25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5A1TADÖRT: CUMHURÎYET = 2 Aralık 1971 OĞU VE Güney* doğu'da göçebe du rumunda yüze yakın aşiret Tardrr. Bnnlar yaz ve Taş belirli yerlerde konaklar, belirli yönlerde hareket ederler. Hayvancıhkla geçinir, toprakla, tanmla hemen hiç ilgileırroezler. Kendilerine özgü yaşantılanm yüzyülar boyu süregelen gelenek ve göreneklerine bağlı olarak sürdürürler. D ^ Ycrn ve Fotograf: Mehmet MERCAN îçlerine kapanıktırlar. Aşiret tlışındaki âlem kendileri için çok yabancıdır. Şehir ve kasabalılarla ilışküeri yalnızca alıj verig içindır. Devlet idarest fle olan iliskileri ise çok az ve aynı zamanda çok ilgmç bir gorünüs içındedir. Tarihî gelışimleri incelendiğLnd» Szbeoz Turk olduklan kesin olarak anlaşüan bu aşıretlerın devlet kademeleri ile olan ilişkilerin yıllar boyu bir turlü düzenlenememıştır. Aşiret mensuplarının yüzde doksanının niıîus kayıüannın bıle olmayışı, devlet idaresi ile olan ilişkilerindeki kopukluğun en belırgın ömeğidır. Bu noksanhğı kendilerine sorduğunuzda: «Ne ya palraı hiç bir il bizi kendi kiitükle rlne kabul etmiyor» cevabı ile karşılaşırsmız. Bu, maalesef acı bır gerçektir. tR YEL içinde en az 34 flin smırları içıne gırıp çıkan aşıretlerle ılgılenmej i, onların Toprak hırsına kapılıp birbirini öldürenler B meseleleri ile uğraşmayı bîr nevi angarya sayan bazı yetkililer çıkar yolu onları kendi kütüklerine almamakta bulmuşlardır. Böyle olunca arada da olsa ortaya çıkan anlaşmazlıkları veya devlet imkânlarından faydalandınlma iıs teklerini aşiret mensupları herhangi bir ilin resmi makamlarına iletnıekte guçluk çekmekte baş vuracak makam bulamamaktadırlar. Zaman zaman yapılan müracaatlar da zaten csiz bizim ilin adamı değılsiniz» gerekçesiyle red edilmekte, aşiret kendi kaderi Ue başbaşa bırakilmaktadır. îşte, yıllar ve hattâ yüzyülardan beri süregelen bu kopukluk aşiret leri içıne kapanmaya iuniş, törelerin esiri halıne sokmuştur. Ken di yağı ile kavruîmak durumuncla olan aşiret mensupları hal böyle olunca da ister istemez tdrelerin gerektırdiği biçime yaşanüsını uy duracak «Öküzü çalınsa ağaja, başı ağrısa şeyhe kojacaktır. Düdeyran Asiroti B Yaşh İbrahim İltaş; kepenegine sanlmı; Inliyordu, Hasımlan kendlsinl fcna halde dövmüş; yüzünü gözünü patlatımşlardı. ÜYUK aşiretür Düdeyran. Doğu ve Guneydoğu Anadoluda yaşayan diğer birçok aşiret gıbi öz be öz Turk olan, «Oğuı ların Boğdüz Boyundan gelme» Dudeyran'lılar da yaşantılarınt goçebelikle sürdürürler oldum ola sıya. Yaz'ın kavurucu sıcağında, Van Golü'ne göğsünü venniş Nemrut Dağı'nın serin yaylalanna çadırla rını kurar, ki} yaklaştı mı toparlanır güneye, Mardin'e inerler. Mardın'e bağlı Idıl ve Cizre ilçe leri arasındaki SIRT Kdyü ve çevrcsi aşıretın değışmez kışlağı olmuştur yıllardan beri. Buradaki hazıneye ait topraklara gelır konar, hayvanlarını otlatır, kışı geçirirler. Sonra, yaz geldi mi yıne \er elıni Nemrut.., Dudeyran'lılar da tbrelerine bağlı, içine kapanık insanlar. Ama ne var ki, son yülarda bir hal oldu onlara. Biribirlerini vuruyor, öldurüyor, perişan ediyorlar. Son yıllarda gazetelere akseden büyük olaylan ile, güvenlık kuvvetlerini uğraştıran, resmi makamlan ve yetkilüerı tedirgin eden bir topluluk oldu Düdeyran. Sebep: Toprak hırsı.» Toprak hıraının birbirlerine kan düşmanı can düşmanı yaptığı «koU ağalarmm kuv\ret gösterisi. Tam 14 kişi öldürüldü son birkaç yü içinde bu yüzden... Bacının feryadı D ÜDEYRAN Asireünde kavga vardı. Aynı aşirete bağlı Garisan Mezrasında (küçük yerleşira unitesı) oturan Abdurrah konu ve resim: AYHAN BAŞOĞLU GÜNAHKÂR KRALİÇE man Akman kabilesi ile Deştedarı Mezıasmdakı Ağa Mustafa Arslan kabılesı bırleşmış Ku\ah Mezrasmda barınan Omer Imık Ağa kabılesını basmışlardî. Meydana gelen sılâhlı çatışmada Deştedarı Mezrasından AU Akhan öldürülmuştu. Kuvah Mezrasuıdan da Ahmet A\şar adlı bir gencin ölduruldüğü iddia edıliyor fakat bü tun aramalara rağmen cesedi bulu namıjor, âkıbetı hakkında bır bılgı almamıyordu. Olaj ı incelemek ıçuı gezıyordum çevreyı. Idıl ilçesiru geçıp î8 kiîometre yol aldıktan sonra yol arkadaşım İsnıaıl Taşkafa ile sağa sapnk. Karşıda Garısan Mezrası gorunuyordu. Koy yakınında Sul tan Bacıyı gordük. Saçını başmı yoluyor. ağlıyor, dövünüyor beddua ediyordu bazı isimler sayarak.. Koyde kendisini kocasını çocuklarını dövmuş, kovmuşlar. Sultan Bacuun feryadına kepenegine sarılmış yerde kıvranan kocası tbrahim lltaş'ın iniltıleri karışıyordu. Küçük oğulları Tahir, ba basının yanına oturmuş âciz. bekliyordu. tbrahim tltaş'ın kafasını yarmış yuzunü gozunü «hurdahaj» etmışlerdi âdeta... Ve Sultan Bacı avazı çıktığı kadar bağırıyor beddua ediyordu: «tnjallah kotnando gelir yurduotızu. >u\anızı dajıtır.... dıyordu sık sık. Şiddctli kavgadan sonra aşiretin bütiın erlseklerl kaçnnş; rnezralarda kadın TC çocuklardan ba;ka kimsecikler kalmamıştı. Yazan: 39 FAİK BAYSAL Gizlilik toresı ESELLt edı>oruz Sultan Bacıyı. Kocasını eğer isterlerse Idıl'e götürüp tedavi ettıreceğiroızi, orada şikâyeti varsa resmî makamlara iletmesine vardımcı olacağımızı söylüyorur. Önce kabul ettıler bu teklifımizi. Sultan Bacı bize dualar yağdırmaya başladı. Hareket etmek üzereyken İbrahim îltaş vazgeçti gelmekten. Butun israrlanmıza rağmen de gelmedi. Sebebini biliyorduk. Aşiretin toresi bunu gerektiriyordu. Bittyordu'k''Ki a?Iref" mensupları tejbirlerini «»ml «nakamlara değUTancak ağalanna şikâyet edebılirlerdi. Ağadan habersiz kimse kendi başma Tesmî makamlara gidip hakkmı arayamaz, kimseyi şikâyet edemezdi. Fazla Israr etmemiz nafilevdi. İbrahim lltaş'ı kendi halin* bıraktık çar • naçar. Düdeyran Aşiretinin bir kolunun barındığı Garisan Mezrasına gırdiğımizde vakit akşama yakındı. Güneş son ışıklannı çekiyordu tepclerin ardından. Ortada kadın ve cocuklardan başka kimse yoktu. Kavgadan sonra erkekler kavbolmuş, kaçmışlardı. Kadınlar, çocuklar tuhaf nazar larla süzüyorlardı bizi. Resimler cekiyorum ardı ardına. Kimse al dırmıyor. Objektiften kimse kaçmıyor. Tepki gösteren de yok. Bu da benim tuhafıma gîdiyor. Resim çekerken sorular soruyorum arada. Ama nafıle. Kimse tek kehme söylemiyor. HepsL sözbir lıği etmiş gibi. Sorulanma hepsi nın verdıkleri cevap aynıydı: •Bilmiyoruz. Hiç bir seyden ha berimiz yok...* T Bu Yil havalar çok knrak (itti de ondan kızım. Ne kadar sulasın Allahın yafmumna benser mi? övle baba. Simdi bakrıra, dün akşam sn. ladı|ım patlıeanların kökleri jrine taş gibi ol. mus. Selmanoviç'in aklına birdenbire «iftliği %t\misti. Gözlerinin önünde sıcaktan kavrnlan kapknru bir gögün altında mııır tarlalan uıanıvor. arasıra can veren toprağin son oefesini duyar jribi oluvordu. Bu »avai her «eyl berbat etti. Gtçen bütün carsıyı dolaştım. bir dirhem ıe»tinyağı bnlamadım. U\ ki secen yıl üç teneke birden almısım. Mtiberra çaTdanlıfı alıp kendine bir çav daha dökttt, sonra mutfa|ın İçinde bir asağı bir yukarı gezinrneve başladı. Bıktım nsandım bn «avaştan baba. G5zümü açtıtım çünden beri hep tavaş olnyor. tnsanlar birbirlerini öldörmekten bıkmadılar. Kabahat hep sn Almanlarda. Savaşı bep onlar çıkarıvor. Solmanovlc bir sifara daba yakıp aja|a kalktı. Kabahat Almanlarda de$il kızım, Infilizlfrde. Adamlar toprak tttiyor, ekip biçecek toprak verin dirorlar. Kimse aldırıs bile etmiyor. Ellerinde o kadar toprak var, birazınl ver. seler ya. Yo, babalartmn tapnla mah libi diin. yada ne kadar toprak varsa hepsinin iistnne çtnrmuslar sömürüyorlar dünraTi. Aclık hiç bir «ete bcKzemez. Göı eör«.'cSre ölmektense Al. mani»c At^4|âha sarıldl İb »«nıında. Türkivt r . ' f df avni sevi vapmadılar naı? Yonanlılar'i saldırtıp ellerinden «on kalan toprakları da almays kalkmadılar mı? Sen m tngilizlerin ne domuz bir millet oldntnnn bilmezsin kızım. Allalı bn kez onlann belâsını verecek, Roslann da verecek. Yakında Almanlar yok edecekler Rusları. Hanl Insanları seviyordnn baba. tnsanlan severim ama Rnsları sevmem. Rnslarla tngilizler insan defil mi? Onlar da Insan, ama hnkümetlerl Insan de|il. Dfinyanın basına ne bela teliyorıa bn iki milletin yüzünden geHTor. Acaba savas uznn sürecek ml baba. Basıları iki ay sonra barıs olacak diyor. tnsallah dcdikleri çıkar. Selmanoviç kapıyı açıp dısan çıkmak Sıerrvdi. Geri dönttp ocağa dofra iki adım yürü. dü. üzeri yavas vavas külle örtülen atesi fösterdi. Sn atesin ne zaman sSnecegini sana sö>leyebilirim, ama savaşın ne zaman biteceiini klmse bilemeı. İki yıl, üç yıl, be» yıl da sürtbilir. Dünvada otuz yıl süren »avaslar bile var. Senin savas dediçin bir çılfinlıktır. Aklı ba. sında olan insanların yapacatt cey de|il. Onan icin np zaman biteceğini yalnız Allah bilir. Hadi, ben çidevim, sen de işine bak. Annenle Elmasa'vı da kaldır artık. Olnr baba. Selmanoviç bahçeye çıkar çıkma» başıni kaldırıp hemen sökyfiz&ne baktı. Günef ortalıkta \oktn, gümO» tozn renginde balntlar biç kımıldamadan boslnkta asılı dnnıyordn. Dailann arkasına doğrn gök daha siyah ve ka DİŞİ BOND v£ YARIN: Ve bardaği taşıran son damla SATODA &SS. SfZOF ••••••••!•• ÜNİVERSİfEyt GİREMtOlNMİ ' BU Y l l GİRtCEKSIN 0 r r. : * >j r ı »l t* y ı', ranhktı. Oradaki tepelık yerlere »el hallna» ya|mnr ya|dıji nzaktan bile belliydi. Zsten kısın i!k karı da hep o tepelere yağardı. Bir kaç gün sonra da sehre düsmeye baslardı. Am» sofuk çok daha önceden gelir, fistündeki her »eyle birlikte toprak ve insanlar mosmor keriUrdi. Selmanoviç dönüp kuzey tarafına blr zoı attı. Orası acıktı, töz taM renginde bir jök parçası her geçen saniye ıle bira* daha büyttyordn. Böyle oldu mn sehrin bnlnnduğn bölseve hiç yağmur yağmazdı. Balntlar bozrnna «İramıs bir ordu çîbi dnrmadan trüneye do|ra teri cekiliyordn. Biraz sonra jökyüzü tam ortuından delindi \e siines bir çılpn eibl delikten a^afı sarkıverdi. Selmano\iç vağmurdan bice ümidini keserek <;e>resi yer >cr çokmuş bir çitle ce\rili avlnya prdi. Bir kuruluğun kapısıııı açtı. KapmiD gicırtisinı duyan bir sürü tavuk, horoz, ördek, kaz ve hlndi duvarlardan \e eski araba tekerleklerinin üstunden solucan aradıklan duvar diplcrindeo ve zamanından önce sararmı? otların atasındau ucarak ve bağıraşarak çitin dibinc geldiler. Selmanoviç onlara blraz mısır ufaladı ve suluklanna tulumbadan su çekip koydu. Kttmese girip folluğa baktı, tavuklann hiç biri daha Mimurtlamamıştı: Kumesln kaprnnı kapatıp meyvalığa dogTU jüriidü. Günes çıkar çıkmaz boğucu bir sıcak başlamıştı. Ağaçların yaprakları susuzluktan porsumuş, elma v« armutlan çil basmıştı. Patlıcanlarla blberler ağaçlardan da beterdi. Hcpsi boyuunu bukmüs ve çoğu sararmı^tı. Bu patlıcan tarlası daha çok bir savaj meydanına benziyordu. Düsman kursunları bir coğunn öldünnüs, ötekilerini de yaralanuştı. Ama onlar da ölmek üzereydi. Çünkü bepsl durmadan kan kaybedhordu. Çok gecmeden toprağa boyltt «ovunır sertlrreklrt ve Mr daha ayaia karkaaııyaeakbırdr. Ölüm denen şey yalnı»»^h«n'a»da j»ln» «anda değil, bir patltcan fidesinde bile acıydı. t s telik rcngi de hiç dejcişmiyordu. bir canlıda olduğtt gibi sartvdı, sansanydı. Biraz ötede binlcrce karın» ca bir sümruklu böceğin ölüsünü yemekle meşguldü. Selmanoiiç domatesleri de gördukten sonr» misafirhanenin yolunu tuttu. Misafirhane denllcn yer bahçenin sonunda bulunan tek katlı büyiicek bir evdi. Arkasında üc dört hay\anın baruıabilcce K bir de ahır vardı. Kısın kar tipisine tutuianlat İ veya herhangi bir nedenle yolda kalanlar bu misafirhanede gecelerler. hayvaıtlarını yemleyip sularlar ve sonra sabahleyin erkenden yollanna devana ederlerdi. Buna karjılık kendilerinden hiç bir üc» ret alınmazdl Bahasının vasiyeti iızerine Selmano* •\iç bu geleneği bugtine kadar sürdurmüştü. Fakat simdi burada çok yoksul koylülerden ba;ka hemcB hemen eeceleyen hiç kimse yok gibiydi. İnsanlat otomobii veya otobüslerle bir yerden bir yere çabu» cak gidiyorlar veya adım başında bulunan oteller» de gcceliyorlardı. OUnya değijmljti ve artık bn gi* hi misafirhanelerin işc yarar bir yanı kairaamıştk Fakat Selmanoviç, ne olursa olsnn babasının vasiyetini ölünceye kadar yerine getirmeye kaıarlıydi. Hoş geldin Selmiç, bos geldin. Gcleceğin bn sabah içime doğmustu. Selmano\iç Çavuş'o pürtüklü sesinden tanımıstı. Hoş bulduk. dcdi. Nasılsın bakalun? Allaha şükur, scn de iyisin >a? Eh. simdilik bir şikâyetim >ok. Bacağınu ağrısı gcçtl mi? tki gündür hiç ağııınıyor. Ceviz yaprağrı suyu çok iyi geldi. Bu sabah radyo dinlcılin mi? Ne olmuş? Şir şey mi var? "™~^"^" " (Arkan «at , r TİFFANY JONES BİLGİ DERSHAHESİ c<^.»^'.< : 27 71 95 Hayırseverlere bir köyün çağrısı Koiıimüzün adı Eğndere. Trabzon Ilınin Çaylsara tlçesine bağh, kasabanın başucunda bu>Tikçe bır lcöydur. Büjrük olduju gıbı, derdı de buvuk. Çaykara ılçesi doğal yönden ve yağmurlu günieröe mlntmiorada vaşıyanlan geçmdırecek ni yavrular bu bır bır buçuk bır zengmlığe sahıp değıldır. ö saatlik yolu vurup, çamur, toz nemlı bır ürün efalm bıçılmez. içınde sınlsıklam, dersı 15 • 20 Bır fabnka sahası değıldır, bir dakika geçirerek okula gelırler. maden çıkarma sahası da de 15 • 20 dakika da üstünü basmı ğıldır. Geçim kaynağı yurdumu silmek. kurulamaya glder. Gözun çoTak bölgelennde olduğu rülUyor ö bu dunım çok aoıklı gıbi gurbet köylerdekl yetıskin ve vürekler acıstrlr ya da yetışme devresinde olan Bu sorunu çözmek içln her erkekler gurbettedir Sıladakl çoluk çocuğu vıllarca vadel feah türlU fedakârlıga kövce hazınz, nyle yanar fcavrulur Çocukla fakat kövUn ne okul vapncak nn Mml babalarınj bile tanı» giicü var, ne de buna daha ta. mazlar. Çünkü kirrü zaman ba nammülü var, Ellnde yeterlnce olanak olan ba iki Uç yıl lzine gelerne». blr hayırseverden, köyümüzun Son yıllarda bu vörenin hal bu uzak mahaîlelanmn merkakı, kurtuluşu okullarda bulmuş zl Olan Fındıklı mahallesınl blr tur. tlkokula bıa erkek tiemea okula kavuştunrp onlann bu hemen tum çocuklar istekle se çilesine son vermesınJ bekllve seve devam ederler tlîsolculu bitlren çocuklann çoğu fcasaba yonız. Okulu vaptıracals hayırdaki ortaokula devam eder. Bu s e v e r Wşl ya da kuruluşun tsteüigl ad okula verilecektir Okuyıl açılan lise de üıtiyacı lu yaptrfacalt fcişiye kö7 halkı şılar. Köyümüz oldufeça senl? blr kannca karannca her türlü var . . . alana vayilm^tır Bu «enl? k » d l m ! n p m w » hazırdır. YalvanyoTuz, hu minlmlnilen yün sadece gilo koşullar altında çalışan bir teK tlkokulu var« bu çileden bir an önce fcurtarın dtr. Okulun sekiz ö^retmenl var. ve bu aoıklı tabloyu silın, Fakat vetprinee dersüiH vok. Hüseyin KARA Bu nedenle çıft BğreUm vapıEğrid«re Köyü lır. Uzak mahallelerden otlkokula Müâürü kula bır saatte Eelinir. K15 CumhüriYel'e mektüplar ••••••••!•• Cumhuriyet 9866 Soyadı değişikliği Gavelı olan soyadım Ist. As. 20. Hukuk Hâkımhâırnn 27.10.97] gun ve 8712770 esas. 9713088 sayılı kararı ıle (Levendın) olarak değıjtırılmıstır. Allettin Levcndln Cumhuriyet 9865 KAYIP Konya Emniyet MüdurlUJunden almıs oldufum pasaportumu kaybetUm. Hukumsüzdur. Bsyri ÖZKURT Cumhuriyet 9873 KAYIP îst. 11762 plaltilı de. niz motörümün tıhh! muayene cüz> danımı k»ybctüm. HükUmsuzdur. Mehmet AKSU Cumhuriyet 9872 Vi/âyetin açıklaması Sayın gazetenizin 22.7.19T1 ta rıhlı sayısının 2. sayfasjnda «Ku çukçekmece pislik içinde» başlık lı vazı ıle ılgılı yapılan ınceJem sonucunun aşağıdakı sekliyle > ne sayın gazetenizin aracılığı U kamu oyuna duyurulmasuıı rıc edcrım: •Çöp sandıkları kasabanm tu ristik bir bolgesi olan ycrde kaldınlmadan bnce semt sâkin lerinin evlerinde ikiser çSp te nekesi Imlundurmaları tebliğ e dilmisti. Böylece küçük çocuklann t yu vrtismedifh cop kutularuı çöp dokerken etrafı klrletmele nı.nli7uru giderilecekti Çop aral ları da bu semte haftads iki de! uçramaktadular. A>nı sokaktaki sular tasan g Ifîn hirikinti sulandır. Veteria temizletilmektedir^ Mehmet Erdero tstanbul Valisi 7. Vali Muavinî GARTH Sayın Şoförler! Şehlrlerarası yollaröa vuıtftruî »nza yapar »ey» parK etmek mecburtyetınde kalırsanıı »ol şerttlennl serbest mrakacatt s» Isllde »aaıtanızi lyice sağ» aiınu Geee ışık yansıtıcı Uçgerüerle <revs tyıkl) ışareılerle yerınız) oein edlntz PUUU G.UİKET. lurkjje l'cafik üerneği
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle