28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖR1 rLs«KSSs 20 Haztran 1970 CUMHTJRÎYET ATATURK UNIVERSITESINDE Yazı ve fotoğraflar: Fikret OTYAM \ A T A T L R K Ü N İ V E R S İ T E S İ C A M İ Î Ş E R İ F t OLUYOR•osYattznı Yazdır, fflcriııa yor maaıın? Müslim Seval yanarken yamnda bnlonnrassna, doğrn mu? Onn «iyazeta gttndysin neden? tdeolojik düşâncenis nedb ? Slz Sosyal Demokrasl Derneklertnln CHP*nin blr gençlik örgütü oldağnnn söylüvoraunuz. Paşa, geçen gunlerde verdiği bir demeçte kırk yülık m yallst olduğnnn söyledi. Siz nlye •osyalistsiniz? Ne dironunaz? Bngün CHP"nin içinde blr Sabr grnpu, blr de Ecevitçiler grnpn var. Siz hangi grnpn destekliyorsnnoz? • Amı Ecevit bngün Türkiye'nin en folda «osyalist liderlerindendir. Onnn detneçleriyle Mehmet All Aybar'm demeçleri her zaman aynı paraleldedlr, buna ne diyorsmmz? Slz, Paşa'yı tnrtuğunuzu söylüyorsnnnz, arhk CHP'de Pa«a diye blr mefhamun hükraü yok kl. '• Atatürk Üniversitesi Camll ERZURUM Manevf KaJkmma Derneğj L Atatflrk ÜnimsiteaJ Camii Ş e r i n 5 TCRK I.IRAS) TEBERRU MAKBUZL 1 ] TCBK UMAMt Tahkikat Komisyonu ve soruları LAYLAK üzerine Üniverstede bir «tahkikat kctnuyonn» kurulmustur. Sorduklan corulara bakılıraa, DP devrinin finlü «Tahkikat Komisyonu» nun bir ufakhğı olan bu komisyonun Baskanı Prof. Ahmet Kurt ile ds konu^tum. Teyp, yani ses ahna #4>I»TI icat olduğundan buyana, not tutmayı sev miyorum. Meğer sayın Kamisyon Baskanı Prof. Ahmet Kurt da bu cihazı Bevmiyormus!.. Sayın Komisyon Baçkanı Prof. Kurt, Ünivenltenia eskilerinden. Amerika'da okumu? uzun süre. Kurt da, çok komisyon fiyesi ve bazı dekanlar, profesörler, doçentler, asistan, Üniversite rnüsdahdemi, bazı «raa esnaf, cami gSrevlisi, Şerifi teberru makbuzunun fotokopisi yanda görülüyoı Gri ve siyah olmak TEBERRU MAKBLZU Cill.No U üzeıe renk iistüne basümıs. iki Muhasi» Ö fanam gîbl tabii pek da hak tanaererlik da budur Aramah, köaa bucak arBinalı!. b olarak Komütüztnden nefret Ştmdl koltuk yakma olayınm ediyor, hele Doğu'da yasayan baTahkikat Komisyonunun sorulazı vatandaşlardan ve onların hanna bir bakalım. Yalnız Atatürk'ü reketlerinden nefret ediyor.. ör kötülediği için öğreneilerin dersneğin, bir asistan İsmail Beçikçi, lere •okmadıgı ve idarenln de Kürt sorunu için bilimsel bir buna ««*MTIİ çık&ramadığı bir arastınna yapmış, kitap olarak doçenfin de üyesi btüundugu basümıs, savcılar, güvenlik kukomisyonun bütün aorularını yer rullan falan okumuşlar, hiçblr darhğından aktaramayacağım. •oruşturmaya gerek duymamııESbette hiç Idmse kumaı alırlar, kitap çok büyük bir ilgi topken bütün topu incelemez, bu lanuf, yeniden basıhms.. Gelin da öyle olacak.. Hemffi hemen görun kl Tahkikat Komisyonu, her öğrenciye aorulan »orular ökoltuk ymkma olayının yanı sıra zeUikle çöyle: bu kitabı ve bu kitabın lçindeki görüjleri ön plâna airrmir gere«tsmail Beşikçfyitaujrormnğini duymus. Tahkikat Komisgun? . BeşlkçTnln Doğu halkı yonu görevinin ciddiyetl içinde, hakkmdaki gorüşüne katüıyor savcılann, güvenlik kuruUanransnn? Beşikçi Kürtçü mü? nın vapmadığı bir görevi böyleSiz Kftrtçü müsünüz? Ismail likle yerine getirip kitap içinde Besikçi ve tnayet Berkman'ı tacümleler üzennde durarak «uçnıyor musun, bu tanışıklık nerelu aramaya koyulmus. Zaten vaden gellyor? • Beçikçi'nin tek 5 TlERZURUM !*£*& MANEVİ K A L K I N M A DERNEÛİ Ta Ecevltçi olacaksm veya Satır'cı. Söyle bakalım, hangi grnp tansm? Hem «oeyalist olduğunu hem de olayiara kansmadıgını Rdyleyerek çelişkiye düşüyorsun. Bir losvalistin muhakkak olayiara katüması lâzundı. Katıbnadıgnu söyledlğinlze göre, ilgisiz ve vnrdom duymaz bir lnsansın ne dersin? ME.MLEKETİN NERESİ? Sosyalist mliin, eylemin nedir? Vb... • SORU CEVAPLI BÖLÜM!. CEMSUITAH MMİ6A ASKeelv) 5 OBU ( ) arkadaşına komOnlst diyorlar doğru nıu? Cevap Yanlıj, o komünist değüdir Soru Peki nedir? Cevsp Dlyalektik materya list.. ,Soru O ne demek? Cevap Tarihm madded yorumu.. Soru O ne demek? Cevap Siz hlç blr şey bUmiyonanuz!. Ortak bir çizgide konusabilmemizm hlç bir olanaği yokrar S Soru Beşikçi Kürt diye birjeyden bahsediyor, halbuki böy le bir jey yok ne dersin? Artık canı burnuna gelmiş öğrenci de su cevabı verir: tste bea, Ktirdüm!.. Soru îsçi Partisi ile Ogüı var mı? Cevap Var, fakat stıatejisini beğenmiyornm.. Soru Strateji nedir? Öğrenci, bunun cevabmı, gülmekle verir!.. olarak buna ne diyeceginl sordum, ömeğm «CHP de Kemrnl Satır, Biilent Ecevit meselesinin koltuk yakmakla ne gibi bir ilişkisi var, öğrenebillr miyim eğer bir sakınca yoksa» dedım. Saym Kurt, bu sonıyla ögrencinin hangi derecede sosyalist olduğunun öğrenileceğini ifade etti. Yabana atılmayacak bir mihenk taşı gibi geldl bendenlze. Nitekim komisyon bu soruyla ifadesinl aldığı öğrencilerin ne denlı solcu olduğunu şıpınadak öğTenmlş, sonuçta 39 öğrenciye, içinde üniversiteden ihraç!ar da olan cezalar tesblt etmıştır! Komisyon Başkam Sayın Prof. Zooteknist Ahmet Kurt, «CezaIan tavsiye ettik, idare Uter uyfrular ister uygulamaz> dedi. Sanırım ziyaretimden, elimdeki ses alma cihazından tepkisi üzerine fotoğraf makinamın çantası içine koydugum, yani çahştırmadığım ses alma cihazından pek de hoşnut kalmadığı intibaıyla aynldım yanından. NtVERStTEDE çok modern, çok güzel bir fotoğraf lâboratuvarı kurulmuş. meslek icabı hem lâboratuvarı hem de matbaasıru gezdim hazır gelmişken. Matbaa da güzel, bazı ekslklikleri tamamlanır, personel lhtiyacı karşılanırsa basılmasım bekleyen niee Mtaplar gün yüzüne çıkaj. Matbaanın baskı maünalan da modern. Ofset baskı ayarınca tlpo baskı yapıhyor. örneğin, Başkam, Atatürk Üniversitesi Profesörlerinden Lutfi Ülkümen'in olduğu, Erzurum Mânevt yaiifinma D«rneği Atatürk Üniversitesi Camü Şerifi'nin maketinl gosteren fotoğraf harika bir şekilde ofset ayannda basılraış. Matbaayı gezerken gördüfum, Atatürk Üniversitesi Camii Şerifi Teberru Makbuzu ki gri ve siyah olmak üzere ikl renkliydi; İstanbul, Ankara veya Izmir'in nice modern matbaalanyla boy ölçüşecek nefasetteydi. Bütün ustalar, çıraklar makbuzlan daha iyt basmak, daha iyi ciltlemek için yarış içindeydl. aradım Ünlversitede bulamadım. BUtün gücttnü Üniversiteye Camil Şerif yaptırmak için veren, bu uğurda gecesinl gundüzünU feda eden Prof. Ülkümen'i bulsaydım yapım hakkında kesin bılgl alacak, dinl kültüründen yararlanarak blrşey öğrenmet lsteyecektim, ftğrenmek istedlglm şuydu: Bir Erzurum gazetesinde man şetten bir haber gördüm. «Erznrum l)niversitesi»nden Doç. Dr. Haluk Ipek, Zengibar'da yaşayan bir balık türünün kuyruğu üzerinde (Uilâhe İllaUah) kelimesinin yazılı olduğunu Amerikan billm adamı Norman'ın kltabından ortaya çıkarmış. Haluk Ipek demlş kl (Yaalar bütfin haşmetlyle kuyrnk üzerine yanlmıştır, kat'iyen sonradan yazıldığı aklımıaa gelmemektedir)... Prof. Ülkümen'e bunun hikmetini, bu konudakl llm1 irfanına güvendiğtm İçin soracaktım, yazık oldu, görlişemedik, soramadun. • BTJLAMADIM.. EHRİN llert gelen bazı za•mtıyla, Prof. Lutfl Ülkümen'in önderllk ve baskanhk ettiğl Atatürk Ünlversitesl Camii Şerifi yapunıyla ilgiU olarak bilgisine başvurmak lstedlğim Prof. Ülkümen'l eünlerc* u I S YARIN Rektör Bıyıkoğlu anlatıyor HIV • • • • • 11 •••• ••••tımınnnn olayın başlangıcı | MUZAFFER BUYRUKÇU DİŞİ BOND TIFFANY JONES GARTH H AYLÂK MUSA lnayet Berkman, Ziraat Fagenişleyen dükkânında oturnyorlardı. Doğan, «Ibrahim ml? Ne zamanT Ben Mo fflrmekültesinde öğretim görevlisidir. bir yandan babasının Bay KristoHa Bulgarca kodim.» Öğrencisi Müslim Sevalie danuşmasma knlak veriyor ve bildiği bazı Bulgar«Kızuı arkasına düamüf değil, bana Ben ha sonra Müslim'in annesiyle ca sözcüklerden hangi konu üstünde konuştuk• kızı befeniyonım, tavlıyacağım dedi de.» meşgul olmus, olaylar sırasında KPskin bir kıskançlık duypısu röğsünü çte larını çıkarm*ja çahsıypr, bir yandan da.. beyas otombbilini ydneticilerin emrine di ve Zbrahimin kasketini, giymeden nrtmda ta. mermprli masaJara, duvarlan sflsleyen Kapalıtahsis etmij, hastaneye gitmiş, şıdığı ceketini, basık ayakkabılannı, ağızlıkla vitrindeki tereyağı topagına, emaye kaplardakl öğrencilerin forumuna katılmış, sigara içişini, kaba ve kalın sesini, sözcükleri buruşuk kaymaklı ve kaymaklann üstündeki faonların dertlerine eğilmis, öğ yanlı? kullanışmı ve bütün bunlann ortaya koyre pisliğine benziyen siyah susamlı yoğurtlara rencileri teskin etmiş. sözüne duğu serseri portresini gözlerinin önüne getirdi. bakıyor, siyah susamlann yoğurtlara neden serguvenilir, inanılır, sevilen bir Ondan çekinmediğini, hattâ kfiçümsediğini belli piidigini öfrenmek istiyordu. Sol duvardaki resgörevlidir. Tahkikat komisyonu eden bir gülüş dolaştı yüzfinde, «O bayatınd» mi çok beğenmişti. İki alacalı inek ırmak keO'na da üstüste sorular yöneltkız tavlıyamaz» dedl. narmdaki gür bir veşilllkte otnruyorlardı. Başka miş. Berkman bu soruların hepbir tabloda da yedl sekiz koyun küçük bir desine cevap vermiîtir. Ama soru«Bir şıra Içsene, taze ftldl.» reden su lçiyor, sırünı ağaca yaslamış bir çolar bitmemektedır.. Berkman «Öğlen üzeri içerim, *at ol, köfteyle» dedl ban kaval çalryordu. Çobamn kucağında kar* da sonunda Tahkikat Komisyove matbaaya girdl. nuna şu yazıyı gönderir: gözlii bir kuzu vardı. Humeyranın gözlerindekl parlakhk belle|inde sıçraya sıçraya dolaşıyordu. Onun yamnday«Bana gonderdiğiniz yazılarBabası Bay Kristofla anlaşmışti. Yann sa. ken varlığını dolduran gürültfiler etki alaaını dan ciddi bir tutumunuı olmabah Doğan dükkâna gelecek, işe başlıyacaktı. genişlettikçe genişletiyor, daygnlanm coşturudıği anlaşılmaktadır. Bu durumSabah büyük bir heyecanla dükkâna girdl. da kendime sizi değil, ancak Uyordu. Kapıy» çıkışını, Humeyranın görünüçüntt, Dtanıyor, yanaklan kırarıyor ve hep önüne bagill mercileri muhatap kabul eU boğazını daraltan heyecanını, ulak bir izlenlm kıyordu. Sorarlarsa bir şey söylüyor, sormazmek zonındaynn. Gerektigi takbırakan sesini düşünüyordu. larsa ağzını açmıyordu. Ama, efendi çocok, adirde o mercilerde gerçekleri sa«Islak bir sesiniz var» demişti Vaso'ym. vunacagnn.» «Islak mı? Ay hiç duymamıştım. Çok gflzel, ğırbaşlı çocuk desinler diye mahsustan önüne bakmıyordu, karakteri öyleydi ve ne zaman bir öğrenciler tarafından çok seçok hoşlandım, sen zeki bir çocuğa benziyorsun» vilen bir asistan da İsmail Bedemişti ve göğüsleriyle göbeğini titreten, iri ye yabancı yere gitse ayni şey oluyor, ancak aylar sonra yabancılıfın yarattığı şaşkmlıktan, çekinşikçi'dir. Kitabınm basılması, şil gözlerini yumdurup kumral saçh basmı arhemen kapışılmaaı, üstelik yeni kaya attıran bir kahkaha başlamıştı kalın dugenlikten sıynlabiliyordu. Kristof, babası Klbasküar yapması bazı bilim adaklı, şehvetli bir görünüsü olan ağzından. Vaso, rilie tanıştırmıştı. Doğan, bn kısa, kalm, siyah damlannı sınirlendiren bir ane zaman, heyecanlı ve hızlı soluklann büyüleşayak giysili, kasketli, bıyıkları kadar gür kaşnstan.. diği bir sessizlikten geçirdiği bakışlanm yüzünları olan adamın bakışlanndan korkmuştu. AAsistan Dr. Isman Beşikçi de de dolaştırsa, Doğan'ın nutku tutnluyor, nereye dam Türkçeyi iyi konuşamıyor, sabahları bir kendisine ybneltüen sorulara şu bakacağmı, ne yapacağını bilmiyordu, görünüp kayboluyor, bütün gününü mandıralarcevabı verir: Bir izmarit yaktı, anüannı uyandıran bir gü da geçiriyordu. Kristof'un kansı Vaso'yla ak«ÜNAS Erzuram Şubesi Töşam üzeri mutfakta tanışmıştı. tzun ve kıvnk cün tadını duyarak içmeye koyuldn ve iki yıl netim kurulonda üyeyim. Duyukirpikli yeşil gözleri çok iriydi ama o birisine •önceld bir pazartesl günfinfi bütün açıklıgıyla runnn Idmler tarafından yayıngördü. Babasiyle birlikte, kaynamı? süt, yağ ve hep gözlerini, gözlerinin büyüklüğünü sevmiyor» landıgı, duyurunun altında yamuş gibi kısarak bakıyordu. (Arkaaı var) yoğurt kokan Bulgar sütçünün derinlere dofra zılıdır. Miislüman kardeşlerle ilgill bildiriyle hiç bir ilgim yok tıaımıııııııııııııııııııııııı tur. Bildiriyi görmüş değilim. Yalnız bu sorunuzdan anladun kl komisyonunuz son derece ka 42 sıtü davramnakta, bilerek veya bilmeyerek şahsunla ilgili korBöyle söylerken gütaıeye çahşıyordu. kunç bir tertibe Met olmakta Sonra uzun bir süre daha sessiz kaldı. Bir veya bir tertip hazırlığı içinde ara benden yana dönerek normal çıkmasına bilbulnnmaktadır.* hassa dikkat ettiği sakin bir sesle ve tarafsız bir ifadeyle mınldandı: • «TERTİP NEDİR?» «Biliyor musun Nat?.. Bundan böyle resim yapamıyacağım artık.» OMİSYON bunun Uzertae Ziyaretlerimi ister istemez seyrekleştinnem hemen şu yazryı göndegerekiyordu. Hukuk Fakültesinin gece kurslanna rir Beşikçi'ye: devam zorunluğu vardı. Bunun dışında da imkan «fi.Nisan.1970 tarihJl yanlı ifave fırsat buldukça ona koşuyordum. Böyle gündenizde komisyonumuzu (Korlerden blrinde odasını boş buldum. Oysa dokknnç bir tertibe âlet olmakla) torun dediği 34 hafta bitmemişti henüz. itham etmektesiniz. Bu korBağnmın en derinindeki noktalardan birl ctz kunç tertibin ne olduğnnu 18 etmişti birdenbire. Telâşla hemşireyi aramaya Nisan 1970 Perşembe günü saat koyuldum. Bitişlk odadaydı. Gözpmarlannm u10.00'a kadar açıklatnanızı rîca cunda iki damla yaş belirdl beni görünce: ederim. «Arkadaşınız Polly Jaslo kendini pencereKomisyon Başkam Prof. Ahden attı ve...» met Kurt...» Ve ölmüştü PoUy. Ve şu yazılı cevap sunıüur *** komisyona: «Şündi de sıra Nathanael Lledenski'ds...«Müslüman Kardeşlerle ilgili Kendisinı çağıracağız.» Isnadlarınızın gerçeklerle en Başımı çevirip bakmaksızın hissettim. Basufak bir Ugisi yoktur. Isnadın savcının bakışları üstümde dolaşıyordu. gerçek dışı olduğn bir yerde ise Kalabalık arasmda yine blr kaynasma oldu...ancak bir iftira veya tertipten Türkçesi: Adnan TAHİR Pısıltılı bir kajnaşma. söz edilebilir»j« Pakat olduğum yerde doğrulur doğrulmas, salon yine derin bir sessizliğe gömüldü. Mezar • BİR DE ÖĞRENCİ.. tHayır.» sessizliği. Fletcher, İkl elinl arkasında kavuşturmuş ve Şahitlere mahsus koltuğa yerleştlm. LAYLARA kanşmakla suçtam karşıma dflölmlş vaziyette. evaplarmu, baİKİNCİ BÖLtM lanan ve bu yıl mezun şını iki tarafa salhyaraktan dinliyor. Bu cevapFletcher çevık adımlarla masasına yöneliyor. olacak bir öğrenci Ahmet lar sanki çok önemliymiş gibi... Kendl?l de daha Bir süre kâğıtlarını ve dosyalannı kanştınyor... Elbek yazılı savunmasında önem cevaplan ahnadan evvel bunlardakl önemi sezHareketleri ölçulü, ahenkli ve dengeli. Sonra lı bir noktaya değinmekte ve miş sanki,.. Tavırlanndan böyle bir hava sezillbana yaklaşıyor yavaş yavaş. şoyle demektedir: yor. Salon sessiz mi sessiz... Kalabalık taş kesil«Gönül arru ederdi ld, bu miş sanki birdenbire. Ayak sesleri nasıl da yankomisyon, yargı organınm yap «Sorguya çekilmeyi bizzat istedinlz değil kılanıyor... Ozellikle kadınlann gözü bizde... Bir tığı taldbatın sona ermesinden mi?... Sizin tarafınızdan gelen bir arzu bu ..» bana bakıyorlar. . Tuhaf tuhaf... Bir de savcısonra faaliyet göstersin ve ala «Evet...» ya .. Tatlı ve heyecanlı bakıyorlar sıra savcıya cağı idarî kararlarla, tecelli edeFletcher, anî bir kararla benden uzaklaşıyor. geldığinde. cek adaletten de istifade etsin. Şimdi, jüri üyelennin bulunduğu bölmeye yakYine gönül arzu ederdi ki, bu «Adırnz lutfen.. » laşmış durumda. komisyona öğrenci yöneticileri «Nathanael Sigmund Lledenskl...» de iştirâk etsin ve Başkanlığını «Mesleğiniz nedir?...» Elini zarif bir davramşla uzatıp, ara yerdekl bir Zooteknist değil, bir hukuk «Avukatım. » parmaklığın üstüne dayıyor. Bilmiyenler, dikkat çu yapsın » «Ne vakitten beri San Francisco'dasımz?..» etmiyenler için bu normal ve olağan bir dav «Geçen Kasım aymda gelmiştim...» ROF. Kurt'a, komisyonun, ranış. Aslında ise bir meslek inceügi önceden «önce gelmişliğinlz var mıydı?... Şehri asistar. ve ögrencilere Anahazırlanmış ve çeşitli duruşmalar vesilesiyle fan'.yor muydunuz? n vasa d'şı bazı sorular yöprovası çok vapılmış bir hareket. nelttıgini, Komasyonun Başkam rr.ranrj»»ijıjn (ArRosı var> K H, L Dugal YARINSIZ ADAM O P
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle