Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHİFE ALTI. 10 Haziran 197 Ö CUMHURÎYlrtr Orhan Kemal'le son röportajı biz yaptık Bir akşam, Cumhuriyet'in Ioş bir odasında dört kişi oturmuş, uzun uzun konuşmuştuk RHAN KEMALIe son röportajı biz yaptık... Ve son fotoğraflarını çekmek de bıze nasip oldu... Önce ölüm haberinin, sonra da cenazesinin geldiği Bnlgaristan yolculuğundan birkaç gün onceydi. Bir akşam üstü, Cıunhuriyet'in Ioş ışıklı bir odasında dört kişi oturmuş konuşuyorduk: Rahmetli Orhan Kemal, senaryocu Bülent Oran, rcjısor Nejat Saydam ve bu satırların yazarı... «Vukuat Var Hanımın Çiftliği» romanı yaz aylannda filme alınacaktı. Orhan Kemal'in daha önce de filme alınmış romanlan vardı: «Suçln» (Atıf Yümazi. «Dcvlet Kuşu» Avare Mustafa adıyla (Meraduh Ün), «Murtaza» (Tunç Başaran), «El Kızı» (Nejat Saydam) gibi.. •Eskici ve Oğullan»nn» çekim hakkını Memduh Ün satın aldığı halde. pamuk toplama mevsiminde Adana'da çekmeği düşiindüğü bu projesini gerçekleştirememişti. Birçok filmin senaryosunda da Orhan Kemal'in emeği, alın teri vardı. Örneğin Memdnh Ün, yülar önce «Yaprak Dokümü»nü filme alacağı laraan acele olarak bu satırlann yazarı aracıhğıyla Orhan Kemal'i buldurmuş «Resat Nori' nin edebi dilini bozmadan diyaloglannı yaıacak sendeo başkası yok» diye bu işi ona yüklemişti. Türk Edebiyattnın filme abnmış bütün ürünleri gibi Orhan Kemal'in de romanlan sinemaya uygulanırken tanınmaz hale geliyor, o da bundan acı acı yakınıyordu. «Vuknat Var Hanunın Çiftliği»nin çekim hakkını Acar Füm satın almış, yıllarca liste başı ilân ettiği halde, bir türlü çevirememişti. Birkaç kez sansür'e gidip gldikten, senaryoda yapılan değişikliklerden sonra ancak onaylanabilmişti. .Vukuat Var»ı yıllarca önce sinemaya uygulayıp yönetmenliğini de yapacak olan Nejat Saydam'ı, senaryonun diyaloglannı yazan Bülent Oran'ı, ve romancı Orhan Kemal'i bir araya getırip, çekim arıfesinde bir devre ışık tutmuş bu önemli yapıt üzerinde goriışme yapmayı uygun gördük. Bu konuda Orhan Kemal'le süc sık görüşmüş, fakat tarihini kararlaştıramamıştık. Bir gün yine aynı konu açılınca «Şu röportajı yapacaksak yapalım. Ben gidiyorum yakında, sonra beni bulamazsın dedi. Bu sozlerde sanki gizli bir ayrüık belirtisi saklıydı. Acar Fibn'de buluşacaktık. Kapalı diye randevu yeri değişti. Beyoğlunda bir kah vede konuşmağa karar verdik. Sonra bundan da cayıp, Cumhuriyet gazetesinde toplandık. Orhan Kemal, sağlık durumu iyi olmadığı halde her zamanki alçak gönüllülüğü ile çağnmıza koşa koça geldi... Ve bugün artık Türk Sineması için de çok değerli bir belge nıteliği taşıyan görüşlerini açıkladı. 40 YIL ONCE 10 Haziran 1931 tarihli Cumhuriyet rın marifetidir. Bunlardan pek çoğu tımarhaned'e değil, dışarda da pek çoktur. # Bu hafta borsada hafif bir düşme kaydedildiğinden ekmek ten on para indirilmiştir. Bu suretle dokuz kurus on para olan ekmek dünden beri dokur kuruşa satılmaktadır. Anadolurfan yeni mahsul geldiği zaman daha da düşecektir. 0 Londra'da bulunan Alman nazırlan M. Bruning ile M. Von Curtius öğle vakti kral tarafın dan kabul edilmişlerdir. Ingiliz nazırlan ile görüşen Alman na zırları bu görüşme hakkında ga zetecilere herhangi bir demeçte bulunmaktan kaçmmışlardır. Alman nazırlan yarın Londrayı terkedeceklerdir. # Kasımpaja'da yirmıbeş ka ruş için acfam öldüren Abdurrahman dün 15 seneye mahküm edilmiş, fakat olayda hafifletici sebepler olduğundan cezası on seneye indirilmiştir. # Dün arabacı Hüseyin ıdaresindeki araba, Yeçil Tulumba mevkiinden geçerken çocuk ların attıkları taşlar sonuncun da atlar ürkmü? ve yedi kişiyi çiğnemesine sebep olmuştur. O Orhan Kemal'in yukanda görülen portresi ba röportajın yapıldığı giin çekilmişti.. Şimdi son portre niteliğini taşiyor. Değişik türde bir roman: "Bir olayın başlangıcı. M MuzaffetBu ve son eseri Refik DURBAŞ UZAFFER Buyrukçu, Do*. 1928), 1946'da başlayan yazar lığı süresince 8 kıtap yaynn ladL Bunlardan, Katran (Yeditepe Y. 1956), Acı (Yedıtepe Y. 1857), Korkunun Panuaklan (Ataç Y. 1959), Bulanık Resiırüer (Düşün Y. 1961), Kuyularda (Çan Y. 1962), Ceheıuvm (Dönem Y. 1966), Kavga (Habora Y. 1967) hikâye. Gürültülü Birkaç Saat (Habora Y. 1969), roman. Aynca 1969da giınlük bir gazetede Kalın Ayak Sesleri adlı uzun hikâyesi tefri«ia edildi. nız? Nasıl bir çalışmanızm ürünü?. # Yazdığım her hikâye, her roman sırtında birkaç yıl taşır. Gürültülü Birkaç Saat fiç ayda yazüdı ama, roman haline gelel bilmesi için beş yıl geçmesi getekti. Bir Olayın Başlangıcı ilk kez 1958 yılında yazüdı. Sonra unutuldu. 1960'da yeniden ele aldun onu, ama heyecanlı bir çalışmadan sonra ortaya çıkan sonuç bana sıkıntıdan başka bir şey vermedi. 196S'de kaldınp aUyım dedim, kopamadım ve bugünkü haline gelebihnesi için 1970 yüını bekledim. Günümuz hikâyesi üzerinde ne düşunüyorsunuz? # Hikâye, büyük bir geçmişi olmamasına rağmen büyük bir geçmişi olan şiir kadar önemli bir yer tutmaktadır edebiyatımızda. En çok hikâyeyle uğraşıldığı için hikâye gelişmiştlr. Ya roman ? # Roman daha yeni yeni edebiyatımıza katılmakta, hikâyeyle şiir arasında' yer alabilme savasını vermekteair. Yazann izleyebileceği özel bir yetişme tarzı var. mı sizce? Ne gibi evrenlerden geçerek bu güne geldiniz? 0 Ben klâsik bir eğitimden peçmedim. Ama 14 yaşundan be ri dunnadan yanp okıryaTak yazarlık çücümü gelistirdim. Bu gelişme olurken olaylan, bu olaylann görünen ve görönmez nedenlerini, hangi sorunlann bir sonucn oldağımu, kişüerin kendilerini baskı altında tutan ve rahatlatan koşolların içinde ve dışmdaki tutumla nnı, karakterlerini inceledim. Hayattaki önemsiz gibi görünen durumlann ayrmtılan üzerinde durdum, aynntılardan, büyük ya sama serüveninin tarihini, izlediçi yönü öğrendim. Hiçbir karala bdyun eğmedim. «Güneşin altında yazıbnamış şey yoktnr» sözlerine aldınnadım ve hep ya zılacak yeni yeni şeylerin pesin den gittim. Nasıl yanyorsunuz? Yazar ken dikkatinizi neler çekiyorî Nelerle Ugileniyorsumız? Muzaffer Buyrukçu (Sağdaki) yeni romanı konusunda Refik Durbas'ut suallerine cevap verirken ,.. , İR MASANIN çevresinde dort kisıydik.. Orhan Kemal, Bülent Oran, Nejat Saydam ve ben... Konumuz sinemaydı. Yakında filme alınacak «Vokust Var • Hanımın Çiftliği romanı üstünde tartışmak için burada toplanmıştık. Roman nasıl senaryo haline getirilmişti, nasıl çekilecekti? Hangi bölümleri atılmıştı? Orhan Kemal kollannı çapraz kavuştumııış, o insanı derinden sarsan güven verici hafıf gülümseyişiyle Türk edebiyaünı, kitapçılığıaıızı, sinemamızı, tiyatromuzu acı acı yeriyorduk. «Artık film senaryosu yazmıyorum, diyordu. Tiyatro çok daha. eağlam para bakımından. Bono derdi yok. Peşin pesin alıyor insan...» Hayatıru yalnız yazı yazarak kazanan bir insan için ne büyük özlemdi peşin para almak. Bu sozlerde kahredici yıllann, yokluk yıllannın acı mı acı anüan saklı değil miydi''. Yine göruşeceğiz demişti B Yazı ve Fotoğraflar Romancı Orhan Kemal, senaryo ve hikâye yazarı Bülent Oran. rejisor Nejat Saydam, Cumhuriyet Gazetesinin bir odasmda, sinemaya uygulanan Vukuat Var . Hanımın Çiftliği* romanı üzerinde tartışırlarken.. Tımarhanedeki delılerin başı boş sokaklarda dolaştıkları yazılmıştı. Bu hususta Bakırkoy tımarhanesi bashekimi Dr. Maz har Osman beyle görüştük. Bize şu izahatı verdi. < Bakırkoy tımarhanesi (akıl hastanesi) kadrosunun uhtesine düşen şefkat ve ıtına bü tün hastalara karşı gosterilmektedir. Müessesemizden öyle deliler değil, tehükeü asabı ler bile kovulmaz ve bırakılmaz. Hastahane günden güne tekâmül etmektedir. Ve bütün dünyadaki tımarhanelerle yüksek not verılecek durumdadır. Burada altı mütehassıs ötoktor bir de ben başhekim olarak çalısmaktayız. Hast'a aileleri her zaman gelerek hastalan ile görüşüp, hallerini görüp hükumete dua ediyorlar. Hemen her gün eksik olmayan ecnebi tıp mütehassıslarına Bakırkoy muessesesını gezdirmekteyız. Burada gosterilen çalışmalar yabancı memleket gazetelennde şükranla kaydediliyor. Elbette her iyi şeyin birçok dusmanlan olabilir. En ufak bir hizmete şükranla mukabele etmek insanlık vazifesidir. Küfurle karşılamak mütereddile Sokoklorda başıboş deliler v^bulmaca 6789 (bir söz ve bir Osmanlıca nisbet edatl). 7 Tersi cherhangl bır ku rulda âza> mânasına gelir; cevri • lince tüy olur. 8 Buouna hafc tahğına tutulmus vezir» karşılıgı iki söz. 9 Kahraman Mehmetçi. ğın rütbesi, bir keskinin dörtte ikisi. YlTCARrDAN ASAĞITA: 1 Seker hastası olanlara yapılacak tavsiyelerden biri (iki tozlıi bir emir). 2 •Zaman bildiretı aracı o ândaki vakti (jöstenr hala getirme» karşılıgı iki söz. 3 Batan sey; kumarda yut!.» mânasına bir emir. 4 Yaparım» mânasına. bır çekim. bir şeym nihayet noktası. 5 Tersi obas» demektir feski terbnV. cevrüince eskiden tahtadan yapılmıs binalara verilen ad mevdana cıkar. 6 tîsta futbolcuların attıklan (co. Sul. 7 !»• 1JJ4S oanyol $arlcıcılarının son sözleri: bu da yüzücülerin dı nizde attıkla. rıdır. 8 Bir verden nık alıp parlak har le gelis. 9 »Pure halın nilnkfl deki vemele bıılmacanın (iki soz). Turhan GÜRKAN SOLDAN SAĞA: 1 Osmanlı tarihlnin 16 ncı yüzyılda savunma bakımından pek meşhur bir savaşına sahne olan ve bır Rumeli destanına adını ver dıren Budin yolu uzerindeU kalenın adı. 2 <Esas usul haline geli$» anlamına iki söz. 3 cAkıs yapma hareketini meydana getiren yerler ve araçla» mânasına iki soz (çoğul). • Ameliyat olacak hastalan bayıltmak için bazen kullanılan maddelerden. bir edatın kısaltllmışl. 5 «Birine garez ol. mft huyu hiç de fazla değil» karîilığı üç soz. 6 Bir edat: Surıye v« Lübnan halkınm bir kısmına b a n l a n böyle bir »d vermislerdir • YtNE GÖRUŞECEĞİZ V Hikâyelerine, çoğunlukla îstan tıul'un kenar scmtlerinde yaşayan yoksul ailelerin hayatlannı ve büyük şehrin ezdiği dar gelirli insanlan konu edindi. İnsan hayatınm en temel sorunlarından biri olarak kabul ettiği «tedirginliği» gerçekçi bir yorum ve psikolojiye ağırhk veren bir yöntemle anlattı. 1960'da bir derginin açtığı ankette 1959 yüuıın en beğenüen hikâyedsi seçildi. 1946'da Tanin ga2etesinin açtığı hikâye yanşmasını, 1962'de Bulanık Resimler ile Türk Dil K. hikâye ödülünü, 1968 yılında da Kavga ki tabıyla Sait Faik Hikâye armağanını kazandı. Hikâyeleri Almanca, Rusca, Bulgarca ve Macarcaya çevnldi. Aşağıdaki konuşma, yazan n son eseri olan Bir Olayın Başlangıcı ve sanatıyla ilgili bazı düşünceleri açığa çıkaran cevaplan taşıyor. Son eserinlz olan Bir Olayın Başlangıcı sizin artık romana geçtiğinta kanıtlıyor. Bu romanınız hakkında biraz aydınla tıcı bilgi verebilir misiniz? Özelikle bu romanınızda nasıl bir olayı konu edindiniz? # Bir Olayın Başlangıcı, haya tımızda yer cden ve bizi etkileyen binlerce olaydan birini anİatmaktadır. Birisiyle tanışmak, Kapalıçarşıyı gönnek, yeni bir eve taşınmak, bir işe girmek, bi risiyle tartışmak gibi bir olayı .. Roman, kıyı sokakJanndaki in sanı, her an bir büyük feötülüge sürükleyen koşullann kuşattığı, bunalttığı bir gencin ba koşullarla savaşması, eriyip git mek istememesi, direnmesi üzerine kurulmuştur. Yazarlık yete negini larkettikten sonra bir tutucn yazarlar kastı tarafından yabancılara kapatılmış bir evrenin kapüanna dayanması, o kapılan zorlaması... Yani bir gencin Taroluş ve toplnmda ken «Hne bîr yer açma çabası... Eserlerînlzi hazırlarken han gi kaynaklardan yararlanryorsunuz? Bir Olayın Başlangıcı* nda hangi kaynaklann izleri var sizce? # Eserlerimin kavnağı hayattır. Hayatm içindeki binlerce çatışmadrr. Ba romannnın da öyle... . Blr Olayın Başlangıcı'nı ne kadarhk bir süıe içinde yazdi # Hikâye ya da roman konusunu önce karışık bir düzen içinde el yazısıyla yazannı. Sonra daktiloya çekerim ve bu nüs ha üzerinde uzun süre çahşırun. Çalışmamın en zor yanı ilk satırından son satınna kadar sü recek bir dengeyi yerleştirme ça basıdır. Durumlan yeniden göz den geçiririm. Psikolojilerin, davranışlann, tepkilerin gerçeğe uygun olması için çalıştığım sı ralar hiçbir şey doymam, hiçbir şeyle ilgilemnem, hiç bir şe yi görmem. Yasadığım, büyük bir araştırmanın dalgmlığıdır. Bana söz söylenmemesi şartiyle en korkunç gürültü içinde bile çalışabilirim. Duymam çünkü. Duyduğum sesler hikâyemin ya da romanımın evreninde yaşayan kişilerin sesleridir. Kahvede de, işyerlerinde de yazabilirim. Yer seçmem. Yeter ki yaza cak bir şeyim olsun. Çalışırken sadece kahve ve bol bol sigara içerim .. Alkol... # Alkolü, ancak bir eseri dilediğim gibi bitirdiğim, başan sağladığuna inandığım zaman alınm. ' En çok hangi eserinM beğeniyorsunuz? # Korkunun Parmaklan, Bulanık Reshnler, Ohennem, Kuyularda, Kavga ve edebiyatunıza yeni bir imkân getirdiğine inan dığım romanun Gürültülü Birkaç Saat... Ona sık sık acar okurum. Bir de Bir Olaym Başlangıcı. Bnndan sonra yazacagım romanlann güçlü kaynaklannı görüyorum. Beğendiğiniz, sizi etkfleyen sanatçılar. # Etkfleyen değii de ban» ya zaruğı öğreten sanatçılar vardır ve bundan sonra da hep olacaktır. En önemlileri, DostoyevsH, Kafka, Folkner ve Konrad... Yeni çalışmalannız. # Uzun hıkâyeler yazıyorum. Sonbaharda biri E, öteki de Cem Yayınevinden öri hikâye hdtabmı çıkacak. Hikâye kitap lanm ysyinlandıktan sonra nron bir süre roman» çahşacağnn. E KOLLARI hâlâ çapraz kavuşturulmuştu Orhan Ke mal'in... Bülent Oran'm hiç çıkmayan fötr şapkası başmda. koüarı dizinin üstündeki çantasında dayalı... Nejat Saydam sigara üstüne sigara içiyordu. Bir süre yapacağı geziyi anlattı. Kıtaplannın Avrupa ülkelerinde nasıl ilgi gördügünü, bızdeki ilgisizliği... Avrupa Yazarlar Bırliği'nin çağrısını, yazarm dışardaki değerini bir bir sıraladı. «Birkaç ay yokum, diyordu. Birçok yer göreceğim. Yeni insanlar. yeni dostlar.. Sofya'dan sonra hanım geri dönecek. Ben Moskova'ya gidip hautaneye yatacağım. Geçen yıl yarım kalan tedaviyi tamamlayacağım. Ama yine göruşeceğiz. Gelince film de çevrilmiş olur her halde ..» Radyop • Vukuat Var» filminin Güllü'sünü canlandıracak Türkân Şoray'ın bir fotoğrafı. Beş yıl once Orhan Kemal'in «El Kızı» romanından yapılan kordelâda da Türkân Şoray oynamıştı. yordum zaten» derken, Nejat Saydam, «Başka türlü romanı filme alamayacaktık» diyor ve şunları anlatıyordu: «Romanı çok önceleri Vatan'da yayınlanırken okumuş ve etkisinde kal mıştım. Kitap halinde çıktıktan sonra film yapma isteği bir tut ku halini aldı bende. Üçdört senarist arkadaşla üzerinde çalıştık. Lütfi ö . Akad da aynı romanı yapmak istiyordu. Bunun için bize başvurdular. Fa> kat peşini bırakmadık. Senaryo daha proje halindeyken, bunn Türkân Soray'a vermiştik. Çok beğendiğini söyleyip (En güvendiğim eser bu olacak) dedi. 1966 dan bu yana üç sezon San sür'e gidip geldi. Bazı bölihnlerde değişiklikler düşünüldü. Ama polemik yapılacak şekilde dalgalanmadı. Sansür nedenîyle daha çok Güllü'nün dramı üzerinde durduk. A d a n a'da çırçırlardan aldık kızı. Dış sahneler Adana' da çeldlecek. Konunun geçtijfi çevre, Çukurova'mn renkleri ile oradaki aile düzenini de yansıttık. Kızm mal gibi satüması ve direnişi, sonra veni baştan dojması temini de verdik. Yan hikâveieri azalttık. PoH. tik • sosval çatısmalara, Sansür'den çeçmediği için değinmedik.» tadır. Hattâ Çukurova'mn ilk göç menleri olan ve Arapuşağı denilen Fellah'larla (çiftçi demektir) Adanalüarın savaşım anlatan bö lümlerden 1954 seçimlerinde Demokrat Parti çok yararlanmış ve seçimi kazanmasında romanın bü yük payı olmuştu. Roman sinemaya uygulanırken bütün bu b3 lümlerin atüdığı anlaşdıyor. Zaten romana uyma zorunluluğu da yok. Sansür Demokles'in küıcı gi bı. Oysa romanda bugün ne kadar rahat ve özgürüz. Sinemada bu özgürlük yok işte. Filmin ro mandaki ana temi yansıtacağını sanmıyorum. Ama bunda suç, sinemacıların değil. Düşünen «inemayı yapamıyorlar. Bizde roman, tiyatro, şiir düşünüyor. sinema düşünmüyor. Sansür engelliyor bunu.» İSTANBUL 05.55 06.08 07.00 0705 07 30 07.45 08 00 08.10 08.30 08.45 09 00 09.20 09.40 10 05 10.20 10 45 11.00 11 40 12.00 1210 12.25 12 40 13 00 13 15 14 00 14.15 14 30 14.45 15 00 15 05 1520 15 45 16 05 16 20 16 45 17 00 Açılış; program Günaydln Köye haberler Turküler; o>iın havalan Haberler; hava durumu Hafif Batı müziği İstanbulda bugun Solistler geçidi Viyolonael sololan Turküler gecîdi Ev için G. Kasacıdan sarkllar Arkası yarın Oyun havalan Hafif Batı njüziSl S Bilginden turküler Küçük konser Solistler geçidi Haberler Bağlama taklmı Kuçuk orkestra A. Yavascadan şarkılar Haberler: Resml Gazete Dans müziği Z. Apaydın orkestrası B. Dikencflrten şarkılar S. Alagöz orkestrası C Etiliden turküler Haberler Saz eserleri Bır koncerto Şarkılar N. Camlıdağdan turküler Sizin için G. Güveıüiden şarkılar Haberler 17.05 17 25 17 50 19 00 19 3(1 19 40 Köy odası Erkekler Jaslı Reklam programlan Haberler: hava durumu Reklâm spotları V DoSu ve arkadaylan • SÜREKLİ BİR ROMAN AY, KAHVE içmiyordu .. Bır bardak limonlu ıhlamuru zorlukla içirebildık... Fotoğrafı çeküirken, kendine çeki düzen verdi. Bakışlarını latlılaştirdı. Aslında yakışıklı bır adamdı. «Hiç değilse yakışıklı çıkalım bu resimde» diye hoşgörürUık gosterdı. Söz döndü dolaştı, konumuz «Vukuat ^"a^»a geldi. Kitabm iki cüdi çıkmıştı. Daha yayınlanmamış, fakat hazırlanmış iki cildi vardı. Ve bu konuda şunları söylüyordu Orhan Kemal: «Vukuat Var ve sonrası dört ciltlik büvük bir hikâye dizisidir. İlk ikisi, yani «Vukuat Var» la, «Hanımın Çiftliği» birbirini tamamlar. fakat bitmez. Üçüncü cilt «Kaçak» ta Muzaffer, çiftliği vakıp kaçar. Gâvur dağla* rından Suriye've geçer. Dördüncü cilt ise «Bir Başka tnsan» dır. Kaçtıği yerden bilinçlenip gelecek. Sosyal sorunlan düzeltmek, daha âdil bir dünya kurmak için çiftlik yakmanın yeterli olmadığı anlatılacaktır.» 19 55 Bır varmış 20 00 Yurdurv sesi kadınlar korosu 20.25 Spor dergisl 20 40 Sonat saatl 21.00 24 saatin olayUrt 2110 R Bırgitten sarkılaı 2130 HızmeUerinden vararlandıklanmıı 21 45 Hafif Batı müriîo 22 45 Haberier 23.00 Bale sahnelerinden 23.45 Gece müliğl 24.00 K»pams * İSTANBUL tL RADYOSU 16 55 17.00 17.30 18.00 18.30 19 00 19 30 20 15 21 00 22 00 23.00 23.30 00.30 0100 Açılıs: program Diskotegimiıden Küçük konser Gençlere müzik Senfonik raüzik Hafif Batı muzigl Akşam konseri Oünumaz plâklan Calgıları tanıvahn. Besteciler w eserlerl Caz müziği Gece ve müzik Hafif Batı müziği Program ve kapanı» C • BÜTÜN SUÇ BİZDE VLENT ORAN ise Orhan Kemal'in düşüncelerine katılıvor, ama bunda biraz da ken düerini sorumlu gördügünü belirtiyor ve şöyle diyordu: «Senar yo>Ti Nejat Saydam hazırlamıştı. Diyalogları ben yazdım. Konuyu günümüze aktardık. Hoş konunun geçtiği zamanla, şimdiki ara sında bir fark yok ya... Kitaptaki esprileri aldık. Kız, delikanlıyı, o kızı sever. Araya kara çalı girer. Delikanlı bertaraf eder. Olaylan bu tem üzerinde geliştirdik. Birçok bölümleri yumuşatmak zorunda kaldık. Aksi halde füm çevrüemiyecekti. Sansür birçok sahneleri •Memleketi sefil göste riyorsunuz» diye makaslıyacak ve filmin geleceğini tehlikeye ata caktı. Sansür korkusu olmasa, çok daha başka bir senaryo çıkacaktı. Ahşılmışm dışına çıkmağa korkuyoruz. Seyircimiz, roman, şiir okuyucusu, tiyatro seyircisi gibi değil. Çok farklı onlardan. Isier istemez ona indik. Aslında seyircüıin de kabahati yok, bütün suç bizlerde. Ama o şövalyeliğe karar vereme<3ik.« B A N KAR A 05.55 06.00 07.00 07.05 07.30 07.45 08.00 08.10 08.40 09.00 09.20 09.40 10 05 10.20 10.40 11.10 11.30 12 05 12.30 13 00 13.15 14 00 14.40 15.00 • ÖZGÜR DEĞİLİZ RHAN KEMAL, romanındaki ana bölümlerin atılışına üzülüyor, ama bunu doğal karşıhyordu. Tek sorumlusu San sür'dü. bumın. Düzen değişmedikçe boyun eğmek gerekecekti buna. Söyle diyordu romancı: •Vnknat Var ve Hanımın Çiftliğinde toprak sorununa, köylünün yavaş yavaş uyanmasma yer •'•ermiş, bu taban üzerine de Güllu'nün aşk hikâyesini oturtmuş O • ÇATIŞMALAR YOK «Vukuat Var • Hanımın Çiftliği» sinemaya uygulanırken, «Sansür zorunluluğu» yüzünden içindeki sosyal politik ekonomik çatışmalar atılmış, aşk öyküsü ön plâna geçirilmiş. Orhan Kemal, «Bunu tahmin edi tum. Romanda politik sosval ça tı«malar önemli bir yer tutmak Açılış, program Günaydın Köye haberler Sabah türkülerl Haberler; hava durumu Sabah müziği Ankarada bueün Şarkılar; oyun havalan Hafif Batı müziği ' Ev için Türküler Arkası yann Sabah konseri M. Uğuriudan şarkılar ÇeşitH müzik M. Deryadan şarkılar Konser saati Türküler F Kozino§lu ve T. özekten şarkılar Haberler Resmî Gazete Hafif müzik Türkuler G. Akından şarkılar Ara haberler 15 05 16.20 15.40 16.05 16.20 16.40 17.00 17.05 17.20 19.00 19.35 1955 20.25 20.40 20.55 21.00 21.10 21.25 21.45 22 05 22.45 23.00 23.45 24.00 Bando mtizigi Albümlerden seçmeler Hafif müzik Türküler Albümlerden seçmeler Y Kip'ten çarkılar Ara haberler Selçuk Sun Uçlüsü Yurttan sesler Haberler hava durumu Köy odası Türk müziei Spor dergisi Küçük konser Bir varmıs 24 saatin olavlan Türküler Fransadan müzik M Yıldızdoğandan sarkılar TBMM saatl Haberlpr Gece konsert Gece müziği Kfloamş İLÂN İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun 53295/7551 sicil numarası ile kayıtlı Petrol Nakliyat Limited Şirketine, istanbul Ticaret Sicil Memurluğunca 1741970 tarüıinde tescil olunan ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 2841970 tarih ve 3938 sayılı nüshasında ilân edilen ortaklar genel kurulunun 1541970 tarihli karan ile tasfiye memuru tayin edilmiş bulunduğumuzdan; tasfiye halinde bulunan Petrol Nakliyat Limited Şirketinden alacaklı ve borçlu olanlann ilân tarihinden itibaren bir yıl içinde. Fmdıklı, Fmdıklı Han kat 2'deki tasfiye memurîugumuza evrakı müsbiteleriyle birlikte başvurmalan lüzumu ilân olunur. TASFİTE HALİNDE PETROL NAKLİYAT LtMİTED ŞtRKETİ Avukat Dr Kemalettin TJtkn Avukat Metin Baran TASFİYE MEMURLARI Cumhuriyet 5862 • İYt Kİ TÜRKÂN ŞORAY OYNUYOR ÖRT KÎŞİNtN konuşması çok daha uzadı. Saatler birbirini kovaladı. Türk Sineması üze rine yakıştırmalar yapüdı. Aynlırken Orhan Kemal şunlan söyledi: «Romanın kahramanmı Tür kân Şoray'ın canlandırmastna çok sevindim. Son zamanlaTda Soray, oyun gücünü gösterecek karakter rollerine önem verdiği için, bunu da bajaracağıni sanıyorum. «El Kın>nda da çok baş» rılrydı^ Merdivenlerden geri dön dü tekrar: «Türkân Şoray içbj söy lediklerim! yazmayı nnutma e ml, dedi. Bentm için bir röportajmda «En sevdiğhn yazar Orhan Kemal demiş. Benim de en beğendiğim artist odur..^ ' Deniz Ruvvetleri Komutanlığı Seyir ve Hidrografı Dairesi Başkanlığından Bildirilmiîtir; DENİZCtLERE VE HAVACILABA 7» SAYILI BİLDİRİ 11 Haziran 1970 tarihinde 09X» üe 17.00 saaüeri arasında asağıdaki noktalann birleştiği saha içinde seyretme, denürleme, avlanma ve bu sahanın 1500 metreye kadar olan yüksekliği can ve mal emniyeti bakımından tehlikelidir. KARADENİZ tSTANBÜL BOGAZI GtRİŞl 1 Inci nokta: Enleml 41 derece 13 dakika Kuzey, Boylamı 29 derece 09 dakika Doğu. E4958 No. lu Anadolu feneri. 2 nei nokta: Enlemi 41 derece 13 dakika Kuzey, Boylamı 29 darece 07 dakika Doğu. 3uncünokta: Enlemi 41 derece 15 dakika Kuzey, Boylamı 29 derece 06 dakika Doğu. 4 üncfi nokta: Enlemi 41 derece 15 dakika Kuzey, Boylamı 29 derece 11 dakika Doğu. DENtZGtLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DUYURULCR (Basın: 15654 5857> E/emon Alınacaktır Teknik hizmetlerde çaüştnalmak üzere 26.6.1970 tarihinde saat 14.30'da yapılacak sınavla Ortaokul mezunu erkek elemanlar alınacaktır. , Aşağıdaki şartları haiz olanlann nufus cüzdanı, diploma ve 1 adet fotoğrafla 25.6.1970 günü akşamına kadar müracaatlan ilân olunur. ÎSTANBUIı TElıEFON BAŞMÜDÜRLÜGÜ 1 Enaz Ortaokul mezunu olmak, 2 18 yaşından küçük, 35 yaşından buyük olmamak, 3 Askerliğini yapmış olmak. NOT: Tayin taribinde 30 yaşını geçmemiî olmak şarttır. Basın 18180 5869 D