24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHIFE DÖRT 1770 yıhnda ıtogmuşhır Beethoven... 1970 bu olayın 200 üncfl yıldönümüdür... 10 ıVisan 1970 CUMHURİYET • BONN 1770 B vrapa ortasındaki Viyana kentinde bir adarn yasardı yıllar önce... Malı, mülkü, parası yoktu bu adamın... Kendisine karçı ilgi ve «efkatleriai yitirmemis üçbes arkadasından başka yakım da yoktu... Düşüncelerini çekinmeden söyler, duygulannı T« yargılannı mertçe açıklardı... Korkusu yoktu kimseden... ÇOnkU kimseye boyun eğmemiı, kimseden yardım dUenmemişti... Yas&mı fcoyunca öyle acı gerçekler görmuş, kader öyle oyunlar etmisti ki ona, dehasından baska kaybedecek, onurundan başka jritirecek varlığı kalmamıştı... Vaşanuna va kaderine küskündu... Yoksulluk içinde doğmus, çoeukluğu çalışmak ve didinmek g 2OO cct€ul FARUK Dehasından başka kaybedecek bir şeyi yoktu A le geçmiş, gençlik çağlannın günesli birkaç yılııu korkunc bir hayal kırıklığı izlemisti... Müzikçi olmak amacıyla yoklulluk içinde sürdürduğü çabalann ürününü derleyeceğl nralarrfa işitme duygusunu kaybetmisti. Umutlan tümüyle yokolmusken olağanüstü bir irade gücüyle toparlanabümis, yaşama olan laygısı, doğaya olan bağlılığt tarihsel bır dönüşün nedeni olmuştu. Bu donusun yıkıntısı bazı etküer bırakmıştı onda, hırçındı, taşkındı artık... Ama eşsız bir ilhamın, ölümsüz bır venmin kaynağıydı lar.kl. Kendine Bzgü bir sesler evreninin tek duyanı olmuş, duyduklannt beneilliğe kapılmadan consertçe «ktannaya koyulmuştu. Yaşadığı çagın yüce blr aydmı, gene aynt çağda geçerli düçünce akımlanıun ateşll bir lavunucusuydu. Adı Lndwlg r»n BEETHOVEN'di... • YÜREKLÎ ATDIN mm Wk ehiyı ç*fı yaratır. » der I I I I bazı düşunürler... Beet• •» hoven için doğruluğuna inanıhr bir yargıdır bu... Çağından önceki ortamda yeseremiyecek dinamik duygu ve du şuncelerin, özgürce çizilmış yeni yönlerin tennsilcisidir o... Kökleszniı despotluğan, değiımez görünen geleneklerin sarsıntıya uğradığı, Fransu îhtilâlinin getirdiği taptaze inançlarm kıt'aya tüm güeüyle yayıldığı yülann ortasında gelişmiştir kişiliği. Eflatun'dan başlayarak Rousseau ve Voltalre gibi düşünürierden esinli özgürlük inancma bağlanıp kalmıs, aynı özgürlüğü sanatının anlara plânından başka mimarislnde de uygulamaktan çekinmemişti. Beethoven, yasamı boyunca Fransız îhtilâlinin bir çocuğu, gerçek bir demokrat, insan eşitligi ve haklanna saygılı bir eanat adamı, yürekli bir aydın olarak kalmıştı... Ve bütun bu nedenler onu tüm gucüyle yüzyıllann ötesinden günümüze üetmıştır. Malkoçoylu AYHAN BAŞOĞLU I CEM SULTAN S Jdnci Dünya Savaşından I sonra Federal Almanya Cum • huriyetinin başkenti küçük ve sirin, Bonn kenti Ben Nehri kıyısındadır... Bonn öteden beri baçta üniversitesi olmak üzere öğretim kurumlan, saraylan ve parklanyla ünlüdür... Ve hemen her Alman kenti gibi ortasında koca bir Pazar alanı vardır... Günümüzde de oldugu gibi duran bu alana Köln kenti yönünde uzanmı? bir sokak çıkar, aö*ı da kezıtin adıdır; Bonn Sokağı... Genellikle Barok çağı yapılarının uzandığı bu sokakta bir de cizvit kilisesl yer airnıştır. Tapmak sırasında, iki yüz yıl önce 515, bugün 20 sayılı ev uygarlık ve kültüre saygılı insanlann önemli bir ziyaret noktasıdır... Üç katlı yapınrn böyle bir başkahk kazanması 1770 yıhnın Aralık ayında başîar... O ayın 16 ncı günü küçük çatı odasında doğan bebek yakın çağ insanlık tarihinin en yüce simaları arasına katılacak, verimi ve kisihğiyle »eçkinleşip ölümsüzlejecektlr. Derebeyliğin kalıntısı prenılıkler ülkesidir o çağlardaki Almanya... 1731 yılında Köln »arayının efendisi Prens Clemenı August komşu Flaman ülkelerine bir gezi yapar... Müziksever soylu, Belçika'nın Liege kentinde genç bir şarkıcı tanır. Kendisini Ludwıg van Beethoven atfıyla tanıtan kabiliyetli bu delikanlıya gelıp Koln veya yakımndaki Bonn'a yerleşmes;ni öğutler... Genç müzikçi ertesi yıl Prenslık hizmetlilerine sarkicı olarak katılacak, bir yıl sonra Maria Josepha Poll adlı kızla evlenecek, bu birleşmeden 1740'ta doğan üçüncü çocuk Johann van Beethoven olacaktır. Müzığe karşı kabilıyeti babasından alan fakat çahşmakla başı hiç de iyi olmayan Johann 1$ yaşmda prenslik sarkıcısı, 24 yaşlarında kent ıleri gelenlerince aranan birmüzik öğretmenidir... O sıralarda neşeli, umut dolu bir gençtir, çevresinde genç ve güzel kızlar vardır.. Johann kızlarla eğlenir. amt tutar 20 yasında bir dulla, Maria Magdfclena Keverich ile evlenir... Maria Magdalena, Trier sarayının ahçıbaşısı Heinrich Keverich'in kızıdır... 18 ya?mdayken Prensin oda uçaklarından Johann Leym ile evlenmij, adam bu evlilikten üç yıl *onra ölmüîtür. GECETAEISI, kendi gibi sarhoş arkada^ı ile içeri giren babası. küçük Bcethoven1» seslendi: «Hey Ludwiç, kalk bakalnn... Tobias amca gtldi... Bir ?eyler çal...» Lodvrig, kalk bakalım . Tobiaa «mc* geldi... Bir şeyler çal ..» Çocuk şaşkın şaşkın bakar, gözlerini oğuşturur: «Baba bırak beni nyuyayım...» diye fısıldar yalvaran bataşlarla... Adam tutar kolundan, alır yataktan... On yaşlanndaM küçük sessizce ağlıyarak lzler adamlan.. Şamdanlar yaJnlır, çocuk klavsene oturarak çalmaya koyulur... tki sarhoş evde bulduklan şarabı tüketmekte, küçük müzikçi bir tema üzerine dogaçtan çeşitlemeler dizeliyerek olağanüstü bir ustahkla çalmakta, çalmaktadır... Ludwlg van Beethoven babasından her zaman nefret edacektir... Nedenleri çoktur bu duygunun; başta onun, kendisini Mozart gibi «hârikı çocuk» olarak tanıtıp sömürmeyi tasarlayışı gelir... Bu yüzden insafsız ve düzensia bir çalışma reJimine boyun egmek zorunda kalmış, babasının içki arkadaşları, viyolonselci Maurer, fiütçü Tobias Preiffer gibi densizlere gece yanlan mUzik yapmak zorunda bırakılmıştı... 1kınci neden, babasının çok sevdigi annesine ettigi ezjyetti.. Ludwig gerçekten büyük sevgiyle baglıydı anasına... Onu yaşamı süresince dalma anacak, hiç unutmıyacaktır. Çocukluk gezilerine ancak onunla çıkmış, »meğin on bir yasında Rotterdam'a gene onunla gitmiştir. Üç ay kadar süren bu gezl dönüşü ögretmenl Neefe ile çalışmalajı daha sıklaşmıs, aynl çağda yazdıgı «Bay Dressler"İB Bir Marsı Üzerine Klavsen İçin Çeşitlemeler» Mannheim'da basılmıştı. Bu olay çocuk dehaya büyük bir moral gücü sağlamış. ertesi yıl Prens Masimllian Friedrich'e adadığı «Uç Klavsen Sonatı» ile bir ronda gene ayni kurum tarafmdan yayınlanmıştır. Bu arada baa dergıler ve gazetelerde övgtıler yer almaya başlamış, cCramers Magadn» adlı sanat dergisinde Neefe'nin 12 yasındakl ögrencisini ikinci bir Mozart olarak selâmlıyan yargı küçük muzikçi tarafından gurur ve kıvançl* karşılanmıştı. makta, dehasına inandığı Sfrea cisinın görgü ve bılgisıni arttırrr.ası yolunda vardım etmesi lçın Prensa mektuplar yazmaktadır. O yılların Beethoven'i orta boylu, genış omuzlu, kısa bo» vunlu. büyükçe kafalı, yuvarlalt burunlu, smer tenli, hafıf öne egik yürüyen bir gençtir . tyi huylu, naziktir... Güler yüzlu, neşelidir... Noel geceleri ve annesinm yaş günlerinde düzenlenen eğlenceli toplantılard» klavsenin basından kalkmaz, ml safirlere dans parçalan çalar, babasının söylediğı şarkılara e j lık eder . Ünti artmakta. yakın kentlerdeki müzikseverler çocuk dehayı dinlemek Uzer» Bonn'a gelmektedirler... Bu ge» Hşlerde baba Johann müzikçi arkadaşîanm da bulundurmakta, konserler sıklaşmaktadır. Ev sahıbi Fischer bir gün Johann'ı bir kenara çeker. istirahate ihtıyacı olduğunu, başk» eve çıkmalan gerektiginl söyler... Beethoven ailesi bu nedenle Ren sokagındakl evden üç defa çıkmış, kısa süre sonra dönmüştür. Bazı muzik Uk rihçileri büyük bestecinin Viyanadaki yaşamı boyunca sayısul ev değiştirişmdeki nedeni çocukluk jıllarının alışkanlıgında aramışlardır. • KÜÇÜK İSPANYOL araer teni nedenlyle arkadaş lan arasmda «tspaayol» adıyla bilinen Ludwig 13 yaşmda saray müzik topluluguna orgçu Luchesi'nin yardımcısı olarak atanır Bu görevinde bir yıl ücretsiz çalışacak, kadroya sonra geçecektir. Prens Max Friedrich ölür o yıl... Yerine Avusturya Arşidükü Max Franz geçer... Müziksever soylu Beethoven'e verilen sözü yerine getirir, 150 gulden aylık bağlar... Artık saray korosuna katılmıs, konserlerde giyeceği özel perukaya, ipek mavi cekete, Ipek pantalon, slyah rugan ayakkabı ve gümUşlU kılıca hak kazanmıştı. Beri yanda usta müzikçi, degerll pedagog Neefe bos durma E • ÇOCUKLUK YILLARI obann ve Maria Magdalena van Beethoven çıfti Bonn Sokağmdaki eve 1767 yılında tajınır... llk çocukları doğduktan kısa sure sonra ölur... 1770 yılı Noel gunlerine yakrn doğan ve Ludwıg adıyla vaftiz edilen ikinci çocuk genç çifte kıvanç ve mutluluk getirmiştir... Bu olayı izleyen yıllard» aıle hızla büyur... Birbiri pesine doğan çocuklardan ikisi ka. lır hayatta; Kaspar Anton Karl ve NikoLaus Johann... Ve ilk çocuk Johann dort yaşındayken aile bu defa Ren Sokağında bir eve göçer. Bestecinin ilk gençlik çağlannı geçirdiği bu ev îkinci Dunya Savaçının bombalarıyla yıkılıp yokolrauştur Fırıncı Fischer'indi bu ev... Oğlu Gottfried küçuk Ludwif* le yaşıttı... I YARIN MOZARTLA KARŞILAŞMA BUUUMAM SUUTdMl S ö TALSR APAYDIN 66 Başma 1| açanın. Bulaan da kStfl, bulmasan da. Seyit Ali öğretmene baktı, yüzfl kurnazdl. «Anladım» der gibi ba?ını lalladı. Ben bunlan biliyorum müiettiı bey, dedi. Kötü evet. Beni dinlersen vazgeç bu ijten. Bak çoluk çocuğun var... Hay Allah r»zı olgun, dedl kadın geriden. Bız de böyle diyoruz efendı kardej, dinlemiyor. Su» kız, «en karışmal Dur azarlama bacımı. Kadın haklı caBim. Bak ne cfıyeceğim. senin bir ahbabın varmi|, yabancı bir adam. Seyit Ali tekrar öğretmene baktı, Anlattm demekT Bunlan ögretmen de •Srlüyor bana. Yok ben baskalarından duydum. Kasabad» büe ıSylüyorlar. Sana kardesçe birkaç sey söyliyim dedim. Bu »damlar kaçakçı Seyit Ali. Sizden ucuza alıp götürüyorlar, dışarda yüz misline bin misline tatıyorlar. Hem ılzlerl aldatıyorlar, hem memleketimizin vannı yoğunu dısan tasıyorlar. Yok müfetti) bey, bu adam 6yle değil. Bu adam hökümatın dostu. Dee... bilmem nerde böyük bi işi var. Tamara, biliyorum Böyle görünüyorlar. Ama asıl niyetlerl baska Ah bunu blr anlıvabilseniz. Bizi nasıl soyduklanm, nasıl sömürdüklerini bir kavrıyabüseniz... Değil «hbaplık yapmak, köyünüze bile tokmazsınız vallahi. Seyit AH düşündü, Bilmem. Belki öyle. Belki değil, muhakkak Seyit Ali. Dur müfettis bey, zati bizim bir »ey yaptığıraız yok. Ben o adama bir heykel bası «attım. Birkaç da eski para hepsi o. Tamam işte, hiç gatma. Onu düşman gibi g5r. Sınttığma güldüğüne bakraa. Şimdiki düşmanlar böyle yapıyor. Gülerek ıırıtarak, yardım ediyor görünerek firiyor içimize, bunu iyi bil. Kime satalım *? îyi para veriyor adam. Satma. Bir çey bulursan götür hükümete ver. Seyit Alt Rüldü. basmı iki yana salladı. Etme müfetti} bey, biz bize konuşuyoruz şurada. Hökümata götür diyon. Götürsen hökümat ne eder? Nerden buldun diye »orguya çeker. Bir iyi döver. Dövmeı» bile üç bej kuru? verır savar. öğretmen ldris, müfettişe baktı. Müfetti» zor dururoda kalmıştı. söyliyecek söz arıyordu. Evet, belki hakhsın. Ama böyle olmaması lâzım. Ne edelim e? Bızde mi »uç7 Memleketın çıkarlan her şeyin üstünde" dir Seyit Ali. O senın dediğin kotü bir uygulama. Kötü ir.sanlara kızıp da... Anlıyom ben senın dedığir.ı müfettis bey, hiç yorulma. Ben fakır bır adamım. Aha görü* yon halımı. Biz iki arkadasla define aradık, bulamadık. Bulsaydık kim çok verirse ona «atacaktık. Baçka ne edelim? Bundan sonra aravacaksanız izm alm. Yok, arıyacak degiliz gayru Geçtı Ca» mmızı zor kurtardık. Tamam. Mesele yok. Ben de bunu ı8y« lemeğe gelmiştim îzin almadan ararsanız, yarın basınızı ağntırlar. Yazık olur. Ama bunla» rı ben bir memur olarak sövlemiyorum ha. Aklma kötü bir ?ey gelmesin. Bir dost, bir ar* kadas olarak soylüyorum. Sağol, anladım. Ayranlan iclp kalktılar. Hadi uğurîar ola dedl Seyit AH Merdivenden indirip yolladı «Deyyus... dive sövdü arkasından da Akıl Bgreteceğine iş bu! Bı geçim volu gösier Ser.in gibi aydan aya mayış almıyorum ben Ken» dileri rahata kavuşmuşlar. bol bol akı! dağıtırlar.» Karanlıga do5ru kStu kötö baktı. Müfettis Katfri bey ldrisin kolun» girmis» ti. Köşevi dönünde öksürdü, Biliyor musun, dedi, adamlar haklı vallahi. Çaresiı kalmışlar, her şeyı yaparlar Bu adamın işi gücü olsa. kazancı olsa, yarınına güvense, ne gider define arar, ne de yabancıya latar. övle. Asıl mesele derinde, hocam. Konuşurken söx bularaayıverdim Hep havada kaldı. Güldu keı.dt kendine. Basım salladı. Hem biliyor musun, asıl yukardakilerin yaptıklannın yanında bun'.arınki nedir? Hiç... Define arayıp bulacak da, satacak da, üç bef kuruş kazanacak. Çok sade kahyor bunlarınltu Çok kücük kalıyor. Öyle. öyle. Muhtann kapıyı vurdular. fArkaa «wt DİŞİ BOND TİFFANY JONES GARTH ÇocuUuklannın llk çafilan beraber geçmişti. Gottfried Fischer daha sonralan arkadaşıran nasıl bir deha taşıdığını ogrenecek, ona dair anılannı yaa»caktır. Bu anılardan öğTendiğimize göre Ludwig kendisinden biri dört, diğeri alü yaş küçük kardeşiyle yaz günlerini Ren kıyılannda geçiriyor, yahut saray bahçesındeki kum haMialannda oynuyordu... Hava b o zuk. oldugunda evin bahcesi çocuilann oyun alanıydı. Tümü de yaramaz yaratıklardı.. KUçük Ludwig o yıUarda llkokula başlamıj, olağanüstU müzik kabUiyeti daha çok küçük yaşlarda bellrmiş, babasından keman T© piyanoyu tanımaya koyulmuştu. Babayla çaüşmaları aralannda tUrlü tartışrnalara yol açıyor, küçük mürlkçinln çabaîarı genellikle içkili olan Johann'ı memnun bıraknuyordu... Dinleyici karşısma ilk defa 1778 yılının 26 Mart günü çıktı Ludwig... Konseri babası dUzenlemiştl. . Saray şartacılarından Bn. Averdono opera parçalan söyledı, aonra baba o ğı:l oda müziği örnekleri sundular... KUçük müzikçi ilgi toplamış, başansı yaşamına bazı öğretmenlerin girmesine yol sçmıştı. Rscher'lerin kümesinden yumurta a$ırmak gibi bazı serüvenleri yanında müziğe ciddiyetle çalışıyor, babasının baskısı artınca bunal.p bıratayordu. ögTetmenlerinden biri d« orgçu Zensen'di... Ludwig bir gün bazı beste denemelerinl götürdü ona... Ama minik elleriyle çalmasına imkân yoktu bunlan... Zensen bu gerçegl hatırlatınc3 şu cevabı aldı: «Biliyornm... Büyüyünce çalmak için besteledim bnnlan...» Ve on yaşma geldiğinde öğretmenlerinin en önemlisi çıktı karşısına; çağının önemlı bestecilerinden saray orgçusu Cristian Gottlob Neefe... Ludvrig bu sanatçıdan çok yararlanacak, daha sonraları ona yazdıgı bir mektupta şu satırlar yer alacaktır: «Bana verdiğiniz bilgi ve öğütler sanatım yolanda beni aydmlatan en önemli ışıklar cldu Giinün birinde büvük bir adam olursam bunda çok önem !i payınız bulunacaktır.» I LA N Urfa Devlet Haslanesi Baştabipliğinden: C In a 1 FUb HAYLAK MLSA Kuruş Miktan Tutan Lira Kr. Geçict teminatı • SORÜMSUZ BİR BABA ece yarısına doğru tJd karaltı ılerler Ren sokağında yalpalayıp yıkılarak... Üç ttatlı bir evin önunde dururlar, daha genç olanı koca bır anahrarla ka>r,n açar, sonra «Gir içeri, Tobias...» diye seslenir. Birbirlerinl destekliyerek merdivenlerl çıkıp ikinci kaün odalanndan birıne girerler... Üç çocuk uyumaktadır üç ayn yatakta.. Tobias'm arkadaşı çobirina teslenir; «Hey G tlâç ve Tıbbl Mateem» 143 Kalem 173.102.UU U9CK)JW 150 45.U00.0U Francala 30000 Kilo 3378.00 400 • 24.000.00 180U.00 Pirinç 6000 325 » 19.500.00 1452.00 Toz Şeker 6000 n 40 K lwn 75.380 00 Taze Sebze ?• Mejra 5019.00 1 23 32.430 00 Kuru » » 2432.25 18 Ltngıt KömürO 150000 Kg. 42.000.U0 315U.OU 25 25.000 00 1875.00 Meçe Odunu 100000 Urta Devlet Hastanesinln 1970 yıü Uâç, yiyecek ve yakacak lhtfyaçlan 2490 sayıü Ranu nnn 31 lnci maddesine tevflkan kapalı zart usulü ile eksiltmeye çıkanlmıştır Eksıltmc ve inalelert 28.4.1970 Salı günU saat 11 de Urta Devlet Hastaneslnde ayn ayn yapılacaktıt. SartnameJer ner gün naatanede görülebilir. Taliplerln temlnat mektubunu havi teklif mektuplarrnı IhaJe saatinden bir saat evveline kadaı Komlsyona vermis olmalan sarttır. Postada vaki eecikmenüı kabul edilmeyecegi üân oluznır. (Basın; 12791/3584)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle