Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA DÖRT ıCUMHÜRITET: 27 Şubat 1971 LÎ SAÎP BEY, Meclıste dü ello teklıfını yaptığı konuşmasında, Ankara dakı tstan bul muhabırlennden «Akşamdan sabaha kadar top oynavan ço cuklar, hilâfı hakikat, yalan yanlış haberler verenler » bıçırran de soz etmıştı. Bunun uzerme Yeni Gün Gazetesı Yayın Mudurü ve Vatan" ın Ankara Muhabırı Kemal Salıh Bey, Alı Saıp Bey e gazetesınde bır açık mektup yazarak aşağıdakı soruların karşılıklannı ıstemıştır «Zâtıâlinizden soruyorunv Hilâfı hakikat haber veren \nkara rauhabirleri kimlerdir? Sabahtan akşama veya akşamdan sabaha kadar top oynayanlar hangileridır? Bahsettığiniz üç • beş çocuktan biri de ben mıyim? Ariıira AH Saip Bev, sir ki, beni üç seneden beri vakından taruyorsunuı. bu müphemiyeti izale ve vazivetı tavzih ve tasrih edeceğinizi umit edebilinm.» Bu yazı Üzenne, ertesi gun Alı Saıp, Yenı Gune uğrayarak hem Kemal Sahh'ı, henı de Yunus Nadı Beyı z varet etmıştır MecUstekı konuşmasmda, asli Kemal Salılı Beyı hatır ve ha yalınden geçırmedığını. duygulu ve dokuiaklı bır bıçımde ıfade eden Alı Saıp, Kemal Salih'e hıtapla sozlerını şöy'.e bitırmlştır «înkılâp esnasında beraber çahstığımız senin gibi bir arkadaş  Milletvekili maaslarına zam Mustafa BAYDAR Tepkiler, sorular, yorumlar için hiç övle »ykın fikir düşünebilir miyim? Beyanatımdan kendine hisse çıkarmak vehmine duşmekliğın mucıbi teessurum oldu.» KEMAL SALİH BEÎ yıp geçebilir misiniz? Bunda raesleğe bir taarruz ve tecavüz femmesi bulmaz nusınız? Mesleğin bu taarruz ve tecavüz karşısında nefretini izhar etmesini tabiî görmez ve müteyakkız olmasına lüzum gostermez misiniz? Vazife basında tecavüz goren bir memuru devlet müessesesi nazannda nasıl mevkide bulu vorsanız; vazife basında, vazife yüzunden tecavuz goren bir muharriri de matbuat mfiessesesi nazannda aynı mevkide bulmak zaruri değil midir?» 29 Ocak 1^24 tanhlı Hak'mıye tı Mılliye, basyazısmda ozelhkie «Şeref» kavramı uzerınde dura fı» Kavramı uzennue UUIÜ CELÂL MÎRİ BEY rak bunun çözümüıün en £üç ve en nazık bır ış olduguna dıkkati çekmekte ve en başta gaze tecılerın bu sozcugü kullanırken herkesten çok daha dıkkatll ol maları gerektığını hatırlatmakra ve aynen aşagıdakl satırıan >az maktadır «Seref ve haysiyet meselesini alelâde bır fey telâkki eden lâkavt insanlar olduğu gıbi, butun mevcudıyetlenni bu mefhum lara muallâk (bağlı) KÖren zevat da vardır. Suurlu ve mudrik bır heyeti ıçtımaıve ıçınde şeref meselesinı mevzuubahıs ederken çok dikkatli olmaya mecbur olanlar en ziyade üdi XIJ«MJC K<uc>cı;urıuıı. FALtH RIFKI BEY Cemiveti Beserivenin, kanlı fe dakârlıklar mukabilinde temin evledigi hukuk meyanında en azİ7 bir mevkii olan hürriyetl matbuat. hiçbir zaman biras para, bıraz çalışmak mukabilinde bir gazeteye eahip olmak mevkiini kazanan vatandaşlara. sınıf ve mevkii ne olursa olsun diger efradı millet için hatti imaen şerefsiıli^ı mucip olacak şe\ler dercetmek hatüanı bahsedemez » Gelâl Nuri V 4KÎT G4ZETESÎ, Mechs kondorunda cerevan eden doğuş olayında Celal Nurı' nın tutumunu eleştırmektedır Çünkü Vakıt Muhabırı Huseyın Necatı, olaydan once Meclıse gırerken ılkın tlerl Gazetesı Başyazarı Celâl Nuri üe karşüaşıyor ve C Nuri kendıne«Tehlike var, Meclise girrae!» dedıkten sonra içeri gıriyor ve hemen Ali Saıp e, H. Necati"nln geldiğıni haber venyor. VAKlTin gdrüşüne göre, mademkı Celâl Nurı Bey tızucü olayın cereyan edeceğmı bılıyordu, şu haide tstanbul Basınının bır ferdı olarak çatışmayı bnlemek üzere gayret sarfetmelı ıdı. Celâl Nun, gazetesınde yukarıdakı ıddıalara verdığı cevapta, kavgacı bır kımse olmadığını, kendısınden polıs görevuun beklenemıyecegını belırttıkten son ra, Necaü Bey sozunü djnlemiş olsaydı bu tatsız çatısmanın mayacağuu 1leri sürmektedır. Şerefliler Şerefsizler N ECLÎSTE gazetecılere yapılan saldında özellıkle bır soz Uzerınde duruluyordu Bu zamanm aleyhınde bulananlann lehmde olanlara hıtaben soyledlğı iddıa edılen, «Biz bu istenen zammı alnuyaca&ız, yeter ki sereflilerle serefsiıler aynlsın» s o zü Idı Başta Hâkımıyetl Mılliye, llert ve Akşam olmak üzere, bu gazetelerde yazı yazan bazı mılletvekıllenne göre, Fırka toplantısmda asla böyle bir söz sarfedllmemoştır. VAKİT muhabirlerme gbre ise bu söz, Fırka ıçtımaında değıl, toplantının dagılmasından sonra kondorlarda soylenmıştır Yıne Vakıt'ın yazdığına baküırsa bu sözü soyleyenler meçhut o mayıp herkesçe bıhnmektedır Su halde Vakıt'm muhabırlerı, Halk Fırkasırun gizlı toplantısı sona erer ermez kullste soylenen sozlen yıne orada bulunmuş mılletvekıllerınden bğTenerek gazetelerıne bıldırmekle meslek gorevlenni yapmıslardır. YARIN FETHt BEY'İN TUTUMU... Konu vc rtsim A Y H A N BAŞOĞLU 11 TüNADAKIHAYAIET F. Rıfkı'nın goruşn •• >• •• S' ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••İİİİİBİBİİİİBİİİBİİİB1 DtŞI BOND TİIFANY JONES GARTH « 7 * "'lıı! ! 1 AYLÂK MUSA facanlar gıbı, sir.ekler gibl Siz de yerleşecefc siniz. Sizin de başmızdan geçecek biziın baç». mızdan geçenler. tşte bövle » Hemen flti vanasma atını çektıler. Çok yaşlı Köyden onunkk birlikte gelenler hiç söze Ali Ağa, çatırdavan tahta merdıvenlerden indi, kanşmıyor. savgılıca, kurnaz, bir »ey bilir d« iki kışi kaldırarak onu atına bindirdiler. Köysövlemez, orava oturmuşlar, öyle duruyorlardı. lüler de bir traktore binişliler, surd&ler. «Sababa karşıydı, evde uyuvordum, çardakVali Paşa emır verdi, bu ot evlerde yaşanta. Uyandım ki her vanun yalıma kesmiş. Bir mar. Bu insanlık dışı bir vaşamadır. Lstü ot, «Bir (tün sefîl muharrirlerden baktım dört yanımı ateş çevirmiş. Ateşln Içir.do duvarlan kamış, çalı Butün kövler ot >ığını. biri AKŞ\Mdakı arkadaşlardan oradan oraya, oradan orx.ya don gömlefc koşup Vali Paşa kbyraiere emır verdi, kerpiçten, taşhirinin hususnetıne tecavuz ettL duruyo'um. Oradan oraya Ateş almış dört yatan, kiremitten, tuğladan evler yapacak, kd'leArkadaşımız ıçin gazettde istenımı, çıkacak bir delik yok. Ben can havlivle rinizi tertemiı tutacaksınız. Vali Paşa çok sert diği gibi tecavuni iade etmek, donmekte, valımlar üstümde savrulmakta Tuemirler verdi. Emrl verdikten bir vıl sonra kovrahut mahketneye muracaat ettuştum ha tutuşacaKim. Bir candarma geldi Aglere çıktı, baktı ki ot evler olduğu gibl yerinde mek imkânı \ardi. Fakat bu arlıvordu. Yüzü vaş içinde parıl parıl Beni koduruvor. Köylerde de delikanlılar. Süzulmüş, kadaşınuz raatbaadan çıktı, taarvün içinden çekti çıkardı. Biz de işte burav» san benizli delikanlılardan baska, kövlerde kimnız eden muharriri (çazete idagoçtıik. O zaman köyümüz Yüreğir ovasındavdı. secikler kalmamıs. Artık Türkmen vaylaya förrhanelerinden birinde boldu ve Burava yerleştik. Bu hüyük de, bu çalılık da. bn çerken kövlerde ürünü toplasınlar dive delikandöğüşttı. Bu \e bunun gibi kenbataklık da o zaman bu zamandır bizim. tşte lılarını Çukurda sıcağa, sinece, sıtmava, salgina di ararnızda her biri birbirinden övle. bizim Şimdi afalar. Yörük kocalan size bırakıyorda. Baska çaresi yok. Her Türkmen evi muessif vakalar, hiç bir valdt geldim ki » delıkanlılarını Çukurda bırakırken kefenliklerini matbuat için haysijct davası tede vanlarına verivordu. Başka çaresi yoktu. ÇuUzun bir pazarlığa glriştiler. Pazarlık üç lâkki edilmemiştir. Gazetelere kurun urunleri, buğdavr, pamuçu olmavınoa vamensup hfrhanfi bir mubarrir gün sürdü. samaları olanaksızdı. Delikanlılar ve yanlannda ^eya muhabirın şahsi Işini, mat«Kasrhada Parti Baskam, Kavmakam, Me©. kefenleri Yavlaya bir aânt gibı göçüvorlar. bir buat için havsiret meselesi »dh« iiyesı Her iki parti de bize muhtaç. Onun afıt gibi iniyorlardı. Yürekleri. cozleri arkada detmrk kendi raranmızadır. Şaiçin r Deliboğa hüvüğund çabucak sizin üstükalıyordu. Döndüklerinde kimini ölü. kimir.i onhıslaria şah<:i\ pti mânevivf ler nüze vapanz. Ve de tapusunu bilumum siıe vemaz hasta. kimini kaçmıs bulacaklardı. Bu yılarasındaki nazik hududu son deririz. Ne divorsunuz?» rece dikkatle ayırmalıvız.» larda J>MUN*«aUp ÇnJaırovayı bırakmıs gitmiş ^Bc« yu» etti bın lira tstedt. çok delikanlı vardır. tmleri timleri belirsiz olŞulerman Kâhva bir: Falıtı^Kllkı, bu anı ve yorumun muştur. Sonraları bazı analar, sev^IliMr, 'ya* > * AbooovS çekti .Eskfde^l otsay%ı.'1mr <*'be» (îan sonra Alı Saıp ve Kılıç Ali' vuklular sevdiklerini tek başlanna Çukurda bıyı» once yux elli bin de|U Simdl butuıı koyunrun Mıllî Mucadeledeki kahrarakmavıp onlarla birlikte sarı sıcagın içinde İanmızı satsak, atlanmızı, develerimiz, anmızı, Itimanlıklarını ögmekte ve Saıp kaldılar. mizi, çadırlanmızı gene yüz elli bin etnıez.» Beyın, Vakıt Gazetesindeki ha beri, haysıyetıns yonelmiş bır Kose Ali Ağa: Vali Pasa k6y köy dolaştı, delikanlılars sordarbe telâkkl ederek şahsen h»•Slz ne gordıinüz ki!» diye ba«ladt «Aaah indn: «Bu evleri neden vıkTnadınız?» Sıtmalı, kosap sorduğunu belırtmektedır. sanoğlu ne gördu ki Biz kaldık belalnrdan yan* nuşacak mecalleri kalmamıs delikanlılar Vali guılardan Ben sizin gibi olsaydım, Deliboğa huPaşava hiç bir karşılık veremediler. Onun karBundan sonra yazar, olayı ken >uğune, bak adı da ne guzel, buraja verleşince koşısmda bir afaç gibi, bir kaya, bir toprak pardıne gore değerlendırerek bunun vunuzun adı da Deliboğa hüyıiğu koyu olur. bef çası gibi dilsiz kalakaldılar. Bu sessizlik Vali Mechs ıçın de, matbuat İçin de, >uz bin Ura verirdinı. Eskiden Çukurova bovle Paşayı deli divane etti. Şu pis Türkmenler ona bır şeref ve ha^sıyet meselesi mijdi, bir sivrisineği vardı, kemikll. Bir saz, bi* karşı koymuşlar, onu. sessiz direnislerle asağıolamıyacağım asagıdaki satırlar ot, bir çalılık olurdu goğc ağmıs, bvle sıktı kl IçinlamjşUrdı. Öfkesi boydan aştı. başka, delice, la one sürmektedır den vururken göğü (föremezdin. Slz ne gordünüs çılgınca emir verdi: «Bfltön köyleri, koylerdeki ki, insanoğlu ne gordu, ne çekti. Onun için, haydl «Bu. gazetelerde haysivetine teot evleri yakınj» madem ki paranız yok, vüz bin olsun.» cavuz edılen iki vatandaşla, teO yaz çok köyler randı. KSvlerden kaçıp cavuze âlet oldufu sovlenen iki Sonunda Kose Ali Ağa on beş bine Deliboğa bir tepeve, huvüçe, bataklıklara, akar sulara sıgazeteci arasında munferit bir huvuğunu Karaçullu aşlretlne satraağa, tapusunu gınmış ?ençler Çukurovanın yalım vahm yanhâdise idi. ne Meclis ıçin, ne ellerlne vermeğe razı oldu. Pay parası olaraktan dığını görüyorlardı. Yangin kövlerden tarlalara, Matbuat için müşterek bır şeref derhal üç bin liravı aldı. tarlalardan çalılıhlara, oradan küçuk ormanlara ve haysiyet meselesi olamazdı.» Süleyman Kâhva parayı verirken ikide bir atlıvor, btitün ovayı tutusturuvordu. Çukurova • a tapunuz voksa, ya sizin kovun değilce ba Y bir fervadü figandı. huvuk?» dive utana utaııa soruvor, oteki de guvenli. inandırıcı. tepeden tok bir sesle, çıkışırcana: Bu yangicdan sonra Çukurovada gene bır «Ver parayı sen. karışma gerisine. Yeter ki saT karmaşa başladı. Başladı ama, hiç bır sey de parayı elitne. Verdiğin para da ne kı? Kovluve pay degişmedi. Ot evlerin verine gene ot evler vaAKİT Gazetesi, Falih Rıfkı etsem adam başına on lira düsmez. Verdiğin para pıldı. Vali Pasa baktı ki çaresiz. Belki de Vali nm yukandakl yazısına ayda ne ki!..» div ordu. Paşa hırsmdan öldfi. Belki de çüdırdı. Belki de nen şu karsıhğı vermekteDuruvor, duşunuyon hükümet onu başka vere atadı. Huğlar tkinci dir: •Verdiçin para da ne ki Vallahl ben bu paDünv& Savasına kadar sürdü. cKfiçük bir sual Falth Rıfkı raya bir donümu bile vermem. Bugun Çukurda bir K8se Ali Aga atımn başını Deliboğ» hüyüBey: Bir muharririn bir «husnkans toprak kan pahası Ben neden bu kadar ucu. gfinfin dibinde çekii. Traktördekiler daha önce siyet*e tecavüz ve taarraz etmeza vcrdlm «ana bu toprağı? Neden, neden, neden? obava erismişler, Köse Ali Aganm atına binmiş si ile bir muharririn meslek vaSovle neden, ne için? Bilemezsın, hiç duşunme. hiç gelmekte olduğu haberini Süleyman Kâhyaya lifesini ıfa ederek, siyasî bır me bır vakit bunun sebebini bilemezsin Çunkuleyim, vermislerdl. sele etrafında çıkan münakaşabunun sebebini hic bir tarihler vazmaz Amma Ydrukler koşusarak Köse Ali Ağantn atının lardan karilerini haberdar etme velâkin benim insan yureğimin başında bunun acık. si aym mahivette midir?. bosııu tuttular, onu derimevi çadırına buyur etlı bir sebebi vazılıdır.Çunküleyım, ben de sizler çitiler. Hemen bir kuzu kesip, ona çok ızzette ikbi çok belâlardan geri>e kalmış, yangınlardan, Faraza slz Mecliste bazi mflcramda bulundular. Kose AII Ağa bunlann kenseferberiiklerden geçmiş bir yangılı kişiyim. Hem rimlerin Adliye \dliye takibatındisine karşı davranışlarmdan çok kıvanç duydu. de Kor Memedin kireç ocaği gibi >ureğımin içi sidan âzâde kaldığını söylemış ve Onlara eski günleri, yangını, çektiklerini anzin için yanar da govunur Yanar da, yanar da, ya. bir istiıah (gensoruj ile vazıfelattı. nar da govbnur kardesliğhn Süleyman Kâhya. Ya;e davet vazifesini ifa etmişsınar da goyunür. Yoksaaa. bu bir karıjı kan eden «Işte bu dünya böyle» divordn. «îerleşmeSniz. Sizin bu vazıfeyi ifa edişı toprak bu paraya verilir rai?» ten başka çare yok,» diyordu. Dolanıp dolaşnizden müteessır ve mutazamr tınp Türkmenin iskândan oncesini, Türkmenin «Verilir mi.» diye ilk olaraktan yanında gelen olanlar da aıze taarruı ve tecacennetini anlatıyordu. Ballandıra ballandıra köyluler konuştular. Kose Ali Ağayı onayladılar. vüz ermişler. «Siz yaşadınız.» divordu. «Biz kırıldık kır(Arkan var) Taar nız eden de bir şahıstır. ••••••••••••••••«••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••lllllllll taarruz edilen de! Fakat taarruzun menşei, ifs tdümis bir meslamaya bile kalktı beni. Oğlu~ 45 ma verdıği parayj onurJa bölek vazifesi! luşmekle suçladı beni. Siz boyle bir bâdiseyi şahsi sa Ve sız de ates ettlniz? Dehşet verlciydl kadm. Ken önce polis çağınnak Içia dını uzun suıe tuttuğu ıçın botelefonu açtı şanıyordu artık. Ve gayet paldırküldür çozulüyordu. Ve bu Çöp sandıklanna doğru gitfeveranı arasında dudaklarından tınlz. Kuçük bır kaşık aradıbır çok kelime bir anda çıkığınız bahaneslyle tabancayı çöp 15 Şubat 1971 günü ebedlyor, heceler birbırine dolarulerın arasına attınız. O sırada yete intikal eden annemız yordu kıtn rastladı size? NAFİZE TOKAY'ın Tükürür gıbı. Martın başını eğrruşti. Bolu cenazesine bızzat gelen, çe Bınnci kattaki salak, dedi. bıtmıştı artık Yarısı başlamıştı lenk gonderen, telgraf ve kendısmı azarlamaya ve perı Klmse rastlamadı mı basmektupla büyük acımıza ışşan çokup gıtmıştı adam ka? Sanıyorum ki oğlunuz gellıazaıi: tırak eden akraba ve dostla mlşti Parası kalmamışü. Beyefendi koymuş aklına Timıza ayn ayrı teşekkür e GEORGES E pekl sonra' çalmayı Ama eldıvenınl masadenz. nın üstünde unutmuş. Slzln için değil, Dabası S SİMENON EvUtlan Madam Martin'ın btlrün zaçın geliyordu öyle değıl mi? An'Cevircn:' (Cumhuriyet: 1711) rar zlyanı karmakanşık Marcak büroya kadar gidip cesedl tın'ın sırtma yükleniyordu. bulmaya bırakamazdınız onu. Eikret OBEY Maigret arkasından çıklet ren tklniz de avludaydınız. Ne degl pardösülü adamın mütevazl dinız Boger'e? Tîpta Kartvlzltlnl bırakıyor sesıni duydu: Gltmeslnı söyiedim. An!*muş gibi. Sankl beni tudurt Aylardan beri bana penceyamazsıniz blr anne yUregini. mak için yapıyordu reden büroyu gostenyordu Ve gittl Kocanız geldi e Tabancanızı aldınız ve inCouchefrün adetiydi sık sık ve.. tkiruzin arasında hiç blr dınlz oraya Slz bürodayken lâvabova gitmek Çıkışıp du plân söz konusu değildi. DogCouchet gırdı ıçerl Sızın çalruyordu bana hayatını mahvetnı mu söylediklerlm* Marttn en dığuuzı zannetti. tlm, bir kadına bakacak yetesonunda Seıne nehnne attığı nekten bile yoksunum dlye . Evet, tutuklatmalt lstefll binliklerl düşünüvordu ÇUnkU Gıttım oraya beni Yapmak Istedığıne bakın şrerçekte savallı dürüst bir a Soyledinız mi fcendisine bana ışte SankJ benim sayem damdı btçare gittiğinlzi oraya? de zengln olmamıs gibl. Ba Madam Martln beklenmedüE şında klm bakmıştj ona, kuru Hayır. Ama gayet lyi blllbir hırçınlıkla bir ekmeğl bile zor aldığı günyordu. Penceredeydi kendisi Gerçekte zavallı dUrüst blr lerde. BütUn erkekler hepsl ay TJzaktan gördünüs mü ko adammış biçare dlye tekrarlani Bürolannın bulundugu bl canızın eldlveninl unuttuğunu dı Ha ha Ya ben' Ben a nada oturdugumdan ötürü azar Madam Martln? her zaman mutsuz oldum . 392/1702 (Arkası far) ALtH RIFKI, bu münasebetle Hakımlyetl Mıllne*ye yolladığı bir mektupta fl Şubat 1924) gazetecı mületvekıllerınden bıri olarak olayı başından sonuna kadar ızledığini, şereflilerle şerefsizler sozünün asla geçmedıgını bunun munlent bır hâdise telâkkı edılmesı gerek tığinl ileri sürerek aşağıdaki anısını anlatmaktadır: F EFSANESİ 14 Karşılık V Oynayaır gölgeler