24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE ÎKI 15 Haziran 1970 CUMTTURÎYET Siyasî partilerin yüksek kademelerinde krizler olabilir. Âma, bu krizler, kronik, yani devamlı hastalık şeklini alırsa, işin rengi değişir. Hele bu devamlı hastalık, iktidar partisi yüksek kademesinde olursa, iktidann devleti yönetme yetkisi, yani iktidar olmak vasfı zaafa uğrar ve iktidar havada kalabilir.. Yirmi dörf saatlik Barış! Şevket Süreyya AYDEMIR nldığı bilinen bir iktidar partisi ılrvesinin, bu Grap toplantısından sonra, Başkan ve Genel Başkanlan Süleyman Demirel'in, her zaman olduğu gibl ve tam blr dayanışma ile yanında yer almaktaki kararlılıklandır... İktidar konusuyorî? ktidar Partisinln 2 Haziran'da başlaytp bet gün süren miişterek Meclls Grupu toplantın üzerinde, sanıyonnn kl yaruı, bugünden daha fazla durnlacaktır. Tfanl bugiinü eleştirecek yannkl yararlar için bu toplantı, devlet sornralnlnğnna yüklenmls olan blr iktidar partlsinin ortaya dökülen ruh hali ve içinde bocaladığı meseleler bakrnıından, bütün sahneleri üe incelemneye değer sayılacaktır. Kaldı ki ba toplantı, yalnız AJ". Grupunun değil. hem memlekette. hem d« Büyiik Millet Meclisinde esen rüzgârlarm değerlendirilmesi açısmdan da. düsündürtieii mânâlar taşır. Gerçi toplantınm tonn, parti yüksek kademesinde ortaya vuran uzlaşmaz çelismelere rağmen, 7 Haziran tarihII gazetderde aeıklanan bir bans bildirisi Ue karao oyuna açıklanımstır. Bildlride hos cümItiet yer alır: «Bu müzakereler sonunda, Anayasa'ya dayalı demokratik düzenln zedelenmesine ve memleket huzurunun bozulmasına meydan ve imkAn vermemekle förevll bir iküdara mensup olmanm idrâki içinde bulunan AP. Grupu, Basbakan ve Genel Başkanlan Süleyman Demirerin ymnmda, her «nımıki gibi, tam bir dayanısma ve, kararlılık içinde bulunduğunu bir defa daha teyid etmiş ve bunu kamu oyuna açıklamaya, ittifakla karar vermistir.» Bfldirtde, elbette ki iktidar konasayor d«mektir. BB büdiride iki esas vardır. Bnnnn blrincisi, İktidar partisinin, Anayasa'nın zedelenmesine meydan verilnıeyecğine dair olarak oybirüğl fle almdı&ı açıklanan karardır. îktncisi de, aralannm nasıl olduğu, kaç bölüme parçalanıp, her bölttmün de gene kaç parçaya ay t Anayasaya sadakat bahsi vvelâ birinci nokta üzerinde durslun. Bu nokta; iktidar partisinin Anayasa'ya, demokratik düzene bağlılığı ve bunnn leddenmemesi için, tam bir dayanısma içinde bulunduğudur. Yani, Anayasa'ya sadakat bahsidir. Ve bunnn bö>lece, kamu efkânna açıklanmasidır. Eğer bu hakikaten böyleyse, eğer iktidar partisi hakikaten Anayasa'ya bağlı ve onun zedelenmesine meydan vermeyecek, yani bütün zedelenme gayretlerine karsi bundan sonra göğsiınü siper edecek bir ruh hali içinde ise, bu görtiş \ e karann, kamu oyu, hele aydm çevreler için, hakikaten önemi vardır. Çfinkü çesitli turum ve davranıslar, hele son xamanlarda, yalnız iktidar partisinin değil, muhalefet partilerinin de Anayasa'ya bağlüıklannda süp heler yaratan bir hava yaratmaktaydı. Anayasa'ya, yeni tadiller seklinde yeni saldınlar düzenlenmekte olduğu kaygusn, hele aydın ve tarafsız çevrelerde endiseler yaratmaktaydı. En yüksek yetkililerin dahi aksini savunmalanna rağmen, memleketin bir rejim sıhhatsizliği için de bulanduğa meydandaydı. Ve bu rejim sıhhatsulığı, Anayasa'dan degil, Anayasa'nın uygulanmamasından geliyordu. Memleketin ise, sıh hatlı bir demokrasi yerine, Anayasa denilen disiplini kuUanamayan. ona saygı duymayan, gamsız. musrif ve itibannı hergün biraz daha kaybeden bir Oligarşiye «siiruklendiği meydandaydı. Ve bunu, yalnız iktidar zirvesi ile, profesyonel politikacılar görmemezlikten gellyordn. Halbuki bizim Anayasamız, devletimizin, bir •ocyal d«vlet olarak düzenlenmesini ve buna E duzenleyen hukuk müesseselerine dayandmlmasını hedef tutan bir Anayasa'dır. Aynı zaman da lâik. yani her türlü teokratik akım ve otoritelerin, devlet gidişatnu etkilemesini önleyen bir Anayasa'dır. Her türlü smıf ve ziimre menfaatlannın devlet yapısına hakim olmasına karşıdır. Bu Anayasa içinde suurlu bir iktidar, memleketin oligarşj istipdadma, bunun sonunda da faşizme ve en sonunda anarşiye kaymasını pekala önleyebilir. Hulâsa Anayasa zedelenirse. Anayasa'nın ilerici müesseseleri, davanakları kaybedilecek demektir. Hulâsa millî bünyemizi içinden kemiren, milli bünye içinde sosyal smıf kavgalan şartlannın hızla gelismelerini besleyen bugünkü oligarsik akımlarla. bu Anayasa'nın ruhuna dayanarak mücadele etmek, cesaret verici bir ümitti. Ba sebeple iktidar partisi grupunun aldığı Anayasa'ya dönüs ve Anayasa'ya bağlanış kararını, ba karara hakikaten sadık kalınabilirse, olumlo olarak değerlendlrmek gereklr. Gerçi Anayasa'lar. tabiatuı değismez kanunlan değildir. Anayasalan toplumlar yaparlar ve toplumlar işletirler. Bu işletmenin ana hedefi de, toplum içindeki çelişmeleri, toplumun yarartna yöneltmektir. Ama işte bu «Toplumun yaranna olmak vasfı» var ya, Anayasa'nın zedelenmesi demek. bn vasfın kaybobnası demektir. Halbuki bizde, yani kalabalıklara her gün bir baska rüsvet veren bir niıam içinde Anayasa hızla zedelenmekteydi. Hulâsa bildirinin bu noktası birşeyler ifade ediyordu. Yani son parti grupu bildirisinde iktidar zirvesinln Anayasa'ya sadakat taahhüdü, elberte önemlidir. Bu taahhüdün tatbikatı, dikkatle izlenecektir. bir dayanıjma içinde bulnndugunn, bir defa daha teyid etmiş ve bunu kamu oyuna açıklamak kararma varmıştiT.» (Iste bu noktadır ki, bir Dayanışma Andı'dır. Eğer bu açıklamada lfade edilenler hakikaten böyle ise, iktidaı zirvesi, birliktir, şefine bağlıdır ve bu blrlikle dayanışma, her zaman da boyleydi) manâsı çıkar... Bildirioin bu kısmı ervelâ, hakikaten blr şaşkınlık yaratmıştı. Çunkü parti zirvesi müsterek grup toplantısına, tam ve karsüıkb husumet havası içinde girmişti. Grup toplantısından haberler, parça parça bir havadan nlsan veriyordu. Hele Basbakana yani şefe karaı çıkıslar, agır, çnkertici ve biraz da Insafaızdı. Meselft Prof. Aydm Yalçın'ın, yalnn gazetelere akseden konuşmalan bile, parti zirvesinde valnız görüş aynlığmm değiL, karsüıklı güvenle, müsterek yol arkadaslığının da ne kadaı Mursilmıs otduğunu açığa vuruyorda. Parti zirvesinde ayrı bir hizip halinde oldukları zaten bilinen ve hatta kendilerini bir yedek hükumet kadrosu gibi sayan insanlann davranışlan İse malumdu. Bu sebeple grup blldirisindeki ba Dayanışma Andı, hakikaten saskınlık yarattı. Nasü blr maeize olmustu kl. bu kökleri derinlerde yatan husumet havası \e yıldınmlı fırtmalar blrden durulraus ve beklenmeyen bir bahar, bir kardeslik bağlıüğı, birden rohlan sarmıstı? Duyduk duymadık demeyin { Yanmınn baslığı son funlerde dilden dile dolasan bir sarkı l mn adıdır. Ama bizim amacumz sarkı soylemek degil, çflekeş • memurlara, bıçak kadar keskin, biber kadar acı, yağsız yemek • kadar tadsn bir gerçeği tekrarlamak. Personel tasansı yuzün • den, bildiri ve mektap yafmura devam edip protesto yürüyuş • lerivle boykotlar devam ettigi iÇİn bu gerçesi tekrsrlamak ihti • yacuu duyduk. Memurtann cfimlesl: • Hakkımız yeniyor. 5 Adaletsizlik var • Eşitsizlik giderilmeli.. diye hakh olarmk ayağa kalknuşlar . dır. Personel tasansı da ba yüzden komisyonda «unlı ekmek ha . murn gibi yagurulmaktadır. Memnr, okumayozma bilir, derdini . dile getirmekte nsta, kaleme dökmekte erbap bir adamdır. Genis • çapta gazete okurudnr. Bu yfizden günlerden beri canlüıtım ko • rumaktadır be konu... Her bir memnr kurulusu. kendine g5re • yerden göğe k»d«r haklı ferekeevto taaanyı elestirmektedir. PTT ; Yazkıs demeden, yagmurkmr demeden bh dsgitiTic mek • tuplan .. EzUen re horianaı. kttçfik menrar bbmv. dedifi «mun Ş hakbdır. • Assubay esi: ; Eşitsizlik bıçak gfbi ketrdgiırü» dajanmı». derkea h»k . bdır. • Teknik personel: 5 Bbs olmasak maktaeler dnrar derhm hmküdır. ; Ya bizler? diye Mrarken hakbdır. Gazetelerin köşe yazarlan da ba henglrae içinde: Sen de haklısın, sen de haklısın, sen de baklısm.. arye Nasrettin Hoca gibi kavuk sallamak dnrnmuna duşmekte, Personel Kanunu için aynlan 1,5 mflyan Hacretl İsa'mn tükenme» ekmeği gibi çeşitli memar gruplan arasmda paylastırmaya çahşmaktadır. Dâvayı herkes bir ucnndan tntnnca da ortalıkta lozüca kıyaınet kopmaktadır. Yerden f^te kadar haklı olan çileke» memur, kendi yoksnl babeesine dfisecek rahmeti dnsfinürken gökteki güneş* unutmakta, agaçhtn sayaynn derken ormanı goıden kaçırmaktadır. Kanun çıktıgı zaman hay&I kmklıgına ngramak, kaçuıılmaz bir yazgı gibi memurun alnına mühürlenmistir. Türkiye'nin bugünkü bozuV düzenl içinde doğnı dürüst bir personel reformuna olanak yoktur. Son gfinlerde ild kere yazdık, fiçüncfi kere yaayornz. MUli gelirin ulesüninde bugünkü dengesizlik yüriirlükte kaldıkça, memnrun ifUb obnası rnümkün defildir. Tflrkiyede mllli gelirin yüzde 33'fine sayııt üç yfiz bin dolaylarmda bir avuç annlık el kormakta ve bufantiyazİııflmre ancak milll gelirin yüzde 5'i kadar yatınm vapmakta, üstellk bankadaU kredilerinin 70'ini knllanmaktadır. Bir başka hesap da Türkiyede aileler arası gelir dagünmm gSstermektedir. Nflfusnn en as geUrü yüzde 20si milli relirin yuzde 4'ünü paylaştıgı halde; en çok feUrU ytade M aUe, mffli geHrtn yüzde 61ini paylaamalrtadır. Boyleslne bir adaletsizlife dttnyanm ancak en geri ülkelerinde raslanmaktadır; korinme blr Ortaçag manzarandır bu... V» hal böyle iken menmrUnn refaha nlastınhnası ancak Karagüz perdesinde seyredileeek bir hayildir. Asağı yukan 100 milyar tutanndaM milll gelirin kontrora komprador • mfitegallibe iktidarı yönetiminden kurtanmmdan, isbirükçi sermaye milll çv karlara uygun biçimde bizaya getirllmeden menmrlar iflah olamaz. İktidar menmrUra 2,5 milyar ayırdıgını soylemektedir. Gercekte bn rakamm 1 mllyan verji otarak ftri abBacağına göre bakikl rakam lfi milyar liradır. Ba 1.S milvar, aayuı 750 binl aaan memnr kitlesine dağıtılacaktır. Ne var ki is bn kadarla da kalmıyoT. Malive Bakanhgı Memnrlan Sendikan ba ktmnda Mr hesap yapmıstır: Dafıtuması düsunnlen 2 4 müyardan gccen yıl avans olarak Sdenen 400 milyon Iirayı dflsmek genktidir. Şn halde bn yü brüt artış 2 milyar 100 milyon liradır. Bnmm 1 milyar 40 mflyomj snbay ve assnbaylara verUeeektlr, 72 mflyonu mebns beylere aynlacakttr, 1S0 mflyomı memnra kalan miktardan kesilerek gelir vergisine, 72 milyonn fMfrty kesencfine, 25 milyonu Tasar> nrf Bonoauna, 300 milyonn yardnnlafma knrnmnna. İJİ mflyomı damgs pulu kesintlsine gideeektir. HMrimo,ftgretmene,maliveclve, poUae ve bntftn öteki memurlara toplam 308 milyon 200 bin lira kahnaktedır. 308 milyon da nedir U? tsmet Pasa ailesinin arsa ve apartrmanlannrn 100 milyon, Denurel ailesinin servetinin 80 nrilyon olduğn soylenmektedir. Bugün artık vurgnn ve yolsmüuk 10 mflvondan asagı olnrsa, gazete haberi olarak cazibesini kaybetmiştir. Hal böyleyken 308 milyon içüı yüı btaderoe memnr ayaga kaHanakta, memleket birbirme girmektedir. Tophmnm dramı da bndur işte* Bn dramm perdesi knytnnB 1* *it, nmBnrlar mutluluğft kavn* Ve3£Xİİ£Tİ • Barıs havası ma bu saskınlık çok sürmedi. Ve iktiA dar zirvesindeki bans havası, ancak yirmi dort saat devam etti. Grup bildirisinin hemen ardmdan alınan parti içl bazı kararlar, meselâ Kooya'da ve diğer yerlerdeki bazı lasflye hareketieri, başU ve adlarma 41'ler grupu denilen küskünler kadrosu ile, onlarııı çevresml derhal harekete getirdi. Ve bunlann, o güzel grup bildirisinin hemen ardından gazetelcre dökülen beyanları, iktidar partisi ztrvesindeki Dayanifma Andının köksüzlügünü ve şefe sadakftt taahhüdünün dayanaksızlığını birden açığa \urdu. Halbuki ümit, iktidann, aşikâr zaafianndan kurtnlmasındaydı. Çünkü ancak o zaman, grupun Anayasa'ya sadakat vaadinin de bir kıymeti olabllirdi. Halbuki simdi ba ümit zaafa uğramıjtır. Tararsız vatandasın bekledlü İse, hem Anayasa'nın zedelenmemesi, hem de iktidarda disiplindir. Aeaba ba disipiin nasıl saglanacakT.. Dayanışma Andı M> Udirinm iklnd noktasma gelinee, bu nokta •** iktidar partisl zirvesinde blr bans açıklamasıdır. Daha önee metaini verdiğtmlz bu •çıklamaya göre grnp «Basbakan ve Parti Baskanmm yanmda, her lamaa olduğu gibi, tam UNDEISI UISE Yumruk hazretleri Cnmhariyet'te gözlerıml satırlar flzerinde dolaftınrkea, tflylerim diken diken oldn. Havadis şn: Meşhnr virttM Yehudi Mennhin Türkiye'ye konser vermeğe geleeekken kendiıine Tflrkiye'de sartlann müsait olmadığı ıdylenerek gelmeme•i rioa edilmis. Korknlmuş ki, Türkiye'deki Yahudi dosmanlan kendisine fena muamele yapmasınlar. Dfinyada hiç kimsa dünyaya gelirken kendi örfünü, miliiyetini, dlnini seçerek gelmez. Yehudi Mennhin de böyle bir seçim yapmadı ı m ı çalıvarsk dünyanın en büyfik virtüozlanndan biri oldn. Onn Türkiye'de dinlemek, mfizik kültürü adına büyük luuanç olaeaktı. Oysa ona Türkiye'de Yahudi olduğu için ynhalamak Hülâjunun Bagdat'ta kitap yakmasından farklı bir hsreket elmazdı. Açık sBylemek lfizım, Allahın Yahndl kıldıfı bir virtttozu nrf Yahndi olduğu için m e m l e k e t e fokmamak düpe düz barbarlık ifadesidir. Geçenlerde Adana'da Cnmhurbaskanlı|ı Flârmonik Orkestrasının konserinde yaptlan gürtlltüden bizar olan Tfirk virtüozn da konseri yand» bırakmak meebnriyetinde kalmıstı. Q zaman çazeteleri okarken gözümüze sa garip sözler çarpifittı. BirUİ, yapılan rezaleti sanki mazur göstefmeğe mecbUİMnş gibi: «Efendim diyoıdu, Adana'da halk muziğe alısık değildir, onun için konser baslaznadan evvel sanatçılar çalacaklsn parçalar hakkında bılgi verip onlann kültürlenni arttırsaydılar bu seyler olmazdı...» Anlasıhyor kl, kabahat trürültü yapanda, konseri verllmeı h«le fetirende değil. sanatçıda lmiş .. Konser salonnn» o gürültücü kalabalıgı hiç kimse zorla •okmadı. Hiç şüphe yok, gelenlerin çoğnnlntn oray» güıel bir konıer dinlemek için gelmişlerdi. Fakat sayçısız bir aıınlık bans imkân vermedi. Hem müziksevcrlerin özgürlüğüne tecavüı ettl, hem Türkiye'nin n&dir yetistirdiği sanatçılars hakaret «tti, hem de ilkel tutumu ile hepimizin yüzünü kızartacak bir liubalilik içinde nygarbğa ve insanlığa yakışmayacak işler yaptt. tsminl vermeyen bir ilgili de bu soysuz ve ilkcl zorbalıfı mazur göstermek için konser vermefe Adaaa*yf> ksdar gitmis olan sanatçılan yuhaladı. Galiba artık ölçüyü adaraakılh kaçırnus bnlnnnyoruz. Eger bir memlekete Yehudi Menuhin gibi dünya çapmda nâdlr yetisen büyük bir \irtfloz Yahudi olduğn için gelemiyeeek olaraa, eger bir memlekette Cnmharbaskanbfı Flârmonik Orkegtrası rustnmlnrsa... v»y o memleketin haline. Okaynenlanma şunu söylemek istiyorum. Her iki is müziksevenlere karşı işlenmis bir kabalık değildir. Cniversitelerde (Idfirülen II gencin katli Meeliste soruşturmsJınn isletilmemesi, üniversitelerin sık sık tatile girmesi olaylan ile komandolann yaptıkları baskınlar, icralarda ödenmeyen borçların eogalması. mahallelerin gece silâh sesleriyle çınlamaları ile dofrndan dogruya orantıhdır. Zaten sanatkârın snıtaraldagiı memlekette yvmrnktan baska hiç bir şey konusamaı ki... on günlerde, yeni açıklanan vergi tasaıılan, iktisadi devlet teşekküllerinin bir çoğunun ürettiği mal ve bizmetlerin fiyatlarma yapılan zamlar, personel reformu tasansıyla kamu personeli gelirlerini arttırmayı amaçlayan zamlar, hububata yapılan zamlar, Tiirk ekonomisinin genel dengesinde büyiik değişmelere yol açacak nitelikte gözükmektedir. Ekonomi üzerinde çok yanlı etkileri olacak bu politika tedbirlerinin nasıl bir ortam içinde alındığı saptanmadan, etkilerini Y A.ZAN de tam olarak değeriendirmek mümkün değildir. Bu bakımdan, bu incelemenln Uk bölümünde, 1968 yılı so. nund&n bu yan» Tiirk ekonomislnin çeşitli kesimleri itibariyla EörunümünU çizecek; ilrinci bölümünde de, çızdığimiz ortam çerçevesinde alınan tedbırlerın bir değerlendirmesini yapmaga çalışacağız. Devlet Istatistik Enstitüsünün (1961 sabit fiyatlanyla) verdiğl milll gelır tahminlerine göre, bu üç yılda tanm geliri yılda ortalama %1 oranında artmıştır. An. cak, fiziksel miktarlur olarak verilen rakamlar, bu tahmırün <asırı dereceda iyimser» olduğunu göstermektedir. Narenciye, çay, fındık, kestane, ayçiçegi ve et üretiml bir taraia bırakılırsa, hububat 1967 • 69 arası sadece 400 bin ton artmış; diger bütün belyıiı için parlak gelibaşlı tanmsal ürünlerde 1967^8 lişme hın, sanayileş. nazaran çok büyUk azalışlar olme hıa rakamlan yamuştur. Bu azalıs, bakliyatta 610 ymlayan yetkililer ne derse debin tondan 583 bin tona; sınal sin, Türk ekonomisi 1968 yılı sobitkilerde, 92 milyon tondan 7.5 nu ve özellikle 1969 yılı başmmilyon tona; z«ytinde 495 bin dan itibaren bir j'avaşlama ve tondan 308 bin tona; seftaüde duraklama içine düşmüş; bu dur103 bin tondan 66 bin tona, yani gunluk, 1969'daki açık finansman bellibaşlı ürünlerde çok büyük dolayısıyla, sür'atlenen fiyat ar miktarlardadır. Diğer bir deyiştışlanyla bir arada oluşmuştur. le, 1967 69 yülan arası, sabıt Durgunluğun, para dış ticaret fiyatlarla artış gösteren eldeki ve üretim kesünlerindeki yansıveriler gerçeğe uymamakta; taraası, bazı farklara rağmen, 1956 nmsal Uretünde fiziksel miktar58 dönemlni hatırlatmaktadır. larda çok büyük azalışlar bulunKapitalist Batı Dünyasmda, «Kon maktadır. Tanm hala ekonomi. jonktür dalgalaru diye bilinen nin belkemiği niteliğinde olduğu ve inişlı • çıkışlı gelişme dlyeiçin. bu olumsuz geliamenin çok bilecegtmiz refah • depresyon yanlı sonuçları olmus ve 1969 ikilisi, sebepleri farklı olmakla durgunluğunu hazırlamakta baş bcraber. Türk ekonomisinde bir rolü oynamıştır. diğer biçimde ortaya çıfcmakta; % Tanm nrunleri ihracından her 7 8 yılda bir, şiddetlenen ennâsyon, artan dış ticaret dar sağlanan gelir 1967'den bu yana bogazıyla beraber, ekonomi, ge azalmağa baslamıştır: Tanm ihıacat geliri. 1967'de 421 milyon $ dan, liamenin yavaşlamasıyla bir dur19CS.de 4*5 milyon $ a, 1969da 403 gunluğa duşmektedir. milyon $ a düşmtis; bu azalıs, ldekı göstergelere göre, bellibaşlı ihraç ürünlenmizi kap1968 sonundan itibaren başsayan «sınaî bitld ihraç gelirmlaj'an durgunlufun parasal deki azalışdan doğmastor. Buna keslmdekl beürtüeri, şiddetlenen karşılık, gıda maddeleri ithalâtı, fly&t artışları ve artan spekul&s 1968'e nazaran 45 milyon $ artıs yon faaliyeti; para darüğı ve göstermistir. Yani, tanmsal üreserbest piyasada 0/[i35 40'B va tim azalışı, tanmsal ihracat geliran faiz hadlen; serbest piyasada rini azaltırken, ithalât giderini ar yükselen döviz kuru; üretim ketırıcı bir etki yvratmış; dış tisimlerindeld beltrtileri, tanmda caretten ekonoraiye yayüan bu1967'den bu yana hiç artmayan nalımın bir kaynağı, tarımda hattâ azalan üretim; lmalât sa196769 yüian arası üretimin anayiinde gittikçe büyüyen stokzalması olmuştur. Bu, bir taraflar ve özellikle kamu imalât ketan dışa bağlı imalât dallanııda siminde pek çok malda azalan ham madde darlığj dolayısıyla üüretimle birllkte çok yavaşlayan retim azalışı, fiat artı|ı ned^ni ogelişme; insaat faaliyetinde ajiıı lurken; bir taraftan da, döviz durumun devamı biçimindedir. transferlerinin gecikmesi özel keBunlann sonucu, dış ticarete, ınsirnin Merkez Bankasında bağlı saat malzemesi ve gıda maddelekalan teminat karşılıklan dolayıri ithalinin tükettiği döviz kaysıyla. çok şiddetlenen bir para naklannm artması, makina teçdarlığmın bir nedeni olmuştur. hizat ithalinin yavaşlaması, bir O Tanm kesiminin yılda 400420 taraftan da döviz darboğazı do. milyon S totanndaki ihracaü, layısıyla yapılamayan transferletoplam tanm gelirinin °b 1520 rin Merkez Bankasında biriktir^i kadardır. Dıraç ürünleTİnln iç diği teminat karşüıklannın artfivatı, carî döviz kurnna ve verması ve özel kesimde para dargi iade oranına bağlı olarak, dış lığının şlddetlenmesi olarak yandünya fiyatlarma göre olnsmaksımaitadır. tadır. Fındık gibi kısmî monopolcü olduğumuz bir ürün bir taraürk ekonomisl, enflâsyonla fa bırakılırsa, ihraç ürünlerinin blrarada giden 1969 durdünya fiyatı ve buna bağlı olan gunluğuna, tarımdaki üreiç fiyatı yıllardır değişmemektetim durgunluğu, hattâ azalışı ve dir. Toptan eşya fiyatlan endek1969 daki açık finansmanı iziesine göre, iç fiyatlann ^4 4» artyerek girmiş gözükmektedir. Bu tıgı 19S068 dönemlnde, pamuk yü da sürdüğü anlaşılan tarırnkg. fiyaü sadece 550 ks. dan 5«fl sal durgunluk, temeldekl boıukkş. a çıkmıs; tütün kg. fiyatı, luğun temel nedeni olarak gözük 1%2'de 1.44 S dan 1969'da l.?5 $ a tUğU İçin, meseleyi incelemeye düsmiiıtür. Son yılda tarım ürünba noktadan başlayacağız. lormde de % 11 orantndaki vergi 1967, 1968 ve 1969 yülan, tanm iadesine rağmen. çiftçinin eline kesimi için tam bir duraklama geçcn fiyat, nc üretim azalısı ve v« buoalım oöneml olmugtur. n« de If fiyat aruslan Iktisadî durgunluk S vergiler ve yeni zamlar Prof. Dr. Gülten KÂZGÂN la mallyet gideri artıtmı telâfl edebllecek bir artıs göftermistlr. Yani, bu gibi ihraç ürünleri üreticisinin gelirinde, son yıllarda artıs değü, fakat, büyük azalışlar vardır. Vergi iadesi oranında çok büyük artiflar olmadıkea veya res mi bir devalüaayon yapumadıkça, temel ihraç ürunlerimiz olan bu sınai bitkiler yerine İç pazar için üretime kayma tehlikesinin gittikçe artıyor olduguna da burada işaret edelim. # İç piyasa için üretim yapan çiftçl ise, üretütı artmazken talep artısmtn yaratması gereken fiyat artışlanndan, ithalât dolayuuyla yararlanamamakta; üretim azalısına paralel olarak, bunun da geliri azaimaktadır. Buna, aracı tüccarlarm, perakende piyasadaki fiyat artışlarını köylüye intikal ettirmemeleri de eklenmelidiz. Meselfi, en önemli ürün olan buğdayın kg. fiyatı 1961'de 86 kr. dan 1969'da sadece 92 ks. a çıkmif. toptan fiyatlar »4 40 artarken, buğday fiyatı ıadec« • . 7 / artabilmistlr. Böylece, tanmda ne üretimin ne de belli baslı ürünlerde üretiei eline geçea fiyatlann artıjı, çiftçinin gelirini azaltırken. perakende piyasalarda başta hayvansal ürünler olmak üzere gıda maddeleri fiyatlanndaki arUıın nedeni olmuştur. Enflâsyon ve durgunluk S NADYA İŞGÜZAB (CUIGANYAN) İle ARA İŞGÜZAR EvlendUer 14.6.1970 Cumhuriyet Akçay Tatil köyünde Telefon : 47 00 31 48 36 88 DENİZ (Basın: 16425/6058) İmalât sanayiinde bunalım • E T KAR PULU YENİ PULUN ADIDIR'. (Cumhuriyet: 6003) T arımdaki bunalım, imalât sa nayiine iki yoldan etkill olmuştur. Biri, imalât sanayi1nin kullanabilecegi döviz kaynaklannı daraltması dolayısıyla, hammaddeye bağlı çalışan sanayilerde üretimin Aaıimmg ve fiyatlann artması; biri de, yukarda isaret ettigimiz çiftçl gelirlerindekı azalmadır. Ithal mah hammaddeye bağlı sanayi kollanndaki durgunluk geçen yıl gazete sütunlarına yansımıstır. Dlğerlerinde ise, 1968 sonlanndan itibaren başlayan stok artışlan, üretimin yavaşlatılması ve azaltılması gereğini doğurmuştur. Şe ker stoklan 1967'de 582.7 bin tondan, 1968'de 733.2 bin tona çıkrmş; buna karşılık, üretim, 1968'de 717.6 bin tondan 587.3 bin tona düsürülmüs; pamuklu dokutna stoklan (devlet) 1968'de 55 milyon metreden, 1968'de 70 milyon metreye çıkınca, üretim, 209 milyon metreden 201 milyon metreye düşürülmUs; kâğıt ve mamullert (devlet) stoklan, sırasıyla, 4.2, 8.9 ve 10.5 bin ton olarak artarken, Üretim de 1968 de 133 bin tondan, 1969'da 131 bin tona düsürUlmüştür. 1969 yılı imalât sanayil gelişme bızı olarak verilen "'» 12'ük resml tahminin gerçekle hlçbir llgisi yok tur; bu hız, en çok *M 6'dır. Belırtilen iki nedenden ötürü, hem kamu, hem özel imalât kesimi ^pjismesini çok yavaslatmıstır ğk zel imalât sanayilnm belinf I I büken bir diğer neden, para " darhğı olmuştur. Bir taraftan, 1969 yıh bütçeslndekl açok finansman dolayısıyla, kamu, Merkez Bankasının yarattıgı kay naklan kuUanırken özel kesim teminat karşüıkl&n blokajı; bir taraftan, açık finansman ve lthal mallan darhğı dolayısıyl» fiyat artıslannın könlklediği spekülâsyonun kullandığı ka>naklann artısı, serbest piyasada taiz hadlerini yükseltmiştlr. ••••••••••••••••••••••••••• ••••••••••«•«•»• Bu gelismelerden ötürü, çimen to, lâstik, makina, petrol ve tütün hariç, imalât sanayil hem kamu, hem özel kesimde durgun luğa düşmüştür. 1969'da imalât sanayii ihracatının 99 milyon ) a yükselmesinde. (1968'de 60 milyon S) kısmen vergi iade oranlanndakl artıs, kısmen da İç MaçJta esrafından İsmail Kuçflk ve Emine Kupiyasadakl durgunluk ve ıtok çuk'un sevgill ognllan, Trabzon C H P mtlletvekili artışlan rol oyn&mıçUr. Dr Cevat Küçuk, Celâl Küçuk, Zihrü KOçuk ve on yıllarda, Devlet Plânlama Fethiyc Küçük'ün sevgili kardeîi, Şöhret Küçuk'un Teskilâtının içine düsürüldüsevgili eşi, Oktay ve Erkan'ın sevgili babalan, ğü durumda, DPT yıllık CEZİNE ortakiıgınm en küçuk kunıcusu programlanndan çok daha güvenilir biçimde Türk ekonomisini yansıtan Odalar Birliği tktisadi raporu, 1969 yılındaki durgunluğun göstergelerini de ortaya koy maktadır. 1968'de, sermaye değeri olarak iflâslar 21.7 milyon TL. den, 1969'da 35J milyon 11/6/1970 tarihinde geçirdigi trafik kazası neticeTL"ye; protesto edilen senet desmde Hakkın rahmetine lcavuşmuîturCenazesi ğeri, 1967'de 1.1 müyar TL'den, 1969'da 1.8 milyar TL"ye yükse15/6/1970 Pazartesi günO öğle namazırn müteakip lirken; yeni kurulan anonira şirFatih Camilnden kaldınlarak Edimekapı Şehitliketler, 1968'e nazaran, sayı olağindekj ebedi istirahatgâhına tevdi edilecektır Alrak «o 39, sermaye değeıi olarak da °o 11 azalıs göstermistir. lah rahmet eyleyeDiğer taraftan, Çalışma Ba kanlığı istatistiklerine gore, 1967 ANNESİ BABASI de 25.35 TL olan günlük ortalaAilesi ve Kard.es.leri ma kazanç, 1968'de 28.07 TL'ye yükselmış, fakat, 1969'da 27.73 TL'ye düşmüştür. Şunu da belir teUm ki. 1967'de (Belediyelerce verilen ruhsatlara göre) 6J mil Cumhuriyet 6068 yon m2 olan inşaat, ı968'de 8.06 milyon m2 ye yükseUrüş, fakat, 19Ç9'da 8.03 milyon m2'de kal ••••••••••••••••••••••••••••»••••••••••»••• mıştır. Yani, en canlı gözüken Yeterli Infnlizce bilen lise mezımn inşaat dahi, 1968'deld seviyenin Usrüne çıkamamıştır. • ldeU göstergeler, ba durumun 1970 yılı Uk altı ayında da kötüleserek devam ettigi Taliplerin sahsen Cumhuriyet Cad No 207 Ameyönündedlr. Kuraklık, tanmın be lini bu yıl bükmüşrür; hammadrikan Türk D14 Ticaret Baniası'na müracaatlan ri • de darüğı, fiyat artışlan, para ca olunuro darüğı, spekülâsyon artarak devam halindedir. 23 Mayıs 1970 •#•••••••••••»••••••»••••••»»•»•••••••••••? tarihli Yeni Gazete, îzmir kaynaklı şu haberi vennektedlr Moran: 1409 6041 «tşsizlik ve para darhğı nedeniyle. alısverişler de çok ağır bir tempoya girmiştir. Ticari çevreler. kısa zamands büyük bir çöküntünün başlayacağını Üeri sürmüslerdir. Başta mensncat olmak üzere, birçok maddenin alışverisinde, bugünkü kadar bir dargunluga rastlannıadıgını 1 Malul sigortalılanraızın ihtiyaö için depo stobiidinnislerdirj» ku 50 adet motorlu ve çekçekli malul arabası teklil • şte, yeni vergiler ve zamlar, alma suretiyle satm ahnacaktırI Türk ekonomisinin İçinde bu2 îhaleye iîtirak etmek lsteyen firmalann, • lunduğu böyle bir bunahm şartnamesi esaslan dahüinde hazırlayacaklan teklif dönemmde getirilmektedir. L J ACI BİR ÖLÜM NEGMİ KÜÇÛK E Veznedar Aranıyor Sosyal Sigortalar Kuromu İstanbul Satınalma Müdürluğu YARIN Vergiler ve zamlann ffenel ve özel etkileri Akçay Tatil köyünde Telefoa : 47 00 31 48 36 88 (Basın: 16423/6097) EĞLENCE mektuplannı. en geç 15/7/1970 günü mesai saati 50nuna kadar Beyoğlu Kalyoncukullugu Caddesi Mallı Handaki Müdürîügümüze vermeleri veya ayrn gün ve saatte bulundurulmak uzere posta ile göndermeleri gerekir3 Postada vâki gecikmeler kabul edilmez4 Bu işe ait idarî şartnameler mesai saatleri dahüinde 1 Nolu Satmalma Komisyonumuzdan bedelsiz olarak temin edliebilir5 Kurumumuz Artırma. Eksiltme ve İhale Kanununa tftbi olmadığmdan ihaleyi yamp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir(Basın: 16107) 6046
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle