29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA DÖRT: sCUMHURİYET: ? Kasım 1971 AŞKENTLİLERDE, düşmana karşı mukavemetin zerresi bile kalmamak tizeredir. Ruslar, günlerden beri yakıp yıktıklan şehre aşağı yukan tamamı ile ifrftkiF»» dnrumdadırlar. Gurur kıncı davramşlar, körpecik kızlara teca vüz olaylan, ihtiyarlann tartaklanması, çocuklann nişangâh gibi kullanılarak makineli tüfek ve tabancalarla taranması gibi tüyler ürpertici manzaralara adım başmda rastlamyor. Sovyet askerlerinin: B Elinden bebeği alınan kız çocuğu feryadı koparınca, yavruyu susturamayan bir Sovyet askeri tetiğe basıp ateş ediyor tek hedefl artık sivillerdir. Boş durmak suçlann en büyüğü bunlar için. Rusların kesin bir emrl var: «Eli ayağı tutan herkes çahsacak. Verilen görevler en kısa bir zamanda yerine getirilecek. Aksine hareket edenlerin cezası sorgusoz, sualsiz ölümdür.» Bu, ölümden de beter bir şey aslında. Fakat can yine de tatlı. Alraanlar günün birinde bu «întikam .. tntikam...» diy« nâra attığı da sık sık duyuluyor. Kin ve intikam duygulannm korkunç kâbusun da elbet geçecefi ümidiyle verilen emirleri iyi kStti yerine getirmek zonında kalıyorlar. Saçı sakalma kanşmıs ihtiyarların ağır işlerde çaîıştırılması cezalann en büyüğü zaten. Yaşlı, güngörmüs hanımefendiJerin cadde ve sokakları süpürmeğe, ölülsri gömmeğe zorlanması ibret verici... Enkaz kaldırma işinde minimıni çocuklar seferber edilmiş.. Boylanndan büyük taşları yerinden kıpırdatmak için nasu da ıkmıp sıkınıyorlar... Kefes nefese ve kan ter içinde. Hitler, Eva Braun ile resmen evleniyor tüpîeri, ilâç formüJleri, dünyanın en değerli cihazları paramparça ediliyor. Dükkân ve mağazalarda yağma edilecek hiçbir sey kalmamıştır artık. Bir Rus askeri, küçücük bir kızın bağrına bastığı kocaman bir bebeği, kollarımn arasmdan koparırcasma alıyor. Memieketteki çocuğuna götürüp hediye edeeekmiş... Kız, basıyor feryadı... Nasıl da ağhyor hıçkıra hıçkıra... Karnı aç. üstü başı dökülüyor Kala kala bir bebeği kalmış... Bıınu da elinden alıyorlar... Olur mu böyle şey?.. Ağhyor da ağIıyor... O!ayın sahitleri çaresizlik içinde... Gözyaşîan ile izliyorlar manzarayı. Rus askeıi, minimini kızı tehditle susturamadıfını görünce silâhını doğruUup, tetiğe basıyor... Yavrucak ebediyen susmuştur... Artık bebeğe de ihtiyacı yok... Kaldırımda ince bir kan şeridi... Yer yer kızıla boyanan altın sarısı saçlan... Ve buna benzer daha bir sürü cinayet... tstilâcılar savasın hummasından kendilerini bir ttirlü kurtaramıyorlar... Çıldırmış haldeler. Zafer de başlannı fena döndürmü$... îçki bulan feafayı da çekiyor... Ve silah seslerıne karışan bitmez tükenmez nâralar: «tntikam... tntikam...» Sessiz sedasız nikâh töreni CMARTESİTt Pazara baglayan gece yarısmdan sonra saat bir. Hitler, son kararlarmdan birtnl daha uyguluyor. Fakat bunun savaşla ilgisi yolî. Çok kişisel bir şey bu.. Bunca yıllık sevgilisl Eva Anne Paula Braun ile resmen nikâhlanıyor. Daha sonra vasiyetnamesine çu cümleleri yazacaktır: Bir varmış bir yoknıuş... Adolf Hitler re komntanlar bir teftiş sırasında. Başta Fiihrer; hepsi de kendinden emin. Geleccğc füvenle baktıklan besbelli Evler, karış karış aranıyor LS ASKERLERİ avakta kalmış durumdaki evleri ısrarla ve karış karış anyorlar. Dişe dokunur bir şey bu'amayan bir erin bu evlerden birindeki ampulleri söküp kumanya torbasma doldurduğu görülüyor. Kitaplar, gazete ve dergi k o leksiyonları pencereierden soka ğa atılıyor, sonra ateşe veriliyor. Bazı evlerin pencerelerinden banyo kiivetlerinin, lâvabolsrın bile caddeye fırlatıldığını görenter var. Chariottenburg'takl cSbering» kimya lâboratuan yukardan tabrip ediliyor. Denetre C R % «Ben ve karım düşmana toslim olmaktansa Slümü tcrcih ediyoruz. Hiç kimseye bizi hor cörmek vo bize köle muamrlesi yapmak gibi yüz kıKirtıcı bir fırsat vermeyeceğiz.» Bir aralık Weilding, Pührer'ln janına yaklaşıyor. Ytizü gözü karmakanşıktır. Alnı da buruş buruş: • Ruslar. biitiin mukavemetleri hararaktan Hava N>zaretinin önüne kadar geldiler. Şimdi çarpışmalar orada dcvam ediyor. Yanl buraya sadece yarım kilometre mesafede.» Daha sonra ele geçen Weilding' in hâüra defterinde şöyle bir bölüme rastlanacaktır: 0 «Fflhrer. son günltrdc n t e n Mpsanydı. Daha fazla sararacak hali yoktu. Bu habrri duyar duvmaz olduru vrrde şöyle bir sarsıldı Dudaklan titriyordu.. Ağzının sol köşesindr sürekli bir ürperme haşjföstermişti. Sesi, «iltür dünralardan (ffliyormuşçasına hafifti Ve k»^.,Çöılfrinj bir noktava diîılT. • Drrin dâfüncelerc dlbnıştı. NFT4B' çünüvordu acaba?.. Kimbiliı?» Yazan: 17 FAİK B AYSAL Birliklerden kopan askerler: kendi kaderlerini kendilerl tâyin zorundaydı. Dayanabildikleri kadar dayanıyorlar soıtra ya ölüyorlar; y» da teslim oluyorlardı. MCfllCOÇOğltt , konu ve resim: AYHAN BAŞOĞnT| \ GÜNAHKÂR KRAÜÇE Hitler'in son emirleri B OMBARDIMAV somıcu anten leri tahrip edilen özel sığına5ın telefon ve telgraf hstlan kısmen tâmir edilmiş. dış dünya ile yeniden irtibat kurulmuştur. Pazar gecesi saat yirmi Uçte Hitler maiyetinl bir kere dıılıa toplantıya çağınyor. Yıkannuş, traş olmuş. tertemiz bir üniforma giymiştir. Cevresindekilerin tümü bu değişiklik karşısınrta hayret ediyorlar. Günlerden'jeri karşılarında gördükleri bitkin ve perisan adam gıtmiş, eski günlerin Pührer'i geri gelmiştir sanki. Davranışları çevik. sesi gür, bakısları sert. Meşhur saçlannı biîe itina ile taramış... Bıyıklarını düzetmiş. SelmanoTiç'in bereketli topraklannı simsiyab bir duvar gibi çeviren çitin dibîne geldi. Koeaman tahta kapıyı açıp avluya flrdi. Geniş bir nefes aldı, etrafı bir gözden gcçirdi. Her şev yerli yprinde duruyordu. Dadaklarının arasında sönüp kalan sigarasını karanhğı içine tükürdü. Beyaz badanalı, tek katlı evinin önüne gelince cebinden anahtarını çıkardı. kapıyı korka kor. ka açtı. Sanki içerden karsısına hemen birisl çıkacakmış fibi kalbi birden çarpmaya ba$lamıştı. Savas başladıfından beri evinden biraz nzaklaşaeak olsa kapıyı açarken hep böyle oln. vordu. Her seyden korkar. en ufak bir gürültüden eekinir olmuçtu. Yalnız kendisi defil, hemen hemen herkes aynı durumdaydı. Ta$amak isteyen her insan nyknda bile uyanık olmak rorundaydı. Her taşın, her ağacın, her kapının arkasında bir düşman vardı. Rn nedenle A n moviç karanlığa çözlerini iyire alıştırdıktan ve içerde kimse bulunmadıfına emin olduktan sonra adımını eşikten içeri attı. Çivi paketini kapı arkasında bir yere koydu. Hiç bir şeye çarptnadan çidip lâmbayı buldn ve hemen yaktt. Her yeri ivice araştırdıktan üonra evden eıhtı, avlunnn d4»K tarafında bnlnnan. £ b ı r ç firdi ve rlinde ^ «etirSiği lâmbayı yuktekcf bir vere J<a#d%. Kıırnmnj yonca yapraW»nnın üstüne yattnış oian dört tane iri yan gfit ineji ken. disini çöriır şormfi birer birer kalktılar. yanına yaklaşıp beklemeye başladılar. Azamoviç bu hayvanlarını çok severdi ve onlar» bir *ey olacak dive ödü kopardı. Her birini a y n a y n okşadı, kiminj çözlerinden öptü, kiminin knlaklarını sevdi. Pulluklar. kayışlar, kovalar ve da. ha bir sürü lâzım aletleriyle doln ahırın tavan penceresinden nfacık bir «ökvüzü parçası içert bakıyordu. Hayvanlann nefesleriyle adamakıllı ısınnuş olan bavada ot. mayıs ve daf koknsn vardı. Isıçı göriir çörmez kocaman kocaman sinekler vızıldıyarak nçuşmaya başlamışlardı. Hayvanlann ycmi ve snvu hitmisti. Yandaki merdivenden hemen asma kata çıktı. Bir kncak dolnsu knru ot yüklenip incklerin önüne serdi. Sonra avlndaki tnlnrabadan sv çekti. Hayvanları iyice suladıktan sonra lâmbayı alıp ahırdan çıktı. Vakit epeyi feç olmustu. tavnklara yera vermeyi ertesi sababa bıraktı. T e k . rar eve döndü. arkısından sokak kapısını sımsıkı kapatmavı nnutmadı. İçerde boğucu bir sıcak vardı. Bir dakika geçmeden bnraro bn. ram terlemeye başlamıstı. Lâmbayı sonnna ka. dar kıstı, kapıyı bes dakika kadar açıp icersini adamakıllı havalandırdı. Bu is de bîtince sıra karnını doyurmaya gelmişti. Duvara açılmış dolabın içinde biraz TikveniUa vardı. Tepsiyi Cikarıp İçinde ne varsa hepsini yedi. Bir köşede iki tane elma buldn. Onları da yedikten sonra üstüne bir bardak su içti. Havluaunn alıp tnlumbaya kostu. Elini yüzünu iyice yıkadık. tan sonra odasına döndü. Çabncak »oyundu, vorgunlnktan neredeyse ayakta nynyacaktı. Lâmbayı üfleyip hemen yatağına girdl. Tam n . yuyacafı sırada Dürkovicie Bsenka'nın hayallerl yeniden gözlerinln önöne treldi. Bir saat kadar onlarla agrastı. l yuyamıyacajtını anla. yınca hemen kalktı ve kendini odadan dısarı attı. Hava biraz serinlcmis gibiydi, yahutta ona ÖTIP Relmisti. Kapının eşiğinr otordn ve f'âVyfizüne bakmaya basladr. Yıldızlar simdi daha da çotalmıştı. BStün çiftliği eümüs bir gelin teli gibi doğudan Küneye boydan boya kucak. lamıs olan samanyolu avionun içine sanki hii. tün yıldızlarını bosaltacakmış eihi vaUİ3smıstı. Ciğerlerine dolan temiz havayla Azamoviç bir kaç kere arka arkava esnedi. sonra samanyoln. nnn içinde volonn sasırmı» bir insan gibi kendi kendine mırıldandı. Tıldızlar bn gere amma da parlak ha! Yıldızlar her zaman parlaktılar. Azamoviç bn pırıl pınl yanan dunyaları her zaman merak eder, sonra düsfinmekten vorgnn düşer ve baf. ka sevlerle kendini oyalamaya çalısırdı. Bn gece de aklına bir siçara vakmak gelmisti. Bir. den hazır sigarası kalmadıçını hatırladı. Gidip içerden biraz tutün ve kâtıt aldı. bir sigara sarıp yaktı. Karanlıkta hiç kimıldamadan dnran ve kocaman kafalı insan hayalctlerine benzeven ay çiçeklerine doirn bir kaç adım yiirüdü. Yolunun üstunde rastladıjSı boş bir sandı|ı altına çekip oturdu. Sigarasını içineeye kadar hiraz daha hava almava ve ondan sonra y a t . maya karar vermisti. Zaten yavas yavas n y k u . sunun geldigini hissediyordu. Tatar yatmaı artık nyuyabileceginden hiç süphesi kalmamış. tı. Etrafta ürkutücü bir sessizlik vardı ve yaprak kımıldamıyordn. Av çiçeklerinin arasında bir kaç ateş böceği oradan oraya sıçnyorlardı. •»»•»»»•»»»»•» (Arkası »an DİŞİ BOND Herkesin hatırını ayn syrı sorduktan sonra başkentin kısa siirede hava yolu ile silâh, ceplıano ve gida maddesi alacağı haberini mütdeliyor. «Her ne pahasına o!ursa olsun başkenti ve Almanya' vi kvrtaracapiz. Hiçbir kııvvet hunu encelleyemevecPİt. BütGn dünya Almanya'nm «enilme^liîini bir kere daha kabul edecek.» Sonra ellrrini arkasında kenetleyerek hir telgraf dikte ediyor. Bu. yükspk komuta heyctîyle birlikte Dobien'de bulunan Jodl' a gönderilecektir. Şöyle diyor: • « Aşacıriakî sorulara rierhal cevap rermenizi emrediyorum: 1 Wenck'in öncö ku^netleri şu anda nerededir ve ne yapmaktadır? 2 Bu birîikler kesin olarak ne valdt harekete Reçecektir? 3 Dokuzunru Ordu şn anda nerededir ve ne yapmaktadır? 4 O m b e r ne vakit vanlacaktır? Beklenen ce^'ap gelmekte gecikmiyor. Hiç de parlak ve iç açıcı bir cevap değil bu. Derin bir «»ssizlik içinde okunuyor. • « Wenck, düşman knrvetleri tarahndan önce durdurnlduğu sonra da kıstınMıçi için harekâtı sürdörmek veteneklerinin tiimünden yoksun. Dnku zııneu Ordu da knşatılmış durumda. Çenberi yarmak çihi bir şey söz konnsu olamaz artık.» Ertesi sabahın erken saatlerinde acı bir haber daha geleeektir sıgınaga. Partizanlar tarafından vakalanan ve tevkif edüen Mussolini, Milano dolaylannda t*r yerde Clara Petacci 11e öldflrülmtis. Partizanlar daha sonra bu ikisini nyaklanndfln asarak halka teşhir etmişlerdir. "Hnrpte ölmedik, sulhto mDhrumiyet içinde öleceğiz,, tki gün evvel Sudeposu durağında Kavaklıdereye giden otobüse bindim. İstiklâl madalyası hâmili olduğum için Belediyenin verdiği serbest seyahat kartunı, usulüne uyarak, arabayı kullanan şoför arkadaşa gösterdim. Arabayı kullanan şoför arkadaş, geriye dönerek, Beyler. Iutfen beyefenyerden böyle bir tltifata mazdiye yer verin. diye bağırdı ve har olamamıstım. Bunu anlaarkasmdan, «Biz bu kahramanyan, düşünebilen ve söyliyen ların sayesinde yaşıyoruz. Bu muhterem şoför arkadaşm bu arabayı o sayede serbestçe kulsözleri karşısmda gözlerim yalanabiliyorum ve karnımı doşardı, için İçin, aglamaya başyurabiliyorum. Siz de hür ve ladım. Herkes ayaga kalkmış, serbest olarak bu arabada sebana ver verrneye çalışıyordu. yahat edebiliyorsunuz. Onlar ol«Hayır arkadaşlar, yakında inemasaydı bugün clüşmanlarımıceğim, rahatsiz olmajin» dedim zın kahredici zulümleri ve ayakve iik durakta daha fazla daları altır.da perişan bir halde 5anamıyarak arabadan indim. vasamakta bulunacaktık» diye Geüşi güzel vüriimeye başlamışferyat etrı .. Saşırdım. emekli tım. Acı acı düşünmeye başla» olalı on beş senedir hiç bir dım; Günlerce radyolarda. sazetelerde oCalısmayanlara çalışanlardan fazla maas verilemez» diye beyaMt Türkiyeyi, Büyük Atatürkün ya nında, canlanm, olmazsa kanlannı seve seve vatan topralc» larım sulayan ve artık bugüa çahşamıyacak zavallı bir haîe düşen biz emeklilerin kalblerlni kıran, hislerini lnciten müGörevim dolayısiyle güzel ywrnevverlerimizi düşflrıdüm... Aydumuzun yoksul beldesi olan lardanberi, a?, veya çok artbnOltu'da bir yllık uğraşımdan lan maaşlanm bilâistisna hersonra, Çocuk Kütüphanesı adı kes almakta oimalarına ragmen, altında tamamen şahs! gayrebugün veni kanunlarla miiktetim, maddl giicümün yeterliiiği sep haklarımızm çok altında nisbetinde, âcizane katkımla, maaş baglanan zavallı biz eme'i belde eşrafı ve bazı teşekkülleliler hâlâ avanslarla rin yardımlariyle üç vüz kitap ye çalışıyoruz. İnsanca temin edebildim. KütUphaneyi mak, karnımızi doyurmak. şöytescil ettirip okıılu varöğretmeI» dursun, gittikçe vaklaşan ve nî yok öğrencileri kahvehane tahammülu kabil olmıyan, Anköşelerinden ayd:nlığa, dolayıkaranın mejhnr soguklanna kar siyle uygar medeniyet seviyesişı. evlere değil hayatın bulunne çıkarmak istediğim Dogudugu yerlere dahi sokulması nun Dadaslarının hizmetlne PUcaiz olmıyan, en ucuz ve en nabilmek için bu sayıyı beş yüSdi kömürü almaktan ftda WT ze eıkarroam gerekmektedir. haldeyiz... Ne yapalım. Millet Bana yardım edebilecek. dersaŞ olsun. vatan var olsun... dimden anlaj'acak Cumhuriyet Harbde ölmedik, sulhte mahruokuyucularının yardımını bekmivetler içinde ölmüşöz ne çıliyorum. Bu konudaki yardımkar... Memleket) hazır bulanlar rahat vaşasınlar o da bilar benim için en güzel bir bayzim İçin kâfl bir teselll. Biz onram hediyesi olacaktır. lar için çaİTsmadıî? mı? Jale AKGÜN 25 Mart tlkoktıln KmekH bir subay Cocuk Kütflphanesi Asım AKSOLEY öğretmeni Oitu Paris Caddesi No. 8/3 Cumhuriyete mektuplar TIFFANY JONES Kütüphane için kitap yardımı isteniyor tstanbul Devlet Mühendislik Akademisi okutman ve eğitim görevlilerine tazminat verilmiyor Savın Sinasi OREL'e açık mektup: Bizler tstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi Ögretün Görevlisi ve Okutmanlan bazj sorumlu kışilerin vanlış tefsirleri vüzünden 1 Mart 1970 tsrihinde vürürlüSe giren Akademi Kar.ununa Söre almamız lâzım seldigi hal de o tarihten bu vana tazminat alamadık. (Elâzığ ve fzmir Akademilerin de sörevli ve okutmanlar oradaki snrnmlulann verinde tffsirleri ile tarminaUannı hiç aralıksıı almaktadırlar). Öiger taraftan Üraversite Kanununa tâbJ olduSumuz için Deu let Personel Kanunundan da çıkanldık. Yeni Oniversite Kanunu da çıkmadı ve ne vakit çıkacağı da belli degil. Bizler halen. Personel Kanununa fntibak etmis olan müessesemiz menıur' ve hattâ mtistahdemlerinden de çok aşagıda maaç almaktayız. PahalıiıSın son derece arttıSı su giinlerde çogurnuz 800 ilâ W)0 lira arasında maas almakta vı z. Aeaba T.C. Hükümet! tıudutlan dahilinde birbuçuls yıldan berl bu derece mafdur olan bir zümrenln varlıjhndan bilginia var rra ldlT GARTH 5ENDIKA fARIN: Hitler ve Eva Braun intihar ediyorlar ,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle