Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA I K Î : CTJMHURİTET 17 Ocak 1971, ••••»•••••••••«« • apitalift düny», ıa»'lar siddetinde olmasa bile, büyük bir ekonomik banalıma girmek üzeredir. Ve ekonomik havattaki önemli bir bunalımın siyasal harata da yansımaması dnştinfilemtz. Kitlel'erde nyanan hoşnutsuzlnklara kendi yararlarına doknnmadan çözüm yoln bnlamayan egemen sınıflar, toplnmsal düzeni ancak şiddet yöntemleri ilf koruvabilir hale gelirler. Birleşik Amtrika'da McCarty'yi hatırlatan bir Senato Araştırma Komisyonu kurnlmuş ve bn komisyon çeşitli üniversitelerdeki «zararlı» kişilerl gaptamıştır. Bn zararlı kifiler, içlerinde Nobel ödfilleri almı? bilim adamlannın da bnlnndujn sol rtilimli avdınlardır. Bağlı bnlnndnklan âniversitelerden atılmalan için genis bir kampanya açılmıştır. Herbert Marcuse gibi, dünya çapında bir üne sahip bnlunan bir filozof bile, siyasal düsüncelerinden ötfirfl üniversiteden azaklaştırılmıstır. Dünyada sosyal tıaklan ilk tanıyan fllkelerden birisl olan tngiltere'de grev hakkının kısıtianması iein çalışmalar yapılmaktadır. Fransa'da Ise, poliı rejimine do£rn ksyış, bir avuç aydının çırpınmaıına, rafmen ıtrçtkiefmektedlr. FAŞİZM TEHÜKESİ VE ÜNİVERSİTE ÜNİ Dr, Ahmet Taner KIŞLALI HACETTEPE ÜNİVERStTESİ StYASET SOSYOLOJtSt ÖĞRETİM GÖREVIİSÎ bir ay lonraya atılır ve dolayısiyle de yapılamazdı. • Başka bir tacan ile, «ideolojisi itibarlyle Tfirk kannnlanna göre »nç işleraeyi amaç edinen, yerli veya yabancı, öltt veya diri» bir kisiyi sn veya bn sekilde Sven bir dernek kapatılabilecektir. îani Nâzım Hikmet'in büyük bir şair oldnğnnn löylemek bir dernefin kapatılmaa için yeter neden cayılabllecektir. • Nihayet, toplu hareketleri Snlemenln mn çaresi de Fransa'dan esinlenerek bulunmiıştnr : Onbinlerce kişinin katıldıgı bir yiirüyüş «ırasında berhangi bir snç islenir ve failleri de bnlnnamazsa, götteriyi düzenleyenler aynı snçlardan yarjılanabiltceklerdir. # llerid bir baskı rücü : Tani toplnmdaki tntnen ve «erici gflismelerin karsısına (îkacak, gerektiğinde yol cösterecek bir Intrnm niteligi taçımak. • Kitlelere bilinç gStürme : Tani Sıellikle emekçi sınıflann uyanmalanna, toplumdaki ileri dönüsümler için bir devrtmel gtç halinde olnsmalarına yardım etmek. T T niversltelerimiıin bngün rerektifi gibi *^ bir llerici efitim yaptıklan ıSylenemes. Fakat her şeye rağmen üniversite bir koşnllar bütünü olarak, ö|rencisini bttyfik bir defişmeye nftratmakta ve onda, egemen nnıflann ideolojisi ile çatısan bir egilimin doğmasına sebep olmaktadır. Ornegin Ermrnm Atatürk ve Hacettepe Cniversitelerinde yaptıgımız bir araştırma, Sğrencilerin */tKS'nnnn sosyalizmi benimRemelerine karşılık, aadece •ıJTsinln »onysllrme karsı oldnfonn ortaya koymnstnr. Bn efilim son smıflara vaklaştıkça daha da belirgin bir hale gelmektedir. Geri kalmif fllkelerin kapitaligt yoldan kalkınabilecejini savnnan öfrencilerin oranı tmdeec '/•UJİ'dlr. Ve, örnekleraeye giren öjrencllerin •'•M'n, «Birleşik Amerika ile bnfflnkfl iliskilerimizin Türkiye"nin ba|imsizlıtinı »edeleyecek nitelikte oldngu» kanısındadır. gfirevlertnl Ü niveniteler ikineikadar azçok de ıcn aylara gellnceye yapabil S|renciler olarak birçok olaylarda flerici ve etkili bir baskı giicü nitelifei ile agırlıklannı koymuslardır. ' Nihayet üniversıte, «bilinç götürme» rö revini de bir dereceye kadar olsun yapabil miştir. Emekçl ve yarı emekcilerin nyanmalarında ve örgütlenmelerinde rol oynamıştır Isçi ve köylüler, ö|rencilerin verdikleri ör neklerden ve batta bizzat teşviklerinden sonra fabrika ve toprak işgallerine başlamışlar*ır. Ban gençlik knrnluşlannın, geçen Hazi ran ayında sıkıyönetimle biten işçi hareketlerindeki yerleri de bilinmektedir. Çakmakçı Ali Rıza'mn ölümü ; Sonuç , örflyorm ki, Üniversite «zerkllgi açık olarak egemen sınıflann aleyhlerine islemiştlr. Bfitfin çabalar flnlversitenin yvkanda defindijlmlz bn iiçlü fonksiyonnnn yapmasını önlemege vöneliktir. llerici egitimi önlemek için tfirlO baskılar vapılmaktadır. Bunnn yetmiyecegi anla fildıgından: Erznrnm üniversitesi gibl, esrafla 5zdesleşecek. çevrenîn tntnen baskısı altında sinlp çat dtşı bir yol tntaeak egitim kunımlannın Anadoln'ya serpiştirilmesine çahfilmaktadır. Billnçli tertipler ve «sag sol» edebiyati ile üniversite kamnoyn nezdinde yıpratılmış ve bir bajkı rmbn olarak itiba nnı ve etkiıinl bfiyük ölçüde yitirmistir. Nihayet getirilmek istenen son tedbirler, finiversrtenin flçflncü fonksiyonnnn işlemez hale getlrmek ve özerklifi tamamen ortadan kal dırarak ilk iki fonksiyonnn son izlerini dr tamamen siimek amacını tasımaktadır. Ünivertitenin llericiligi kendi içerisinde kalıp. toplnmn etkileyemediti sfireee egemen güçler karsısına çıkmamışlardı. Ekonomik bnnaiımlarla birlikte sol eylemler isçiye ve köylüye sıçramaga başlayınca dnrnmnn degiiecegi dogaldı. ve T ürklye'deTaegemen sınıflarhükumetonJann temsileisi dnrnmnndaki güç dnrnmdadır. kapitalist kalkınma yolnna, Türkiye'de durum apitalist kalkınma yoln ile sofyal adalete yönelik tedbirlerin birarada yürüyemiyeceji Törkiye'de bnşün kesinlikle ortaya çıkmıştır. Biraz dengeli bir gelir dafılımı için firifilceek her çaba, kalkınma hızının düşmesi dışında bir anlam taşımayacaktır. Ekonomik ve siyasal baflarla parçası baline Keldigimiz bloktaki durnmn da gözönune alınca, içinde bnlundnjumuz bnnahmın nedenleri açık ve teçik olarak anlasılacaktır. Toplumnn çeşitli sınıf ve tabakalanndaki bilinçlenme sonncn doğan istemlere bu sistem içinde cevap veremeyen egemen sınıflar için tek çıkar yol kalmaktadır : Baıkı ! HUkümetin rrtirdiği bazı kannn tasanlanna gözatıno, dammnn daha da somntlasacatinı sanıyonıı : •) Toplantı ve Gösteri Türüyfifleri Kannnunda yapılacak bir defeisiklikle, hflkümete. toplantı ve gftsterileri 30 gün rrteteme yelkisi tanınmak istenmektedir. örnefin Imran öktem'in cenazesinde çıkan olaylardan sonra yapılan protesto yürüyüsü böyle bir kannnla Universite'nin yeri sanınz ki, üniversite üzerinde oynanan oynnlann anlaşılmasını kolaylaştıracaktır. Ünivenitenin özerk olnşn. ona flç 8nem11 jSrevi yerine jetirebilrae olanajh vertnektedir : 0 tlerid bir efitim : Tani ülke rerçeklerine dönflk, toplnmsal yapıyı gtri kalraııhğın kınr döngrüsünden kurtaracak temel defişimlere yönelik bir araştırma ve tartışma ortamı yaratmak. bn ortam içerisinde üniversitenin B ütün nedir? Bn soruya verileeek eevap, yeri mlslerdlr: Gerek ögretlm fiyeleri Te ferekte ya da 1961 Anayasasının getirdiği bazı hak ve özgfirlüklere hayır demek zornndadırlar. Ç9nkfl bllinçlenen sınıflann Isteklerine, kapitalist sınıfın yatınm arznlannı öldürmeden olnmln bir cevap verebilme olanağı kalmamıstır. Hayır Devrimci Çizgiye... «Atatürk'e hakaret» diye bir snç vardır. «Devrimler aleyhinde propaganda» diye bir snç vardır. «Anayasa'ya aykırı eğitim» diye bir snç vardır. «Şeriat devleti knrma yÖnünden propaganda» diye bir snç vardır. «Tasaklanmış Saidi Nursi kitapUnm bulnndurma ve yayma» diye bir snç vardır... Biliyor mnydnnnz bnnlan? Biliyordnk diyeeeksiniı belki. Bütün bnnlar yasalarımııa före snçtnr elbet. Amı bir suç islenince yasanın gelip o snçn işleyenin yakasına yapıçması gerek. tnez mi? Nedense yasalar her zaman nygnlanmak için yapılmac! Bizde böyledir, başka yerde degil! Bir yasa uyur ya da nyutn. Inr bir snre, sonra birden bakarsınız nygnlanıvennis. Nedeni niçini yok, yasa var ya, niye nygulanmasın?.. Isparta'da bir Nnrcnlnk Okaln basılmış «Tevhidi Tedrisat Kanann>na aykın olarak açılan ve Anayasa'ya aykın egitim yanşn oknl, jandarma tarafından kapatılmıs, efitim gören ya;. İaft İ ile 2« arisındiki jençler •yaVatanmış. SonMturnıa geniştetilggekmis. Gasetelerde okuyorvst. radyolard* dinliyoruı ban. ları. Biraz şaşkınhkla dojrnsu! Demek nnutulmuş, nygnlanmaz olmus yasalan bir hatırlayan, hatırlatan oldn, diye. Umutlanalım mı, yoksa bn da feçiei bir rüzgâr nu diye isin sonnnn mn bekleyelim? «Ögretim Birlifi» yasası bagüne dek niye.nygnlanmadı? N'iye o gisli okullarda, hatta resmî oknllarda Nnrcnlnk propagandası açık açık yapılırken, Atatürk'e sürekli olarak söven, Devrimlerle göz göre göre eglenen ögrenciler, ö|retmenler varken, şeriatcılar meydanda at oynatırken, hele hele Saidi Nursî bir vatan kahramanı, bir büyük düsunür diye gSklere yüceltilirken klmse ses çıkartmadı, bn yasalan nygulamayı dfisünmedi? Türkiye'de en az sekiz on gündelik gazete var, bir sürfl der. gi var Nurcoluk'nn, seriatçılı|in, Atatürk düşmanlığının, dev. rim aleyhtarlıçının bayraktarlığını yapan... Bn gazetelerde ya. zı yazanlar arasında öğretmenler de var. Hem de yüksek okullarda yannın ögTetmenlerini yetiştirenler bile... Sürekli yazılar yazarak, gençligi Atatürk devrimlerine düşmanlık duygnları aşılayarak yetiştiriyorlar, kimbilir sınıflarında bn konnlarda daha daha ne marifetler beceriyorlardır? Bn tür yazarlar her rün sütnnlannda Atatürk devrimcilerine leke sürer, igrenç if. tiralar atarlar, Cnmhnriyet e|itiminin hizmetinde oldnklarını nnntarak!.. Sanki bir şeriat devleti vardır, bir halifepadişab iktidar basındadır, sanki Atatürk ve devrimlerini yermek, kö. tülemek, yasalann snç saymadıgı işlerdir!.. Bn yüzden birden saşırdım. Devrimler aleyhine propaganda demek hâlâ bir snç? öğretim Birligi'ne karsı ögretim yap. mak da öyle! Saidi Nnrsi'yi fivme, kitaplannı oknmak, yaymak da!.. Görelim bakalım. bn yasalan sürekli olarak nygnlasınlar, peşini bırakmasınlar da işin içinde bir «içtenlik» oldnfn anlasılsın. Kırk yılda bir Sç.beş zavallınm canını yakmakla yetinil. mesin. tsin özüne, kökfine inilsin. Turürlükte olan devrimci yalaları kim hiçe sayıyor, saydırıyor. o yasalan defiştirip yerine gerici yasalar koymak için gizli açık çalısanlar kimlerdir, mey. dana çıkanlsın? Bir önerim var. Bir gazete de yapabilir bunn. önce parti liderlerine, sonra Senato ve Meclis üyelerine sormalı: Atatürk'. fin devrimci cnmhnriyetinden yana mısınıı? Atatürk'nn ilerici ilkelerini benimsiyor mnsnnnz? Saltanat ve Şeriateı akımlara ynzde yüz karsı mısınız? Liikligi ne dereceye kadar tntnyorsnnnz? Buna benzer birtakım sorulara ne cevap verir sayın politlkacılarımız? t l n s ve ynrt karsısında verecekleri bn yanıtları duynrraalı. Politikamızın».Iiderleri hem böyle. hem Öyle olmaktan kartnlsnn. Su Erbakan'ın «yigitliii» ortada. Yasa masa dinlemeden söylüyor söyleyeceğini! ötekiler de aynı «yigitlik»te oldnklannı ispat etsinler. Tasalar, o bir yerde bekleşen yasalar yakamıza yapısırsa diye korkmadan!.. Nasıl olsa yasalan yapanlar da, değiştirenler de kendileri!.. tşin özüne inmeli. Bilmem hangi kSydeki Nnr oknlnnn basmakla bitmez sornn. Türkiye'nin dört bir yanında yıçınla Nur oknla var şn anda. Adı öyle değil, ama ötü Syle. Atatürk'ii basiıca düşman sayan, Atatürkçüleri ezilecek, yok edilecek ki. şiler olarak belleyen gençyaşlıların sayısı günden gnne artı. yor. Bazı gazetelerde çıkan yazılan oknmak yeter gerçegi gör. meye.. Atatürk'e sövmek, yermek, Saidi Nursi'yi övmek, kah. ramanlastırmak. Şeriat devletini başyazılarla çagırmak. fıkralar. la devrimci ilkelere sürekli olarak salâırmak... Gormüyorlar mı, oknmnyorlar mı ilgililer? Ellerindeki yasalan bn yazılar» nygnlamak akıllanndan hiç geçmeı mi? O, 8 ile 20 yaş arasındaki Ispartalı gençlere acımamak elde degil. Nasıl knrtaracagız binlerle, on binlerle, belkl de yüzbin. lerle genç insanlarımızı? Bn, yalnız yasalarla olmaz, polisle, jandarmayla hiç olmaz. önce iktidar başındakiler bn konnlar. da açık davranacak. Oy avcılıgı için Atatürk devrimlerinden ta. viz vermeyecek. Anayasa çizgisinden dısan adım atmayacak. Atınca da Anayasa güçleri onn hemen çizgi içine çekecek... Balık bastan kokar derler ya öyle... Isparta'nın 8 yagındaki <gericisi»ni tntnklamak kolayın kolayı! Asıl somn, o ellilik, yetraJşlik. seksenlik, ilerici mi gerici mi oldngn bilinmeyen, çı. karcı, fırsatçı. oy avcısı politikacılan dpvrim ci^ri^indp tut. mak, sıntrı sşanın haddini bilyapsan boş!» nmhuriyette yayınlanan «Zoraki Diplomatın Dedikleri» başhklı Taknp Kadri Karaosmanotlu ile yapılmıj bir mülâkatı dikkatle okndum. Sayın KaraosmanoğIn genel olarak tanınan, sevilen bir kimsedir. Ancak, her insan gibi o da kusursuz olamamıs, bazı yanılmalardan ve etkilerden kendisini knrtaramamıstır. Bu yazı dizisinde, bu yanılmalara fiç Srnek gösterecek ve onnn fistânde duracağım: C (T) 6 Aralık 1970 terihinde 4. sayfadaki mülâkatın ilk bölümiinde <Ben Millî Mücadeleye iştirak ettiğim zaman, hayatraı kalemi ile kazanan bir adamdım. Beni o zaman birkaç bin kişl tanıyor idiyse bu memlekette, Ismet Paşa'yı ancak ordu kadro Ian içinde birkaç yüz klsi ya tanıyor, ya tanımıyordu. Ismet, Bey'likten Paşa'hğa yeni geçmişti. îsmi henüz yaygın bir hal almamıştı. Memlekette isim ve şöhreti olan bir zat değildi.» Halbukl, îsmet Bey'in, 1908 Meşrutlyeti'nden itlbaren başardığı kurmay hizmetleri, komutanlık, devrim koşullan içindp politika çabalan, onu, altmış vı'.dan fazla zamandan beri ulke de tanınmıs hale getiraıişü. Çanakkale muharebeleri sıra sında Genel Karargâh Harekat Çubesi Müdürü. Suriye Harekâtında Kolordu Komutanı. başka cephelerde Kurmayoaçkanı ve çok defa da Mustafa Kemal ile birlikte savaşan bir asker olarak düşünürsek, sadece er ve subay rütbesinde yüzbinlerce Türk çocugunun tanıdıgım. hattâ beğendiğini kabul etmek zorunda kalınz. Görev baçında bulundugu bölgelerdeki devlet memurlariyle halkı da bu insanlara katmak gerekir. (î) Atotürk'ün bütün takdiı ve kutlamalanna rağmen, Inönü Muharebelerinin, daha dogrusu Batı Cephesinin Komutanı îsmet Paşa'nın Birinci ve îkinci tnönü zaferlerindeki rolünü ve ağırlığını inkâr etme çabalan bir salgın haline gelrniştir. Oysa bu zaferler Türklüğün gunırudur. önce, înönü, Cephe Komutanıdır. Millet ve tarih önünde yetkill olduğu kadar birinci derecede sonımlu insandır. Muharebeler zaferle sonuçlanmıştır Bir askerî kural olarak, zaferi kotnutan temsil eder. Eğer bir venilgi ve ulusal felâket olsay dı, şimdi komutanlığa ve zafere sahip çıkanlar, sorumluluğa sahip çıkarlar mıydı?. Yakup Kadri, tnönü Zaferlennin kahramanı tsmet Beyi o zaman nasıl kutladıgını makalesiyle anlattıktan sonra Baydar'a sunları söj'lüyor: «Bilmem billr mlsiniz? Iklncı tnönü Muharebesinin kazanılma smda tümen komutanı Fethl Bevin çok büyük rolü olmuştur Ordumuzun umumî çekilmesi sı rasında, bu duruma bir türlü razı olamıyan ve ulusal duyguIan galeyana gelen bu kahra man komutan, ne olursa olsun dı verek yan taraftan düsman hatlanna yıldınm hıziyle hücum tV miştir. Bir süre sonra, bir tasım rürk askerinin, gerilerine sark"iğını gören Yunan kuvvetlerl, <uşatıldıklannı zannederek ueri :ekilmeyo baslamıslardır. î$te iu komutan. aferden sonra enekliye sevkedilmiştir.» Sayın Yakup Kadri. diğer ya Zoraki Diplomatın Dedikleri ndaki kadar açık degilse de, lsmet Paşa'yı dolaylı olarak eleştedir. ve hattâ yermek istemektedir. Muharebeler hakkındaici a raştırmamızm özetim aynca açıklamak kaydiyle sunu söylemek isteriz: Yanlış ögrenmedikse, Fethı Bey adında bir komutan yoktur. Karaosmanoğlu'nun anlattığı durum îkinci Inönü'de degil, kısmen Birinci înönü'de olmuştur. Bütün harekât Cephe Komutanlığınm karar ve kontrolü altında yönetilmistir. Atıf Beyin emekliligi hemen muharebeden sonra defcildir. 1922 yılında izin alarak cepheden aynlmış, sonradan atandıgı 2. Süvari tümeni komutanlıgını kabul etmemiş, Samsun Asker Alma Dairesi Başkanlığına tâyin edilince de göreve katılmamış olduğundan açığa alınmış ve ancak 1926 yılında emekliye aynlmiştir. Ayrıca, subaylann hepst tçin taltii teklUinde de bulunulmustur. Bu durum gösteriyor ki, anlatılanlar gerçeğe uymamakta ve Îsmet Paşa'nın, Yarbay Atıf ın ordudan ayrılmasında rolü bulunmamaktadır. Subaylann emekli edilmesi o günlerde bile Genelkurmay Başkanhğı kanah ile MilH Savunma Bakanlığınca yapılmaktadır. înönü Muharebelerini sevk ve idare eden Komutan, Îsmet Paşa'dır. Komutanlık, serefleri, haklan, görevleri, sorumluluk ve yetkileriyle bir «bütün»dür. Bu konuda aydmlanmak ve gerçekleri öğrenmek için, Genelkurmay Harb Tarihi Başkaıılığı yayınlanndan «Türk îstiklâl Harbi II. eilt, 3. kısım. Batı Cephesi> adındaki kitabın okun masını salık veririz. Yakup Kadri'nin sözlert arasındaki «îsmet Paşa'nın îekâsı nın, kültürünün hayranıyımdır Ahlâkımn değil ama. zekâsının ve kültürünün> tarzmda bir ifade, insanı derin derin düşündürmektedir. Sayın Karaosmanoğlu'nun ahlâk kelimesi ile ne kastettiğini bilemeyiz ama; înönü, kahramanlığı, denenmiş yurtseverliği ve yetmiş yıla yak laşan büyük hizmetleriyle temit hayatı içinde. imrenilecek bir ahlâka sahip olduSu kanısınrfayız. Sajnn Karaosrnanoğlu, 6ğrendiğimize göre, gençliğinden beri bazı uzvt hastahklarla ugrasmıs, îttihat ve Terakki ileri eelenlerinin yardımiyle, Birinci Dünya Savajı sıralannda, tedavi amacı ile Avrupa'ya gönderilmişlerdi. 1926 yılında, Atatürieun «mriyle yine tedavi olunmak flzere lsviçre'ye yollanmıs vt masraflanmn hükümet taralından karsılanmasına çahsılmıstı. önceleri bu islem iyi yürütülmüş, birkaç ay sonra aksamalar olunca, Karaosmanoğlu tarafından özel müracaat ve yakınmalarda bulunulmustur. Devrin Basbakam îsmet Pasa, ilk ağızda gerekli yardımları sağlamışsa da. sonralan aksakhğın devamı, Karaosmanoğlu'nu yâdellerde zor durumda bırakmı? ve çok üzmüştü. Bu durumun, înönü Yakup Kadri ilişkilerinde etkiH olması muhtemeldir. Cihat AKÇAKAYALIOGLTJ (Emekli Albay) ihtiyacımız olacak mühendislerimizin, bilim adamlarıraızm, teknisyenlerimizin ve vasıflı iîçilerimizin yetiftirümesi i?ine girişmelidir. Vatandas Ali Rıza Keskln, Sivereklidir. Çakmak ve tüfek tamircisidir. Lâkabı, Çakmakçı Ali Rıza'dır. Ali Rıza'mn Almanya'ya sanat egitimi için gitmeye hazırlanan büyük oglundan başka iki kızı ve bir oglu daha vardır. Ali Rıza. Siverek'in Karacadag Nahiyesine baglı Test ve Uıiınziyaret köylülerinin akrabasıdir. 1960 Devriminden sonra, Teşt köylüleri, kendi topraklan olan 3040 bin dönümlük alanda etremenligini sürdüren Naksıbendi Tarikatinin Reisi Seyb Halit Gülpınar'a kannnî eylemterle direnirler. Şeyhin Karacada? Nahiyesinde 78 bin aileyi kapsayan dinsel gücü yanında 70.80 bin donüm araııyi elinde tutmakta oldngunn herke* bilir. Şeyhin eriyetinden bıkan Teşt ve Cznnzlyaret köylüleri 11çede akrabalan olan Çakmakçı A» Rıza'ya basvnnırlar. Ali Rıza Keskin yol gösterir, avnkat tntar, mahkemeye müracaat eder. dava açıîır ve bütün bn nğraşma sonncn 28 Aralık 1970'teki dnrnşmaya dayanır. Karar verilecektir. Verileeektir ama... Çakmakçı Ali Rıza, 25 Arahk 1970 geceıi saat 20,30 İle 21,00 arası 5 knrsnnla yere serilir. Tıkıldı»ı yer. 1960 Devriminde adı konan Hflrriyet Caddesinin ortasıdır. Halk galeyana gelir, bn büyük tepki sonnnda kaatil tntnlnr; iki yardımcısı ile birlikte sorgnya çekilir. Kaatiller itiraf ederler "ki : Şeyh, bize 40.000 lira vererek bn 1* için kiraladı. Kaatiller tutnklanır. Şeyh için gıyabi tevkif müzekkeresi kesilir. Şeyh. Ankara'da bnlnndngn için (bilirsiniı Dofn'nnn seyhleri hep Ankara'da bnlnnnrlar; ya mehns olarak. ya da iş takibi eerekçesiyle) Ankara'ya yazılır. tçişleri Bakanı olaydan h». berlidir. Ama Şeyh sırra kadem... Çakmakçı Ali Rıza ölmüstür. ölmflrtür ama is bitmemistir. Köylüler Şeyhln {razabından korkmaktadırlar. 300350 aile diken üstünde yaşamaktadır. Dnmmn ÇankayaVa (Çankaya'da toplantı yapan cBmleye) dnyvrnrlar. bildirirler. Ses. seda yok. Siverekliler 2 Ocak 1971'de sessiz bir yürüyüs yaparlar. Şeynin oğluyla Komünizmle Mücadele Demegi Yönetim Knrtıln üyelerine ait 2 kahve. 1 marangos dfikkSnı dışında tfim esnaf ve işletmeci bn yürnyüşe katılırlar; Atatürk'e varıp görev yaptıklannı anlatırlar. * tşte sizlere bir pazar bikâyesl... Eskiden fıkra yazarlan pazar gfinleri eglenceli konnlara el atarak oknrlarını oyalamayı nsnl edinmişlerdi. Şimdi de bn njnlfl sürdürenler vardır. Amaç. sn ölümlB dönyada dert da. gıtmak, oknrlan oyalamak. kamnyn nyntmak... Biz de kamnyv nyntmak için degil nyandırmak için bir Siverek hiktyesi an. Iattık. Ne var kl, bn gerçek hiklye. Ve bn hikâyenin bize verecegi SnemM dersTer var ! Bir kere Siverek'te iki knrnm yanyana : Bir yanda leyhlik knrnmn.. öte yanda Komünizmle Mücadele KnrnmnŞeyhin akrabalan, aynı zamanda Komünizmle Mücadele Derneğini knrarlar, yüriitürler, yönetirler... Feodal kalmtılann mirasıyla komünizme karsı savas veren kisilerin eylemine devleti ve devlet hazinesini ortak eden de sandıktan çıkma politi. kacıdır. Bn ortaklık cici demokra;inin payandalarından en önemlisi olarak bngünlere dek sürüp gelmiştir. Hürriyet Meydanınd» beş knrsunla vnmlan Çakmakçı Ali Rıza bn ortaklıgın çaprannda güme gitmtştir. Eger bn Ali Rıza çakmakçı Ali Rıza olmasaydı, tabiî memleket birbirine girerdi Şimdi Ankara'da banka soydnkları iddiasıvla iki ögrenci aranıyor. Devlet knvvetleri seferberlik halinde... Koskoca bir Orta Dofn Üniversitesinde knşatma barekitı... btnlerce öğrendyi aramatarama... Ya Siverek şeyhl Halit? O ne yapar sn sırada Ankara'da? Ellerini kollannı »allaya sallaya dolasır mı? Yoksa tevkif karannı kaldırmak için başkentte torpil mi arar? tçişleri Bakanı. aeyhi bnlmak için jandarmayı ve polisl seferber eder mi? Ermez, edemez. Çönkü öğrenei dSşmanlığı. şeyh dostlnfn ve komprador ortaklıgı sandıktan çıkma politik^cının kntsal vacnkıdır ••••••••••• SONUÇ O Havacılık sanayii H ava Kuvvetlerimizi guçlendİTmek için bir vakıf kurulmus ve bütün yurtdaşlann katümaya dâvet edildiği bir kampanya açılmıştır. Hava Kuwetlerimİ7 nasıl güçlendirilecelc toplanan meblâğlar ne suretle değerlendirilecektir? Doğrudan doğruya Amerikan veya Rusyadan. ya da îngiltereden veya Fransadan askert uçaklar mı satm ahnacakhr? Bir uçağın fiyatı birkaç milyon dolar mertebesinde. Taşıma su ile degir men dönmiyeceğine göre. dış ülkelerden satın ahnacak bir iki uçak, Hava Kuvvetlerimizi ne kadar güçlendirebilir? O halde Hava Kuvvetlerimizi gerçekten güçlendirme akırmnm temelinde en gerçek ve en önemli güç olarak, Türkiye'de kuşkusuz bir «Milli Havacılık Sanayii»nin kurulmasının yeralması gerekecektir. Hava Kuvvetlerimizin güçlenmesi, Havacılık Sanayii'mizin kurulmasıdır. Vakıf. erişecegi mali olanaklarla. kanımızca uçak alırunasma gitmeden önee Türkiye'. de millî havacüık sanayii'nin nasıl kurulabileceğini saptayacak bir «teknik kongre» düzenlemelidir. Bu alanda en büyük yoksunluğumuz «teknolojik bilgi. ve «organizasyon»dur. Teknolojik açığı kapatmak üzere, Vakıf. elindeki meblâğlarla, her şeydm 5nce te yandan, Türkiye'de hâlen dağınık ve verimsiz bir durum arzeden uçak yapım olanaklarının muhtemelen aynı paralelde yeniden geliştirilmesine gidilmesinden önce, bu olanaklar modem teknoloji koşullannın zorunlu kıldığı biçimde tek bir mühendislik yönetiminde birle?tirilmelidir. Bunun için gerek resmî ve gerekse Szel kesimde Türk Sanayii'nin mekanik ait yapısmı kuracak bir «Makina ve tkmal» veya •Teknoloji. Bakanlığı kurulmalıdır. Gemilerin, motorların ve taşıtların yapılması, büyük maden ve inşaat makinalannın konstrüksiyonu, ordulanmmn donatılması, tersanelerin. elektrik santralla rının, rafînelerin ve her neviden fabrikalann yapılması ve kurulması gibi, «uçak yapım aörevi» de hn Bakanlığa verilmelidir er halü kârda, Vakfın ealışma yöntemi, yine Vakıf tarafından düzenlenecek ve konuya yurdumuzda methaldar olabilecek bütün otoriteleri ve çevreleri kapsayacak ulusal bir «teknik kongre»de veya bilimsel ve teknolojik 'havacılık şurası»nda saptanmalıdır. Ali Falk SELÂNtK Mak. Y. Müh TUM TEKNİK Elemanlara Duyuru | 28 ARALIK 1970 TARtRLt TÜRKÎYK TEKNİR ELE I MANLARI GENEL FORUMU KARARLAR1 GEREGİNCE: BAŞBAKAN. MALÎYE BAKANI VE SATIRIMCI BAKAN I LARA TANINAN SÜRE SONA ERMtŞTÎR. Maliye Bakanı ( tarafından Parlamentoda belirtildi^l gibi. yan ödemelerle ilgili ' yönetmelik 15 Ocak 1971 tarihinde hazırlanmış olacaktı. Teknik eleman direnişini etkisiz kılmak amacıyla üeri sürülen bu söz yerine getirilmemiştir. AYRICA, TEKNÎK ELEMAN SORUNLARINA ÇÖZÜM GETtRMEK ÜZERE KAMD OYUNDA KEStN TEMİNAT VERECEGÎNİ BELtRTEN BAŞBAKAN DA ŞU ANA KADAR BU TEMÎNAT1 VERMEKTEN KAÇINM1ŞTIR. BO ANDAN ÎTİBAREN. BAŞBAKAN, MALÎYE BAKANI VE YATIRIMC1 BAKANLAR TARAFINDAN YAPILACAK HERHANGt BtR AÇIKLAMA VE VERİLECEK HERHANGİ BÎR TEMtNAT TÜRKtYE TEKNİK ELEMANLAR1 İÇÎN KESÎNLtKLE GEÇERStZDİR. Son anda yapılacak bu nitelikteki açıklamalann tek amacı dayanışmamızı bozmak, direnişimizi kırmak, teknik orduyu bölmektir. Sosyal. ekonomik \ ve demokratik haklanmız İçin sonuna kadar mücadeleye k« , sinlikle kararlı olduğumuzu göstermeliyiz Bü NEDENLERLE: BAŞBAKAN. MALİYE BAKANI VE IATIRIMCI BAKANLAR TARAFINDAN YAPILACAK AÇIKLAMALAR NE OLURSA OLSUN. 28 ARALIK 1970 TARÎHLt TÜRKÎYE TEKNİK ELEMANLARI GENEL FORUMtJ KARARLAR1 GEREGİNCE. TÜM TEKNİK ELE < MANLAR, 18 VE 19 OCAK GÜNLERtNDE İŞE GİTMEMEK STHIETİ ÎLE BOYKOTA GÎDECEKLERDİR, Teknik Personel Sendikası (TEKSEN) Türlriye Teknik öğretmenler Sendikası (TÜTÖSJ tnşaat Mühendisleri Odası Mimarlar Odası Kamu Jeologlan Sendikası Türkiye Teknikerleri Sendikası |i ,ı Elektrik Mühendisleri Odası Kimya Mühendisleri Odacı (' Ziraat Mühendisleri Odası ı Türldyt Jeorizikçiler Birliği ı1 (Cumhuriyet: 523) H ÜNİVERSİTE HAZIRLIK KURSLARI Her 15 günde bir baslatıIan devrelerin hepsi Haziran sonuna kadar devam eder. FENDİL DERSHANELERİ Telefon: 17 60 35 Ankara (Stüdyo 1 : 1032/501) TESEKKÜR Hayriye DOÖRUMAN'ın sıhhatine kavujmasını sagiıyan ameliyatı vaparken. uneliyat 6nce«i ve sonraaı ürtün bilsi leri yanında sıeak alAka thtlmam ve fedakArtıtını «ördü • ğümüz, aiîe dostumuz Cerrah • paşa Hastanest Ot>eral5rlerin • den. 6rnek tnsan «ayın Doçent Dr. Operatör SUN'I GUBRE Gümrükleme Ve Nakliyesi İzrnit, Samsun, Tekirdağ, Mersin. Antalya iımanlanndan toplam olarak 8.000 ton suni gübrenin gümrükleme ve muhtelif merkezlere nakliyesi teklif almak suretiyle ihale edilecektir. Bu işe ait şartname en geç 22/1/1971 tarihine kadar (Pancar Ekicileri Birligi A. Ş. Atatürk Bulvan No: 55/8 Ankara) adresinden temin edüebilir. Telefon: 18 32 64. Pslkolog FATOS ZAMANTIU Ue gazeteci ZAFEB ÖZTÜRK Nlsanlındılaı 16 Ocak 1971 Beyazıt dinnek... Bn olmaymea. ne OKTAY ALİ HAYDAR TAŞPINAR ile u y ı n Patatojt Do«. Or. tariha Öz. NarkozitSr Dr Selma Sen ve aslstan Dr. Yılm«7 K»FADAR'a ve hirmetlerin) esirgemlyen Güıelbahç* Klinig) hemsire »• oertoneMnt tesek kürü bir borç bilirim. İLRAMt OOĞRUMAN 1 Cumhuriyet S0Î Lisan Bilir Eleman Aiınacaktır Ingilizce, Fransızca veya her Ikislnl de billr yuksek okul ve lise mezunu elemanlar alınacaktır. Erkek taliplerin tiilî askerlik görevlerini yapmiî olmalan şarttır. Ahnacak elemanlara Personel Kanunu hükümlerlne göre ücret verilecektir. Müracaat: Karaköy/Bankalar Caddesi Güven Han Kat: 3 Personel Müdürlüğü Tel: 49 65 95 Türk Anonlm Slşorta Şlrketl Genel Müdürlütu Imtihanlarına Hazırlama OEVRKLB» Kurslan Oeak 30 B ıor bir pr.k •ytt yapıtır. ÜNİVERSİTE fO Ocak 18 ıft Mart Mmymenu ^ > Niaan la K u i r l n < IH H l ı Marmara Bölgesi Liman ve Deniz İşieri Midiirlüğiinden: 29 Ocak 1971 Cuma günü saat 1000 da güverte ve makıne lostromoluğu sınavlan yapılacağından, deniz hizmetleri smava girmeğe müsait olanlann 26 Ocak 1971 Salı günü saat 16.30 a kadar tstanbul Llman Başkrnlı^ına müracaatları ilân olunur. (Basnı: 25828/513) A H M U T *> "•>"• • »•»î™^ H u e u »»»'" "~ 2 G U " O tp N ~\ "•*''•" » T«mmuı " HaalranlnntiHan«İJnü a Cumhuriyat S19 GÜVEN Soyadı tashihi GUleceK oun toyadımı tıtınftul 20. As. Huk. HâkimJliinin »70/^v«ı esa>. 970/40S3 sayılı kararı tl« Kal(«ian olarak deüttirdim. Eva cCl.KO'K Cuuıhuriyel 520 ı.'umhurıyet o06 Cumhuriyet 524^ (Basın: 10293/499) KAYTP Sebekemi Havbettün, Hükümsüzdür. AKI.S tnAN Cumhari>bt â21