29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
A tKÎ :CUMHURIYET; "t çinde bnlnndnŞııınuz günlerin ve y»km * geleceğin en aktüel ve en çok tartısılan musn reformlar olacaga henıiyor. Ba T J . mızda reform kavramını ve reformlar koısunda gözönünde tutnlma») gereken ilkeri açıklatnağa çalısacağız. Reform kavramında ilkln göıden ırak ıtolmaması gereken hnsns, reformun bat bir ıslahat hareketi olmayısıdır. Hlahat, konn faaüyetlerin amaç, araç ve orgazasyonuna yönelik değildir. Belirli konnrda ıslahat bahis konusn edildiçi v»kit, lah edilmesi düşünülen bizmetlerin a n » ' nda .araçlarında ve organizasyonnnda deısiklik düsüniilmez; «Jrneğin idarî islahat enildisi zaman, idarî organizasyon mataa17a edilir, idarî teşkilâtın amaçlan değistnez, maçlara nlasmak içia kullanılan araçiarda a bir degisiklik olmaz. Islahatın bn bakım. an anlamı basit bir iyileştirrae hareketi Imasıdır. Bu nedenle idarede rüsvetle mü»dele \ç>ı kamu hizmetlerinde ralısanlaran niteliksiz olanlannın isten çıkarılmalaı ve bunların yerine ^etenekli kamu pernnelinin temini ve istihdamı, niteligi itibai\le, bir ıslahat, iyilestirme sonırın olarak rtaya cıkar. Buna mukabil, Idarenin siyaal ekonomik. sosyal, plâncı ve müdahaleci e\let felsefesinden esinlenerek yeniden düenlenmesi sadece idarenin iyilestirilmesl leğildir. Bu dnrumda idareye siyasal, sosal ve ekonomik hayatta plânlama ve mülahale alanlannda ytni göTevler verilmeke. yeni amaçlar saptanmakta, idare saptalan yeni amaclar için eskisinden farklı a. açlarla yeniden örgiitlendirilmektedir. Renrm, seçmisin tasfiyesi de değildir. Uelorm, ;eleceğin gazönünde tutulsrak, geçmişin ise rarar taraflannın muhafazası ve pelecek çin veniden sekillendirilmesidir. Bn vönüvle reform tasfiyeye desil araılanan sekli elde •tmek ü/ere, budamava beuzer. Bu bndama ımaçlara nyeun düstücü vakit, ortaya eskisinden farklı, rasyonel ve fonkıiyonel çatısan bir kuruluş çıkar. Kısacası, reform amarlarda ve araçlarda yenilik, organizasyonda ve isleviste rasyonelljk ve verimlilik nnsnrlarının tiimünü kapsar. Reform sıbhat. sizliklerden kurtulma, saglıklı blr isleyişe, çalısma \e büyüme ortamına kavnşmadır. REFORMLAR ve İIKEIERİ Prof. Dr. İsmail TÜRK S.B.F. ÖĞRETİM ÜYESÎ «lacaktır. Baslt söılemler bile gdster. mektedir ki, doğal gelisme en iyi gelism» •ekli değildir. Bn nedenle, sör'atli bir sosyal ve ekonomik gelişme ve değisme seklinde ifade ediien kalkınmanın toplnmsal çalkantılara yol aemadan eerreklestirilebilmesi için, tnnlumsal olusnm ve ?el;simc u. ynlması deçil. toplamsal olusum ve geliMmin önünde eidilmesi zorunludnr. Bn amaç, •ncak. toplnmsal hayatın cesitli kesimlerinin amaçlarında, araçlannda ve oreanizasyonnnda çerçeklestirileceU belirliliklerle gerçeklestirilebilir. TJnntmavahm, kalkınma iyi yöndeki olusum ve gelisimleri, çesitll kesimlere ait faalivetlerdeki ivilesmeTİ, rasyonel ve verimli çalısma süreeini ifade eder. Ancak, o xaman toplamsal havattaki oln. çnm ve çelisimler, dosal olusum ve Belişimler olmaz, beklenen olusum ve çelisimler olnr. Çok yönlü, caprasık \apıdaki, plâneı ve müdahaleci çatdas «dc\ devletin» görevl de bndnr. lenme cornnlannı çfizme, lanavl seUtSrflne ham madde hazırlamg, sanayi sektörünün Kelismesi İçin bu scktore çüçlü bir paıar kazandırma, geleneksel ÖTÜnlerin Ihracını arttırma, yeni verei mükelleflerinln ortaya çıkmasına sebep olma .. gibi. • Reformlara iliskin ikinct bir prcnsip kalkınmaya ilâve bir püç kazandırmadır. Kalkınma yarısında Türkiye'nin geride kalmaması için sadece kalkınma yolu iizeriııdeki engellerin ortadan kaldınlmaşı yetmez. Ta. pılacak reformlar sayesinde kalkınma hızı artar, cüç kaıanır. Kalkınma çerive dondü. rülmesi mümkün olmayan bir hareket haline gelirse o zaman bn somn gü\enilir bir biçimde çözümlendi ve rayına oturtnldu denebilir. Türkive, kalkınmasmın bugünkü aşamasında Batı tnemleketlerinden teknoloji ltlial etmekte ve sanayiini karmaktadır. Fa. kat bn dnrnm devamlılık arzedemez. Gfrrekten Türkiye'nin kalkınma yansmda eeri kalmaması için eğitim alanında yapılacak kok. lü bir reform Tiirkiye'yi Batı memleketlerinden teknoloji ithal etmekten kısa zamanda kurtarır ve teknoloji alanında TnrUive'yi çaidas ekonomilerle yanşan ekonomı haline getirebilir. Egitimin toplnmda zihni\rt deei«ikliçi meydana getirerek toplnmsal dcjer yarjnlarını kalkınma yBnflnde de6i>tirmesi sadece bir kalkınma enselini ortadan kaldırraa de^il, kalkınmaya ilâve bir gü; katmadır. • Reformlıra İliskin flçOnrn hir prenslp yapılacak reformların kalkınmadan dogan sornnlan da çözümlevecek nitelikte olmasıdır. Kalkınma hersevden önce ekonomu'e btr hareketllligi tfade eder. Ekonomideki bn hareketlilikte htzlı gidenler, çeride kalanlar olnr. Bn nedenle. kalkınmanın sosval bir denge ve barıs içinde yürütülebilmesi için, vergi reformn vazgecilmez bir sorun olarak ortaya çıkar ve verçi sistemi ekonomik ve sosval yapıdaki deçisiklikleri yakından i/lemek rorunda kahr. Sanayilesme, sosval hnknknn gelismesini, işveren isçi lüskilerinin yeni bir açıdan düzenlennıesini gerektirir. 4 Reformlar konavnnda ortaya atılabl. fecek diğer bir llke reformların lktlsadi kalkınmayı sosyal kalkınmadan ayırmama 10rnnda olmalarıdır. Türklye kalkınmasına sadece bir üretim artısı sornnn olarak bakamaz. Ba nedenle üretimde fırsat esitliğini gerçeklestirnıek zornndadır. EÇitim reformn, toprak reformn, bolge pl&nlamaian, »anavi «itelerinin yort sathında çesitlî bölgelere yaYilraalan, hizmet içl eğitim, çalısma sartlannı diizenleme, isveren işçi iliskilerini dü»enleme, isverierinde ldareye isçilerin katılnıalan bilânço kânndan isçilerin pay almalan, sosval güvenligin çelistirilmesi, İsveren isçi çatışmalanm önler, sosyal tabakaiar, sımflar arasındaki çatısmalan giderir. Bn çatısmaların tamamen ortadan kaldınlamadıgı hallerde, tarım sektSründe toprak reformn icin kamnlsstırma, sanayi sektöninde devletleştirme çagdas plânlamalann knllandıkları iki etkin araçtır. # Nihayet reformlar konnsnnda ortaya atıîabilecek diîer bir ilke rasyonellik ilkesldir. Akıl insanotluna düsünmesi ve prob lemlerini çözmesi için verilmistir. Toplumların da problpmleri vardır. Nasıl yeryüzünde dikensiz bir cül bahçesl voksa, problemsiz bir toplum da voktur. Türkiye reformlarını yaparken sorunlannı dar kalıplar içinde ele almamak. katılasmamak zorundadır. Problemlerimizin çöziimünde akıl ve bilira volundan ayrılmamak, çagdaş plânlama tckniklerini ivice bilmek ve nyenlamak, bn alanda tartısmaya açık olmak, en iviri bnlmak ve araştırmak, reformlar konnsunda çahşm» metodumnz olmalıdır. ÇaSımızda ikna ve zor yolundan. <kna yolnnnn daba guç, fakat daha etkin oldu;u anlasılmıştır. Heıkes gideıken Meısin'e biz gideriz tersine.. GÖ7.lerimi kapayıp Tflrkiye'nln problemlerinl Kelist gftzel nralamaya başladım: 1 Amerika'nm dolar OzerlndeH tasarrufo acaba «man endüstrilerini ne derece etkfler? Ve bu etkUeyis, oradaH Tıirk işçisine ne larar verir? Almanyadan buraya dogru, tersme bir eöç başlarsa ne yapanz? 2 Makarios, bütün ümidini Türkiye'deki tç mıhranlara bağlamıs, tırsat koUuyor! Oysa bizde de buhran eksik olmnyor' 3 uygar düny», teknolojide büyük Uerlemeler kaydediyor, refah. «nsinlik, silâhlı »ronm» hep bu teknotojimn ncunda, ovsa biz büyük paralar pahasına vetiştirtlieimiz ele. manlan kaçınyoruz. yalnız personel kanunu tatbikatı dolavısiyle duydntumuz doğrn ise, Etibank 12 mühendifiini dı» ulkelere kaçırmıs.. Bu esaslı derde mutlaka blr çare bubnak lazun. 4 Ax gelismişlikten knrtulmanın ta kökln çaresi, yurtta üretiml ve özellikle endüstriel üretimi arttırmaktır. Üretimin artabilmesi. hilşn ve kültürün artmasına bağlıdır. Türk öğretim ve effitim sistemi ise. üretim artışı ile ilçilenecek hale Rdmemistir. Bir tarafta okumuş işsizler, diğer tarafta da insan bekleyen işler 5 Bizi millet olarak avnl amaca yftneltmenin imkinını hanrlayacak cğitimtien de mahrumuz. Amme hiznıetinde millet olarak işin çerekleriyle, özel sempati veya antipatilerimizi biribirinden ayıracak bir seviyeye bir türlü gelemedik. Bunun Jçin şirketlerimiz çabuk yıküır; idarede, hîımette tasarruflar, işin lcabına jröre ayarlanmaktan «iyade, Insana töre ayarlanır ve başarı kazanamaz. « Toprak reformn, adalette tatblkat reformn, verti reformn, vatandasın endiseden knrtulması reformu gibi daha yüzlerce iş de askıda beklemektedir. Beni düsünrtüren, bfiyfik mesele. blzim nanl ohrp da btttftn Im meseleleri bir kenara iterek havai işlcrle valrit kaybetmemiıdir. Madenler i<jletilmek için sıra beklerken aanayicl elin4a parası kendisine verilen aygulama hakları için, iyi niyetle, parasıyla, teşebbıis fürüyle dilenci haline Eetirilmiş iken, nasıl olur da biz; riedimdi, dediydi; tartışmaları ile tarihten hiç tbret aJmadan, aptalcm bindiğimiı dab kesmekte devam «deriz?. Blr memleket tasamır edebillr misinlz W, giinüne fün katarak sıkı sıkı çalısacağına, (şu bakan eitsin, ;u böyle sövledi, bu böyle dedi) diye; sürekli bunalımlar içinde bocalasın .. Tnrt çıkarlan g5« edre röre baltalansın, 6fke haklkaten kör ve baldan tatlı!. Ne çare ki, az eelişmis topiumlarda. o toplumlarm hayat hakkını sSmürmek isteyenlerin yanında. onlann ömitlerini söraüren, onlann geri kalışlarını kendi yükselmesinde kullanan demaçoglar da her laman çıkıyor Ve bunlar o toplumu diktava lorla sürüklüyen, o toplumun yüz karalan oluyor. Ama ne çare, o toplum da gerilikten bir türlü kurtulamıvor. Reform ilkeieri nnn bn sekilde ortava kovunca kal. kınma engellerinin ortadan kaldırılması reform ilkeleriııin birincisi olmaktadır. Ger. cekten az «elismiş ekonomilerde. tarım sek. töründe dcnçesiz toprak daîılım) vardır. Tarım tektöründe yeteri kadar toprağı olmayan çiftçilerle topraksız çiftçiler gerçekleîtirilmesi istenen plân hedeflerinin erisilmesine engel olmaktadırlar. Bn arada tanm »cktöründe optimal isletine büyüklüîünfın fizerlnde topraga sahip çiftçiler de vardır. Bn haliyle bir vandan topraksız çiftçilerle yeterince toprata sahip olnıavan çiftçiler, di^er vandan büyük toprak sahipleri tarım sektöründe ekonomik kavınlara sebep olmaktadırlar. Halbuki, kalkınma rasyonel bir kavnak knllanımı sürecîne jinnfdir. Bn nedenle, yapılaeak bir toprak Tfformu bir vandan ekonomide kalkınma onspllerinl ortadan kaldınr, diger vandan tarım «ektöriiniin kalkınmadaki fonksivonlarını \erine tetirmesine Imkân verir. Sehirlerdeki intanların beı. Sonuç O Reformlar çesitli toplnmsal sornnltra amaçlar, araçlar ve drgütler yftnünden yeniden bakıs ve uygnlamaya geçistir. Ba yönden iyilestirme hareketlerinden aynlır. Q Tiirkive'de çesitli alanlarda reformlara, kalkınma ençellerini ortadan kaldırmak, kalkınmaya ilâve giiç katmak, kalkınmadan doğan sornnlan çözümlemek, ekonomik . sosyal kalkınma dengesinl kurtnak bakımından ihtiyaç vardır. 0 Reformların yapılmasında akıl ve bllim yolnndan aynlmamak, sornnlara pr»gmatik açıdan bakmak, tartısmalara açık olmak gerekir. tkna ve ıor yolnndan ikna, lor yoluna üstündür. O Tiirkive kalkınma nfcrnna Ratılı de. moUrasiden vazgeçemez. Bütiin dünyanın gözu ba sorunu çözümlememiz bakımından fizerimizdedir. Bu sorunu çö'zümleraemiz halinde Türkivc sanlı tarihine «devir açıcı ve kapavıcı» nitelikte \eni bir sahife eklivecektir. Türki>e'yi bekliyen tarihi görev de bndur. • * • Reformların nedenleri T7 1 konomik. wsval, stvasal »e kültürel • h j v i m tumünü kapsayan toplamsal hust \asavan bir orcanizmava benzer. Canlılar âlemınde gozlenen dotma. büyüme, üreme, cesitlenme .. pibi olaylarl» hergün toplumsal havatin bütününde ve çesitli kesimlerınde karsılasılır. Devlet toplurasal hnyata herhans'ı bir müdahalede hnlunmavarak olursa toplamsal havatm bütününde veçesitli kesimlrrindeki çelisme. beklenen, arzolanan, istenen gelisme değil, doğal je CiActctBcdcut BUGUH YARIN Dış dünyaya ispatlamak... . Buçün partilere çağırıda bulunmak isiiyoruz. Bir «ade ıtandas olarak. De Gaulle'ün isbaşuıa geldiği gnnün Franaasını iişünün. O giin, Fransız Parlâmentosundaki partHerin ayrılığı, ugün sizlena .aynlığımjla karşüaştırılması mümkün olmıyan ölüde derin ve köklü Idi. O partiler, bir araya gelip, Fransanın urtarıcısı etrafnMa toplanabildJler. Fransa blr iç barbden knrırıldı. De Gaulle'ün Fransa için yaptıklarını sayıp dökmeye Ihtiyaç oktur. Yalnıı, bır teki tistünde bütün dünya ayni düşüncededir. > da, stın isnaşına gellsi Ile Fransayı bir iç harbden kurtarmı? • si%il idarenin devamını sajflamıştır. Fransa, bu «ivil idare ile e lünyada •(erir.i ve itibannı yeniden kazanmıştır. Büyük işler yalabilmiştir. ldaresini, ekonomisini, sanayiini baştan sona değin •eform ile yenilenüştir. Pavlâmenter demokrasiyi sürdürmüs ve ıçık rejim içinde, Fransayı kemiren koloni harblerine son verebümiştir. Stilletlerin havatmdakl büyük bunalımlarda, her millet; devlet \e millet ha\atında, büyük hizmetler yapmış. moral otoritesi olan, bir ölçüde, bir yaşayan «myth» tarihi efsaneye sahip evlâtlarına döner. Çünkö, onlann kudreti yalnız belli mevkilerde olmalarından doğmaz. !?u >a da bu partinin baskanı olmalarından doğmaz. Kişilikleri partilerin ve kendi ülkesinin sınırlannı aşan bir niteliktedir. De Gaulle, böyle bir kiçiliğe «ahip oldugM için, milletinin üstünde; ister komnnist, istet sosyalist, ister radikal, ister başka partilere mensup olsunlar, bir moral otoriteye sahip oldıığu için bunalımdan ülkesini çıkarabilmiştir. Cezayirin bırakılmasını ima eden, Bakanların yüzüne tükürüldüğü. Cezayire Rokulmadığı bir atmosferi düşünun! O Cerayirle sulb yapmıs, miljonlarca Fransızı göçmen olarak Fransaya getirip yerlestir. miş, yüz binlerce kişilik otdu>Ti Fransaya getirebilmiştir. Bugnn biıim karşılaştığımız problem. onun karşılaştığının yanında, hiç denecek kadar önemsizdir. Çok şükür, şimdilik karşımızda bir dış gaile yok. Şimdi, partilere seslenivoruz: Fransamn ötneginl gösterebilecek misiniz? Kürük hesaplan bir yana itip, mület birliğini sağlnacak, ülkede herkesin alkışla> acağı biçimde memleketin bir büyük tvlâdının etrafında toplanabilecek misiniz? Sivil idareyi bu yoldan de\am ettirebilecek nıisiniı? \urtseverliği parti hesaplannm üstünde tutabilecek misiniı? Devlet adamlığı >üceUğine çıkabilecek misiniz? Devlet adamlığını, partizanlığa tercih edebilecek misintz? Milletin işlerini, devletin idaresini yürütmek için seçilen Parlâmento üyeleri, bu voldan millet dâvalarına sahip çıkacak nıısınız. >oksa ona sırt çevirip, ne olursa olsun mu di%eceksini7<? M»mleket nereje giderse gitsin divecek kadar sorumsuz biçimde mi da\ranacaksınız? Olaylar partileri aşmıştır. Sizler de partilerinizin dar »ınırlarını »9*n ksrarlar almak zorundasmız. Bütün partilerin, sayın tnönü'nnn etratında birleşmelerlnl ftneriyoruz. Partiler, parlâmento gruplan bunu yapabilirlerse ki yapmak gerekir, millet olarak çetin gürJerin fistesinden gelebileceğimizi, her tartışmanın üstünde milli birligimizin fistüne titrediğimizi, bütün dünyaya göstermiş olacağiz. tnanalım ki, bu bunalımm belki de en hayırlı sonucu, bütün dünyaya bunu gosterme olar.ağını varatması olacaktır. Bunalımd*n. böylece millet olarak. ülke olarak çflk çuçlenmis olarak çıkacağır. Biti endışe ile izleyen dostlarımız sevinecek. iştahlan kabaranlar dış dunyada hesaplarmı değiştireceklerdir. Biz bir miliet mıyu, yoksa bir aşiret topluluğu mu. bunu dünyaya göstermek *orundayw. Partiler kan dâvası güden aşiret temsilcileri midirler. yoksa millet idaresine adaylık koymnş knruluşlar mıılırlar? Bunu dış dünvaya ispatlamak zorundadırlar. arslar tarahndan geliştirilerek tslâmi Klâsik Edebiyata mal ediien ve Divanlar kadar, belki ondan daha fazla edebiyatmm da yer tutan Mesnevileri, yazüışlan amacına gore iki bolüme ayırmak mümkündür. 1 Sanat ve'ÜUne*gösterroek endişesiyle yazılan Mesneviler. 2 Halk eğitimi için eğitsel maksatla yazı lan Mesneviler. Sanat ve hüner endişesiyle yazılan Mesne vilere; Hamseleri, Şehnameleri ve klâsik aşk hikâyelerini örnek olarak alabiliriz. F Mesneviler ve Halk Eğitımı Yazan Sırrı DADAŞBİLGE Kabatas Lisesi Edehiyat ögTetmenl bütünüyle o çağın en üstün Intanlık, hayat yaşayıs ve anlayı«ını temsile yetiyordu. Bilgi, teknik, sanat ve tefekkur bırbirini tamamlayan, birbirinden ayrılmayan bir çalısma sistemi içinde idi. Bir taraftan insan vüreğinde v« vicdanında fazılet duygulannı bir inanç haline getirirken, öte yandan toplumun her çeşit sosyal kurumlarını (ekonomi. ticaret, sağlık ve korunması, renaat, beslenme, giyim ve kuşama kadar) geHştiriyor ve en verimli bir düzeje ulaştırmağa çalışıyordu. l?te bu sosyal ortam içinde egitlm görevini yüklenmi» olan kimseler. çağmın her yönden ileri insanı olarak, henüz «işbölümü ve ihtisaslaşma» gelişmemiş olduğun dan, hem moral hem sosyal ve hem de fiziksel yaşantıda 6ncü ve yol göstericiydi. Telkin ve etkıltme gücünü kutsal kaynaktan rlıyor, \icdanlarda yarattığı itıkat ve inançlarla bireyleri istedı6ı bıçim ve kıiığa sokmakta güçKk çekmiyordu Bu eğitimci bMİunduğu çc\Tede her yönden saygıya lâyık, fazilet sahibi örnek bir kışi olmak zorunda idi. Kendisini görevine ariadığı oranda saygı görüyordu. Vukanda sözünü ettiğimiz su testueri işte o çağda yazılmi} Mes nevilerdi. Bunların başmda Eğitimci Ahmedi ile onun Ahraediye adU Mesnevisi gelir. f adınlara ögüt bölümünden ömek: t «Avrat erln kadrlnl bilse yüce Kılsa hizmet ere bir giin bir gece Alh yıllık verlllr ana sevap Akihet Cennetdürür ana tneap» (Bir kadın. kocasının kadrinl yiice billr, ona bir gün blr gece hizmet ederse. altı yıllık Ibadet sevahı kazanır. Gideceği yer elbetteki eennettlr.) «Er malından verse bir dlrhem kan Demese ya bilmese anı eri Her ne taatı olursa ol zenin Olunur cümle sevabı erinln» (Kadın, erkeğinin malından blr dirhem verse de erkceinin bundan haheri olmasa. kndının yaptı.çn iyilik ve Ibadetlerin sevabı ktKafina yazılır.) Ve bunun gibi ögüüerden sonra bir fıkra anlatın Bir kişi bir akşam cok İyi is yaptığından, becerikliliği saye tinde çok pnra knzandığuıdan s8ı ederck b\uııur. Kadını, .Bu yalnız senden değildir. Senin bajarında benim de büyük payım vardır> der. AraJarında bir tartıjma başlsr, Sonunda dâvalaruu lspatlamağa karar verirler. Brteal gün kadın. kapısma Jtlen bix «rkek dilendye sadaka verirken ellni gösterir. Bu, nâmahreme bir parça açılmak demektlr. Aksam • • dam eve gelince suratı asık ve ne^esizdir. O gün isinln iyi gttmediğini hergünkü müsterllerlnin başkasma yöneldiklerinl soy ler. Kadın. bir parça olsun nâmahreme göriindüğii İçin koca» «mın bu durama düştüğiinfi nnlatır. Yalnız evinde, ev ijiyl» mefgul olan bir kadmın, kocasının kazancının yeterli ve hattâ fazla olmaanı isteyeceği tabiidır. Halbuki kocasının çok para kazanması onun iffetli olmasma bağlıdır. O halde kadınm kendisi ve kendi refahı için evine ve kocasına bağh kalması gerekmektedır. Müıacaat: Bakırköy Bahçelievler Yaylâ Durağı No. 77. Telefon: 71 65 06 71 47 55 HİLMİ ERTOK CReklamcılık: 199T) 8804 İstanbul Vilâyeti Bakırköy kazasına bağlı, Bahçelievler ve civarlan ile Haznedar, Siyavuîpasa ve Soğanlı mevkilertnden; Koca5İnan, Yenibosna, Kirazlı, Güneşli, Bağcılar, GüngörCTi, Esenler, Safra, Küçükçekmece Altınevler, Avcılar, Anbarlı köyleri ile bu köylera bağlı mevkllerden Şirinevler, Kuleli Çiftliginden toplu büyük kuçük «rsalar, araziler almacaktır. ARSA ARIYORUM NADtB MCTLÜAT Ue TUÖEUL GÖKCI Nişanlandılar. 30 Ekım 1971 Ankara ÖZCAN TUNCA Bekt. Y. MUh. ERDAL HTtSOĞLTJ Evlcndüer. 1 Kasım 1371 Beyojlu ^llllltllllillllltlllllllüllllfe u* Haı: S844J91» Cumhuriyet 891 Ssnatçı bu yapıüann<îa, eski deslâni rivayeüerle; aşkm yuceliğini anlatan aşk hikâyelerinde, belli konu içinde yaratabileceği uygun motiflerle ve hayal gücünün yarattıjft mecazlarla yapıtını süsler ve her çeşit dil ustalıklariyle çağmın sanat çevrelerine kendisini beğendirmeye çalışırdı. K Sonuç Yüksek seviyede sanat ihtiyacı Ci R KLERE SAHİP OLMADIKÇ VATANA SAHİP OLAMAYI t(]S» H»VA »UVVETIERİNİ GÜÇLENDlflME F»«FI ışm uzun gecelerinde, ileri gelen büyüklerin konaklarmda veya seçtikleri belli toplantı yerlerinde, bu eserler okunur; büyük bir dikkat ve ilgi ile dinlenir, sonra da eleştirlsi yapılırdı Nitekim böyle bir toplantıdB Nâbi'nin Hayrabâd'ı okunup «tahsin ve aferimlerle övgüsü yapılınca, Seyh Galip buna kar?ı çık mi!|, bunun üzerine kendîsinden daha mükemmel bir eser yapılması istenince, Hüsn ü Aşk*ı kaleme almıştır. Zamanlarının yüksek »eviyede sanat ihtiyacını karsılayan bu Mesnevilerin üzerinde durmak, onları çağlarrmn hayat. insanlık ve sanat anlayışiyle incelemek ayn ve geniş ölçüde bir çabayı gerektirdiğînden bunu daha çok roütehassıslarına ve meraklılarına bırakarak, yazunızm başlıfına uyup eğitsel maksatla yazılmış Mesnevüere geçelim. Ancak konumuzun açıklığa kavtısması için daha önce o çağın eğitiminden ve eğitimcısinden söz e*mek zorundayız. ekizind yüzyüdan on beşrael yüzyüa kadar afagı yukan Ortaçağ boyunca îslâm Medeniyeti »ğır basıyordu. tslâm dünyatı Çağın eğitimcisi anzımata kadar sosyal hayatımızda ve ahlâk eğiümınde hareket noktası hep bu mahıyette olmuştur. Bütün bilgilerın ka>iıağı nakle dayanıyordu. Kur* anda yetmiş yedı bin dört yüz sözctik bulunduğundan Allâms Suyuti'ye göre bu kadar sayıda bilgi vardı. Ve her bilginın ZAHR U BATN1 'görünüşü ve içi> VAHD Ü MATL'I (birliği ve uygulanışı) olduğundan bu sayıyı dörtle çarpuıca bilgi sayısı dört mislini bulurdu (1) lafma göre çok verimli ve fay dah olan bu eğitsel öykü"ler ve fıkralar, zamanla fıkra olnıaktan çıkarak birer gerçek gibi kabul edihnis ve smacının sın;nm aşarak araç iken amaç olmuştur. Her türlü günahı işleyen ve hatta kul hakkına tecavüz eden bir kimsenin ikindi namazmın sünnetini kılmak suretiyle günahlarının bağışlanacaŞını söyleyecek kadar namazm gerçek amacından rhikmeti şeriyyesindent habersiz imam ve vaizlerinüı eksik değildir. (1) MevzuatülUlum. Sayta 118 İkdam Matbaasr 1313, Mil. 1897 giindüz T VEFAT Banomuzun 3249 flcil »»yısmda kayıtlı bulunan VEFAT Aa S Böylece giyim kuşamdan oturup kalkmaya kadar insanlann bütün davrantşlannın bu bilgisel tenıellere dayanması gerekıyordu. O çaâın eğitimcisi bireyin ruh ve beden sağhğını, ailenin geçım ve idare düzenini, toplumsal dayanışmayı o kutsal kaynaktan aldıgı güçle gerçekleştiriyordu. O kaynaktan testilerini doldurarak tas'dığ; sularla susuzluktan yanmış yüreklere, vicdanlara ve hatta dimaflara bardak bardak su voıiyor, iükat (inanç) filizleriıu besliyordu. vefat etmiçtır. Cenazesl 21119"1 Salı gunü (Bugün> bğle namazını müteakıp Şlşli camiinden alınarak ebedî istirahat. gâhma tevdı edılecektir. Merhuma Tanrıdan rahrret ve ke. derli aüesi ile meslekdaşlarımıza da başssğlığı dvlerız. tstanbul Baıosu Baskanlıjı Cumhuriyct 8917 SAİM NURİ URAT Nihat Aytek Babaımz, eraekll Rava Altny (1937 U) 31 Eclm Pazar «abahı H»kkm ralunetme kavusmustur. Cenazesi 2 Kasım Salı (Bugün) Ackara da deinedilecektir. Sev«nlere duyurulur. Cumhuriyet 8820 SATIŞ İL&NI istanbul Deflerdarlığmdan: Dosy» No: 289/507 Adet Cinsl Kıymet 1 Shansal mark* mucellit kesme bıçagı 10.000. 1 Tel dikme makinası (mucellit için) 3.000. NİMBÜS m Hocapaşa Vergi Dairesine olan borçtan ötüru Selâmet Han No: 6061 sayılı mahalde tahtı hacze ahnan yukanda cins ve evsah göstenlen cşyanın 9/11/1911 gunü saat 14.00 de mezkur mahalde 6183 sayılı ftmme alacaklannın tahsü usulü hakkmdaki kanun hukümlerine tevfikan ve peşin para ile satılacağı ariöak verilen bedel tesblt olunan değerin % 75 şinden aşagı oldugu veya hiç ahcı bulunmadjğı takdirde ikinci sato'şın 16/11/1071 guntl aynı satte ve aynı mahalde yapüacağı; fazla tnalumat almak lsteyenlerin Hocapaîa Vergi Dairesi Müdürlugflno müracaatlan ilftn
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle