25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
BAHtTE DÖIİT 20 Temmuz 1970 CÜMHURtTET Amerikan ilâç fabrikaları ve çözüm yolları IPKI, New York'ta günd» 3 kişi gibi o da gözlerini blr daha açamadı. Istatistiklere kanşırkert, c«a«di goren uzmanlar ölumun «dinamit> ten (fazla eroin) ilerl geldlğini rapora kaydettOer... 14 gündür «ayfalannı kanştırdığımız «AFYON DOSYASI» Bi bugün burada kapattyoTua... Ifiilİl RAPORU bozulmasından ötürü, Kennedy zamanından beri ahnan odeme dengesi ile ilgıli tedbırler arasında, Amerika dışındaki Amerikahlann yatınmları ile aşın harcamalan, geri kalmış ülkelere kredi dağıtımınm kısıtlanrnası gıbı tedbırler uygulanırken, elbette Nıxon, sadece, eroin içın yılda 3040 müyon dolârın Amerika dışına çıkmasına göz yumarnazdı. Elbette, Nixonın 22,5 mılyar dolan bu lan Amerika lçindeki eroin piyasasında dSnen bu paranın ekonomlye ve gelişmeye katkıda bulunmayışını önlemek isteyişinl olağan karşıhyabiliriz. Eroinin Amerikan toplumunda zaten varolan yapısal bozukluğun daha da derinleşmesini Nixon'un önlemeye çalısması, hiçbir şekilde kmanamaz... Bugüne kadar değinmediğimız onemli bır konuya da burada kısaca yer vermek istiyorum. Bu konu, Nbcon'un sadece «kişi saglığı ve toplumsal yapı» nedenıyle hareket etmediğini ve bazı ilâç fabrikalannın çıkarlannı koruma amacını da guttüğünü ortaya koymaktadır. ÖzgenACAR yılda ödedlkleri mllyonlarca doların yerine bir başka madcfenin bulunarak ikame edilip edılmemesi konusunda, urun uzun hesaplar ve araştırmalar yapmışlardır. Bugün, hiçbir ilâç ya da kimyasal madde morfinin yerine konulamamıştır. Bununla birllkte bazı sentetiklerln yenl yeni piyasaya girdiğini de görüyoruz. Morfine kıyasla sürüm azlığından ve daha pahalıya malolmalarından bu »entetiklerin dünyadaki kallamlışı henüz yüzde 10 oranındadır. YUzde 9O'ı yine morfln ve türevleridir. Dünya ilâç ve kimya sanayüne morlin haklm olduğundan sentettkler geliseme mekte, ilâç fabrikaları bunlan piyasaya sUrememektedirler. Du rum böyle olunca da kazançlan çok düşuk kalmaktadır. Afyondan yapılan morftnin yerine bu sentetüüerin kullanılması 1çin afyon eldminin dünya üzerinden kakhrılmasmı ya da sı T Evet, gerçekten müthiş bir rakamdır, ABD'de gunde 5 kifinin 3'ü sadece New York' ta eroinden olmesi. Amerika' da 62 bin eroinman. olduğunu ve bunun her 3200 Amerikalıdan birinin eroın kullandığı anlamına geldiğıni yazmıştık. Gün geçtlkce çeşitll nedenlerle AmerikaTi ekonomisinin • İLÂÇ FABRİLALARI 1 968 yüında dünyada yapılan çeşıtli ilâçlann ham maddesinin 153 tonunu morfin ve türevlerinin içerdiğine değinmiştık. Amerikan ilâç fabnkaları her yıl, Türkiye, Hindistan ve Sovyetler Birliğıne M«mliCO<?O^İM | konuvertsim:AYHANBAŞOĞLl7[ | Q[(|| SUITAN mrlandmlrnasmı sallamak bu fabnkalar için tek hedel olacaktxr. Amerılian toplumunun yapı«ım gUçlendirmek adı altmda, dünya kamu oyuna anlatümak istenen «AFTON SAVAŞI» run ardında bu fabTİiatörlerl de görmeü: hiç de güç degüdir. O Afyondan türetilen nK»fin ve öteidlermin ortadan »r«n™««sıyla bu fabrikalar daha çok aen tetik ilâç saöp, ihraç edebfleceklerdir. O Şimdi yaptıklan Uâçlarda kullajulan morfin için dışanya ödedikleri milyonlarca dolarlık döviz de Amerika'da kalacaktır. Bu yazı riiTiginin 7'nciatode «Türk Ansiklopedisi» nden aldıgunız «Turkiye'de afyon ticareti» bölümünde 1930 Jarda uluslararası İlâç fabrikalannm Türk Afyonu uzerindekl oyunlannı burada bir an lçta habrlıyalun. Çevrilen dümen ve oynanan oyunlarla Türkiye' deki afyon fiyatlan 3540 liradan 5 liraya kadar düşürülmüş tü. Bu olayı iyice değerlendirdiğimiz zaman, şimdıM Amerikan mUdahalesinrn ardmda sadece New Yorkte günde 3 kişinin ölmesi olaymın bir neden olmadığını daha r«>Htthn» anlıyabılıyoruz. Bu düşüncemizl dogrulayan bir açıklamayı da yine Amerikan kaynaklanndan, yine Inger soll'dan alahm: « Şimdiden sentetik madde ler afyonun yerini alırken bile afyon, özellikle kodeinU maddelerin yapımında yüzde 90 ora nında kullanılmaktadjr. S«ntetiklerin bugiinkü kullanılına oranı yitede 10'dur. Fakat, sent« tik maddelerin kısa zamanda ge lişeceklerini sanmaktayız..» Her halde bu kısa zaman; «Türkiye'nin haşhaş eldm alanlannın tömüyle kaldınldıtı gtine kadar» demektir. Afyon üretıminin önlenmesi, Amerika'ya eroinin giriçinın kontrol altına alınmasıntn gelıştireceği bir başka piyasa daha vardır. Bu da, eroin bulamayan eroinmanlann bunun ye rine L.SX>. ve benzeri bir yığm sentetüc uyuştürucu ilâçları kul lanmalan sonucunda tüketimde görülecek artıştır. Bu artıştan en çok yararlanacak olan da yi ne bu ilâç fabrikaları olacaktır. Toplumda bu maddeleri kullanmayı yaratan bozuk ortam giderümediği için, yine yuz binlerce insan, eroin bulamayacaklarından kendilerini bu sentetik uyuşturuculann kucagına atacaklar ve ilâç fabrikalannın kâr grafikleri de Ay'a giden füzeler gibi yükselecektir u • DÜN VE BUGÜN DtŞİ BOND u/u fŞTE M4A sosuTji O3JNDU, TİFFANY JONES 5r BU COAAİNİK \ / 3 CMAED DA 1 U2UM B O U J . E S ^ ED1P BÜTÛNN GUY, DCMİNJİt RİCSEK DECTTEM TULMüS OliJ A • o ["©] E CSrlPF Bl'LDİCİLME GAKTH NUBUD. <ş.eıa m k |l AYLÂKUUSA YDŞTCRUCü maddelerin ve kaçakçılığm yaıunda olabilecek aklı başında hiçbir insan bulunmayacağı gibi, blr Ulkedeki toplumsal bozukluklan gidermek için blr başka tilkenin yoksul halkonın ekonoml sinin bozulmasuıa da yine hiçbir kimsenin mUsaade etmemesi gerekir. Baskı ya da. müdahaieler şeklinde beliren ABD'nin aç tığı «AFYON SAVAŞI» na karşı ilk çıkan kişınin, Adnan Men deres oluşu da ilgi çekici bir noktadır. Sayın Ertem'in «Amerikanıa müdahalesi yoktnr) şeklinde ki sozlerinin aslında 1960 öncesine kadar uzanan bır mücadele olduğunu bümekte fayda vardır. 1959 yılında Waşhington'da CENTO toplantısına katılan zamanın Başbakanı Adnan Menderes'e, yine zamanın ABD Dışlşleri Bakanı Herter ile CIA Başkanı Dulles'm yaptıklan bas kılara karşı direnişi ve verdiği şu cevabı, TUrk Dışişleri Bakan lığuıın tutanaklanndan bulmak olanağına, Sayın Ertem herhalde sahiptir: « Ülkemizdeki toplumsal bo nıklnğua faturasını, faklr Türk iföylüsüne ödetmeniin sebebiıd bir türlü anlamıyornm. Afyon uretimi Türk köylüsünün en deferli gelir kaynsğıdır. Ben, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başba kam olarak, Türkiyede haşhaş ekimini ve afyon üretimini değil kaldırmayı, sınırlandmnayı dahi düşünemem...» Bu arada birkaç ömek de TUrk koylüsünden verelim.. 2750 nüfuslu Başköy Belediye Başkanı ve üretici Hüseyin Baldan: « Biz Amerikanın aydnsn defüiz... Onlardan mı emir alacağız?» Aynı köyden Ramazan An: « Gazetelerde okuyonıı. Bü yük şehirlerde herkes Amerikan sigarası içiyor, Amerikan malı kullanıyonnu«... Amerika'dan Tnrkiyeye bir yıfm kaçak eşya geliyor, nedense bnna hiç kim se mani olmnyor...» Balkı Köyünden Osman Şahiru « Amerika feendl vatamm, kendi halkmı düşünfiyor da bizim gibi fakirlerin daha da yok sullaşmasına gönJü nası] razı oluyor?» Türkiye Zıraat Odalan Bırlıginin 1969 Zirai ve Iktisadî Durum Raporu, Sayfa 37: «... Bu suretle dönya sapıklannın islâh masraflanmn Türk çiftçisinin sırtına yükJenmesi, enternasyonal ceza heyetince kesin karara bağlanmıştır. Diğer taraftan gelişmif ülkelerin afyondan daha beter olan LSD Imalâtı devam etmekte ve onun bıraktığı boşlnğu süratle doldnrmaktadır. Netlce itibariy le müptelâlar sapıkJıklanna devam etmekte, sadece bnndan faydalanan cfimre az gelişmiş ülkeden daha da pelişmck üzere çok geli«mi« ülkelere intikâl ettirilmiş ohnaktadır. Bir taraftan da Amerika, Ahnanya, Japon »a gibl ülkeler birçok ailelerin vuvasmı vıkan kumar âietlerini oyun kâğıtlarmi ve tângırtlan milyonlarca döviz karşıiıgında diğer ülkelere gittîkçe artan bir tempo fle sürmeye devam etmektedir. Eğer bn zengin memleketler kendi vatandaşlan için faydalı ohnak arznsnnn püdüyorlarsa btnra bir bedel Sdiyerek gerçpk leşttrmelerl eerekir. Oç be« kn rn« gıda ve kredi yardınu. Mr Hv*«n fahrffc» lesinin dış kabuk artıklanndaa da morfin çıkaracak bu fabrika, kabuklanm, tozlarım Türk sanayiinde ham madde olarak deferlendirebilecektir. ©Hindıstan, S.SC.B ve Yugoslavya ile bır anlaşmaya gidılerek, alıcıVır karşısına tek fıyatla çıkacak bir birlüc, 2 nci Dünya Savaşından önce Yugoslavya ile yapüdıgı gibi kurulma hdır. O 3 milyon dolarlık kredinm şartlan yeniden gözden geçtril meU ve bunun bagış hallne çevrilmesi için gerekli teşebbus ya pılmalıdır. (7) Bugüne kadar yapılan yasaklamalardan öttirU Türk köy lüsünün uğradığı zararlaruı ABD hükümetince ödenmesi içın gerekli diplomatik teşebbüso geçilmelidlr. Q Hükumet, afyon fiyatlan üzerinde yeni Wr poUtika nygulamalıdır. (9) Emniyet teskilfttında bu ko nuda görev alan narkotik »janlar, gelişen ve değişen şartlara göre yeniden sıkı bir eğitime tâbi tutulmalıdır. ® Türk ekonomisini alt flst eden ve yabancılann Türkiye Cumhuriyetinin eğemenli|ine müdahale edecek kadar işi ilerl Rötürmelerinde gerekli ortamı hazırlıyan îstanbul'daki Bay Mu teberierin maskelerinin indlrümesi konusunda halkın yardımından yararlanıbnahdır. (Jî) Bugün ekim alanlanmn sınırlandınlması konusunda Ama rika'nın uyguladıgı «AFVON SA Amerikada uyuştürucu madde olarak sadece eroin, morfin, kokaın, VAŞI» nda elinde bir başka marilnıana kullanılmaz. L.S.D. gibi yıizlerce çe«it fentetik uyuftunıcu sılâhın da bulundugunu ıyice maddeden tonlarea tuketillr. îşte bunlardan bazılan. gözönünde bulundurmak zorun muhbirlere • 30 oranında ikra • ' süıyamaılar. dayız. Bu sılâh ilk kez Fransa' Afyon dönüm başma en yük miye verilmesini öngbren kanun da uygulanrnıştır. Marsiİ5"Bdaki tasansı blr an önce yürürlüğe sek geliri sağtıyaa öxel bir biteroin lâboratuarlan ile mücade konulmalıdır. kidir. Büyük bir arazi sıkıntılede işi hafıfe alan Fransa'da, sı içinde olan küçük Türk çiftAmerika'da yönetüen Pransıa ^ Afyon firetimlnin sınırlançileri bir iki dönüm afyon ekeeroinmanlarının ortaya çıkışı ve dınlması ile ilgili kanunun ve rek bu «ıtantıdan kurtulma yogün geçtıkçe gellşmesı Pransız buna ilişkin htikümet kararlan lunn bnlmnş, ona göre bir dühükümetini harekete geçırmişnın Anayasamn 52 nci maddesizen knrnraş iken, bn gelir kaytir. Esrar konusunda Sultan ne aylnn olup olmadıçını polinağını tıkayarak temic ve saf in Ahmet'te belirtileri başlıvan bu tikacüanmıs ve hDkukçulansanlan üç be* serseriyi yola ge sılâhın, önümüzdeki eünlerd» mız önemle arastırmalıdırlar. tinnek için bn gelirden raaheroine döndürühneyeceğini kim (5) Üreticilerin kooperatıfler rum etmek insanlıgı ve insan taahhüt eder? 600 nUfuslu blr halinde birleşmesi sağlanmalı haklannı korumara çalı^acak Ege köyUnde «Nembutal» adll ve ancak kooperatlf üyesi olan bir te*kilâta yaJaşmasa gereksentetik uyuştürucu ilâcın yılköylüye ekim izni venlmeli, ka tir. E£er Türkiye'de afyon rida 25 bin liralık tüketildiği açağı denetlemiyen ya da kaçağa raatl yaMklanacakaa bnna kaçıklanmıştır. Bunlar gelecetin sebep oldugu tesbit edilen koorar veren teşkilâta bafU devlet peratifin tüm haklan suç ora tehlikeli günlerinin günümüzde lerin hiç olmazsa her afyon ekiki bellrtileridir. Bundan ötürü nına göre elinden alınrnalıdır. cisine 10 yıl müddetle 35 bin Batı'nın yanüş ve kotü UraflaBByle bir düzen kurulduğu tak lira arasmda bir taıminat 5de dirde afyonun üretimi Ttlrkiye' nm benimseme ozentisi tçindeM mesi «mrttır. Bunu gerçekleftir gençliğin bu tehlikeli sılâha kar nin 67 ill için serbest dunıma mek için Odalar Birllgimiz geşı direnci MUlt Eğitim Bakangetirilmesi sağlanabihr. rekli gayretl göstennevtı azimll hğı. Sağlık ve Sosyal Yardım Ba O Üretimin azaltalmasmdan dir.. kanlıgı ve Içişleri Bakanlıgı ta dolayı kendisine olan taleplerin rafrodan arttınlmalıdır. Konunun Türkiye açısından ancak yüzde 40 oranmda karşılı Nixon ve kurmaylan haşhaş sağlam blr çözüme bağlanmayabflen T.M.O. tarafindan blr ekiml ve afyon üretimlnin kal sında yararlı olabileceginl tahmorfin fabrikası kurulmahdjr. dınlması ya da sınırlandırUmarrün ettiğim bazı dtişünce ve g0 Bo fabrika, köylünün üretimin] sı konusunda TUrkiye'de başan rüşlerimi özetle çu noktalardeğerlendirecek, istihdam yarasağlıyarnazlarsa, bu silâhı sağda toplayabilirtm: tacak, dısanya ham olarak ucu lam TUrk toplumsal yapısmda za satıp, işlenmif olarak daha (î) T.BMAI.'ne sunulmu? olan blr gedik açmak için kullanapahalıya aldığnnrz morfinde re haşhaş ekiml ile afyon Urebllecekleri unutulmamalıdır. Odöviz tasarrnfn sağbyacak ve timinl dUzenliyen ve kaçakçılık nemli olan da budur... Türk ilâç ve künya sanayiinl gela ilgili yenl bazı cezalar getiliçtirecektir. Aynca, hashas kel ren ve mevcutlan da arttıran S ON .)•••••••• olayin başlangicı [ MUZAFFER EUYRUKÇU Oofan, çakıllara yanyana uzannuf ve «essis sef •ia cigara içen Yajarla Sabahattin'e bakü, «Ne o alan sesiniz soluğunuz çıkraıyor? Ne nâmossualuk yaptınız?» «A»ü nâmuuuzluiu sen yaptm» dedl Yajar, •Bbri bajtan çıkardın. Bir daha böyle hikâyeleri anlatma oğlura, bozulnyorum beru «Olur, anlatmam» dedi Doğan, güldü. «Evet, seni dinliyorunu dedi Hulki, blr dga ra uzarh Dofan'a. «Sabah saat sekiı falan ortalıtı süpünnüj, kapının onıinü sulami}^ V Sabah ıcrinllgi iclnde omuzlarmı kaldırarak yfirürken anlattığı hikâye gibi gbrdugü du« kafa sını kurcalıyordu. Çiıdiği oda gibi blr odadaydı ve halının tüyleri rüy değil de İki kanj büyüklügünde yemyejil otru. Arkadaşlan karjısındakl sandalrelerde otannujlardı. Sevişmelerini seyrediyorlardı ve kendisl hem sevişiyor hem de nanl seviştiğini da\ranışlanyla gösteriyordu. Sonra bir ara Hümeyra bellrli. Hümeyra'nın yüzü durgun du ve baktığı kapı aralığmdan yüzbinlerce askerin çarpıştığı bir savaj alanı görünüyordu. Babasının ağzı açıktı, açık ağzmdan yılanlar, akrepler, yengecler çıkıyor, minare boyundaki dişlerine tn manıyorlardı. Bir ara nerden geldiğinl bilmediği bir kahkaha duymuf ve kahkaha uyanmcaya kadar sürmüstü. Matbaaya geldigiade gazetenin basktn yenl bitmişti. Ortalık mürekkep, yağ, gaz ve anttauan kokuyordu. Şaban aayfalan kazanlardan çıkanyor du. Yüzü san, gözleri kanlıydı. Yürürken »allanı yordu. Nizamettin, kurjun ocağmm öoünde yürtko Nizamet yun yatmış, horluyordu. yatmış, «•••III MMM b Vehbfyle Şinasi, iki boyacı Iskemlesine karu Iıklı oturmujlardı. Arada sırada konuşuyor, daha çok susuyorlardı. Gazete bayiinin adamı Yusul, başma üşüşen çocuklara bağınyor, sıraya girmelerini, hepsine vereceğinl sdylüyordu. Şinasi, uykusuzluktan bitmij, karannış, dert si sarkmıj yüzüyle ve duygusuzmuş lztenimlnl veren bos gözleriyle Vehbiden çok mürekkep lekeli, yer yer kazılmış duiara, ceketine, pantolonuna baJoyordu. Sonra gözlerini duvardan ayırma dan el yordamıyla yanuıdaki blr kâgıdın üstüne koyduğu simiti buluyor, bir parça kopanp agzuıa atıyor, şisen, bir türlü boğazının dar aralığından geçmeyen hamur topunu bir yudum aldıgı caym hanrladıgı kaygan yoldan geçirerek yutmaya ça lışıyordu. Doğan'ı gbrünce gülümscdi, «Aleykümselâm» dedi, yanma çağırdı, •Gazetenin dördüncü fayfasma bir bak bakalım.» Önce ne dediğini anlamadı. Kavrayınca bogazına halka halka blr şeyler dizildi, gazeteyi şimdi» ye kadar yasantısında bulunmadığı için ilk olarak denediği bir hızla açtı. Satırlann üzerinda kayıp giden gözleri, (Yağmurlu Blr Gece) bajb ğında duruverdi. Okudu. Yeniden okudo. Adını birkaç saniye içinde belki yüz kere okudu ve sev dl, okşamak geldi Içinden, kucaklamak geçti, •Yavrum» demek geçrl ve birdenbire gülmeye baj ladı. Basmı arkaya atarak gülüyordu. Sinasi ile Vehbinin acayip acayip kendisine baktıklannı görünce gülmesini tatlılaştırdı ve gfilme ağzmdaa yanaklanna doğru uzadı, yanaklannı gerip geçtl, or dan bumunun derisini katladı, goz kenarlarını kırıi tırarak yayıldı. Yüzunün bn durumunu görseydl kbnbillr neler düşünür, khnbilir kendisine nasıl daygular beslerdi?. (Arfcan van 72 «Ne kadar tutuyor bu servetT... Şöyle ortalama bir hesapla ve toplam olarak...» «Ortalama üç milyon dolâr...» Başsavcı, «alonun bir süre lessiz kalması için devam etmeden önce kasten susuyor... Üç milyon dolar tutarmdaki serveün jürı üyelerl üzerinde gerekli etkiyi yapması lâwm ... Yapmıyor da değil dogrusu... Gözler pırıl pınl, kaşlar çatık, ağızlar da hayretten bır kanı tdeta. Üç milyon dolâr... «Üç milyon dolâr tutanndaki bir servetin tek mirasçısı oldugunuzu öğrendiğiniz andakı duygulannızı anlatabılir misıniz bizeî... Tepki mi, sevinç miT... Ya cfa başka türlü bir seyler Bu sualin lorulması ıırasmda başım öne eğmiş bulunan genç kadın, boynunu ağır ağır doğrultuyor... ölçülü ve dengeli blr davranış bu... Gözlerinde alay dolu ışıklar... Söz konusu ışıkların hangi mânaya geldiğini ben kendi hesabıma çok iyi biliyorum tabil... Yavas yava» konuşuyor... Hecelerin üstüne basa basa : «Şayet şu koca salonda üç milyon dolftra icarsı sevinç yerine tepki duyacak birl varsa tanımak isteıtBm gerçekten...» Arkamdan doğru, kalabalık arasında her türlü gayrete ragmen tutulamayan bir kahkahanın başlangıcı duyiüuyor... Fakat Yargıç Anderson*u3< o tarafa doğru sert sert bakması sesin birdenbire kesilmesi için yetiyor da artıyor bile... Başsavcı aynı luali daha bir başka türlü tekrarlıyor : «Oç milyon dolftr tutarrhdaki servet sizı ılgilendiriyor muydu netice itibarıyleT...» Aynı rakamı durtnaksızın tekrarlaması bosuna değil süphesiz. Cinayetin işlenmesine 6ebebiyet veren bir numarah tahrlk unsuru şu uç milyondan başka n« olabflirT... «Evet...» dlyor Mary Weaver. «Oysa, «izin de sahsl bir servetinlz var deŞil nni* Dikkst» det»r bir «ervet ..» YARINSIZ Türkçesi: Adnan TAHİR «Evet, var...» «Aşağı ytıkan ne kadarî...» «Üçyüz bin dolâr civannda...» Bâyle söyledlkten sonra Saveının müdaha» lesine meydan vermemek için elini havaya kal» dınp, isaret parmağım boşlukta sallıyor ' «Ba paranın yıllık geliri de yakla^ıh olarak on beş bin dolâr tutmaktadır . > «Buna rağmen, miras yolu ile <uze amcf nızdan kalacak servet sizi yine de ıieilpndlrl" vordu rteSil mi7...»
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle