14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE İKf 22 Mayıs 1970 CTJMHURİYET •VZ.l^^Deviet Baskanı tarafındaa Amerik» Birlesik DevleUeri Ctımmırbaskanı ile Sovyetler Birligi Basbakanının, Ya« km Doguda bansin gerçekleştirilmesi için, nöfnzianm kullsnmaya davet cdllmeleri gerginV&n Bnlenmesi için nazari bir çabadır. Zira, tra çaba, olaylann gdisimi baknnından kâğıt flzerinde kalmaya ve bir etJd taşımamaya mahkumdur. Daha doğrosn, tslâm âlemine karşı bir görev olarak telâkki edilmiş, bu yolda diplomatik bir davraıuşta bulunulmugtur. YaJon Doğunun bugıinkü olaylan, 22 Kaaım i m tarihli Birlesmis Milletler Güveniik Kon•eyinin, Israilin (6) gün savaşından evvelkl •nnriUB çekümesi taleblnin koşullanndan çok fleriye geçmistir ve bn durumda lsrailin slIihla elde ettiğini, isteğiyle geri vermesi mümkün defildir. Bugün için bu karsr, Güvenlik Konseyiırfn gerginliği yataştırmak özere o zaman dahi işlemiyen bir çağrıs:, siyast bir lyi niyet jesü olmaktan ileri de gitmiyecektir. ABD TOPLUMUNDAKİ BUNALIM UZERİNE Hüseyin BAŞ merik» Birleşik Devletleri de. Sovyetler Birliğine böyle bir karan aldıracak Ur mevkide bulunmamaktadır Bu kosuHar altında Amerikanın da bölge politikasından elbri çekmesi ve bölgeyi Rusyanın nüfuzuna açık bırakmasi imkân haricidir. Bn İUbarla, iki büyuk devletin bölgede yapabilecekleri iş, bugün yaptıklan gibi, nüfuz dengesini muhafaza edebilmek, kendileriyle birlikte olan veya kendilerinden istifade edip onlan da kendilerınden istifade ettiren bolge devletlerinin mahıekteki yerlerinden ozaklasmalarına mflni olmaktır. Bn gerçek, bize bu iki devletin nüfuzlarlyle bölgede barışın teminatı olmalannın aksine. bölge devletlerinin dar menfaat sınırlan içinde aradıklan banşa ciddi bir tehlike teakfl ettiklerini föstermektedir. per devletleri nufuzlannı knUanmava d&vet cderlerken, asıl düstinmeleri (cabeden husus, kendilerinin bu nüfuz altında bir savas »racı haUne lmemeleriıiir. OzeUikle TürUye için, 1358 de olduğu gibi çöl yönunde bir askeri macerm tesebbüsune atümaktan katl rarette kaçımlması, kendisinin olmıyan poUtikalar için toprağım üs Olarak kuOandırmaraası elsendir. Yakm Doğnda Türkiye için herhaagl bir askerî maceramn bariz bir kazancı yoktnrmftneri bir yardundan Ü rdflneyardun yaptnak mUmkânbaska ntç bir de|Odir. A Üç faktör akm Dogu olaylannda balen halH çok müskül ve birbiriyle girift üç faktfir var. dır. Bnnlardan en önemlisi, iki büyük devletin Yakın Doğu politikalandır. Sovyetler Birliği ile Amerika Blrlesik De»Mleri bu bölgedeki gerginliği nüfuzlariyle halledeeek iki devlet değiL aksine dünyanm bn kesUnlnde nüfuz tesisine çalışan veya nüftu MUgeterinin nmnm tayine gmyret gösteren iki devlettir. Bn iki devletbı Takm Doğu için birleşerek nfifuzlannı knllanmalan demek, kendi dfinya politikalan içinde her sevden evrel bölge olaylanna tarafsız bir hakera gözü ile bakmalan demektir U, bn bir çok faktörfln kansttfı Jeopelitiğin tabiatıca aykındır. Veyahnt, bn iki devletin Yakın Do|u için blrleferek meaeleye çözflm 70la bulmaları demek, «vrelâ aralannda bir nüfuz taksimini tesbit etmeleri ve bunnn sonucunda bolgede istiknr için çabi sarfetmeleri demektir. 1990 Ulerin ortasından itibsren askerî yardımlaria bölgeye glrea ve beş yüdan fazla bir süreden beri Dofn Akdenizde gittikçe büyüyen ve küçünv senmesi mümkfin olmıyan deniz kuvvetleriyle artan etkisi Itibarivlr. Sovyetler Birllğinin bBlgedeki aktif politikaiannı terketmelerinl: elde ettikleri politik karançlan arzulariyle bir kenara itmelerini beklemek saflığın çok öteaine geçen bir düşüncedir. Y lln re «titim ile yetiîml?, çete savafina ny gıın lüıumlu bfltfln silib ve milzeme ile teç> blz edilmiş bu kuvvet, Yakın Doğu politikasında ciddî söz sahibi olmuş bir \arlıktır. Bu suretle, Filistinliler arasında doğan yeni Arap milliyetçlliği Crdün devlet yönetimi için gerçekten bir tehlikedir. El Fetih, balen rneşru bir cüç ve siyast otorite muamelesi Iförür duruma da gelmiştlr. Bu kuvvet, Ürdünde hiUmiveti, devlet yönetimlni eline feçirdift *aman, tsrail için olduğundan daha çok Amerika İçin düşündürücü bir faktör olacaktır. Bu sebeple, El • Fetih hikâyesi, Yakın Dofcunun bir fantezisi olmaktan çcktan çıkmış, kunet denIteginde etkili bir ırüç haline ^elmistir. Israiün, Lobnan sınır boylanr.da mahdnt hedefli venl bir ferf*nlik yaratnusı ds bn nedenledlr ile beraber obnak mümkün defDdir. Araplara karsı çtkmak veya onlarU bb> bir harekflta (ririşmek de mfimkuo ve salim bir yol değildir. Bölge devletlerinin müşterek noktalan olan İslâmlik şnuranda birle$erek ve Amerikanın desteğinde Rusyanın bolgedeki niıfuzuna karsı koymalan da mümkün buhınmadtğındaa Myle bir çabanın tçinde becerikll zannedilen bir politika ile kenanndan ve kösesinden dahi olsa (rörünmek anlamlı ve tutsrli değildır Amerikanın telkinlerine uymak, Günev Doğu Asya tertibı ovunlann bir âletı olmal; demektir Bütün bunktnı. muvacehesinde, Savın Ba^bakanm Millet Meclisinde beyan ettikleri şribi Yakın Doğuda tarafıutak verine taraflı olmak da akü kârı değildir. • tKÎNCt FAKTÖR; Arap . tsrail çatışmssıdır. Fakat, Yakın Doğnya ate?in yayılması bunlann çatışmasiyle orantüı detildir. Bu mficadele, savası Yakın Doğuya çenişlijrlne yayacak bir hüviyet ve çapta görunmemektedlr. Bu devletler arasındaki askeri kavjralar aocak kendi ölçüleri içinde büyüyebilir, ama kua sürede biter. Bu hal, bölge için artık a»II tehlike olmaktan çıknus; nihayet bir buzuranzluk, istikrarsızlık kaynağı haline selmiştir• ÜÇÜNCÜ FAKTÖR. eskislnden çok farklı ve Snemli olan EI • Fetih gücüdür. Ürdflnde acıklı bir muhaceret havatını sürdüren Hllstinlller, kurduklan bu gerilla te?kilâtı ile, tarihte ilk defa olarak Arap halkını kUçük yaştan itibaren, elinden alınan toprağı için ölmek bilincine, böylesine koyu milliyetçi bir taaasuba eriştirmişlerdir. Çetin mücadeleler için tam bir çeteci rubu ve çok sert bir disip Korkulu rüya n ırenel durnm içinde. Mısır ntdnkça temkinli askeri denemelerinde, düne nazaran çok daha baışanlı görülmektedir. Mısınn başarılan ve başarılann sonunda teessüs edecek olan itimat ile El • Fettbin kivrak ve müemir darbe pücü birle$tiği zaman tsrail İçin cidden korkuln rüyalar başlıyscaktır. BSyle bir dununda asıl tehlike, büyük devletlerin karşüasmalanndan evvel, bölçedeki dlğer bfitun devletleri türlü oyun ve baskılarla Ueri sürme ihtimalleridir. Bu şartlar muvacehesinde, Tfirk dıa politikaaınuı da bölfe içinde gitttkçe daha nazlk bir hale gelmesi tabüdlr. Yukanda kısaca ve bartz hatlarivle belirtDen iki süper devletin Yakın Doğu şatranç tahtasında ileri sfirülecek oyun tsstanndaıı biri oLmamak pereklidir. Sonuç netire vermiyecektir Ancak ber Ud taraf da politika lcabı muhtemelen verecekleri cevaplarda bölgede barışın teMsi için bütün gayretîeriyle çalıştıklannı beyanla birbirlerinl suçlamaktan boşka bir çev yapmıyacaklardır. Her İki taraf da, kafalannda sekiUendirdıkleri blçimde bir barıfı aramaktadırlar. Ama biınn ararken bolgedeki diğer devletlerin bashnm derde sokmafc gerekirse bunu da rapacaklardır. Türkiye, atımlık derecesi belli barutunu zamanında, yerinde ve tehlikenin en büyüğünde kullanmak dirayetlnl göstermelidlr. Dirayet meseleslnde ise, iktidar basındakilerden ziyade Dısişleri Bakanlıfh ile Genelkurmayın yeöşkin kadrolaruıın büyülc rolü oİAcagı mnhakkaktır. ttibarla, Başkan \iion ve B nKosİRin'e yapılan muracaatlarBaşbakan biç bir B Hayır PATLICANIN ! A ERDEMI Knrnlacak yeni bir düzen var ya, iste onnn kSkleri dışarda «Imayacakmış. Nerdeymlş bilir misiniı? Kendi toprağımııda, kendi tarihimizde : Osmanlı Devletinin kuruloşunda «toprak isleyenindir» ilkesi yiirürlüktevmiç . Şımdi yapılaeak i? kolay, dSneriı yüıyıllar oncesinin ilkesine, bütün islerimiz düzelir bir anda. «Biz yine o Ukeye nygun bir toprak duzenl kuracağıı». Loncs sistemi de vardı o günierde. «Çalısanlann yaratıcı gücü lonca sisteminde sosyal adalet ve güvenllk içinde balunnr» mnş. Kurulmak istenen düzen de bn, aşa|ı ynkan. Geri geri gidip nlaştık mı Osman bey, Orhan bey çağına, o çağın gelenek ve göreneklerine, ilke ve kurallarına; eskl kSklerimise bağlandık mı, eski kaynaklarımıza sıkı sıkı sarıldık mı, her •ey olnr biter. Size, ne «köktinüz dısarda» diyen olnr, ne de «kGkünüzden koptnnuz» diye çıkışan !.. C.H^r*; <xenel Sekreteri yeni duseni böyle harmaş kafasında. 1970 'Tflrkiye^nl'~O8man bey çâğıtım itkelerftft gSre vonet .] tin mi ilerici. solcu, duzen dcğiştirici olmerirsin, beş kez hacca gitmis olanlarla birlikte yeni bir düzen aramaya koynlursun. Alının Devlet Ana romanını önüne, oradaki çözümlemeleri uygulanın bugüne, nlnsn aydınlık günlere çıkanrsın. Hem solcu dersin kendine, hem de gerçekte çaŞdısı bir tutnculuğun hoşnna gitmeye çalısırsın. Güvendiğin dallar kopup elinde kalana dek!. Bay Eeevit nasıl sevinmiş Çorlu'da Belediye seçiraini kasanmışlar diye . Işte «köküne bağh» solculuk politikası yararlı sonuç vermeye başlıvor. Ecevit'le arkadaşları iktidara gelseler hemen loncalar açılacak, tımar ve zeamet kurulacak, mehter marşlarıyla gerçek derrimcilerin üstüne yürünecek ! Solculnk dive tutuculuk yapmak da son yılların modası oldn. Halkın nabzına göre serbet vereceksin, Atatürk'ü, devrimciliği yere«eksin, geri kalmış yığınlara dalkavuklnk edeceksin, gene de ilericiliği kimseye kaptırmayacaksın. Yüzyülar Sncesine, Osmanlılığa özlem duyanların arasında, hatfS ön safınds Bay Eeevit'i görmek insana tatsız bir düs gibi geliyor. Bakın, Bay Erbakan bile sıkısınca Ecevit'in ortanın solu'nu yardımına çağırma«lı mı? Hem madem ki geçmişte kalan her sey iyi, güzel, vararIı; öyleyse solculuk sağcıhk diye sözü neden uzatmalı. Oturtsnnlar bir Osmanağln'nu tepemiıe, Bay Ecevit'i soleu, Bay Erbakan'ı sağcı birer sadrazam olarak belirli aralarla getirsinler işbaşına, sağcüık solculnk perdesi altında aynı kapıya varan geri atılımları yapsmlar onlar da !.. Kara mizah bile değil bu yaıdıklanm. Galiba aeı «erçefin ta kendisi. Bir süredir Bay Eeevit yönetimındeki C.H.P. lıderlerinin ne yapmak istedikleri, ne anlatmak istedikleri anlaşılmaz oldu. Halkçılık adına halk dalkavukluğndnr yapılan ! Atatürkçü yazarlara, devrimcilere, gençliğe çatarak. Atatürk yarı kapalı yarı açık yerilerek, kuçümsenerek. Birtakım sloganların belirsizliği, karanlığı içinde ilericilik taslanarak. Kısacssı. bir çesit oy aveılığına çıkılarak. CJI.P.'nin ana ilkeleri bir yana itilerek Son konuşmasında Bay Eeevit devrimci yazarlan ağır SÖTlerle suçlandırmıs. Devrimci yazarlar Ecevit'i AJ*. paralelinde jrösteriyorlarmi'i ! Bövle yazanlar 27 Mayıs mücadelesine hiç katkısı bnlunmavan kimseîermıs, o çetin günlerde «patlıcanın erdemi» nden bahseden yazılar vazmıslarmış; oysa Eeevit ve arkadaşları demokrasi nğruna kahramanca savasmısmış ! Bay Eeevit 1960'tan önceki gazete kolleksiyonlannı birazcık karıstırsa iyi eder. Kim ne yaptı, kim ne yazdı orda. «Patlıcanın erdemi» nden bahsetmektir Osmanlı ilkelerinin övgüsünü vapmak bngün ! Okumasız yazmasız seçmen yığınlannın hoşuna giden sözleri söylemek değıldir solculuk, ilericilik! C.H.P. Genel Sekreteri partisini çunden srüne çıkmazlara soknyor. Ba çıkmazdan kurtulması da güçlesivor. Gide çide Bay Erbakan'ın yanında bnlaeak kendini. Atatürk ilkelerini harcayarak Osmanlılık ilkelerine bağlanmak, tutucu yıgınlan sevindirme politikasının batağıns iyice gömülmek .. Bu gidişin ulaşacağı yer bndur. C.HJ». Kurnltayı toplanacak yakında. C.H.P. Içindeki devrimciler, Atatürk ilkelerine yürekten bağh kisiler bakalım Osmanlı kafasının yeniden dirilisini nasıl karsılayacaklar? Osmanlı ilkelerine dönülmesinden yarar nmdagunn açıkça göyleyen, beş kez hacı olmnş kimselerle aynı düzeyde olmayı önemli sayan bir genel sekreter ! Hem de solcu, ileriei, aydın, devrimci, Atatürkçü, şair, sanatçı bilinen bir kisi !.. Böyledir politika çemisi... Taviz dalgaları öyle açıklara atar ki acemi kaptanları, bir daha kendilerini kurtaramazlar kapıldıklan akıntıdan CJIJ. Atatürk partisidir, Ataturkçülerin, Atatürkçülüğün ocağıdır, Osmanlıların, Osmanhlıktan yana olanlann değil. Onlann baska partileri var, gitsinler oraya Baş ilke, tek ilke Atatfirkçülnk olmalı C H.P.'de Yuzyıllar öncenin başanlı ya da basansu yöntemlerini bugüne jtetirîp uvçulamava kalkmak, ya da onlara davanarak «düzeni çerive doğru değıstirmek» ovunlanna girişmekbile bile uçuruma meliyat lâfını du. yar duymaz akhmıza kan gelir. Hattâ halk arasında yayılmış olan «Bıçak altına yatma» tâbiri de bunun baska bir ifadesi olmak tadır. Ameliyathanede çalışan yüzleri maskeli operatörler ve asistanlarının en önemli cihazlarından biri de tıp dilinde bisturi diye isimlendirilen küçük ameliyat bıçaklandu. X a biî bıçak olan Ver3e de kan kaçınümaz bk şeydir. KANS1Z AMELİYAT HAZIRLIYAN: Her şey birbirine dolanıp kördüğiim olor Iken «toprak ısllyenın, su kullananın» tartısraası da sürüp gidiyor. AJ. sSzcüsü Turban Bilçin'in iddîasına göre, Fidel Castro : Toprak ıslivenın. su kullananın.. demiş imlı. C.H.P.liler bir baska Iddiayla : Hayır. bu söz Haıretı Mnhammed'lndlr.. dtyorlar. Blz böyleyızdır. Bir sösün, bir fikrin, bir akımın doğm mu yanlış mı olduğunn arastırmayı bir yana bırakır : Kim sövlemiş? Asın mı imıs? Tehlikeli mi imis? safsatasma dalanz tki kere ikinin dort ettiğini Hazreti Muhammet ı5ylemis;e, iyidir. Vasington ya da Rnzvelt söylemlsse fevkalâdedir. Tito sövlemisse. eh Lenln »öylemisse hafacanallah.. Marks söylemlsse neüzibillâh.. Stalin sSylemlşae, dostlar baaina. Medrese softası geleneği kafatasımızın beyhı çorbasında kavnadıgından, şevhin kerametini aranz her yerde.. Fikrin doğrulnguna veya yanlıslığına bakmavız. Bnniln ıçindİT ki. şlmdi her iki taraf «toprak ısliyenln, su kullananın» «özünün hangi şeybten mrnkul oldnfonn Serlok Holmes dikkativle bolmıya çalısıyor. Eğer Hazretl Muhammed'ln ise bu löz. Eeevit paçayı kurtaraeak, Halk Partisl temize çıkacak.. Fide! Castro (fbi biri söylemisse bu lâfı, tutncn çevrelerin ve de en başta AP.'nin ekmeğine vaj sürülecek. tste boyle yonetiliyor Türkive 1910 yılında . 2000 senesine şunnn surasında ne kaldu tki ayaklı varatıklar Av'da dolasıyor. Blı saçmasapan tartısma ve safsatayla otuz dört milvonluk bir filkenin batkentinde havanlara sn doldurup dövmeve cabalıvoruz. Matematikte her islemın bir de denetitnl vardır. Geliniz bafif tarafından bir mantık denetim) yapalım. ve «toprak ıçlıyenın, su kullar.anın» lâfını knrcalayalım. Ökönce tersine çevirelira bu ilkeyi. . • Toprak ışlemiyenin. tu kullanmıyanın» diyelün... Oldn mn? Ve hu mantık fizere devam edetim t Toprak kimin? tslemeyenin Su kimin? Knllanmıvanm. Ev kimin": Otormavanın.. Araba kimin? Binmiyenin Elblse kimin? Givmivenın Gözlük kimin? Takmayanın.. Çakmak kimin? Çakmayanın.. Para kimin? Çalıstnayanın.. tnsanlar safsataya bir kere dslmava gBrrtnter Tflrklye'de safsata düzeni vOrürlükte oldninndan, en münasebetsit tartısmalar kamnovnnu aylarca sürüklevebillr. En mantıklı lâflara isvan eder kireçlesmis kafalar ve en mantıksız sSzler tabiî karıılanır. Sözgelisi birisi çıkıp : Şu k8y kimin? diye sorsa, «toprak işliyenln. tu kullananın» ilkesine kazan kaldıran eümle kafaya yatkın gellr. Bu k8y Ahmet afanın. diye cevap verirler size .. Ne var ki. «toprak ısliyenmdır. su kullananındır, fabrıka çalıçamndır» dediSlnlz zaman kıvamet koparanlar, kendilerine Szgü bir düzeni pekSIS uvgnlamasını bilirler. O düzenin sorulanna da o düzenin icabınca şöyle cevap verilir t Devlet malı kimin? Yiyenin Krediler khnin? Çalanın fthalât kimin? Yaçma edenin Proje yatınmlan? Kapsnın. thaleler? Dostun, yârinın.. Yönetim Kuralu flyelikleri? Çanak yalayıcılann. Yeraltı servetleri? Yabancılann» Bütün bunlar tabil gellr, ve «toprak Işllyenln, su kullananın» lâfı üstüne sürer gider kıyamet.. Ba kıyamete paydog de yip eümle mantıksızhğin üstüne sünger çekecek bir devrime kadar mantıksı^lıgın çealUemelerinl dinlevip duracağız. Ne, kimin? Yıllardan beri tıp ilminin ilerlemesi için çalışmakta olan ılım adamlarının uzenne en çok duştuklerı meselelerden bın de kansız bır amelıyathaneyı gerçekleştırmektı. Vecdi KIZILDEMİR mı;, hattâ retınalar üzerındekl bazı ameliyatlar gercekleştirılmıştir. Hasîajıed> kullanıimakta olan 15ın bır ArgonIon ışınıdır. Samyenin müyonda bın kadar buyuk bir hızla hareket etmekte olan ışınlann meydana getırdıklerı buyuk guç, ameliyatlann kansız olarak yapılmasını sağlamaktadır. Bu suretle ameliyat olan bır hastanın yaralannın kapanznan için hastanede yatmasına blie ^•^•••••••••••••••••••«•••••••••••••••••••••••••••••••••••••Hfik'* luzum kalmamaktadır Gelecekle aser ışınlan ile yapılmakta olan kansız ameliyatlann bilhassa gozler üzerındekl tatbıkatı bugüne kadar kesın bır sonuç vermiş bulunmaktadır. Ilım adamlannın ifade ettıklenne gore Laser ışınlan ile yapılaeak olan ameliyatlann en önemli tatbıkaü karacığerde olacaktır. Çünkü birçok kan damannın toplancfığı karacığerde bıçakla ameliyat yapmak son derece güç olmaktadır. Laser ışınlan kanamalan 8n!edığinden karaciğer üzerindeki ameliyatlarda kolayhkla tatbıkat bulacaktır ^nıııııııııııııııııııııııııııııııııııınıııııııııııııııiKieı»*^ İ Nasıl olacak? I YıUardan beri çekmekte oldu&um ızdırabı yaptığı amelıyatla dindiren iyi insan, hazık doktor TEŞEKKÜR § Ki GÜRBÜZ BARLAS yardıtncılan Dr Vıktor Astok, Dr Saml Taşkıran. Anestezıst Dr. Bahattin Ünal, Amiral Bristol Hastanesının Aytülın, Bayer, Mimaryan, Sezer, Sübentekın. Okyay. Kaçaroğlu ve Demir hemşıreleriyle bütun personelme âlenen teşekküru zevkli bir borç büirım f ansız bır ameliyathanenin [ gerçeklesmesi için her şey»den once, ameliyathanelerden bıçağı kaldıracak bır sistemm bulunması gerekmekte ıdi Gerçekten butun çahşmalara rağmen boyle bır sistem bulunamamıştı. Yıllar geçtikten sonra bulunan Laser ışınlan nihayet doktorlann ruyası olan kansız ameliyat | hanenın gerçekleşmesıne yol aç ı mıştır. Laser ışınlan herhangi bir ısının bir noktada toplannrak hızının arttınlması ile daha yuksek enerji sağlaması sonunda elde edilmektedır. Isık huzmesi kaynağından çıktıktan ı sonra bır ınsan saçının onda bı • n kadar ıncelmektedır. ı Işık ınsan vucudunda istenılen yere tevcıh edıldığıncîe orayı bır bıçak gıbı kesmekte, fakat bu operasyonu kan çıkarmadan yapmaktadır. Nnyan YİGİT • • Cihazdan çıkan insan saçının onda biri inceliğindekj ışık huzmesi. •luıııııııııııııııııııııııııııııııııııııınıııııııııııınıA Cumhuriyet 5072 Bu arada bılhassa kanserh tümorlenn yakılarak yokedılmesi ve yayılmalannın önlenmesı bakımından da Laser ışınlan üzerinde genış çapta çalışmalara devam edilmektedir s/s LÜKS ANKARA GEMJSJNIN KANARYA ADALAR1 İle Kuzey Avrupa Limanlarına Dij Tablbl SEBAHAT TCZCAN ile Avukat DCVDAR VABOAK TURİS1İK SEROİ OEZİSİ 28. 6. 1970 28. 7.1970 EvIendUer. 20 Mayıs . 1970 Kansız ameliyalhane ew York'takı Columbıya Hastanesının göz servısınde | bulunan amehyathaneye gırdiğınızde çok bambaska bır manzara ile karsılaşılmaktadır. Burası normal aTielıyathanelerden daha çok bır dışçi muayenehanesme benzemektedir. Dışçilenn hastaların dışlerıni oymak için kullandıklan matkaplara benzeyen bır cıhaz bulunmaktadır. Fakat bu cıhaz rfışçılerln kullandıklarmdan çok daha farklı ve büyüktur Fark , cıhazın ucunda dişçılerde olduğu gibi bir kesıcınin bulunmayıp, cam bir merceğm yer almasıdır. Bu ameliyathanede çalışmakta olan doktorlar da dığerlerınden çok farklı bulunmaktadırlar. Meselâ bunlar dığerlen gibi ağızlanna bez takmamakta ve ameliyatı sadece ıkı kişı yap raaktadırlar. Üstelik c e ameliT yat ettikleri hastalar uzun süre bıçak yaralarının tedavısı ıçir hastanede kalmamaktadırlar BonrrtîK (Cumhuriyet: 50S5) Ni Laser cihazı hastanın ameliyat edilecek yerine ayarlanırken. Mevlidi Şerif £tıbank Enerji tşletmeler Dairesi Muhascbe Muduru Merhume HALİDE BAŞAR'ın toprağa verılışlnın 40. gunune tesaduf eden 22 Mayıs 1 ? O cuS7 ma gunu (bugün) ikir.di nama. zını muteakıp Maltepe Camıınde kuran'ı kerira ve m«vlWı serif kıraat ettınlecektir Arzu cden; sayın akraba ve dostlar ile bütun dm kardeş. lerjnızin teşrtflcri rica oiunur AtLESİ (Cunıhurlyet: 5070) NURTEN İNNAF, MORÎS, AKTOKİO VB GİTARI FÜKDA POSTAÇI, ERSİN, RİTM68 ORKESTRASI Ogunkîmu&a Dcjilesi, Küıç kölkun. etubi.yüünc Gftnctia uZÛkn, i + ^ ^ Feriha Tünce//^ " ^ Mılts. PalaiD, Lts Palmes, (Kmmya idslnı), Oporto (Poıttkız), Londıo. Htımbuıj, L« Hom, CıbeJıtank, Palermo, hsuı Istaninil Hambuıg'dın otobnsle Kopcnhffg, ıcakla Paııs Muıtcaat: Gaztlecıier CsmiTtti B a a n Isttmiul Tri ; 22 5% 08 Cumhuriyet 503* atmaktır kendini. Bir görevdir OK.TAYtf A K B A U bnnn söylemek, bu tehlikeli gıdise karşı çıkmak . Seyir ve Hidrograti Dairesi Başkanlığmdan Blldirilmiştir. DENtZCtLERE \E HAVACILARA 62 SAYILI BtLDtRt , 1 ve 2 Hazıran 1970 tcrıhlermde 08 00 ile 18 00 saatlen arasında aşağıdakı noktalann birleştıği saha içinde seyretme, demırleme, avlanma ve bu sahanın 250 metreye kadar olan yukseklığı can ve mal emıııyetı baknnuıdan tehKkehdır. KARADENİZ KIYIKÖY ÖNLERİ 1 nci nokta. E 4965 Nolu Kıyıkoy fenerinden 340 derece ve 4 5 mıl mesafede, Enlemi 41 derece 42 rialgka Kuzey, Boylamı 28 derece 04 dakıka EK)ğu. 2 nci nokta: Enlemi 41 derece 42 dakıka Kuzey Boylamı 28 derece 18 dakıka Doğü 3ncUnokta: Enlemi 41 derece 36 dakika Kuzey Boylamı 28 derece 18 dakıka Doğu 4ncünokta: Enlemi 41 derece 36 datcika Kuzey Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Ameliyattan eve ugüne kadar yukanda ısmı geçen hastanede Laser ışınlan ile 12'den fazla at; ^lıyat yapılmi} bulunulmaktadır Dr. Francıs A. L'Esperance Jr, tarafından gerçekleştırilen bu Laser cihazı ile ameliyat rapıhrken. Crfalı merhum Abdülgânl Özbay ve Nurıye Özbay'ın tevgiU kızları. Hadi. Haluk ve Fide Öz bay'ın sevgili abUları; Necla va Sfbel özbay'ın »evfUl halsl«rı: Saml Hımit. merbura Arlz Özbay'ın cevsill yeğenleri; Duygu Özbay ın ievgill gorümeesl: ftcı ölüm Deniz KuYvetleri Komutanlığı Seyir ve Hidrografi Dairesi Baskanlıgından Bildirilmistir. DEN'tZCtLERE VE HAVACILARA 64 SAYIL1 BİLDİRİ 4 ve 5 Hazıran 1970 tanhlerınde O. Ü ile 18 00 saatlen ara ö O sında aşağıdaki noktalan bırleştiren saha içinde, seyretme. de mırleme, avlanma ve bu sahamn 1600 metreye kadar olan yük sekliğı can ve mal emnlyett bakırmndan tehlıkelidir KARADENÎZ KARASU ÖNÜ 1 nci nokta: Enlemi 41 derece 08 dakıka Kuzey, Boylamı 30 derece 39 dakika Dofu Olan E. 5829.5 Nolu Sakarya ağzı feneri 2 nci nokta: Enlemi 41 derece 16 dakıka Kuzey Boylamı 30 derece 42 dakika Doğu 3ncUnokta: Enlemi 41 derece 16 dakika Kuzey Boylamı 30 derece 54 dakika Dogu 4 ncil nokta: Enlemi 41 derece 05 dakika Kuzey Boylamı 30 derece 54 dakika Dogu Dr. Neclâ Özbay düçar oldu|u menhuı bMtalılctan fcurtulamıvarak tedavl edildlji Hacettepe Hastahanertnde 215.1970 gflnu hıyata gözlerlnl yummu*tur. Merhumenin cenazesl 22^.1970 'tuma günü Oğle namazım raüteakip Hıcıbay. r»ra CantUnden almarak eb«dl IstirahntcAhına tpvdl o'unacaktır. B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle