24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFADÖRT: İTET :3 Haziran 1971 Fernand ortağmdan mutlaka intikam almaya kararlıydı OCAK 1966, Henrı . Martın avenusundekı apartraan, onemlı b'r e]jM kutlama\a hazırlanıyoıdu. Hazırhklar sabahm erken saatlenr.de başlannştı. ÇeMtlı jıyecekler, vıskıler, fampanyaiar buzluklara yerlestınlmıştı. Her şey o gece bu. yuk bır senJığe hazırlanıldığını gostenyordu. Gerçekte ise r,3 >aşını kutlarfığı 26 Ocak gunu, Fernand'a uğur getirmeyecektı. Real'den ıntıkam alma tutkusu, sahte eserler satıcısının yureğı. r e ıslemıştı. Intikamdan baska TA8L0LAR Artık çöküş başlıyor bır "sey dujunemijoıdu. Sonunda, alın jazısı ona bındığı dalı bızzat kendı elıjle kestırecektı Ve boylece Fernand. doğunı gunu serefıne verdiğı muhtcsem paıtiye ilk dâvetlılerm ge'meje başladıkları bir sırada t». lefona sarılarak Parı= Polı*r ı aramıs ve Real Lessard'ı ıhbar etmıstı. Polise kimliğını açıkl^madan yaptığı ıhbarda, Montalembert otehnde oturan Le saıdııı odasmın ve özelhkle o . tehn emanetıne bıraktığı \alızlennın sıkı bır bıçımde kontrol edıltnesinde sayısız vararlar bulunduğunu bıldırmistı. Pans Po lısı ıhbarı degerlendırmekte gecıkmıyecekti. Gerçekten de kıaa bır süre sonra otel mudurünu'i vanında belirmışlerdi ve hı/'a Lessard'ın emanete bıraktısı valizlere çullanmışlardı. Sml polisler valızier açıhnca çaba. larının bo>.a gıtmedığıru anlavacaklardı. Vahzlerden dört Vaıı Dongen, bır Marguet, bır Bonnard ve Fransız gumruğüne aıt olan ve Tokyo da ımal ettırılen sahte mühur ve damgala. rın bulunduğu bır torba çıkmıstı. Fernand'ın Henıi Martın'. dekı apartmanında doğum gunu partısinın en çılgın düzevın" \atdigi bir sırada Real Les«ard ıki polıs müfettışının ara«ında nezarethanemn yolunu tutujordu. Genç adamın prote:toları, «Ben suçsuzum» çığlıkla. rı para etmemıjtı Real Lessari bır ay tutuklu kaldıktan sonra mahkemece serbest bırakıldı Ama dâva suruyordu EAL'in hapM boylamaM, Fernand'ın ıntıkam duygularını, tam tfeğılse bı'e >eterı kadar tatmin etmisti. Re. al yukünden kurtulduğunu s a . nıjordu. Aıtık tek baçınajdı. Kolları sıvajıp venıden, bu kez aaha da enerjık bır bıçımde ıse ko\ulmanın zamanıydı Bu k o . nuda yapılacak ilk şey, tabıî, resım pnasasındaki yerıni g u ç . lendırmek ve hedefe bır an o n . ce varmanın plânlannı hazırla. maktı. Hedei, kısa »uıede, bır mılyon dolar kazanmaktı Ne var ki Real Lessard ola\ı, ılerdekı vıkımın. çokuşun ha. bercısıydı Teksas'ta. petrol mılyarderı \e unlu sanat eserlen koleksı\oncusu Meadons lspanyol u s . talarına aıt tablolarının tam>>men supheden uzak olmadığını ogrenmıştı. O sırada, Osllas'ta du/enlenen bır Picasso sergm munasebetivle dunyanın onde gelen re«im uzmanları \e galen sahıplerı Texas'ta bulunmaktav. dılar. Meadows bu fırsatı e ) . rfen kagııtnamak nıyetlnde ıdı Tablolarının sahte olup olmadıkları artık ortaya çıkmalı ve bu buyuk süpheden kurtulma. lıvdı. Meadows uzmanları maUkânesıne câvet ederek onlardan kolek^iyonunda bulunar tabloların tumunu ıncelemelerını isteyecektı. Uzmanlann ışı kolay değıldı Resımlenn sahte olup olmadıklarına kesınlikle kaıar veımek son derece guç ve heie bıijuk sorumluluk duygusu gerektıren bır iştı. Ustelık müfterıye ırnı. az?am paralar ödeyerek satın altfığı tablonun aslında «met»lık> etmediğıni çekinmeden suv lemek her babayigıtin harcı dpğıldı. Gerçekten de bır tablo karsısınds cSahte bu'» dı\e haykırdığınız zaman. kolek^'yon sahibinın avanakhğını ortaya koyuyor, ona, bır açıdan tğır bir hakarette bulunuyorlunuz. Ve tabiî çoğunhıkla ^a onurunu yaraladığınız musterınizi, bir daha hiçbir zaman görmemecesine. elden kaçınyorsunuz. Ovsa Fernand. adaya gelmeden bnce Elmyr'e ısmarladıgı tabloların satış ışinı ayarlamıştı Tablolar, Nısan ayının haftasmda Pontoıse şehn mezatmda satılacaktı. Fernand'ın hesabma gore, Pontoıse'da satışa çıkanlacak altı tablo en azından 2 mılyon 4 yuzbın Turk lırası getırecektı. Elmyr ve Fernand Şubat sonunda Barselona navaalanında buluştular. Siparış hazırdı. Valnız Vlanıinclc eksikti. Elmyr kendısını ıyı hıssetmiyordu. Büyuk bır moral çokuntusu içindeydı. Bu durum da tabii Işi aksatıyordu. Vlaminck'i yapacak gücu bulamamışU kendısınde. Fernand siparişi teslım almış Elmyr'e 2000 dolarlık bır yenı çek Siparişte bir VLAMINCK eksikti. Sonunda her şey bu yiizden berbat olacaktı. Fotofrafta VUuninck'ten bir peyzaj göriinüyor. M rıs'ın yolunu tutmuştu. daha vererek, doğruca P» Yarın: Değeri bir milyar lirayı aşan bir sahtecilik.. IHINI R • •••••••••••••••IIIIIIIIIMIIIItllllfltllllllllllllllllllllll Konu ve rcsim: A Y H A N BAŞOĞLU; TUNADAKIKAYALET HÜSrev <AKtsiNi ÖLDÜ Kesin teshis E VAR ki tamnnr.ş resım uzmanlarmdan olan Danıel Saıdenberg, bır Picasso tablosu karîisında, her şeyi jtoze alaraJc, Meadows'a gerçegi sovleyecelc ve «Evet! 3 u tablo sahte!» diyecekü. Jacquehne'i Cezaytr gıysilerl içâıde gösteren btr Pıcasso"y(iu resım. «tlgi çetaci bir parça» demisti. Saıdenberg. «Ama, hiç şüphe TOk kâ sahte bu resim. Picasso'nun bu dönemini, o dönemdeki stiUni çok İTİ bilİTomm. tstelik Tualin kendisi de deçişik parralardan meydana getirilmiü. Bu da dikkatU hablınca belli oloyor.» Meadows. uzmanın kesın teshısi karşısında şaskma dönmüs, hırstan kıpkırmızı kesılmişti. Bü jtlk bir felaket. tamirı imkinsız bır kotu alınyazısıydı bu. Ama i? bu kadarla da kalmayacaktı. Tabloların tümünü inceleyen uz manlar, sonunda, kara habeıi vereceklerdi Tesaslı mılvardere. Evet, Meadows'un koleksiyonun da bulunan ve muazzam bır servet ödenerek satınahnan kırk dort tablonun hepsı sahteydi 1 Tanınmı$ resim uzmanlanndan biri olan Klat» Perts, bu deh<;et verici gerçek karşısında hayretini şu söîlerle ifade etmekten kendısim alamamiRtı: «Resimlerin kaUteleri ve stilleri o denli birbirinden ayrıydl K, kunse, Meadows'un elindefd sahte tabloların tiunünün a>ru şahıs tarafından rapüdıçını aklımn ucnndan bUe reçinnemişti:» O>sa, Meadows*un «4 sahte tablosunun hepsi. eksiksız, Elmyr de Hory*nin elinden çıkmıştı. M TahBİn BERKANO Ne olur, biraz da benim anladtfim dille Diye yalvardıgı çoktur. Hakkı var kuan. Fakat kabahat hep Janet'te! O kâfir laz müthiş kıskançtır. Nina'cığı bile benden kıskanır. Beo aralannı bulmasdm işimiz işNinanın bir afabeyisı var. Bızden yaşlı. Henri gibi delişmen de değil. Onun adı Mlkelo olduğu halde Janet de, ben de ona daima soyadıjla yani Sinjör Petroviç dije hitap ediyoruı. Ununla teklifsiz olmak ne baddimize! Petroriç lise>i bitirmek üzeredir. Onun büyük bir bilgin olacağindan kirasenin şuphesi yoktur. Oofrnsunu söj lemek lâzunsa halinden de belli oluyor bu... Bize kiiçük kızlarmışız gibi tepeden bakı>or v» çok güldüğümuz zaman dndaklarını sol janağına doğru gererek biıimle alay eden bir tavır ah;or. O zaman onu tokatlamak istiyonım ama yine de bu>ük bir bilgin olacağı için ona karşı saygun eksilmiyor. Janet'le Nina'dan başka daha pek çok arkadasım \ax. Yalnız onların evleri biraz usakta. Biz. üç aile. koraşu denecek kadar birbirimize yakını:. Bizdeı uzakta oturduğu halde Annaya da gitmeu pek severim. Onnn evi gölün karşısınd» . eski bir şatodur, manzarası da harikulâdedir. Anna, o saray gibi e\de, büviık anne«i ve büyük babasiyle >aşamaktadır. Aunesiyle babası ölmüşler. Bu sebepten içli ve mahzundur. Ben onu biraz da bunun için sevivorum. Benim de anasız babasız bir kız olduğumu kimse bilmediğî İçin Anna'ya karşı duyduğum yakmlığuı oedenini pek anlayamazlar. Hele Janet, hele o .. Anna'nuı çok zengin bir dayısı Tar. Şatonun mirasçılanndan biri de odur. Hiç evlemnediğl için o da veğenir.i evlâdı gibi sevmekte ve şımartmaktadır. Biz oraya gidince, vaşını baaını unutup bizimle oynamaya, dans etmeye kalkışır. En azdan kırk beş yasında olduğu balde bizimle koşmaca oynar. Geçenlerde kızlı erkekli bir grup halinde oraya gitmiştik, bizl n»sıl e | lendireceğini şaşırdı ve sonunda. hepimiziıt alkıslarla. hurralarla karşıladığımız bir karannı bize bildirdi: Çocuklar, dedi. Sıze bır sürprizım var. Bahçenin üst taralında bir düzlük var ?a. bani ctrafı sık ağaçlarla örtülü olan ?er... tşte gelecek vaz oraya bir havuz, daha dogrusu bir pisin > aptıracağim. Proje bazır. Ağaçlann arasına bir kaç tahta kanape de koyduraoağım, havnzun etrafına kum döktüreceğim ve vazın hepin» orada banyo yaparak bem «erir.leyecek, bem eğleneceksiniz. Sevinçle el çırparken sorduk: Suyu nereden alacaksınız? Güldü. Bunu d i temin ettiğini, aşağı bahçedeki büyük taavnzdan motorle yukarıya su aktı. racafını, bu projenin nygulanmasmı kendisinc bırakmamızı, hiç düşünmeden eğlenmeye hanr tanmamızı tekrarladı. Viva Alfonso! Diye bağırarak onu alkışladık. Şimdi Anna'ya her gün pisin hakkında haberler soruyoruz. Yaz yaklaııyor. Acaba vaktinde bitecek nü diye sabırsızlanıyoruz. Anna bize teminat veriyor ama bizim içimiz içimize sığmıyor. Ancela simdiden bana şahane bir mayo aldı. Odamda onu îpyip givip aynanın karşısında kendimj seyrediyorum. Banyo mevsimine kadar ikl kilo daha kaybedersem belim Istedlğim kadar incelecek. Nasıl olsa durmadan boyum uıuyor. Yizın bir metre yetmiş olacağımdan eminim. Belki de daha uzun olurum. Alberto böyle diyor. Yaşadık! *** AMA iyucg mns <stm DIŞI BOND YÎCl HUPPBLEB V£ El İLE KfPiyi UÇOİ Moral çöküntüsü EXAS'ta Meadows skandalırun paltak verdiğı sırada Elmyr, İbiza'dakj vıllada hummalı bır çalısma tçmdevdı Meteliği kalmamıstı Bır şeyler yaproak zorundaydı. «Ozel koleksıvonundan» geldiğını soyledışı «Dufy'nin enfes bir suluboyansırj 5000 dolara satmak ıçın tesehbü se gırıştj. Müstakbel'kurban bır Ingihz mılyonen idj Adamcaeız taülini geçirmeye gelnu$tı Ibıza'ya. Ama sonunda Elmyr'ın Dufy'e biçtigi fıyatı az bularak vazgeçti satujalmaktan. Şuphelen mıştı. Î TİFFANY JONES Vu SOVLE, c u M ACÇAM Masamın üstünde bir tomar gazete var. Hepsi sekiz sene evvele ait. Tarihlerinde de ancak on giinlük bir ara var. Müthiş kazayı haber veren gazetelerin baş sahifeleri kocaman mansetlerle çıkmı$! İlk heyecanuı ve şaşkınlıgtn getirdiği mttbaliğalı yazılar: Yiizden fazla yolcu yanarak öldü. Olenlerin hüviyetleri tesbit edilemedi. Uçak bir kavava çarpıp parçalanmış! K«pılan açılmış, volcülardaiT bazüari dıfan fırl». dığı için cesetleri bile bulunaraadı. Lzmanlar uçağın pilotunu suçlu buluyor. Motör birdenbire tutuşmuş! Personelin Te yolculann hepsi kül olnıu?. Sdziin kısası. bunlar hep sağdan goldan alelScele abnan bilgiler... Kazanın ertesi gününden itibaren yazılar daha esaslı ve heyecan daha eksik... Ondan sonraki giinlerde ölenlerden bazı> larının hüviyetleri var. Bu arada İstanbuldan uçağa binenlerio isimleıi arasmda Türk allelerinin de adlan vazılmış. Bunlardan biri Esen, ikincisi Sarp. üçüncüsü Akman ailesi. Dördüncü günkü gazetelerde yine büyük man^ şetlerle yar\lı bir haber: Müthiş uçak kazasından kurtulao tek yolcu: On yasında bir Fransız çocuğu.. Burnmla Fransız Sefareti Uçilendi ve nemen çocuğnn y»ttığı bastahaneye bir hevet gönderildi. a n » kız mucize kabilinden kaıadan kurtuldugu halde şiddetli bir beyin bnmmasiyle yatmakta olduğu için yanma girilemedi. Onu kurtaran doktor. durumunun çok nazik olduinr.u. Udnd bir mudze beklediğini söyledi. Bir başka gazetede söyle bir yazı: OçakUn fırlayıp mucize kabilinden kurtulan Frans» çocuğunun hayatından ümit kesiünlştir. Kızcaiız koma halindedir. Iki günlük btr sükuttan sonra yine bir gazete bavadisi: (Arkan var) •••••••••••••••••••111T1"""**""""""•••""••••'"*" Fernand Ibıza'da boy gösterdıginde, Elmyr. tam bir çares:^ lık içındeydi. Oysa Fernand'nın keyfi yerindeydı. Macar'a, nese ıçınde, ikl bin dolarlık bir çek uzattı. Karsıhğında, «bır ikı resımden başka» hıç bır şey İstemıyordu. Elmyr «bu alçakların ne denli elınde olduğunu>> o zaman daha iyı anlamıstı. Parasızdı. Çaresızdi. Onlar ne derse yapmak zorundaydı, Fernand sıparişini vermıştı 01leDufy'den bir kaç suluboya fauve dönemmden bır Vlamınck, belki bır Derain ve bır Marguet ÎSTANBUL TEKNİK ÜNIVERSÎTESİ ELEMANLARI TÖNETlMtNDE 83 Elindeki sıgarayı söndürerek fincanı sehpanın üstüne bıraktım. Ama yerımden kalkmadım Kendı hesabıma ne yapacağımı kesın olarak bılmıvordum. Durumu dıkkate alarak ne yapılması lâzım geldığıni de daşunmuş değildıra henuz. Jackie profesyonel fahişeydi.. Ben de talihsiz zavallmin biri. Bu gerçekten boyle mıydı?.. Yoksa Jackie koru>ucu bır melekti de ıstırap çeken mübarek bır 0 adam mıydım .. Yoksa beyaz perdede vaktiyle gördüğumüz gibi ben Tarzandım o da Jane mıydı?.. Ya da butün bunlann karmakarısığı durumunda mıydık? .. Bana bakmaksızın tekrar konustu: c Sana gece bır şey soylemıs tim .. Hatırlıyor musun sevgiUm?. • Ne söylemiştin?..» « Cuzdan, kol saati ve çanta...» Tamamiyle unutmusum bu nok tayı. « Bu noktadan hareket edersek bır sonuca varmağa muvaffnk oluruz belki . Kanatlanıp uçmuş olamaz tumü de değil mi' .. Su anda nerededır kımbilir?...> « Anlayamadım ne demek ıyte diğini? . » « Kol saatınle cüzdanın ne oldu diyorum Aleks? ..» « O gece çalmışlar . » « Ya Robin'ın çantası? .» • RobüVin beraberinde bir çanta bulunduğundan haberim bi le yok • c Robin ysnmda daima bir çanta taşırdı Ben de aynı çeyi vapıyorum, diğer fcızlar da . Paralarımızı ve öteberımizi koymak için ..• Hatırlamasa çalı^arak gözlerimı vumdum Hafızamin derinlıklerinde kavbolup giden avrıntıbn bulup yuzeye çıkarmak ne kadaT çüç oluyordu Evet. Robin'in elinde bir canta vardı galiba''. alrlıSı D^rpları ris hunıırı OLUM CIKMAZI Mazan. 1. BLOCK Tuıkçesi; ADNAN TSHİR »i ıçıne kojmustu .. Ama vıne de emin değildim. • Kesın bır îev soyleyemeyeceğim ama. bır çantası vaıdı herhalde > « Olması lâzımdı A>tu ışı ao ren zenci kadıniar aksme daıma çantasız dolaşmayı tercjh edıyor lar .. Bunlar a gore kazandıkları parayı ya jartiyere ya da suıyenın içine koymak daha emnıyethimiş... Fakat Robm'kı bir çantası olduğundan ben kendi hesabıma hiç şuphe etmiyorum .. Senin de bir cuzdanm \e kol saatın \ardı değil mi? . » « Evet vardı . Ama çaldılar. .• « Robin'le birlikte otele gıttiğınde ıkisı de verli verinde duru\ordu herbalde ..• « Pek garanti edemem .. Cun ku hatırlamıyorum.» Kollarını açarak israrla yuzume baktı: « Amma da yaptın .. Robın'e para vermedin mi sen o gece .. Biliyorsun bizde veresiye \oktur.. Para peşin alınır...» « Evet verdim Yirmı dolar .» « Daha sonra yattığımza gore vermiş olacaksın tabiî Bundan da çu sonuç çtkıyor Otele gird'ğinizde paralann yanmdaydı . Paralar ve cüzdan...» Gdzleri pırı) pırüdı. basınj da hafifçe sağ omuzuna eğmişti ' Evet. haklısın • dedim «Fa kat bundan ne çıkar? . Odaya gır diğimizde dediein seyler belki de %anınday(h. Ertesi sabah kendıme geldiğım zaman hiç birini bulamadım . • « Peki ne oldu? . Bır şey durup dururken kaybolmaz tri ..» ' Doğru ..» • N>reve varmak ıstedıârmt anlamı\or musun AleksV . » < Anlamaz olur muyum? Fa kat daha once hiç aklıma gelmemıştı.» « Gelmemesı gayet normal... Çunku sen butun gucunle Robın"ı kımın oldurduğünu duşunuyor, gerçek kaatUı bulmağa çalışı yordun Saat ve cüzdan bu arada basıt bıver ayrıntıdan ıtibaret ka lıyordu Uyandığın vakit Robin'ın çantası odada joktu değil mı? . » • Belki vardı da ben farketnnedim • • Olsaydı muhakkak gözürae Üişirdı ..» • Bu bakımdan emın değılim Ama kol saatımle cuzdanım kayıp lara karışmıştı. Sonra kimbılir?. Belki bunlar da Robin'İD cantasında ıdı > « Vanı Robın a«ırmı<= olabıürdı demek ıstıyorsun ovle mı? . • « Evet.» Başını ıki tarala sallayarak şıddetle ıtıraz ettı: « Ben Robın'i gayet ıyı tanırım .. Omru bojunca başkasmın malma el uzatmamıştır.» • Hk oıı? . . « Hıç Benim de odum kopar bojle şeylerden Kızlardau bır kısmı bu çeşit haltlar banştırıyor ama, ben ve Robin hayır Seni temın edenm » « Su halde Bızım saaı ve cuzdan • Kaatıl . » « 1yı anıa nıçın? ..» Omuz silktr « Herkes oaraja ve deâerli şe%lere karsı zavıftır » € Cüzdanda bana bu oyunu ovnayan adamın ısine varavacak kadar para voktu ki Sonra saat... Gelışıguzel bir saatti iste .. (Arkası var) GARTH ÜNİ7ERSITE HftZIRLIK KÜRSLİRI Kar* aononda geaeJ test LE ISIMİZ Bl'TTl SA DAUA SEH Daniîma : EVRİM Uersevı * Tel: 44 31 31 . Istıklâl Cad. i nygulaması \ #^l/2^Tim^Galatasaray5 Cumhurıyet 4o51 AYLÂK MUSA < Uklan O O K T O R Tarık Z. Kırbakan Dert, Saç re Zuhrevi HastaMütehaastsL tsttklâ) Cad. Parmakkapı No: 16 TEL: «4 10 73 Mustafa ÖZDİLER Lâlell Mesihpaja Caddesi No 12 Te): 27 88 40
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle