Katalog

8 Temmtız 1970 CUMHTJRÎYET lçblr eylenı, havada, soynt ve toplumun genel gidişinden ayn diişüntilemez. Her direnis W* birikiınin doğal ve zorunhı sonucndnr. 80*7*1 mfieadeleler Urflri goetertyor U, eylemler, gerçekte. tek blr ıJncirln degişik gBrunOglfl halkslandır. Birl ötekinin yantaadır; birl öteHni taler, etkiler ve btttfinler. Bogftn bfitfin ynrt, bir bastan Mr basa, Mr direniş coğra/yasma döndü. Türkiye dlkdOrtgemni kapsayan bu direnis ortamının aosral ve ekonomik bilesenleri, eHe tnturar derecede, yinnidört saatin yasantısma gireoek kadar belirgin özeDikler kazandı. örntv gin, adı iater darboğaz, ister çıkmaz bogaz olson, sn anda siyaeal bunajjm» esllk eden Haitft bir «l«ıırt«ı onun anan blr ekonomik bunalım içindeyiz. Dört nala kosan enflâsyon, şiddetli para darlığı, fiyst çalka» lanmalan, döviz tahsislerinde görulen tıkanmalar, gittikçe büyüyen dış ticaret açığı, sanayi re tarımda beliren daralma (yani üretlm artıs hızuun düşüşü), Işsizlik, genisleyen ekonomik bunahnun llk elde kendini gö«teren belirtileridir. Bnnların arkasından, emek Te sennaye arasındaki sürtüşmelerin ortaya çıkardığı sosyal patlamalar geliyor. îsçilere, giderek, çesitli bolgelerde ve ttre» thn dallarında, üretid yığmlarının hoşnutsu*luğu ve direnişi eklenmektedir. Karadeniz çay üreticilerini Sakarya'da pancar ekicileri, Alaşehirde üzüm ve pamuk ureticileri, Bulancak (Giresun)'da fındık ekicileri, Adana pamuk üreticileri izlemekte, yurdun dört bacağinda toprağın mfilkiyet dozenine karsı çtkan köyHUer toprak iffaHerini fürdürüp ğö H TEKNİK PERSOHELİM DİRENİŞİ ve AMACI Ugur KÖKTEN YÜKSEK MÜHENDİS Tflrk toplumundaki pelişmeye paralel olank, bir süreden beri, teknisyeniyle, «•*••nyls, mühendisiyle, tüm teknik ordn, yıUartn mfırlığındjuı sıyrılarak, derrimci direniş potansiyelmin örneklerini vprmeye baçlamıştır. Anayasa dışı, antideraokratik ve teknik elemaoı i?çi ile memur arasında aakıds bıra. kan 4/10195 Myılı kararnameye karti firişttgi 18 Nisan mitinp ve rürüvflffi, bu mücadelenin ilk atılımıdır. Böylece, ilk kez, teknik ordu, siperinden ve gölgelcrden çıkmış oluyordn. Bir akım doğdu. Bunu, Personel K». ntmu Tasarısı dolayısıyla binlerce teknik eleı n u u katıldığı :s Mayı» forumu ve forum karan nyarınca, tüm njrtte '« 9* (cibi yük> aek bir katıüş oranıyla uygulanan 12 Hadran boykotn izledi. Birinci boykot, şimdi, 20 Hastnn Te 37 Haziran forumlanmn gerekli rördüğü, ikinci ve bu kea üç Kfirdftk, daha etken bir boykotla pekiştirtlçcektir. sosyal karçı girlG örülüyor ki,önönde birvarlıjhnapersonelden şilen oyun teknik TÜkselen «hayır!» sesi, yalnmn tesi deİildir. Ortak bir direniş gücünün. toplum T« üretünin belirli bir kesimine yanııyan görün. tusüdür. Artık eylem zorunloluktur. BUİnçlenme sürecindeki farklılıktan ileri gelse bile, duraksama bir yenilgidir. Çözülüş kaçıştır. Gerekli eylemde gecikmenin bedeli topyekun kayıptır. Artık, bir boykottan öbürüne geliçen bu güç, bir sel rejimiyle, kaçınılmaz açık denize ulaşıncays kadar, yanl teknik eleman demokratik ve ekonomik haklannı elde edinceye dek miicadelealnl »ürdürecektir. Ancak, boykot T« öteki eylem biçlmlerl. teknik personel direnişinin yakın amaçlan» dır. Bu ddnemde, teknik eleman, yeni yeni kszaodığı dayanışma Te direniî celenefi lelnde, hem efsanelere, bem de som gerçeklere kar?ı, ild cephede sava? Termek dnrumund» bulunuyor. Bir başka deyiçle, kamu oyunda yer tutmuf «yfiksek ücret» önyargısına, teknik personeHn bfitfinlüğünft zedeleyecek kiiçük ve eeçici çelişkilerin abartümasına karşı giri»üen mfîcadele, aaunda efsanelere karşı çıkmak demektir. öte yandan, Personel Kanunu aracılığıyla, egemen püçlerln teknik elemanı ya i^birlikçi özel scktöre, ya da yurt dışına itmeye çalıçması, içinde vaşadıîimız günleri dolduran direnisin nedeni olarak, elle tutnlan bir ferçektir. Böylece yatınm politikası istenildlği gibl gerçeklestirilecektir: yani, grer hakkıyla silihlanmamış bir teknik eleman, yatırımlann plânlama, nygulama ve denetlemeslni, halk yaranna, bilim ve tekniğin blçlmde yapamsyacaktır. perwnel Ile tfemen gttçler aruındaki «eliskl artık sa yüzüne vurmuftur. Ve direniai baslatmıştır. Kesin olarak, teknik personelln sosyal Tarbğında göze çarpan değiçmenin Türldye'de, çalısanlar yığınıyla birlikte orta sımflann da giderek yoksullaşması, onn blUnçlenmere, fonra bir adnn Uerde, direnişe Cdtürdtttünö söyleyebiliriz. Direnisin nzak amacını sosyoekonomik yapıdaki köklfl defisiklik olarak böylece saptadıktan sonrs, bu sürekli mücadelenin aracı ne olacaktır, sorusuna sıra gelebilir. Uznn •fireli mücadelenin temel ve kaçınılmas şartı, sendika içinde öıpütlenmedir. Sendik» derkea, bondan Türkiye Teknik Personel Sendikan'm (TEKSEN) kastediyoruı. Zaten, şimdiy« kadar olnşturulan eylemlerde etken bir şekflde rol almış ve teknik elemanlann çoğuna sinesinde banndıran Teksen, son olaylarla önemi btr kat dah» artarak sahne önüne gehnis bulunuyor. Iktidarın 274 ve 275 sayıU yasalarU aeadikalan ffidümlfi bir durun u sokma çabası, getinnek istediği hasta tedbirleri, teknik elemanm sendikalaşmasmdald isabet ve zorunlulujtu belgeliyor. Sürekli direnisin biricik güvencesi, Teksen içinde sa/lan Inzla sıklaştırmak. kendini duyuracak bir fonun bir an önee oluşmasım sağlamaktir. Ancak bu iki yolla, uzun sürebilecek bir kuvvet çekişmesinde, jerekli yeterli değilse bile gerekli maddl ve manevi desteğin çekirdeü meydana gttirilmi» olur. Rahat bırakın hâkimleri... S i j J 1 • Kısaea DİSK dive anılan Devrimci lşci Sendikalan Konfederasyonu 1967 yılında doğdu. Türkls'in Amerikancıl tntnmnna, sermayeci uydnluğuna, emekci nyntmacasına «artık yeter» diyenlerce kurulmustnr DÎSK .. O günden bu yana, Türkiyenin ikinci büyük işçi Srgütü olarak toplum hayatımııın içindedir. Ve bngün bazı çevrelerce: thtilâlci.. diye snçlanmaktadır. Oysa DtSK, baslangıçtanberi parlâmentocndur. Hattâ parlâmentocnlağu devrimci düşüncenin üstüne çıkardığı ıçin zaman zaman açır hücumlara hedef olmustur. Tiirkiye'nin sol kesiminde DtSK yöneticilerini parlâmentocnlnk oportünizmi icinde kalmakla elestirenler çoktnr. Ne garip bir talibtir ki knmldnfnndan bn yana titizlikle parlâmentocnlnğa baçh kalan DtSK yöneticileri. tntncn ve gerici iktidarın sdzcüleri tarafından «ihtilâl provası» yapmakla snçlanmıslardır. DtSKIn ihtilâlcillti mlhtilSlciIlgi palavradır. Türkive'nin bueün içinde bolundnftı ortamda tstanbnl'da isçi yürüvüsü ile devleti devirmeyi düsünmek, patlıcansız patIıcan kebabı pisirmeyi düsünmek kadar saçma bir dflsüncedir Her kim bu iddiaya bava basıyorsa, ya bndaladır, ya da «iri saatte olsunlar»ın arzıılarını yerine getirmek İçin Babıâlı havanında sa dövüyor demektir. Hiçbir politik teerflbesi olmayan bir vatandas bile, Türkire'de vurnco gücler dısindaki kalabalıklann devleti deviremivecefini bilir. ÎJ'inei yflzvılda >asıvoruz. Bneün dünyanın her yanında ve blzde görfildüljü eibi. hir ?ünde harekete geçerek sivasî iktidarı devirme eylemi, ancak ordtınnn vurucn güciiyle mümkündür. Gerjsi hikâye Ne var ki bu hikSve. DlSK'in baslattıftı harekettekl devrimci gficü cörenler için korknln bir hikâyedir. tstanbul'da Taksim meydanında mürteciler adam bo|azlarken ellerini ofuştnran. Konya'daki vobaz ayaklanma«ını merannniyetle karvlayan cevrelerin ödü kopmngtnr. Bizim tutucn ve gerici sivasi iktidar, Irtica hareketlerlne vesll ısık ve İşçi eTlemlerine kırmızı ısık vakmakla görevli bnlundujnndan. DtSK'in baslattıgı isçi vürüyüsünün eenisli^i karsısında adamakıllı ürkmüştür. Oysa DtSK'in istedigi nedir? Gavet açık: 1961 Anavasasıvla verilml^ halkann geri alınmssms karsı dnrnyor DtSK . Parlâmentoda emekçlnin hakktnı savnnan «iyasi partiler bnlunmadıgi Için, DtSK, bn lsteğini Meclisin çatısı altında dnvurmak ve savnnmak olanağını bnlamaraıstır. Oysa komisyonlarda onaylanan yeni kannn tasanları, isçinin haklannı kısıtlamakta. DtSKI de tasflye etmektedir. DtSK'in istegi basittir: DtSK. topln sözlesme retkislnin ilgfll l»yerl ya da fskolundaki isçiier arasmda yapılaeak «giıli gyaçık tasnif» yolnyla tâyin edilmesini istiyor. Cinavet midir bn? Geçmis yillarda en çürültölOpatırtılı l?rl direnmelerl bn alandaki bosluk yüzfinden çıkmıstır. Bir fabrika düsününüı ki isveren ile sarı sendikacılar arasındakl gizli ittifak sonucunda, Işçilerin onaylamadıği sendika, toplo sSsleşme yetkisinı elinde totar .. tste o fabrlkada her tflrlü patlama beklenir. Nitekim son yillardakl isçi ayaklanmalannın nedenleıi arastırılırsa eörülecektir kl hepslnin temelinde san sendikacılık yatar. San sendikacılık «imdl de slyasl iktidarla işblrli(inde ve sermayecilerin desteginde, tstediği kannnn cıkarmak isteml?: Isçller ihtilâl yapmak Için degil salt toplu sözlesme haklarımn ellerinden alınmasını engellemek için protesto yürüyüşüne geçmtslerdlr. Ve yer yer kan dSkfllmSstflr. Tasalara avkın fiiller onaylanamaz. tstenen tnçlann ( ( « • •ını bafımsız mahkemeler verir. Ama bağımsıı mahkemeleri slvasi iktidann fileti haline retinnek için e5sterllecek ber tOr10 gizli acık çaba ve yapılacak her tnrlü yavın da snçun tS kendisidlr. tstanhnl'dakl İsçi bareketinde «siyasî iktidar» taraflardan birisidir. Ve «sivasî Iktldamn yerl; ne savcının sandalyesidir. ne yargicın kürsüsüdür. Olsa olsa dâvaya tanık veya müdahil olarak trirebillr siyast iktldar... Ama ne görüyornz? Slyasl iktidar, politikacısıyla. rlıll netlsiyle ve kalemiyle. batımsız mahkemeîerin tarafsulıfım etkilemek için seferberliğe girişmiş... Olmaı bSyle sey. San sendikacılıkla kucak kncaga blr sermayeci Ikttdannın yargıçlara baskı yapmaya kslkıstıgi blr ortam. Anayasa ortamı değildir. önee bu asagılık pnlitikavs «dar» irmrV rrrHtlvnr Sonııç sendikanm Odalar'dan daha ağır bastığı RÖrulür. Bu da sendikalaşmaya öncelik tanıyan, onu corunlu kılan bir başka nedendir. Çünkü Teksen'in birlestirici ve bütünleyici nitelijHne karsüık, Odalar, bir yerde, teknik elemam meslek isimlerine eöre bölmektedir: tnsaat mühendiai, makine mühendisl, maden mühendisi ribL Çalısm» biçimine gelince, meslek odalan, hukuken «aı gelismis» bir düzerde bulunduğu için, manevra yeteneği n> nırlıdır. Oysa, sendika, bir eylemi daha sağlam ve sakıncasız yürütüp götürecek özellikleri yapısında banndınyor. Kısaca, Odabtr, teknik ordunun direnişinde yakın amaclann Rereeklestiridflldir; sendika ise hem fünün eylemi içindedir, hem utak amaçların gerçeklesmeainl Htimyacak biricik füveniUr örfflV tür. ynca, bllesimi. fonkslyonn ve A yönunden yapılacak bir karşılaştırmada. ttnnektedir. Direnmenin boyutu leyen Iradenin yanına, daima etken olmastm bilmis kentlerin böyük • küçük burjuvaziıinin Ozellikle bu sımflara binen vergilendirmelere karsı tepkisini de koyduguinux za» man direnmenin tam boyutn kendiliginden ortaya çıkar. tşte, teknik elemanın ejiemini böyle bir direniş yelpazesindeki yerine koytnak perekir. Toksa, sorunu, bir ücretler rejimi tasarısuun dar cerçevesine sılaştırmak, Personel Reformu içinde teknik elemanın daha faıla ücret alması gibl tek boyntlu bir M > çime Indirçemek, tamamen yanlıs Te şematik bir degerlendirme olür. Toplum gerçeğinden kopukJuk anlamı tasır. 8yle ve yapısını B rlmci genisyöndetoplumun değistirmekdevbir sarsan, dl Fakat... Eyleme bu dzelllk jeri alınmaz bir şekilde kazandınlmaljdır. Bir hakuna, teknik elemanın bilinç eğitiml, saflannda bilinçlenmenin yaypnlasması Te ksrga, lç lçe yapüacaktır. Direnise nzak amaçlar çizen ve süreklilik niteliti kazandıran, gerçekte, Personel Kanunn Tasaruınm üstiinde, Tfirkiye'nin sosyoekonomik yapuma ilistdn bir nedendir. Bu nedene batü re onun aonoca olarak, teknik akat, personelin F deleninteknikBnemU nlteli|i giriştiii mücaen sürekliliktir. Hayır Tarihten bir yaprak Tarih sayfalannı kanstırmak gerek arads... Oeçmiste Byle Ibret verici olaylar var ki, öyle anlamlı, her çafda yerinl bnlan fülünç, ya da aeıklı iıler olmus ki... tste Franıa tarihinden yüzde yüz gerçek, yasanmış bir olay *iıe... 1819'da Fransız Meclis üyelerinden M. de Salis bir Snerge vermi$: Napolyon devri Imparatorluk Meclisi mubafıı kıtası hnmbaraeı askeri Ponrre'nin dilekçesinin kabnl edilmesinl istemis. Kim bu Pourre, ne yapmıs, diyeeekıinim. Bu Pourre, 18 Brumair baskınında, yani General Bonaparte'ın Meclisi banrak dagıttıfcı hükuraet darbesi tırannda Napoleon'n kaatillere karşı vücudunu tiper ederek kornmns. Bu yüıden de kendisine bağlanan aylığın bir kat daha arttınlmasını bir hak olarak istiyormns. Milletvekili de Salis, generaUni kaatillerin elinden kvrtarniB bir askerin dilegini yerine fetirmek gerekti|ini »öylüyor, bunu tabiî sayıyor. Ama sonuç biç de umdugu ffibi çıkmıyor. Meelic'te bu konuda siddetli bir tartısma başlıyor. Hatırlamak Serekir, 1819'da Fransa'da krallık rejimi vardır, tahtta 18. Lonis bnlunmaktadır. Söj alan blr milletvekili çöyle diyor: «Nedir 18 Brumaire? Meşru bir Meclise karşı girijilen bir darba... Bir general taraftarlarıyla birlikte Meclis'i basıyor. Bu, bir suçtur. Bu işe katılanlar da suça ortaktır. Hem Bonaparte'a karşı bir cuikastın tertip edıldiği hlç bir raman lıpat edilememiştir. Bu yüzden de humbaracı Pourre'nln dileğini yerine eetlrnıek kötü blr hareketi mükâfatlandırmak olacaktır...» Başka bir milletvekili, hem de koyu kralcı blr milletvekili hlç de bu gBrüste defil; .18 Brumaire'i yapan adamdan yana olrnayacağımı herkes bilir» dedikten sonra Bonaparte'ın yüıler meellslni dafıtmakla çok yerinde blr i» yaptifinı, çünkü bn Meelis'in çürümüs bir taplulnk haline geldiğini söylüyor. «1792 de Fransa'da kralm canma kıyılırken Pourre» gibi birkat bm îıuınbaracı «skeri bulunsaydı, 10 Ağust03 cinayeti olmazdı... Franga'da krallık yıkılmazdı.» Kralcı milletvekülne göre, bu yaşlı askeri müklfatlandırmak gereklr, böylece askerlere blr •adakat Brnegi gösterilmelidir. «Bu yürekli aıktre na verıek azdır» dlyor. Meclis karısıyor, her kafadan bir set çıkıyor. Pourre, Bonaparte'ı Blümden kurtarmış. Ama Bonaparte'ı, Meclisi basrnıs, kendini dlktatBr, nsnra da tmparator iltn etmiş bir adamı kurtarmıs olmak iyl bir davranıs mı, yoksa kBtü mü? Böyle birini mükâfatlandırmak mı gerek, yokıa oeıalandırmak mı? Koskoca Napolyon'un Saint Helene adaıında sürgfln oldngo günlerde Fransa'nın Krallık Meclisinde iste bu tartısma yapılıyor. Sennnda o dagıtılan Bes Tüzler Meclisinin eski bir tiyesi söı alıyor: «Bonaparte'ı öldürmek teşebbüsü yalandır. Bu, Mecliıl devirmek için kuUanılan bir bahaneydi. Bunu benim gibı, «.imıfl »ramızda bulunan eskı Beş Yüzler Meclisi üyelerı de bilir. Bu asker hak etmediği bir hareketin mükafatını «lmak iıtiyor!» Bu kesin föıler havayı değiştiriyor, oylamaya geçüivor. Üçüncü tnrda yaşlı humbaracının dilegi az blr farkla reddedillyor. tlgi çekiei bir tarib olayı! Bakın, bazı davranışlar zamanla n u ı l değişiyor, değeree, anlamca bambatka bir nitelik kaıanıyor! .. Dün lyi olan, bnşün kötü sayılıyor. Dikkat edilmes! gereken başka bir nokta da Krallık Meclisinde Bonaparte lehinde konuşmalar yapılabilmesidir. Mecliı, Pourre'nln dileğini reddederken buna dikkat etmlş. Bonaparte'ın. yani âmirinin, komntanının hayatını kurtarmak bir askerin gBrevidlr, bn yüıden onu mükâfatlandırmak gerekir. Bonaparte'ın hayatını knrtardı|ı gercekten bilinse yash asker mükâfatlandırılacak. Ama Meelis'in kanınna göro böyle birşey sö« konusu defil. Byleyse mükâfata d» lüıum yok! .. Krallık Meclisi bn yoldan kendini kurtarmaıını bilmiş tarih Snfinde... (Ju olay, tarih olaylarının zamanla nasıl biçimden biçime «^rdigini göıteriyor. Kisilere, düsüncelere. efilimlere, çıkarlan före... tbret ahnaeak birsey... Düsünürseniz bn çesit olaylann pekçok benıerini hatırlarsınıı. Dışarda olduğu kadar bt»de d§... AZİRAN ayının son günlerinde Romada Portekiz'in Afrikada sürdürmekte olduğu sömürge savaşında Batının sorumluluğunu dünya kamuoyunda suç lamak ve Angola, Mozambik, Gine ve Cap • Vert Adalan'ndaki kur. tuluş hareketlerini tanıtmak amacıyla uluslararası bir konferanı toplandı... Konferans Angolada 9, Glned» I ve Mozambik'te 6 yıldan bu yana süren ve dünya kamuorı yunda gerektiğince bilinmeyea bu «unutulmus» kurtulus sîvatları hakkında ilgi çekici bilgıler vermektedir. Konu Afrika'mn «gözden de gönıilden de ırak» blr kösesindeki bir kurtulus savasının tanınması ve Batıh büyuk ülkelerin sorumluluklarının «aptan ması açısından olduğu gibi yeni aomürgecilıgin yontemlerine lşık tutması açısından da öaern tasımaktadır. H Siyah kıtanın 'ceza sömürgeleri, YAZAN: BA5 Eski ve yeni ARİHİN his bir döneminde Batı kapitalizminin yoksul ülkelere karsı bugünkü kadar ıkıyuzlıi bir sömürge politıkası surdürdükleri görülmemiştir. Gerçekten de somürge döneminın kendi içinde bir ahlâkı, geleneği giderek kurallan vardı. Yoksul ama toprakları zengin ülkeler «fethedilir», halkl baskı altma almarak ezilir, insanlan «esir pazarlarmda» tatılırdu Ve beyaz adam «marıfetlerini» gizlemek ihtıyacını duymazdı. Tam tersine bu bir uygarlık gereğı sayıhrtfı Şimdi yontemler değistı. Uya nan ülkeler çığ gibi büyüyerek somürge imparatorluklanm dar madağm ettiler. Zaraan zıman bizzat sömürgeci ülkeler halkları da hâkim sınıflar emrindeki yönetimlerire baskaldırarak sömürülen uluslar saiında yer aldılar. Ama bütün bunlar sömürgeciliğin tamamen ortadan kalkrnasına yetmedi. Eski sömürgeci ülkeler saflanna yeni katılan yeni güçlerle birlikte çok daha nice ve iblisçe yöntemlerZe sömürülerini misli görülmemiş bir azgınlıkla sürdürmesini bildiler. Yöntemin adı «yeni sömürgecilik», kurbanları iıe «hammad'de» kaynağı yoksul ülkelerdir. I sul ülkelerin ceblnl bosaltırken öbürüyle tehdit edici bir tavtr tskmarak, «bizzat kendi yaptıklannı» suçlamak ikiyüzlülügü içind'edirler. Güney Afrika'da Rodezya'da modem çağın en utanç verici olayı sürüp gitmektedir. Küçük bir beyat azınlık «dünyayı hiçe sayarak» büyük «siyah» çoftunlugu eski esir satıcılanna rahmet okutan bir gaddtrhkl» baskı altında tutmaktadır. Güney Afrika'daki «ırk a y n . mı» politikası hakkında yüzlerce cilt eser, inceleme yayınlanmıs. televizyon, sinema v.b. ha ber araçları bu yüzkızartıcı durumu dünyanın dört bir yanına yaymışlardır. B.M.Ierdeki «bajımuz ve özgür» uluslar «artık bu işe» son verilmesi konusunda sayısır kararlar almışIardır. tngiltere'nin «i;çi hükumeti» RodezyaYı dlze getirmek için «ticari ablukaya» varan ça balar (!) göstermiftir. Sonuç kocaman bir sıfirdır. Nedeni ise son derece baslt: Bir tür kadı hikiyesı .. «Kimi kime fiklyet edeceksiniz!. » Yanılgı «bu duruma «on verilmesini» «o durumu yaratanlardan» beklenmesindedir. Nitekim îngiltere Rodezya'daki büyük çıkarlan vüzüsuyu hurmetine «ırk ayırımı»na karşt hareketin sampıyonlugundan hızla vazgeçmi?tir. «Apartheid»in utanç ülkesi Güney Afrika'da AngloAmerikan, Fransız ve diger uluslararası tekellerinin büyük çıkarlan bu «esir tacirlerl* filkesinin uluslararasi camiadı utanmasız boy göstermesinin ba«lıca nedeninl teskil etmektedır. en yoksul ülkeleri araıınd'a. Afrika'da elde kalan sömürgelerden gelen kahve, kakao, seker, pirlnç ve elmas dahil çesitli madenler turizmle birlikte ülkenin bashca geçim kaynagı. Ekonomik güçlükler İçinde bocalayan küçük Portekte'ln Afrt. ka'da sömUrgeleri var. Bunlardan biri Siyah Kıtanın batısındakl 1.246.700 km21ik Angola, öbürtl 785.000 fcmriik Mozambık, Ve yine Siyah Kıtanın bir baska ucundaki 36.125 km2'lik Por tekiz Gıne'si. CapVert adalan.. Angola'run nüfusu 5, Mozambık' in 6,5 milyonu aşkın. Öbürleri ile birlikte toplam nüfus 1415 milyon. Buralardaki beyaz nüfus toplamı ise 250 bın. Portekiz somurçeleri çoğu ülkeleri gibi bırer hammadde cenneti. Hele içgücü ve fiyatlann ucuılugu d» buna eklenince.. Kısaca demirden elmasa, nükleer stratejik madenlerden elmasa her şey mevcut. «Ceza sömürgeleri) ortekiz sömtirgelerindeki kur tuluş savaslannı destekleme ulusal komitesi sekreteri Dr. Gil Çernia, Roraa konferansı münasebetlyle Le Monde'a yazdjğı blr «Uyarı Yaada» küçük NATOIu dost ve müttefikimiz Portekiz'in sömürgelerinde sürdürdügU «Evlere şenlik» demokrasinin «Fazıletlerini» sergilemekle kalmıyor, kendilerine 'Afrika kurruiusunun samplyonu» Unvanını valnstıran Baü «Demokrasilerinin» iki yüzlU politikalannm ipliğini de pazara çıkarıyor. tlk elde Portekiü Siyah Kıtadaki sömürpelerinde Güney Afrika ve Rodezya tipi bir «ırk ayrımı» sürdürüyor. Siyah deri11 yerli halk «çalışma kamplarında» zorla ve «aç» çalıştınlıyor. En utangaç raedenî haklardan bile tamamen yoksun. Her an «yargısız öldürülme» sürülme, hapsedilme tehlikesiyle karşı karşıya. . Kısaca gerçek sahibi oldugn 'ilkesinde «esir». ngola, Mozambik, Gine ve CapVert adalan halklan on yıldan bu vana sömürgeciye baskaldırmıs, kıyasıva bir ölüm kalım savası içinde. Afrika Bir liği örgütü (OUA) ve sosyalist ve ilerici Ülkeler tarafından ta P Portekiz dedikleri ftnkara Çimenlo Sanayii T. A. Ş. Müdliriiîğnnden Şirketimizin iki ydlık ihtijrao olan 1400000 ton Kalker Taşunn ocaklardan istiiraç ve nakliyesi veya yalmz nakliyesi kapah zarfla teklif alınmak suYetiyle ihaleye çıkartılrruştırTekliner en geç 22/7/1970 günü saat 15.00'e kadar Şirketimiz Muhaberat Şefliğinde bulundurulmalıdır: İhalete ait şartname Şirketimiz Ticaret Şefliğlnden tenün edilir(Basın: A 10578 17600) 6891 Kapıdan kov bacadan girsin P Y ENİ sömürgeciliğin belirgin niteliğı «kapıdan kovulduğunda» bacadan gırmesi, ya da «çıkar gıbl yapıp» baskı, ZOT, isbirliği, taviz su bu yoluyla varhğını sürdürmesidir. Batı dünyasının bu konudaki sorumluluğunu hiç bir güçlü propaganda ilanihaye sürdüremez. Büyük Batıh kapitallst Ülkelere bakınız. Bir elleri yok ORTEKlZ tberik Yanmadasının Atlantik'e bakan kıyısında uzanan 91^00 km2 lik blr ?erit. Nüfusu ta» çatlasa 9 milyon. 16. yüzyılda Avrupa'nın en büyük sömürgeci ülkelerlnden biri. 18. yüzyılrfan ltıbaren imparatorluk sarsılmaya ba$lamış. Napolyon fetihleri ise öldürücü darbeyi lndirmi? bu sömürge imparatorluğuna. Sonra 1928'da darbeyle gelen general Carmona Cumhuriyetinden sonra 1928'de Dr. Oliveira Salazar «ekonomiyi» düzene sokraak üzere devletin dümenini ele almı?. O gün bugün Portekiz korporatif nitelikte bir dikta rejimi altında. Ülke NATO'nun A S nınan Te deateklenen Uç büyük savas cephesinde toplanıyor direnç: «Angola'mn kurtulueu için Halk Hareketi (M.P.L.A.); Mozambik, Kurtulus Ctmbesi (TRELÎMO); Gine Te CapVert adalarının kurtulusu İçin Afrika Partisl (P.AJ.G.C.) Bu unutulnrus bagunsızlık ssu vaslan İçin P.A.I.G.C. Genel Sekreteri AmUcar Cabral, 1968 de sunlan yannıstı: «Blr gün Portekia somürgeleri halklannın kurtulus savasının tarihlni yaxacak olanlar Portekiz sömürgecıliglnln halklanmız çevresinda jükselttigi «sessizUk duvanndan» sös etmeyi unutmayacaklar dır.» erçekten de Portekic sömUrgecıliğı, çıkar ortakları Batıh güçlerin de yardımıyla 20. yuzyıhn en büyiik dranüarından birini yıllar yılı dünya kamu oyundan eizlemeyi basarmıslardır. Bununia Dirlıkte bu «sessizlik duvarına» ve A.B.D., Güney Afrika, Rodezya. tsraU, Fransa ve Ingilterenin yardımlanna ragmen Porteki* sömürgelerindekl kurtulus hareketlen başanyla sürmektedir. Portekiz. Gine'sinın üçte ikisi, Angola'nın üçte birt, Mozambik'in dörtte biri kurtanlmıştır. Portekiş artık bu topraklaruı sadece üstünden uça^ bümelrte, köylert bombalamakta, ekim sahalannı yakmaktadır. öte yanda, kurtanlan bölgelerde savasa ragmen kalkmrea çabalan büyük bir hızla sürmekte, okuUar açılznakta, kadınlar aosval hayatın içindekl yerlerini almaktadır. ekl geri kalmış blr ülke olan Küçük Portekiz «Bu somürge savaşın» nasıl vürütebllmek tedir? Soruyu cevaplamak güç değıl. Portekiz, Afrika'daki somürgelerırün pazarlannı, maden lerini, nehirlerini dünyanın çeşıtli ülkelerinin «Sermayelerine» uçak ve silab karşüığında kiralamıştır. Buna rağmen »avas Portekizin bütçesinin yine Vt 50* sini alıp götürmektedir. Askerlik süresi 4 yılcur. Bizzat kendi ülkesinde de baskı altında olan Portekiz halkı «Askere gitmekten» kaçmaku, Dr. Gil Çernia' nın deyişiyle böylece «Sömürge savaşına karsı çıkmaktadır.» iyah Kıtarun bu «Unutulmuş» ceza söroürgelerinde sürdürülen korkunç somürge savasında Portekiz'in olduğu gibi ona çıkar karsüığı destek olan A.B.D., Güney Atrtka, Rodezya. Fransa, tsrail, Federal Almanya ve tngiltere'nin büyük sorumluluklan unutulmamalıdır. • ••«••••••fM •••••••••••••••••••••••a 6 5736 Adel Lokomolif ve Konveyör Diılisi bnâl eHirilecekfir Ereğli Kömürleri İşlelmesi Müessesesi Miidüriüğünden 1 Şartnamesine göre kapalı zarfla teklif alınmak suretıle 5736 adet lokomotif ve konveyör dişlisi iınftl ettirilecektir2 Teklif zarflan 29/7/1970 Çarsamba günü saat 15.00'de Zonguldak'ta Ereğli Kömürleri İşletmesi (EKt:> Ticaret Müdürlüfîünde açılacaktır3 Teklif mektuplan aynı gün saat 12'ye kadar E K İ özel Bfiro Şefliğine verilmiş olacaktır 4 Şartnameler Zonjruldak'ta EK.İ: Ticaret Müdürlüğünden. Ankara'da Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüffi Satınalma Dairesi Başkanlığmdan. îstanbul'da Beyoglu tstiklâl Caddesi Deva Çıkmazı Sümer Han Kat 45'de TKİ. trtibat Bürosu MüdürlüSünden temin edilebüir5 Müessesemiz 2490 sayıh Kanuna tabi degildlr(Basın: 17638) 6892 İL N Gözlü Devlet Üretme Çiftliği Miidüriüğünden SARAYÖNÜ/KONYA 1 Çiftligimizde ihtiyaç fazlası bulunan aşağıda clns ve miktarlan ile muhammen bedeli ve geçici teminatı yazıh olan hurda çuvallann satışı 20/7/1970 Pazartesi günü saat H30'da çiftlik merkezinde açüc artırma sureti Ue yapüacaktır2 Bu işe ait tanzim edüen şartname Konya, îstanbul. Ankara. tzmir. Gaziantep Teknik Ziraat Müdürlükleri Ue Ankara'da bulunan Devlet Üretme Çiltlikleri Genel Müdürlüğü Ekonomi İ&leri Müdürlügünde görülebilir. 3 Daha fazla bilgi için Çiftlik Müdürlügflne müracaat ©dilmesi ilân olunur4 Müessesemiz 2490 sayıL kanuna tabl değfldlrMuhammen C t NS t Miktan Bedeli Temlnatı Mustamel kaneviçe 9000 Adet 22500 TL 1700 TL Çuval Hurda bez torba 30700 Kg. 48050 TL 3475 TL(Basın: 17476) 6882 P NİMBÜS BaşmüdUrl Uğünden 1 lstanbul şehrinde sişeli ve fıçalı blralanmıztn kamyonlardan bayilere ve bayilerden müşteriye satıs fiyatlan 30 Cl. siselerin 65 ve 50 Cl. sıselerin 100 kuruş olan depozito bedelleri hariç aşağıda gftsterilmiştir. 2 Bira kocusundak] ıstek ve sik&yetlerin Rumell yakasında 47 75 61, 22 55 81 ve Anadolu yakasında 331028. 32 55 81 numaralı telefonlare bildirilmesi rica olunur. Kamyondan Bayilere Bayilerden M&steriye satıs fryaU aatıs fiyata kuruş kurns 50 a . sisell bira 137 150 30 a . slşeu blra 93 100 Fıçılı bira (Utresl) 280 tstanbul Tekel İLÂN BURSA VALİLİGİNDEN Merkez ve kasaba tlkokullan için bastırüacak olan 109527 adet evrak matbus işi kapaL zart usulü ile eksiltmeye konulmuş olup, muhammen bedeli 22260 lira muvakkat teminatı 1670 liradır İhale 29/7/1970 Çarşamba gunü saat 1045'de Vilâyet Daimî Encümeninde yapüacaktır Eksiltme dosyası Millî Egitim Müdürlügünde görülebilir. tsteklilerin 2490 saydı kanunun 32 madreslne göre hazıriayacakları teklif mektuplannı İhale günü saat 945'e kadar tl Daimî Fnetlmen Baçkanhgma vermelerl ilfln olunur