26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 Şubat 1971 ÎCUMHURİYET: »AYFA BÇŞ Cumhuriyet Ekonomi rivet Ekonomi Cumhuriyet Türkiye Cumhuriyetinin ilk 41 yılındaki borçlanmasını AP iktidarı 5 yılda yaptı ŞÎMDİ DOĞAN, 47 YAŞI1SDA BORÇTAN KURTULABİLECEK Her Tiirk bugiin 2200 lira r borçlu Maaş öderaek için ABD'den yardım istenmişti Bülent DÎKMENER Tlcartt dengesini düzenleyemeyen, yani aldığından fazla mal Mtanuyan Ülkelerin ekonomisi, gerekli tedbirlerin alınmaması haUnde borçlanmalar yüzünden dışa baglı hale gelir. Bunun en belirgin örneğl Osmanlı împaratorlugu zamanında görülmüş, dış borçlannı ödeyemiyen Imparatorluk, Muharrem Kararnamesi ile 1881 yılında Düyunu Umumiye yönetiminl kabul etmek zonında kalmıştı. Böylece, Imparatorluk ekonomisi yabancı ülkelerin denetimi altına sokulmuş, Düyunu Umumiye Meclisi, borçlara karşı gösterilen vergileri toplayıp alacaklı Ulkelere dağıtmıştır. Bu borçların yükü gelecek nesillere d« intikal etmiş, 1928 yılında Tilrk hukümeti, Osmanlı borçlannı ödemeyi kabul etmiştir. Cumhuriyet yönetimine devredilen Osmanlı borçlan 86 milyon altın Ura idi. Amerikan halkı lasarrufa yöneliyor HARCÂMAmy ARTMASIJSÎ İSTEDİ DIŞ HABERLER SERVİSİ Birleşik Devletlerin iktisadî durumu, Amerikah uzmanlan derin düşünceye sevketmektedir, Gerçi Nixon yönetimi bütçe genişlemesi politikasına yönelmiştir... Gelecek mal! yılda bütce açı ğının 11,6 milyar dolar (160 nülyar TX.) olacağı tahmin edilmek te ve 1971' yılmda •• 9 oranında / iktisadî geUşme oranı öngörülmektedir. Ne varki İktisat uzmanlanna göre. öngörülen bu iktisadî gelişmede en önemli rolü Amerikan tüketicileri oynayacaktır. Eğer tükeMciler rahat bir biçimde piyasada bol para harcamazlarsa, iktisadî gelişimi beklemek te fazla iyimserlik olacaktır. öte yandan Başkan Nbton ise iktisadî durum konusunda iyimser görünmektedir. Şöyle derniştir Nljcon: «Ekonomimizi sanki tam İJrtihdamda imiş ribi IşletmeUe, tam Istihdamı mihyacajhz» Ba.'kan ve tktisadî Danışman* lar Konseyi, 1971 yılında gayri sâfi milll hasılanın 1,065 milyar dolar (15 bin milyar T.L.) olarafcını tahmin etmektedirler Fakat herkes Nixon kadar iyimser değildir. Nitekim bir New York" lu iktisat uzmanı alaylı bir biçimde şöyle demiştir: «Hükümet vstandasi. parasmı harcarnaya teş^ik etmeve çabalamaktadır.» Aslında Nixon'ın başka çaresl de kalmamıştır. 1970 yıh geride kahrken, hüMlmetin önünde çok önemli iktisadî sorunlar bulunduğu ve bu sorunlann çözümlenemediği de ortsya çıkmıştır. Fiyat düzeyi yılda "o 5,7 oranında yükselmeye devam etmiştir. îşsizlik ise geçen Aralık ayında *A 6"ya çıkmıştır. Nixon'ın iktisadî alandaki ba. sansızlıgı 1970 Kongre seçimlerinde Başkanm yenilgiye uğrama büyük bir kısmı ylxoıs9 50" TASARTZUF ve RüvensizlikteD ötürü Amerikan tüketicileri, tasarruflarını arttırm» rolurht Iş adamlırı, tasarruf edilen bu paranın pivasaya jriirülmesi ile iktisadi ırplisimin ümit etmektedirler. AOı Hafîanın Yorumu Borçlarımız Aslan Başer KAFAOĞLU J968 mn Demokrat Partiye kaymasına sebep olmuştur. Washington' lu bir iktisat uzmanı şöyla demiştir bu konuda: «Kongre secimlerindeU başannzlı|ındaıı soora Nuton enflâsyona karsı savas sloganını terkrtmiş ve işsizlife karşı mücadele bayrarmı açmıştırji 4970 msıtlamak gerekecektir. Böyleee hükümet ile Merkez Bankası arasmda görüş ayrıhgı belirmektedir. Eğer Merkez Bankası tedavüle yeni para çıkarmayı reddederse, hükümetin iktisadî gelişim plânlan suya düşecektir Bu durumda hükümetin bütün ümitlert tüketicidedir. Gerçekten Amerikan tüketicisi, istediği takdirde, iktisadî gelişimi gerçekleştirebilir. Tüketicinin rolü, tüm iktisadî faaliyetin °/ı 60 ını kapsamaktadır. Aynca tükettciler İktisadî tmrursuzluktan ötürü son zamanlarda tasarruflannı da arttırmışlardır. Nitekim geçen yıl kişisel tasarruflar harcanabilecek gelirin • 7.3 üne çıkmiştır. Ojsa • son 10 vılda bu oran °'« 6 yı aşmamıştı. Böylece geçen yıl tüketiciler tasarruf banka hesabı ve kısa vâdeli tahvillere 1R8 milyon dolar (11.5 milyar TL.) yatır mışlardır. tşte bütün mesele. bu hazır bekliyen saklı enerjinin piyasaya yönelmesı ve iktisadî trelişiml gerçekleştirmesidir. Fa kat istatısfiklere göre. halen nar camalarda bir artış görulmemektı dır. Çünkü tüketid iktisadî bozukluktan fcuskulanmakta ve hükümete tam olarak güvenememektedlr. İ "** ANKARA A.P., 1965 yılında Iktidara geldiği zaman Türkiye Cumhuriyeti'nin dış ve iç borçlannın her Türk vatandaşına düşen payı yaklaşık olarak 1000 liraydı. Nüfus arhşına rağmen bugün bu miktar yaklaşık olarak 2200 liraya yükselmiştir. Bugün doğacak her Türk çocuğu, yeniden hiç borçlanılmazsa, 47 yaşına geldiji zaman. yani, 2018 yılında bu boreundan kurtulduğunu förecektir. Anılanmızı yoklamak için, 10 yıl gerisine gidelim ve dış borclara ilişkin olarak 1961 mall yılı bütçe kanunu tasansırun gerekçesi.nde yer alan su satırları birlikte okuyahm: aynca şöyle denmektedlr: «Bu borçlar gittikçe artarak 1952 den itibaren Türkiyenin dış ticaretinde yabancı ihracatçılara zorla tahmil edilen re anyere (gecikmiş borç) ünvanı ile anılan vâdesiz dış borçlann da tekevvününe sebebiyet verilmiştir Bu borçlann tekervünö bir yandan memleketin dış ticaretini anormal istikametlere sevk ederken, diğer teraftan memleketimizin 30 yılda büyük bir rayretle ikraz ettiji dış maH itlbanm, trlifisi hemen hemen rayri kabil tahribata maruı bırakmıştrr.» 1961 malt yılı bütçesinde ortaya konulan «telâflsi fayri kabil tahribat» gerçeğini o tarihten bu yana geçen 10 yılda düzeltmelc mümkün olamadığı gîbl, as sonra verecefimiz resml rakamlardan da anlasılacaeı Uzere daha da kötüye gidilmiştir. 1961 yılına kadar dış borçlann 1.1 milyar dolara yükselmiş oldugtınu o yıla alt biitça gerekçesinden çıkardıktan sonra, 1961 1965 dönemi arasındakl 5 yılm borçlanması ile A.P. nin iktidar dönemi olan 1966 1970 dönemi arasındaki 5 yılm borçlanmasını şr tabloda kıyaslıyalım. Birinci dönem sonunun rakamlan 1966 malî yılı bütçe kanun tasansının gerekçesinden ikinci döneminki ise 1971 malî yılı bütçe kanun tasansının gerekçesinden alınmıştır. Anlaşmalardan sonra Kurtuluş Savaşını izleyen yıllarda paranın değerinl korumak ve ödeme denkligini sağlamak için alınan tedbirler kısa zamanda gerçeiueştirilerek 1930 yılında 3 milyon 903 bin liralık ihracat fazlası eide edilmiştir. Dış ödeme dengesi bundan sonraki yıllarda da l'ürkiye lehine gelişerek 1940 da 42 523.778, 1945 de ise 92.762.594 liralıic ihracat fazlası gerçekleştirilmiştir. Ancak 1947 yılında imzalanan «Marahall Yardım Anlaşması» ve daha sonraki yıllarda onaylanan «A.B.D. • Türkiye Ekonomik tşbirliği Anlaşması» ile Türkiye, büyük tâvizler vermiştir. Buna göre Türkiye, yabancı memleketl«rle olan ticaretindekl engelleri ortadan kaldıracak, Amerikan yardımı, bu Ulkenin çıkarlarına uygun olarak kullanılacaktır. D.P iktidan zamanında Türkiye, özellikle Amerikanın açık pazan haline gelmiş, piyasa ithal mallan ile doldurulurken, dış borçlar alabildiğine kabarmıştır. Büyük ölçüde yatmma yöneltilmiyen dış borçlann plânsız olarak kullanüması, Türkiyenin ödeme dengesini bir çıkmaza sokmuş, 1970 yılında dış ticaret açığı 360 milyon dolara yükselmiştir. 1971 yılı için 1 milyar 45 milyon dolarlık ithalât, 680 milyon dolarlık ihracat öngörülmüştür. Bu tahminlerin gerçekleşmesi halinde bu yılki dış açık 365 milyon dolara çıkmış olacaktır. Burns'un fikri Bu arada Merkez Bankası (Federal Reserve Boırd) yönetmenl Burns'un bu konudakl düşuncesini de belirtmek gereklldir. Eğer yeni bir iktisad! gellşme olursa, Merkez Bankası bu gelişimi desteklemek için emisyon hacmini arttırmalıdır. İktisadî Danışmanlar Kurulu Baskanı Paul McCracken'e göre, °t 9 oranında bir iktisadî gelişim. emisyon haetninin yılda "t 68 oranında artmasını gerektirecektir. Merkez Bankası yönetmeni Burns ise «misyon hacminin (tedavüle sevkedileo para), ° o 5 ilft 6 dan fazla olması/ nın aleyhindedir. Burns'e göre, yeni bir lktisadl gelişim olursa, bu enflâsyonu da birlikte getirecektir. Sonuç olarak, yeni iktisadî gelişim başlar baslamaz (enflâsyonu dnrUorma%. i ç ^ ) . tmi 1971 yılı bütçe rerekçesinden anladığımıza göre dışarıya dövizle ödenecek borçlanmızın toplamı 2,5 milyar dolara ya. kındır. Bu borçlann Türk paTMI olarak karşıhğı ise 35 milyar lirayı asıyor. Türk lirası ile ödenecek dış borçlarımız «1950 yılı baslanpıcında Türkida var ve bunlann toplamı İse ye 200 milyon dolarlık bir altın 6,5 müyar liradır. Bunun dışınve döviz rezervine sahip, buna da 36 milyar lirayı bnlan iç mukabil 250 milyon dolarlık uborçlanmız var. Bunları bir zun vâdeli dış borcu olan bir toplarsak dövizli dövizsi* borcmemleket idi. On yıllık derrede, lar toplamı 77 milyar lirayı aşmevcut altın ve döviz rezervlerl maktadır. Bir de geçen yıl» batamamen eritildiği fibi memlefcarsak dövizle ödenecek borçket, (ayrd devrede 891 milyon lar toplamı Türk lirasıyla 18 milyar Ura (yanî bu yıtın yan , dolar.ii ajbe vardunı da aJınjnjş olrAMnıa rajroto'» R5J niîjVon sı) idi. Türk parası ödenecek doSrtık vmi hir drs b o r ç ' y f M dış borçlar toplaraı 14 milyar altına girmiştir.» lira ve iç borçlar toplamı İse 32,5 milyar Ura idi. Su hale göBtmdan 20 yıl önce dış borç re 1970 de 64,5 milyar lira oyükümüz önce 250 milyon dolar lan borçlarımız bu yü yüıd« idi. Eylül 1970 somı ttibariyle 20 artarak T7 müyar lirayı bul3 müyar 227 milyon dolarlık dömnştur. Aslında borç artışının vizla ödenecek. 6 milyar 598 bir kısmı hesaplama farkından milvon liralık da TOrk lirası ile ileri geliyor. Geçen yıl dolar ödenecek dış borcumur blrikkarşüığı 9 Ura idi, bn yıl is« miştir. Sadece dövizle ödenecek 15 Ura karsıUpından hesaplaborcu tayaslıyacak olursak 20 maya girdlk. Fakat he»ap kayılda dı? borcumuz 13 katı oranşdüığı «adece bunlar değil, nmda artıms olmaktadır. iç ve dış borçlan da ayn Incelemek gerekir. Ama yukanAynl yıhn bütçe gerekçesinde dakl hesap da bir anlam taşır, özellikle devalüasyonun maliyeti açısından. 1961 gerekçesi Maaş ödemek için ABD'ye başvuruldu Hesapsız harcamalar ve plânsız ekonominin zaman zaman Türkryeyi çok güç dunımlarda bıraktığı, çeşitli olaylarla yüzeye çıkmıştır. 27 Mayıs devriminden sonra yapılan 1961 seçimleriyle isbaşuıs gelen hükümet, memur maaşlannı ödeyemiyecek durumda olduğunu görmüştür. Bunun Uzerine AB.D. nin Ankara BüyükelçiUğıne başvurularak Amerikanın Merkez Bankasmda bloke edilen karsılık paralanru serbest bırakması ^ist«s^£ftir. JHB&. Büyük,. elçüri. Washingtonla yaptığı temaslardân stJrcra bu parklarîn serbest bırakıldığını Türk hükümetine bildirmiş v« ancak böylelikle memur maaşlan ödenebilmiştir. Başbakan Süleyman Demirel ile Devlet Plânlama Teşkilfttı Müsteşanrun 1972 yılından itibaren dış borçlanmadan kurtulacağımızı söylemelerine ragmen, dışa bağlılığın daha uzun yıllar devatn edeceği DPT. Teşkilâtı dökümanlanndan anlaşılmaktadır. Dış borçlanmada hükümetlerin çok titiz davranmalan gerçeği her z&man aktü&litesini korumaktadır. Nitekim, Mustafa Kemal Atatürk, tzmir îktlsat Kongresinde dış ynrdımlar konusunda yaptığı konuşmasmda, «KannnUnmıza riayetkir obnak şartiyle ecnebi sermayelerine liam gelen teminatı Termeye hannz> demiş, Düyunu Umumiye dönemini hatırlatarak konuşmasım şöyle tamamlasuşU: «Fakat eskisi gibi değil. Artık her medenl devlet gibi, millet gibi, yeni Türkiye dahi buna razı olamaz. Burasını esir ülkesi yapttramaz.» EKONOMİK DURUM GÖSTERGESİ [ Milyon TL olarak miktan •I I • • • • • • • • • • l l l l l l IIIIMIIIIIIIIM MIIIIIIIIIMIIIIIII Artıs veya azabs Hir m Ancere göre l l l l l l • l l l l l l HESAP ADI A) Merkez Bankasınca verilen avans ve krediler (NET) Hazıneye Kamu ekonomik kesimine Bankacılık sistemtne B) Hazinenın tahkim edilmlş borçlan C) Net altın ve dövls D) Net aktıf kalıntısı T o p l a m IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHII IIIMIMIIUIIIII Son cetvel* röre 30/1/1971 Bir yu Sncesi 31/1/1971 Bir nafta önceni 23'1/1971 IHMI • l l f l l l l l l l l l IMIIIIIIIIIIIIMIM • ıııııımııı Bir hafta ftnceye göre Burada bugün sadece dıs borçlan ele alacağız. 1970 de 1 milyar 620 milyon dolar olan dıs borçlanınız bu n l 196.8 milyon dolar artarak 1 milyar 816 milyon dolara yükselmiştir. Artışın en büyuk kısmı devlet bütçesine yüklenen borçlarda olmnştur. Demek oluyor kl, derlet yatınmlannı flnanse etmek için önemll bir ölçfide borçlamlmıstır. Diğer bir göze batan nokta da bu yıl devlet borçlanmn yakın yıllardan hiç birinde olmadıgı ölçüde artmış olmasıdır. Bu ölçüde dövizle ödenecek dıs borç artışı ancak 1958 de, yani bir evvelki devaliiasyonun yapıldıgı yılda olmuştur. Dıs borçlanmızda esasen devalüasyonlar bir sıçrama vesilesi olmuştur. Denebilir' ki, borçlanılıyor boyuna bunun bir yaran olmuyor mu? Dövizle borçlanıyoruz, fakat bu daha çok dövizle borelanmaya vanyor, neden? Bunun nedenini büyük trftstlerin siyasal egemenliklerini sürdürdükleri büvük kapitalist ülkelerin bize borç verlrken dayattıkları ekonomi politikasında aramalıdır. Bu ülkeler ancak kendi kabul ettirdikleH politikalar içinde bulundukça bize vardım ediyorlar. Borç verirken harcama verini de kendüeri tesbit ediyorlar. Alınan borclarla döviz eelirlerimixi arttırıcı yatınmlara Bİdeceğimir. verde. Srnegin Bofaz k6prüsii gibi direkt döviz geliri getirmeyen ama motörlü vasıta kullanımını arttıracak döviz harcamasını arttıracak vatırımlara gidiyoruz. Bununla da kalınmıyor. Her ülke verdijji kredilerin karsılığı alınacak malların kendi ülkelerinden alınmasını şart koşarlar. Bu sart içinde pazarlık cücü kayholdugunrian aldığımız kredinin bedelinin çok altında dejer taşıyan bir tesisi alıyoruz, ama kredi bedeli ve faiz kadar borçlanıyoruz. Sayılarla anlatalım: 10 milvon dolar bir fabrika için X ülkesine borçla nıyoruz. Oysa o fabrikanın 8 milyondan U7İa dejteri yoktur. Tani * milyon dolarlık mal aldığımız halde biz 10 milyon dolarlık ve bu 10 milyon doların faizi kadar borçlanıyoruz. Bunun en belirli örneği bize bedelinden. en az vilzde 50 pahalı satılan ve kurulan Eregli Demir ve Çelik Tesisle ridir. Kaldı ki. borç veren iil keler projenin kendi firmalarınca vapılması insaatın kon trolu. ijletme hakkı alınmcsı, alınan mallann kendi geınileriyle taşınması gibi koşullar ko*»rlar. DÖVİZLE ÖDENECEK BORÇLAR (MtLYON Eylül 1965 1369.6 376.1 1.746.3 DOLAR) Eylül 1870 2.358 9 •68 3 3.227.2 3 906 3 228 5 450. 5 386 1 772 3 426 3 248 S 592 5 38H 3 737 3 316 5 243 5 386 1 765 570 20 142 2 1 694 259 88 207 7 Borcun nitelifi Ana borç Faiz Toplam Artış •89 3 14MJ » 5 0 0 (MILVÛN DOLAR) 2000 OÖVİZLE ÖDENECEK B0RCLAR1MİZ A N A B O I ? C 78 19 832 17 732 19 447 2 100 385 tllllllllllfllltllllllllllllllllIlllllllltllllllllllllllillllllllllllllHHI llllllllllimillMllltlltllllllHIIIIIIIMIIII 13 122 10 612 A) Tedavüldeki banknotlar 12 825 297 2 510 4 527 3 839 B) Mevduat karşüıkian 4 458 688 69 1 736 C) Çeşitli nitelikta deposltolar 2 712 1 774 976 38 D) Net pasit kalıntısı T o p i a m 447 569 390 122 2 100 57 19 832 17 732 19 447 D.P.'nin 1961 yılına devir dış borcu l.l milyar dolar iken bundan sonraki beş yılda 250 milyon dolarlık borç ve faiz ödeme vüklenimine girildiği halde, A.P* nin iktidarında 989.3 milyon dolarlık dış borç yapılmıştır. A.P. zamanındaki borçlann faizindeki artış bile 19611965 döneminin ana borçlanmasına kıyasla yaklaşık olarak iki katı oranındadır. Toplam borçlardaki artış ise, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan, AP'nin iktidara geldigi tarihe kadar olan ana borç miktan kadardır. Bir baska deyimle T.C.'nin ilk 45 yılında yapılan dış borç toplamı kadar borçlanmayı, AP beç yıllılc iktidannda yapmıştır. Bu arada Türk lirası ils ödenecek dış borclarla ilgili aynı dönemlerin kıyaslaması ise şöyledir: (milyon lira olarak) Eylul 1970 4.572.1 2.026.1 6.598.2 Artıs 802.7 160.3 962.5 385 (500. , ANA BOCC L369.6 Hazine avans hesabından 297 milyon lira çekti Hazine, Merkez Bankası'ndaki kısa vadell avans hesabından, hafta içinde, 297 milyon lira daha çekmiş, bunun 38 milyon li. rasını Merkez Bankasındaki mevduat hesabına vatırdığmdan, Hazine Merkez Banka«ı net ilişkilerindeki artıs 259 milyon lira olmuştur Hazinenin Merkez Bankasındaki mevduatını 343 milyon liraya çıkarma»ı. ay başında Bdeneeek aylıklann karşılanması için hazır para bulundurmak istemesinin sonucudur 500 Borcun niteUği Ana borç Faiz Toplam Eylul 1965 3.769.4 1.865.8 5.635.7 Hazırlavan: ZIYA KAYLA sındalci mevduatlarırıı Sİ milyon lira çoğalttıklan anlasılmaktadır. Bu suretle, resmi bankalar Merkez Bankası llışkılerınde, toplam olarak, net 98 mil yon lırahk bir azalış olm'istur. özel bankalann Merkez Bankası ile olan iliçkiiennde ise, net 305 milyon liralık bir vükselıs vardır Bu durum eeçsn haftakl eğilımın tamamen tersıne dönduğünti eöstermektedır. Bunun nedenl resmi bankalann ay başındaki büyük personel gı derlennı karjılamak üzere liklt para tedarıki için vao'ıgı hazırhklar olabilir S O N U Ç Hazinenın Merke* b«nkası üzenndeki baskısı devam etmektedir. B:r yıl öncesı ile karsılavtırıldığı zaman. ne ekonomik kamu kesimine. ne de bankacılık sı«temine venlen kredılercis bir artı? olmarlıŞı ter?ine. toplam obrak 162 milvon lıralık bir ek<;ilme bulunrlugu anlaşılmaktadır Hazineve venlen kre ıfilerde ıse 57f) mjlvnn Hralık bir artıs varrlır rî Pr pn vıl he<=ahnda bıılunHııSu halrle. rhı vıl «Sair hr<;an!ar»;ı alındıgı ıc:n Hazine . Mcrk»» Ranka^ı net iliskilerı he^abınria nazara alınmavan "HP milvon liralık Hszıne bono«u h»><!ahı ile hirlikte bu miktar <)18 miivnn lırava var. maktsrtır Bu durum Mfrkez Ranknsının hankaıılık <si=tpmının ihtHafiarım kaT«ılsmak olan a«ıl pörevıni vanamsmakta oliuŞunu kavnaklarını Hazın<>ve vnnelttiŞinı EnetprmPkteriir. Dövi? darbgi rto!svı<;ıvle vıllar bovu % vanılamavnn ithalât icin alınarak Mprkez BanVTiida bi rîkmi« olan rteoojitoların bir vıl içinrfp. 076 milvon lirasınm E?ri verilmesi terfavüldeki hanknotlann büvük öiçürfç »rtma«ına «ebep olmu«ttır Bu et kivi. mevduat karsılıklannrla bir vıl ıçinde eöni'pn R R milvon » liralık artı? kıirnen cidermistir. Bir vıl içlrırie »'o23 7 oranınia 2.5 mfh'»r liravı ssan emtevon artışının nerlenlerinrfpn biri de, «on aVvalüasvon IJIPTTII dnlavı«ıvle altmfve da^^jrin Türk Lirafiyj» olan rteSerinin artmış olma«nrlır. Haftaıîan haftava ç o Saldıgı e«rölen. villık eml<von »rtıj or»n). 1971 mall vılırrtan Itibaren rl«h» vök«?k bir «eviveye cıkirıa jajmamak lâzımdır. Aynı dbnemlere Röre iç borçlann kıyaslaması da şöyledir: Borcun niteUği Ana borç Faiz Toplam (milyon lira olarak) PAİZ [ANA BORÇ mek dummunda kalıyoruz. Açıkçası, tonuna 58.8 dolar vereceğimiz buğdayı bu faiz oranı ile tonunu 88.8 dolardan almış oluyoruz. Ton başına 30 dolar fazlasıyla. durumtmda olduğunua leln, baska ulkeden daha ucuza alabileceğiniz bir malı bu Ulkeden daha pahalıya alırsnuz ve borç yu künüz ister istemeı kabanr. Eylul 1965 10 025.0 4.266.8 14.291.0 Eylul 197» 17.386.4 6.606.6 23.993.0 Artı» 7.361.4 2.339.8 9.702.0 Kamu ekonomik kesimi Hafta içinde 88 milyon liralık bir düşüş görülmektedir. Bu azalmanm 10 n»ilyon lirası Toprak Mahsulleri Ofisinin, Bankaya bu miktarda bir ödeme yaparak, borcunu 1 milyar 100 milvon liraya indirmesi nedeniyle oimustur. Azali'in gerive kalan 78 milyon lirm i?e, ay ba^larmdaki toplu girterleri karçılamak üzere. Merkez Bankasindaki mevduat hesaplarını, Katma Bütçeli idarelerin 42 mil yon lira. İktisadî Devlet Tesehbüslerinin 27 milyon lira. diSer amme müesseselerinin 9 milyon lira artırmalanndan ileri gelmiştîr. İç borçlara a.it rakamlara bakacak olursak 41 yıllık Cumhuriyet tarihinın ana borrjnu, A P iktıdannm beş yıUık dönemde yaklaşık olarak aynı mıktarda yüklendıği görülecektır yoksunuı. Ancak, baa örneklerle bu konuyu anlatmaya çalışa. lım: Örnek 1 Bayramdan birkaç gün önc« ABD ile 500 bin tonluk bir buğday iıhali anlaşması imzaîandı. Bu anlaşmaya göre Türkiye, bu buğday karşıhğmda 29.4 milyon dolar ödiyecektir. Bunun yüzde 25'i peşin, yüzde 75.'i kredi ile olacaktır. Kredinin şartlan ise ilk 10 yıl ödemesiz devrede yüzde 2 oranında faiz, sonra 31 yıl eşit taksitte yüzde 3 oranında faiz uygulanacaktır. 29.4 milyon doların kTedi ile ödenecek •• / 75'inin tutarı 22 milyon 50 bin liradır. 10 yıllık ödemesiz devrede ödenecek yüzde 2 oranmdaki faiz toplamı 4 milyon 410 bin dolar tutmaktadır. 31 eşit taksitte ödenecek ta.it ise aaalan faiz formülü ile hesaplanınca. 10 milyon 884 bin dolar çıkmaktadır. Buna göre faizlerin toplamı 14 milyon 993 bin dolardır. Alınan kredi 22 milyon ^0 bin dolar, ödenecek faiz 14 milvon 993 bin dolardır Bir başka deyimîe yaklaşık olarak her 3 dolarlık borca 2 dolar faiz öde Örnek 2 Yukandakl ömekto faiz oranı yüzde 23 kadardı. Oysa Türkiye'ye yardım konsorsiyumundan alınan kredîlerde bu oran daha da yüksektir. Fransa'dan alınan kredilerden bazılarının faizinin yüzde 6, Danimarka kredilerinin ise yüzde 4 olduğu unutulmamalıdır. S ONU Ç İthalât fcalemlerinin kontrolu, anaJizi. bunlann ikame yollarınm arastınlması borç almış olmak tçin borclanılmaması (örnpçin Löksembnrj'tan 100 bin dolar çibi), Anayasa ile beş yıllık kaltanfna plânlannm öngördüğü ve 10 yıldır uygulanamayan gerçek toprak reformu tle vergi reformlanmn uygulanması ve bunlann sonucuna ilişkin olarak çizilecek sağlam bir borç lanraa politikasının çizilmesi Türkiye'nin bundan sonraki yıllarda borç yükünü durduracak ve azaltacaktır. 1961 bütçe gerekçesinde belirtilen ve «Telâfisi eayri kabil tahribat» yargısı, bugün bu ifadenin kuUanılmasmdan sonra kelimelerle anlatılmajacak kadar ağırlaşmıştır. 1970 devalüasyon karanndan son ra «1 milyar dolar kredi sağladık» şeklinde övünmeler aslında, Türk vatandaslannın yürekten inandıklan ve konımaya çaIıştıklan Türkiye Cumhuriyeti' nin lflâsı olacaktır Bu noktaya eğümek gereklr artık, Net altın ve döviz Net altın ve konveıtıtal dövı* miktarında küçük bir azahş olmuş ve bu çeçit rezerv 424.7 milyon dolardan 418,9 milvon dolara düşmüstür Bu mıktar eeçen yıl avnı tarihte 170 milvon dolardan ibaret bulunuvordu. «Mnhtelif» bölümündeki riövıı borç ve alacaklarının ds hp?aba katılması suretivle bulunnn toplam net altın ve dövız miktannda ise 7 milyon liralık artış görülmektedir 30/1/1971 eiinü itibariyle toplam net altın ve döviz miktan 118 milvon dolardır. Hükümetin gerekçesi Buraya kadar verilmiş genel rakamlan tek tek incelemeye tabi tuttugumuz takdirde. hukümetın nasıl bir yanlış borçlanma polıtikası içinde olduğu görülecektir. Hükümetin bu konudaki gerekçesi ise özetle şövledir: «Kalkmmak için para eereklidir. Döviz zorunludur. Ulusal olanaklarımızla karşılayamadijhraız vatmmlan gerçekleştirmek için dış kaynaklara basvurmak fereklidir. Bugrün bfltun ülkeler borçlanmaktadır.» tlk bakışta insana makul gelen bir gerekçe gıbi görülüyor. Fakat. nıkandaki rakamlardan, ya da borçlanma şekillerinden bazı örnekler venldigi zaman Türkiye'nin temel ve genel bir borçlanma politikasının olmadıCı ortaya çıkacaktır Buraya bütün kalemlerl alıp tek tek incelemek olanağından Ornek 3 Türkiyeye yardım konsorsiyıımundan alınan program kredilerinin çoğu «bağlı» kredilerdir. Bir başka deyimle, bu kTedileri o Ulkeden başkasmdan mal lthalinde kullanamazsmız. «Bağlı» krediler aslında size yardım değil, o ülkenin lhracatını arttırma amacuu güder. Sovyetler Birliginden alınan krediler de bağlı kredilerdir. Tek farkla ki borcunuzu, aynı miktarda ve uzun vadede yapacağmîz ihracatınızla ödeyeceksinizdir. Bağlı kTedllerln blr başka noktssı da bunu o Ulka İçinde kullanmak Bankacılık sistemine Cetvelde göriilen 207 milyon üralık artış. kredilerdeki 213 milyon liralık toplam çogalışli, bankalann Merkez Bankasında btılundurduklan mevduatta göriilen 6 milyon liralık yükselişin sonucudur, Resmî bankalarla 8rel bankslar ayrı ayn incelendigi zaman, Ziraat Bankasmm tanm senefleri üzerine aldıffı avanslan. hafta içinde. 10 milvon lira a7alttıBı, reffnî bankalann tshvil fizerine aldıkian avansta 37 milvon llmîık blr rtı'isiis oltfiıSu ve bu bankalınn Merkez Banka Banknotlar Hafta ıçıntie 297 milvon liralık bir artış göstererek 13 milvar 122 milvon liraya çıkmı=tır Oe çen yıla göre olan artış *7B23.7 oranında 2 milyar 510 milvon liTaöır. Bu oran eecen hııfta o r ı . irnın 0 " fiefi'indpo'İr Mevduat karşıhklan M^vrlnat karmlıklarında. hafta iclnde, 49 milyon liralık 5n»mli »ayılabilecek bir artıı olmujtur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle