Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHIFE IKI ' 8 Nîsan 1970 CÜMHTJRÎTET ••••••••••••••' temel kurulnşları arasına Millî GÜTenlik Ka* mln adında yeni blr müessese getîrmistir. Bo knrnl, bir Anayaaa kuramu olmakla beraber, bir Devlet organı değildir. Çtinkü Kurulun görevi, millî güvenlik konnsunda yetkili Devlet organı olan Bakanlar Knruln'na yardımcı hanrlık çalışmalan yapmaktan ibarettir. Onnn için, bugftne kadar, Millî GÜTenlik Kurnlu'nnn görnş ve düşünceleri sadeee yetkili makamlar» iletllmekte ve hattft rundemi bile gizli tutulmakta idi. llk kez, Kurulun 28 Msrt 1970 cumartesi günkü topTantısınd» görâstüğü kono ve vardıgı sonuç, Basbakan tarafından oknnan blr bildiri ile kamuoyun» açıklandı. Görüsülen konn, «Bağımsızlık Haftası» dolayısiyle üniversite sehirlerindeki gençlik hareketleri; varılan sonuç da. bunlann kanun dısı oldağn ve Devlet fücü ile önlenecegidir. lr sonrasında ve »ynı güB cünaskeri hareketaltında hazırlanıp yüüstünlüğü rârlfife konan 1961 Anayasası, Cumhuriyetin Kurulu'nun bildirisi Prof. Dr. Lütfî DURANI yetki tanımaıms ve tamyamaz. Esasen. klisik demokrasinin basta gelen bir Ilkesine göre, aakeri kuruluslar ve kisiler, siyasî organlara ve SİTİI makamlara tibi olmak gerekir. illî bildiri yayınlaM mayıGüvenlik Knrulu, yetkisibaslarken, kararlastınrken, üzerinde tereddât etmis olaeak ki, daba söze «milli güvenlik ile ilgili tedbirleri araştırmakla ve bunlan hükumete tavsiye ile görevli» bnlnndnfnnn kaydetmeyi gerekli görmüştfir. Fakat bildiri, hükumete hiçbir tedbir tavsiye etmemekte, dogrndan dofmya gençlere ihtar ve halka hitap eden Kurul'nn görevi dısındaki konnlan kapsamaktadır. Şöyle ki, Knml «özüne dokunulmadan Anayasa çerçevesi içinde düzenlenmiş, kanunlarla sınırlanan hak ve hürriyetlerin kamu düzenine zarar veren tezahÜTİerı karşısında (bazı) hususlann kamuoyuna duyurulmasma» karar vermis ve son olaylann <kanunlara uygun mâsunı gösteriler olmak vasfını kaybecfip silâhh çatıçmalar haline gelen adma artık gençlık hareketi denilemiyeceği» hükmüne varmıstır. Bu arada, üniversite öıerklifi sınınnm zedelendigini kabnl ederek, «umverstte yonetım ve öğretim kadrolarına buyuk gdrevler ve sorumluluklar duşmekte otduğu>nn hatırlatmıstır. Knrol, genel olarak, «her türlü anarşı hareketlerınm karşısında demokratik rejimin bütün müesseselerinin uyanık bulunduğu (nu) ve her müessesenin kendisine düsen gSrevi tereddütsüz yerine getireceği» ni bîldirmiştir. NILLİ GÜVENLİK rarlar recmen alınıp aeıklanmadan, tedblrlerin uyguUmaya kondugunu gSttennektedir. Böylece, temel hak ve hürriyetlerimta, sıkıyönetlmsiz bir tür olaganüstü rejim içine sokulmus demektir. Üniversite özerkliğı sınınnın zedelendijfi Iddian ise; son olaylar dolayısıvla, Millî Gövenlik Knralnnca degii, ancak bn müesseselerin yönetici ve öyelerl tarafından ileri sürölebilir. kanıt ve gerekçeleri ile ileri siirülmüştfir de. özerklik kavramımn bu snretle «ersine çevrilerek. bizatibi üniversitelere karşı bir silâh olarak knllanılraası cidden anlasılmaı bir zihniyettir. 31 Mart oyunu soyle: üniversiteliye düşman~ askere düşman.. öğretmene düşman. *** Bu oyun 31 Mart oyunudur. Bn oyun tbdülhamidin halkçı; Abdülhamidi düşüren Hareket Ordusunun halka karsı oldufunu söyliyenlerin oyunodnTBu oyun Gazi Mustafa Kemal hareketinin halka karşı oldnğnnu söyliyenlerin oyunudur. Bu oyun, Menderesin halktan yana ve Menderes'i asanlann halk düşmanı olduğnnn söyliyenlerin oyımudnr. Bu oyun, emperyalizmin ezelî oyunudur. Bu oynn, millî bağımsıziıfi Amerikan gudunrone «eııııeyl, ynrdu savunma dive tanımlrvaclarm oynnudnr. Bu oyun. 27 Mayısm halka karşı bir devrim olduğnno söyliyenlerin oynnudnr. Bu oyun. 31 Martın «alaylı» stnda «raektepli» düşmanhgım körükliyenterin oyunudur. Bu oyun. vurdun petrolünü. bakırını ve tnm madenlerini yabancı kontrolüne verip sömürtenlerin ve bn sömürüde seroirenlerin oyunudur. Bu ovun. Türkiyenin ynz vühk tarihindeki devrim eylemlerine dösman olanlann ovur.udurBu oyun, halkm rüzde altmısını karanhktaı bırakıp yobaz militanlan için binlerc ocak açanlann oyunudnr. Bu oyun. Türkiyevî çağdışı karanlığında tntmak istiyenlerin oynnudur. *** Halk önrrenntelive düşman olabilir mi? Türkivenin vüzde yetmisi kövlerde üniversitenfn adından habersiz yaşar. Türkivenin altmış bes bin kövlüğünde. bırakınız üniversiteli olmak. ortaokulu bitirmek bile bir imtiyazdır. Halk, çocuğum okusun dive eiinden geleni vapar Kasaba mütejçallibesinin ve şehir politikacısının ütıiversitelİTe diivnaniıgını, halkın öniversitelive düşmanlığı diye tanımlamak. 31 Marttaki gerici «iriisünü halk dive tanımlamaktan farksradır. Halk, askere düşman olabilir mi? Halkm Türk ordusuna düsmanlığı demek, bir milletln ordnsuna düsmanJıgı demektir ki; eğer Rercektetı böyleyse. milletimiz millet olmaktan çözülüp çürümüşlüğün batağına girmiş sayılmalıdır Halk. orduvi düşman deEildir Ama 1950 de iktidara geciTi de Mlâhlı kuvvetlere: « Battal Gazı ordusu. » adını takan toprak agasının orduya alerjisi, halkm orduya husumeti gibi ele alınıp propagandası vfirütülmektedir. 2* Mavıs devriminden sonra bu propaganda yo£unIaştinlmıstTr Satdaki soldaki toprak ağasmın. vahancı kumpanya komisyoncusunun. vnrguncnnun • fırsatçının. yobazm softajıın. raebus pazannda kendini satılığa çıkarnuş olanlann. Atatürkçfl Türk nrdasuna karsı husnmeti korkudan ileri getmekte, ve bu husumet: Halk orduyu sevmez.. biçüninde reklâm edilmektedirHalk, öğrettnene düşman olabilir mi? Türk halkı yoksu] bir halktır. Okuma çagındak) bes milyon kövlü çocutunnn yarısı yetersiz ilkokullarda yarım • yamalak bir egitim (tördükten sonra karanlığa görafilmekte, öteki vansı oknl vüzS görmeden cohaletin ucurnmnna itilmektedir. tlkokulu bltiren her yüz köyifl çocngundan ancak birisi, Sgrenime devam etmek olanafma sahiptir. Toksul köylü. öğretmene düşman olmak şByle dnrsnn: Ah çocuğumu okutabilsem. bir öğretmenin karşısına çıkarabllsem.. özlemi leindedirNe var ki halkm tepesinde snlta Inırmus tutucular takımı, Ş her yerde öeretmen dfişmanhğinı sfirdürmektedirler. Bu tutucular örgfltünün öğTetmei düsmanlıgı, Babıâll basınında ve polltika piyasasmda halkın Sgretmene düsmanlıgı diye yansıtıbnaktadrr. düşman olduğunu söylemek 31 Mart politikasıdır. cmpery&ıızınııı § uu^iAiau uıuu^uuu Mi.McıucH oı .vıarı puıııiKasıaır. Emperyalizmin esld oyunudnr b .. Dünyanın h yanında. gerici toprak sahibi, S d bu Dü d i esld her saölık komprador, ve cıkarcı dln adamryla işbirligine girerek. S Oerici kuvvetlerle halk arasına duvar çektnek istiyen, çogn yerde i bn politikayı basanyla yürüten emperyalizm, Türkiyede ayni o j yunu sfirdürmekte, ve çoğu aydını bu oyunnn içine sokabllnnk • tedir. S Tepeden trnıafa yalan bu tür halkçüık, bilim dısı bir halk • çıhktır. Türkiyede çu gfinlerde geçer akçe förür.üyorsa da, yılol B ması çok yakmdır• g • Ve halk 31 Mart poBUkası yıkıIdıgT zaman knrtulacakttr. g Türkiyede halkm öfcTetmene. askere. Bniversltenye. aydma 8 y, y Oynn Halk, Halk, Halk. Adeta... illi Knrulo. demokratik reM jiminGüvenlikgöreve çagırtnakla. âdeta hütün müesseselerini anarsi hareketleTİne karsı kendinl tüm Devlet organlarının üstünde ve düzenin koruyncnsn rolünde görmektedir. îkind Cnmbnriyetin siyasî sisteminde. hicbir organ ve makam diierinin östünde veya etremenlifin veçâne «depositaire» i detildır. Cumhnrbaskanı, Anayasanın kornyncnsu sıfatiyle, gerektiSinde kamn makamlannı ve balkı nyarmak icin mesajlar vavınlavabilir. fakat hiçbir tedbir ve karar alamaz. Kamn düzeninin ve millî güvenlifin satlanmasi ve kornnması mevznnnda, T.B.M>I.. Bakanlar Kurnln. Bakanlar ve kannnnn yetkili kıldıÇı makamlar kendı alanları içinde i*lem ve eylemler vaparak. görevlerin» yerine setirirler. Cnmhnrbaskanı ile Ba«bakanın ve bazı Bakanlann Milli Güvenlik Kurnlunda ver alması, bn yardımeı knrulnsnn doSrmdan doirnva tedbir ve karar almasına imkân vermez. Yetkisi var mı? er ne kadar Millî Güvenlik H Cnmhurbaskanımn yönetiminde Kuruln, Basbakan ve ilgili Bakanlar ile Genel Knrmay Baskanı, Knvvet Komntanlan ve bir general veya amiral olan kendi Genel Sekreterinden tesekkfil eden siyasî askeri karma bir heyet Te *5rev kenusu «millî guvenlik» gibi »ivil Isleri de ieine alabileeek oldnkça genis ve seyyal bir alan ise de; Anayasa ve kurnlus kanano ile siyasi ve icraî yetkilerden yoksun bnlnnan bir «yartfımcı teşkilât» olarak kabnl edilmiştir. Kurml'un bn yardımcılık gSrevi de, Anayasa'ya göre, «millî güvenlik ile ilgili kararlann ahnmastnda ve koordinasyonun sağlanreasında .. gerekli temel görüsleri Bakanlar Kuruluna büdirmek> ten ibarettir. Karoluş kanann, bn Anayasa hükmüne uygun olarak, Karnl'a aynı konuda sadece teeeleme, arastırma, plân ve proje banrlama, esaslar tesbit etme, danısma ve öneride balunma ve bfitün bnnları asıl yetkili Bakanlar Kurnln'na •unma görevlerini vermistir. Bn heyetin berhanei bîr karar almaga, bnnu açıklamafa, Bakanlar Knrulnndan baska makam ve kişilere taitap etmeğe yetkisi yoktnr. Kaldı ki, Kamn Huknka'nnn bir ilkesine göre, danısraa ve hanrlık teskilitları, kapalı olarak calısırlar, derledikleri bilgileri ve düsenledikleri bels;eleri ancak bagU oldnklan makama iletebilirler. Talnız yetkili makamlar bunlan benimsedikten sonra. kpndi iradeleri olarak, kamnoynna açıklayabilirler. Hattâ bn yoldan açıklama yapıldıktan sonra da, taazırlık çalısmalannın gizliligi sürdüriUur, ve yetkililerin izni olmadıkca kjmseye dayurulmaz. tncelendiğinde.. na bildirilmediği. bir karar ve ihtar şeklinde dogrudan doğruya ilgililere ve halka duyunıldafu görülür. Gerçekten Kurnl. «Üniversitelenmızın bulunduğu bazı şehirîeriımzde meydana gelen hâdiseler (i) universıte özerklıği sınırını zedeler, vatandası tedirgin eder mahiyette» gördügfinden; «Bu gibi hareketlerin Devletın bütun imkânlariyle karşısında bulunduğunu açıklamakta fayda mülâhaza eder.> ve «Devletimiz her türlü kanunsuzluklan, mal ve can emniyeti ile milH güvenliğe, rejime yönelecek her türlü taşkınlıkları önleyecek guçtedir. Vatandaşlanmızm dVvIete, demokratik rejime güven ve itimat içinde islerine devam etmelerini tavsiye eder.». Kuruln'nnn bildirisi yaM illi Güvcnlik olarak, Bakanlar Knruln' kından incelendiginde, bn sonucun, bir gSrüs ve düsünce Sonuc öteden beri bilinmekte oldngnndan; bnnlara nvçnn beyanlar ihtiva eden resmi bildiri, asker Oyelerin aynı doktrini paylastıklarını ortaya koymaktan baska bir sey ifade etmez. Kurnl'un bildirisi, görev ve yetkisi dısında bir işlem olmak dolayısiyle, ancak öyelerinin sahsi görfi$ ve düsüncelerini açıklayabilir ve ömegin aıker kisilerin temsil ettikleri «ilâhlı knvvetler toplnlntnnnn iradesini yansıtamaz. Esasen Anayasamız. Silâhlı Knvvetler mensnplanna, bir bütün olarak. sivasi sornmlar ve kamn dfizeni hakkında. karar ve tedbir almak söyle dnr^nn, ortak görüs ve düşfincelerini resmen açıklamak hakkını tanımıs de^ildir. n itiharla, B lantılanna Mnif GüvenlikveKnmln topkatılan sivasîlerin gençlik bareketleri üzerindeki görüs düşünceleri n ve bnna benrer sözler, her vesile ile, hfikumet adamları ve Devlet Başkam tarafından söylenmistir ve lleride de söylenebüir. Ama bonlar, MiUî Guvenlik Kurulu'nca bir resmî bildiri içinde ifade ve ilan edilemez. Zira. böyle bir açıklama, Knrul'un gBrev nmrlarını taşarak ve hatta Devletin yetkili organlarının iizerinden asarak siyasî füç kullandıgi intibaını ayandmr. Ovsa Millî Gflvenlik KurulB, T.C. Anayasası ile. bir Devlet yetkisi kullanmak öıere öngörülmüs ve kendisine temel kurulnsIsr arasında yer verilmiş bir knrtnn değildir. Kurulus kannniı da, bn müesseseye böyle bir B Oysa... rsa, hak ve hüniyetlerini O •rastırmağa ve saptamağa kvllanantann kamn düzenine zarar verip vermediklerinl Adalet mercileri ve gerekirse Anayasa Mahkemesi yetkili olnp, onlardan baska hiçbir makam bn konnda hüküm vertmez ve belli bir hirimde hareket edilmesini istevemez. Bn bakımdan, Knrnl toplantısından blr gün önce Adalet Mahkemesince salıverilen bir ^ençlik liderinin derbal Askerî Mahkeme tarafından tntnklanması ve ertesi gfin de bes Bgrencinin daha yakalattınlması. çok anlamlıdır ve. ka Hayır Başkan ve köylü «Efendim köyümüs 250 hane, bize 85 çadır veriyorlar» diye Takınnuş köylü Cumhurba^kanına. Nedense kızmıs Sunay, «Allahtan kork, v»r da mı vermiyorlar?» diye çıkışmıs. Köyfln adı, Cebrail, ama Azrail gılmi> yakıp yıkmıs baştanbasa. Umutsnz köylü, dediğine diyectfeinc pi^man olmuştur. Bazı acılar içte kalırsa o kadar batms? kişiye Açıga vurursan, birinden yardım istersen, ıcına ortak arayıp da bulamazsan, elin kolnn bos kalırsa. o acı büyür büyür yere göğe sığmaz olur. Sunay anlamalıydj bunn. o kadar sert çıkısmamalıydı. tki k5y ötede bir de ne pörsünlor çadırdan geçilmiyor. Ba kez de Polat köyündekiiere «Elinizdekl fazla çadırlan öteki köylere verin. demiş 8una> Pasa. Demek ObraDli kSyfi haklıymış. Biliyormnş, seziyornrus bir şeyleri. Itkılmış Odyflzeni ev, verllen yirmibes çadır! Kime söylcyecek istefini. derdini? Kendi mallannı, kendi eiiyle ciağıtan yabancılara mı? Bir yerde de sn öğütü vermis Cnmhnrbaşkam: «Tabiî kl. her şey, her zaman iyi yürflmez. Teter ki, kaoaatkâr ve sabırlı olun.» Bir lokma, bir nırka felsefesi! Eyüb sabrı inancı! tslerin iyi yürümemesinin dogal olduğu dfisuncesl! Degismiyor bunlar. Niye degismiyor? Değistirrn çıkmıyor da ondan. ts başına reçen, sornmln koltuga oturan kişilerdir «islerin her zaman iyi yürümesi» için çalışacak clanlar.» Bir insan niye kendini milletvekiUiğine. srnatÖTİüğe. Bakanlığa, Başbakanlığa, Cmnhurbaskanlığına «lâyık» görür? Kendinde bir takım üstün erdemler nitelikler. yetenekler bniunıiognna inanır. bnnları halk yaranna knllanarak yarar saKİayacaeını düşünur. Kısacan, «iş» yapmak için soruıa yerlerine telinir. Bem de islerin her zaman iyi yüTümesini saglamak için Bir Idmse en yfiksek g5rev koltuguna eturacak, ama ulus ınııüulutunn kurmanuı, haztrlamanın yollarraı aramayacak, aratmayacak. sonra da «isler her zaman iyi yürünıez, ne yapalım?» diyecek bu olmaz lşte! Bir deprem olur. bir biiyfik yangm oltır, bir sel bmskını, hattfi. hattâ siddetlice biı vağmur hemen elimiz, kolumuz tutnlur. l'ygar bir toplnm dirzeni kuramadık, ama hiç degilse çağdas uyjçarlığa yakışan bir yöııctin' düzeni kurabilsek! Görevlerin basında hep nzmanlar, nıühendis mimar, Iktisatçı, hukukçu! Hepsi yfiksek öğrenimlî. liatı ülkelerinde yetişmis. Amerikaiardan gelmiş hepsi. Yeteri kadat ksdrolar var Türkiye'yi «adam» gibi vönetmek için. Ama ım'kine islemiyor gerektifi gibi. Her depremdp görfirüz. duyan/ ihmal, htrsRİık. suiistimal haberlerini. Halkm vprdiği yerine çitmez. Büyür, gider dedikodnlar. Dnrmadan artar urrratsnzluk. brzginBk... Bir Cmnhnrbaskanı «Işlcıin her taman iyi gittneüi» için ç*lısmalı. Böyle bir şeyin tersini asla kabul etmemeli, ağzına bile almamalı. Niye eitmivor onn anlamalı. o isleri kötfi vapanlann fistüne üstünp çitmeli gideceğini anlatmalı, dnrnrmalı. Bir görev «göstermelik» diyp japılmamalı. Hiçbir rörer göstermelik değildir. En küeüKÜnden en hüvnrüne dek En bnyügünden en küçüğüne dek bir çörev alan, c «işi iyi yapmak» sorurmı altına jfirer. Hele hele yetkisi büyijiı Inşri valnız kendi işinin değü, emTi, yBn«timi altındakilerin de hesabını verecektir .. Cebrailli köylti susmnş. çekılip bir yana acı acı daşfimnüs mfidür? Ne yapalım işler b<r 7aman iyi pitmezmiş, sabırlı. k* naatkâr olmak gerekirmiş! diye .. Saamam, cnnkfi Anadolu köylüsünün bitmez tükentnez çilesi zaten bu: Sabır sabır sabır, elindekiyle, vetinme. Tanrıya şükretme, «islerin her zaman iyî. degil «hiçbir zaman iyi gitmeöieinp» inanma! v.ıinrdır hit»^ vüz vıllardır bilinenden başka bir şey duvmamı.'. (.ebraıllı kovıu Bu anlayıs, bn göstermelik görev dii çüncesi sürüp gittikçe baska bir sev dnyamaz, bilemez, ögrenemez de ejimi, ana ilkelerini destekliyecek sınıf sal bir temele oturtmak lorunluğu ile eğitim alanında çabalara girişmeye koşııllan uygun bulan CHP iktidarının Uerici aydınlar kanadı, klâsik eğitünci ve yöneticilerin başansızhklan üzerine, yeni kişiler ve yeni yollar aramıştır. Saffet .„ Afi • kan'ın Milli Eçitiffl BBkanlığına atanması ve onun da ahşıbmş ölçü ve yollarm dışuıda bu davranışla Hakkı Ton guç'u tlköçTetim Genel Müdürlüğüne getinnesi bu yeni tutumun ilk sonuçlandır. Bu atanmalann, özellikle Tongfuç'un bu göreve getirilmesüıin tepkilerle karşüanmış olması, belirli amaçlarla yapümış olduklarını gösterir. Daha sonra bazı elestiriciler tarafından ortaya atılan ve enstıtü atüımını yönetenlerin CHP bürokratlaruun buyruklarını körükörüne izleyen olağan ve klşilüslz memvırlar olduklan ş e t Undeld savların doğruluk derecesini btüabilmek için burada biraz durmak zorundayız. llköğretim Genel Müdürlüğüne yapüan atama, özellikle Bakanhğm yüksek görevUleri ve «egitim otoriteleri» sayılanlar taratından tepkl ile karşılanmıştır Böyle bir genel mudürlük yuksek dereceden coturaklılanıa aynlmış bir makamdır. Bürokratık dlizen içerisinde bir yıgm «oturaklı» dururken, yaşı, öğreniml üe sıraıan hiç de bnlerinde olmayan ve en önemllsi klâsik eğitbülm öğıetisJne başkaldınnanıo ilk belirtilerini de yaulanyla göstermls bir kjsinln orada ne işi varâır? Bu atanraadan CHP lktldannın çogunluğu da tedlrglndir; yeni Genel Müdüre güven duymamaktadırlar. Bu iki kaynaktan gelen tepkılerin etkisl iledir kl. İse baslaması ile göreve asaleten atanması arasında urun bir süre geçer: 3 8 1935 • 31.1.1940! R Yozon: ENGİN TONGUÇ Politikacıları urkuten nedır? nn, özellikle birinct deıecede sorumlu kişi olan Hakkı Tonguçun klsillgiae ve duşüncelerine deginmek sonmdayız. izce onun en belirgin özelUği şudur: GeneUikle orta sınıf aydını özellikleri taşıyan o çagın yüksek dereoeli memurlan arasında o, toplumun çok daha ezik blr katmarundan gelmektedir, az varlıkh blr köylü çocutudur. Birçok aydınlann yaşamında gördüğumüze karsuı, ögrenim olanagına kavusmus olması smıfını degistirme ile sonuçlanmamış, hayatı boyunca bir «okumuş köylü» özelUği. kişiliğinın ana ogesi olarak kalmıstır Bu durum karsılaştığı bütün scrunlara orta sınıf bürokraUannın hiç alışfcın olmadıklan bir açıdan, kendi sınıfının, köylUlerlnin açısından bakznasına, çok değişik değer yargılan kullanmasına ve bunun sonucu olarak da bambaşka sonuç ve çözumlere varmasına yol açmıştır Ayrıca, genel müdürlük görevine gelmeden önceki konuşma ve yazılarında CHP iktidanmn orta sınıflann çıkarlarını koruyan tutumunu elestirdlğini. bu iktidan ezilen sınıflann egemenliRini gerçekleştirmek tçin verd^i sbzü tutmamakla, buna yöneV mlş temel cumhuriyet ilkelerini kâğıt üzerinde bırakmış olmakla suçladığını da belirtlrsek, CHP politıkacılannın çogunun onun atanmasraa karçı duydukları tedirginliğm a&lasılması kolaylasır. : "^ • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • "• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • « • • • • j B len, evrensel gellşmedekl rolü ve güctl gibi konularda egitimci ve yöneticilerin doğru yolda olduklanndan, ünlU yabana egitkenlerin dUşUncelerinl, güçltl sınıflann çıkarlarını gözeten bir suzgeçten geçirmeden doğru ve tam olarak aktardıklansdan şüphe etmektedlr Duzenli bir eğitbılim oğrenimi görmedıgi halde yabancı kaynaklara oaşvurur, incelemelerıyle vardığı sonuçlan yaymlar. Bu ise ülkede eğıtbilim alanını tekellenne almış otoritelerce hoş karşılanacak blr davramş değildir. Uygulamalara girişıürken Ulkemlzin gerçekleri (ki bunlar ona göre toplumsal yapımızın bir geregi olarak birinci derecede kby gerçeklen demektir) veterince gözönünde tutulmakta mıdır' Bu konuda olumsuz kanılara varması re yönetici bürokratlann başansıslıklannı yüalerine vurması. onları da karsısına almakla sonuçlanacaktır öy enstitüleri konusunda arastırma yapanlarca üzerinde az duralmuş bir kıtabın bu gibi düsün ve kanılan anlamamızda büyUk jrardımı dokunmustur (1) Denilebılır ki, köy enstitılsıi sistennne temel olan ana gdrüsu, temel ukelerl, egitim anlayışmın genel çizgilerini 1933 de vayınlanroıs bu kitapta bulabılinz K nolojisinı, el yatkınlıgını 8Jrenmek demek değildir; o meslegin ve meslek toplulujunun toplum içindeki bütün ilişkilerinin, sorunlannın, eko* nomik düzenin o meslekle ilgili bütün konulannın bilinmesı demekUr. örneğin, Sir tarım işçisi modern tanm bilgisinln yanında, tarım araçlarının raülkiyetı sorunundan, üriınün satışı. pazaflanması, değerlendlrilmesı, aracılann rolü, ücret sorunlanna kadar, yeterince bilgi edinmelidir. Bundan da 6te, kend\ meslek t&pluluğunun ve süphesiz ki kendi ımıfımn bilincin* erismelı, sendika. sıgorta, siyasa) parti gibi dayanısma Srgütlerini kurabilecek, «ulkenin sivasal. kfiltürel ve ekonomik hayatının gelismesine etkin olarak katılaeak vatandaslar» olabilecek yetenekierle donatılmalıdır CaSda^ egitımm amacı budur Eğıtım kurumları her ülkenin toplumsal Bzellikleri söz5nQnde tutularak bu amaca çöre düzeltilmeli, yenid'en örgütlenmelidir. Mücap Ofluoğlu TiYAlROSU • KUCÜK SAHNE \ PİLÎÇ SEKRETER Komedı 2 Boliim Yazan: fniham Oouglas Home Sahneye Koyam M. Ufluoglu TUrkçesl: FUiı Ufluoglu tkı yıldır Londra'da oüyük oaşan Ue oynanan j J • ••••<»»»••»»•• Kostüm: Dekon Melda Kaptana ; n v e n öktem ? ( Paaartesl hariç. her gece 21.15 te ÇarsamDa, Cumartest Pazar 17.00 matine Tel: 49 56 52 C u m n u r ı y e t 3531 ^ •••»<»>•»••••• İNGİLIZCEALMANCAFRANSIZCA • • • Her ders 1620 sayfa »e 1 lira, Pİâklı nwtodiar 50120 lırjdır Oersleri bitirtnler LONDRA PARİS »e B E R L İ N > gUnderilir. Broşurümüzü veya 5 liralık damga pulu gondererek ilkbeşdersımra isteymız. MEKTUPLA ve PLÂKLA Ülke sorunu u egitim anlayışmın «iyasal alandakı sonucu, sınıf bilıncine erismış, kendı sımfsal çıkarlannı örgutlenerek koruyabilecek ve siyasal hayata etkın olarak katılabilecek ve iktidara gelecek vatandaşlann yetişmesi olacaktır. "••*•'•'•••••»• «B]k<9ffl£IMİfl Y*«*NCI OİLLEP ENSTİTOSU Cumhuriyet C»d 139 HafbıyeısUnbul TEŞEKKÜR Eşim Afife Ediboğlu'nun geçinni» oldugu rahat sızbfı süresince gösterdiği hazakat ve ihtimatn aolaİ yısile, kıymetli arkadaşım. değerli hekim keza her zaman ve her vesile ile yardım ve flgilerini esirgemiyen Şişli Çocuk Hastahanesi Başhekimi, Nedir? ürokratlan ürküten ve polltikacılan tedirgin eden nedir? Girişileeek egiüm atıtamuun daha sonra kazanacagı niteliklerin. kı bunlar atılımı klâsik sınırlann dışına taşıracak ve CHP aydın kanadınm da e£itim tnanç ve amaçlanru aşarak köy enstitüleri denilen U ginç sistemi olusturacaklardır kökenleri nerededir? Bunu anhyabflmek için alçakgönüllü davranmamış olmak kaygısuıdan sıyrüarak yönetici ve kurucula Doç. Dr. REGAİP ŞEH'e B Bazı davranışlar gitim konularmda da klâsik egitlmeüer ve bürokrat yonetıcUerce ho§ karşılanrnıyacak düsunceleri ve da^Tamşlan vardır Hiçbir önyargıyı ve varsayımj kolay kolav kabullenmiyen köylü şüpheciliği Ue klâsik efitbilim öğretisinin doğruluğuna lnanamaz. özellikle egltimtn siyasal ve toDlumsal alanlardaki görev Bu kitabmda o, çağdas ve İleri egitbilimcilenn düşüncelennl keııdine göre yorumiamaya çalışır ve yorumlara kendi düşüncelermı katmaya Daşlar. CHP iktidannın eğltlm atıhmım yonetmek İçin İş başma getlrdiklert adamın temel görüşü şöyle özetleneBilir: B Reklamcılık 994'3504 la. amaçlan evrenselleştlrmektedir. nel nıtellklerı bakımından bir orta sınıf ıktıdan görüruınunde olan CHP ıktidarına. bır ucundan da olsa kövlu olmanın bilıncinı het şevin üstünde tutan, nlayları ve sorunla» n bu açıdan degerlendıren, efitım anlayışı bakımmdan e"len kıflelerın 5iva=al egemenlık kazanmavinı saglamava vönelmı» bir kövlü avdın kansmıstır tktldann tutucu ve Berici ortaklannı. a5a esraf tüccar fODİuluklarını. hürokratlan. bunlsnn çıkannM ısleven blr dü»enın öveü«ünü. savunma«ını VP fpNefeclnı vapsn klâsik nvdın ve vönptıcjlen daha bastan 'prfıreın prfpn onlan dlrcnmevp itp n tpmel n<s den < e budur CHPnra llenet J aydın kanadı onun bu vflndeki çalısmalanni. kpndi amaçlanna da blr dereopvı» kadar uv« dugu v# bunlsn gercelrlestirme olanaBım bs^ka türlö bu» lamariıŞı trin eürö vpttişi «ü» rpre destpklivpcek ve onun yö« netimin» karısmavacaktır. (1) l* ve Meslek Terbfvesi. Bi* Ta«i*h Tazün: l^msil Hakki Kitap Cavanlar Knoperatifi vavrnı Ankara 1933. Sessiz anlasma ma ülkede bir egitim atılımına girişilmesini zorunlu gören iktidar ile. egitimi bSyle genis anlamda anlayanlar o günün koşulları İçinde birbirleri için gereklidirler. Birineilerde sivaşal güç. ikineilerde egitim atılım'mı vurütme veteneSi vardır Bövlece bir çeşit «ses«i» snlasma» zorunlu olmujtur. tktldan ellerinde tutanlar »>81tim ealısmalannm niteliklerinin «at> E Op. Dr. MEDİH EGEMEN'e en derin minnet ve teşekkürlertmi sunanm. • BAKt SÜHA EDtBOftLTJ Ş • • M n i M V M I ••«•»«*•*»« « • • • • •*•*! «•»•••••» Cumhuriyet 3503 NİMBÜS retim blçimi ve Oretirn ilişkilen. üretim «raçlarının mülkıyetı gibi alt yapı özellikleri sımfsal farklılaçma ve çeltsldleri saptar Ekonomık farklıiasms ve üretim teknolojismde ilerleme bu gelismeyı hızlandıran etkenlerdır. Insanlıgi" evrimı böyle bir süreklı gelişme ve değiştne üe olurken, eğitbUim bakımmdan en önemli sorun, mesleksel farklılasma, is ve meslek eğıtimı sorunudur. Evrimin gereği otarak çesitlı meslekler Ortaya çıkarken insanın ki:i* liğının eehşmesi, msanın insan olarak mutlu bir yasantıyı sürdürebilmesi. istediği v e kisiliğinin elverişli olduğu mesleği seçebilmesine, hiçbir kısıntı ve baskıya ugramadan, emeği sBmürülmeden bu meslegi öSrenebllmesine ve yapabilmesine baglıdır. O halde egitimin amaeı bunların sağlanmasmı yarffımeı olaeak sekilde belirlenmeüdir Bu anlavıça g«r« blr meslefil Sgrenmek demek, yalnız o meslegin tek u Tomel göriiş Burada dikkatt bir noktaya çekmek ısteriz: Daha »onraları yanlıs olarak ortaya atıldıgı gibi, enstitü kuruculannca toplumsal gehşmeyi köy düzeyinde durdurmak. köy toplumunu deği$memesi gereken idetl btr ısarna «ayarak, kSy \çin köye yöneltnek elbi bir amaç güdüld^iğü savmın bu şema ile uyusur yatıı yoktur Kurueulann çaltsmalanm kBy üzerinde voSunlaştırmalannı. kendüerinin de yazılannda defalarca belirttikleri sibi toplumsal yapımmn bir geregi olarak, yani en genis ve en fazla ezilen topluluğuo kBylü yıgınlan olması, isçi nnıfımn da o dönemde pek as blr ağırlıfı bulunmasi !le yorumlamak gerekir. Sorun, son aznacında köy «orunu degil, ülke sorunudur. Efitira atılımım yonetmekle pfirevlendlriien Irislniıı bu gibı rtüsünleri alması. sınıfstt bir toplum ideoloiisini benlmsemM ve «lismevi kftielerin destefine kavusmui blr avchn kadro Bneülügünde «aglama tartısmalan yapsn CHP aydın kanadı ço8un1uftunun dâsünlerin! ve amaçlanni a^maktadır: gMs^ecek stiiıma «ımfsal 8geler ve yeni bir renk katroak A receye kadar ha8ımsi7 bırakscaklar. vnnefiriler de CHP avdtnlanmn eîitimi v^ fiSretimi yayBinlaştırma kampsnyalantıt vflrutecekler. gerceklestireeeVlerdir. Bu anlasma. sonradan vapılmıs birçok voruma karsın, açık. dürüst bir antaşmadır: aldatam ve aldatılanı voktur Unutmavalım ki. i«basma getlrilenJer eörü^lerini atanmalanndan iki vıl Rnee vayınlamıMardır: hattâ CHP ve atanma Bnerisini vaparken vüzüne karsı açık açık tekrarlanmıstır. •anmsflmfıı <r?ini'*iri!pri blr de Anlam YA«IN: DEVRtM EĞtTtVI ınrfsal açıdan. eRitlm alanında bövle bir görii» tasıyanlann Tşbasına (jptırilmelerinin anlamı şudur: Ge S