Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFAİKİ : :CUMHURIYET C/yıuı ıvıv eni bir şey soylemiyeceğim. Ama eskl blr durumun, yeni yeni görüntüler, biçimler altında süriip gitmesinden yakınaragım. Bu söyUyeceklerbnl, son giinlerde katıldıgun ikt nluslararası nitelikteki kongre Izlenimlcrinden çıkaracağım. Kongrelerden birisL HoUandada, uluslararası hukuk uzmanlannm uluslararası iliskiler alanma mâlobnuş pek önemll konnlan ele almasma vesile olmuştur. Görebildigim kadariyle bnrada yapılan «n idi: inasUrarası ilişkiler alanmda insan haklan gfbl en sorant problemlerde bfle. Uhuiararası hukukun Incelik kanatlanna sığınarak, soyurun soyutu bir «buudu müeerret» in zekâ oyunlan halinde fonnülâsyon taslaklan ile yetinmek... Bu. soyutnn soyntunıı eteklermden yakala*np yeryüzüne indiren: onn, Sosyalist Blokunu. Üçüncü Dünya Blokunu da kapsıyarak. kalkınmışı ve kalkınrnamışı ilc bütün msanhk âleminin somnt bir problemi hallne getiren bir gsyret voktu. Çiinkü, Sosyalist Blok, problemlere, Kapltalist Ûygarhğm dümen suyundan bsJcma geleneğini, henüz tüm krramamıştı. Üçüncü Dünya ve tüm kalkınmamışlaı ise. orada, genel olarak joktn k). problemleri etküesin, çözüro yollanna katkı getirsin. Böylece bn kongre, kapitalist uygarlıjhn dümen suyunda bir çalısma olmaktan lleri gidememiştir. Vietnam'ı. KamboçyaSî, Ortadoğusu ile ateş içinde tutusan insanlıga yaramamıstır. Y YAZIK OLUYOR BU DUNYAYA Prof. Bahri SAVCI Batı kapitelıst loplumuııun özelliklerinden çıkan bu soyutlanıaların, bu demet dışmda kazanacağı değeri ele alıp inceliyen, elestiren, noksaııiannı gösteren, dünyanm her toplnmu* na batı kapitalist modeii bir biçimin uygun düşmiyeceğini ispatlıyan, bir düzenli, bir sistemli, bir bilinçli çaba gene yoktu. Matematiğin, maliyenin, gıdalanmanın, biyolo ijnin, sosyolojinin vcrilerine göre «sosyal olay» a, «siyasa ya inilmek isteniyordu. DognBatı bloklan dahil. dünyadaki «gençlik oiayı» ele alınıyordu. Kisisel kapitalist demokrasiden, halkçi sosvalist demokrasiyc ve hattâ otoriter rejimlere kadar bütün düzenli toplumlarda «siyasai itlraı» ol?yı desDiyordu. hayâl sayılabilecek temalan ve çoıum yollarını birbirinden ayınnayı çabalar. Böylece siyasal karmaşığı çozmeye yönelir. Fakat işte bu kongrede, batı kapitalist dünyasının bilim adamlan kendi açılarından son derece haklı olarak ancak batı siyasal karmaşığmı ele ve öne aldüar. Bütün teına ve görüf> leri, batı kapitalist ve kişisel düşünce mihrakmda türetniye gayret ettjler. Fakat bir şey daha yaptılar: İşledikleri tema ve görii?leri, uy. garlıihn tek gerçeği olarak. ötekt dünyalara da genelleştirdiler. Bnn« karsılık sosyalist blok He Üçüncfl Dünya, «yrı toplumsat yapüarda dognaa*ı gereken ve gerçekte de dogmuş bulunan temel bilgi, temel anlayış. temel koşul değişmelerini belirtmekte pek cılız kaldılar. Boylece de. türlü bloklann insanlarındaki davranışuı, kurnmlanndaki değişikliklerin künhünü bulmıya varma mümkün olamadı. Çiinkü batı kapitalist toplum yapısmın kişisplci. bireyci bilhnrain getirdigi fförüf, elestirisiz. ve alUmatifslı kalmakU İdi. lesikiik de getirir elbet.. Fakat objektif kafullar denincc bundan, bir son birleşiklige r«inıen her toplumdaki çeşitli ozgeüklere göre kurulan koştıllar anlaşılır. Ve buna göre de türlü yerlerdeki darranışjar ve çozüm yollan. değişik özgeliklerde olur. Bu genel kural her şeyin üstünde tutulmadan. insanlık ailesinin. dünya birliğinin, yenel renklerine uygun bir tümsel çöziim yoln ve mntluluğu elde edilemec İşte bu kongrelerde, batılı kapitalist bireyci, kişici eğilim; kendi payına düşeni yapar, ve bnna ek olarak, gelismemişler üzerindeÛ egemenlifini yürütmek için de onlan bir şartlandırma ile bsğlar, onlan kendileriyle bir yabancılaştırmaya sokarken: sosyalist bloku, kendi zekâ ve tekniğindrki değişmeden, kendi toplumsal gerçeğindeki gelişmeden doğan siyasal, »osyal yorumu. alternatifi tetirmeyi. nedense onemsemcmiştir. Gelişmemişler bloku ise. böyle kongrelerin ya onemini kavrayamamaktan gelen bir ilgisizlik gostermiştir: ya da balı blokunun kendisine verdiği .batı tipi uygarlık ailesinin sözde eşit üyesi pâyesi» nden duyduğu doyuru ile yetinmistir. Böylece. Barılılann oyununa relmlslerdir. Oysa ki. lekânın sosyal konulardaki felismelerini kaydeden bu sibl konçrelerde, gelişmemlsler ile sosyalist blok. • ne kadar bOfansel bir ışık altında gösterilirse gösterllsijı bart oyunlarına düşmemelidir Zengin olmak.. Gazetelerae sık sık garıp haberler okuruz : Kalbi sağda b« bek doğdu... Bir oturuşta otuz şise bira içti... Snynn altında beş dakika kaldı Hiç nefes altnadan dSrt dakika mrna fifledi... Felçli çocuk deprem olunca yürüdfl .. Doğar doğmas ezan okumaya başladı ü ç yaşındaki kız Kur'an'ı esbere biliyor. Altı yaşında harika çocuk en zor matematik problemlerini çözüyor . Amerika'va bes lirayl» gid«n hatnal milyoner aldu... Batı gazetecilitinin bir nstası bu tür meslegin yasasını özetlemis : Bir Jcöpek bir adamı ısırırsa, bu haber degildir; ama bir adam bir kdpeği ısınrsa bn haberdir~ demls. Dünyada, bizde, bazı gaıeteler caıibeli haberler tmalâthanesi gibi çalısırlar. Prenseslerin ask hikfiyeleri, milyarderlerin hovardalıklan, jet sosyetenin dedikodnlan arasında; piyanga çarpmca zenginlesen gecekondn yoksnlnnn, evinin bodrnmunda haıine kesieden dar gelirllyi, Amerika'dak) amcadao m l r u yiyen fakiri gazetelerae okudnkça : Kader elbet bir giin bize de güler diye avnnumı. Fakir fıkara mahallelerinde oturan kızlar. masallardaki Kül Kedisi: ve oilanlar, prensesin âsık oldufu çobandırlar. Bir Smür bovn mâsal dünvasında vasarlar. Piyango kendilerine çarpmavmca da. cocnklarına devrederler ozlerolerini : Biı haybeye rittik: hayatımı» harcandı ama: ç o c u g m n n bari gün gSrsfin.. diye nmutlamrlar. Oysa çocnklann içinde bn yazgının zincirini kırabilecek olan, yüzbinde bir bile degildir. Tüzbinde blr çıktıgı laman. herkes : Masallah, masallah dive ona özenir. Küçük Baha Sipahi*nin babası bn vüzbinde birlerden biri . Dünkü (raretelerde okndoSumn7a eöre Darüssafâka Kolejinin eiris sınavında 300 Dnanla en viiksek derecevi tutturmns Baha On bir vasında. akıllı vfızlü bir cocnk Baba'nın babası «80 lira aytıklı bir fahrik» Isdsi iırtis. OHuna efinde 25 knrns cep harçIıjh verirmig. Bnvlesine darlıkla vasavan bir ailenln çocttf». nice imkânlı cncnk arasından sıvnlın birincfliji kazandı mı. elbette ola*sifî*ta blr sev vardır ortad» . Bn bakımdan «layın n z e t e l e r e yansıması anlanıltr blr seydir. Kflçök Baha kendlsiyle ilgiTenen mnhahirlrre havatını anlatmis : Amrnmde bir kntn cikolata alamadım Sinemaya iki defa gittim.. Üç liravı bir arava eetirpmedim Büvüviince zentin olaeatım Kaç vasında olnraam olayım. bir bisiklet alıp lokaklarda dolasacafım. Fakir oocnklara hirer bisiklet hedive edeceÇimK6cflk Bahs'nın »zlemleri. çoctıkso rOzelliHnde bflvflr elnet N> var ki. bo coenkıra cBzMliH. bizin» tonlnmnn çıkar «irkeflnde ve orman kannnnnda çahumk vitirmeı«i toplnmnn vf nsıdır. Nice voksnl v e İsçi v e kRvlü cocnihı. mnıfından sıvr> da parladı mı. sımftna flıanet eder. Toplum da yoksnl çocukları nı bBvle sartlandmr : Zengin olaraksm. der. Tekrar eder ktçuk : Zenrln olaeaSım bflyüyünee ! Ne yapacsksm lenein olnnea? Bisiklet aiaesktnn, evler alaeaksın, apartmanlar alacakvtn. otomobll alacaksın. kotra alacaksm, yat nlacaksın. mal a1aeak<nn. alacaksın. alataksın. alaeaknn. . Senin olaeak hepci.. Bonnn için para kazanacaksın para kazanaeaksın, narrrra... Nice yoksnl çoenîu. sefalet geeelerinde anneeiginln tabta ovmaktan. ramasır cHilemrkten n»sır lanmıs ellerîne sanlır : Annecifcim ben bByövflnce «entfn olacagrm, senl bn hayattan knrtaracaŞım. Annenin eörltrinde kaybolmns bir hıyatın ve yasanmıyacak bir gelecegin iki damla yası birikir : Canım evlâdım bentm. Niee çocuk bn Bzlemde kaybolmns; nice ana • baba bo fiılemde yok olmns . Kitleler sefalet içinde çırpına çırpına doimııs, sefalet İçinde çalkalana çalkalana Slmüslerdir. BÎT azın lıtın zençinlifi verine bir çofnnlnfun çüvenliçine dayanan top Inra düzenleri knrnlm»dıkca hüvle devam edecektir bn... Ben lengin olacaÇım.. demek Baskalan fakir olacsktıt demektrc ..„,.. tk.ıncısı Bütün burdar akat hütün bunlar. Amerikan fiklr dünyasının vc temsilcilerinin liderliği altındı, Batı kapitalist toplumunan görüs ve felsefeıi açısmdan yapılryordu. Sosyalist blok. bu oyunun içtnde eriyerek, ancak ve ancak, örnejin Hegel ve Lenini siyasal düşünce tarihinde bir aşama olarak snnınaktan ileri çidemiyordıı. Üçüncü Dünya ise. sanki. 1970 Evlül başmda bir Uiuslararası siyasal bilimler platformunda böyle bir mnhasebe yapıldığindan haberli bile değildi. Onun için tüm konçre. biliro adamlarmda eörulmemesi gereken blr curetle. kiliseyl bile bir siyasai kunım haline eetirerek, knmpleks meselelerin doğnrduğn hunsJunlan çözmede kilise gibi bir kurnmun dahi bir görevi oldnğunu iiân ederek, kişi^elci batı kapitalist dünyasınm değerleri ve crizüm yollarıyla. kendini tekrarlaması ve ötekilere zorlaması ile geeti. Siyasal biiim, genel teori ile somut'un, fiilen varolan bir toplumda nygnlama yollannı bnlraaya oğraşır. Burada. nysrolsnman mümkün 0*. K ONGRELERDEN ÖCtNCtStNiC GELİNCE: Bu da, Almanyada. bu kez. tüm kamu hukukçularrmn, siyasal bilimcilerin, sosyologlann katıldığı bir konfTe idi. Burada matetnatiğin slyasal bilimlerle bağlantısındaıı başlayrp. malivcnln, gıda kaynaklannın. beslenmenin, biyolojinin, psikoloiinin, siyaset lle etkileşmesî gibl canlı ve mzddesel hayat konnnlanyla; yeni devletlerin yaratılması gençlik olaylan, siyasal iktidarlara karşı gelinmesi, siyasal sistemler içindeki tabakalaşmaiar. kiliselerin siyasal kurnm olarak dunımlan gibl gene caniı ve sosyopolitik hayat konulan ele ahntyordu. Burada da eörebildiğim kadarirle vapıian «u idi. Amerikan fikir dünyasinın lideTİiği altında. bati kapitalist toplnmunun görüş. ve felsefesl ansradan. gene soyutnn soyutu bir dâşünceler d^meti yaratrna... Ve bunlarla sorvalist bloku ve hilhassa gelişmemiş ülkeleri etkileme; onlarda, batıli daha doğrusu Amerikancı bir hayat yolnnu yeğ totma duygnsnnn nyandırma. Yazik oluvor eki, bondan ne çıkar diyeceksiniz. Bundan, «tüm insanlara yazık oluyor» sonuoı çıkar. Şöyleki: Elbette dünyada, hrr blokun İçinde, kendine özgü; sonra da tüm bloklann üstünde dünyaj a özgü, türlü bunalımlar geçlriliyor. Bunlar cöriilüyor gibi oluyor. Ama ortaya yeni buhranlar da cıkıytır. Ve de çıkacaktır. Siyasal bilimler bunlan da goğüslemek zonındadır. Tnm bunalımlar, zekâdakl \e teknik araclardaki degişme ve gelismelerin. objektif koşul» larda görülen değişrne ve gelismelerin niteliglne göre çözülebilir. Zekâ ve teknik araçlann gös terdiği evrensel nitelik, çöıüm yollanna bir bir. P ¥ Iginp nokta suradadır: Çzğımızvn kapitalist * kislselct dünyası kendi hayat bl v hni ve değerlerini. ümanltcr bir fonksiyonun onsurları olarak gelişmemis üikelerc kabfil ettinnlye ngra^ıyor. Bu ijte basan kazanmak için dc, morâl entellektüel kiiltörel siyasal değerler alanmda, gellşmemlslere, aynı mirasın ortaklığını tanıyormus gibl gözüküyorlar. Böylece onlar da. aynı uygarlığın faziletlerini ve insancıl iliskilerini beraberce savnnma duygusn yaratarak. onlan batı ile sartlandınp. kendileriyle yabancüaştırıyorlar. Buna yoğun olarak çalısjyorlar. Bu suretle az gelişmişlerin sırtın8 oturmıyan egTeti biçimlerle az eelişmişleri oyalıyorlar. Bnnun «onnnda da gelişmemijler. kendl ulkelerinin objektif kosallarma uygun siyasal ve sosyal biçfanleri bnbna düıeyvn* cikmada g«ri kalıyorlar. Böylece de dünya tekâsuıın harman oldnğo bu gibi kongrelere ragmen, gelişnıişi ve gellşmcmişi fle birlikte dünya Uerlemesine yazık oluyor. UIMDEN ÜNE Deoizi pencereden seyredenler Savın Amiral lesfık inci'nin Cumhurtyette yayınlanan ve Milli Savaşmuzın bugüne kadar pek aydınlığa kavnsmanuş olan bir safhasınt; yani denizcilerimizin Milli Savaşta aldıklan özel yeria hiklyegini siz de belki zevkle okumuş olacaksmız... Sayın Amirale teşekkür ederiz, zira bugüne kadar belki ihmalin, belki tevazuun, belki de biz Türklere özgü olan dfln vasıtasiyle yarrnı anlıyabilrae aczinin kurbam olarak başka milletlerln, kitaplarla, heykellerle, anıtlarla yaptıklarını o kalemle yaptı, ve milli gnrurnmnza çok seyler kazandırdı... Tnrlriye iki kıta ortasında denirlerle çevrili bir roemleket olriujv halde. biz her halde Orta Asyanm steplerinden gelen bir denize pek yüz vermeyiz. Büyük decizci bir miUe£ . kendi içimîze büzüle buzüle ençinliğin vercceği avantajları nedense kaybetmişiz. Ingiltereden, Amerikadan bahsermiyornm, denizle bir tek limanJa baglantrsı ohnıyan tsriçre bile ticaret fflosu kurarken, bizim denizcilikte Yunanlılardan geri o hışumuz, deafaderin kapılanna sahip olduğınnns halde her gün o kapılardan geçen Sovyet, Bnlgar, Romen, Ynnan gemilerine kapi açarak o gemilerin arkasından fokuTdayan nervane köpüklerlni seyredisimiz, bize, bizde bir şeylerin eksik oldnfnnn gösteriyor. Bn eksik olan şey kahramanhk degildir. Çünkii Türk tarihi (»enizlerde geçen kahramanlıklarla dolndnr. Amiral Tevfik tnci. bnnlardan en sonuncusunu dile getinnlştir. Bizde eksik olan fennin denize çıktığı tarihten. yani gemilere, kazan, motBr, flh .. konduktan sonra bizim fen ile ilişiğhniz) kesmemiz ve baskilanna gıpta bile duymıyacak bir donnklnkla gâvnr lcadi geUsmeleri akılsızca seyredisimizdir. Bakıruz!. Bahkçılıkta geriyiz. elo£lu Atlantiklerde gemilerin İçinde konserve fabrikalan kurarken biz Marmarada gırgırlarla balıpın kökünü kazunaktayız .. Tıpkı ekip biçmesinl bilmiyen. zvnrinin veya kırmızı derilinin açlıgını gidermek için yabani muz afaclannı kSkünden kopanp meyvalannı öyle yemesi gibi. . Gemiclikte hemen hemen hiç yok gibiyiz... Bütün Tnrkiyede yeıken açarak denizlerde süzülmenin zevkine erismiş ciddî yüz mcrakh bulamazsımz!.. Boğazı iki taraflı süsleyen yaülann içinde k a ; klsi yasıyor, ve bunlann kaç tanesi denize giriyor, bn oranı öğrensenîz hayret edersiniz!.. tnebohıda vapurlar açığa yanaştıgı zaman, yfik çıkarmak tçiıı iplerle gemllere trrmanan vatandaşlarrmnt v»r ya? Havretle öRvendim ki bnnlar denizle, gemi ile, hayatlarını ortaya koyarak ovradıklan. iplerle tehlikeli tırmanışlar yaptıklan halde ynzme biimezlermiş... Haliçte, Haydarpaşada karşıdan karsıya sandalla İnsan tasıyanlann yüzde doksan besi snyun yözfinde duracak halde degflmisler. Oysa denize açıbmsnn bilmiyen toplnmlann kalkmmaları mümkün degildir. Tnnanistanı bnçün bizden üç deta daha cen^in eden. oonn denize âçılan, kıtalar aşan evlâtlarıdır. Atlantiğin »tesinde U t t a Amerikada ticareti eUerinde tntan eski Fenîkelitarin tornnlan deniz asın gitmekten korknuysn Lfibnanlılardır. Teknlğe olan kuskunhlkten llerl gelen bn denizden asafclasma oteyma son verebilmenln çaresini arayaüm. Çünfen bnctin, ininetlerin havalara hâUm oldngo bir devirde deniıi yatann penceresinden sey redealere o yalılarda otnrmak ürkiye yüz yü ara ile, ikinci defa HASTA ADAM olarak adlandınlmaktadır. Bu dost ve müttefik benzetişi, ne kadar haysiyet kıncı olursa olsun, içinde uyancı bir gerçek payı bulunduğunu görmeraeğe vmkân yok tur. Çökmüş bir imparatorluğun geri kalan ' parçalanndant, gerçekçı bilim ışığında, ve yaşadığı çevrenin şartlan m bilerek kudretli, itibarb ve modern bir devlet varatmış olan Atatürk'ün, altm devrini bir tarafa bırakarak. son iki asır Osmanlı tmparatorlugu ' ile, İkinci Cihan Harbi sonrası Türkiyesini kıyashyacak olursak, her iki devir arasında hazin ve korkunç benıeyişler bulunduçtı srörülmektedir. T Hasta Adam YAZAN Befik TÜLGA EMEKÎ>t ORGENERAL Fransız thtilâlının yaydığı fikirlerin ve soal tepkilerin. müsbet bilim ışığında tahlilinden tciz kalan Osmanlı tmparatorruğu Idarecileri, bu hadisenin kendi t«ba ve yönetimi altında bulundurduğu milletler» ne sekilde tesir edeceğini ve gelecek gelismelerinl besaplayamamıştır. Osmanh tmparatorluiunun •yakta durabilmesi için, sosyal bünyede blr devrim lüzumunu, saraylanna Vapanık sultanlar ve rehberleri müneccimbaşılar olan devrin devlet adamlan anlayamadılar. Batıda gelişen lâiklik ve şahsî hürriyet fikrinden habersi? devlet adamlan, devletin duvarlarının islâmlık harcı Üe ayakta rutulabüeceğini zannettiler. Mem leket bünyesinde bulunan tslâmlarla, Hıristiyanların birbirlerine karşı duydukları dinsel nefretlerinl unutturacak olan lSiklik cereyanmı, bir kurtano formül olarak kullanacak yerde, bu nefreti körükleyen hareketlere devam ettiler. Memleket bünyesinde meydana gelen bu iki srnıf arasında, ana hukuk kurallan ve sosyal bakımdan esitsizlik gittilcçe artıyordu. Insanlan dinsel inanclan bakımından sınıflandırmak, bir memleketin temelı olan esitlik prensibini zedelemekle kalmıyor, devlet için a y ı n a ve dağıtıcı bir sebep oluyordu. Bu suretle Hıristiyanlar kendilerini korumak için yabancı devlet himayesine ve müdahalesine basvuruyor ve ktliseler etrafmda çruplanıyorlardı Müslüman teba arasınds da mezhep ihtiîSflan ve nefretleı vıkıcı etkiler mej'dana getirmekte idi. yetler idaresl adeta raalikanelet sistemtne benzeyen Orta Çağ derebeyüklerinı andınyordu Valllikler padişaha ödenen para il« satılıyordu. Devlet gelir ve glderleri hakkında bilgi yoktu. Vergl yerine haraç sistemi cari idi MaIt murakabe ve bütçe yoktu. Esasen devletin geliri sadece sarayın ve bendelerinin masraflannı karjılamağa tahsis olunuyordu. Tenkid ve itiraz, fikirlerin serbestçe münakaşa ve korkusuzca savunulrnaa yerine; karanlık bir baskı ve iurnalcılık makinesi iîlemekte idi vrupadakı bılım eserlerinin memlekete girmesi, tercümesi ve yayılroası yasaktı. £sasen bunlan tereüme edecek lisan bilir kişiler ve baskdarını yapacak ımkânlar yoktu. Bu sebepîerle modem bilim ve düsünce düzeyine ulaşılacak yerde. gençliğe çocukluk yaşından Itibaren muhayyelesinir) kapsayamıyaeağı hurafeler Sğretiliyordu. Rönesans ile ba^avan müsbet ilünler ve düşünme sahasındaki hudutsuz yayın, din adamlarının kurduğu karanhk duvarnu aşatnıyor ve gençlik kendisini dünvadan ziyade ahret denilen meçhul ve korkunç bir filem için hazırlivordu Bir eeitim reformu d'isüniilmövordu Köylü yarı esir durumda ya;ıyordu. Köyler insanlariyle beraber alınıp satılıyordu Üretilen mahsul ağanm hakkı olarak elinden almıyor ve köylüye ne verilirse onunla yasamak düşüyordu. Bu sebeple riraat gittikçe geriliyor ve 800.000 nüfuslu îstanbul bile, çok yakınlannda münbit topraklar bos dunırken Odesa*dan gelen buğdav ile besleniyordu. A fileti oldu. Bi'^în faallyett» bulunan onbinlerce h&fız Irorslan, eski yan v« Anıpça tedrisatta bulunan lmam • Hatip Okullan genç liği yine Orta CaSın karanlıklanna götürmekte. taze beyinlerini dondurmaktadır. Bugün hild kSylfl ve çalıçan tabshoisnn dert v« dlvalanna, karn geni» bir flırlsrlriik veya versiz bir ^n^:«» onl»n uvandırmaktan Vac»i pasif bir davrams vardır. Bu sebeple köylü ?ehirlere taşınmakta ve isçi hakkını zorla almak için sokaJdara döicülmekte ve Is yerlerinde if verünini dflsüren bir takım bahane ve hilelere basvurmaktadır. Aynı Ufçl, Almanyada fabrika duzenlrt* derhal intibak eder ve dl?eT millet is.çilerine örnek olurken bizim memleketimizde randımansız olmaktadır. Bunlann sebepleri aranacak ve köklü çareler bulunacak yerde İHm dısı zararlı tavizlerle veya tazyiVler'e hâdise külistenmektedir smanlı tmparatorlugunda Ondokuzuntru Yüzyılda. dış baskılarla bazı reform hareketlerine girisilmis^ir. Bunlardan 1826 tkind Mahmut lslahatı, daha ziyade orduvu hedef tutan bir reform hareketi idL Kryafet, bıyık ve saknlın sek'l ve uzunlu?iı hakkındaki fermanlar. Divan idare sistemi yerine meseleleri yeni kurulan BakanlıMar kanalı Ue halletme ve malî reıbrmlar. Avnıpanvn basit bİT taklidinden Ueri ffidememistir 1839'da yapılan bOyuk Reşjt Paşa lslahatı da yine Avrupayı tatmin maksadiyle Kirisümiş, temelsiz. taklit bir reform hareketi idi. Gülhane fermanınm okunacaSı saatin bile nm buyruğu ile tesbit edüen ve piris kısmında eski din) ve seri kanunlan medihle baslayan bu ıslahat fermanmdan esaseo fazla bir se> HeHenemezdi 1856 lslahatı, yine Avrupa devleüerinin tazyiki ile bütün Osmanlı tebasma din farkı gözçtmpk>!İTİn özcürlük ve eşitlut ta nıvordu 1R59 ve 1871 Islahatian Idari ad!î ve malî sahalarda bazı yenilikler perirmiîtir Fakat devletin buhranlar « îRtikratlarla e • zilmesine mflnl oîamnmiîtır. l ~ Zengfnlik ve fakivlik fki yanlı ka'v'raW(ardrr. 8% tofMumd? berkes tençin olamiyacafina göre. baskalmnın fakirtlft>üstanr bir Mnginligin bencillifini tasımak ve tasıtmak neye yarat Bakınız tsiâmköv'den çıkan yoksol Demireller t e n de 5 yıi içinde, zengin oldnlar; bn zenginlih altmıs bin Türh knrfindc sefalet v e yoksnllnğn önledl mi"' •••• HER ••••••ııunt <** i SAL1 HADtSF OT.AN On dokruzuncu yüzyüda Osmanh Imparatorluğumın da içind» bulunduğu Avrupa kıtasmda, üç ana hâdise, sosyal, politik ve ekonomik bakmndan bu kıta mTlletlerini ve dünyayı etkisi alüna almış btılunmakta idi: O 1789 Fransra tbtOâlinin verdiği hürriyet ve milliyet fikrinin meydana getirdiği sosyal ve politik devrim. I 0; Bir Ingiııı ısııhooıoı toporu: SIKIYÖNETİMDEN SONRA TflRKTYE'DE durumt Subaylar, lşçi ve gençlik eylemlertode ordunun kullarnlmasına karsı SELLEFYAN OLAYTMIN tCYÜZÜ: DEMİREL ŞELLEpTAN tLİŞKİLERÎ BİR MECLtS ARAŞTIRMASI İLE AYDINLATILMAKTADIR. DKVRtM: Adakale Sok. 28/4 Yenişehir ANKABA Cumhurlyet 9419 @ Napolyon saltanatmın yıkılması. Viyana Kongresi ile Avrupada hudutların yeniden tanzimi. Mekanik ve endüsrri devrimi Osmanlı Imparatorluğu A\Tupajra, dünyayı temelden sarsan, yıkan ve yerine yeni bir dünya nizamı kuran bu hâdiselere, bilei ve dinamizmden mahrum olduğu için Ugisiz kalmıs ve çağ dışı düşerek, ölümü beklenen ve ölmeden evvel mirası paylaşılmak istenen bir Haste Adam olmuşiur Çunkü, yaşadığı çağm gerisinde kalan bir devlet, modern bir devlet olamaz. Modern olmak ber şeyden evvel ilml olmak demektir. Böyle bir devlet güdeceği sosyal. ekonomik ve politik stratejisinin istikametini yıldızlarla, mtıcizelerle, bilinmeyen lrovvetlerden gelen seslerle idare etmez Akılcı bilgi ve teknoloji üe hareket eder. Aksi takdirde o çağın içinde erir ve mevcudiyetini kay' beden. Bugün dünyada; derin bir düşusce flıtilâli oluşmakta, sosya) ve ekonomik bünyede koklfi <Jeğişiklikler cereyan etmekte, ilmi çalışmalar ve endfistri alanmda büyük bir devrim olmaktadır. Fakat yine dıs âlemle üişkimiz ekrik, iç bünyemlzin tastr ve değersiz polilika v e çıkar çekisroeleriyle zaman kaybetmekteyiz Yine Hasta Adanız. O Başkanlığımız personeline aşağıda yazüı melbusat diktirüecek ve satın alınacaktır. 300 Takım kışbk elbise 1000 Adet kışlık pantolon 600 Adet rxıplin götnlek 600 Adet kravat 11 Adet palte 600 Adet işçi tultuou 26 Adet kışlık.bekçi elbisesl ve şapka Bu ihaleye ait şartname Başkanlıg^mffdan veya MeşnıMyet Cad No: 243 Tepebası îstanbul adresinden temin edilir. Tekllfler kapalı zarf usulO ile 1 Ekim 1970 tarihînde saat 1200 ye kadar Emek \% Haîiı Kat: 16 ANKARA adresinde bulundurulacaktır. Başkanlığımız 2490 sayıli kanuna tâbi degildir. (Basın: A. 1365321357/9417) Etibank Şebeke Tesis Dairesi Baskanl^'ndan; Q*manlı idarecileri Ttıanlı ldareeilerl Fransır thtilâlinin ve tnsan Haklan Beyannamesinin. insan!an hür ve esit sayan. genel düzeni bozmadığı müddetçe hiç kimsevi fikir ve dinsel inançlanndan dolayı sornmlu tutmayan felsefesini bîlmis. anlamıs ve onn inanmış olsalardı. Ruslarm Ortodokslan, Fransızlarm KatoliVlerî himaye etmelerine vo! açohırlardı. O Devlet idart bünyesrade de ayn\ aksaklık görülmektedir Devlet idaresinde çağın ihtivaçlanna 'jygun kanunlar ve bunlann tehaya esjtliMe ve tavizsiz, kacatnaksız uygulanması yerine. mem lekette valilerin, memurlann ve mültezîmlerin keyfl idare ve zulümleri hüMm surüyordu. Vilâ Avrupa'da genişleyen milliyetçilik cereyanı da, Osmanb 1darecilerince anlaşılmamış ve tedbirsiz kalmmıştı. Oşmanlı 1daresindeki muhtelif milletlere bağımsızlıklan: dış müdahalelerle. vıkıcı harolerle, arazi terkJ suretiyle verüiyordu Halbukl inisyatifi elinde bııiunduraraV ' müdahalelere lüznm kalmadan, bu milletler. anlssarak ve belki bir konfederasyon knrmak suretiyle de bir hal tarzı bulunabilir ve tmn^raîorluk taksimden ve p;ıçalanrnaktan kurtanlabilirdi Bu suretle 1853 de Sen Pe+«r<;btrr B kı^lıjt ^arsvınHa verilen bir baloda. Demir Çar 1 tnd Nikola'nm tngiliz Büyükelçisi Sir Hamîlton ^»•^Tnour'a vantıeı mes'Tim •Hasta Adam.ın taksimi teklifi sahnesi cereyan etmerms o!urdu. Ancak ncafc Atatürk hlçbir yabancı devletin baskıs) olmaksızın. kendl dfisvncesivle ve momİpVetin batımnzlık ve muit «•ıkarlarını konımnk için. omjn ihtivaci olan dpvTİmleri kend) 1nisyatifi ile başarmıstır Hftdisele* rin srkasmdan deeil. onlara ftn alara^î devleti rnii«v.oi ilmin rehberlifınde yeni bastan Kmuıu»tur A Millî Piyango Biliyorsnnuz MİLLİ PİYANGO fonMıgı? naranın farıs*nılan fa7İa««nı tlağılan folr Maroılir MHI? Pivanp'oelan kazananlar, bir biM ile lalih kamların» daima aralık lnfanl?rdır. Ümitlerinizin gerçekleşecegi gün olabilir. 29 EYlÜl NİMBÜS Âlaliirk ledbir alıvor tstürk butün bu hastalıklara karsı tedbirier altnıs ve uvgulamaya geçmîşrl. U i k devlet Tîrengibi, devîefîn îç bünyesbıdeki vîcdan hürriyet! flıtflSflannı köTrSnden silmîs, Hıristiyan dünyasiyle bir nerl vumusams meydana selmîsti. Om adamlanntn cîevîet v e sosyal ourıvenrn taalivetîne möıîarıalest VesînUHe Yann. Atatiirieun kültür devrimi baltalandı 29 Eylülde Çekiliyor. A f« Sevll Ue Oefterdar rahrettin ERDOĞAH Evlendller. Beledlye Sarayı