26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA ÎKÎ: JUMHURİYET 28 Şubat 1971 ransrz Hlkiml Magnaud «Kanım lnsanca yorumlanmalıdır» gerekçesi Ue, aç çocukları için ekmek çalan kimseyi beraet cttirmişti, gerekçesi şu idi: «lyi kurulmuş bir toplumda, kendi kusuru olmaksızın ekmekten yoksun kalmak teessüf edlci bir haldir.» Bu karar bütün Fransız Ceza HukTiku yapıtlarında «örnek karar» diye övülür (karar taribi: 12 Mart 1898). Aşağıdaki karar bn açıdan ve insanca yonrnı ve hukukun üstünliiğü kaTramımn uygulamnssı bakımından değerlendirilmelidir. F HUKUKUN ÜSTÜNLÜGU Bir örnek KAVRANI VE BİR ÖRNEK Prof. Dr. FARUK EREM tanık tarafından da söylenmisttr. Bn bale f5re olayın 8 Şubat pecesi olması nedeni ile savnnmasının tümii ile doğru olduğn in»nı«ın% vanlmıştır. u durum karşıstnda: Sanığın eyleminl aIışılmış ve bilinen türde bir hırsızlık olayı otarak kabul etmek olanağı yoktur. Sanık farik ve mümeyyiz olmakla beraber daha çocuk yaşta hayat uğraşuıa garson olarak atıU mı;, yapı ve ekonomik bakımlardan güçsüz bir kimsedir. Üstelik olay gecesi sanık soğuk karşısmda bir taraı'lan kendini koruma içgüdüsünün tepkisi diğer taraftan doğruluk duyjularının baskısı ile karşı karjıya gelmij, daha ağır mnzda yeter aebep ve Srnek eörüimemeVfedİT. Adalet herkese hakkı olanı kendisine vermek diye tanımlandıjpna göre hakkını aldığı kuşkulu olan sanığın başlançıçta adaletsizliğe nğ. radığı kanısı uyanmaktadır. Hal böyle iken top lıımun sanığı cezalandırmağa hakkı olacağı da tartifma ırötürecektir. Bu hale göre toplııman el atmayıp kendi haline bıraktığı çocuk yaştaki sanığın doğa kofullan karşısinda kendinl korumak içgiidüsüyle eyleme geçip değersiı birkaç odun parçasmı alması olayıni suç sayıp ceza verrnek. adalete nygun düjmeyecejcinden mafakemenln de vicdani kanısı bu yolda pöründnjfünden sanığm bu suçdan beraatine karar vermek gerekmijtir.» Padisahlığı istemiyorlar Y&Atatörk'ün on iki yıllık «ofracısı anlatıyor : «Konra'da ilk akşamımız. Recep Zühtü, mebnslar telâşla geldiler: Aman Paşam çok fena, dediler. Fena olan neymis? Onlar yine hevecanla : Gidis çok fena, çok berbat Pssatn..; Fena olan nedir? Bnrada komünizm »Imıs yürömüs. BflrBn Hse talebeleri vr baslanndaki Sfretmenlerl bastanbaşa komünist olmnş. E|itim de 0 yolda. Bn hal ne olacak? AtatOrk gfilerek : Canım, padisahlıfı Isteıniyorlar ya... Işin öteld tar«fı dflzelir. Bnnnn korknlaeak nesi var !..» «Bir yece »aat Ikl «mlanndavdı. Sakarya KBprflsHniln flıerinden tren ceçerken Atatürk'ün vemek yemesini bekHyordnk. Trenin tekerleklerinin çıksrdıfı tiktaklardan baska hiç bir ses dnynlmnyorda. tklmizin de fözünden nvkn akıyordn. Uıakta siyah. sımsivah gtee boslnkta nzanıror, ara<nra bir ağacm pölçesi. saniyenin onda birl kadar bir zaman icin penceremize düşüp kavbolnyordn. Atatürk, yemekten basını kaldırıp bize sordu: Nerden ıreçiyonıı? Pasam, Sakarya KSprüsflnön üstunden. Peki... Konnsmanın d»ha HTavacaJhm «anıyordnm. YanıliBammın. Aradan kısa bir süre fpçince, Atatürk, yasımın kac oldnfrnniı sordn. Tirmi yasında oldnfomn söyledim. Başmı salladı. Sonra benimle çalısan arkadasa da yasını sordn. O da yirmi yaçmda değil mivmis ! Ataturk v ı s l j n m m öfrenince : Siz çocnksnnnr. TnnsnJıIann bnrasını işgti ettigird bilmezsiniz.» «O zamanlsr yılda ancak birkaç tane Tfırk film! çevrlIİT vf bnnlar baftalsrea sinemalann sfislerinde kalırdı. tzinli bir funürade sinernava fitmistim. Türk filimciIiSinin yeni veni parlamaya basladıtı ırünlerdi. Mnhsin Ertnjtrül'nn "tstanbnl Sokaklan" filmi oynnyorda. Aksam dönüşte Atatfirkle kBryüaftım. Nereye jrittinT dlye lordn. Sinemaya jritti^iml söyledim. Gfizel miydi? FevkalSde dlye cevap verdim. Atatürk emlr verdi. Hazıriık yapıldı. Ve o ftce "trtanbnl Sokaklan* filmine jitti. Saat yirmi 6ç nralsnnda döndfitü zaman : Çelebi efendt, lyi vakit jecirdik.. dedl.» «Moda KoTnnds.Tiz. Sıcsk bir vaz akşamı. Büytik bir kalabalık çevrernizi sarmıs. Halk. Atatürk'fl jörebilmek Için toplanmıs. Birbirinin flftüne çıkıyor.. Rakı, f»rap ne vartm halka dafıt ! Ben de ne kadar içki rarss. orada balnnan berkem dafıttım. Yanm bardak kadar rakı kaldı. O nrada fntbolcn Fazı) gelmisti. Kalanını ona verdim. Çok «evindi : Gazl bize rakı verdl. yssamn be !. dire bagırmay» bagladı Kalabalıfın çemberi fittikçe dajılıyordn. O n m a n Atatfirk, karsısmda cosan, «evırf gösterisl yapan halka dofnı kadehini kaldırarak sövle konnstn : Vatandaslanm . Bnna rakı derler. Vaktiyle pıdişanlaı eizli Içerdi. Ben açık içiyornm. Siz de benimle beraber Içiyorsnnn7. Karsılıklı içivonız. Benim için rakı içer, sunn bnnn »apar divorlar. Ben bnnUnn hepsini yaparım. Hepsi dogrndur Neticede nnntmayın kl, ben de sizin gibi inıanım... Sizinklnden fazla detildir yaptıklanm...» «Tnnanlılann ApoIIo takımı çrlmi?, Fenerbahçe fle maçları var. Fenrrbahçe rnsçı 1 . 0 kazanıyor. SaJ açık Fîkret kaleye *iren topn çıkartnak isterken, bn yenilişe Içerleyen ktlee) blt ynmrnk atıvor: bnnnn Ozerine lahays atlayan bir subay ds kaleeiyi dövüyor. Ankara'ya dSndüHmde »rkadaslarla otnrmn? maçi yöksrk sesle tartısırken, Atatürk sesimizi dnymnş, yanımıza gelip bana. Ballandıra ballandırs anlattım. Millî bislerim ayağa kalkmu, Atatürk'ün vanında serbestçe konn$tnğnmnz ve o da bizlr sık sık salulastıgı icin sımarmıgtık : Tnnsnhlsr Srle perisan oldu kl, kac para eder tenin S». karra harbin!.. dedim. Atatürk eerçi bir $ey demedi, ama M D ra söylediğime söyliyecefime bin pisman H âkîm: Şerafettin Canpolat Konya Asliye Ceza Mahkemesi: 9.10.1970, 66/449: «Sanığın olay gecesi müştekinin balkonuna dayalı nulnnan merdivenden çıkarak yakmak için balkondaki odunlardan çalmağa kalkıştığı, förülünce de bırakıp kaçtığı, şikâyetçi ve tanığın ifadeleri, sanığın ikran gibi kanıtlarla anlaşılmış ise de, sanığın bu eyleminden dolayı cezalandınhnasının adalete nygun düşemiyeceği kamsına Tarüdıfındaıı beraetine karar vermek gerekmiştir. Sanık içten savunmasmda: Gece üşüdüğünfl. yakıp ısınmak için ertesi günü sahibine haber veririm düşüncesiyle birkaç odun aimak istediğini, eiirülünce de korkup odunları almadan kaçtıjını bildirmistir. Sanığın ndun almaktan başka amaç gütmediği jikâyetçi ve Sonuc akandakl karar «insanca yonım» ve dolayısı ile «Hukukun üstünlüğü» kavramlarraa iyi bir örnektir. Ceza Hukuknnda hnmanist doktrin yargıca ezerk bir yomm yetkisi verilmesini ister. Bu doktrine göre yargıç •kanunun asıl iradesi» ni araştırabilmell ve uygulayabilmelidir. Asıl iradeyi yoromlayarak yargiç, kanunun lahiri iradesinin aksine sonuç çıkarabilraelidir. Kannn soyut ve geneldir. böyle olması da gereklidir. Fakat bu hal, bazan kanunla >Adalet» arasında çatıjma doğurabillr. İnsanca yorum Adalete çok «ey kazandıracaktır. IVIemleketimizde de gerçekten •yaraticı içtihad ancak bu yolla kurulabilir. r • B olan doğa yasası hükmünü yürntmüş ve doğruluk duygularmm baskısından sıynlarak toplnm ve yasanın suç saydığı bn eyleme snriiklenmiştir. Gorülüyor ki bu olayda sanık için (zaruret halinln varlığı) söz konura olmaktadır. Gerçi bilinen bir gerçektir ki, yasalar yüksek eşitlik ilkesJ içinde cengine de, fakir bir kimseye de hırsızlık yapmayı yasaklamıştır. Araa durnmu açıkça belirtilen sanığa bir ejitlik ilkesini oypulamanm yerinde olacağı tartışma götiirür bir niteliktedir. Kanra hukukn bu olayda sanığın cezalandınlmasını Istemektcdir. Ancak kamunun sanığa karşı kendidüşenl yaptığmm kabalü için topluma • Hayır Hamlet Aramızda •Bütüıı döşüncelerin eylemli olmalan gerekir, yoksa hiç diişiinmoelim daha bi..» 1970 yılmm Hamlet'i böyle konusuyor. Eylemsiz düşünce, eyleme donüîme.\en düşüncc olabilir mi? Daha doğrusu insanlan etkilemeyen, yasamalarını değijtirmeyen, yön vermeyen, bir aşamaya gotiirıııejen bir düşünce var mıdır? Geriye sürükleyen. geçmişe bağlayan, insanlığa zararlı görüşler, iddialar, düşünce sayılır mı? Düşünre. bir inçanın kafasından gcçenler midir valnız? Koşene çekil cn yararlı, en guzel, en hoş şeyleri dü;ün düşiin dur. Kimse bilmezse onları, neye >arar? O düşünceler, kişileri bir bilince götıirmezsc, dolayısiyle jığınları uyandırmazsa, karanlıklardan çekip kurtarmazsa nedir varlıklarınm nedeni? Bakırkoy Ha!ke\i Tiyatrosu'nun «Hamlet 1S70. ini seyrederken yukardaki $6z takıldı kafama. Ofelia halkın arasına inraiş eylemci Hnnılet'in biidiri«ini dağıtırken not ediverdim yarı karanlıkta. Daninıarka Prensi Hamlet'in bir sözii mii, yoksa 1970 Hamlet'inin çağd.ış ya;amd.in çıkardığı hir sonuç mu? Shakcspeare'in oyununu okumalı, bojle bir soz var mı, aramalı! Öyle de oNa büyük yazara yakışan bir söz. Gerçekler zamanla değişnıez ki! Shakespeare '•ağında da evlcmsiz düşünce beş para etmezdi. Bugün rip o>ic. »Galiba bugün daha da önemli diişüncenin yararlı bir eyIcnı >aratması. Hem bir düşüncenin, düşünce olabijmek erdemi bunda. Jlulısin Ertuğrul, Bckian Algan yeni bir tiyatro kurmak. yaratmak için Halkcvleri çatısı allında çalışmayı seçmişler. Yepyeni bir kadro, değişik bir anlayış, herşeyden herşeyden öııcc dcvrimci bir göriış, Atatürkçü bir kafa. . Halkevleri Tiyatrosunun ilk yapıtı ancak «Hamlet 70» olabilirdi. Ne var bu oyunda diycceksiniz? Bugıın var. >aşadığımız çağ var, Türkiye'nin acı gerceklcri \ar. flamiet. yeşil parkalı bir devrimci gençtir, Ofelia eylemci bir £enç kızdır, asker. köylii, Işçi, aydm yurdunu satılmışların elinden kurtamıak için Hamlet'in yardımcilarıdır. Ata'sının ölümünden hemcn sonra hcykelleri kırılan, yerine gelenler tarafından bütün düşüncclerine ihanet edilen, bağimsızlığa kavuşturduğu ülkesi ve ıılusu >eııidcn dis güçlere bağımlı kılınan bir ülke var karşunızda. Ne çok böyle iılkeler dünyamızda! Iç ve dış duşmanlar çıkar ortaklıkları kurup, kaba kuvvetin baskısıyla böyle iilkeleri bir ortaça? tcroriindc yaşatabiliyorlar. Gizli anlaşmalar, özel hesaplar, çirkin oyuıılar. hepsini hepsini büiyoruz, tanıyoruz çağımızda. Bir teki bile yabancı değil bize! Shakespeare'in Hamlet'indeki bütün kişiler yüzleıce yıl sonra donmüs gelmijler giinümiize, yurdumuza, karsımıza .. •Hamlet 70»i beğenmemek zordur. Eleştirmek kolay! Oyuncular yrteıhıce giiçlü değil! Shakespeare'in Hamlet'i tanınmaz hele gelmiş.f Cüııcellik gereğinden fazla kendini duyuruyor! Karsıraızda bir sanat yapıtı yok! Bu çesit elejtiriler yapılabilir. Ama Ilalkevi Tiyalıosu'nun amacı yalnızca «sanal yapmak. değil, eyleme katılmnk. Bir çejit eylem tiyatrosu yaratmak. Beklan Algan yönetimindeUi tiyatro bunu başarmıs işte. Seyredeni heyecana sürükleyen, birşcylcrı kafamıza dank ettiren bir oyun çıkarmıs sahneye. Resimler. foloğraflar, filmler Hamlet'in ülkesiyle yaşadığımız ülke aıcsında benzerlik, rşlik kuruyor. Gerl kalmış, jreri bırakılmıj bir ülkoj? olacak şcvlerin hepsi Hamlet'in ülkesinde de oluyor. Ata'sı ölıir ölnıcz ihanetlcr dizisi o ülkeyi dış güçlerin tutsağı yapıveriyor. Amn hilinrli gcnçler, işçiler, askerler, köylüler, aydınlar Ataiannm n;ıiıünü dinliyorlar. Canlan. kanlan pahasına Ata'lartnm ülküsünü yaşattnak için çarpışıyorlar. tşkenceler, hapisler, dayaklar yoilarından crvirmıjor onları. Hamîct 78'i kendimize yakın buluyorsak, seviyorsnk. çe\remizdc düşünceyi eyleme dönüstüren yüzlcrce, binlerce sa%a,;çı Hamlet gördüğümüz, eylcmlerine tanık olduğumuz için. Bakırkoy, kentin bir ucunda. Gitmek gelmek kolay değil. tfak bir s.iloıı. Yollar çamurlu. Gece dönüs zor. Üstelik huzur verici, eğlondiıici bir oyun da değil bu. Sanatsever kisiler aradıklan Haralet'i knrşılarında göremeyinre bozulacak. Gündelik gerceklerin yergilı bir oyunla eile tutulurcasına sahnede canlandırılması bazılarınm keyfini kaçıracak. . Olsun, ben size gidin Hamlet I970'i göriin derim. Cşiır7İ dostunuzu arkadasınızı da götürün, gitmelerini söyleyin. O içe dönük diişçü. düşünceyi eyleme dönüştürme krizleri geçiren Hamlet ııasıl günümüzün bir cylemcisi oluvermiş görün. Ben «Hamlet ]979»i çok bcğendim. Yararlı buldum. Siz de düşüncenin valnız soluk kitap, eazete. dergi sayfalannda kalmamasından, yana iseniz severckbiniz bu oyunu. Gerçek yaşam gibi bir şey bulacaksmız karşınızda . Si/ de katılaraUsmız o e>lemc, Atanın ocünü almak icin savaşanlardan biri olacaksınız. O O yun süresince, oyun bittikteu OKTAY AKBAlı NOT: l'minönii Halkevine «bilinmeyen kişiler» saldırmışlar. Hem de Halke\Ioriııin kuruluşuııun 39. .MİdüHİimü Spor ve Sergi Sarayında kııt!an:ri<en . Yani kimse yokken, savunmasızken, çelmisler kapıyı acıp girnıişler iceri, eşyaları kırmışlar, defterleri, kâğıtları dağıtmışlar .. Kırmak, dokmek. parçalamak. tam bu «biiinmejen kjşiler.e yak'sau işler! Halkevleri günden giine güçleniyor, Atatürkçülerin, de»Tİmcilerin kalesi oluyor. Gericiliğiu. çıkarcılığın karsısına bilinçli hir orgiit halinde cıkıyor. Bu saldırı büsbütün güçlendirecektir Hiiktvlerini, büsbütün yureklendirecektir, devrimcileri. O. A. rannın da Hacettepe Senatosu'nun karanna bağlı bulunduğu çeşitli yollardan «hatırlatılmıştır.> Bazı bölüm başkanlannın değiştirilmeleri için formüller aranmağa baslanmıştır. Dikkati çeken bir tedbir de, bazı gazetelerde «süper demokrasi« olarak reklâm edilen karma acettepe Üniversitesi kuruldukurulların lâğvedilmesi olmuşğundan bu yana ileriyi görebitur. Gerçek neden bu kunıllarda len, toplumsal evrimin yöniinü izleyebilen bazı yöneticilere sa ilerici düşüncelerin ortaya atılma. sı ve çoğunluğun oylarını toplahip olmuştur. Bu yöneticilerin bir yabilmesidir. Her bölümün kendi kısmı büyük ve modern bir ünibaşkanmı seçmesi gibi demokraversite amscına yönelmiş bulunan tik bir öneri, «üniversiteyi yıkpragmatiklerdir; diğer bir kısmı ise üerici ve reformcudıır. Bu yö mak isteyen bir grubun eylemi» olarak nitelendirilmiştir. neticiler genel ortamın da etkiYönetmeliklerde büjiik çapta Eİ ile Türk üniversite hayatına değişiklikler yapılmış ve üniversibazı olumlu yeniliklerin kazandpte özerk'iği, Senato'nun özerkliği rılmasında rol oynamışlardır. <Tam gün> çahşma ilkesi, es haline getirilmiştir. ki kursü sisteminin kaldırılarak Terör havası idar! personel flze bölümlerin komılması bunların ba rinde de estirilmiş, sendikalannın şında gelmektedir. İlk öğrenci abir toplantısına katılan bazı meyaklanmalan başlarken de ilk ce murların isine hemen son verilsur çıkısı Hacettepe yapmıştır. Da miştir. Bütün bunlardan sonra, nışma niteliğinde de olsa, öğrenciterörün son aşamasınm da öğren nin de temsil edildiği karma kuci olması arhk beklenir hale gelrullar Türkiye'de ilk defa Hacetmiştir. Nitekim beklenen son da tepe'de kurulmuştur. Her türlü gecikmemiştir. düşüncenin üniversitede tartışılma sının sınırlanamıyacağı kabul edil mNtir. vb. • •' zellikle öğrencüerle ilgili tedI acettepe Üniversitesi"nde çok birlerinin nedeni, yapısal bir I vahim olaylar cereyan ettigi temeli bulunan gençlik ayak'bazı anlarda bile polis çağlanmalarınm üniversiteye yönenlrnamış, tiniversite kapatılmalik olmamasını sağlamaktır. Sademıs, hele üniversiteyi kapatarak ce öerencilerle değil, bütün ünipolise teslim etmek düşünülmeversite içerisinde her kademe ile miştir. Fakat bu defa, böyle bir bir diyalog kurulmasma önem vekarar için adeta bir fırsat aranrümiş veya önem verilir görünmıştır. Ve bu fırsat da, kim olmüştür. duklan kesinlikle biünrneyen Bu bahar havası ve demokratik bazı çevrelerce yarattınkruştır. ortamın sona erişinde kesin döYetkili organlann karan üzenüm noktasını Siyasal Bilgiler Farine öğrenciler en ufak bir karkültesi öğrenci yurdunun polis ta şı koymaya girişmeden üniversirafından basılması teşkil etmiştir. teyi boşaltmışlardır. Ama öğrenci yurdunun ayni kolaylıkla bosaltılamayacağı beklenmeliydi. Çiinkü Anadolu'nun uzak yerleiyasal Bilgiler Fakültesi'ndeki rinde oturan öfTenciJerin yatanlaydan sonra Haeettepe'deki cak bir yer bulm.a!an kolav deilerici öğretim üye, görevli ve ğildı. (Nitekim bu durumda oasistanlan üzerinde belirgin bir lan birçok öğrenci bugün ya obaskı başlamıştır. Asistanlann asa teKerde, veya kendiîerine acıyan letlerinin onaylanması durdurulbazx asistanlann evlerinde kalmustur. Öğretim görevlilerine, sü maktadırlar!) Üstelik üniversite relerinin Ekim aymda sona ere bir hafta sonra açıldıâı takdirceği, yenilenip yenilenmemesi kade, memleketlerine gidıp ddne Hacettepe olayını anlayabilmek çin biraz gerilere gitmek ve kamu oyuna yansımamış bulunan bazı gelişmelerin doğrultusunu saptamak gerekmektedir. ACETTEPE Üniversitesi'ndeki olay, bir OrtaDoğu Teknik Üniversitesi, bir Siyasal Bilgiler Fakültesi olayından çok farküdır. Ne sadece bir polis olayıdır; ne de sadece üniversite dışı bir ffüçle üniversite arasındaki bir olaydır. Diğer örneklerin tersine, Hacettepe'de üniversite yöneticileri polisle öğrencileri karşı karşıya bırakmış, üzücü olayı ön leyebilecek teşebbüslerde bulunmağı reddetmişler dir. H Hacettepe' deki son olayların içyüzü Yazan Dr. Ahmet Taner KIŞLALI Hacettepe Üniversitesi Siyaset Sosyolojisi Öğretim Görevlisi cek yol parasmı temin edemiyecek durumda olanlar da vardı. P polisinin yurda gelmesınden birkaç saat önce öğ' rencller, Hacettepe Üniversitesi öğretim Görevlileri Okutmanlan ve Asistanlan Sendikası yöneticilerinden şu ricada bulunmuşlardır «Lütfen üniversite yöneticileri İle gürüşün. lki yönetici ve savcı bulunduğa takdirde polisin yurda gelmesine ve arama yapmasına itirazunız yok. Haklarında tutuklama karan bulunan ar kadaslanmız varsa, onlar da götürülebilir. Teter ki bize. herhan gi bir saldın yapılmayacağı bak kında garanti verilsin.» Bu durum kendisine anlatıldıgında Rektör Vekiii Yüksel Bozer'in cevabı şu olmu$tur: «Biz Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanınm hatasını tekrarlamayacağız. Yurt binası artık Ankara Valiliğine aittir. Istedicini yapabilir. Karışamayız.» Bu konuşma sırasmda polis çeflerinden birisi de orada bulunmakta idi. • H Bahar havası H acettepe yöneticileri nlçin böyle bir tutumun içine Jtıll mi$lerdir? Bu sorunun cevabı sanınz H, açık bir hesaba dayanıyor: Art!k • denge» rejimi Türkiye'de sona ermek üzeredir. Faşizme fözle göriilür bir geçiş vardır. öyleyse üniversite içmdeki üerici giiç ve düşüncelerle diyalog kunnağa artık gerek kalmarruştır. Ya susar bir kenara çekilirler, ya da üniversiteden eiderler. ürütülen mantık budur! Türk kamu oyu Hacettepe'deki gelışmeleri dikkatle ızlemelidir. Yapılan hesabın doğru olup olmadığmın vakın bir gelecekte ortaya çıkacağını sanıyoruz. Ve inanıyoruz ki; Türkiye'yi bir Yunanistan sananlar çok büyük bir aldanış içindedırler! • Y Maç bâdiseli ıreçmls öyle mi? Polîse davetiye H İZOCAM A. Ş. YÜKSEK MİMAR veya MİMAR ARIYOR TRT BAŞARI ÖDÜLÜ KAZANAN ESER i Türk TopluMfnda Bugiinün Gençliği \ l' Tazan: irtot Dr. özcan Köknel \ j, Gençlik Olaylanmn PsikoSosyal Yönden İncelenmesi f i Genel Dagjîım: BATEŞ f Bateş: Demokrasiye hayır S Bursa ve İstanbul Tekniic Büroları için ası ve ses izolasyonu konusunda teknik müşavir olarak istihdam edilmek uzere askerliğini yaprmş, meslek hayatmda asgari 5 yıl çahşmış, azamî 35 yaşında, Almanca'ya bihakkm vakıf Yüksek Mimar veya Mimar almacaktır. TEŞEKKÜR 25 Şubat 1971 gunü kaybettiğimiz, deJerli büyüğumüz. Dr. ŞEREF GÜREL'in cenaze törenine katılarak, ya da yakm ilgi göstererek. acımızı paylaşan, akraba ve dostlanrruza içten teşekkürlerimizi duyururuz. Eşl, O^nlları re Kardeşlerl •mmunfHimmH İlgüilerin, İstanbul, Karaköy, Bankalar Caddesi; Turkeli Han Kat 3 deki Şirket Merkezımize müracaatİ£.n rica olunur. Cumhuriyet 1753 YÖNETİM KURULUNDAN TEŞEKKÜR Hamlleliğiml muntazara bir dikkatle takip eden; isabetli karan uzerine yaptığı sezeryan ameüyatı ile beni ikinci defa evlât sahibi eden müsfik lnsan sayın jmekoloğ Op. Dr. llllı. CUMHURİYET MATBAAC1LIK ve GAZETECİLİK T. A. Ş. Sicll No. 34599/3430 Turk Ticaret Kanunu ve Sirket esas mukavelenamesinin hükümîerine uyarak. Sırketimizin hissedarlar umuml heyeti 25 Mart 1971 Perşembe gunü saat 10 da Şirketimız merkezi olan Cağaloğlu Halkesi Sok. 3941 numaralı mahalde alelâde surette toplanacaktır. Sayın hıssedarların malik oldukiarı hisse senetlermi toplantı guniınden en az öir hafta evveline kadar şirket veznesine tevdi ederek mukabilinde gıriş kartı almalannı rica ederiz. 1970 yılı bilânço ve kâr zarar hesapları ile Yönetim Kurulu ve Murakıp raporları Sirket merkezinde toplantı gününden 15 gun evvel Turk Ticaret Kanununun 362 maddesi gereğince hissedarlarımızın tetkıklerine amade bulundurulacaktır. YÖNETÎM KUKULD G DN DEM : 1 1970 yılı muamelât ve hesaplarma alt Yönetim Kurulu ve D«netçi raporlarımn müzakere edilerek tas\ibi. 2 1910 yılı bilânço ve Kâr zarar hesaplarının tetkik ve tasdikl ile Yönetim Kurulu öyelerinin ve Denetçinin ibrası. 3 Kârın tevzll hakkında karar lttihazı. 4 Esas mukavelenamenin 24. maddesi gereğince 1971 vılı İçin Y8netim Kurulu uyelerinin seçimi ve ücretlerinin tayini. 5 Esas mukavelenamenin 37. maddesi gereğince 1971 yılı için denetçi seçimi ve ücretinin tayini. Cumhuriyet 1741 Yeni AJans: 671/1731 özden KAYNAK ile Aykut SAĞANAK Nişanlandılar. İstanbul: Z7.2.1971 V EFA T Nazire Batum ve merhum Şevki Batum'un oğlu, Gönül Batum'un eşi> Ayşe Batum'un biricik babası. Osman Sargın ve Muzaffer Batum'un kardeşleri, İlyas Batum'un yefeni, Nevzat ve Oral Feyizoğlu'nun eniştelerı RÂN ÖZITERJ ile JinekoloJ Op. Dr. Mehmet Topçuoğln ve narkozit3r Dr. Sabahat Araboğiu'na minnet ve jukran duyırularımı bildirlrim. Eezacı Meral Karakucnk Cumhurlyet 1738 fTll KATIP KJCJC'ğından almı? olduğum 65420 No.lu Subay Hüviyet kartımı kaybetmiş bulunmaktayım, hükümsüzdür. Mevlut ÖNCEL Mu. Atğm. 4. Tüm. Mu. Tb. Keşan Cumhuriyet 1762 KAYIP 34.ED.243 husust otomun 1970 devir için yapılan do«ya halinde evraklan kayboldu. Hükümsüzdür. FAlK DEMÎR Cumhuriyet 1750 Dr. Lewis S. Anderson'un 16 Şubat 1971 gecesi, Ottawa'da, uyku halinde iken vefat etmiş bulundugunu bildirmekle büyük üzüntü duymaktayız. Beş yıldır Türkiye'de görevde bulunan Dr. Lewis S. Anderson. kısa bir zaman önce Ankara'dan avrümıştı Dr. Anderson " Ocak 1910 da İngiltere'de doğmu? ve daha sonra 1950 yılmm Eylül ayında ailesi ile birlikte Kanada'ya ^öçetmişti. İngiltere. Hindistan ve Kenyada uzun mHddet çeşitli görevlerde bulunan Dr. Anderson 1966 yümda Ponulation Council'in Türkiye temsilcili&i görevini yürütmek üzere Ankara'ya gelmişti. Büyuk üzöntü ÜP duyururuz. DUYURU j MUSTAFA BATUM 27'2/1971 tarihinde Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 28/2/1971 tarihinde öğle namazını müteakip Kadıköy Osmanağa Camiinden kaldınlarak Karacaahmet'teki aile kabristanına defnedilecektır. AUah rahmet eylesin. AÎLESt VEFflT ve TEŞEEKÜR OfulO Ue blzlerl »onsuz «cılara garkeden biricik kızımız gerek hastalıgi esnasında bü • tün lhtünamlan göJteren Cerrahpaşa Tıp rakülteal Cocuk Sağlıgı v« Hartalıklan Klinigi gefleri Prof. Dr. ÖMER BEDİR'e Prof. Dr. NADİR HATEMfye Doc. Dr. ASIM CENANfye Dr. Gülây özkır*a: klinljtüi diğer doktor. hemşlre ve per»ineline, «yrıca Dr. KEMAL KIZILTAN'» ve «erelue cenaza törenlne blzzat lstlrak eden. evimİ2» kadar Relerek tazlyetlerinl bildiren akraba, »» ve dostlanmıza »yrı «yrı tesekköre kederiml* mânl olduSundan eazetenlıin tavanuttmu rlca ederiz. Anneal: Kımnran Babm: Niıamrddln Cumhuriyet 1752 llllll Yonca ÖZDOĞRU'nun Heriş Reklsm: ö l 8 ' i 16i NIMBÜS Çok degerii büyügümüz ve ortağırruz Y. ıl/lühendis CELÂL İMRE'nin kaybı dolayısıyla saym ve sevgili dostlannın ve dostlanmızın resml ve 6zeJ müesseselerin tâziyetlerine ve yakın ilgilerinize minnettanz. Teçekkürleriroizl arzederiz. MİMAŞ MühendisIIk ln?aat re .Madencillk A. Ş. INDEM Tesisat ve Tlearet A. Ş. NEL Nükleer Elektronlk Ltd. Şti. Heriş Reklam R1R/1760
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle