Katalog

SAYFA İKt ıCÜMHURİTET :10 Nisan 1971 TTJ" ükflmet nci konuda reformcn Te karar•**• üdır. Bunlar dofal kaynaklar ile vergi. lerdir. Programda başta boraks ve linjit olm*k üzere stratejik önemde madenlerin devletleştirilmesini kabul etraiştir. Gerçekten gerek spesifik değeri ve gerekse stratejik önemi dolayısiyle boraksın devletlestirilmesi. özel sermayc elinde kalmaması normaldir. Çün. kö aslmda madencilikte yoğun özel sermave yabancı sermaye anlammı taşır. Stratejik defceri bu kadar büyük olan bir maden ise yabancı sermayeye bırakılamaz. Bunun gjbi ener.fl Israfını önlemek <çin, ayni zamanda isçilerin can emniyetini sağlıyamadı£i resml raporlarla §abit ofan linyit işletmelerinin devletleştirilmesinde de isabet vardır. tnanmak lsteriz ki bakır madeni de, stratejik maden sayılarak bu ilkenin fçinde işlem görecektir. Akla hemen bir soru geliyor. Peki petrol? Tabiatiyle burada da akılctlık devletleştirmeyi lster. Ne var kl, hükümetin bugünkü kompotisyonundan bnnu bekliyemeyiz. Kaldı ki, petrol tautunu millî bir vönde değiştirilir ve bu kanun millî bir açıdan ince)enirse, petrol dairesi etkin hale sokulur*a millî1e?tirme yapıimayışı buyük zararlar doğurmayabilir. «Enerji ve Tabiî Kavnaklar» bas Iığı altında sıralanan 1 6 sayılı tedbirler bu yolun tutulduğunu gösteriyor. Doğal kaynaklar konusunda «Maden Dairesi» nin fonksiyonnna sahip çıkması hususu yer almış. Petrol Dairesi konusunda ise 16 sayılı tedbirler ayni amacı saglıvor. Bu noktadan ötede artık namusu. Atatiirkçü karakteri belirgin hale gelmls Bakanın kislliğine işi bıraknrakU isabet vardır. Çeşitli yönleriyle Hükümel programı Arslan Başer KAFAOĞLU 8 Toprak reformunu kolaylaştıracaktır. Dokuz yıl önce gelen ve vergi düzenimizl inceliyen, içeride ve dısarıda tanınmış Profesör Kaldor da raporunda bu iki esas temeli öne sürmüs idi. Fakat her halde vergi idaresi bu konuda o kadar sempatik olamamıs ve hükümet kesin bir çözfime varamamıştır. Ancak hühümet bürük toprak sahiplerini ciddl şekilde verRİleme Istegini açıkça belirtmiştir. Bu nokta program lehine önemli bir puandır. nemle ele alınmalıdır. Bu konuya son vermeden kadastro konusuna da definellm. İsi yokusa vurmak isteyenler daima kadastro konusunu bahane olarak ileri sürerler. Hükümetin bu niyette olmadığma inanraak isteriz. Kadastro toprak dajıtılırken de yapılabilir. Re form için «kadastrovu bekliyeceğiz» demekle «reform yapmıyacağız* demek ayni kapıya çıkar. Toprak reformu oprak reformu konusunda hükümet doğal kaynaklar ve vergilerde oldugu kadar »çık değildir. Ama bazı radikal tararlara rardjğı «u götürmeı. Aslmda toprak reformu • tarımda her şev doğildir, ama gene de önemli bir adımdr. Bu önem kabul edilerek is Basbakanhk düzeyinrie ele alıumıstır. B«şbakanlıça baglı bir örçüt reformu dfl»enle?ecektir. tkinci olarak belli büviikliiklrr üzerinde fopraea sahip olunması engellenecektir. Bu büyüklükler «Toprak Reformu ön Tedbirler Kanunu» ile bclirtilecektir. Şüphesiz en önemli nokta. düsünfilen vergileme tedbirleri ile toprak reformnnnn mall karsılıklannın azaltılmasıdır. Gerçekten Anayasa Mabkemesinin bugünlcfi yorurnnyla TB bugünkü arazi fivatlan dÜ7evİTİe toprak reformunun olanaeı yoktur. Kaldor ye Jacobv gibl nzmanlar 1962 de raporlariyle önce vergi tedbirleriyle toprak fivatlannın düsürülmesinl öngönnüslerdi. Bu pörüsün hökümet programında yer alması toprak reformu konusunda ciddiyeti ispat etmektedir. Toprak reformu konnsunda su noktalara da parmak basılmalıydı: # Afalann sürdükleri topraklann Mr çogu aslmda Ffazine topraklandır. Reforroa g«çilmeden toprak konusunda Hazine • A£a ibtiUflan ile, Milli Emlâk mevTuatı ve örgütü ele alınmalıdır. # KooperatifçiliSe proeramda yer verilmeyişi bizde hayret uyandırmıştır. • Tanmda ekim alanlarınm bir plân dahilinde yeniden daçıtılması bizce tarımsal üretim konusunda en önemli noktadır. Pancar, tütün, çay »lanlannın buedav ekim] ve mer'alar lehine daraltilması ferekir. • Hayvancılık ve orman konulan da 5 Yabancı sermaye abanci sermave konusu yeteriyle ele alınmamıstır. Aslında sanayi plânlamasiy1e bu konu sıki sıkıya bağlıdır. Temel sanayi mallan ve teknoloji alanmda veterli düzeye irelmeden, çok ileri teknoloii gerektiren malIara ait sanayi Tflrkiyeye girmemelidir. örnefcin saç siparisleri dokuz av sonra teslim edilirken, oto montaj sanayiine trirmek yanlıstır. Girilirse, tpknolojik eRpmenHk nzun bir süre yabancı elinde kalacağından, «ermaye payının Bnemi olmadan. bu alan, yabancı sermave ejremenlijn altında kalır. Sanavide madencilik ve metallürjiden başlayıp teknnlojiyi gelistirerek esaslı sekilde, vani temelden sanayüesmek gerekir. Teknolojik düzevimize RÖre çok lleri teknoloji gerektirmiyen sanayilfrde yabancı sermaye payi ne olnrsa olsun 5nemi yoktur. Çünkfi hurada yabancı sermaye pan satın alınabilir. Örnek verelim: Bir otomobil fabrikasında. sermave pavı ne olursa olsun söz dıs sermavedanndır. Çünkü daha uzun yıllar bu alanda teknoloji ona airtir. Sermav • payı ne kadar az olursa olsun son sözfl o söyliyecektir. Yabancı sermave payı satın alınsa bile bn durum defişmiyecektir. slında sanavileşme. dış ticaret harA cama politikalan birbirine bağlı ve kar Pro(çramda devletln lOznmsu» harcamalan ele alınırken konu tümüyle ekonomik olan bu öztiyle ele »lınmamıştır. Harcama (gerek özel \e gerekse kamusal), dış ticaret, krcdi politikalan, bu amaca göre ayarlanmadan dertlerimize köklü bir çare bulunamaz. Bu noktada proırram gerekH acıklıjı ve veterli ifadeleri jfefirmiyor. Bunun Ribi tefecilik, tanmsal kredi, bankacılık ve Ortak Pazar konulannda da açıklık yok. Bu konularda hiç olmazsa sövle ifadeler kullanılabilirdi: Lüks tüketime dönük sanayi bu noktada dondurulacaktır. Krediler aracıya deeîl, esas olarak fireticlye ve bsa hallerde tüketiciye verilecektir. Ziraat Banlcasının kredi kaynaklan genfsIeHlecektir. Bankalann dı? ticaret Mnansmam bujrönlcO ölçüsüvle dondurulacaktır. Tefecilik sıkı sıkıya izlenecek. gerekli ma]1 ve ekonomik tedbirlerle önlenmeye çalışılacaktır. Bu gibi ifadeler, tepki dofurabilecek. kabinenin siyasal biitünlüfiinü bozacak ifadeler de dejHldi. ümarız ki, eksik kalan veya açık bırakılan noktalar zanıan vetersizlijH dolansivledir. Ama hükümet her halde sanavileşmevi temelden alan bir sanayi. dıs ticaret. kredi ve harcama politikalanna ve bütün bu flkeleri kucaklavan bir plânlama anlayışına firmek zornndadır. Köpeklerin yalanları üzerine... Biliyorum kı bu başlıgı okuyan çogn hayvansever okurnmnz, büyük bir tepki dnyarak : llhan Seiçuk köpeklere iftira ediyor.. diyecekler. Gerçekten de yeryüzünde hiçbir çerçek köpejin yalan sByledifi çörülmemistir. Yalnız köpek mi '... Bir atın, bir esefcin, bir filin, bir kedinin, bir kangurunun, bir kaplanın yalan söyledigini duvan yoktur. Hatta bembpvaı tüylü bir kaz, kırmm ibikli bir horoz, çift horçüplü bir deve de valan sövlemez. Havvanlarda erdemsizlik ve ahlâksızlık voktur. Hiçbir havvan, bir baska havvanın malını calmaz. Bir katınn bir baska katırı, veya bir sıpavı sömürdiiîüne raslanmamıstır. öküz. manda fihi havvanlann kimseve zaran dokunmaz. Tersine. bu saf hayvanlar. tarlada çalısır, dünya kadar is yapar. vaptıklan i?ın tam karsılığını istemezler. Bir varıs atı. çevresinder dönen milvonlardan habersizdir. Gücüniin vettijince birinci gelmek için çabalar. Zaman zaman at yarıslarında hile yapıldıSını gazetelerde okurnı. Ne var ki bu hilevi yapanlar. atlar degil, insanIardır. Bazan bir namussuz cokev. patronundan aldı^ı emirle, birinci gelmek için cırpınan bir atı dizsinler. Hayvan görevini yapmak için ileri atıldıkça. çaktırmadan eemîni çekerek çeri bıraktırmak ister. O zaman. büvük bir dram ba«lar atla binicisl arasmda .. $ike yanslarda. slçak insanoflu, nice hayvanı barcamıstır. Namussuz insaniann, hayvanlan, namnssnzlnklanna Slet ettikleri çok törülmüstür. Ama havvanlann hiçbir snçn yoktur bövle islerde A£7ibozuk, hilekâr. valancı, ikiyüzlü, asajılık bir hayvan çösteremezsiniz yervüzünde .. Herbir hayvan, evren içinde kendine özgü vasalara eöre yaşar. Insan kılıfjna eirmis yaratıklann ise ahlâksızlık yoinnda vaptıklan isler çoktur. Yalan deseniz yalan, hile deseniz hile, dalkavukluk deseniz dalkavuklnk, sömiirgenlik deseniz s5mürçcnlik, hırsızlık deseniz hırsızlık. yolsuzluk deseniz yolsuzluk.. Bötün bu islerin herbir tSrünS insanotlu yapar. tnsanoglu. dev. letin arsalannı ocuza kapatan. bankadan kredi almak için nüfuz ticareti yapan, mal ve para hırsmda hemcinslerine her kötüliisü gö7e alan bir yaratıktır. Iktidar koltuğunda bannabilmek, va da bir makam sahibl olabilmek icin ahlâksızlığın her soynnn denpmis insanlar çevremizde çoktur. Iste bu tür insanlara. hakaret olsun dive. köpek. esek, öküz, dana eibi sıfatlar yakıstınlır. Bir köpete «köpek» demek hakaret defcildir; ama insan kılıklı bir varatıga «köpek» dediniz mi, kelimeye veni bir anlam katmıs olursunuz. Gerçekten de sömürücfl egemen çevrelerin emrindeM blrtakım insanlar av köpegi rörevini yapmava her vakit hazırdırlar. Bu köpek türündeki insanlar. efendileri : Aport.. dedigi zaman hücum ederler. Efendileri bir kemik attıiı zaman valanırlar. Efendileri azarladı£ı zaman kuyruklarmı bacaklan arssına soknstnnıp baslarını önlerine ejerler. Köpek tfiriinde insanların ahliksızlıftına Te namnssuzlnguna pâvân voktur. Bunlann dilleri yalan sövlemek, küfretmek, sırnasmak. daha olmazsa iftira etmek içindir. Korkak ve lavallı kisilerdir: Kendilerini kuvvetli gördükleri zaman «aldınrlar, kendilcrini zavıf gördüklerf zaman yerlerde sürünarler. Bn köpekler. etemen efendileri bir makam verecek va da altlarından makam koltufunu çekecek diye, her tür alçaklıgı gözlerini kırpmadan yaparlar. Masnm insanlara iftira atmak, snçsuz kişileri suçlamak ve sırası gelince de çöz eöre göre yalan »öylemok. bu köpeklerin belli baslı marifctleridir. Bu marifetlerinde o kadar ileri eiderler ki, eümle Slemln hnmrunda. avân bevan konutarda bile valan sövlemekten çekinmezler. tnsanın gözünün içine baka baka doerulan tabrif et. mekte vektâdırlar. Çünkü bu cins köpekler utanmazdır. Snratları mahkeme duvarlarından daha kalın ve 'davanıklı oldnfundan herkrsin iki kere iki dört edercesine hildiji olavlarda bile yalan sövlemek cür'etine sahiptirler. Ama yalan söyledikleri zaman hiç kimse inanmıyacak ve hatta : Vav köpek vay !. diyecekmiş. Ne gam ! Köpek einsinden innanoelu, bn tfir Atftr rarçılarını (aten viedanından kasap »ünjeriyle silmis, rendevle kanmıstır. Bonun icindir ki yalan söyler; yalan söyledijhni bilen namusln insanların : Vay ntanmaı köpek vay î. derneslnf de sineye çekerek Barınma sorunu •» ir konu var M meslek kuruluşlannm * * bütün uvarmalanna rafmen unutulmuş ribidir. Bu. yurttaslanmi7in barınma sonınudur. Sanarileşsek de, sanavileemevi ba«aramasak d« her yıl artan hir hırla kövltt nüfusu sehirlere akacaktır. Geçmiste hövle olmustur, felecekte de bfivle olacaktır. Bu dunımda sehirlesme sorunlan, vurdumn7iın bir numarah gorunu olmustur. Topraklann sehirlerdeld karşılıksız deeer artışlan. relecekte de sürecek ve kavnaklanmızın hövük kısmı bu artıslara ridecekse ki çeçmiste bövle oldu nasıl sanavilesebiliriz? Tanmı nasıl çağdas düzeve •okabiliri?? Şehirleşme. Imar ve iskân konulannın Sdeta susnlarak epcistirilmesi hizde biîviik bir yadırgama uyandırmıstır. Bufünkü hökümetin eknnomik konularmda eörevlilerinin büvfik kısmı 1 inci Bes Yıllık Plânın hazırlanmasına katılmışiar, hir kaç tanesi piâna damgasını vurmu.stur. Hic olmazsa bu plândaki ifadeleri proerama kovabilirlerdl. Dlaştırma alanında da a>ni şeyi söylemek isteriz. H ökümetin radikal davrandıfh ildncl nok. ta, verRİleme alanıdır. Doğrusu istenirse son bir yılda A.P. vergjcilikte cesur adımlar atmış trulunuyordu. Bu vergl kanunlan piyasanın büyüklerince yayhm ateşine tutulmuştu. Biz bu feryatlar karşısında yeoi hükümetin bazı adımları geri alacagmdan endişe duyuyorduk. Hükümet aksine reformcu adımlara devam etmiştir. Vergi fdaresinln hazirladıgı ve kacakçıhgı zorlaştıracak yeni teşkilât kanununa (ki 4 yıldır bekletiliyor) hükümet yeşil ışık yakmıstır. Ikinci olarak sonucu uzun yıllar sonunda belll olan vergi uyuşmazlıklarnun kısa yoldan çözümienmesl isabetle ele alınmıştır. Üçuncü olarak veraset vergisi ve diger serreti vergilendiren mevnıatta iyileştirmelere parmak basılmış, bu vergilerin takviyesi konusu programa konulmuştur. DördüneS olarak tasarruf bonolanmn Maliyeyi ugraştıren bu şekline son Terilerek bonolar vergi haline konulmustur. Fakat muhakkak ki en önemli nokta, tanmın vergilendirilmesinin ele alınmıs olmasıdır. Tarımsal vergiler hero«. tarnn reformu ve malî reformlar arasmda ele aiınmıstır. Tarımın vergilendirilmesinde sn esaslann jözonünde bulundurulacagı anlaşılıyor: 0 Bu vergi tannun düzeninin modernleşririlmesi ve verimlUiğin arttınlmasına yarayacaktır. masık şeklivle ele alınmalıdır. Tüketim harcamalan. daha doerusu küçük bir azınlıîın tüketim harcamaları kısıimadan. dıs ticaret politikası temelden sanavileşme ilkesine eöre avarianmadan. tarımda bu;ün var olan. çelecekte de doeacak olan fazla nlfus sağlam bir spkilde emilemez. Kamıı scktöründp (bütcpli dairelerde olsun, iktisadi devlet luıruluslarında olsun) ve özel sektorde jrenis bir yararsızlar va da aracilar ve tez^âhtarlar (veya reklâmcılar. banka memurları, komtsyoncular) grubu dogar. Ekonomi bu yükü taşivamaz. Sonııc zetlersek, hükümet programı hizde köklfl reformculuk izlenimi uvandırmamıştır. Ele alınan reformlann nek azında açık, yeterli ve kararhdır ve çok önemli konularda yetersiz kalmış, ya da susmustur. Kalb bastasının sigarası muamıtM*5,, Baaj.jLP. yi yonnn, Te onlan okudnkoa insanın çelişkiler içiode fif nasıl haklı görtrieye çalıstıgrnı itleyerek hayret ediyonım. Aslında ben de haksıı ve anlamsız bir hayret içindeyira .. Kalb hastasına (sigara içme!) derler, o zaman sigaralan Ikiye bölerek, bazan ağızlık kullanarak, bazan (bu son sigaramdır, içeyim, ondan sonra tövbe) diyerek dumanlan yutmaya devam eder, tâ.. ikinci bir kriz gelinceye kadar... blr eçtiğimiz haftanın hava olaylan bir evvelki haftaya göre bazı farklar göstererek gelişti. Yer yer sağanak yajnşları sık sık görüldü. Önümüzdeki bir hafta içinde yurdumuz genellikle batılı hava akımlannın etkisinde kalacağından haftanın tahmini şöyledir: S \IIIII ıi ır yer yer \iiıj(iıiiilıliiroiiıiilı rı lt kadar yağış görülmiyecek, buna mukabil iç kesimlerde haftanın ılk günlerinde öğleden sonra yer yer sağanak yağışları olacak. Bunu tâ kiben yağışlar iyice azalacak, hava sıcaklıkları bölgenin her yerınde artacaktır. • AKDENİZ BÖLGESİ: Bol güneşli gunler bu bolgede etkıli ola• GÜNEI DOĞU ANADOLU: Bu bö'gede öğledpn sonralan mev. • DOGU ANADOLU: Hafta 1çinde bölgenin her yerinde öğle saatlerinden itibaren parçalı bulutlu ve mevzii sağanak yağışlan görülecektir. Yağış ânında meyda. na gelecek kuvvetli rüzgârlar etkıli olacak, hava sıcaklıkları tedrıcen artacaktır. TERZİP CüMITÜRtYET GAZETESÎ YAZ1 tŞLERl MCDfRLüGÜxVE. Gazetenizin 3» Mart 1971 tarih Te 16764 »ayılı nüshasının ikinci sahifesinde Pencere sütununda «Ilk sart» baahMl Öhan Selcuk imzalı yazınız tetkik edildi: Hakkımda yazdıgımz iftiralar, yalanlarla dolu yazınızı gülünç bnldum. Bunca zamandan heri Istanbul'da hizmet gördügüm halde »izin tssavvur etmis oldu^unuz bir vazifeli olsaydım hakkımda bircok yazı yazmanız iktiza ederdi. ve sizi bundan alıkoyacak kuvvet de yoktu. Demek oluyor ki iftira ediyorsunuz, Ben bu oyununuza eelmiyecejHm. Bir kanun tatbikçisi polis sefi olarak haktan a\rılmavaca?ım. Üzerime sıçratmak istediğinix çamıırları kendi elinizde saklayınız. Saygılar. 31/3/1971 MDZAFFER ÇAGLAR tstanbul Emnivet Müdürü •*•••••••.••••••••• ••••<••••• ı ı Nihat Erim, 12 Martta başlayan bunalımdan sonra, 7 Niıanda yani tam 26 günlük bir arayla Parlamentodan güven oyu alabildi. A.P., düriist, akillı ve memleket sever bir tutumla duygusal hareket etmedi, kendi kendini yenmesini bildi, ve böylece memleketi temenni ettiğimiz bir düzlüğe çıkardı. Kabul etmek ve her sr\in hakkını vermek gerekirse, böyle karışık ve buhranlı bir devirde sayın Demirel'in tutumu. ve partisi üzerindeki etkisi memleket menfaatlerine uygun oldu, bu onun ciddi bir sorumluluk duyçusur.a ulaştığını da belirtti. Ne var H bu sorurnlulugu onun yaym organı bir türlü duy. mamakta, daha ortada fol yok, yumurta yokken memlekette hem kendimiz, hem çocuklarımız, hem de geleceğimiz ve gelecegin politik hayatı için yerleşmesini istediğimiz banş havasını altüst edecek bir hırsla. tıpkı sigaraya sanlan kalb hastası gibi, kendi illetinin üzerine üzerine yürümektedir. Bu, ateşin üstüne su dökülmesi işten blle degildir, Allah gfatermesin RÜa gelebîlir bu ateşli tahriklerin sahipleri tepelerindeki rumruğa medhireler de yazabilirler. Biz bazı arkadaşlara vekar, sükün ve basiret telkin etmek istiyoruz. Ne lüzunısuz kabadavılık, ne korkudan riyakârlık, ne de kırgın bir susma... Bunların hiç biri, olmasın! diyoruz. istiyoruz ki Erim, idaresi Tiırk milletmin hükümeti olarak rahat çalışsın, hiç bir parti farta jfözetmeksizin hepimize hizmet etsin... Hırçmhklann, iktidara tırmanma hırslarımn, şahsi nefretlerin bugflne dek engel olduğu uyuşma, toplanma, birleşme olanaklannı yaratsın. Ne olacak sevgili arkadaşlar? Daha lşe bile baslamamış blr hükümeti kötülerseniz? Belki çeğiren ve pis koku çıkaran bir kişi çibî rahat edersiniz ama .. tnsan dediğiniz şey biraz bunların üstünde aklm ve zekânın yücelttiği bir yaratık olmak lâzım gelmez mi? İnsanın en gafili, (sözüm hiç kimseye ait değil), en budalası kendine zaran dokunandır. Neden hem kendimize, hem memleketimize zarar vermekte ısrar ediyoruz? l'ygar memleketlerdeki insanların bizdekinin aksine bir dfişünce sistemleri vardır, hakkından gelinemiyecek geçmiş meseleler üzerinde sorumluluk tartışması yapmazlar. çünkü bilirler ki bu tartışmanın hiç bir faydası olmaz... Gözlerimizi geleceğe çe^ireceğimize neden geçmişle mesgul oluruz bilir misiniz? çünkü geçmişi düşünmeden gördüğümüz, hissettiğimiz gibi idrâk ederiz, halbuki gelecegi sezmek için düşünme çabasına, ileriyi keşfetmek için biraz duraklamaya, okumayi. fikrî zahmete ihtiyaç vardır. Neden kitabı kapayanlar, duşüncejı terkedenler, emekli kahvelerinde yalnız geçmişten bahsederler ve neden ciddî ünhersitelerde ilim gelecegi arastırır? Ne olur bırakatım şu dedimdi, dedindi demişti, hikâyelerini, su kin kusan duygusallığımızı, şu ilkel ihtiraslara esir olmayı! Bırakalım; şu işleri de Türkiye Cumhuriyetinin yarmı, çocuklarımızın gelecegi, memleketimizin kalkınması ve ilerlemesi yani kendi rahatımız için biraz adam olmanın çaresine bakalım Kusurlu ve günahkâr olduğumuzun delili içinde bulunducrumuı şu gerilik ve birbirimize karşı duyduğumuz şu pis kin dcğil midir? % MARMARA BÖLGESİ: Birkaç gün az bulutlu ve güneşli günlerin yanına hafta ortasından sonra bu bölgede parçalı bulutlu bir hava etkıli olacaktır. Rüzgârlar genellikle güney yönlerden ha fif, ara sıra orta kuvvette esecektir. • KARADENtZ BÖLGESİ: Bu bölgenin sahıl kesımlerinde genellikle güneşli günler, ancak bunun yanında İ K günlerde yer yer İ sis olaylan gbrulecektir îç kesim FULBRİGHT BUBSLARI cak, haftanın ilk günlerinde Batı Akdenizin iç kesimJerinde mev. zii sağnaklar görülecekse de sonra. dan hafıfliyerek yerini iyi havalara terkedecektir. Hava sıcaklıklannda hissedilir derecede artiflar görülecektir. lerinde ise, öğle saatlerinden itiba ren yer yer sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlan etkili olacaktır. Rüzgâslar, genellikle değiçik yönlerden hafif olarak esecek, hava sıcaklıklan artacaktır. • tÇ ANADOLU BÖLGESİ: Böl ge öğleden sonralan yer yer sağa nak ve gökgürültülü sağanak yağış lanna sahne olacaktır. Bu yağış r zii sağanak yağışlan üe bırlıkte gökgürültülü sağanak yafıslan etkili olacaktır. Hava sıcaklıkları tedrici olarak artacaktır. AGAÇ Prof. Dr. Umran E. ÇÖLAŞAN lar bazı kesimlerde etkili olarak, yağış ânında kuvvetli rüzgârlar • EGE BÖLGESİ: Bölgenin sa görülecektir. Hava sıcaklıklarında hıl kesımlerinde hafta sonlanna tedricen arhs olacaktır. Bursa Ticaret ve Sanayi Odasından: îstanbul Fenerbahçe Dalyan Koyu Yoğurtçubaşı Çıkmazı tapunun pafta 89, ada 1112 re parsel 239 da kayıth B Blok 11 numaralı dairemiz satılıfa çıkarümıştır. Talip olanlann Odamıza müracaatlan rica olunur. (Basin: B. 38113262/3151) NIMBÜS AĞAÇ bir memleketin yalnız güzelllğim tenıin eden bır sü» değıldır. Ağaç, memleketin havasını, Ikliminı, yağış rejimım değıştıren, memlekete refah ve zenginlik getlren, tarımı sıkıntıdan kurtaran bir faktördür. ECDADIMIZIN Orta Asya'yı terk edışierinin en mühim »ebebi, orada ağacı tüketmiş olmaları, neticede de kuraklaşan memlekette bannatnamalarıdır. BUGüN bizim buradan büyük bir ders almamız lâzım. O tarihlerde, oralannı terk e1;miş, gelip Anadoluya yerleşmişlz. Peki, bugün Türkiyemizde ayni akibet ile karşılaşırsak kendimize yeni bir vatan bulabilir miyizî Tabli ki hayır. O halde ağaca, vatarun ağaçlandırılmasına dört elle sarılmamız lâzım. Bu konuda aydınlanmıza düşen iş çok büyük. Her aydın, ağzı lâf edebilen her kimse bu konuda etrafına, bu durumun kötü olan sonunu anlatmah. AĞAÇ, orman azaldıkça, ekmek de, et de azalmaya roahkumdur. Ağaçlandırma ile ılgilenmek yalnız hükümetlerin lşl değil, halk olarak, millet olarak bu işe eğllerek yann çocuklanmızı, torunlanmızı ve geleceklerinı zor duruma. aç duruma düşürmemek mecburiyetindeyiz. fslâm dinı de ağaca büyük bir önem vermiştir. Ağaç dlkmenın sevabını ortaya koymuştur. Agaç kesmenln kötü taraflannı anlatmıştır. Ağaç kesilebilir. Ancak, onun yerine yenislni dikmek şart. AĞAÇ, yurdun üclimini, havasını, yağış rejimınl tanzim eder demiştik. Dolayısı ile tanmsal ürünlenn verimlı olmasına sebep olur. Ağaç bulutlann teşekkülüne yardım eder. Bilhassa yaz aylannda, yani yağışa en fazla ihtivaç hissettiğimiz aylarda, derin köklerl ile topraktan aldığı suyu, buhar halinrfe atmosfere aktanr. Yağış meydana getirir, havanın rutubetini yükseltir. Köylümüz, çıftçimiz yağışın ve hava neminin ehemmiyetini çok iyi bilir. Her köylünün her tarla sahibinin, her şehlrlinin bir kenara blr miktar ağaç dîkmesi evvelâ vatan borcu ve gelecek nesillere karsı vazifesini yapma borcudur. BU KONUYA köyliimüzle, kentlimizle sanlmamıı şart. Yok. sa, tOrunlanmız, torunlanmızın torunlan bizi hiç blr zaman rahmetle anmayacaklar, belki de çürümfiş Olan kemiklerimlzl dahi sızlatacak derecede bizlere lânet edeeeklerdlr. DIŞTAN gelecek her düşman kısa blr zamanda mağlup edllebillr. Ama, ağaçsızlığın doğuracağı etkiler ne kna bir zamanda, ne de uzun senelerde mağlup edilemez. Ancak o topraklar üzerinde yasayanlar mağlup olduklannı g5rürler. YÎNE tekrarlıyonım, vatanım r» felecek nedlrü saren herkes »ğacı sever ve «Jaç dîker. HOŞÇAKALIN... 19711972 ders yılmda, TürkiyeAmerika Birleşüc Devletleri Kültürel Mübadele Komisyonunca, aşafıdaki şartîarı haiz öfretirn üyelerıne bir miktar yo) parası bursu sağlanacaktır. Müracaat şartları: a) Türk vatandaşı olmak b) Müracaat tarihinde doktorasmı tamamlamış. bulunmak, c) Amerika'da bir üniversite veya ilım merkezince araştırma yapmak üzere dâvet edilmiş bulunmak. d) Amerika'da araştırma yapacak derecede İngüizce bilmek. t) Halen üniversite veya muadili yüksek okullarda ögretim üyesi bulunmak. Doldurulmuş müracaat formlannın en geç 3 Mayıs 1971 akşamına kadar Genel Sekreterlikte bulunması eerekmektedir. Müracaat formlan ve daha fazla bilgi aşagıdaki adresten temin edilebilir. Fulbright Genel Sekreterliği u a f ^*iL^L İİ 5Kemal BıılTarı 7/12 Ankara (HAS: 1708/3163) Ulanbul Tafbiki Güzel Sanaflar Yüksek Okulu Müdürlüğünden: Okulumuz kitaplıfım rönetmek özere. 28/4^1971 günü saat 10.00 da yapüacak smarla. kütüphanecilık bölümünden mezun (Veya bu çeşit kurs gormus) Yüksek Okul mezunu 657 sayüı Devlet Memurlan Kanununun memur olma şartlanna haız bir eleman alınacaktır, İsteklilerin tamamlayıcı bilgiler için Okul M0dörlögüne müracaatlan ve düekçelenni 26/4/1971 Pazartesi günü saat 17.00 ye kadar göndermeleri duyurulur. (Basın: 13264/3152) Denizcilik Bcınkası T.A.O. Genel Müdürlüğünden Bankaıruz Salıpazan Mebusan caddesindeö Orta Blolcun 4 Uncü kataıdakl kahve ocağı kapatılmış zart Içtade tekllf alrnalc suretlyle kiraya verilecetrtir. 3) Btına dalr hazırlanan şartaame Ue mevM plânı her gün m» sal saatleri İçinde Genel Müdürlük binasındalfl Genel Muhasebe MUdürlüğU Emlâk Servlsinde zörülüp tetkik edıleblllr. 3) 28 Nisan 1971 çarşamba ıçünü saat 10.00 da yapılacak lhaleve istırak İçin son teklif verme tanhl 26 Nisan 1971 pazartesi günü saat 16.00 va kadardır. 4) Postadakı gedkmeler nazan ltibare alınmaz. 5) Bankamız thaleyi yapıp yapmamakta ve djlediğine vernıekt« serbesttir. 1)