Katalog

SAHİFE DÖRT 14 Tenunnı 1970 CUMHURtYET Kilis'ten çıkarılan Afyon Halep'te bazmorfine dönüyor Kilisten kazasız belâsız mayınlan geçen «mal>, Suriye'nin Halep şehrine ulaşmıştır. Bay Muteber, bu anda 22.500 dolâr karçılığı clan altmını aldığından, ithalâta geçmıştir. Bay Temsilci de bu andan itibaren yükünü azaltma yolunda hazırlıklara başlanus tır. Çünkü, Beyrut'tan sonra aşılacak sınırlar, ne Türkiye Suriye ve ne de Suriye Lübnan sınırlanna benzemektedir. Bay Temsilci, Halep yakmlannda bir köyde kendi sdına malı teslim alan, bir Arapla yükü azsltma konusunda da gerekli kimyasal çalısmalara koyubnus tur. Burada afyonun «baz morfin.e dönüsümü gerçeklejtirileeektir. «ÜİİI RÖPORU Özgen ACAR Bu kez sık dokunmuş bir torbaya, bir maşraba ile bunu doldurmaya başlar. Torbanın dar gözeneklerinden akan suyu yeniden nişadırdan geçirir. Böylece geride kalan kaçakları da ötüer. Islak, çamur çökelek kanşımı bu madde baz morfindir. Bay Tem sılci, bu işten dolayı Laborant es kisine 3000 yeşü saymıstır. 3000 dolâr. Bu çökelek afyona kıyasla onda bir oranında hafiftir. Şu anda elindeki yükü hafiflemiştır. Fakat, şjmdi bir baskasına devredecek olsa bu mahn değeri. 10.500 dolâr artnujtrr. Bu, hafıf fakat tehlikeli ağır, yükü Bay Temsilci Türkiye Suriye sınıruıda olduğu gibi Suriye Lüb nan sınır kaçakçüarına emanet eder. Bunun bedeli 2.500 dolârdır. Türkiye Suriye sınırında afyon kılosu 4 dolârdan geçerken, baz morfin, kilosu 50 dolârdan Suriye Lübnan sınırmı aşar. îki sı nır kaçakçısı arasmdaki fiyat far kını etkileyen noktalar, tehlike boşaltir. Bunun içine de kıyım kıyım afyonu boca eder. Sıcak suyu gören afyon yumuşar. Sıvı lajır. Ancak, «süspansiyon» durumundadır. Arap usta suyun üçte biri kadar sönmemis kireci de tahta kaba atar. Kirecin sönme sınden dolayı baslayan patlama ile süspansiyon durumundaki af yon dağılır. Buna «kireçle bombardıman» usulü denmektedir. Arap, dagılma işinin tamamlandı ğını anlayınca, tahta kabın ağzına genis gözenekli Amerikan bezi kapl&nmı* bir kasnak geçirir. Fıçı içindeki kanşunı yavas yavas bir emaye kap içine süzer... Çok ilkel olarak yapılan bu çalışmada bazan banyo küvetleri de kulIanılır. Emaye kabın içindeki şa rap renkli sıvı, bir süre bekletilir. Şarap rengi, morfinin oluşmakta olduğunu gösterir. Tahta kabın içinde kalan posayı, yine bir tahta ftçı içinde nişadır üe 34 saat kanştınr. Nîşadrr, çöke leğin teşekkülüne yardım eder. ve eeıa flişMsi, maîın degerl, T« ülkeler arasmdaki ekonomik değer farklılaşraasıdır. • «CASİNO DE LİBAN» Lübnan'a girdiği anda 50 küo baz morfinin değeri kilosu 1.200 dolârdan 60.000 dolâra yükselmis tir. Hemen, Suriye suunna yakın bir köyde bir baska usta, bu çökeleği kontraplâk üzerinde yayar. Işi acele ise ateşte kunıtur. Değilse güneşte toz haline getirir. En uygunu da güneşte kurutulmasıdır. Bu baz morfıni usta •safran» ve •jarbon animal ile iyice temizler. Yeni bir çökelek ortaya çıkar ki bu da morfindir. Ustanın bu işteki kirası, kilo başma 75 dolârdan hesaplanacak olursa, 3750 dolârdır. Bay Temsil cinin elindeki malın bir kilosunun değeri de 1500 dolâra yüksel mistir. 50 kiloluk morfin partisi 75 bin dolârı bulmuştur. Bay Temsilci, uzun çalışma T» tehlikelerden sonra. 500 kiloluk afyonu 50 kiloluk moriine indirmi?, buna karşılılc 32.500 lira ödemesinin karşüığında 75.000 doîârlık malı olmuştur. îşi buraya kadar rahat giden bay Temsilci, bundan sonra soluğu, o güzclim Beyrut'un, ünlil kumarhane ve gece kulübü «Casino de Llban»da alır. Eğlenmek için mi? Yooo... Daha önce belirtmistim, iş arasında revk olmaz, diye. Malı bnlunduğu yerden alıp Beyrut'a kadar güvenle getirmek ve buradan da Marsilya'ya doğru yine güvenle yola çıkarmak için gerekli Uişkiyi sağlamak üzere. Bilmem, Beyrufu bilir misiniz? Dünyada bazı kaçakçüık, casusluk merkezleri vardır. HongKong gibi. Kazablanka gibi. Beyrut da bunlardan biridir. Bu şehirde bir insamn meşru geliri ayda farzedelim ki, 100 dolâr olsa. Beyrutlunun bu gelirine karşılık ayUk gideri en aandan 400500 dolârdır. Kimse, kimseye sormaz ne kadar para kazandığını bu başkentte. Kaçakçüık, rüşvet, beyaz kadın ticareti ve kumar şanındandır Beyrutun. Afyon üreticisinden eroin tiikelicisine kadar uluslararası kaçakçılık fiyatları Değertenis T.M.O. resrflen Köylü aracıya Aracı komisyoncuya Komisyoncu tstanbulda Bay Muteber Kilis sının geçme ve ulaşım Suriyede baz morfine dönüşüm Suriye • Lübnan sının geçme Lübnanda morfine dönüşüm Lübnanda ulaşım ve çıkış için rüşvet Beyrut • Marsilya ulaşım Marsilyada temsilciyle komisyon Marsilyada eroine dönüşüm Marsilya New York ulaşım New York'a giriş Mikter 10 kilo afyon ı » 10 » 10 11 10 10 10 1 1 1 1 1 1 1 1 I t 1 » » Alış fiyatı 90 dolar 90 a 180 ı 250 280 650 Satıs fiymtı 160 dolar 180 > 250 i Masrsf Kâr 90 dolar 70 » ı I » » bazmorfin 850 > 1000 i » » »morfin > 11 1» » » » 280 > 650 i 90 dolar 850 i 60 dolar 1000 ı> 50 1200 ı» 50 ı 30 » 280 » 140 dolar 100 » 150 » 225 400 800 850 2500 4500 » • eroin » 1200 1500 2000 3000 4000 7000 ı ı ı ı ı » 1500 2000 3000 4000 7000 12500 ı» i> )ı ı» ıı ı> 75 100 200 150 500 1000 ı ı ı ı » » » » * > > • SURİYELt LABORANT ESKİSİ Bir kimya laboratuvannda laborant iken hırsızlık suçundan kovulmuş ve bir süre hapis yatmıs olan Arap, kimyagerleriği ko deste eski ustalardan geliştirmis. tir. Laborant eskisi Arap, bir yan dan su kaynatırken, bir yandan da kıyma makinasıyla afyonu kı yar. Bu işte, ya tahta ya da ema ye kap kullanılacağını, madeni kapların afyonu asidasyon.a tâbi tuttuğunu, bunun da afyonu bozdufunu, hapisteki ustalanndan yüzlerce defa dinlemistir. Kaynattığı suyu bir tahta kaba konu ve resim : A Y H A N BAŞOĞLU CEM SULTAN Ot V!Vtl«. • LÜBNAN TRANSİT VERGİSt Bay Temsilci «Casino de Liban»da soluğu alır, demiştık. Burada, Beyn:t Polis Müdürluğünün önemli kişüerinden birl olabüeceği gibi, Lübnan ParlAmentosundan bir rnilletvekili ile de buluşabilir. Bunlara rüşvet verebilir ve bu kutsal eraanetl, Marsilya'ya doğru yola çıkacak bir gemiye onlann aracılıgı ile aktarabüir. Bu ruşvete bay Tem silci «Lübnan Transit Vergisi» gozü ile bakmaktadır. Beyrut'^ tan Akdeniz'e açıldığı anda bay Temsilci'nin malının değeri kilosu 2.000 dol&rdan, 100.000 dolâra çıkmıstır. Dolân 10 Türk lirası olarak kabul edecek olursak, 1 milyon liradır bunun değeri Akdeniz'de pupa yelken giderken. TUrk köylüsü bu malı T.M.O."ne vermiş olsaydı 4500 lira alacaktı ancak. Bay Temsilci'nin bu kargoya Marsilya tes limi şartı ile ödediği para ise 7^00 dolârdır. (T) Tablo yarın A.B D. deki değer artışlanyle derorn edecektir. (5) 1 dolar 10 lira olarak hesaplanmıştır. (3) New York'a giriş masrafında Sinyor Temsücinin 750 dolar komisyonu ve 250 dolar çeşitli harcamalar vardır. dır 19 uncu yüzyılm ikinci yakonomisini altüst etmekten, dolârdan 37.500 dolârdır. lstanrısında. Bu savaşlar, kendileriMösyö Muteber'e 1 milyon dobul'daki bay Muteber'in, mösyö lâr kazandırtnaktan çekinmeni afyonla zehırleyen ve bunlaMuteber'in adamı bay Temsılyen, bu kişilerin muteberlik n Çın İmparatorlanna ikili ciden aldığı 32JO0 dolârdan 5.000 maskesıni sıyırmatfıkça, ıstedianlaşmalarla kabul ettiren Batıdolâr fazladır. Bay Muteber'in ği kadar Nixon, Türk Hükulılara karşı Çınlüenn bir di50 küoluk eroini, bu andan itimeti üzerinde baskı yapsın, renişıdır. Bu savaşlar Çinlilebaren kilosu 12500 dolârdan Türk Hükumeti istedıgı kadar rin açısından başansızlütla so«birinci el»e satılmaya hazırdır. 70 bin köylü ailesini daha çok nuçıanmıştır. Bunda, Çınli Bay 50 kilo eroinin değeri 625.000 do yoksulluğa itecek ekim alanMuteberlenn büyük rolü olmuşlârdır. İarını sınırlandırsın, bu iş Türtur. Afyon yasaklandığı halde, Mosyö Muteber, bu işten yakkıye'de böyle gelmi?, böyle giÇınli Bay Muteberier gizliden lasık olarak net yanm milyon decektir... gizliye Batılüarla işbırliğı yapdolar kazanmıştır. Ondan sonmışlar ve afyonu kendi ülkelera, Türkiyeye ve Türkiye gibi YARIN : rine sokmaya devam etmişlerülkelere yapacağı sigara, tabandır. İşte, Çinlilerin, afyon kaca, kahve, makyaj malzemesi çakçılığmı gızlice yürüten bu Çin AMERİKA'DAKİ ihracatı (!) bu kazancını yakli Bay Muteberiere yani kaçaklaşık olarak 1 milyon dolâra MAFİA çılan» verdikleri ad, «komprakadar çıkartır. İstanbuldaki dor»dur. Bugün Türldye'de çok Bay Muteber'in kârı, 1 milyon kullanılan nKomprador» keliTürk lirası, Marsfljalı Mösyö DÜZEL.TME mesi aslında «yabancılarla işMuteber'in kârı ise 1 milyon A12 Temmuz tarihli 8 inci yabiniği yapan afyon kaçakçısı» merikan dolandır. zımızda afyon alışverişı iîe ıldemektir. E'.lı bölümdekı (toplam 112^00 • KOMPRADOR liraydı.) cümlesıni (toplam Komprador ya da Bay MuÇin tarihinde «ATyon Savaşı» 11.250 liraydı) şeklınde duzeltır, teber gıbı 1 milyon lirahk kıdiye anılan Uç önemli savaş varozur dileriz. şisel kazancı İ£İn, ülkesinin e •ıııııııı 35 JyLg 3P olayın başlangıcı MUZAFFER BUYRUKÇU Dogan, onun tekrar Bpüşmek istediğini »an* dığı ıçın, «Olur.» dedi. «Nasıl istersen.» Hümeyra hâlâ dengesini bulamamıstı, sağa sola sallanıyordu. Ne kadar çabuk olmustu her şeyl Biraz öncesine kadar ilgı duyduğu, gulümsediği, düşlerınde gördüğü erkeğın kolundaydı şimdi. Bu kadar kısa süre içinde nasıl buraya gelmişlerdi? Belki bin kere öpmüç. bin kere okşamış, bin kere göğüslerini tutmuştu. «Bu gece hep seni düşüneceğım.» dedi Dogan, saçlarından öptü. Hümeyra, parmaklannı parmaklannın arasına geçirdi, «Ben uyuyamıyacağım.» dedi, bakmaktan utandığı gozlerinin içine bütün yureeiyle baktı. «Beni seviyor mnsun?» dedi Dojan, g5xlerinl yüzünde, öptüğü dndaklannda dola;tırdu Parmaklannı kırmak istercesine sıktı Hümeyra ve coşkun blr seıle, «Çok^ ÛBU, «Aylardır seviyonım.» Bir hanın karanlık kapısı önünden geçiyorlardı. DoSan sanldı, nznn nznn öptü. «Başım dönüyor.» dedi Hümeyra. «Ne kadar seviyorsun beni?» dedi Do|an fınltıyla. «Olrüsfl yok ki..» dedi Hümeyra. Başının tatlı tatlı dönmesinin güzelliğini yasıyordn. Konnsmak, kıpırdamak lstemiyordn. Şa kapının tasına gece yansına kadar otnrmak istiyordn. Ellerini tntmalıydı. saçlannı oksamalıydı, basını basına vaslamalıydı. arada sırada yavaşca öpmeliydi. «Deminden beri bir sey sonnak fstiyordnnu dedi Doğan. «Niçin o sokakta bulnştnamızı istedin?» «Hiç ..» dedi Hümeyra, «Ben akşamlan hep o lokaktan geçerim de.» «Baska bir nedenl yok mu?» «Ne olabilir ki?» dedi Hümeyra, bn tomya neden sordntcnn anlamak istercesine gözlerine baktı, ama anlayamadı. «Sen de bir sey söylüyordnn yanda kestin. Neydi o?» Dofan güldfl, «Unntmamıssınj» dedi. «Hiç anntor mnynm? Aklım takıldı.» Doğan bnrnn bnrnona deSecek kadar soknldn, «Sonra taep seni düşündüm.» dedi. «Sahl bn mnydn?» •mllllllllNHIIIIIIIIII • MARSİLYA'DAKİ KARARGÂH Direksiyonunda spor giyimli, siyab gözlüklU bir Fransız centü meni İle saçları rüzgardan bozulmasın diye eşarp bağlamıs bir sanşmın içinde bulundugu son model bir Alfa Romeo araba, bu kargoyu şehrin dışında nefis bü vülâya gdtürür. Villâ, Mösyö Muteber'e aittir. Hemen hemen hiç farkı yoktur Mösyö Muteber'in, bay Muteber'den. Valnız, biraz daha çoktur sıfırlan servetinin. Bir başka fark da birisinin servetinin lira ile ötekisinın Pransıa Franfcı ile tanımlanmasıdır. Bay Temsilci'nin lşl bu noktada bitmiştir. Tıpkı, bay Muteber'in adamı gibidir, o da mös yö Muteber'in nevdinde. Bu işteki komisyonu bir kllo morfin için 200 dolârdır. 50 kiloluk partideki kazancı 10 bin dolâr olduğuna göre, isterse bu parayla 70 model Impala arabadan 3 tane alabilir. Bay Temsilci, bu parayı lmpalaya değil, başka islere yatırır, günün btrinde kendi adına çauşabilecak sermayeyi birürtlrip mösyö Muteber II. olmak lçin. Mal, centümen ve şanşın tarafından Mösyb Muteber'in villâsına getirildiğı anda kilosu 3.000 dolâra yükselmiştır. Toplam değeri de 150.000 dolara. Villânın bodrumundaki özel lâboratuvarda en hızlı Idroyagerler çalışır. Morfin, burada içinde yağ ve kum bulunan cam balon içinde asit asetık ve anhıdntten geçirilır. Kimyasal isleme sülfrik asıt ve daha sonra da klorik asıtle devam edılir. Bir kaba boşaltıhr. Geride kristalıze olarak «eroin» kalır. Şu anda, bu kelimenin bilosunun değeri, 4.000 dolârdır. Mösyö Muteber'in elindeki servetin toplam değeri de 200.000 dolardır. Mosyö Muteber, bu kez bir başka güvenilir adamını hazırlar. Bu adam Korsikalıdır. Ital yan ya da Marsilyalı olabilir. tngilizceyi bu dillerin telâffuzuyla konuşur Sinyor Temsilci. DtŞİ BOND «Evet.» dedi Dogan, «Sabah, ak«am. yemek yerken, yüzümfi yıkarken, her zaman seni düsünüyornm.» «Ya ben? Bnjran iki tane dlkis itneslnl kırdım » dedi Hümeyra, elinl tnttn, 5ptü. Doğan eerçin, Hümeyra bosalmı$ blr Içle yokusu indiler, Büyük Postanenin flstündeki toptancı knmas tüccarlannın bnlundn(n sokaîa Eirdiler. Yag. mazot, toprak ve k ı n ı ; karısıjtt tnhif bir kokv vardı. Şnrda bnrda öbek öbek at pislikleri göze çarpıyordn. Bir kamvon» top top knmas vukleyen taamallar bagınp ça|ınyorlardı birbirlerine. Baska bir dar sokaktan..; gözlfik camı, çakraak. çakraak tasi. çesitli dolma, knrsnn kalemlerin satıldıfrı voknsu afır a^ır, birbirierine sıkı sıki tntnnarak ve sadece finlerine bakarak indiler, düzlüjte eelinre rahatladılar, sola saptılar, Akbank'ın Bnünd«kl kaldınmda vürünıeve koynldnlar. DoSan. en küçük bir karanlıtı kaçırmıvor, gozlerinin icine bakıyor, belinden tvtnp kendine cekiyordn. HUmeyra gozlerinin içine bakıimasına, koliannın «ıkılmasına ve belinden kavranılıp cekümesine bir saatten beri 5vle alısmıstı ki. boş dnrmayı, bo« ynriimeyi vadırgıvor, Dojan kıpırdamasa bile kendi vasianıyordn. Sümerbank'ın büyflk vitrinlerini avd:nlatan bol ısıklann altında saatine baktı Hümeyra, «Hiii! Çok eec kaldım. Sekiz bnçnk olmnsNe vapacafım simdi?» «Annen bajfınr mı?» «Ba^ırmaz ama merak eder!. Nerde kaldın bn zamana kadar dive sorar? Haklı!» dedi. DoSan'a baktı, hep senin yüzünden derceslne. Ve hızlandı. Dofan'ın Jçine, «Nerde kaldın bn zaman» kadar?.» sSzlerinden «onr» bir knrt düjtü. «Sık sık geç kalıyor mnsnn?» «Hayır.» ded) Hflmevra, «Bazan, 1« çok olnr•a. sekiz bncnta hadar kalıyomm.» «Bn cece de cok i»in oldntuno »Bylersin.» dedi noSan gfilerek. «Evet, evet » dedi Hümeyra, «Bn aksam Syle rok ve Snemii bir isim vardı ki?» «önemsiz mi bnlnyorsnn?» dedi Dofan. (Arkası var) TİFFANY JONES İC'MDE V"ABDI BEKİI Ü E 66 Fletcher bajını öne eğmi}... Gözleri yan yanya kapah... Dalguı mı dalgm.. Düşünüyor herhalde. Derin derin. Duvardaki saat onbir ve yirmi bes. Salonda yine kurşun geçmez bir sessizlik... Başsavcı nihayet başını kaldınyon < Biraz önce açıkLamıştınız... Hatırlayacaksınız... Ifadenize göre siz ve mis Weaver New York'a beraber gidecektiniz. Oysa şimdi baska bir durumla karşüaşmış bulunuyoruz Nasıl oluyor da mi* Weaver uçakta yalnız kendisi için yer ayırtmı*?...» « Kavga etmiştik.» Aslında bu cevabı fazla olağanüstü bulmadıfı muhakkak ama, şaşırmış, hayretler içinde kalmı< görünüyor Lüzumundan fazla... • Kavga mı?~ Niçin?...» « Ortada kesin bir sebep olduğunu iddia ede. miyeceğim şimdi Arncasmm ölümü Mary'yi fena sarsmıştı... Kendisini toparlıyamıyordu bir türlü. Sonunda barısmasına banştık ama, hiç değilse iki üç gün için yalnız kalmak istediğini açıkça söyledi bana... Sinirlerinin yatışması, normal yaşantısıns tekrardan ka\usabilmesi ancak bu geçici ayrılıkla mürnkün olacaktı. Aramızdabiranlaşmayavardık. Ben hafta sonunda New York'a gidecek, kendisini bulacaktım.» • Amcasını sizin öldürmüş olabüeeeğinizden süphelendiği akluııza gelmedi mi hiç?...» Hetcher'in sesi tasavvur edilemiyecek kadar tatlı çıkıyor bu suali sorarken. Belli etmemege ç«lışarak jüri üyelerinden yana bir göz atıyorum. Hepsinin de suratlan pırıl pml... Cilâlanmış yan» bir göz atıyorum. Hepsinin de suratlan pınl pınl^ Cilâlanmış gibi... Salondaki ısı derecesi adamakıllj yükseldiği için terledikleri besbelli. « Evet» Başsavcı dikkatle beni süzüyor.. Tepeden tenağa... Yine düşünceü... Sorsa sorsa bir tek sual daha sorabilir bana... Gerçekten Snemli bir sual.» Ölüm kalım derecesirde... Şu bitmez tükenmez sorgu faslı sürednee ben kendi hesabıma hep bu sualin cevabmı aramak için kafa patlatmış fakat yine de bulamamıştım. Stephen Weaver'in kaatill oldufumu itiraf edlyordum. Bu cinayeti taammüden işlemlştim Fakai cinayetten sonra bütün şüphelerin dogrndan doğruya Mary Weaver*de toplanacağmı aklım» getirmemis miydim acaba?» Mary Weaver madem ıdsanlımdı.. Madem »evişlyorduk, şüphelerin onda toplanmaması bakmuTi dan ne gibi tedbirler almıştım?... Söz konusu en11 aşmanın çarelerl üstünde de durmuş muydum?. Beni en çok korkutan, flrküten sual buydu Fa kat Ba;savcı: GARTH K. i:. DUGAL YARINSIZ ADAM •TRAFÎK Türkçesi: Adnan TAHİR « Soracak başka blr şeylm yok.«» diyor birdenbire. Açıklamadan hemen biraz sonra Jüri dshil bu tün kalabalık söyle bir dalgalanıyor fısıltılat bırbirine kanşmağa başlıyor. Sıcağs rağmer merak ve heyecan sebebiyle kanı çekilmis bemheva? suratlann ortasmda büsbütün koyulaşan gozier bü ker» daha üstüme dikiliyorSavunmaraasasınadönmek amacı fle doSnıluyo rum. Bacaklanro nasü da titriyor Kafam neredeyse çatlayacak. Ense kökümden doğru beynime müthiş bir ağrı çıkıyorHâkimin sesi duyuluyor «ynı anda kursünüa yfikseklîğinden: • DuruşmayB ara vertlmlstİT.. Sasi on beşten Hibaren devam edeeeğiz..^ Yargıç lâftnı bitirir bitirmeî KStip avaa cıktıfı kadar bağıraraktao ayru cümleyi tekrarlamaya koyuluyor. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM AYLÂK MUSA Mal, kiloluk plâstik torbalarda nemden zarar görmeyecek şekilde paketlenir. Ya bir arabanın gizli bölmelerinde bir ge miye, ya da Amerika*ya ü>raç edilecek Fransız malı eşya şeklinde kutulanmıs, ambalâjlanmıs ticari esva olarak bir şilepe yüklenir. Daha ktiçük paketler yapılıp. beraberindeki eşya gibilerden uçak yolculan na verilir. Marsilya • New York, Londra • New York Marsilya • Meksika • Teksas şeklindeki eroin trafiSinde rastlanan kaçakçüık olayları, ba$lı başına bir yazi dizisi olabilecek kadar çeşitlidir. Insanoğlunun bu Ustün zekâsının yarattıgı bu örneklere, burada değin mevecegim. «Harry»nln yani erolnln yolculugu New7ork Havaalanında son bulup, gümrUğe geldiği anda kUosunun değeri 7.000 d> lârdır. Gümröftu kazasız. belftM» (çeçtigl anda »inyor Temsilci'nin komisyonu, kilosu 750 Oğleden sonra ki celae çok kısa siird rek sa^tt™n bile u . Rir