27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA İKİ: : CUMHURÎTETs :7 Hazîran 1971 B ı yazımızın konusu anarşızm'dir. Ama önce şunlart betirtelim: Son haftalâr. da; anarşi. anarsist, anarsizm sözcükleri ba. sında, devlet ve idare adamlarının demeçlerinde her vesile ile yeralmaktadır. Bnnnn nedenlerini biliyornz. Ama gene de. arka'da kaUn giinlere kısaca gözatalım.. Son Adalet Partisi iktidannda. bilhassa üniversitelerde gelisen sert parçalanmalar, lilfthlı çatısmalar, kaatilleri hâlâ bulunama. yan veya kesinlikle açıklanamayan 15'ten fazla gencin öldürülüşü hatırlardadır. Hem bnn. lara, hem de rneselâ Taksim, Kayseri, Konva olaylan gibi, alt tabakada biriktirilen \e geleceğin büyük yangınlanndan haber veren alâmetlere rağmen, bunlara karşt iktidann vurdumduymazlığı, nihayet devleti bir 12 Mar Muhtırasına ve ordnnun nıüdahalesine götür. dii. Bu vurdnmduymazhk ve partinin bütün Meclis organlarına da sincn gamsızlık, yarı. nın yazarlan tarafından. Adalet Partisi dev. rinin en sasılacak. ama en karakteristik ruh hali olarak işlenecektir Ama ne rare ki. ba rnhî tntukluk ve kısırlık, bu iktidann haki. katen dev» bulmaz hastalıfıydı. öyle görii. nüyor ki bn parti, bn sari uyusukluiu damarlanndan atamazsa, vann gene iktidara eelse bile, olaylar gene aynı şekilde gelisecektir. Hattâ bn sefer sosyal çel s ;meler. sahalarinı belki daha ds genisletecektir. Evet, simdi taer sey, dabs dofrusu ancak herkesçe bilinenler bile sunu meydana vnru. yor ki, eger bir gün ordu bu iktidara «Artık yeter !» detneseydi. hattâ sıkıyönetim safhasında biie birden hızını alamayan siddet hareketleri, belki de daha kanli sahnelere yol açacaktı. Ba arada hele, simdi sinmis görii. nen cehalet ve irtica cephesinin halk arasındaki ilerlemig tahrikleri, bn cepbenin hazırladıği, bekledifi, hattâ : Hâlâ niye baslamadı? diye sinirlendiji kanlı karanlıia, ülkemizi itecekti.. Biz bu sütunlarda. hem cehaletin sahlanısının, hem üniversitelerde silâhlı çatısmalann daima karsısına cıktık : Cehalet mnzaffer olmaz, ama sahlanıîinın bedelini millete, nice kanlarla ödetir, dedik. Üniversitelerde fikir tartışmaları, «i. lfthlı mücadeleden daha güçlndür, diye vazdık. Cehaletin bn şahlanma çabalan nedir? Ba çtbalar, yüriiyen hayat ve ilerleyen toplom karsısında geri kalmaktan, havatın temposn. na ayak nydnramamaktan \e bunların netire. si olarak da, itiraf edilemeyen, ama cahilin ve gericinin, bilinçaltında yasayan <ı<agı1ik dnyguınndan gelen ters tepkilerdir. Olü ma. ziyi gelenek saymaktan ve dini bilmemekten, geiisigüzel anlamaktan celen bocalaoıalardır. Onların bn geri, hayatdısı kalısında. avdın. lann ve eğitim sistetnimizdeki laçkalıkların ?1h»tte ki sommlulngu vardır. miiessese» olarak yazdık. Çünkü Garba y ö . nelmek istediğimiz XIX. vüzyılda iiniversite knramamıştık. 1902'de söyle böyle kurnlmak istenen ve 1908'den sonra biraz hareketlendirilen Darfilfünnn hastaydı. Atatürk daha ilk gelincc Biz Türkiye'de Ü niversitelere ünivers\teyi «doğnm airıları içinde bir Anarşizm, yüz yıl gerlde kalmışfır! Şevket Süreyya AYDEMİR fırsatta bunn kapatmış. dagıtmıştı. Onnn y e . ~ rine kurmaya çalıştıgı üniversite isi iıe, bizzat Atatflrk'fin de belirttîfi gibi başarınzlıkla dügümienmişti. Hitlerizmin Almanya'da güçlenmesiyle Almanya'dan Türkiye'ye kaçan ve üniversitemizde vazife alan bir kısıro dünya söhretlerini ise, bizim Türkiye'den karırmamız, bn basarısızlığı tamamladı. Bugün Türkiye'de, bize göre bir üniversite ve bir ya. n aydınlar enflasyonu vardır ama, gereek anlamda üniversite, henüz tesekkül balindedir. Iste son zamanlarda ve bu yarım iiniversitcler içinde gelisen. hepsi de verimsizlikten, üniversite issizliginden, kitapsızlık, arastır. masızlık ve laboratuvarsızlıkla. bir kısım hocaların itibarsızlığından. jetersizliğinden gelen öğrenci parçalanmaları ve nihayet silâhlı çatısmaları, biz bu sütnnlarda acıkça «gaye. srzlik» olarak vasıflandırdık. Evet, bu parralanmalar sadece, ıssizlik. gayesizlik ve vetisme iilküsüzlüğüydü. Yani bu çocuklar aslında. bir kaos için ve bir kaos, yani bir boşlnk içinde çarpısıyorlardı.. Biı son zamanlarda. Türkiye'de anarfik olaylar karsııında mıydık? Evet ! Bn olaylan yaratanlar, terminolojinin tam anlamı ile anarsistler mivdi? Hayır ! O halde terimleıi biraz dikkatle kullan. malıyır. Hele terimlere katiyen esir olmamalıyız. Çünkü biz terimler için değiliz, terimler bizim içindir. Son Kasım ayında Sosyal Demokrasi Dernegi'nin tstanbul'da tertipledifi forumda da, çok kalabalık bir genç dinle. yici kitlesine bnnn tavsiye etmistim : Terimlere esir olmayın ! lm<İ1 anarşizm kavram ve eylemini de biraz açıklayalım: Anarhiya, eski f u nancada iki sözcâkten tesekkül eder. Bunların bir arada anlamı, yokluk, hiçlik. daha dof msn kudret ve otorite boslugudur. Rusya'da nihilizm de nihl, yani hiç kelimesinden gel. mektedir. Nihilizm; her türlü kudret ve otoriteve karsı çıkıştır. Anarsizmı ve nihilizmi tarff ederken bazı yazarlar, bn akımı, eski felsefe ve mistisizmin «Hiç bir sey roktur, her sey yalandır. Havat. rüva içinde bir rüyadır» anlayısına veya ekolnne bağlarlar. Ama çağdas anarsizmîn. hu eski telsefi mekteple bir ilgisi yoktnr. Anarşizm, gerçi Fransa tnkılâbı ile Birın. rı Dünya Harbi öncesındeki devrin. gittikçe sönen bir akımıdır. Fakat. onun en güçlii, en azgın devresi. XIX. yfizyılın fkinci vartsma raslar. Nitekim adına «Birden dikkati çeke. rek olaylarla propaganda yapmak, korku varatmak» denebilecek olan anarşist suikastle. rinin en buyükleri, bu devreye raslar. Rusya'da tmparator Aleksandr H.'nin, Çar ailesinde Grandfik Serjin, Avrupa'da Avusturya tmparatoriçesi Elizabet'in ve <aha niee flnlü kisilerin anarsistler eliyle öldiirülüsleri bu de\rededir. Çar Aleksandr Ill.'ün trenine de aynı devrede bomba atıldı. Ama snikast dalgalan, Birinci Oünya Harbine kadar sürdü, Meselâ tspanya Kralı Alfons XIII. hemen hepsi anarşistler elivle olmak üzere 13 defa suıkaste ufradı. Rnsya'dan Bakunin, onun talebesi Kropotkin, sonra Batıda Ştiner ve diğerleri, toplumculuk alantnda güçlü nazariyeler ortaya attılar. Ve tabiî bu akım da nice kollara ayrıldı. Ama hepsinde müşterek olan, bireycilikti. Fertte irade hürriyetivdi. Bireycilikle ferdî irade hürriyetinin, hattâ kendı toplnm nizamını kendisinin seçmesi gibi biraz da platonik na. zariyelerdi. Ama, anarşistin suikastler volu ile mevcut nizamı yıkabileceği inanısı. tamamen köksiizdü. Hiçbir netice vermedi. Onun içindir ki, bu suikast aleyhtarlığı. sosyalizm cephesinde ve demokratik mücadele sathasında, hem reformcu, hem ihtilâlci sosvalist. ler tarafından benimsendi. Hülâsa anarsizmin. birazda vulger ifadesı haline eetirilen: «Anarsizmde kanun yoktur. tlk ve son kanun sudnr: Bütün kanunlar kaldırılmıstır» formülü. elbette ki mü. balâga payı olsa da, bu sözler gene de bir sey açıklarlar. flnayasa degişikliği ve reformlar H^ftanın raporu 1961 Anayasası değişüritaektedir. Yapılacak değisikliklerle ilgüi I taslak dünkü Cumhuriyet'te, partilere verilen dokümanın içinde ka I lınarak yayınlanmıştır • • Bir görüşe gore, gıderek bugiın butün ülkeyi kaplayan huzur I suzJukların kavnağı 1961 Anayasasıdır. Kışi özgürlükleri. özerklikler • kötüye kullanılmak suretile bunalım }aratılmı?tır. Buna engel ol • mak için Anayasada değışiklik yapılmaktadır. Bu, aynı zamanda I demokrasinin kendi kendinı koruma cabasıdır. Oeğişiklik yapıhrken | de temel hak ve özgüılükler zarar gormeyecek, tersine bu özgür . lükler daha da kuvvetlenecektir I Bir başka görüse gore, bugım zararını gördüğümüz her türlü I anarşinın ve kötülüklerin ka>nağı Anayasa değildir. 1%1 Anayasası | modern, özgürlükçü ve kalkınmayı sağlayaeak her türlü unsuru bünyesinde taşıyan bir Anayasadır. Ona dokunmak meseleyi hallet I mez. Anayasayı uygulamak meselesi en başta gelen konudur. 1961 | Anayasası tam bir mükemmeliyetle uygulanmalıdır. Bu uygulama şımdiye kadar, çeşitli çıkarlar yuzünden yapüamadığı için bugüaku çıkmaza girilmis ve memleket bundan zarar görmüştür. Her iki gdrüsün ne ölçüde ağır basacağı, öyle anlaşılıjor ki, Anayasa değişiklikleri Parlamentoda görüşülmeye başlandığı sırada belli olacaktır. Hemen şu kadarını söylemek mümkündür: DüşünüIen değişiklikler. bugünkü ortam ve Parlamento çevrelerine hâkıro görünen görüşler içinde aerçeklesecektır. Ancak bu değışiklik sonucunda meydana geiecek yeni Anayasa Hükümlerinin ileride bir I parti iktidarı elinde ülkeyi yeni soruniarla karşı karşıya bırakacak | bir uygulamaya vâsıta olmasından korkulabilir. Bugünkü hükümetin iyi niyetli tutumu. Parlamentonun bütün olan bitenlerden ders I almış gibi görünen gidisi gelecekte iktidarların nasıi davranacaklar) I endi^esini ortadan silmeye yeterli teminat sayılamaz. Bu endijeyi I haklı kılan geçmijte nice tecrübeler bulunmaktadır. Hukümet programındd vaadedılen reform tasanlarının ha I zırlıklarının ilerlediği v e bunların yakında parlamentoy» sevk I edüeceğı Ba'sbakanlıktan açıktanmı<:tir Bunların. Meclisler tatile gırmeden önce Kercpklestırıleceji de avni açıklamad» belırtilmiştır Verilen bilgide, reform tasarıları arasında t o p rak reformu ile ilgilı olanı ve bunun yanfsıra mılli eğitim verffi reformlarının ver aldığı isaret edılmi'tır. Her bıri birer Anayasa cerefi olan reformlann yıllarc» savsaklanması v e geciktırılmesinin ülkenin bastna ne sorun. lar açtığı meydandadır Bunların her birl Türkıye'nin e k o n o . mık v e scsyal kalkuıması için daha çok öncelerden yerine j e . tırilmef) zorunlu riavranıslar olma^ına rağmen, bugün hâlâ tartısılan bırer konu halinde bır tarafa bırakılmış olroası, n . kıntılarımızın tahlili açısından çok dKişündürücüdtir. Neden yapılmamıstır. kimlpr vapmamiütır? Bu 6oruİ3nn derin bir vıcdan muhasebesivle cevaplandırılmasında eeleceğlmiz bakı. I mından favda vardır thmalcılerın davranışlannın derın acı I sını duva duya, hiç olmazsa bu reformlara bugün sahip ç ı k . ' mı« olan veni Hükümetın b'asarılı olmasını dilemek d u r u m u n . I davız Ülkeve buvük zararlar vermis v e yaralar açmış »nar. I sinin arkada bıraktıgı huztırsuz ortam ancak bu reformlann • bır bır ortaya çıkma=ı ve uvsulama olanajı bulmasıvle m u m kün olacaktır Türkıv? bunlarla doğacak huzura ve kalkın. maya artık hak kazanmıs bır memleketfır Çile bıtmelklır. dıvoruz # Kötülüklerin kaynağı değil > Sonııç ste XIX. vüzyılda hem teorisyenleri, hem eylemcileri olan anarşizm, gene bu asrın gelismeleri içinde, hem teorik, hem ey. lemci gücünü kaybetti. Çünkü ölen kralın yerine yeni kral geliyordu. ölen görevlinin yerine yeni görevli gelivordu. Ama toplnmun yapısı degismiyor ve bambaska bir sekilde gelisiyordn: Teknik ilerlemektevdi. Buharlı sanayiin terakkisi. elektriün uygulanması. dünya paıarlarının tesekkülü ve ulastırmanın devlet sınırları dısında dünravı birlestir. mesi, toplum nizamını dünva ölçüsündf de. Sistiriyordu. Artık fert defi), en hür ülke. lerde bile teknik hâkimdi. Ru veni tekniğin davası ise, dağılma ve bireylerin mutlak hür riyet ve iradesi defil, toplumsal bir düzenlemeydi. Yeni nizam. artık öldürülünce knrtulabilrcefimiz krallar devri değildi. Teni ni. 7am: hem devlet içinde. hem devletler ara. «ında. kavgalı da olsa. bir tanzim ve organi. zasron de\ri idi. Bu bö'vle olunca da anarsist. rölde \olunu kaybeden vp rıidızlarla basba. sa kalan cezbeli dervis cibi, yeni âlerain fır. tınası içinde. susuzlaktan ve açlıktan öldii. gitti. •!> ugün anarsik olaylar. gerek baska ülke•* lerde, gerek bîıde görülmektedir. Ama bunlar, sadece kannn dısı, versiz, faydasız ve zararlı olaviardır. Hiçbir devlet gelenegi olmayan ve henüc milletlesmeyen Günev Amerika ülkelerinde oligarsilere karsı mücadele. lenn hu sekli alısı. söyle bövle izah edilebi. lir. Ama biz ki, nice devletler kurmus hir milletiz. Kendi içimizde toplumsal düzen da. valanmız, görüslerimiz olahilir. 4ma bunların alanı: basın. üniversiteler, fikir tartısma. ları ve fikir etrafında bilimsel Srgfitlenmelerdir. Biz böyle bir çalısmavı. gtandart fikir kalıplarına esir olmadan. hattâ Atatürk devrinde bile sürdük. Bu hareket Kadro Hareketı idi. tçeride ve dısarıda hâlâ incelenir. durur. Ama. yazı ve kitaplanmıza onun eserini alıp. ismini propaganda malzemesi yapraadi|ımız halde. bn hareketimize. hizzat Atatürk de ba. sarı diledi. Ben. çocuklarımıza bu volu tav. sive ederim . t Anarşizme gelince? # Reform tasarıları vet. anarşizme gelince.. Anarşizm bir akımdır. Bir fîkir ve evlem akımıdır. Ama ne var ki, en az 100 vıl şeride kalmıstır. tnsanhk tarihinde anarsist fikir ve eylem dalgaları, yüz yıl geride kalrnıs ve artık ta. rihin arfivlerine trömülmüstür. Bn fikir akımı ile, ona dayanan evlemleri ve anarsist ülkü ve çabalan ise bu acılmaz arsivlere sömen, ne kannnlar, ne de polis knvvetidir. Tarihte anarsizmin ve tarihi anlamda anarşistin mezarmı kazan ve onları tarih sahasından atan, bilhassa XIX. yüzyıldan başlayarak gelişen teknik güftür. Bunun isleyebilmesi için, sıntr tanımayan sosyal organizasyon ihtiyacıdır. Tani anarsizmin filizlendiği sartlar tarih. te. kanun ve polis eücünden önce, bu akımı ve erlemleri kendiliğinâen ha>at dısı kılan teknik ve tosyal ilerlemelerdir. Çünkö eger polis gücö ve kanun, anarsiztnı hayat sahnesinden silmeye yetseydi. bn hareketler ilk önce eski Çar Rosyasında beliremezdi. Halbuki anarsizmin vatanı. daha ziyade eski Rusya' dır. Ve anarşizme en önemli Imrbanlar. hasta hatta Çar Aleksandr II. olmak üzere Rusya'da verilmiştir. Bakunin Kropotkin gibi, XIX. yfizyılın en güçlü anarşizm nazariyecileri. eski Rnsya'da doğmuslardır. Simdi lorabiliriz : ısacası suikastler. yahut kitlede birden ve siddetle dikkati çekecek olay varat. makla proparanda. belkî kitlevî heyecan uyandınr. Ama. toplum bakımından hiçbir tanzim ve insa jtflcn vaadetmez. Fakat gene de anarşizm. XIX. vüzyılda güçlü nazariveciler. teorisvenler bnldu. Fransa'dan Prudhon. I CUMHURİYET | UNDEN UNE Hasret çeker beklerizL . . Okula giden racnfc dert yaoarl ^Ah bir büjiiyup adam oHam, hayatoni kazansam!..» Çocuk haklifir, her sabah okula sridip gelme, dttsler, MteHier, evdeki isler, çoeufi^'çmrakinjranu tdrak Mmekt* zorluk çeker, senede iki üc ay tatil olmasa oynayacak vakit bulmaz. o büyiik adam olmanın hasreti içinde.. Üniversite öğrenciliği. o daha zor bir iştir, hem derslere çalısacak, hem seminerlere de\am edecek, hem gelecek yasantısını düsünerek kendini ona göre ayarlayacak, ailesinin verdiği para yeti;mezse. hayatını kendi kazanmağa gayret edecek, otobüsten dolmusa, dolmustan kestirme yoidan laboratuara. gece geç vakit o da herke» uyuyunca odasma çekilip calışmağa mecbur olacak, ve içinden hep ah şu, (tahsil bitse de hayata atılsam)ın hasretini çekecek.. fsçi mi? Kör karanlıkta kalkacak.. Gündeliği geçimine yetmeyeceği için fazla me<ai arayacak... Kansına veya kızına is tedarik etmenfaı çarelerini bulacak, oğlu okusun da bizi bu hayattan kurtarsın diye bütün ümldini ona yükleyecek. sonra bakacak ki bir sıire sonra oğlan tahsilini bırakmıs, ihtilâleilik oyunu oynuyor. Ah diyecek şu sürem dolsa da isçi sigortalarmdan bir emekli olsam.. bakalım o zaman belki hir is daha bulur. biraz nefes alırun, onun da hayatı ümit vc hasretle gcçccek.. Memur mu? O da tek pantolonunu ütülemek için her gece panolonunu siltenin altına sererken, düz, dümdüz bir hayatui içinde bekleyecek ki bir 27 Majıs devrimi, 12 Mart muhtırası olsun ki veni çehrelerie karşılaştığı zaman kendine yeni bir mc\ki, yani biraz daha refah temin etmek için lüstündeki eski devrin adamı olan zatın ayağı kaysm ve defolup Kİtsin.) Meclisten bir türlü çıkmayan emeklilik kanunu çıksın ki üç kurus fazla ikramhe alabilsin!.. Onuo da hayatı uzun bir bekloyiş \ e hasretten ibarettir. Türkiyede herkes hasretli bir bekleyiş içindedir. Maliyenin ödene kabiliyeti bozuldukça, maliyecinin yüzü gerginleşir ve sertle* şir, sanki bu sonuçtan kendisi değil de alacaklı sorumlu imiş gibt. büsbütün yanına yaklaşılmaz bir kîşi haline girer. Geçen gün söylüyorlardı, devletin 68 milyon liralık borcuna mukabil maliye 700 bin lira jatırnıış .. Müteahhit: müteahhide kredi \ercn banka, mütcahhide malzeme veren demirci. çimento bayii tuğlaa hepsi dert yumağı halinde bekleıncktedirler. Mcmleketin işleri bir düzene girsin diye daha çok uzun zamanlar iç çekerek bekleyeceklerdir. Köylu mu? O da zaman zaman sımeşin. zaman zaman yağmurun hasretini çeker ama. asıl tckel, toprak ofis. tariş, fiskobirlik vc>a onun gibi müdahale müesseseierinin tutumlarım hasretie gözler. taban fiyat ne olacak? Müdahale fiyatları masrafi ctkaracak mı? Ve Türk vatandaşı bir süıı en iyi ihtimalle emekli olur. o ıamatıa kadar kendi kendisinin olmak ycteneğine kavuşamadığı için ne >apacağını bilmez, içi sıkılmağa baştar. ev işlerine karışır. kansı ile ka\ga eder, giınün birinde sürekli can sıkuıtısı halinacn ebedi suküta ulaşır. Ve böylece yasamadan ölmuş olur. Yasasın Türk millcti:. a O Istonbul Türk İngiliz KUIffOr Demeği İngilizce Kursları YAZ KURSU 21 Haziran 30 Temmuz GÜNDÜZ VE AKŞAM demeler dengesı devamlı olarak açık veren geri kalmış bir ekonomide turızrn gelirlerınin bu açığı kapatıc: yöndeki olumlu etkisi açıktır. Ancak ödemeleT dengesı ıçınde turizm kaleminin sadece gelir değıl, f»kat gider ybnünden de bir değerlendirmesini yaparak, bu etkinın gelir ve gider arasındaki net fark olarak düşUnülmesi gerekır. Burada üzennde durmak istediğimiz nokta, milll turizm polıtıkasının tespitinde yalnızca turizrn gelirlerinin arttınlması değıl, fakat dış seyahat ve t u n z m harcamalarının gayelerine uygtın bır biçimde yapılması için alınaeak tedbirlerin öncelikle saptanması zorunluluğudur Bundan başka ülke içinde turistik yoreIenn deSerlendırilmesi ve konaklama tesıslerinın arttınlması. ülkemize olan vabancı turist talebıni arttıracağı gıbl ulke halkının da ıç turizme daha fazla ilgı şröstermesini sağlayacaktır Kalkınmış bır ekonomide, odemeler dengesi içinde turizm kaleminin açık vermesi. toplam dengeye <inemlı bir etkide bulunmajacağ] gibi. bellı bır kalkınma aşamasından sonra bu, ülkenin refah seviyesinin bır fonksiyonu olarak da düşiinUlebilinir. Ancak az gelişmiş bir ekonomj için durum çok dana farklıdır. Ülkenın sanayilesmesi kalkınmanın ilk dönemlerinde ithalat e p i minı yükselteceği gibi. dış borçlan da arttıracak ve bu iki et> ken kısa zamanda odemeler den gesinde kronik bir açık meydana getirecektir. Yukarda da deginildiği gibi turizm gelir ve gider farkının bu açığı kapatıcı yönde olması d ı ş ödeme zorluklan içinde bulunan gerı kalmış bır ekonominin kalkınmasma belli bir ölçüde yardımcı olacaktır. Bu yazmm amacı odemeler dengemiz içinde turizm »e dış seyahat harcamalan kaleminin vapısmı arasfırmak »e Türkiye'nin diğer OECD Akdenlz ülkeleri ile turizm gelir ve giderleri «Herkes seyahat hürriyetine sahfptir. Bu hiirriyet ancak millî güvenliği sağlama ve salgın hastalıklan önleme nunla sınırlanabilir... Türkler yurda girme ve yurt dışına çıkma hürriyetine sahiptir.» T.C. Anayasası Madde: 18 •• Odemeler dengesi ve "türfzm poîitikamız D. P. T. Lzmanı Turiım Merkez Proje Müdürlüğü bakımından bır karşılasurmasını yapmaktır. ve gıderiennın ıhracat ve ithalat ıçındekı paylannj karsılastırarak yapılabılınır .Ldl.s İSMAİL HAMİ DANİSMEND • • fazan. Cem ALPAR Türkiye ve OECD ülkelerinde durum ÜRKİYE VE OECD AKDENtZ ÜLKELERİNDE TURÎZM GELİR V E GÎDERLERİ: Aşagıdakı tablo Türkive ve OECD Akdeniz ülkelertnde turızm gelir ve giderlerinın bir karşüaştırmasını yapmaktadır. Tablodan da ızleneceğı gibi turizm gelir ve giderleri bakımından açık veren tek ülke Türkiye dir. Bu açık 1969 yılında 1962' ye nazaran düşmüş olmakla beraber Fransa dısında diğer bütün ülkeler turizm gelirlerinde Türkiye'nin üzerinde bir artma kaydetmislerdir lirlen nedenı ile sağianmış olup, bunlar dikkate ahnmadığı takdırde, gerçekte görünmeyen ksv lemler açığımız 99 milyon dolara ulasacaktır. Bu açık ıçınde turızmın pajn 5 milyon dolardtr 1970 odemeler dengemiz içinde ise, turizm açığı 3 milyon dolara kadar düşmU?tür Ancak ulaşılması zorunlu olan amaç, t u n z m gelirlerinin, isçi gelirle SMANLI TARİHİ KRONOLOJİSİ 10 yılda hazırlanan bu muazzam eser 20 ayda tamamlanmak üzere her ay Î T A B L O : 2 Turizm Gelir ve Giderlerinın Toplam tbracat ve İthalat içindekı payları Tnrızm Giderleri Payı Turizm Gelirleri Payı t h r a c a t t ç i n d e <°o) İthalat İçinde (•/•) Clkeler 1963 1968 1968 Fransa 7.6 65 5.7 7.0 ttalya 12.3 10.1 1.8 3.0 Yunanıstan 15.8 12 6 2.8 23 Yugoslavya 3.4 9.6 09 2.4 Türkiye 1.5 3.1 2.4 3.3 33 7 36.2 tspanya 28 2.5 KAVNAK: Tourizm ın OECD member conntrıes abioda rurluye'nın turizm gelirlerinin toplam ihracat ıçındeki payının düşük olm3sına rağmen, giderlerin diğer ülkelerle karşılaştırınca vüksek bir değere ulaştıgj ve 1968 verileri ıncelendiğinde Türkıye'nin turizm giderlerinın toplam ithalatı içindekı oranımn Fransa hariç dıfer bütün OECD Akdeniz ülkelerinden fazla olduğu görülür. Oysa turizm gelirlerinin ihracat içındeki paymda Türkiye °i 1.5 ile en düşük orana sahip bulunmaktadır. Turizm « l i r l e r i m i m gelir ilişkisi Incelenerek yapüacak diğer bir karşılastirma, da, Türkiye için turizm gelirlerinin milli gelir içındeki payı 0.003 olarak bulunmuştur Ovsa bu oran İspanya'da °,'ı>0.07 Yugoslavya'da 0 02 ve Tunanistan için 0.03'tür Buraya fcadarld bulçulanmız, Türkiye'nin diğer OECD Akdeniz ülkelerini turizm eelirleri bakımından. çok geriden takip ettiğinı ortava koymaktadır Dogu Avrupa ülkelerinin bile siyasal faktörlen bir kenara iterek, turizm voluyla dövız gelin elde etmek için ülkelerini Batıya açmalarını gözöniine alırsak, zaten A\Tupa topluluğu içinde bulunan Türkiye'nin bu avantaimı en iyi şekilde kullanarak. turizm gelirlerini arıtıncj zorunlu tedbirleri bir an önce almasındaki önem kendiüginden ortava çıkar. : YENİDEN BASILIYOR (İlk fasikül 1 Haziranda) r nnden sonra, gorunmeyen fcalemler dengesini olumlu yönde etkileyebilir hale ielmesidir. Aşağıda verilen tablo turtan ve dış seyahat harcamalanmtzan gelir ve gider yönünden 1969 yılı için yapısını tnceiemektedır FASİKÜLLER HALİNDE CIKACAKTIF Çıkaran : TÜRKİYE YAYINEVİ Anadolu dağıtım: BATEŞ İSTANBUL/Fuat Büte TABLO: 1 Turizm Gelir ve Gider Oengesi 1962 1969 (Milyon Üolar) GelirGider Dengesi Ülkeler 1969 1962 203.8 32.3 Fransa 720.3 1139.2 İtalya 545 1016 Yunanlstan 167.8 Vugoslavya 31.6 Türkiye 9.7 4.9 İspanya 466.0 1224.8 KATPÎAK: Toıırism in OECD member countries. Tabloda dıkkatı çeRen diğer bir nokta İspanya ve özeüikle Yugoslavya'nın turizm gelırlerındeki artıştır. Elimizde Doğu Avrupa ülkelen için saglam turizm ıstatıstiklen olma.Tiakla btrlıkte, son yıllarda yapılan yoğun turizm propagandası ve yatınmlar, bu ülkelerin de turizm yoluyla serbest döviz elde etmenin önemini kavradıklarıru göstermektedir. Diğer bir lnceleme turizm gelir TABLO: 3 Turizm ve Dıs Seyahat Gelir ve Harcamalan (Bin Dolar) 1963 Gehr Gider Gelir Gider 93 1168 İş seyahatlan 381 3540 6424 5528 Turistik » 34111 21402 b 1232 Sıhnl ı 22 647 5500 Dinl » 453 59H4 352 2874 113 Resml • 3782 780 4210 Diğer > 1493 6163 76fi0 20512 TOPLAM 36537 41528 KAÎNAK: Malive Bakanlığı faOludd geJır ve gıdeı Ka. lemleri birlikte incelendl•'ğinde. 2 dlnl, resml ve iş s e . yahatlerinin en fazla açık veren kalemler oldugu görülür. 1963 yılına nazaran ıs ve resml ı e . yahatlerdeki «rtmalar oldukça yüksek bir orana erişmektedır. Burada Szellikle uzerinde dur. mak istediğimiz, açık veren kalemlerin gayelerine uygun ola. rak yapılıp yapılmadığının saptanması torunluluğucfur Orne. ğın resml seyahatlerde görülen 3 669.000 miIyoD dolarlık açık, vabancı resml kisilerin, filke. mize yaptıklan resml seyahat. lerde bıra'rtıklan dövize karşı, bizim resml kisilerimizin »ynı amaç İle yaptıklan teyahatlerde 33 misli döviz bıraktıklannı Eöstermektedir. Dinl. resml ve iş seyahatlerimizin dengede. va nı bu kalemterdeki döviz gelir ve giderlenmizio bırbirlerıne esît oldugunu varsavdıgımız da, kalan harcamalar 1970 yılı için ötfememiz cereken dıs borç faizlerinın »/.21'inl k«rsılıy». bılecektir Gerçektir kl bu 6rnek. dövt? ksvnaklan cok kıt olan Tıirkıvp'nin tur1?m «ektörü dovlz eıde'lprinde <o' b a . sis davranması gerektığıni gös termektedir. * * I ************** DOSTLAR StVİNStN KStN TOĞACAR ilf ********** * * * * * MUKADDES SERjM ile MtZA» FER OZBASARAN Evlendılet. S Hazır»n 1971 HALCK TORSOZ VALİKONAĞI CAD. KONAK APT. 127/10 NİŞANTAŞI Kayıtlar : 14.3018.00 (tlâncUık: 3718" 4763 Sonuc elıstırilecek olan milll t u . rizm politikamızın, turistik yöreleri değerlendirici ve koruyucu, ülke halkının da tu. rizm hadisesinden gereği kadar faydalanmasını temin edici bir biçimde olman gerekir 6/12209 sayılı Kararname tle kıyıları. mızda kitle turizmine dönük rerlesme ySrelerinin plSnla. man bu alanda atılmıt olumlu bir adımdır. Açıktır ki millt «e. lir ve eğitim «evivesinin vükselmesi. ülke birevlerinin e e . rek jrurt içi ve gerekse yun dısı seyahat etme eğilimlerinı • rttıracaktır Bu ise ülke halkı. nın kültürel gelişmesi üzerinde olumlu etki yaratır Bizim bu. rada önemle altını çizmek Iste. diğımiz, bu kültürei geüsmeden farklı sosyal sınıflardakl bireylerin esit gekilde v»rarlanma£i geregidir. Bunu temtn t»derek Anayasanın 18'incl msrtd'esini bîr lmtİ.VBzdan tiyade bir hak hsüne rlnnüftürmek, herhslde hersey<1en onr^ fiosvaî rfevletin vazgeçilmez bır görevidir, 6 Ntsanlandılar Cumhuriyet 477* O O H t O 8 NİMBÜS Turizm ve dış seyahal harcamalan URtZM VE D I Ş SEYAHAT HARCAMALARIMIZIN YAPISI: 1969 yıh Bdemeler dcngemi2 tçinde frflrUnmeyen kalemler 42 milyon dolarlık f a > '.alık vermişttr Ancak bu far'aL'i 141 milyon dclarlık İsçi ee t Tarık Z. Kırbakan f » e n Saç *e £uhrev) Hast» ' Uklan ftiütehaaaun lnttklal J Cad Parmakkapi No: l ( i IEU M 10 » I OAHtLtTr MÜTCT1ASS18I O OK f O8 Mustafa ÖZDILER Ulal) Mesihoas» Caddtd No 13 r*l: 37 »8 40
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle