Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA DÖRT: :CUMHURÎYET: 7 Arabk 1971 EVRE köylülerdcn özellikle Eyüplarlılar söylediklerine göre karakoldan kurtarılma karşılığı, bir tas un, bir şinik buğday karşılığı ellerinden alınan. topraklara sahip çıkmaktadırlar. Bu ne denle de toprak kavgalan ağanın topraklannda çabşanlarla Eyüplarlılar arasında ydlar yılı sürer gider. C BIR KOY VARDI Fotograt: Hidayt KARAKUŞ Gerçi aga öleli çok olmuştur. Onun yennde üç oğul vardır. T t ç ayrı ağa. 1948'lere dofru Evuplarhlar yeni kuruian bir partınin önemli adamlanndan bırine arkayı verirler. Eski partı ağayı arkalamaktadır. Yenl partî de ağayı arkalayamaz ya! Oy hesaplarına ters düşer. Eyuplarlılar'ı arkalar. Ya Göfnecık köylülerini kim arkalasın? Altta kalamn canı çıksm!. Eu durum o demektir. Devlet ne duşünecektir bılinmez. Savaş yenı bıtmiştır ama bu insanlann bir elinden tutanı da olmaEI gereltir elbet. Yok boyle bir şey. Ağanın çocukları Evuplarlılar'dan korkup topraklan satmaya karar venr]er. Eyuplarlılar'ın yıldırma taktıği tutmuşrur. Onlann bu konuda bır suçlan yoktur gerçekte. Ama ya Goğnecikliler? Ne olacak onlar? Ortağa toprağı neraen bulacak onlar? Eskı topraklannı ortağa ekemezler. Çunku almaya guçleri yetmeyecektır. Eyuplariılar da en az onlar ka oar toprağa muhtaçtırlar. Pekı ne olacak? Hıiç! N'olacak, «ge raisini kurtarau kaptan» olacak. Ağalar yıllar yılı çalıştırdıkları bu insanlan duşundüler mı hıç? Eyupların hakkıydı demışler soylentıye gbre. Pekl Gognecıklılenn hakkı?.. Zaten agaların tuttuğu partı de seçimlert yitirmiştir. Duşünseler de hıç birşey yapamazlar. Nıtekim yenı partinın onemli adamı mılletvekılı seçıhnce Eyuplarlılar'a bir bankadan 75 bın lıra kredi alıverir. Ve Gögnecik köyünün ağalara aıt olan 1000 (bın) dönümden biraz fazla tarla Eyuplarlılar'a satılır. Köyun geri arazisi meradır o zamanlar. Goğnecık koyunun dağılma nedeni toprağın satılmasıdır anlayacağınız. Koyün topraklarının bır kişının elinde bulunuşu Goğ necıklıler'ın yazgısını yenıden jazar. Nuh Naci Efendı'nın torunu «istıdacı» Hıkmet Bey Goğnecık'le ilgıli konuşuyor: Hayvanlar ve insanlar bir arada «Göğnecikin bir kısmt EyupUr'ın. Bir kısmı da Akçaşar koyünün. Akçaşiır'dan alınan toprakiar Hacı Deniş'e aitti. Eyuplar'dan alınanlars* değişik kişilerin. Çiftliği dedem 12701e 1303 yılları arasında (milâdi 1834 1887) almış tapuya göre. Çiftlik lıaline getirümiş. Hacı Derviş zaınanında AbdalUr verlrşmiş. Birr kaç çadır kişiji dedem «,i '"fte almış. Önceleri Akçaşar ki. ıe bağlıymış burası. 1911de bt m de çabamla kö\ muhtarlıçı alındı. 1949'a kadar bojle de\anı etti.» SüleMnan Yiiksel: «Her yere istida \rrdik, bas\urmadıfımız \er kalmadı, ama Mne de sesimizi duvuramadık* diyor. Sustu bir zaman. Ben bu susmadan yararlamp bır soru sordum: «Toprağı satarken Eyuplarlılardan önce Göçnecikliler'e satnıa\ı dusünmediniz mi? Onlara da önerdiniz mi?» Kısa saçlı başını kaşıdı. Fotrünu düzelttı Altmışı aşkın yaşının verdiği yavaşlık, gungormuş luğiın guvenı ve uzun vıllar «ıstıdacılık» vapmış olmanın verdığı alışkanlıkla sorumu yanıtladı: «Onlara teklif ettik 8nce Tafcsitle salmayı da kabal ettik. Ama alamayız dediler. Aslında da odovemezlerdi. O siınlerin juzbiıı lirası bu: kolav mı?» Üç aşağı Beş yukarı Bu kez ben «Evuplarlılar'a bir milleUekili Iller Bankasından > etmişbeşbin lira alncrmiş. Si7in de o zamanlar sozünüz geçermiş. siz aynı kredhi Göğnecikler için alamaz mıvdınız?» dedım. «Abverelim dedik. ödeyemejeceklerini ileri sürerek kabul etmediler.» (Oysa Goğnecık'ten Eğridır Goktaş kovune ordan da Gelendost'un Yenıce köyune yerleşen Mehmet Altınbaş kendılerıne boyle bır teklıfın yapılmadığını yeminle sovledı.) Uç aşağı, beş yukan butılar Hıkmet Emeıc'ın: %am Goğnecii koyunun sahıbı N'uh Nacı Efendı'nın Ruştü adlı oğlundan olan torununun dedıklerı. Bır başka sorum kendısını bıraz duşundurdu. Yuzunun çızgılerı gerılır gıbı oldu. Dıkkatlıce bır baktı bana. Sorumda topraklan alışlanyla ıl?ılı soylentiVenD eslını oğrenmek ıstıvordum «Hakkimızda kötü şe\ler vaıma\ın. Sonra kötü olur» dedı. Ereğımın Goğnecık koylulennın bujîunkü durumlarını, dağılma nedenlerinı. öğrenmek olduğunu, bu arada koylulerin agalar ıçın ne au'junduklerım, onlann arasında dolaşan bu konudakı soylentiler gıbı ağalar ıçın dolaşan \e yerle<=en sbvientı ve kanılan da değerlendırmek zorunda olclugumu açıkladım. Bır sey demedi. Az çok bır baba hukukumuz vardı arada ne de olsa Gosnecik'ın eğıtmeni konuştu. Goğnecık'm sahıplerınden bın konuştu. Var mı daha? Var d o ğal ki' GOĞNECİKLİLER.. sencm Nine içmi çekerekten \c kahırlana kahırlana söyle diyor: «Bana Gö^necık'te sofra kadar jer \ersinler hemen side"™» Kucafındaki torunun henüz düııjadan haberi yok tabii.. bır temmuz sabahı. Ortalık koy tozu. Karşıda Hoyran golunun dağlara vuran guzel mavılığı. Gu nes arabanm camlarından uzaklaıa >ansı>or. Yol boyu ağaçlık, baglık ve yc;ıl. Göller bolgesinın en guzel jeşılleri. Sabah Garip'e benimle aynı hızla girdı. Bırden doluverdi sokaklara. Okuzler, ko>unlar, toz, toprak \e kovun duzensız yapıları. Yol kıyısında bır kahve. Sabah kahveye de gelmıs! Araba durdu hırlayaraK. Sonıa jurudu. Inmıştım bu arada. Y A RI N Ne faydası var saııki özlemenin Drina'da Son Gün Yazan: 43 Bir kere burnn cok ofak, hiç vokmu<i tibi ; üzünde saııki. Abimin \erınde olsam Muammera ffibi bir Kızla e\lenmem ben. Ortaokulu bile bitırmenıis daha. Ne konusacak onunla. Ha\atları bo>unca hep vemekten çocuklardan konusacak deciller ya. Insana biraz başka seyler de lâzıra. Meselâ. bir kitaptan filân bir ka. dın konusabilmeli kocasıyla. Ona yaptıfı islerde \ardimci olabilmeli, bir dünya jöriisü olmalı onun da. Artık zaman defisti annc. Bugünkü kızlar sizin gibi düşünmüyor artık. Selmanoviç'in 501leri yururl» bakıyordu. Bravo sana kızım. dive bağırdı. Me£er sen neler bilivormnssnn da benim haberim bi. le yokmns. Annen de «enin ^ibi düsünüyor ama beni üzmek için yapıyor bunu. Defil mi Şevvala? Sevvala kah\esini bir \udnmda bitirdi, asık bir suratla masadan kalktı. Her zamankin. den daha ;alnız görünüyordıl. Peki peki. dedi. Olup olacağı buydu zaten. Oğlnmu elimden aldın, simdi de kızımdan olayorum. Ben anayım Selmiç. Senin kafan, benimse kalbım konınuyor. Ü >üzden anlaşamıyornz seninle. Çünkü kafayla kalbın hep düşmin otdaklarını bana i t n SCvlemiitin. Bir s»n ne drmek istedijimi Elmas» da an|a>acakk Ama simdi daha çok genç. Bence bir kadına kafadan önce kalp lâzım. Toksa o zaman bir er. kekten hiç farkı kalmaz. Dünya ne kadar de. ğisirse degissin kadın dediğin hep kadın kalmalı. Muammera tam benim istediğim kızlar. dan. Okumamıs da ne oimu* sanki? Ben de okumadım, ama aklım her seye eriyor. Babanın her isinde de ona yardımcı oldnm. Ona herkesin içinde de bir gfin olsun küçük düsürmedim. Çok bilgi bir kadın için her zaman tehlikelidir. îalnız Selmanoviç'i değil, Şevvala ananın bn tür akıllıca konnşması kızlannı da sasırtmıştı. Hepsi ona ister istemez hak verdiler. Aeının, okumamis bile olsa, insana ne güzel seyler söyletebileceğinin açık bir örneğiydi bn. Dünyanın bütün anaları da her zaman ve her yerde daima haklıydı. Bütün güzellikler onla. nndı. Ne kadar cirkinlik varsa onlann yaratıcıları da hep erkeklerdi. Kavgalann ve savaşlann hepsi erkeklerindi, banş yalnız anala. nndı. Sevvala belki de bilmeden gncnnü ba. radan alıyordu. Ana olduğu için böylesine e t . kili konusabilmişti. Kahve fincanlarmı alıp ocağa doğru gittiği sırada Selmanoviç de gitmek üzere ayağa kalkmıstı. Ben gidiyornm Şevvala. Akşama geç kahrsam merak etme. Çarşıdan geçecefim, bir fey lâzımsa söyle de Nezirle göndereyim? Sevvala elindeki fincanları mnslnk taşınm üstüne koydu. Tarını vemiz Sekerle sabnn bolarsan biraz alıver. da geçirir ama öbür gün bilemem. Kahde kalmadı. Başka? Şimdilik aklıma başk» bir şey gelraiyor. FAİK B A Y S A L Hak vermek gerekiyor konu veresim: AYHAN BAŞOĞLU | | GÜNAHKAR KRAÜÇE K ENDt çevrem sayıldığı halde ilk kcz gıdiyorum Senırkenfe. Yalvaç'tan kuzeybatı %onunde gidiyor yol Ho>ran'ın kurey ucundan Reçı>oruz. Adını duyduğum, kendinı gormedığim koy'.er. Teljrafı çekmeyi unutmazsın değil mi? L'nutmam nnutmam, hiç merak etme, Allahaısmarladık kızlar. Güle güle baba. Sakın aksama geç kalma. Bu sırada sokak kapısı vurulda ve mutfak penceresinde sapsarı bir çocnk başı göründu. Hiç durroadan bağırıp duruyordn. Teta, Tftacığım. Çabuk aç kapıyı, çabuk. Osmaniç'in küçük oğlnnu hepsi hemen tanımıstı. İlk önce Selmanoviç kapıya koştu. Sokaea çıkar çıkmaz tstemi Osmaniç'in yanaklarından asagı yuvarlanan ve 0radan beton çamurlu|un üstüne damlayan göz ysşlarıyla karsılaştı. Yalvaç'tan Senirkenfe hurdava donmüş bir araba çahşıyor. Koyleıe çali'an diğer hurdalardan ıvice Yollarda bol yoleu alıyor. Yolcu almasına bır dıyeceğımiz yok. Zaten olamaz da Adam boş âr,ıba>la gidip gelmis Benzin. ma ırl herney«e bir şeyler yakmış. Kân ne"" Âlacak doğal olarak. PekiSgosto kerf? O n t a da alacak. ; Z"runlu burta Kırmayın azıcık . duşunün. Koyun keçiyle aynı kol . luk.arda yolculuk yapılır mı di\e bozulmayın hemencik. Nedenine bakın siz. Almayıp da ne yapaeak bu adanı" Boş mu gıdecek? Hem sonra siz okumadınız mı 0 Doğuda insanlar hay\*anlarla bir arada yatnorlar. Hem de bir ömür boyu. Hıçbir şey değışmeden. Siz de katlanıverin bir iki saatçık ne olur sankı' Alay etmiyorum. tçim den gelerek. adamın toplumsal ortamdaki küçük. umarsız. ba'jka çıkaı >ol bulamavan halini duşünerek soylüyorum. Ve hak verijoıum adamcağıza Hem sonra fiz Yalvaç'tan Sen ıkent'e gitmiyor musunuz? Zorıınlusunuz buna öyleyse. >Yok ben koyun ve keçilerle yolculuk vapmam» dersenız size bır yol daha gosterevım. Bır yol da I«parta uzerinden gider. Ama üç katı paraja \e bir o kadar da geç gıdeısinİ7 Yalnız bu kaçmak olur. Kendi ulkemizdeki küçucuk hır köşemizin kuçucuk bir gerçeğınden kaçmak. Ne var Istemi? Ne oldn? Çocuk ailamaktan konnşamıyordn, hep ayni şevi söylüyordu. Babo'cum, babo'm. Hıçkırıklan mahalleye yayılıyordn. Komşu evlerden de dısarı fırlayanlar olmnştu. Bazıları Osmaniç'in e\ine doğru kosuyordo. Şev\ala, Müberra \e Elmasa bosu bosnna çocnğn o>alamava ve \atıstırmaya çalışıyorlardı. Babo'cum, babo'm... Basks bir sev demiyordn. Düğmeleri kop. mus pembe, mintamnın göjSüs kısmı arkası kesilmejen nohut irıli&indeki gözyaşlanyl» «rsıklâ'm olranstu. Selmanoviç daha fazla davanamıyarak çocnfu kucakladıfı gibi sokagın içine daldı. Avakkabılarını givmeTi btle nnnt. mustu. Sevvala iie Elmasa da üzerlerine hiç bir sey almadan pcsinden gidiyorlardı, Miiberra evde kalmistı. Selmanoviç'i kapıds Moammera karsıladı, ağlamaktan gözleri ve yüzii kıpkırmızı olmnstu. Ayaklan cıplaktı ve çörünüsünden saçını basını yolduğu, kendinı yerden yere attığı bellivdi. Selmanovle kncaiındaki çocağu yere bıraktı terden her yanı sırsıklam olmustu. Arada yüz elli, bilemedin iki yüz metrelik bir yol vardı ama çok yorulmustu. Kapının önünde biriken kalabalık s a | dan soldan gelenlerle dnrmadan büyüyordu. Baban nercde Muammera? tçerde. Nesi var? ölüyor. DİSİ BOND TlMlZ 'BEMI ÇOC MEMMUM ETTl O 3ıı Darma duman S EMRKENT'i umduğumdan guzel buldum. Hoş bir jer. Kuçuk bir ilçe. Garip köyunde Goğnecikliier var. Nerelere gıtmemişler ki adamlar.. Beş ev Garıp koyüne gitmiş. Üç ev Yalvaç'ın Kızılca mahallesine yerleşmış. On onbeş ev Aiyon'un Sultandağı kazasma göçmüş. Birıki aile Gelendost'un Yenıceköy \ e Avsar koj'lerine sığınmış. Boy lece Göğnecik darmaduman olmuş. Garip'e bu nedenle gidıyorum. •N'olacak» dedi Süleyman Bulut: bızım köyun eski oğretmenl. «Tani ne çıkar?» Elinde heybesiyle berber ararken berberden koşup çevirdiğimde aynen boyle dedi bana. O köylüierl köye geri mi ^crecekler?• Doğal ki ereğimı anlatmam uzun sürer. Yanıt vermedim. Ama birçck kişi böyle soyledi. Yalanı yok nerdeyse vaz geçeceğim. Canım sıkıldı. Her yam budakh bır gerçek yatarken hevesım içimde kalacak. Ama ben Garip'e gıtmeye kararhyım. Belki bir >ararı olur. Hukümet hem de reform hükümeti topraksıza topıak dağıtacak. Belki bu insancıklaıa da kendi bulundaklan jerlerden toprak verir. Ben eski kojlerine \erilsinler demiyorum ki. Bo\le bir şey yeni vaıalar açar çünkü. Hem sonra Goğnecik'te satılan toprakların tümü bin iki yüz dönümü bulmaz. Gerisi otlak ya da ortaldıkmış. Simdi buralan alan köylerde> daha güçlüleri kapmışsa o koylerdeki topraksızlara verilmez mi? Böyle düşündum öncelikle. Ortada toplumsal yapının duzensizliginden oluşan bir hak» sızhk yok muydu? Senirkent'in doğusunda üç k3y «ıralı. Isparta'ja giden arabalard^n biri her sabah bu üç kö'yün >ani sırasıyla Yassıören Gureme Gftrip'm içinden geçiyor. Isparta'ya çalışan diğer ta;ıtlar eski yoldan ve Uluborlu Keçiborlu üzerinden gidiyorlar. Sabah Gelincik dağlarından »sası dofru suzuldu aeldi. Tatlı ölüyor mn? Allah Allah! Selmanoviç arliasındaki bütün kalabalıkla birlikte bahçe kapısından avluya girdi. Osmaniç'in tek katlı e\i büyük bir bahçenin tam ortasında\ dı. Selmanoviç telâşından önce sasırmıs, e\e gidecek yerde yanlışlıkla tavuk kü. mesine kosmuştu. Ters yüzüne hemen ger döndü, bostanı sulayan incecik sn yolnnnn kenarından kosarak önünde armut ve şeftal ağaçları bulunan. duvarlarına çivitli badan; \urulmnş bir e\in, merdiven bası nalın v< a\akkabıyla dolu ardına kadar açık kapısındar kurşun gibi içeri girdi. Osmaniç nerede? diye bağırdı. Arkadaki odada, surası işte. (Arkuı »ır Emeklileri kim düşünecek? Serefiyle vazlfe yapıp emekü olmak suç mudur? t\et, bızım memleketımızde suçtur. Bızcfe emeklı oldunuı mu, devlet kapısında sozunuz geçmediği gibi hasbel kader hakkmızda menfaatınıze uygun bır kanun çıksa derhal karşınıza butçe çıkar. Kımse sormaz emeklıler aç mıdır, susuz mudur, çıplak mıdır"" Amma sayın mebuslanmız kendi maasları ıle ılgılı kanun Mecliste gorüşülmekte ıken geçmıs senelere aıt maasîannı cfahı alırlar. Allahtan reva mıdır, yetım ve emekü hakkı j e menin ne demek olduğunu bilmezler mi' Geçen gün Sayın Malıve Bakanımız, memurların 1970 senesine aıt maaş farklannın 1972 jıh ba?ından Itibaren verıleceğıni soylu>or. Yıne mı unu. tulduk? Bizi hatırlayan olmayacak mı? Bayram geçtl. Bır yere gezmeye gitmek değil, dost ziyaretine dahi gjdemedık. Emeklisıne bakmayan millet, büyüğüne hürmet etmiyor demektir. Asker emeklisiyim. Emeklılere parası mukabilinde sigara verilirdi. Askerlik şubelerine verilen emırle bundan da vazgeçildi. Halbukı bır kısım devlet muesseselerı, emekli olan memutlanna senede İki defa parasız seyahat kartı vermekte. Bundan yalnız memur değil, e^ı de ıstıfade etmektedir. Bı?e ise paramızla sigara almak dahı çok gdrulur. Sayın Maliye B a . kant ve Mılü Savunma Bakanına sorarım, ne zaman bizı hatırlayacaklar? (tsim ve adres saklı) Cumhurfyefe mektuplar TIFFANY JONES Ş » . DlkllN V£K1I "O)B EUdUE. ©Ern AMA YiRA<fMCI VUZVIUOa VOEU'Z. İMSANLAB KOLCWCA OETA / Z>J\U MAZ KAUİ m î 3 <^ Beşiktaş çarşısinın perişanlığı Turfcıje'nın en buyuk hafta. lık pazarı, Cumartesı gunlerı Istanbul Vılâyetımn 137.UO0 nüfuslu Beşiktaş llçeslnde kurulur ve pazarın kapladığı saha Kazanın sahıl yoluna muvazı butun caddelen ıle Köyıçı, Tuzbaba ve Ihlamur semtlerıni tçu ne alır. Yuzlerce esnafın rağbet göstertfığı pazardan, bınlerce alle ıstifade eder. Vatandaş, bahsl geçen pazarda Belediye Zabıtasını, dolayı. sıyle Belediye murakabesıni, Dıyojen'ın fenerl i!e arar, fa kat maalesel bulamaz. Pazsrda Beledıyenın fıyat ve gramaj kontrolü çok şukur yoktur. Belediye, tahsildarlan Ile ancak eınaftan sokaklan işgaliye pa. rası almak için makbuz kes. 7 mekle vdrlığıaı gösterlr. Esnafların tcvgâhianndan da. ralan sahada ışportacılaıın fu. zuli ışgalierı, dılencllerın ınsz. nın ıçıne baygmlık veren nâğmelerı, yankesıcılerln gaddarca faalıvetlerı arasında vatandaş haftalık gıdasını temm etmels ıçın çırpınır ve bınbır güçlukle yurümeye çalışırken, çarsı ıçıne glren ve halkı sağa sola stki'tıran bınek otomobıllerı Jipler, pıkaplar ve kamyonların yarattıklan hâdıseler \£ rahatsızlıklar yazmakla anlatı. lamaz. Vatandaşın ıstırabmı dındlr. mek, aldatılmasım önlemek, hu zur ıçınde alış verişıni yapraa. sını sajlamak İçin acaba ılgıh zevat ne beklemektedir lavua ÇALDIRAN