26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA İKİs rCUMHURİTET: 17 Şubat 1971 ir süredır, Türkiye'de, en fazl» s*zü edi. len şey, hiç süphe yok ki, gençlik hareketidir. Yaygın bir inanca göre de, bu hareketi, artık düsünceleri iyice belirgin hale gelen politikacılann bfiyük çogunlugn y a . nın'da, halkın büyük çogunlugu da tutmamaktadır. Bnnnn gerçeklik dereceslni ve nedenlerini değerlendirebilmek îçin, her şeyden önce gençlik hareketinden ne anladığımızı açıklığa kavnsturraamız eerekir. Türkiye'deki gençlik hareketi nasıl doğnp nagıl gelişmiştir? Bugün hangi noktalarda* düğümlenme egilimi göstermektedir ve basanlı bir çözüm olanağı var mıdır? Bn somlann cevabı gönül îsterdi ki, ciddî ve derin bir araştırmaya dayanabilsin. Ancak jakm tarihimize kı. sa blr bakıs bile, öyle sanıyornm ki, hiç olmazsa bu hareketin. bueün halkın kafasında yaratılmak istenen imajdan tümü ile değişik bir şey oldugunu göstermeye yeteeektir. B "Ateşien gömlek,, Jale CANDAN ns mitinglerinde seslerinı dnynrabilme ola. nağını buldular. Kıbns mitingleri, 27 Mayıs ortamını hazırlamakta en etken rolü oyna. yan 28 Nisan ve diğer gençlik olaylan yanında, elbette ki, anlamsız kalrr. Ama 27 Mayıs önccsi gençligi daha çok haksızlıklara karsı direnen bir gençlikti. Gerçi o zaman da birtakım ekonomik ve sosyal reformlar istiyofdu ama bunların nasıl yapılacagını tartısmıyor, derdin çaresini, sistemlerden çok, insan. larda, «nabza göre serbet vermeyen» Insan. larda arıyordu. Bn sartlar altında ilerici genç. lik olarak bir araya gelebilmek de. hedcf ve yöntem tesbiti de, halkın dayanağını kazanmak da bngüne kıyasla çok daha kelaydı. 21 Mayıs Devrinıi gençliğe hakettiği de. ğeri vermisti. Onn Knrucn Meclise götürdü. Bundan sonra 1965 yılına kadar geçen zaman, Türk gençliği için daha çok bir bekleyiş dö. nerai olmuştnr. Anayasanın ekonomik ve sosyal yönleri ile uygnlanmasını, coçu zaman sabırsızhkla fakat gene de umntla bekledi. Bn arada gerek ynrt içinde, çerekse yurt dısında olaylar hızla çelisiyor, gençlik hareket. leri de bambaska bir temel üzerinde olnşraaya baslıyordn. Kıhrıs olavlarındaki ikinci pat. lama, Türk halkına, büvük devletlerle gözü kapalı dostlufun nasıl ödendiğini göstermls, ^Vietnara savasınm yarattıgı tepki emperyalizme ve sömürü düzenine karsı nyanışa yar. dımcı olmnstu. Türkive için de ekonomik te. mele dayanan bir düzen değisikligi sorunn ortava çıkıyor, politikacılardan nnudn kesen gençler. bilimsel çözüm yollan aramaya başlıyorlardı. ürkiye'deki gençlik hareketini, ilk zamanlar, dünyadaki üniversite ola>larının taklidi olarak niteleyenler oltnüşto. Bu. giin artık bnnn sövleven kalmamıstır. Çftnkü hareket beğenilse de begenilmese de, cid. diyetini kabnl ettirmis bulunmaktadır. Tak. litçilik söz konnsu olmamakla beraber, Türkiye'deki gençlik hareketini dünyadaki ilerici gençlik hareketinden tümü\le ayrı düsünmek de herhalde olanaksızdır. Bugün dünyada 12 ilâ 23 yas arasında 600 milyon genç insan var. dır. 2.000 yılında, bunlann sayısının 1.128 mil. yona yükselmesi beklenmektedir. Bu bfiyük gücün dünya ünivcrsitelerinde toplanan temsilcileri bugünün açlık. haksızlık ve savaş üzerine knrulmus diinvasını begenmeraektedirler. Kendilerine cömertçe sunnlan eazip bir tüketim ekonomisi de başta olrnak fizere, mevcnt düzenin getirdigi her seye karsı. dırlar. Çocukların hiçbir zaman açlıktan 51. meyeceği, kadın erkek hiçbir insanın hlçblr sekilde sömürülmiyeceği yepyeni bir dünya. nın özlemi içindedirler ve bo yeni dünyayıv kendilerinin kurabileceklerine inanraaktadır. lar. Buann için de bütün sistentleri ve ideoIoiileri, cömertçe tartışmakta ve elestirmek. tedirler. Iste dünyanın neresinde patlak verirse versin, üniversite olaylan, tıpkı bizdekl gibi, üniversitede reforro istekleri ile basla. mıs, toplumda reform istekleriyle büyümiiş, dünya gençliği bu noktada birlesmistir. olnsan T ürkiye'de »ynı sekilde yan»rol üniversite olaylan 1968'den bn gençlik hareketinin hızlanmasında büyük oynamıs. okul davatı gibi haklı görünmektedir. Genç. lerin 6. Filoya, NATO'ya dü uzattıkları kor. konç bir devir de olmnştn Türkiye'de ! Ama zamanla, en yetkili ağızlar, Meclis kürsülerinden avnı yönde revizyonlar istemediler mi? Tine gençlerimizin istemedikleri t>ir . büyükelçinin ayaklarının tozn'ile, geri çagrılması, yakın tarihimizin büyük devletlere karsı kaydedebildifi pek nadir prestij notlarından bir tanesi degU midir? Niçin şaşıyoısunuz? O ülkelerde halk yoksuldur. Besinsizlik. oknlsnzlnk, kotü yasaraa koşulları, açlık, doktorsuzluk canına tak demiştir fakir. lerin Kendi toprakları üstünde horlanan ve ezilen köylülerle, dısarıya bagımlı bir endüstrinin çıkmazında alınteri döken ifçller, memleket yönetiminde söz sahibi değillerdir. Gericilik, afyoıi gibi snnular saf halk kitlelerine Ekonominin hâkim tepe. leri, yabancıların ve yabancılarla isbirligini vürüten yerli »ermayedann elindedir. Bir mutlu azınlık, ancak filimlerde jörnlen servet, sefahat, saltanat ve eğlence ortammda yasar. Göbegine dofrn lüks apartımanlar yükselir büyük şehirle. rin.. varoslannı gecekondnlar sarmıstır. Kentin imtivazlı bölgelerinde eglence merkezleri knrnlmus. görmemislik okulunda egitim rörmüş bir sosyete. kendisini Dolce Vita'ya vurmnştur. Son model arabalann cirit attıgı bfiyük caddelerde büyük mağazalar, gazinolar, galeriler, moda evieri, yabancı kumpanya ve yerli sirket reklâmlan göriilür; arka sokaklara do|rn ıcfaletin paspasında tepinir insanlar Dıs ticaret, Amerika'va ba|ımlıdır. Empervalizmin avucn içindeki ekonomi, açık üstüne açık vererek borç üstüne borçlanarak yasamava çabalar. Çognnlnkla kahve, kalay, kançnk. tütün, bakır eibi ürünler zengin ülkelere satılıp, karşılıfında makine alınır. Patron devletin güdnmS altında bir iktisadî kalkınma vardır. Temel sanavi yatırırolann. dan yoksnn ve tüketime dönük bir ekonominin kangreni, giderek toplumu çürütecek ahlâksızlıklara basarak yürür. Sömürü, yolsuzluk, hırsızlık. nüfnz ticareti. kaçakçılık, fnhuş basını almıs gider... Ordn. millî degildir. tkmal bakımından tam anlamında V?as. binçton'a ba^lıdır. Snbaylar çogunlnkla Amerika'da egitim gSrürler ve bevinleri yıkantr. Millî bagımsızlık ülküsü, yerini Amerikayla bagımlılık oportfinizraine bırakmıştır. Subayların her biri komünizm düşmanı, kapitalizmin dostn olarak yetiştirilir; milletin ordnsn degil, komprador sınıfının vurncn gâcü olarak eğitilir. Ordnnnn ileri gelenleri, Amerika izin vermeden sa. vasamıyacaklannı; dısanya karşı millî savnnmanın defil. içeriye karşı jandarma kuvvetinin temsilciieri oldnklarını bilirler. tşçi kitleleri yavaş yavaş bilinçlenmeye başlamıslardır; aneak san sendikaeılık volnvla kontrol altında tntulnrlar. Kövlülcr dagınık ve örgütsüz olduklanndan politikacılann yedeğinde ne vaptıklannı bilmeden çırpınırlar. Avdınlar, devrimci bilincin nstnrasıyla, devrira stratejisi üstüne bitmeztükenmet tartısmalara sarmıslardır. Kimi: Gerillâ «avası yoluyla devrimi gerçekleştiririı. der. Kimi: Tek çıkar yol parlamentoenlnktnr.. der. Kimi: Ordnnnn devrimci kesimivle birlikte devrim gerçeklejir.. der. Ve bn tartısmalann bazan ülkevi karanlıJa bofaeak bSliin. melere gerekçe varattıîı görülür. Bazan silâhlı kuvvetler sflkinip gerici düzenin nsaklığına paydos bornsn çalar, veya bir seçimle ilerici güçler iktidara geçer. Kimi yerde, sehir gerillâsına sapılır. Amerikan Konsolosları, subaylan kaçırılır; bankalar soynlnr, dinamitler patlatılır. Karsıdevrim ile devrim arasında knrnlan bir salıncakta kolan vurnr iç politika .. Ve çalkalana çalkalana, kaçınılmaz sonuca doğm yürür toplnm. Kösebasındaki tehlike v»r ki. gençlik harekettni tflm N tsfiz,Gençlerin hareketgerceklerinepüruırahat bir olarak hayal edemeyiz. ynrt cevap vermiyen ideolojik tartısmalara kapılarak, birbirlerine düsmeleri ençellenebilmeliydi. Bnnnn yanında gençlige has spontane eylemlerin hedefe zarar vermiyecek sekilde kontrol altında tutulabilmesi ve kansıklıklardan faydalanarak. ortaya çıkabilecek yol gösterlei provakatörlerden tamamen uzak kalmabilmesi elbetteki zordn. Faili bilinmeven siyasî einayetlere karsı kendilerini ve arkadasİarını savunmak için silâh kuşanan gençler, asîl davalannın bir alelâde kan davan görüntüsüne bürünme tehlikesiyle karşı karsı. y» kaldılar. Itibarlan üzerinde dinamitler patlatıldı. Bankalar soynldn. Iste bngün türlü vollardan beslendikten baska, pertavsız altında 40 misli büyütülerek halka «Gençlik Hareketi» diye sunolan şey aslında her harekette görülen ufak tefek sapmalardır. Bozuk düzen savunuculannın ve fırsatçılann gençliji ve onun gerçekten tutunan fikirlerini harcamak için bn yoldan fay. dalanması da aslında kaçınılmazdı. Fakat ne hos bir tesadüftür ki, Siyasal Bilgiler Fakültesine yapılan vüz karası baskın, ovnnu. tam tntar göründüğü anda, tersine çevirivermiştir. A ta türkün beklediği eylemciliğe çağrılmıştır. Bu çağrıya göre, genç adam, kafasını kitaplardan kaldırıp, bn kitaplann açtığı pencereden topluma bakmannı bflecek ve öirendiklerini. her ne pahasına olursa olsun, bn toplumda uvgulamaya çalışacaktır. AtatSrk börlece gençlige, yerine göre. her görevin üstüne çıkabilen bir bekçilik görevi vermiş ve onn iilke yönetiminde çok yiice bir yere oturtmnştn. Bu ise Türkiye Cumhnriyetlnin ve varhgımızın bir teminatı idi. Çünku «genç adam» hayat mücadelesinde yuvarlaklasmanuş, cosknla ülkücülüğünden, yürekliliginden, içtenliginden ve lornnlar» dosdoğru bakabilme yeteneîinden henüz bir şev kaybetTiemistir. Dünden çok yanna baglıdır. fste bunnn içindir ki. «gençlik, ekono. mik vönden geri kalmış ülkelerin bngün tek nmududur.» Atatürk'ün yıllarca önce degerlendirdifi bn düşiince bngün. lömfirfiye kar. şı savas çagının sembolü olarak ortaya çıkraıs, Birlesmis Milletlerin ve diger birçok nlnslararası teşekküllerin toplantılannda bilimsel bir gerçekçilik kazanmıştır. gençlik hareketinin kaynagı AB ugünkfihitabegençlige hitabesidir. Türk tatürk'ün gençliği bn ile pasif bir ülkücülükten Hedefe doğru ençlik hareketi, G çok partili hayataCnmhnriyet derrinde, geçişie canlanmıştır. Çünkü Atatürk devrimlerinin tartısılması ve karşı devrim hareketlerinin kendisine daha elverişli bir ortam bulması bu devreye raslar. 1946 . 1960 arasını gençlik hareketinin ilk adı. tnı olarak kabul etmek herhalde yanlıs olmayacaktır. TMTF bn dönemde knruldn. Gençler önce çıkardıkları drrgilerde, sonra da hangi şartlarla yapılmış olursa olsun, Kıb tır. Halka dönük üniversite, öğrencilerin yönetime katılmalar», ögrenim kosullarının dü. zeltilmesi ile ilgili boykot ve isgaller üniver. site çatısı altındaki gençleri, kısa süre için de olsa, 27 Mayıs öncesinde olduğu gibi, bir araya getirebilmişti. Fakat'üniversitede reform ülkede reform isteklerine dönüsünce, özellik. le ülke kalkınmasına bilimsel bir çözüm yolu arama kayeısına dü^ünee, DB birlik taemen dagılıverecek ve hattâ, Türkiye'nin kalkınma sı için sosyalizmden baska çikar yol olmadı. fını savnnan büyük kitle de sayısız gruplara ayrılacaktı. Fakat kim ne derse desin Türkiye'deki gençlik hareketine, geniş hatlan için. de bakabildiğimiz zaman, bnnun tek bir he. defe, Türkiye'nin kendi olanaklan içinde nlnsal varlıgını koruyarak. kalkınması hedefine yöneldiçini görürüz. Gençlerin sfirdördükleri bu mücadele antiemperyalist bir mü. cadeledir, her tnr sömürüye karşıdır ve Türkiye'nin ancak sosyalist düzen içinde kalkı. nabilecegine inanmaktadır. Gençler Türk halkını aclıktan ve Türk ülkesini bir tür sömürge olmaktan knrtaracak olan sosyalist düze. ni Atatürkçülüğün de, Anayasanın da gere. fi olarak kabul etmektedirler. Tarkiye'deki gençlik hareketi, genis hatları içinde işte böyle bir harekettir. Simdi, bu hareketin halk tarafından hiç tutunmadıgını söylemek, aca. ba mümkün müdür? Gençlerin önce büyük tepkilerle karsılasan sloganlannı, sokak hareketi denerek küçfimsenen o küçük mnha. rebelerini hatırhyalım. Birkaç yazar, birkaç politikacı dısında özel oknllar sornnnna direnme yüreklilifini gençlerden başka kimler gösterebilmişti? ««Ortak Pazara Havır» afişleri bugün artık pek çok kimseye. tıpkı 8*el Sonııc flrkiye'deki gençlik hareketi. gSsterilmek'istendi|i gibi. halktan kopuk bir hareket degildir. Toprak isgallerinde, gece. kondu yıkımlarında, isçi yürüvüsfi, grevler, direnişler, birçok haklı davalarda. büyük halk toplnlukları, gençleri yanlannda gördükleri gibi, nlusnn ekonomik ve sosyal sorunlarına, çoğu zaman en keskin bilimsel neşter darbesini vnran gençler de, zamanla, bn konnlarda, halkı yanlanna alabiltnektedirler. Gençlerin, ynrt gerçeklerine nygnn düzen dejisikligi ve köklü reform istekleri kafalanndaki bir fantezî düsünce ürünü olmayıp derin sosyal gelisimlerden geldigi için, toplnmn, her gün biraz daha fazla etkileverek. mn. hakkak snrette basanya nlasacaktır. Ama öyle görülüyor ki, daha nznn bir süre. gençlerimiz, sırtlarındaki atesten gömlegi. birbirlerine devretraek zornnda kalacaklardır. T • Banka soymak elma soymak kadar kolaylaştı. Biniyorlar bir taşıta, kenar semtte bir banka şubesinin önünde dunıyorlar, üç kişi içeri giriyor, biri takside, biri de kapı önünde bekliyor. Çekiyor tabancaları veznedeki paraları topluyorlar, sonra da dısarı çıkıp arabaya atlayıp gidiyorlar. Az uzakta bir sokakta arabayı bırakıp «sır» oluyorlarl, , Kovboy filimlerinde, gangster fflimleTİnde gördügfimüz banka soyma sahnelerini hatırlayın. Ftlimde bile o kadar kolay olmaz hu iş! Veznedar caktırmadan düğmeye basar, bankanın polisi silâha davranır. Hiç değilse atına ya da arabasına atlayıp kaçan soygunculardan biri arkadan kurşunu yer. Bir şeyler olur, heyecan verici bir şeyler geçer perdede . Kolay iş olmamalı banka soygunculuğn. Yürek ister, soğukksnlıhk ister, hızlı davranmak ister, afcıl ister, zekâ ister. Ama hizdeki soygunlar öylesine rahatça, öylesine kolayca japılıyor ki! Sanki «aman gelin şu paraları alın gidin de bir soygun daha görsün millet dermişçesine! Soyguncuları yakalamak da imkânsız bizde. Aramıyorlar mi? Anyorlar, tanyorlar, sarıyorlar. Her şeyi yapıyorlar. Hattâ kimden kuskulanmışlarsa bn kuskunun nedenini bilemiyoruz! resimlerini ceplerinden o anda çıkanp heyecan içindeki memıırlara gösteriyorlar: Bunlar mı soyguncular! Bir takım bıyıklı, sakallı gençlerin resimleri. ÇirMn kıralın haydutluk filimlerindeki yenik kahramanlara benzer adamlar .. Banka memurlan ve memureleri «olabilir, belki, galiba» gibilerden bir şeyler söyledi mi heraen manşetlere adlar yazılıyor. Gezmiş, Aslan, Cemgil, Kor, L'çar Geçen ay Iş Bankası Emek şubesini, bu ay da Ziraat Bankası Kiiçükesat şubesini soyanlar bunlarmış! Bu beş delikanlı bankaların kökünü kazımaya sanki yemin etmişler! Biraz da Ankara Emniyet görevlileriyle eğlenmeye!.. Ocakta bir banka. Şubatta bir banka! Bur.ca çaba, masraf, koşuşma, gürültü, boş Ne gerçek soyguncular ortaya çıkıyor. Ne de çaresizlikten saklanan bu devrimci gençlerin izleri bulunuyor. Polisi ile, jandarması ile, gösterilen büyük çaba sonuç vermiyor. Adı geçen beş genç neredeler? Niye ortaya çıkmıyorlar? Demek ki suçlu bunlar! Değilseler gelir hesap verirler! Böyle diyenler var. Suçlunun kim oldngunu potts bile bilmezken gazetelerinde manşet çekenler de var. Herkes istediği neyse gerçeği öyle görmek yarışında! Gençler nasıl çıksınlar orta>a? Çıktıkları anda, başlarına r.eler geleceğini bilmiyorlar mi? Siz bilmivor musunuz? Bu çocukların babaları da biliyorlar. Cemgil'in babası «Banka soygunlan bir tertiptir. C.İ.A.'nın uyguladjgı bir metoddur» diye demeç veriyor. Yusuf'un babası, «Sakın polise teslim oltna. Yapraadığın suçları da sana yüklerler» diyor. Deniz'in babası ilkoğretim müfettişi Cemil Gezmiş «Her kuşun eti yer.mez. Deniz de tertip hazırlayanlann midesine oturacaktır» diye bağırıyor. Lç baba da oğullanna gazete manşetlerinde «Aman teslim olmaym» diye sesleniyorlar. Bu durnmda siz Deniz olun, Yusuf olun da suçsuzluğunuzu kolaylıkla ispat edecek durumda bulunsanız bile elinizi kolunuzu sallaya sallaya ortaya çıkar mısınız? Hem banka soygnnlartnın kaçta kaçının failleri yakalanabilmiş? Geçen yıl içinde üç banka şubesi soyuldu Türkiyede. 8 Ocak 1970 de Gaziantep, Pazaryeri Iş Bankası Subesinden maskeli ve silâhlı üç kişi 113 bin lirayı aldı gitti. Bulunabildi mi soyguncular? Hayır. 13 Haziran 1970 de Ziraat Bankasının l'nkapanı Subesinden silâhlı ve maskeli üç kişi on bin lira çalıp kaçtılar? Yakalandılar mı bunlar? Hayır. 28 Aralık 1970 günü Gaziosmanpasadaki tş Bankası Subesinden tam 600 bin lira soyuldu, hem de kasayı zorlamadan aldılar bu parayı, şubenin yetkili sorumlulan tutuklandı. Gerçek failler belli oldu mu? Hayır... Yetmez mi? Bu yıl da Ankarada iki banka şubesi soyuldu. Hemen yargıya varıldı: Soyanlar DevGenç'in liderleridir. Nerden, nasıl, ne çabuk? Oteki soygunlarda bö>lesine bir kesinlik, böylesine bir korkunç çaba, böylesine bir önyargı göremedik. Bir yüdan fazla grçti aradan o soygunlar unutuldu, kapandı gitti. Kim aldıysa paraları yedi bitirdi bile! Tadını aldığı için belki yeni bir banka soygnnuna bile hazırlanıyor o kimliği bilinmiyen soyguncular . Ama üçbeş DevGenç üyesi siyasal düsüncelerinden ötürü kızginlığı üzerlerine çektiklerinden, iktidar partisini ürküttüklerinden, hiç bir inanılır kanıta. belgeye. tanığa dayanmıyan «soygunculuk» suçlandırması altında bırakılıyorlar. Bu kolay iş, ama gerçek soygur.culan bulup adaletin karsısına çıkarmak o işte zor biraz!.. Emek Şubesi, ardından Kiiçükesat Şubesi. İş Bankasından Ziraat Bankasma Emniyet örgütü bir aydır gerçek suçluları yakalıyamadı. Suçlu saydığı kişilerin izini bile bntamadı. Derken yeni bir soygun Hemen ardından gene ayni kişileri suçlandırma. Gene sonuçsuz kalan, kalacağa benziyen çabalar, konuşmalar .. Bir görev başarılamazsa o işin başmdakine «ben bu koltuktan çeldliyorum» demek düşer. 4r.kara Emniyet yetkiliieri, hattâ tçişleri Bakanı bu yenilgiden ancak istifa yolu ile sıyrılabilirler. Durmaksızın bankalar soyulacak, bütün emniyet örçütleri haftalarca seferber edilecek, gene de olumlu olumsuz bir sonuç alı»amıyacak. Sonra da o müdürM^mrrm m mw turacak. Buna ne ad verirler orasını siz düsünün! ^ı^BHHMia^H^^Hi Kim soyuyor Hatyır bu bonkalon? İR ıılusun yaşa mında yapılan değişiklikler, köklü sosyal ve iktisadî bir dü zen değişimi niteliğini taşırsa, o değişikliklere «devrim» adı verilir. Atatürk ihtilâlinin gerçej^eştirdi^i ^depişimler bu nitelikte olduğun dan, bunlara «Atatürk Devrüni», daha iyisi, «Türk Devrimi» diyoruz. Devnra, ancak bunun gerekliliğıne inanmış, yürekli, güçlü, iradeli ve imanlı kişilenn önderhğinde basanlabılir. îlk yazıda, Atatürk devriminin, «Cumhuriyet»ten sonraki en önemli eseri, Turk yurttaşının günlük^yaşamında uygulanan kurallann layikleştirılmesini sağlayan oTürk Medenl Kanunusdur, demiştik. işte. bu yasanın, o zamanid Adaiet Bakanı Mahmut Esad (Bozkurt) tarafından hazırlanıp Atatürk tarafından gözden geçırildikten sonra, Türkiye Büyük MiUet Meclısine sunulan gerekçesınde, Turk devrimıne önderlık edenlerın yureklihğmi, bilimsellığini ve o zamanki geri ortamda devrim imaniyle kükreyişini gorüyoruz. 45 yılda nereden nereye geldiğimızi göstermek için, bu gerekçeyi bugünkü an dıle çevirerek ve paragraf ba'şlanna ara başlıklar koyarak genç kuşaklann gözleri önune seriyorum. Bu gerekçeyi yalnız hukukçular değil, onlar zaten eskısini okumuşlardır özellikle memleket işleri üzennde düşünen bütün avdınlar d:kkat ve ibretle okumalıdırlar. Gerekçe şudur: 8 MEDEHÎ KAHUHUMUZ 4 5 YAŞIHDA Yazan; Ord, Prof, Or, H. V. VELiDEDEOĞLU 45 yıl önceki devrim inancı ler için bir zorunluktur. Bu nedenle dınlerin sadece bir vicdan işi olarak kalması, çağdaş uygarlıgın temellerinden ve eski uygarlıkla yeni uygarlıgın en önemlı ayıncı nıtelıklerınden bıridır. Köklerini dinlerden alan yasalar, uygulandıklan toplumları, gökten indlkleri ilkel çaglara bağlarlar ve ilerlemeleri engelleyıci belli başlı neden ve etkenler arasında bulunurlar. Türk Ulusunun alın yazısını, bugünkü çağda bile Ortaçağ düzen ve kurallarına bağlamakta, dinin degişmez kurallanndan esinlenen ve Tann katıyla sürekü olarak ilışkih durumda bulunan yasalanmızın en guçlü etken olduklanndan kuşku duyulmamalıdır.» Türk Yurttaşlar Yasası, Yurttaşlar yasalan arasında en yeni, en kusursuz ve halkçı olan Isvıçre Yurttaşlar Yasasından ahnmıştır. Bu gorevi, yurdumuzun seçkin hukuk bılginlerinden kurulmuş özel bır kurul Adaiet Bakanhğınca verilen yonerge uyarınca, yerine getırmıştır.» nun çevresini gereksiı yere ran Ortaçag örgütlerinden Te dinsel hukuk kural ve knrnm larındandır.» * ! ••ftlıtekim çağdaş uygarlıkl» I I M Mecelle kuralları, şuphe •••* yok ki, bağdaşamaz. Fakat Mecelle ve buna benzer bteki yasalar ile Turk Ulusunun yaşamının bağdaşmadığı da açıktır. Adaiet Bakanhğı, en yeni ve en kusursuz olan tsvıçre Yurttaşlar Yasasmı (Medeni Kanununu). ulusumuzun sımdiye değin bağlı kalan genış zekâ ve yeteneğıni doyuracak ve ona gerçek gelı^me alanı olabılecek bir uygarlık yapıtı olarak görmektedir; bu yasada ulusumuzun duygulannm ısınıp alışmayacağı hiçbır nokta düşünmemektedir. Şunu da belirtmek gerekir ki, çağdaş uygarlığı almak ve benımsemek kararıyle yurüyen Türk llusu, çafdas uygarlı»ı kendisine (uydnrmak) defil, kendisi çagdas uygarlıgın gereklerine, her ne pahaya olnrsa olsun, ayak nydnrmak zorundadır. Xaşamak karartnda olan bir nlns için bn, kesin bir gerekliktir. Hazırlanan tasarı, bu gerekliğın onemlı bolumlerıni kapsamaktadır. Gelenek ve göreneklere sıkı sıkıva baclı kalmak savı, insanlığı en ılkfl durumundan bir adım ileriye gdtürmeyecek kadar tehlikeh bir kuramdır. Hiçbir uygar ulus böyle bır ınanış yoresınde kalmamış Ve yaşamın gereklerine ayak uydurarak zaman zaman kendini bağlayan gelenekleri yıkmakta duraksamamıştır (Gerçekler karşısında atadam ve dededen kalma inanışlara ille de bağlı kalmak, akıl ve zekâ gereklerinden degildir). Zaten Devrimler, bn kenuda en etkili bir araç olarak knllanılmışlardır.» i Tnkandaki ülkeler, iyi tamdığımız Gnney Amerika Cumhuriyetleridir. falnız onlar degil; komprador kapitalizminin yürürlükte bulundugu her ülke, aşağı yukan aynı çelişmeler içinde çırpınır dnrur. Türkive'de iç ve dıs gerici güçlerin koalisyonn ile komprador sermaveciligi yürürlüktedir. tkinei Dünva Sa\ası'ndan bu yana. Atatürk'ün Millî Kurtulus Savası'yla girdigı yol reddedilmiş; Amerika'nın güdümü altında yasamak ve işbirlikçi kapitalizmin rehberliginde kalkınmak terclhi, siyasî iktidar koltngnna otnrtnlmnştnr. Bngün yurdumuznn genel görünnmüyle bir Gfiney Amerika Glkesi arasında benzeyişler vardır. Hamama giren terler. Komprador «ermayeciligine «evet efendim» diyen de terler. Bir ülkede boznk dözenle servet sefalet farklan besleniyorsa, parlamentoenlnk yozlaşmışsa, yolsuzluk saltanatı hükfimransa, o ül. kede herşey beklenir Bankalar da soyulur, dinamitler de atılır, Amerikan snbayları da kaçırılır. Bnnun içindir ki olanbitenlere sasmak ve Amerikalı assnbayın Ankara'da kaçırılışına havret etmek gereksizdir. Evet, niçin şaşıyoruz efendaer? • • • • • • • • • • • • «4«««" • • » • • • • • « • • • ! .• « "••»»•••••• • • • • • • • • • • • : ' • ORTADOĞU'nun YARASINI ANLATAN TEK KİTAP BAG1MS1ZL1K SOSYALIZM Yazan : Türkçesi: ENVER ABDEL MALİK ADNAN CEMGÎL Plâstık mahfaza içinde. 509 sayfa. 20 Lira. ALTIN KtTAPLAR İSTANBUL Yabancı yasa bize uyar mı? Müslüman kardeşlerden, ElFeth Gerillalarına kadar, çağdaş Arap düsünceleri. Eski hıskukun yetersizliği •f A unumuzde Türkiye Cuml l h hunyetıran dergin (müdev"ven) bir Yurttaşlar Yasası (Medeni Kanunu) yoktur. Yalnız sözleşmelerm küçük bir bolumüne değinebilen Mecelle vardır. 1851 maddedir. 8 Muharrem 1286 (1869) tanhinde ya2almaya başlanmış ve 26 Şaban 1293 (1876) tarihinde bitirüerek yürürlüğe konmuştur. Denebılir ki: Bu yasanın bagünku gereksinmelere uvgun olan ancak 300 maddesidır. Gerısi, >urdumuzun gereksınmelerini karsıJayamayacak ölçüde ılkel bir takım kurallardan oluşmuş bulunduğu için, uygulanmamajctadır.» • «u Insanlık yaşamı ve din kuralları | | | | ecelle'mn temeli ve ana çızI I H gıleri dindir. Oysa, insan^•lık yasamı, hergun, hattâ her an köklü değışımlerle karşı karşıyadır. Bunun değişimlerı, jürüyüşü hiç bir zaman bir nokta yöresinde saptanamaz ve durdurulmaz. Yasalan dine dayalı 'devletler kısa bir zaman sonra yurdun ve ulusun isteklerini karşılayamazlar Çünkü dinler, değişmez kurallar kapsarlar. Yaşam yürür; gereksinmeler hızla değişir; dın yasalan, her ne olursa olsun ilerleyen yaşamın karşısında, biçimden ve ölü sözcüklerden ilen bir değer, bir anlam taşıyamazlar. Degişmemek, din lcr, o Bakanlar koltuklannda o UliT/tY İİKBAL KONGRE tLÂNI Tarık Z. Kırbakan v , Derl, !saç ve Zührevi nasta /ı lıkları Mütehassısı tstiklâl & Cad. Parmakkapı No 6« £J Tel: 44 10 73 » Kulubumuzun senelik kongresi 7 3 1971 Pazar gunu Kulaksız caddesı S9 numarada saat 10.30 da, ekseriyet olmadığı takdlrd* 14 3. 1971 tarihınde aynı yer ve saatte yapılacaktır. Oyelere duyundur. Kalaksıı Gençlik Spor Knlflhü Cumhuriyet Iî63 • •Aağdaş uygarlık ailesinden I I 1 olan uluslann gereksınTrmelerl arasında köklu bir ayrılık yoktur. Surekli toplumsal ve iktısadl ilişkiler, insanhğın büyük ve uygar bir yığınını bır aıle durumuna getirmiş ve getirmekte bulunmustur. Ilkej lusal toplum yaşamının düleri yabancı bir ülkeden alın. I zenleyıcisi olan ve yalnız mıs olan Türk Yurttaslar Yasaondan esinlenmesi geresı tasarısının yururlüğe konulken dergin bir Yurttaşlar Yasamasıno*an sonra ülkemizin gesından (Medenî Kanundan) Türrekleriyle bağdasmayacağı sakiye Cumhunyetinin yoksun kalvı, yerinde gdrülmemistir. ö ması, ne çağdas uyearhk lsterlezellikle Isviçre devletinin türlü riyle, ne de Türk Devriminin getarih ve geleneklere bağlı Alrektırdiği anlam ve kavTamla man, Fransız ve Italyan soyiabağdaştınlamaz. Çağdaş Devleti rından olustuğu, bilinmektedır. ilkel siyasal kuruluşlardan ayıran Bu denli ve kültür bakımından niteliklerden birisi de, toplum büe birbirinden ayn bir ortamyaşamının gidişmde uygulanan da uygulanma esnekliğini gö*kurallann yasalaştınlmış olmateren bir yasanın, Türkiye Cum sıdır. Goçebelik çağlannda, kuhuriyeti gibi yüzde doksanı barallar dergm degildir. Yargıç, tokımından türdes bir soyu bannreye göre karar verir. Mecelle'dıran bir devlette uygulanma nin, sözü edilsn 300 maddesi ayolanağım bulabilmesind'e kuşnk tutulursa, Yurttaşlar Yasası ku yoktur. Bundan başka, uy(Medeni Kanun) alamnda Türgar bir ulusun ileri bir yasasıkive Cumhuriyeti yargıçlan, dernın Türkiye Cumhuriyetinde me çatma tüze kitaplanndan ve uygulanamayacağı görüşü sakat din ilkelerinden kural bulup çıbulunmustur. Bu sav, Türk Ulu karmak yoliyle yargı görevi yapsunun uygarlık yeteneklerinin maktadırlar. Tiirk yargıcı, yargıbulunmadığım ileri süren bir lannda beürlı bir görüş, dinsel mantık zincirine doğru gidebibir deyiş ve bir temel kural ile lir. Oysa olayların gösterdigi bağlı degildir. Bu nedenle hergerçek, günümüz ve tarih, bu hangi bir konu üzerinde ülkesavın hepten tersinedir. Türk mizin bir verinde verilen bir yenıleşme tarihi tanık tutularak karar ile. başka bir yerinde, özdenebilir ki, Turk Ulusu bir çadeş koşullar altında dofan özğın gerektirdiği yönde yapılan, deş bir konuda verilen kararakla uygun ve doğru, akıl ve lar, çoğu kez, başka başka ve zekâ ile bağdasan yeniliklerden birbiriyle çeliskili olmaktadır. hiçbirisine karşı çıkmamıştır. Sonuç 'olarak Türk halkı, tüzeBütün bir yenilesme tarihimizin genlik (adaiet) dagılımında tuakısmda kamn yararı düsnncetarsızhk ve sürekli bir kansiyle meydana getirilen yeniliksıklık ile karşılasmaktadır. Hallere karşı, yalnız kendi cıkarkın alın yazısı, belirli ve oturları aksayan takımlar savasmıs. mus bir tüzegenlik (adaiet) telar ve halkı din adına, boznk meline değil. rastlantıya ve ve çüriik inançlar adına dojrn talihe ve birbiriyle çeliskili Oryoldan sapmağa ve bozgnncuintaçağ fıkıh kurallanna bağlı bu|a itelemislerdir. Unutmamak lunmaktadır. Cumhuriyet, Türk gerekir ki, Türk Ulusunun katüzegenliğinin (adaletinin) bu ran, çağdaş uygarlığı, bağsız karmasıklıktan, yokluktan ve kosulsuz, bütün ilkeleriyle kapek ilkel durumd'an kurtarılbul etmektir. Bunun en belirgin masını, devrimin ve çağdaş uyve canlı kanıtı, devrimizin kengarlığın gereklerine uygun yedisidir. Çağdaş uygarlıgın Türk ni bir Türk Yurttaşlar Yasasıtoplumu ile bağdaşamayan nokrıın hızla meydana getlrllmesini talan görülüyorsa, bu, Türk ve yasBİastınlmasını zorunlu T'!n*nnun yetenek ve becerikkılmıştır. Bu amaçla hazırlanan lüi|indeki eksiklikten degil, o Cumhurıyet 1357 Dergin yasa ihtiyacı Medenî Hukuk devriminin bilimsel yönü GCOOOGGCCGGEECGGCG vİö TADİG.4K ABALI Ua tSMAİL ÖZKUL Nişanlandılar. tstanbul 16 Subat 1971 Cumhuriyet 1360 Ö f thefixer Aldn Bdtes Dırk Bosdrde, Hush Grıfhth, Elizdbeth Hdrtmdn, lan Holm, Ddvıd Wdrner, Carol Whıte VGM VEFAT Denizcillk Bankası Geml Kurtarma emekll uzman kaptaıüarından İZZET ATEŞER vefat etmıstir Cenazesl 172J971 Perşembe gunü ojle namazını müteakıp Kadıkoy Osmanağa camlinden kaldırılarak Karacaahmet kabrlstanına defnedılecektlr. Allahtan mağfiret temennl ederız tt Cumhurıyel 1379 B.ogiu Y.MELEK Şi,h KENT Fat.h RENK Çemberlitaş İPEKBakırkoyTINAZTEPE
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle