Katalog

SAYFA ÎKt ıCUMHTTRtTET: 23 Mart 1971 •••»•• muhtımsı dolayısiyta Türkfyede hcmcn her fün «milll irade» ve «huJnık d^vleti kavramtafi iizeYînde düFüluyor. Bîz f*Ç*n yll hu kflnuyu ışlemiş «mıllf irade» nin son P!1I yıl jçfndeki grafiğinj çiççrçk b«nun madriî ve mgnevî anlamlgrını açık seçik guznniıne kuvmtıştuk (Cumhurîyet, 23 Nisan l»70), Şîmdi avni kenuvu yeniden ele alarak, «millî iradt» ile olan ilişkisinl çahşacafız. Fsikoloiidt ve fslsgfede. hutnıkta ve din hüfisinde vcri olan ve valnız «istek, dilek» dfül. «direnme. dayanma. azim». *gkıi ve dü?iinçe* kavramlanm da bir?ansif»n ve bütün bunlann ksrışımmnluşan bu *îradç> süzcüfü «milli* sıfabırlpşmrp fıemçrı bir çağrıgimla Atf»türk. MıIIı Mueadele hatırs gpJir. *!WiHi irade» Vİ bir savı çofynluğn s»nnrsk onc *mâiıktan çıkanp, «mmlde» lestirenlere mak jîprpkir fiumımiırde, hiç bfr dp nııllı ıradpnin vaJrnî ^avıya «Halksız drmnkraM» haşlıklı bphrtmıslık (Cıımhurnçt. 22 11197(1). Şu h»lrip hîç kîmsp vpya hlç bır Tumre «Ben man>ffikı ovların çopunlugunu »Ulım, mı!l? İrarfpjî temsıl pdîvorııiTiB dıvpmpz HPIP Ttîrkî«ımiHî îradenın» klasık tenrılprm dar Sığmıyan bîr ybnu vardır. Bun* • Nuhfıra ve Millî Irade Millî irade: 1950 Ord. Prof. Dr. H. V. VELIDEDEOĞLU • yTirdümu7un dnğal varhklann», vc en kötüsü, insanlarımızm kafasına gîttikçe daha derin V« Hyuşturucu hir biçımdç batınlmasına seyird kahiılar ve hattâ âlçt pldular. Artık millı iradp, halk yığınlanmn liydınlanip yiiksplmesıne yonelen vüçe bir «m5n» Oİmaktan büsbütun çıkarılarak soysuzlaştırılmitf V başinda çpşitli mpnfaat, va da tphdit B oyunlarmin süıdürüldüğü bir «sandık» durumuna fetirîlmîşti. Böylece halkın hpypcam ycri kaİmışlıktan kurtuima yolundan saptırıN tnıs, tarihsel bir fırsat büyüklü küçüklü pis çıkarlar ufruna feda rdilmışli. Halk gittîkçe ortaçaf karanhjpna itiliyordu. Köy pnstitülerî, Halkevieri kapatılmış, o gürelîm kitaphklarındaki kitaplardan bir çogtı helvacı dükkânlarına düşmüştü. Halkı bu duruma getirenlprin a^zmdan da «Atatürk», «millî irade» sözlpri hiç du^muynrriu. Ovsa grerçekte Atatürk ilkeİprı \pk pdılmiş, millî irade yozlaştınlmış, IVlpclis kursusunden «sandık mebu.slarına» rabatça: «Sız ısferspnız Hılâfeti de geri getirebıhrsıni7» dpnîlpbılmi'ytî, Bur.un verine «siz isterspnıV, Rusvanın pevkj vpva Amerikanın sömürgpsı niahıhrsiniz» de denilebilirdi. Millî iradp bu muvdu? Artık millî irade srafiffinde fffistprgp, sadece şartlandırılmış kafaların menfaat ^e sa\ı çoğunluğu uzçrine gelmiş dayanmiştı. 23 Nisan 1920 de toplanan Meclis «milii frade* yi ttmsil ediyordu, Çünkü Türk ulusunun cmperyalist üaJgımndan kurtulma vt jabancı borundurufu altına firmeme azminin tdşileşmiş bir vsrlığıydı o: Medfı. oy layisına depi!. öze, ruh ve mânaya dayanıyordu. Ulusal bagım^ızhk aşkım temsil eden o Meclis, milli iradpvî kişilp^tiren bir halk meclisi, bir ihtilftl mrrUgi idi, 33 Nisan 1930 nin «mi»î i»»dp» si, savı çnğmiluguna dayanmıvan o MPC lısin güttuğu vç vüruttujtü «manevî v»pıda» bir nııflî iradp ıtli. Irftlrmclerlnde yaptıklan rivayet edilen çeSitli lnce hcsaplarla, büsbütun «sayı» laştırıldı. Ne hazindir ki, hcrkesin gözü önünde pervasızca nynanan bu denkleştirme oyunlarıl>a kalemle karşı çıkanlar, yavuz hırsız tarafinrian bastırılan ev sahîhi gıbi, «millî irade ve demokrasi duşmanı», hattâ daha da ileri gidilerek «muesses nizam düşmanı», olarak mtelendirildi. Ovsa Türkiyemizde 1970 gTafiRinde milli irade. hem «mâna». hem «namuslu savı» olarak, 27 Mavıs anayasasmda vardı. tstenen şev bu anavasamn dürüst olarak uvgulanmasından başka bir şey değildi. Millî ıradenin «mâna» dan yoksun olarak. yalnız «savı» ya davandırılmasının. onu sovsuzlasttrdıjfr, vo7laştırdıgı, halkı ver ver yozlaştınp ahlâksi7İaştırdıçı çörulmedi; £Örü!mek şöylc dursun, duşımulmek bile istenmedi. Asiye nasıl kurtulur? Politikacılar toplanmıs tartışıyorlardı : Asıve nasıl knrtnlur? Kımısı : Dçmırel istıfa etse Asiye kurtulur, dıjordu. Demırel inatlastı : Istifa etmem. Yahu dtırum vahim... Yallahi etmem. Ne yaparsm? 226 ovu bulursanız çiderım. Yapma I Yaparım, Polıtıkacılar bnnUrt ö/erine pöfitckf «avmav» Ama 226'vı bir türlü tutturamıyorlardı. Bir ara tutluracak gıbı nldular, Demirel ivedilikle davranıp mebu* paıan kurdu, oyları kondine çekti. Durum çittikçe kötülesivordn. Ar»cılar haber goturdüler : Eğer çpkılmezsen müdahale edilecek..; Kendi kendımİ7den mi korkacağız? Ordu gelir fkî yiiz bin silâhlım var. Demirel. bövle konusadursun. tsmet Paşa Asiye'yl kurtarmak için ba«ka hcsaplar vapmıstı: Kuvudan adam çıkanrsam Asive kurtulur, Aman Pa«am ne ileisi var? Kuvudaki adamı çıkaraca^ım. Pasa, Asıve*\i kurtaracağım dive bir sfire kuvucuIUkla iştıçal etti. Ovsa Asiye gunden çüne perişan oluyordu. Ecevit ise baska kafadaydı : Duyçu duvarlarını yıkacağım, diyordn. Hanei duygn duvarı? C.H.P. ile halk arasındaki duygu duvarını Gareteler ise hırsulık ve yol^uzlukları yazıyorlardı : 2fi milvonluk yolsu7luk var. Terakki keresteleri yurdu kapladı.. De\letin arsalan kapıs kapıs .. Biraderler kollektif sirketinin marifetlerl .. Asive'nın piyasası adamakıllı düşüyordu. Asiye helftk oluyordu gitçide Ne vapalım vahu Asiye'yi kurtarmak îçin? Maasları artırahm.. Sert tedbirler alalım.. Üniversiteleri tepelevelira« îsmet Pasa : Maasları artırahm, merms maaslan vüksellrse demokratik diizen sağlamlasır, toplum ilerler. Batıda bövle oldu. Ana>asavı deÇistirip maasları 10 bin liranın üstüne çıkanrsak, fakir fııkara parlamentoya rağbet eder... Asiye kurtulur mu? Pasa : Biz tecrübelerimizden anladıgımız kadarıyl» butalkara. ra ba5;Iari7. maasları artırmak Asiye'yi kurtarmak için bir yoldur. Pasa böyle dedikten sonra dediŞİ dedik olurdu. Parlamentoda hemen maas isi konusulmava baslandı. C.H.P. ile A.P. arasında önemlî çörüsmeler sürüyordu. C.H.P. Küçük Kurultayını toplavıp maasları artırmak volunda vetki aldı. O sıra vüksek pnsalar da görüsüp tartısıyorlardı ; Asıve nasıl kurtnlur? Vallahi Pasam, knrtulur. Yolunn sövle ! EŞer Asive'vi partilerin elinden kurtanrsak kurtulur. Kim vapar bn işi? Nihat î Peki, muhtıra vayınlayalım, Asiye'yi Nihat kurtarsın ! Karanmız karar mı? Karannda bir karardır. Ve muhtırasal darbevle Süleyman Bey döstü jrama cuppadak, Ismet Pasa önceleri fele^imı şaşırıp sonra saatini ayarladı. Bulent kenara çekıldi. Şimdi Asiye'yi Erim kurtaracak. Heraen ««yliyeHm ki, bu gıdısle Asıvey, K .m»e Runaramaz Asıye'yi kurtarmak için bir tek >ol vardır : Devrim, derler adına. O yola girmeden nafilcdir cabalar. ste sonuc lara bir daha göz atalım: Millî İradp: 1919 *l Cfc MAVIH 1919 d» vatanı tutsaklikt&ri ktır• * ^ tarmak azınîvle Saımuna çıkan Mıntâfa Kprtıaliıı ifadesi ö zattıan bîr «rtıiili irade» idi. ÇUnkü Ö, Türk ulusunun, bağımsızlıçlnt knruma komısunrîakı bılinçlı ya da hilinc'îiz arzu \e egılımînı temsil edivordn. Atatiırk bu temsilciligi, f&nj omrunıi tuketene rieğın, pn iyi bir biçimdp vaptı, Eğer milH iradp vaIni7Pa bir «savı mçs«?lesî» nlsavdı, Mustafa Kemal, ne Miüî Mücadclevi kazanabiiir, ne Saltanat vç Hil&fpti kaldırahilir, np IMpdpnı Kanunu çptirpbilir, np dp buvuklu kuçuklii ntpkf dpvrim ve rprormları yapabılirdı. Eçpr O Turk halkını top\pkun kalkmdıracak So^val VP iktısadî altvapı rpformlannı Rprbu, öııun Türk dpvriml «v«ılnı/ adam» ve ptrafmdakilfrîn de kimspJpı' oluşundarı, sağhğinm erken ho7Uİmasından ve içine, dünva t.ırihini ftkilevlci çok şpy sığdırdı^ı kısacık ömrünün vetmryişindendir. Onuıı 1919 daki sesi «milli iradr» nin sesindcn baska bir scs de|i!di. Bu s.cste. millî fradcnin «maddfsi*. vani *oy s«VJ«I* dcfil, «mânası* yani «özü ve ruhu» hâkimdi. su ^u MaylS 1S5Ö nin îilkii kprvanl, başlan^C'3» ülUSiın yüksplmp «ıhUftAtr rtıftdfeSpviypsînin üstünc Çlknia» f«stpğinin bîf pyişi, durjs^tıltıktan dinami?nie, bürokrailaşmadan, «lıalklaşma» ya gpçi? olarak yola çıktı. Onda millî iradp hem nmânaı», h*»m «maddf» olarak var fförünüyordu. Bu r.cd^nle bir çok Atatürkçii aydın, spvinç ve coşku ile bu krrvana katıldı. Türkivede milli irade, jakanda bpliıtildi^i gibi, bir hamle, hir atılım, bir kurtuhrş mücadelpfii olarak başlamiştı; şimdi yiikselme müfadelesî olarak devam edpcfkti. Bu npdenledir ki, 14 Mavıs 1950, başlangiçta Atatürkçii bir «l>alkla?ma» atılımı olarak görtindü gözlere. Zaten Atatürk, 20. jüzyıl uy£arlt£ındaki parolanın «Durma, düşersin!» olduğunu bildiği içm, kafa yapısi bakı> mından, «millî iradp» kavramını fosilleştirecek, la^laştıracak adam değîldi. Onun ideali ilerlemekti. 1950 de artık millî irade, hem «mâtta» (yani çağda? uvjçarhk diizeyine ulaşma amacı) hem de «madde» (yani namuslu savı çoğunluğu) tpmellerine oturacak ve böylcce Atatürkün ideali gerçekleşecekti. e vazik ki, fcendilprini bir ticaret ortakliffinın veva bir bankanm kiıruculan kurucu kadro, bu atılıma inanan, kaUlan ve şimdi hrpsi de rahmetll olan Avni Ba^man, Dr. Nihat Reşat Belçer, Refik Şevket . Dr. Üstündağ sribi ülkücü aydın kişileri gpçmeden tasfive ederek. 19 Mayıs 1919 da «mana» olarak başlayıp, 33 Nisan 1920 de \ıne «mâna» nlarak mücadelesini sürdüren; Ataturktpn sonra ise amacını şa"sınp vozlaşma\a hasiıyan «millî irade» vi sadece «savı» ya, yani ny çokluğuna çevirerek. kelimenin her anlamiyle «madde» durumuna SPtîrdî. Bu tnaddp saltanatının surdurulmpsi icin dc, bugün bir kanspr mptaztası gibı butun yurdu kapla>an irtıea vuvalarını, mezhep vp tarikat örümepkiprıni reşıtlı forilolaria bpslpvıp buyüttiiler. KendiİPrinden onceki idarpnin. tkinci Dünya Savasmdan sonra ypniden yurda ayak bastırdıği emperyalizmin emici hortumlarını Millî irade: 1960 Mayıs 19G0 ihtilâli. sosval bilimlerden habersiz, bilgi yoksunu kişilerin xannetti^i gibi, bir avuç subaym ustaca yiirüttüg^ı bir hükümet darbesi değil, Atatürkten «mâna» olarak miras kalan millî îradenin yeniden şahlanmasıydı. Ne var ki, 27 Mavıs, Atatürkun 1920 lerdeki birleştirici ve asıl amaca jöneltici dchasına sahip bir liderden yoksun olduğu için, pek çabuk ovuna geldi; kale içtpn fethedildı; çesıtli ihtiraslar kabardı: arkadaş arkadaşa düşürüldiı. «Böl ki, hükmedesin» prensipi pek giizel ve ustalıkla uygrulandı. Bununla birlikte 27 Mavıs 1961 anayasasını Türk halkının hüvuk çoçunluğıı onavladıfı için, 27 Mayıs sadece «mâna» olarak kalmadı, «maddp» yani, (sayı çokluçu) templıne de sahip oldu. Türkivenin sosyal ve iktisadî yapısı ve toplum anatomisi, 27 Mavıs sayesın* dp, gö7ler önünde belirgin hale geldi. boyle devam ederse, ulusal bır depremde millî îrade çösterçesı yeniden «mâna» çİ7gmne kayar. Geçmışe bakmız, bunun çeşitlı orneklerini gdrursünüz. Yazık d^ğıl mı kaybolan zamanlara'» demîştik. Işte muhtım, ffö«tergenin Atatürkçü «mâna» çİ7^i«iine döndügiınü saptaran tarihsel bir helgedir ve gerçek millî iradenin sesini bi?e ulaçıtırmaktadir. Bu muhtıraya göre: O «Parlâmenfo ve hükümet, süre£e1erı tutum, görüş ve icraatı ile yurdumuru anarşi, kardes kavsrası, so«yal ve ekonomık huzursuzluklar içıne sokmu^» fur; O Boylece «Ataturkun bırp hedef verdıği çağdaş uygarhk sevıye«;ıne ulaşmak ümidıni kamuojoında yıtırmış» tır; Q «Anayasanın onpnrduğü reformlan tahakkuk ettırememış» tır; f l «Türkive Cıımhurıvptmın geleceğl ağır bir tphlike ıçme duşurülmuş» tür; 0 «Mevcut anarşık durum çıderilmeli ve Anayasanın ongorduğu reformlar, Atatürkçü bir çörusle ple alınmalidır » Q înkılâp kantınlanrn uvpulavacak kuv vetli ve inanrîıncı bır hukumet, demokratık kurallar içinde teşkıl edılmehdır O Bunlar süratlp perçekleştırılme7«;e Türk Sılâhh Kuvvetleri. Türkive Cumhurıyetmi korumak ve kollamak hususunda kanunlann kendısme yukledıği görevi kendisi yerine getirecektır. fince nüB iz bir yılçıkan 23 Ni*tn 1970 de bu«Bu tuniarda yazımızin sonunda: ıMillî İrade: 1920 ç jllprimızdpn gnnderilPn milieUpkilİpHnin çim tutanakiarıııl, O Mpclisin kiiçük hîr ffifmtirtı olarak, o tarîhtp jçüyiprimlp ^ördiim. Onlardan ppk çogn, bir kaç imza ile «seçildi» sayilmış vp. Ankaraya gelmişti. Buna rağmen, tatiırkün 1920 A Turki\e Büyuk dp Ankararia MilİPt Meciisine Millî irade: 1970 ^i 9fi0 rian sonra kjsa bir süre «mâna» la*• şarak atatiırk doçrultusuna gelir pibi olan millî irade, ^eniden, hem de daha berbat bir şekilde «sayı ve madde» grafiğini çizmeve basladı; kimi hesap uzmanlarının vergi denk ııhtıradaki bu ses, uvçulanmıvan anavasamn; goreve eağiran iç hizmet kanunıınun, dış ve iç srimıirüden kurtularak avdmlığa, refalı ve huzııra kavusmak istcven halkın «esinden. vani «millî irade» nin, Atatürk devrimi doçrultusunda. veniden şahlanışından başka bir şey «lesnldir. Ben inanıyorum ki, Mllarflan beri Turk halkını uvutup sömürenler, onun «sauva davanan» millî iradesiyle yakm Relecekte süjnip gidcceklerdir. Uyanma başlamıştır ve dalga dalga jrenişlemektedir. Son jçelîşmeler karşısında memleket için bütün dilegimİ7, reformlar bakımından «Dağın doğııra doğura bir fare doçurmaması» dır. UNDEN UNE Bu Dünyada hayret edilecek şeyler oluyorL Komüni^t Macaristan'da. dıs ticarçti dmde tntan bir koo. prratif tcsckkül vardır. Macaristan'la ticaret yapanlar onun ı s . mini bilirlcr: Hun^arocoop. Bir ut Articrikada ise baslavıp bütün dünyaya vayılan ve hİ7İm Amerikan pâzarlarının sattlık bas metaı haline çelen Triumph marka sutven, korse s:ibi tabiatın verdiftini muhafaza veva tashih etmfk için yapılmıs sevler !. tstc dünya kadınlannın hcr £ün a^i7İarından eksik olmnvan bu Triumph marksnın fabrikası ilr. Marar dı«î ticaret kooperatifi Hunçarocoop. bizdeki sermave sistemine brnzer bir anlaşma ile uyusmuslar, Közvet'te çalısan bir fabrikadan sonra Kupahan'd» daha huvuk hir fabrika knrulacak vc Macar kadınlannın rndamı dü«elsm dıvç Macar piyavasma 1.200,000 adet skandal ve sntyen Yprilr>eekmıs T. azetenizde Hacettepe Üniversitesinde Öğretim Görevlilerinden biri tarafından yazılan ve yayınlanan «Ifacettepe'deki son Olaylann İçyüzü» başlıkh yazı olayîara tek açıdan bakışı nedeniyle, yanıltıcı olmuş ve gerçek nedenin açıklanması uygım bulunmuş G tur... tîîikıimefî fabrıkanın verini, blna^ıım ve bu fahrikada eaiı^arak emekoiierı temın pdecek, Amerikahlar da makineJrrle bilsrilerini getirecfklermis (Know.how). Gbrülüvor ki, Amerika'nın mevdan okuma*;ı Itarflisında Maear kadınları pes ve kocalarına rest çekerek AmeHkalılarla koskoca kobir devleti isbirli^îne götürmüslerdir. Mao. Ruvva komüniymini, Amrrika'va boynn eğmis olarak tnUdım cdivor^a iste bn sebeptpn dolavı yapıvor. Nasıl olnyor d<t iıpkı btıriuva ^ö^üslpri ?ihı, sosvalist kadınların ^d^iisieri de burunlarını havaya d^ikîvorlar.. Hem de Amerîkan (Know bow)'u ile?.. Hiç bir a? çelismis memleket Amerika ile yaptıfı isbirli|in* dp «îcvivevi ««nmeıiB'e kadar iııdirmçmisti. Montaj, ilâç sanayiindc isbirligi Aapaniar, tucilterc. Fransa. Almanva fibi Amerika ile de teknik df'i'iitoktıs haline Rİrenler oldu.. Amerika'da. ki teknik üstünlüfcün politikada da tesirleri ^örüldü, fâkat doğrusu bu Macaristan'ın vaptı&ım kimse vapmadı. F.vet, Rusya, Fıat etomobillerinde ttalyan sermayesiyl*! bir anlasmava ^ardı, vahancı scrmave ile Romanya'da oteller yapıhror. artık demırpprdpnin eski sertliifi kalmadi, fakat bunlann biç biri Amcrikan sprmayesı ve bilçisiyle sutyrn yapmadılar., Bu i&te Macaristan kendi dünvasmda öncü oldu.. Tukardaki satırlar ufak hir lıavadisten şakaya benzer bir sa/ı çıkarma vrsilesidir. Fakat hu vesile bize taassubun dünya. ftakı msanJara vaptıi^ı f^nah*;ı snstermivor mu? Cepheler aynlmıs, dıvaloff krsilmi^, birtıırienne cephe *Ianlar birbirleri\le jalnı/ sılâhla konuşuvörlar ! nenız Gezmis'i kanlı maceralara Riıruklcyen bu taa^siıp de^ıl mı1' Bu laassup de^il mi ınsaniarı bırhırirıin karşisina dikm snrtlestıren. kavga ettiren, oldürten.. Araba neden kansere çare arayan. frengiyi tedavı eden. veremi, Bitniavı dütlvadan kaldırmağa muktrdîr olan in^anlar taafsuhu voketmenin ilâcını bulanusorlar?.. ı 5590 sayılı kanun hükümlerı gereğınce. üyelerımızın yıllık aıdatlannı bu ay içinde odemeleri gerekmektedır. Mart aymdan sonra yapılacak % 50 zamU ödemeye yer bırakmamak için, saym üyelenmızın yıllık aıciatlarını 31 Mart 1971 akşamına kadar Odamız vezneierme yatırmalar} rıca olunur. NOT i Veznelenmizde saat 8 30 dan 18 00 e kadar aralıksız olarak tahsılât yapılmaktadır. Istonbul îicarel Odasından (Basm: 12410/2522) Hacettep* Üniversitesi Yönetım Kurulunun olaylar karşısındakı tutumu, Ünıversıte Senatosunca gozden geçırüerek oy bırhğı ıle tasvıp gormuş ve kamu oyuna duyurulması kararlaştırılmıştır. Olaylann gerçek nedenlerınl açıklayan Hacettepe Unıversıtesı Senatosunun 22 Şubat 1971 tarihli bildırısi özetle şoyledir: O Olaylar 17.2.1971 günü. bir kısım müstahdem ve bir kaç öğrencinm, Hastahane BaşhekimIığı bolumunü yemeklerm ve ış saatlermın duzeltılmesi isteğı, bır memunın tâyırıi bahanesiyle işgalle başlamış, resml mühürlerin kullanılması, evrak üzerinde resml ışlem uvRUlaması gibı kanunsuz hareketlerle gehşmıştır. Bu olaylar sonucu. hastahanerıin işleri aksamış, hastalara kan temin edilememiş, hayat! önem taşıyan steril depo ve ameliyathanenın fonksıyonlan engellenmıçtır 18 2 1971 günlü gazetelerimiz de olaylan boyle vermışlerdir. ^ Öte yandan 18.2.1971 günü bır kısım oğrenci, «Yönetimi biz ele aldık» diyereb Üniversite matbaasmı basmış, hoparlorle hastahane içinde normal guvenhk tedbırlermi sürduren ve tahkıkat yapan güvenlık kuvvetlerıni tahrik etmişlerdir. Bu arada, Dış Hekımliğl ve Çocuk Hastahanesl polıklınıklerı onünde patlatılan dinamit, tedavi edilen hastaların panığe kapılmasına sebep olmuştur. Aynl anda Üniversitenin çeşitli \esımlennde dinamit ve molotof kokteylleıi kullamlmış, sılâhlar atılmış, eğitim imkânı ile can ve mal güvenhği kalmamıştır. Olaylar üzerine olağanustü bir toplantı yapan Üniversite Yönetım Kurulu, bu şartlar altında eğitim ve kamu hızmeti yapılamıyacağını tesbıt ederek, Üniversiteyl süresiz olarak tatil ile, Üniversite bina ve tesislerinln, öğ renci yurdunun, güvenhk kuvvet lerlne tevdiinl kararlaştırmıştır. Bu durum, T R T . aracıhğı ile kamu oyuna duyurulduğu gibı, öğrenci yurduna da tevdi edilmlş, bğrencılerm yurttan ayrılabilmeJerinl sağlamak ve yanlış Jiacettepe'deki olaylann içyüzü anlamalara meydan vermemek içın, güvenlık kuvvetlerinın ertesı gun, saat 14.00 e kadar yurtta arama yapmaması nca edilmiş, bu istek yetkililerce kabul edilmiştir. O 19.2.1971 gunü, Asistanlar Sendıkasının isteğı üzerine toplanan Üniversite Yonetım Kurulu, konuyu yeniden gozden geçırmış, durumun ciddıyetını dıkkate alarak tatıl karanrun kaldırılmasını oybırhğı ıle sakıncalı görmuştur. Bu arada, Universıte tesıslerı ve yurt guvenlık kuvvetlerıne tevdı edıldığmden, arama yapılıp yapılmamasınm on ların yetkisinde olduğu hususunda gbrüş bırlığme varılmıştır. Bundan sonra, arama yapmak, varsa suçluları almak ı&teyen guvenlik kuvvetleri ıle bğrencıler arasında çatışma ve uzuntü vencı olavlar meydana gelmiştır. Bu arada yazarm iddıa ettıği gıbi «Biz Siyasal Bilgiler Fakultesi Dekanının hatâsım tpkrarlamıyacağız» cümlesı kat'î surette sarfedılmemıştır BU HAFTA MUTLAKA OKUYUNUZ TARTISMA Ve bu tarihî sorumlulukta herkes (çıkarcılar hariç) üzerine düşecek gbreve hazır bulunmalıdır. Av. Cafer KAYA G NİMBÜS Mart muhtırasıyla Türk Ordusu kendısine düçen gdrevi bir kez daha yerıne getlrmiş ve DevrimciKemalist çızgıde olduğunu açık seçik ortava koymuştur Mustafa Kemal Konva söylevinde şöyle der: « . Bilirsiniz ki Türk ulusu, ne vakit yükselmek için bir adım atmak istemisse, bu adımın önün de daima öncü olarak ulusal amacı gerçekleştîren kendi kahraman çocuklarından kurulu Ordıısıınn görmüştür » (1) 971 yılı Mart ayı Türkiyede Işte bizler Mustafa Kemal'ln demokrasıye ordunun mudagençlı^ı olarak orduvu bu anlamhalesini getirmekle tarıh bır kere daha tekerrür etmış oldu, da görüvoruz. Ve bu anlamda Rordügumüz içindir ki, muhtıraörülüyor kl, yazann iddia Kısaca Osmanlı Türk sıyasî tadan da kıvanç duyuyoruz. Anettıği gibı Üniversite Yonerıhınde 1839 • 1876 • 1908 • 1924 ve 1960 hareketieri sosyal ve si cak Atatürk şunu da belirtir tımı, Unıversıteye polıs celtdarei maslahatçılar esash yasî yönden devlet düzenınde ya « bı ve oğrenciyı polisle karşı pılan büyük birer operasyon ola devrim yapamaz.» O halde Muskarşıya bırakmak amacı ile fırtafa Kemal'in doğrultusunda olsat arayıp olay yaratmamiş, ak rak hafizalarda yeniden canlanmak için esash devrim yapmak dırılmalıdır. sıne engellenen Hastahanedeki gerek Bu da bizce bugünkü çok kamu hizmetlerinın yürütülebılBu hareketlerin her birlnin partill «Cicl demokrasi» de germesı içm, guvenlık kuvvetlerine kendme has ayrı ayn özelliklerl çekleşemez Bu yargımızı burabulunmakla beraber müşterek başvtıruLmak zorunda bırakılmışda ispatlayacak değiliz. Ancak taraflan da vardır Başlıca müştır. terek vasıflan ise devleti yenl şunu söylemek gerekir tri: MusÜniversite yönptimi, guvenlik kuvvetlennı çağırmada son de den ve devrimcl bir açıdan teç tafa Kemal'in yaptıklanna çok partili düzenden sonra bir$ey ekrece hassas davranmış, en va hiz etmektir lenmemi?, bilâkis O'nun devrimhim olaylarda bile bunu başvuTarih nasıl tamamlanmamışsa, leri yozlaştınlmış, layiklik llkesl rulacak en son çare olarak gordevrimlerin de tarnamlanmasmbağımsızhk ilkesl, milliyetçilık dan bahsedilemez. Ancak tarihl duğunu, kamu oyuna çok önceilkesi unutulmuş ve Atatürk'U fırsatlan yeterince değerlendirelen bır bıldırı ıle duyurmuştur. savunanlar günümüzde suçlu dumeyen milletler onları tekrar, Ancak yıne ayni açıklamada Ütekrar yaşamak mecburiyetinde rumuna düşmüşlerdir. nıversıtenin bir «suçlular barınağı» olrnasma izın verılmıyece kalmaktadırlar. tşte 1971 ültimaSONUÇ tomu da siyasî tarihimizin en ği de özellikle belirtilmiştir. yakm devrimci hareketi olan 1960 Yonetımm pohtıkasında, buhareketmi yeterince değerlendlustafa Kemal'in devrlralerl gün de değişen ve çelişen tek remedığimizın en açık ve en acı yanda bıraktırılmıştır. C yon bile mevcut değıldır. bir örnegidir . nu günümüzde yaşatmak, Başta Anayasa olmak üzere O'nun" doğrultusunda vürtimek, 27 Mavıs 1960 hareketi, Türkiyasalar. Hacettepe Üniversiteçağda$ Kemalizmi bayraklaştırye'nin siyasî. sosyal ve iktisadî sorunlarını devrimci ellerde çö mak için tek çıkar yol Devrimzüme gbtüreceğine politikacılara ci • Kemalist doğrultuda bir par(demokrasiye) bıraktığından, 10 tinin örgütlendlrilmesine gitmekyıl sonra tekrar rejime müdahatir. «... Anayaaa'nm fingördüçü le «orunda kalmmıştır. Bu acı reformlan Atatürkçö bir çöriişgerçeğin uzay çağında mllletimi le ele alacak ve inkilâp kanunze neye mâl olduğunu düşünmek larını uygulayacak kuvretH ve bile elem veriyor lnsana... inandıncı bir hükümet..» ancak 1971 den geriye doğru yakın inkilâpçı Kemalist amaçlar ve tarihimize bakıldıgında aynı acı araçlara bezendig) zaman Atayı tekrar tekrar duymamak eltUrkçülükten yana olacak; Musde değil.. tafa Kemal'in «.. Muasır medeniyetln üstüne çıkacagız» ümidiŞu halde, 1971 operasyonunu yakm tarihimizi karşımıza ala ni veniden kamuoyunda yaratarak değerlendirmek mecburtye caktır. tindeviz 1971 hareketlnln liderleKemal KTLIÇDAROCLÜ rl ve onlan jrürekten pavlaşan milletimiz bu tarihî sorumlulugu (1) Tiirklvp için Devrim. 10 K » Tniiririif olriııeuniı cbstermelidır. sım 1970 ainin yetkili öğretim üyelerinden oluşan organlar tarafından yönetileceğini ve denetleneceğml emretmektedir. Bu nedenle, geçıci öğretim yardımcısı olan oğretim görevlilerirun yonetıme katılamamalarınm, Üniversite yönetıcılerının keyfî tutumlarına bağlı değıl, yasalann emri gereğı olduğunu yazarın bilmesi beklenırdı. Açıklamamızdan da anlaşılacagı gibı, Hacettepe Ünıversıtesındekı olavlar, Üniversıte yönetimının isteğı ve iradesi dışında cereyan etmiştir. Pror. Dr. Yüksel BOZER Rektör Yardımcısı NIHA T BRIM'LE BIR KONUŞMA * • DARBE İÇİNDE DARBE Devrimci ordumuz ve Afa'nın Konva nutku Yazan: DOĞAN AVCIOĞLU CHP NEDEN PARÇALANIYOR? Cumhuriyet 2520 K VEFAT Muadile Aktay'ın eji, Neclâ Tanca'nın babası. Sanem Tanca'nın dedesi, Fazilet Kınık: Tevfik Kınık: Osman Kınık; Hilmi Altınav'm dayıları. Orhan Tanca'nın kayınpederJ VEFAT Sakol'un e$i Bnrutçu; yaroglu'ların dayıları; Yener. Güntekin ve Tuksavullann buyük enisteleri JEmekli Albay Doktor TARİHİ S A îR A G  H S A K O L ÜLTİMATOM Üİ SALtH ZEKt AKTAY vefat etmiîtır Cenazesl 23 Mart 1971 Sah ırdnü Kadıköy Osmanaga camiinde kılmacak ögIe nam»2inı müteakıp Karacaahmet mezarlıjma defnedilecektir. ÇelenV gönderllmemesini bilhassa rica ederlz. v*fat etmiîtlr. CenazesJ 23 Mart 1971 Sah (fünü dgle naroazmdan sonra Kadıkoy Osmanaâa camîinden aile kabristani Ra racaahmed'e defnedilecektir. Mevlâ rahmet eyleye. 1 Cumhuriyet 2528 A t L ES t Cumhunyet 2529 ••nnuMnMnımımmNumMij D O K 1 O R YUksek Ocretle fealitell Tarık Z. Kırbakan DİŞ TEKNİSYENİ aranıyor Tel: » 25 43 21 75 82 l Den, 8aç r» £ftDr«t1 lıajrt»üklan Mfltehıum» tsttklâl Cad. Psrmakkjıpı No. M 44 II n Sakata güven veriniz, kendi güveniniz artar. TÜRKİTE SAKATLAR DERNEĞÎ Cumhuriyet 2521 Deniz Kuvvetleri Komutonlığı Seyir ve Hidrografi Daıre Başkanlıgından bildirilmiştir DENİZCİLERE VE HAVACILARA 31 SATILI BtLDtRİ 29 ve 30 Mart 1971 tarihlerin.de 09.00 ile 17.00 saatlerı arasmda aşagıdakı noktaların birleştigi sah« içinde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanın 1 500 metreye kadar olan yüksekliği can ve mal emniyeti bakımmdan tehlikelidir. KARADENtZ tSTANBUL BOĞAZI GİRİŞÎ 1 inci nokta: Enlemi 41 derece 13 daklka Kuzey Boylamı 29 derece 09 dakika Dogıı E 4958 Anadolu fenerl 2 nci nokta: Enlemi 41 derece 13 dakika Kuzey Boylamı 29 derece 07 dakika Doğu 3 öncO nokta: Enlemi 41 derece 15 dakilca Kuzey Boylamı 29 derece 06 dakika Doğu 4 üncü nokta: Enlemi 41 derece 15 dakika Kuzey Boylamı 29 derece 11 dakika Doğu DENtZCtLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DUTÜRULÜR M (Basm: 12216/2519)'