulkelenn hem de şehırsel ortamından ge lıp de tanmsal kesıme yerleştı rılen ve tanmdan hıçbır şey anlamayan bu ınsanların, veterlı tarım uzmanlannm egıtımınde, çağımızın modern tanm yontemlenni oğrenebılmelen ıçın on yıldan daha az bır zaman gerekmıştir. (102). (Bu arada yetışml? uzmanlann varlığı, koy ortamı içınde ya şamayı kabuı, ve yararlı olabılmelen konusu da ayn ) Bu ozellıklerınden oturü de, uzun surede ancak, olumlu sonuçlar verebılecek, gerçek bir toprak reformunun, \apılmamış olması ve gunumuze kadar gecıkmesı yalnız buyuk bır talıhsızlık degıl, ıktısadı pohtıka alarun da buvuk bır «hata> dır Daha burada, anamadığımız di ğer jonlerle bırlıkte oluşan bu gerçekler karşısında, geçıci b:r sure ıçın, tanmsal alanda yeni ıhşkıler ağınd» »erım artmasını beklerken üretım düşuşunü onLyecek asamalı bir toprak reformu duşunülebılır mı 7 Eger bu geçış sırasında üretim genel sevıyesmin duşmesi bır verı olarak belm>orsa, bu olgunun, ıktisat pohtıkasımn «hesap cetve îi konu veresim AYHAN BAŞOĞLÜ [ GUNAIIKAR KRAUÇE 25 «Beni bu kadar sevdığınl ve boylesme vefah bır dost olduğunu bilmıyordunj doğrusu. Hazır ehn değmışken asağı kadar gel de arabadakı frenlerın hava«ını da boşaltıver » cltıraz etmeyeceğını bılsen memnunivetle vaparrfım » «Senl bu n.emrumyetten yoksun bırakmağa kıyamam reıs » Bu tür şakalar, Jabeke'nın öteden berı hoşuna gıderdiAma ara yerde madalyanın ters tarafını da pekâlâ goruyordu Paoll, netıcede gerçekten kârlı çıkacafına kanaat getırdığı takdırde frenlerın havasını bcaltma konusur.da bır an bt!e tereddut etmezdı. Avnca «Marsılva Dumenı» bakımınd'an en guvendığı ortagm kendılerıne madık oynamak uzere bir takım plânlar kurduğunu bılseydı bu ı«ı en ke«tırme yoldan ve derhal gerçeklestırir Jabeke'yı zararsız hale ge tırırdı Fakat, akl'nın koşesınden bıle geçmnordu boyle bir ıhtima! . Su anda. Jabeke'nın kafa^ında şekıllenen cehenneml tasavvurdan bır kendısının haberl vardı bır de Allah'm . Ve genç arfam karsısındakınin kıs« bır sure sonra magdur duruma duseces l n ) bjldigı içın keyfıni bozmak İstemıvor, nesesıni ka. çırmağa da kıvamıvordu. Varsın bırkaç gun daha hsyaller aleminde yaşasındı .. Hiç beklenmedık bir anda uyanacaktı nasıl olsa. Sevgi ve samımıvet dolu cum lelerle vetfalaşarak tokalastı. lar. «Tann »enf kazadan belâdan korusun evlât.. Gulegule gıt, gulegule sel » «Çok tesekkur ederım reU Sen de kevfıne bak .. Kendını fazla yorma ..* *** ClNflYET w!^^^£!^ Türkçesi: Şehbal AYGEN le etmesıne hiç lüzum voktu îsormal suratle Les Halles'e yoneldı Arabasını bır lokantanın onune park ettı Lokal fazla kalabalık sayılmazdı En rahat ma*alardan bırme verleşerek bol çesıtll ve mukellef vemekler ısmarladı Gımmek örere bulundu2u buyuk seruvenın hevecanı ıştahını kapavacağı yerde busbutun açmıştı Her venl vurgunun anfesınde daıma boyle olurdu zaten . özeliıkle bu defa kisı«el bır vurgunun arifesınde bulunduğu ıçın kendını bu'butun formda hıssedıyordu Mıdesinl ihmal eden kimselenn genellikle hırçın smırll ve karamsar olduğu tercübeyle sâbıttı Aç kamına verılen kararlar sirişılen teşebbüsler vapılan hamleler konusunda şans gostergesl nedense duşuyor atılan ğl verde Marsılya'nıs tutmustu volunu • TİFFANY JONES \ V \ GARTH f \1 \ ş» /A •v vuau \ Fontaınebleau, Auserre, Avallon Saat sabahm beş buçuguna dogru Châlon'dan geçıyordu. Lione'a varmaeı ıçın daha vtu otuz kılometrelık yol alması gorekıvoröu Yaptıgı besaplara gore kurduğu pianm uıgulaınası ıkı gun sonra aynı saatte b.tmış olacai •• m ' • • 1 LÜWt A4AZ yee su MALKOÇOGLU u. J a V ^ ^ = ^ l J, T i adımlar insanı hatalı sonuçlara goturuyordu. kitap halinde çıktı Saat gecenın onbiri olmuştu. Jabeke'nın telâşlanmasına, aco Dolu bir mlde kan deverarunı denselıyor, bünyeyı tsıtıvor, mutluluga yonelme tmkânlarıru bırkaç misll arttınyordu Bir adamın boynu bükük, davranışlan dalgın, gozleri de mahzun bir ifadevle doluysa o adam muhakkak açtır Butun geceyl gdz tarpmaksızın geçırmek zorunda bulundugunu dusunerek vemekten sonra Ustuste lla fmcan da kahve içmısti. Hesabm Ustüne bol blr <Je bahsis Hfive ederek çıktı tekrar arabasına bindi, dlrekslyo nun basma geçti, motoru çalıç» tırdı. Fakat Brüksel'e ı Kararmı kesuılıkle verdıği andan mbaren kafasını durmaksızın çalıştırmıştı. Hayalıru gerçeklesurmek ıçın atacağı adımlar, vapacagı hamleler sırasında çıkması muhtemel butun aksılıklen dıkkate alıyor. enıne boyuna tartıyordu Evet, bn takım aksılıkler çıkabıhrdı pekala... Fakat bunlardan rııçbıri kendısınl başarısızlığa gotur»' cek kadar önemlı savılmazdı Ama vıne de çok tedbırll olmak zorundaydı Pohs bir vana bu defa ortaklan bafomından da açık vermemeliydı. Vermeyeceğınden emındi Kendıne guvenlyordu. Plânı sayet sağlamdı.. Çok tehlıkell olduğunu bildig halde slmdıye kadar bu tür olaylara kaç defa balıklamasına dalmıştı. önsezı Kaabılıvetıns dıyecek voktu Duvgulan kendlsınl bir kerecik olsun aldatmamışta. Bır de en lçinden çıkılmaz sandığı anlarda bemencacık Imdadına koşan emsalsu bır sansa sahlpti. Umulmadık bir tesadüf en aleyhtekl durumlan bile lehlne çevırtvor ces»retle göze aldığı buvük tehlıkalerden bıle boylece kıırtulabıliyordu. (Arkaa t*r)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle