24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İKf 29 Eylul 1979 cderal Almanya Cumhurlyeti fla Sovyet Josyallst Cumhuriyetlerl Blrllfi arasında 12/AJmtos /1S70 tarthinde Moskovada iınza edilen \t tasdik edildikten sonra yürürlüğe girecek olan uldınnatlık anlasman, bn lkl devlet arajmda son yirmi bej senedenberi devam eden ger> rinlifl ortadan kaldıracak blr baslangıç olduğa kadar Knzey Atlanttk Andlasması fle meydana jelen Batı Itüfaki tçmde yenl v« faemll blr tarih raprafi açmaktadır. Avrnpadakl bngünkü dja1 *m askert kofdüat altında düsmanhklann ebedtyyen devamına lmkân yoktur. Aksi dnnnnlan meydana reürmfk, bnnlan körüklemek hlebtr blok mensabuoım yaranna deffldJr. BOtfin mesele, nlaslann birbirlerinin rejlmlerme «çık veya kapalı hiçblr metodla teeavüz etmeme hedefine yaklasabllmeleri ve saygılı olabumeleridir. Bu ltibar]«, bu andlasma henüz yakın bir dostluğu getlrmemefcie beraber düsmanlığı ortadan kaldırmaklii hem ikl devlet arasmda. hem de bloklararan llişkilerde ciddî blr merhsle teşkil etnıektedir. Bajbakan Wllly Brandt'ın Alman milletina hitabmdakl sn sözler bir gerçegl ortaya koymaktadır: •...MlIIt menfaatlernniz, Doğn ile Batı arannda hareketsl* dnnnamıza müsaade etmemektedir. Ülkemlz Batı ile beraberllk ve Işbirligine olduğu kadar Doğn ile de anlajmaya tnnhtaçtır. Alman halki kelimenin tam anlanuyla Doğu Avrupa halklanyla blrlikte bartfa ihtiyaç duymaktadır. Rugya, Avrupa taribine yalnız btr hasım. bir tchdit olarak değü aynı zamanda tarih. siyasa, ekonoml ve kültür bakımlanndan da ortak olarak ve pck girlft bir sekilde kanşınif bulunmakiadır. Biı Avrupalılar ne zaman bn ortakhjh benimsersek ve ne taman Doğu Avrupa da buno bu sekilde mütalâa ederse o "m«M bir uzlaşma imkanı bulabilirlz.» Yeni andlaşma ile her ikl tarafın da hu gar. çeğe uygun blr mentaat dengest Içinde hareİMt ettiğlni görmekteyis. Beş maddelik andlaşmanut giriş kısmı hartfc hükümleri özet olarak şoyledlr: Birincl madde; Iki devlet ara«nndaki önemH polltika hedeflnln (detenteı'ı sağlama ve ııluslararası bansı sürdürme ile birlikte AvrupadaM danımun daba da normalle«tirilmesini ve bütita Avrupa filkeleri arasmda banşçı ili?kilerin ge F RusACmrnSaicfırmazIık AHDIAŞMASI Sezal ORKUNT (EMEKLt AMÎRAL) listirümesiai ve bu bölged* mevcut flilî dn mun da benimsenınesinl öngornıektedlr. İkinci madde; iki devletin karsüıklı Uiskflerlnde olduğu kadar Avrupa ve uluslararan güvenliği etkileyen meseleierde de aralanndaki anJaşmazlıklan bansçı yoDarla çözflmleme gerefini saptamaktadır. Üçüncü madde; Avrupadakl hali hazır anir)ann hiçblr kimse tarafından ihlil edilmemeslnl ve bölgedeki bütün devletlerin bu suıırlar dahilinde toprak bütünlüklerine riayet ile beraber hiçbir kim*e>e karîi ne fimdi ve ne de gelecekte toprak taleplerinde ve iddiasnida bulunnbnıyacağuiı tâyin etmektedir. Dordüncü madde; bu andlaşmanın taraflarm evvelce dahij olduğu veya kabul ettiği ikili veya çok taraflı andlafmalan eUdlemlyeeeğini belirtmekiedir. Bu hükümlerin tahliline gellnce: Samimiyetle riayet edildlgi takdlrde ba andlaşma Sovyetler Birliği ile Batı Aimanya aramnda oldufıı kadar bölgede de bloklararan yakınlajmaya bnkln Teren bir nitellk tatpnaktadır. Birlefmlj MUletler yaıa.iınm 53 ve 107 nd raaddeleriyle andlaşmanın dü^nan «ardıfi Batı Aimanya, bn maddelerdeki müdahalc tehdH v* tehlikesuiden kurtulmakladır. Mevcut sınırtara D.vma ve bn smırlar d«hllinde bütün ülkelerin toprak bütünlüklerbı« •aygi gösterme hükmü, bir bakima Doğn •• Batı Almanyanın birlesmesini önliyecek bi» raaddedir. Hlç değils« Sovyetler Blrllği bnnn b6yl« anlayacak veya tefMr «dccektir. Bttntt W. Brandt'ın muhaliflerl de istisnıar edeeek •• şimdi olduğu gibi Batı Almanyanın, Sovyet polltikasının kaypak düzeyfaıe düstüğiinü iddia edeceklerdir. Fakat hangi açıdan bakılırsa bakıisın gcrçek durnm, bugünkü nnırlara hiçbir giıcün nüdahale edemiyeceğl T* flill dnrumun olduğu fibi kabulü nruretidir. Oogn Batı arasmda azalan toğuk harp tansiroou, daha da normallestirme yoluna girecek ve bn arada mnhtemelen Betlin sorunona bnnKi bir eöcüm fekli bobnak da nOmkiin olabUecektir. Aıkert durnm tartıtmanndn. konvansiyonel knvret zaafiyeti ve onun doğurduğu knjkular ortadan kalkaeak ve anlaşma iflediği müddetçe bu zaafiyeti kapatan esai faktörlerden blri halinde görülecektir. Ancak, bnrada durumun düşük tansiyonda idaresi Batı Almanyadan eok Sovyetler BirliğLne düşmektedir. Bu andlaşmanın NATO'ya olan etklsinl d« jöyle düşıinebiliriz: İttifak Içinde, tehdH T» tehlikeye en yakm bir smır devleti olarak Batı Almanyanın Sov. yetler Birliği Ue bSy1« bir andlajma yapman, NATO'nnn esnek mukabele »tratejisinm savaşı önleyicllik vasif ve tetfblrlerlnde bo$ kalao Wr gediği örtmektedir. Bn andlafma, NATO'nun Avnıpalı öyelerinin knvvet arttırınıı için ekonomileriui corlamayı gerektiren tebdidi çok azaltmakta ve bo yolda Amerikanm Urarlı taleplerini politik yönden dayanaksu blr hale gettrmektedlr. Bnna J Amerflca da, Bs*ı A l ı t f j y d a b t d n dnrduğn knvvetlerden lndlnne isteftne karsı Avnrpalılann bugüne kadar gösterdikleri endi«e ve fleri sürdükleri Sovyet tehdldine bağlı Wrazlar da zayıflamakta ve yakın geleceğln müM H k n f H a n içinde Amerika ba tsteğini gerçekl e ş t l m a l « W « m balabilecek duruma gtıaMk» tedir. Ba amflafma, Dofn Batı bloklan •ramda Harmel plânınm öngördüğü (detente)ı saglama ile Rusyanm oteden beri tekllf ertifl Avrnpa ırüvenlik konleransı rtkrinl takrlye etenekte ve İkl ittitakiB bbr saldırmaslık anlafnasma dogra ftdm» atmalanna nygnn Mr acsabı teakil •tmektedir. Bu andlasma. statükoya samünlyetle «yman halinde, Sovyetler Birliği hakkmda beslem (mflteeavlz) rol ve kvskvya büyük 61ç0d« azalhnaktadır. Bu itibarla. andlasma Kuzey Atlantflc rttttakı açtsından olumludur. Andlasmanm Türklyeye yansıma aeklml d« •5yte değerlendirmek mümkündür: Andlasma metnlndekl. Avrupadakl hall haar smırlara ve toprak bütünlüklerine «aygi lfade^l. Tfirkiye içm de dolaylı bir teminat olarak mütalâa edilebllir. Bu andlasma, Tiırkiye ile Sovyetler BirllÜ arasmda. Bnslarm zafer sarhocluğu içinde tek taraflı olarak lâ^ettiklfri 19J5 »aldırmazlık andlasmasını veniden dikkate almak İçin u>K«n şartlar raratabillr. Böyle bir yakınlasma, NATO ttratVjMnln kanatiarda daha bellrgin olan kuvvet dengeslzliğini ortadan kaldıran bir taahhüdü doğnrabilir. Bn dnnım, Türk Silâhlı Kuvvetlerinin yeniden ve etkili bir sekilde teskilâtlanma ve teçhlz edilme imkânlannı daha rahat bbr şeküde gözden geçbrme olanağını da sağlar. | 1 BWMI otoyUnn dltt. yazann kalenUnit» d*te 1 lıtanbul'da II Haziran 191i fflntt, .Bjınlı Bal» adıyla gazetelere reçti. Sendikal baklan kısıtlimak lıteyen iktidan proteıto İçin eUI bmi askın ifd tokaklara dökülmtt». yeryer eatısmalar olmnsta. G«venli»i «ağlamak İçin ordu birlikleri yardıma ça|nldı. AP, emekçiye karşı poUtikasını askere dayanarafc yürfltmek istiyordn. Süleyman bey iktidan, renl Mr kariMB yârnrlüfe koymak çabasınds Idi. Amaeı belirgindi : Sermayed iktidann dümen suyundaki Türkls'l tek konfederasyon oiafak bırakmak için DÎSK1 tasfiye etmek. BBrlece iktidara bajlı »endlkalarl» kapltalist iomflrünün çarklannı yaglamak .. Bn amaeı (rerçeklestirmek yormaa yteflrken patlak reren «Kanh Sah» olaylan iktiaarı müskfll dnrnmda bırakmıstı. 8ıkıyfinetiml nefet aJ».a ieta ar»e giW l«nan«ah .melindeTdl. z Sıkıyönetim ilân edilince, olaylann hesabını g»nnek flzere sıkıyönetim mahkemeleri knraldn. Biı mahkemelerin kıımlnsB, roemleketin kalbnriistü hnkukçulan arasında bir lartı?maya yol açtı. Çünkfl yeni Anayasa'nın S2'nei maddesi : « Hiç kimse tabıl blkimınden baskasınm Snüne çıkanlamaz> emredid hükmüna fetirmUti, 18 Haıiran 1910 »fina tııç i»ledikl«rl Iddt» •««en İWİ re mmdlkacılar içln tabiî hSkim kimdl? Herbald* ««e«n Islendlti *«*deki »ivil ceza mahkemelerinln hâklmlerl Ubiî bikim sayılırdı. ÇBnkü sıkıyönetim, fiilln İBlenmesInden tennı ittn edilmlftl. Efer »eçfcl askeri vBnettm söı kon«w i»e. • taribte mevtnt aıkerî raıhhemelerin haktmlerl «• tabiî hjklm MyılsblHrdi. Nt var kl. bütfln bnnlar asılarak venldea mabkemeler knmlnyor, ve yeni hâklmler tâyin edlliverd«. Hnknkçnlara g5re b« durnm Anayasaya •ykm Idi * 3 Gerekçell vatılanyla bn alında kawnov»ııa »yarmalarda bnlnnan hnknkçnlann fikirlerl ««bar gBrmüs. ve SıkıvSnetim Mabkemesinin kökeninde Anayasava aykın bir karar bnInndntn knsknsn kamn vicdanma yavılmıstı. Sermayeci ve saibeli İktidann adamı «ıbi eoriinmek SıkıvBnetim Msbkemesi hâkimleri arasında hnznrcaılak v«rativ«Tdiı. Gerçek ols» da olmasa da. bn volda sövlentiler bfr kere vavıldı mı, ktsfnin vicdanında afır bnnalıralara vol açar. Nitekim Sıkıyönetim hâkimi fHnzaffer Başkarnak. samklann deHn Itirazlanvla karsıla«ınca. mahkemede yflfcs«k tesle kendlni tavanm«s. ve detflisti ki : « Sız mi hâkim mevkfindesimz, biz mi sanık mevkiindeyiz7 Ben vicdanımla birlesirim. Ben iktidann adamı degilim Benim kararnamemi Iktidır imzalası. tsmet lnfinü de Imzalasa. ben vicdanımla karsı ktrfiyayım. Btal ianık san<Talye«lnd* oturan adam ithara edemez. Bcnl v» arkadaflarımı bu memlekette kimse Hham edemez.» B« «5xler »|ır blr bnnalinı açıkl«naktaydı. rfitekfm Hlkfm Baakaynak blrkaç orarnm sonra sanıklara ffl sotlerl de «övledl: < BuKün* kıdarkl durusınalarda çesltit hakaretlerde bulundunuz. Benden endise (tuy«n samklann ve avukatlann 6nünde hikimlik yapmam. Dftvadan eekileeegliB. Orduda kalmıyseagım, istlfa edeee|lm.» * 4 DtSK yonetieneri tfjt*kl« «larak yarrilanıverlardı. Cesitli tahllye taleplerl reddedllmistl. Oflnler. »t'»r feçivordn. 0 f kıyönetim süreıl bitneye dafra vahınlasıvordn. BB «ırsds erdnnnn ü«t kademelerinde Snemll detisikllkler eldn. ÇesltH tartısma ve knlisle rerçeklefen ba d«fi»lk1lklerden «onra, faıeielerde, ordnnnn ««ıkıyonetlmln uıstılmssından yana oimadıftj» baberlerl yayınlandı. OfrroeMm d« Bnlferraalılar arasında boanntsnitink yaygındı. SıkıvBnctlm. «flresi delanea «Barılmadı. Dftva dosyalan iivll ees» mabketnelerine »ktanldı. Donvalar, tabit hâkimleri ellne feçmisti. Sanıklar 99 ründen beri tntakla Idller. Olaylann zinciti Sonııç G Sriilüyor ki, So\Tetler BirllJH ile Batı Almanya arasmdakl saldırmazhk andlasması, Avrupada Htifaklar ve uluslararan yaklasmalar için ümit verici bir başlaneıç «Imaktadır. Anrak, ümldin ötesine geçen bir banş için llk sart, beğenllsbı veya beğenilmesin, Avrupada statfikonun muhaiazası ve knvvetler dengesinla b«ralmaması. İkinci sart inandınci blr kurret indlrinünln kabulü ve nyt^lanmasıdır. Dünyayı düz zannedeDİer Dünyamız; ulaştırma araçlannın sürali telefon, televizyon, teleks, radyo, matbaa makinesinin icadı gibl sebeplerle çok küçfildü. Herkes bir kaç saat içinde kürenin en nzak ncundaki olaylan şıp diye öğrenebiliyor. Bu da bizi hiç şüphe yok bir zamanlar Amerik» örmhurbajkan Yardımcısı olan Wilkie'nin yazmış olduğn (tek dün»a) sına doğrn ister istemez rötürüyor.. O Mka serfiıi dolayısiyle Japonya hakkındaki düşüncelerini yazan bir yazar, Paaifigin ötesindeki Amerika ile bu tarabndaU Japonya arasında yaşama tarzının, yemeklerin. vitrinlerin, hattâ insanla insan arasındaki ilişkilerin birbirine çok brruemeye başladığinı soylüyor Doçrudur, ortada siyasi barlkatlanıı varlıği bile insanlan birbirinden ayıramıyor, TuEosla\ya, Batı memleketlerinin zendnllgini artık aramaı hale gelmiş. vitrinlrrinde kuş aütünden, minare tomna kadar her fey mevcut... İhÜyaçlannın knrbam olan insanlar ister tetemez bu ihtiyaçlannı bol bol temin etmenin çaresini arar ve ideoloji ne olnrsa olsnn, bir tfiketbn toplumu haline felmeye ofrasir. Sovyet RusyadakJ Iibcnnan teşebbfisleri de ba dogal efüimin neticesidir. Dünyada korkunç ofcm insanlan tek istikametta yurütmek, tek istikametli bir kültflrle onlann düşüncelerini boğmaktır. Obirden tababetr kadar bir çok şeyleri yaratan Arap uycarUğını inkâr mümkiin olabilir mi? Sıfınn sıfır olduğunu, nâmütenahilik fikrinin varhğuıı ortaya kovanlann. Elhamra saraytm insa etıriş mimarların, emeklerl inkflr edilebilir, meselâ bir tbni Haidun'un ismi unutuiabilir mi? Tek istikamette kültür veren toplumiar var demek; insanlar arasmda düsmanlık var demektir. Yüz yıllarca süren baçlı seferleri tek istikametli költürlerin çarpışmasından doğmuştur. Bugün Avrnpa medeniyeti, A«ya re Afrika medeniyetlerini kabul etmedlkçe ve onunla uzlaşmaya çalıçmadıkça, bans olmıyacaktır. Nitekim e#*r kapitalizrrı sosyalizml, sosyalizm de kapitalizmi anlamak istemczler, ve birblrlerinl imhaya uğraşırlarsa, belki birinden biri maksadında başan kazanır ama, başanyı kazandığı jrün kendi içinde yeni bölücü fikirlerin filizlenmeye basladığını ve derhal parçalanmalann ortaya çrtrtıfını da pörttr. Kim derdi ki, Kastro mater kaıanıp da kendi ülkesinin tek adamı olnnca kendislyle beraber daflarda sakal uzatmıs olan bütün arkadsşlarırun gakallaruu kestirir v« ihtilâli temsil eden sakalı yalnız Kastro tasır diye bir irade çıkartank berkesin yürünü dümdüz eder. Dünya yurarlak oldufn İçin, bu dünyada tek Istfkamei diye blr aey yoktur. Bütün yollar (fibi btttün nkirler de birbirlerl İle bir verde karjılaşabilirler ve birbirierini etkileyebilirler, taaasap dünvayı düs zanneden tek istikamet körlerinin illetidir. Bu Uletten knrtulmanın roln, meselâ Avrnpa medeniyetini ber ıcye flgtfin tutan insana, «bn taasstrptan vazfeç, musamsbakâr ol!» demek defildir. Onun gözfine kendi uygarbfını, onda olmıyanı sokabilmektir. Bunu yBpamazsaa, ijnkalını da tras ederler, sana ikinci sınıf insan muamelesi de yaparlar, aeni ihtiyaç içinde lavTandırdıklan halde damla damla verdikleri nimet için minnettar kalmanı da isterler... Gün geçer, diline, dinine, inancına, oknma kjtabına bile hâ> kim olarak seni yok ederler. Bu iş yirminci yüzyılın sonuoda da pekâlâ olabilir. MEVLİDİ ŞERİF CANIM EŞİM, FAZİLETLÎ ÎNSAI», Dr. MÜHENDÎS HÜSAMETTİN YAKAL'ın S kinci Dünya Savasındaa I sonra «azgelismişlik», «gehsmişlik», «gehşme» ve «kal» kınma» gibi terimler, ekonoml yazılarında gitgide daha çok yer almağa başladı. Gelişmemi; ülkelerin «kalkınmalan», «kalkınma hızlan» artık gerek günlük yazılarda, gerekse kitaplarda çok yer verilen konu oldu. Türkiye'de de «çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak üzere» yüzde 7 bir kalkınma hızı tesbit edlldi ve «çok sükür» tkinci Beş Yıllık Plân Belgesinin 2 No.iu tablo«undan anlaşıldığına gor« «1962 1980» dSneminde ortalama yüzde 6,5 oranınd'a kaikındık. 1970 yılı Programı Belge» linin 3 Vo.'lu tablosuna por» 1967'de yüzde 6,1, 1968'de yüzd* 8.7 ve 198fl'da da yii*de 6.8 oranında kalkınarak, Plân Stratejisi hedeflerini gerçeklestiremedik ama, bu amaclara blr hayll yakla«tık. Sekız yıl ortalama yüzde 6^ eivannda kalkınmak, her ülkeye kısmet degildir. Uluslararau ijtatistiklere bakılırta, Almanya hariç, bütün Ortak Pazar filkelerinden; Rusya ve Bulgaristan hariç, bütün sosyalist Avrupa ülkelerinden: Japonya ve Çin hariç. bütün Asya ülkelerinden ve hemen hemen bütün Amerika ttıtası Ülkelerinden (Amerika Birlesik Devletleri, Kanada v« Küba da bunun İçinde), daha hızlı kalkınmıjız. O halde «eller Ay'a biz yaya» diye niçin hayıflanıyoruz? Niçln kalkınamıyo» ruz diyefiEÜlüyoruzTtste dorta düşmana parmak ısırtacak bir kalkınma hın içindeyiz. Isin şakaya gelir tarafı olsa, yukarıtfaki sekilde epeyce kalem yürütülür. Ama bir aydın, rakamlan akhyla tartıp, acayip görüntülerde bir bit yeniŞi aramazsa, gSrevini yapmıyor demektir. Yukandaki yazdıklanmız son derece düfündürücüdür. Sekiz yildır hlç de düsük sayılamıyacak bir hızla kalkımyoruz (I). Ama bir de tu rakamlara bakalım: 1962'd« dıs ticaret açığımız 241 milyon dblârdı, ba açık ithalâtı çok torlastınnamıza rağmen hiç azalmadı, arttı. 1968'de açık 268 milyon dolâra, 1969 yılında 264 milyon dolâra ulaştı. 1970'te ithal mallan için rioviz transfer edemez hale geldik, bu yüzden paramızın dıt değerinl düsürdük. Daha da kötüsü kendi isteğimizle a*üsürdüğümüz düzeyde de tutamıyoruı. (Son haberlere göre dıs piyasalarda dolâr 16 Uranın üstünde islem görüyor.) e sekiz yılda yOzde 6,9 gibi parmak ısırtıcı bir hızla kalkımyoruz. ama bizden yava? ya da bize esit hızla kaîkınan Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri lsçilerimizi çekmese, işsizlikten halk birbirini kıracak. Ikind Bes Yıllık Plân Belgesinin 131 inci sahifesine göre, Birincl Be» Yıllık Plân döneminde 3 mllyond'an fazla insana iş bulunabileceği plânlanmıs ama ancak 1 milyon 200 bin kisiye ii bulunBbflmis. Kalan 800.000 kişinln 300 bln kislsi dıs ülkelere gittiğine göre lşalz ya da gizli isslz sayısı 500 bin kişi artmıs. B5yle kalkınma olur muT Bir de sekrtorlerin haline bakalım: Tamnda tütün, çay, çeker pancannda çıkmaza girilmiştir. Tahılda bu yıl 2,5 milyon ton buğday ithal edemezseb, açhkla karsı karşıyayız. Pamukta kâr ortuvları azalıyor, çiftçi sebze ve meyvaya dönüyor. Hayvancılıkta hiçbir ilerleme kaydolunmadı, ormanlann Kalkınmanın Tanımı YAZAN. Arslan Başer KAFAOGLÜ halinl de ne sonnalı, n» ögrenmelı. Yürek dayanmar. Ulaştırma kesiminde demiryolu ve deniz yolu taşımalarım yapan kurumlar devlet yardımıyla ayakta duruyor. Karayolu taıanasnıın ise fazla pahalılığı için Hükumet kıııtlama tedbirleri ahyor. Tekstil endüstrist büyuk ıtoklan ellnden çıkarma telisı İçinde, lastik v* deri öyle. En baçanlı (telism* montaj Mnayiinde, a* ma bu müsrıı sanayinin başka zararlan dolayısiyle Hükumet burada da kisitlama tedbirlerine girdi. Şeker endtistrisi, Tekel endüstrileri ellerındeki stok lar dolayısiyle ne yapacaklanm saşırmıs. Işte sekiz yıl ortalama yüzde 6,6 kalkınmanın *onucu... Bunlar flzerinde düsflnürkea elimize 14 EyMl günlü Times gazetesi geldi Burada Jamaica Adasındakl gelismeler hakkmda bazı bilgiler var. Bunlara göre 1902'den 1909'a kadar bu küçük ada yüzde 10 orsnında kalkınmış. Bu oranda kalkınma zannederim dünyada yalnız Japonya'ya kısmet oldu. Buralara bakınca insan imrenlyor. Ama tuhaf degil mi, yazının baclıgı «Işsizllk En Büyük Dert».. Merak ettik, okumayı lürdflrdflk. l»ellsrni» •konomflerl kendi felkinleri ve ekonomik egemenlılc leri altına aldüar Ba egemenlik az gelişmiş ülkelerin geri sosyal yapılarınm aynen tutularak sadece kişi başın* gelirlerinia artması yolunda bir ekonomi politikası uygulamaa seklinde kendini gösterdi. Bu gelismis endüstrici ülkelerin özellikle Amerika'nm isine geliyordu. Çünkü, «eliamif kapitalizm sermaye birikiminin bir gereği olarak tükeüm mallan bakınifndan dalma blr üretim fazlası G S aziz ruhuna ithaf olunmak üzere vefatmm 41. gününe rastlayan (bugün) öğle namazmı müteakip Şijli Camii şerifüıde H. H. Kânl Karaca. H. H. Fevzi Mısır, Hacı Hafız Zeki Altun, H. H. ÇanBkkaleli İhrahim, H. Bahriyeli Aziz. H. Fahri Knrtul, H. H. Yabya Eskişehirli ve tlâhi Fatihli Kardesler tarafından Kuranı Kerlm ve Me\'lidi Şerif kıraat olunacaktır. Merhumu sevenlerin ve bütün din kardeşlerimuiln teşriflerl rica olunur. i t L E S t (Öâncüık: 56/9648) V T.C ^iraat Bankası Genel Müdürlüğünden Genel MudtirlüğUmUrie Merkez MUdürlügümüzün Telefon Santral numarası 28 Eylül 1970 tarihinden itibaren olaralc degişmlştir. Kej'fiyet sayın mtişterilerlmlzin bllgtlerine arz olunur. Basın: 21729 A 14004/9657) ekiz yıl yüzde 10 oranınd» kalkman Jaraalka'da, dıs ticaret açıgı da roket hızıyla artmıs. 1963'te bu açık 8 milyon «terlin eivannda iken, 1969'da bu miktar tam on misline yakın artıp 77 milyon sterline yükselmiş. Fiatlar da her yıl yüzde « artmıs. îssizliğe gelince o kadar fed ki, kesin tahmin bfle yok, yspılamıyor. Ama lnanılır tahminlere göre Jamaika'da her I veya 4 kişiden biri issiz... Az gelismiş ülkeler İçin o y l e v se, kalkınma hızından da Onem* İi olan, üretim teknolojisinde v« üretim iliskilerinde kaydedilecek (telismelerdir Kâgıt üzerinde gelir dagılımım rfeŞiştirmeden. hâkim ekonomilerin sömürü çarklannm islemesinl Bnlemeden. ortaçaga özgü topraic iliskilerini koruygrak yapılacak kalkınma çabalsn. sefaleti »rttırmakla kalmaz. toplumun gelismesini de tehlikeye atabilir. Kuramsal olarak ilk bakışta yukanda kalkınma île ekonom5k ve gosyal bünye bozulması sekUnde ortaya çıkan paradoksu aniamak zor görunebllir, ama bunun açıklanması, empervalist sömürme yöntemleri g5t önünde tutulursa oldukça kolaydır B!kononinerinl sanayi Ozerine Vurmuf büyük endiistrici ülkeler cesitli çekiUerde gelişmek «orunda olan ülkeleri dengesiz bir şekilde kalkınma (!) yoluna sokmayı doğru bulmuşlardır. Böyle bir kalkınma gelişmiş ekonomiİerin işine geliyordu. Bu yargımra ispatlamak için ba» gözlem VB açıklamaları burada sunmak isteriz, II nd Dünya Savaşı bitinee Batılı endüstri ülkeleri re bunlann Kderi olan Birleıik Amerika, götüren nedenin tüketim mallarmdaki bu fazlalık, stok birikme egilimi olduğu artık bugün en muteber «kapltalist bunalım» kuramı olduğu su götürmez (1). Kapltalist ekonomilerde bu kaçınılmazdır, sistemin kendi geregidir. Ve bu düzenin en gelismis sekli olan Tekelcl kapitalizm. bu hastalığı yenmek için israflar yapma yollannı aran Koyu bir rekl&m kampanyan arkasuıda kitlelere bir kısım gereksiz mallan satmak, silâh ve savaı harcamalaruu arttırmak bu yollann ikiaidir. Fakat a* gelismis ekonomilerde, endüstriyel bir bünyey» oturmayan ülkelere kendi tüketim kalıplannı kabul etUrmek, bu yolla içerda satamadıklaruu bu ülkelere sürmek bu yollara göre daha üstün bir yoldur. Amerika bu nedenle, kendi etkisi altmdaki diğer ekonomüerle blrlikte, gellsmeml; ülkelerde kendi tüketim itiyaflanna ulaşmif gelir gruplan yetlştiren. geliştiren bir ekonomik kalkmma yönternini, fakir ülkeler» dayatır. 1945tan bn yana etraömı^ baJcarsak yukanda saydıklanmı« n açık belgelerinl her an gOrUrüz. Amerika, mutlu ve tük©tim düzeyi oldukça yUksek bir azınlığı geliştirerek. kendi lç pazarının Türkiye'de blr uz&ntısını kurmuştur. Aym şeyleri Lâtin Amerikasında Tapmı?tir. y8rünResindekJ Asya ülkelerlnda yapmıştır. Tabiatiyle Amerikan tüketiolsine vakın bir Hlkeürn düıeyl varatabltaıek lcln Once pelir dagılımım bozmak ra da var olan gelir dagıluTunm düzelmesini önlemekle mümkUn oluyor. Tabiatiyle tüketlnn gellsmiş ülkelerin tüketlm düzeyindo tutarken, va da böyle blr «nutlu azınlık» yetistirirken. vurdun büyük bir kısmı yasama düzeyi bakımmdan »on deTece düşUk bir düzeyde kalmaktadır. Böyle bir kalkınma (!) süreci içinde en yüksek kalkınma hızlan bile ne borçlan azaltıyor. ne de 13sizligi. Aksine bunlan arttınyor. TUrkiye ve Jamaika bunun yukanda verilml? bir örnegi. Hattâ diyebilirte kl. en b«vük kareaşalıklar bu tip mat«matiks«l kallanrnada en yüksek hısla «telisen UlkelertJe merdana cünror. verk.^tapHailmîr «a) t«nalıma eUsml» Ulkeler, baata Amerika olmak Uzere matematlk verilerle yöntemi överken, biı de bakıyorsun ya kargasalık çıkmış, ya devrim olmuı, ya da övtllen Ulke paraaıru dUsÜTmüs. Hatti. para değerini duşUrmeye de, Ülkeleri o yola itenler zorluyorlar. BOjrl» bir kalkınmada gelismis ülkelerin başka yararlan da var elI Ve sanık M sendlkaeımn yirmlsl Mrden daba durusmabette. örneğin gelisrnemislerin ya çıkanlmadan, tabiî hâkimlerin dotya İMrlnda yaptıklan kımadenlerini. dogal kavnaklaruu sa bir inceleme sonoonnda tabllye edildüer. C»za«vlnln kapıhattâ lagüçlertni gomUruyorlar aında arksdaslsn tarafından kartılandılar. Ama ne var ki. aritmetik olaDSva, onftmttıdekl ffinltrde 4*Bn«fl AtrrMM Mâkkemetinde rak kalkınmak hiçbir çare gegflrüleoektir. tlrmiyor sorunlara, aksine kor dugUmleri daha da nkıstıriyor. Yazıya baslarken dedlffmla glbl, batan «laylann dlll, O halda kalkınma rakamlarla nn kaleminden keskindir. Bi« bnnn bildifimis için bagün herölçülecek tarzda lstatistiklerde hanfi blr flkir Hert sarmeden yalnr»' obrylir ttodrmin nalkaladefil, fizlk hasılada artıslar nm birbirin* baftadık. saglayacak Mlnye degİBİkliklerlnde aranmaJıdır. A* gellsmiî ülkelerde kalkınma, bu nedenle, • her çeyden önce dışanya baglı SiBBaaaiaı lıgı kökünden süecek, orta ç a | kalmtısı kurum ve davrarailan HER SAJJ HADÎSE OLAN zararsu hale getirmek ve flzilcsel plânlamayı olağan kılacak devrimd hamlelerle ba$lar Bu devrimcl hamleler rapılmadan basanlmadan az (reli»ml$lerin kalkınmasında degil sürunmesinde yaran bulunanlarm, verdikleri reçeteler ve vardımlarla kalkınma olamaz. Olur da bu sömürge kaHnnmaaı olur. yaran dıs sömürücUlerle onlann aracılanna dokunur yalnız. Omegl * yıl V> 6^1a kalkınıp. 8 ind yıl pararmıı */» 66 oranında düçüren, «rejim yaşar mı?» tartısmalannın arkas kesilmeyen UlkeHa§haş ekimini yasaJdatmak için, ABD, mizdir. ABD'NİN ASKERI YARDIM ŞANTAJI büyük paçalara baakı yapıyor. * (I) Bakmia. •KapHallzm NereT» Gldlyor?» Afaoflu Taynt•vl 1N9 Tazan Paol M. Sweezy. (öcelltkla Tekeld kapHaIban kısmı). EĞİTİM ŞÛRASI : tmam HatİDİiIere Üniversite ve Harbive kanısı açılıvor. * AP İKTİDARI BİR KATLİÂMI KARARI ORMAN ALDI • t Cumhurlytt 9652 VEFAT Merhum Miraar Vasıf Ege"nin eşi, Ord. Prof. Dr. thsan Sükrü Aksel ve merhume Lemaa Yeaarioğlu' nun ablalan, Merkez Bankan KontroIOrlerinden Nürit Dincel'in armesi. Ali Ratip Dlncelin kannvalidesl, Leyll AkselTn gtirümcesi, Zeynep Bars. GUlin Delemen ve TUlin Dirimlili'nin anneannelert. Tamer Bars, Nejat Delemen ve Basri DirfmHli*nin bflvök toyınvaUdeleri. sallhatı nJsvandan MUAYENEHANE NAKLÎ muayenehanesini 1 Ekim 1970 den Itibaren Takslm. Lamartin Cad. No. 13/15 Ideal Ap. Kat 1 e nakletmiş oldugunu saym hastaJanna duyurur. YENt TELEFON 44 55 36 Cumhuriyet B667 PROF. DR. MÜFİDE ÎCÜLEY Hayrünnisa EGE Hanımefendi vefat etmistir. Cenazesl 29 Eylul Salı günü öğle namazını müteakip 5İSİ1 Camiinden alınarak Zlndrlikuyudaki ebedi istirahatsâhma tevdi edileoektir. Mevla rahmet VEFAT Şeyhul vuzera böyuk Namık Paşa Te Maarif Nftzm Zühtfl Paşa torunu; Ahmet Şakir ve Sulhiye Hanun bzı; Muvaffak Sunal'ın eşi. Ahmet; tsmaü ve merhum Şakir Sinaplı Ayşe Keskin. ügur Sunal'ın anneleri; Aysela Sumer: Canan; Mahtnut. Dofan Sınaplı; Jale Kurtay: Ateş; RÛya Sunal'ın babaannelerı. Haydar Keskin'in anneannesi; Hikmet Neclfl; Suzan Sinaplı Metin Keskin. Bilge Sunal'm kaymvaldelen Salihatı Nisvandan (Cumhuriyet: T. C. Bayındırlık Bakanlığı KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 17. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNDEN ORTAKÖY • İSTANBUL EMlNE SALÎHA SÜNAL (HAJOMEFENDÎ) Hakfan rahmetine ktTuşmuştur Cenazesi 29 Eylffl bugunkG Sah günu öfle namazmı mOteakip KızJtoprakta Zühtö Paşa Camiinden kaldınlarak. Karaca Ahmet'te ebedî istirahatpâhma tevdi edilecektir rî VF ÇOrrKLARl Cumhuriyet W6l Doktof t : NİMBÜS Maket Yapünlacakür îstanbul Bogaa KöprUafl ve figm m d bSRHnlerlntD 1/3000 tOcekll nsketlert yaptıntacsktrr. Ticaret Odaa belğell ve ba konuda daha önce İş vapmıslann, flnnalannı tanrtmak vo gerekll soru fomnmu doldurmalc Owre 17. BOlge BfUdurHDja Ettld TB PTOIA Mnrt«ıı«»« • " ~ » « ö S SAYTN PEBSONKL Inübaklarda karsı görüsle. MÜDÜRLER] ; Süreyya ATAMAL) OperatSr I ?2 rinizin '' jranağmı kanunl « rekcelerle iDi (6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle