09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SATFA tKt sCUMHURITET 4 Ocak 1971 • EĞER Türkiyede komünizmle mueadele denilen karışıklık, gerçek şartlardan ayrılır ve komünizm korkusunu yaymak şekline girerse, bu, zamanla halkm ruhiyatında, bu korkuya teslimiyet halini de alabilir. 1949 öncesi Çinde, iş böyle olmuştu... TATÜKK hayattayken. ondan nisan veren * anıtların tek güzel olanı, sanıyorum ki Kızılay'daki Emniyet Âbidesidir. Bu anıtta Ankara tası. tunç. mermer ve su, bir araya gelir. Atatürk, bir ruzgâr gibi canlandırılmıştır. Tunçtan iki dev adam. onun yaslandığı taş kütleyi destekler. Hele röliyeflerin hir kısmi. meselâ bir toprak kbyün gölgestade. karasapanla e,ift süren köylüler. emsalsizdir. Anıt (rölgesini, mermer havuzlarda suları vurur. Ve ilkçağ şehirlerindekini andıran tek parcalı mermer sandalyeler. görünüse ihtisam verirler. Atatürkün, «Ey Tiirk! Çalıs, övün. giiven!> sözleri, bu anıtın kaidesine tunç harflerle yazılmıştır. Gerçi bu anıt ve çevTesi, ilk yapıldıgi gündenberi bakımsızdrr. Havuzlar daîma pis, yosun tutnr Aslında kolav nfalanır bir madde olan Ankara taşlannın bloklan, aıalanmıştır. Yağmurlar. donlar. bu aralıkları acar. Ve bn anıtın etrafında, hiç bir tören yapılmaz. Halbnkl burası Ankara'nın merkezidir Ama }imdi Kızılay bahçeleri. iş arayan hizmetçî kadınlarla, i$ simsarlığı yapanlarm toplanma, pazarlık yeri haline gelmiştir. 4 A Şevket Süreyya AYDEMİR rih sahnesinde kalmak veya tarih sahnesinden silinmek! Anadolu; topsnz, tüfeksiz, parastt, pulsuz, yardımsız ve dostsuzdu. Bu sartiar içinde Büyük Millet Meclisi ve 23 Nisan 192fl'de kuruluşunun daha üçüncü günü, yani 26 Nisan 1923'te. bütün Meclisin alkışlajn içinde, o zamanki Sovyetler Birliğine el uzatmaya karar Verdi. Bir heyet seçti. Bn heyet Moskova'ya iki ayda varabildi. Top, tüfek, para ve dostluk istedi. Halbuki orası da topsuz, tüfeksiz, aç, parasızdı. Ama Lenin: Ankara'nın jestini. daha hu Meclis heyeti yola cıkarken hemen cevaplandırdı. Emperyalizme karsı mücadele, müşterek bir hedefti. O halde hemen A«adolu'yu devlet olarak tanımalı. ona ne mümkünse yardım etırieliydi. Öyle de oldu. Ve bunu Mustafa Kemal daima değerlendirdi. Bu karara varınrken, Sovyet Hükumeti de. Anadolu'daki mücadeleyi bir sosyalist hareketi ve Mustafa Kemal'i bit komünist olarak almıyordu. Bnnu belirtmek İçin evvelâ. o zamanki Sovyet Dışişleri Komiserl Çiçerinin. Türkiye'ye tâyin edllen Seflr t. Aralov'a sözlerinden bazı parçalar nakledellm: (1) «Biz: işçiler, köylüler ve ilerici aydmlar bir devlet kurduk. tdare ediyoruz. Şimdi bizim, sizi Ankara'daki vazifeye niçin tâyin ettiğimizi söyleyeyim. Türkiyede de bir harp oluyor. Aynı zamanda bir iç harp! Türkiye az zaman önce büyük bir devletti. Anadolu'ya, Balkanlara, Mısır'a kadar hükmeden bir devlet. Ama dünya diplomasisinde hâlâ büyük bir yeri var. Çanakkale ve tsianbul Boğazları Türkiye'dedir. Emperyalistlerin menfaatları. Türkiye üzerinde tokusmaktadır. Büyük devletier, Türkiye üzerinden, Doğudan Iran'a. Irak'a, Hindistan'a yol arıyorlar. Evet, bugün Türkiye harp içindedir. Başmda Mustafa Kemal Pasa'nm bulunduğu yeni bir Türkiye, emperyalistlerle ve onlann yaratığı olan Yunanistanla dövüşüyor. Itilâf devletlerinin askerlerinin Tnuhafaıası altında bulunan îstanbul Sultanı ile de boğuşuyor. Çok mühim olaylar..» Lenin'e gellnce? Onun sözleri çunlardın «Türkler, kendi milli kurtuluşlan için dövüşüyorlar. Mustafa Kemal, tabii sosyalist değil. Ama görülüyor ki. iyi bir teşkilâtç:. Yüksek anlavışlı bir lider. ilerici, iyi düşünceli, akıllı bir devlet adamı. Bizim de Sovyet îhtilâliroizin mânâsınv nnlamıştır. Bizim hakkımızda da olumlu hareket ediyor. Soygunculara karşı bir kurtuluş harbi içindedir. Emperyalistlerin gururunu kıracağına ve Sultanı da, yâranı ile beraber alt edeceğine inanıyorum. Halkı ona inanıyor. Ona yardım etmek lâzım. Yani Türk înkılâbına yardun etmek lâzım. Işte sizin vazifenii. Kendimiz dahi fakir olduğumuza bakmayarak, Türkiye'ye malzeme yardunı yapabiliriz. Moral yardunı, dostluk müşterek duygusu ise, üç kat daha büyük'bir yardımdır. Başlıca işiniz halka sevgidir. Ve memleketin içislerina kanşmamaktır..» Gerek Büyük MUlet Meclisinin açılışınm daha üçüncü günü. bu kürsüden ifade edllen ruha. gerek Lenin'in bu sözlerindeki büyük «nlayışa bağlı kalınamamış olması, hem kuzey komşumuz, hem bizim için, düşündürüeü neticeler vermiştir. TAŞLANAN YAZLUR! hattâ soyuna sopıına kadar iftira etmek, âdeta, bir halka hizmet haline getirilmektedir. Ama son sözü daima, hırs ve cehalet değil, daima akıl, raantık, sağduyu ve tarih söyler. TEKNİK ELEMANLARA DUYURU DİRENİŞ BUGÜN BAŞLIYOR Türkiye teknik gücünün bagımsıı gelişmesınl. yurdumurun daha yüksek bir teknoloji düzeyine varmasım sağlamak amacıyla ve tüm teknik eleraanlann Personel Kanunu ile ellerinden alınan ekonomik ve demokratik haklarım savunmak •özere 28 Arahk 1970 tarihinde ANKARA'da yapılan FORÜMDA oluşan kararlann ışığı altında aşağıdaki hususlan, türa teknik elemaniara ve kamuoyuna Kızılayda taşlanan sözlere gelince? sosyalist değfldir. E VCT, Mustafa Kemal sözlermi türlü %atan Komünist değildir. Onun her kaygusundan gelen uyarı çoğaltmak. vaymak. îehirlerin. köylerin. okullarm. kıslaların duvarlannı bunlarla süslemek doğrudur. Ama bnnda sahteye ve hafifliğe kattyen Utifat edilmemelidir. Sonra hu sözler bir verde halka açılacaksa, onlan taşıyacak tertiplerin güzel ve heybetli olması sarttir. Yoksa iş. surava buraya. ampullerle Atatürk başı resmetmek kadar cirkin olnr. Meselâ »imdî Ankara'nm Gençlik Parki»nda. tunc, mermer veya Ankara tasmdan bir Atatürk heykeli yerine. 25lik ampullerden yapılmıs bir Atatürk bası Tesmi, daima yosnnlu havuzlarm basmda. hakikaten yakısık<twdır. Kınlay'daki büvük anıtın yanırıdaki fener direği de grize! deiil. Atatürk ki. daima .îyiye. jriizele ve doeruva! demiştir. Orada taşlanan sözler i«e. Atatürk'ün hic bir nutkunda. yazısında. vesikasında. hattâ baskalan önündeki ifadelerinde yoktur. Bu sözleri yazan ve Atatürk'üp imzasinı taklit edpnle bnnu isteTenin ise. cok daha önceleri ve Cetin Altan'm yazilarmda, etraflıca scıklanmıştır. Taklit. kendilerlnce. belki bir inana davanıvordu diyelim. Ama taklit, daima taklittir. Hele Atatürk'ün elyazısı ve <mzası üstünde olnr«»? ¥¥* \KAT ne var ki. Atatürk'e olmaFvan sözlersokaklannbuher tarafı buaitsöylenvavsnndır. Hele secim zamanları. şehirlerin. Girisilecek eylemler sembolik mahiyette ihtar hareketlerldir. İsteklerimiz dikkate alınmadığı takdirde çok daha etkin eylemlere girısîlecektir. 1 28 Aralık 1970 tarihinden Itibaren Ce AYLIK bir süre içinde teknik elemanlar PERSONEt. KANTJNT1 kapsamı dısma çıkanlmadıjh takdirde bütün yurtta en etkin kild DtRENtSE GEÇECEITLERDÎR. 2 Personel Kantmu kaD<!amı dı«ma çıkıncava kadar lntibaklara. van ödemelere ve Stpki bazı soruniara iliskin olarak 2S maddede tODİanmı «stpitİPTİmiz verine eettrilmelidir. Bunu «a?!amak idn 4 OCAK 1971 PAZARTESt rinünden başlıvarak ÎKÎ HAFTA süre ile tSRASrVDA BOS OTTRMA seklinde > diîpnis vapacaklar. hu für« idnrfe de lstpklprimi? vprin? gelmedigi takdirde 18 ve 19 OCAK eünleri KEStN BOTKOT vacacaklardır. 25 maddelik muhtira. ba«ta BASBAKAN ve MALtTE BAKANT olmaV C?ere. baffln flrililere eötıderilmistir. 3 Forumda alınan kararlara törn teknik okul ve unlversite öîretim Ovelerinin Vatılmssı ds «aglanacaktır. 4 Bu kararlan bozmak ve raviflatmak icln basms. Radvova ve diger yayın oreanlanna beyanat ve ilân veren kurulus ve »ahısiara karsı. bu kunılusların gerçek temsilcileri tarafınHan »vnı voilaria karsı çıkıiacaktır. # OVFMT.t KOT t 1 25 Tnarirfplfk muhtıra TEKSEN GAZETEStNtN OZEL SATTSTNT>A vavmlanmıstır. 2 Dirpnis üüresintfe ortava cıkahiipcpk tüm h'ikuki sorıınların cfizıirnlenebUmesl için Ankara'da «avılı HVKrK BİLG1VLERtVDEN olusan bir danışma kurulu görevlendirilmiş bulunmaktadir. TEKVtK PERSONEL TÜRKÎTT; TTKXtKERLERİ SENDtKASI (TEKSEN) SENTJtKASl ELEKTRtK MÜHFNnlSI.ERİ OOAS1 KtMTA MÜHENDÎSLERİ ODAS1 tNŞAAT MÜHENDÎSLERÎ ODASI MtMARLAR ODASI ZÎRAAT MÜHENDtSLERt ODASI KAMTJ JEOLOGLARI SENDtKASI TÜRKtYE TEKNtK ÖGRETMENLER SENDtKASI (Cumhuriyet • 121) Dar boğazlar kacan ve bugün harcıalem olan bir nevi sokak milliyetçntği yerlne, sosyal bir nasyonaliımln derine inen problemleri, Millî Knrtulus hare» ketimizin prensiplerinde vardı. Gerçl tstiklâl Savaşı*nda öyle anlar, Syle kritik anlar oldu ki, hattâ bir komünist partisi ile bir nevi Şuralar Kanununa da. bir ihtiyat tedbiri olarak el atılması lâzım geldi. Birincl Millet Meclisinde bir aralık, biri aynı zamanda gizli çalışan üç komünist partisinden birini, Türkiye Komünist Partisinl, Mustafa Kemal de desteklemek zorunda kaldu (2) Bu partidefl Moskova'ya. Tevfik Rüştü ve heyetbıi, Üçüncü Enternasyonal nezdine temsilci gibi göndermek vaziyeti hasıl oldu. Aynı günlerde ve onun da vatan sevgisinde elbette ki süphe olmayan Enver Paşa Batumda .Türkiye HalkvSuraları Partisi.ni kurdu. Programuiı Millet Meclisine gönderdi. (3) Hülâsa işler öyle sıkısmıştı ki. başimın her dnvara vurmak. her kayada bir Ergenekon geçidi aramakta, şaşılacak bir şey yoktu. Ama şu oldu ki, Sakarya'nm kazanılışı, hem kör talihi, hem kördüğümü çözdü, Sakarya'nm kazanılışı, bizim İstiklâl Savaşımızın ve Milli Kurtulnş hareketimlzin, zafere yönelen ve bütün kanşık ihtimalleri ortadan kaldıran gercek doniım noktasıdır. Bu savaşa kumanda eden ve eğer Sakarja kaybedilseydi, başa gelebilecek felâketlerin her blrine ve her çareye bajvurarak bir çıkış ve direnls yolu bulmak İçin kendini bütiinü ile vakfeden büyük insanın sânma gölge düşürmek için, şimdi, ne hazindir ki, bu vatanm topraklan üstünde binlerce ve bmlerre insan. hırsın ve cehaletin bütün silahlan ile çalışmaktadırlar. Ona, inkılâplanna, sânma. Murtafa Kemal değildt. FaEVETsosyal anlayışlı «osyaHst Demagojiye kat insandı. N günlerde bu anıtın hemen yanına, sokaVlardaki fener direklerl $eklinde bir ş*y dikildi. Üzerinde Atatürk'ün. Maresal kıyafetinde ve geceleri, bütün rtklâmlatda oldugu gibi. içinden elektrikle aydınlatılan bir resml var. Altına da, gene elektrikle ısıklanan bir cümle: Atatürk'e atfedilen ve hele her seçim zamanı. bütün Anadolu şehir ve kasabalannm sokaklannı doldırran su sozler, surası unutulmamalıdır ki. Türk milletinin en büyük diismanı komünizmdir. Ve nerede bulanursa ezllmelidir.. «eklindeki yaygin sozler. Altında: K. ATATVRK. Atatürk komünist miydi? Elbette degil! Ama yukandaki sözler ve aslında ona atfedilen. daha doğnısu taklit edilen yazı ve imza Atatürk'iin müydü? Hayır! Atatürk, komünizme karsı uyarılar yapmıstır. Atatürk devrinde de komünizm, kanun yasağı idi. O devirde de tevkifler. mahkumiyetler olmuştur. Ama doğnıya bajçlı kalmak, daima perceği aramak, hele aydmlar için, daima bilimsele hağlı şartlan değerlendirmeyle ugrasnak. en tabiî bir vazifedir. O halde simdi. STustafa Kemalle daha 19 Mayıs 1919'da Samsun karasında baslayan Relismelerin. bilhassa şu komünlzm hikâyesî aeısından bazı safhalanna değinmpk istiyoroz. Sonunda. gene su Kızılay'daki direkte taslanan sözle*e ve bunlann Atatürk'e ait olmadığina döneceğiz. memis sözlerin kopyaları ile süslenir. Eiter mak sat komünizmle mücadele ise. ben su kadannt söylevevbn kl, onu memlekerte yaysınmıs, *»er tarafa komünlstlerle dolmus sibi eöstermek. komünist proparanda kaidelrrinin. öndc gelen usullerlnden birldir. Ve sanıyorum ki. bugün hu taktik Türkiyede olduSu kadar. dünyanın hic bir yermde böyle trenlş ölcüde uytrulanmaz! Eğer komünizmle, mücadele edivonız dlyenl?ı, meselâ başta. eski parti arkadaşlannı bile komünistlikle vasıflandıra^a^ kadar ileri Kiden bir profesöriimür de olmak üzere. bu taktikten havrrlı hir netice beklivorlarsa aldanıyorlar. Çiinkü bu kadnr tekrar. bu kadar korku yavmak, kalnhaiıklarda nihayet bir ruh teslimiyeti yaratır. Âdeta bir «kadere riza havası estirir. Ama belki de zaten istedikleri budur. î. Aralov'un hâtıralan. Hasan Âli Ediz tarafından Türkçeye de çevrilmistir. 2) Kandemir: Atatürk'ün kurduğu Komünist Partisi. 3) Makedonya'dan Orta Asya'ya Enver Paşa isimli eserimizin üçüncü cildinde bu teşebbüs ve program aynen verilecektir. Şimdi Ikinci cüt basümaktadır. 1) Yolun basında! STtKLAL Savaşı ile blz. Urlhimlzin en krittk devrini yasadık. Netlce ancak İki türlü olabilirdi: Var olmak veya olmamak! Yanl U t ÜNDEM UNE Unutulmayan yıllar Zaman zaman eski »nıları canlandıran yazılan bir sıla hasialığinı tedavi etmek istermisçesine arar ve oknrum. Halide Edib'in eski Türk hayatını aynntılan ile yaşatın kitapları. gece karanlık sokaklarda boza satan bozacıyı, mısır buğdaycıyı, gözlerimin önünde canlandırır. eski arnavnt kaldınmlı tstanbnl'un sokaklarında yürür gibi olnr, Gedikpaşa'd» lodosa. nazır bir evde anneritimi tedavi için oturdnlomaı, lstanbul'a özgü, gecelerini hatırlanm. Bütün bunlan bana hatırlatan kfiçük bir kitap elime geçti.. Hani Birinci Dünya Sav»şı (finlerinde 75 beygir gücü kuvvetiyle ve saatte 100 kilometre glden uçakla Türk havacılı|ım yüceltmek üzere Frthi bey ve arkadaşlarının Kahire'ye selâmctlenmelerini duymuş ve mezarlannı da nice *eneler sonra Şam'da gnrmüstüm. O hâtırayı bu kitapta içim sızlayarak okndum. Bir ba»k» anı: Leblebici Horhor Operett oynamyor, yansrın yerlnde bir çadır kumlmus.. Sabne dediğiniz bir tahta kerevet, temsil sade kadınlara.. Fındıklı, fıstıklı seyircilerin ntangaçlıktan sıyrılamayan hayranlığı. Ne buçünkU premiere'ler, ne perdf arası fnvayede tuvalet (töstprileri, ne döner sahneler, ne Kültür Sarayı yan<ınlırı? O zaman için çadırlarda oynanan Leblebici Horhor dillerde ve gönüllerde dolasan melodileri ile anlatılıyor. Bu anılarda Türk kadın dünyasının tanınmış çehresi Hascne Ilgaz; çirkin, korkunç bir homurdanma ile yollarda raysız dolasan. bacasından dnman rıkmayan MotonıotHi de tstanbnl'un ilk defa hanpi duyfularla tördüfünü sövlüyor. «Sokakta kalabalık her geçen dakika çojalıyordu, ahşap evlerin kapılarmdan cocuklır dısan fırlıyor. kafesler açılarak başları beyaz basörtülii kadınlar «okafcın heyecanına. konnşmasına katılıyorlar.. Sonnnda da seytan arabasının kıyamet habercisi oldnğuna karar veriyorlar !.» Trafik kaıalannın çoklufunn gördükten sonra bu insanlann yarım yüzyıl evvel bn hükümde yaaılmadıklarına da insanın inanacağı geliyor. Unntulmayan ve nnatnlmayacak yıllan. o günlerl hiç g&rrnemis kusaklara nakleden vazarın ne de tatlı bir ifadesi var.. Eski tramvaylardaki beygirlere karsı hissedilen halk merhametini ben de küçnkken annemden duydufnmu hatirlanra. Sonra insam ezen, çan çan diye ses çıkararak tehlike saçan tramvay da otomofll gibi seytan icadı ve kıyamet alâmetl bir brlâ değil tni idi? 1» tstanbul'on yançınlan; evleri itfil, koskoca bir semti ortadan kaldıran, insanları mnhacir eden afatlar . Yazar o nlevleri, alevlerin ssçtıjı sefaleti nasıl da renkli anlatıyor.. Mejer bu yazılar eski okul ödevleri imis.. Tevekkeli rahmetli Süleyman Sevket o yazıların altına «Vazifenizi çok beğendim, tabiî hayata pek yakın yazıyorsunuza diye not kovmamış.. Bilirsiniz ki eskiden 10 Muharrem gtinü bütün aileler için kazanla asure pisirilen bir çündü. simdi unutuldu ama. Muharrem'in 10'u Sümbül Efendi'de yatan Sümbül Sinan Efendi'nin kayusundaki su kapısılır, o su hastalara sifa olsun diye içirilirdi. Kitap orada kalmıvor, koca (kıstnrt) arayan kızların Ytni Caminin avlusundaki Rahime Sultan'ın türbesinin kapı tokmafını nasıl caldıklarını anlattıktan sonra, Çanakkale çünlerinin hâtıralarını, 16 Mart vakasim gözlerimizin önünde o.pürüzsüz ve içten çelen dnygusu ve dili, teraiz üslubiyle anlatıyor. Gtnç kızların o günlerde soiuktan battaniyelere «annarak yasadıkları okul hayatı ile o gfizel kitapçıgı oknrken aklınız ister istemez diitıle bngün arasında sizi mukayeseler yapma|a zorlanıyor, dünün güzel hâtıralarına dalıyorsunuz, bugüniin nankörlcşmis. nasırlaşmıs kapkara gerçeği içinde uyanıyorsunuz. ı Oğrenci hareketleri ve devrimci eğitim onumuzun başlığını bir öz'e, bir çı • kış noktasına bağla • mak gerekirse bu nokta kuşkusuz yaşadığı mız yüzyıhn şu son çeyreğinde önemli toplumsal eylemlerin başmda gelen «öğrcnci hareketleri» olacaktır. Özellikle son 23 yıl icinde yopunluk kazanan bu eylemler yük sek öğrenim pençliğine dünvada âdeta yeni bir toplumsal sınıf niteliği kazandırmıştır. Daha doğru bir deyişle, zaten var olan bu sınıf (tıp kı bu vüzyılın basmda işçi sınıfının basarısı gibi) kişili^ini ve çücünü ispat ve ilân etmistir. Dolayısıvla bu srelişimi «gençlik şımard' «gençlerde saygı kal madı», «eçitimden haşka her şe>n yapıyorlar, hâdlerini bilmiyorlar» gibi en azından tutucu ve gerçeği yadsıyan yaklaşımlarla değil. sorunun özünde yatan nitelikleri saptavacak analitik yaklaşunlarla gözlemek doğru olacaktır. Bu eylemler tümü İle olumlu, yapıcı, bilinçli ve katkılı mıdır? Kuşkusuz hayır. tste biz nesnel bir eleştlrt sürecı içinde bu konudakl görüşlerimizi aktarmaya çalışacagız. Ancak hemen belirtilmesi gerekli bir nokta de\Tim kavramı üzerinde ne felsefe düzeyinde tanımlara ne de vamlmıs vorumlara deglnmiyecejfimizdir Olanaklarm izin verdi*1 kadaı s o mut olavlan. gene] düzevâe ve büyük ölçeklerde örnek alarak ba zı varsaymılara ulasmaya çalışacağız. K Yard. Prof. Sümer GÜREL O.D.T.Ü. ÖĞRETİM ÜYESİ yasal olaylara el atmıs ve etken rol oynaraaya başlamıştır. Bunun giderek yurdumuza da ulasnvası en azından gençlik gibi biyolojik ve evrensel bir ortak paydadan ötürü doçal karşılanmalıdır. • • ITUSAL ETMENLER: Btt etmenler arasında 1960 devrimin de kendisini gösteren aydın genç kuşağın eleştiri ve denetira öğesi niteliğini sürdürmek lstemesi, siyasal ortamm yoz durumu, bu durumun çeşitlı kurumlara olumsuz etkileri sonueu ezilen grupun dâvasına sahip çıkma sorumlulugu gibi tutum ve davranışlan sayabiliriz. • KİSİSEL E'niENLER: Bun ları da bir kaç farklı açıdan bakarak sır.ıflara ayırmak mümkündür. örneğin bazı yetkililer (1) psikolojik bir boynttan söz ederek ünlü Odipius kompleksinin etkisinin rolü olduğunu sarunmaktadırlar. îanl eylemlerde gençlerin. özellikle aile yapısı içir.deki oğulun bahaya. kızın anneye tepkilerinin toplumsal ölçekte çenellesip genclerin vaş. lılara tepkisi bicimine dönüsmesinin vapı olduçn san yaygındır. Kuşkusuz bunu hilinc altmdaki birikimin bosalmasma da bağlamaktadırlar Bir haska kişisel etmen olarak ülkemizde orta öiretimin kötü ve köbnemiş durumunu gösterebiliriz. Türlü nedenlerle eleştirisini yaptıgımız (2) orta öğretim sıstemimiz ne zihnl yenetek ne de klşilik gelismesi yönünden hiç bir fcatlada bulunmamaktadır. Bu lcoşullar altında yetişen genç ünlversite düzejine gelince daha rahat bir tartışma ve eleştiri ortarru bulmakta ve kullanmaktadiT. Kuşkusuz bu ortamın her zaman bilinçü ve olumlu kullamldıŞı sarunulama2 Buna Üeride <3e£ineceŞiz. Orta öfîretim slstemmln yozluSunun vanısıra bazı vetkililer. örneğin en azından öfretim Ü yesl • ögrencı anlasmazlıSını (kl bunu genelleyip genç ve yaşlı kuşak anlaşmazlığı biçimlnde alabilirizl ülkemizdekl ıtdil» karmaşıklığına baflamalrtadırlar. Bir üniversitemizde (3) bu konu da yapılan bir arastırma liseden gelen gençlerln yaklaşıls olarak •4 50 sinin «okudugunu anlama». «olcuduaıaıu eleştirme ve de*erlendirme». «kelimeler ve kavramlar arasında llişkl knrmaıı. «dil bilsrlsi taiTallannj tanıyabilme TB uyşrulayabllmeu ve «vazma becerisi» vönlerinden veteneksiz olduklannı ortava çıkarmıştiT. Bu durum üniversitelerlmizde bildlrlşlm (commım1eation> OTtamını olumsuz vönde etteHemekte ve basansızlıga neden olmakta. giderek akademik buzursuzluklar doğurmaktadır. YA2AN D olayısiyle eylemlerde gösterilen genel tepkl dlösi 1 çinde küçümsenmiyecek bir yeri vardın fakat açıkseçik belirtilmemektedir. Oysa kı ileride devrimci etitımin temel sorun'.anndan bir tanesi olarak bu «dll» sonınuna da degineceğiz. Eylemlerin kişisel etmenleri için bu saydıklanmızı şu sonuncu ve en güçlü etmenle bitirmek pek de hatâlı olmıyacaktır: Genç sözcügü hareket, dinamızm, enerji v.b. sözcüklerle eş anlamlıdır; dolayısiyle «eylem» gibi bu sözcüklerin tümünü içeren bir kavTam ile «gençlik» arasındaki sıkı ilişkiyi yadırgamamak gerekır. Etmenler konusunda değinllecek noktalan arttırmak mümkündür. Fakat biz bu kadarla yetinip konumuzun ikinci bnemlf böliimüne geçelim. ha olumlu bir yön kazanmıştır. Bugün çok küçıjk bir azınhlc dahi olsa. bilinçli olarak ne istediginin farkında, uyanık, ülkücü ve amaca giden volunu kesinlikle çizebilmiş bir «devrimci» genç avdm kitle vardır. Bu Türkiye İçin bir umut ışığı olabilir. Ancak «eride degineeefimiz ve eleştireceğimiz konularda hâla uvarılara ve ögütlera ku'ak \ermeleri gereklîdir. Öğrenci hareketlerinin. ege» men siyasal süçlerce nasıl yorumlandığım hepimiz her gün izüyoruz. Analitik bir gözlemle bu eylemlerin 1960 öncest günlerin çağrışımını vaptırmasınm ve belirlı çevrelerin çıkarlanna uygun düsmiyen gerçeklerin gençler tarafmdan kamu oyunun gözleri önüne serilmesinin söa konusu vorumlann temel nedeni oldu5unu savunabiliri2. Son 23 vıida vogunlugu artan bu eylemler Türkivenin sosyoekonomik vapısının gerçek eleştirismi ve tanımını bilimsel biçimde vapmıştır Kamtlarla ortaya konan bu somut gerçeğı vadsımaic ancak göz kapamak veya sırt çevırmekle mümkündür. |Cİ Kişiseı düzcyde evlemlerin etkilerinden ve yonımlanmaVarından söz etmek çok karmasık bir dunımu aktarmak demektir. Çünkü «devrim» kavramı aydmlar arasında va çok knklü. va da aynntılardaki farklarla avn biçimlerde anlasılıp anlatılmakta, dolavısivlp avdm kitle içinde bile böliinmclrri somıçlamaktadır. Bu konura di ilcride elestlri ve öneriler brilömünrir p^ileceğimiz lçin burada «»dece detinip teçiyoruz. Ovsa tci defll sadece eftıtim düzeyinde tüm sorunlann tartışılabtlec«gi en eenel ulusal düzevde dahi basanvs clasmak aneak eenç truşagın «devrim» konusunda Bnee kendl aralannda anlaşmalan ıçıderek bütün aydın kusalc ortammda bu anlaşmayı saflamak üzere çaba göstermelerl ile tnümkün olacaktır. Kısacatn bngtin ülkemizde hemen her avdımn kafasında bir «devrim» anlayisı vardır ve yine hemen büturı bn anlayıs re tanımlar birblrinden farkhdır. Bu tanımlardan az veya çok avnlmak, vazseçip bir başka vonım veya anlavısi benimsemek biraz da vasa ve başa paralel olarak zorlaşmaktadır. Bir başka devimle. avdm fcisilifin evTensel niteliti burada ortaya çıkmakta ve kişi bn feragati kisilirinden kavrp. tâviz vermek va da bir baskasına uvdu olmak eıb) kahul ederek cercekte aydın kisllik nltelîklerinden bir başkasiyle çelişkiye dOsmelrtp ve «olgun luk» eöstrrememektpdir. En a > zından dnrrnn Türkivemizde böyledir ve bn vüzden bir bısır döncfi çörüsündedir. 28 Aralık 1970 tarihinde ANKARADA yanılan TEKNİK MANLAR FORUMUVDA alınan knrartar. ülkemizde Khrı elemanlann kararlandır Bu eerçe&e raSmpn MAKtNA MÜHKNDÎSLERt OD4SININ StMDtKt YOVETtCtLERtNlN BİR KISM1 tamamen, ters bir tuhımla. eyleme kstılmamak. hattâ ey!eml de«teklamemek karan almtslardlr Oys» açıktır ki tüm makins m6hendısleri diğer teknik eleman Vardeslerivie Mrliktp hareket etmege kesinliVle kararlıdırUr. Bu nedenle Tt^Vl MAKtNA MÜHENDtSLFRtNt FORt^VI KARARLARINA SAYG1L1 OLMAGA OAVET EDERLM. Maklna Tüksek Mühendlsl Gt>NAT BOLAZAR Makina Mühendislcri Odası Tonetim Kurulu tîve<i (Cumhuriyet 122) ^ TÜM MAKÎNA MÜHENDÎSLERtNE DUYURU TÜRKİYE RflDYOLflRlNDA Arkası yarın programının en begenilen cseri BUDDENBROOK AILESİ Kitap halinde çıkta. KİTAPÇINIZDAN İSTEYİNİZ. Altın Kitaplar Yayınevi Cağaloğlu/İst. % Cumhuriyet 115 ARTIK HIIU PIYANGO'M w Evet, Millî Piyango 9 OCAK'ta yine servet yağdırıyor. İKRAMİYE PLÂNI: Herkesin düşüncesi şu: Ne varsa B u bölümtl de evrensel, ulusal ve kişisel düzeylerde inoelemek do§ru olacaktın CriAad Sabcut DOKIOt Tarık Z. Kırbakan Deri. Saç va Zührevt hastalıkları Mütehassısı • tstiklâl Cad Parmakkapı • No 66. lCumhunyet l l ı ı Evlemleri nedenleven etmanler MUHTELİF NAKİL VASITALARI İCİN MAKAS SATIN ALINACAKTIR Tekhfler, tstiklâl Cad Deva Çikmazı Sümer Han 5 inri katındakı teklif kutusuna atılacaktır. Son teklif verme tarihi 12/1/1971 günü saat U'e kadardır Şartnamesı Satınalma Servisinden temin edilebilır Dosya No: 215 GLKT/7050O2 167 Kurumumuz 2490 sayılı Kanuna tâbi değlldir. B TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ KURUMU tSTANBUL SATINALMA MÜDÜRLÜĞÜ (Basın: 25968/112) u etmenlerl evrensel, ve kişisel oîmaic ü?ere üç kateeoride ele alabllirig. • EVRENSEL ETMENtER: Dünyanın hir çok ülkelerinde irençHk, Szrllikle flnirersite gene lifi son 23 vıldan neri hem ölkelerinde. hem de dünyada olaçelen peki çok toplumsal ve si. Q Evrensel düzevde öerenci hareketleri bir •katılma participation» ya da «müdahale etme Eyleme t^çme» biçiminde belirmiş ve kamuoyuna da öyle sunulmustur. Söz konusu «ka> tılma» tenel çİ7ei«H.r her düzeyde amac nlarak tanımlanmıştır. örneein »önetime katılma sloeranı saderp rütim alanmda değil. doğrudan sivasal alanda da UTçulanmıs FYansadaki somut basanların oaraletindf di6er bir çob ülkede de daha küçük ölçeklerde ayni sflçlülükte (iriiçtel sonuçlar doSnrmuştıır. Evrensel düzevde bu eylemlerin vorumlan hemen her verde sivasal Bnrütlerce öznel biçimde vapılmış ve dnğal olarak olumÜUZ karsılanmı» ve kınanmıştır. Anlavis e5«teren ve nesnel olmava çalısan hazı politik kişisel çahalar annlıkt» kalmıstır Maamafib bn «devrim» olgusunun ve «devrimcinin» tnâkus talihidir Amaç ba mâkus talihi venmek olmalıdır. tzlenecek vön temde. olavın bir niceliksel sorun (kantitp meselesi) değil hir niteliksel sornn (kaHtp meselesi) oldujhınn kabnl ederek sap'•""nalı ve nygulanmalıdiT. ^J dtlzeyde Bgrencl eylemleri evrensel sloganlarla baş lamış. hattft baslanpçta bazı vorum hatftlanna dUsülerek ulusal koşullnnrnrea uyup uymadıklan hiç irdelenmeTen bazı modeller üzerinde tümü ile duyjrusai. lçtenllginden ku$kulanmadıjhmiz. fakat bilinçll oiduklanndan emln olmadıtımiî tartıçmalar, speMilasyonlar vapılmıstır. Zaman içinde dunım verpl perçeklere egilme bicimine dönüşmüş ve başlangıca oranla da 8.404.000 LİRA BÜYÜK İKRAM1YE: I MİLYON LİRA 1971 yılının ilk zenginleri arasına girmenizi dileriz. (Basın: 259031 109 YARIN : Eğitimdeki yansunalar (1) «Gençlik Hareketlert OzerV ne» Doç. Dr. Yüksel Koptagel. Cumhuriyet. 2.9.1970. (2) «Orta öğretim Sorunu üzerine» S Gürel, Cumhuriyet U^.1970. (3) «Dilden Düşünce Oniversltesine» Adnan Binyazar. Emin özdemir; Cumhuriyet 16.11.1970. Dz. Tek. Sal. Al. Koms, Başkanlığından I Kapalı zarf usultl ile bir adet Kilima cflıazı satm »Imatalttır. Muhammen bedeli 14Ü.O0O. TL. olup eeçici temlnatj 8.250. liradır. Şartnameleri Komisvonumuzda. K.K.K Ankara ve tzmir Lv. Amlrliklertnde çorülebilir. 3 thales) 20 Cra* 1971 eünü saat 11.30'da KasımDasa'daM Kr> misyonumuzda VBpılaeaktıı. tsteklllerin 2490 »avılı Kanuna Köre hanrlavacaklan teklif mektuplannı teknilt sartnamentn G/2 maddesinde istenilen belgelerle btrlikte en eeç lhale günü saat 10.30'a kadar Komisyonumuza vermeleri (Basın: 25931/106)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle