Katalog

2 Mart 1970 CÜMHURÎYET •••••••••• n «on olaylar, Türkiye'de, birbirini kovalayan dijer bnnalımlar yanında bir de hükumet ve parlâmento bunalımını ortaya çıkardı. Bu konn flzerinde konnşan Saym Demirelln şn sözleri çok llginçtir: «Hakumet bnnalımlanna da alışılmalıdır» divordu. Evet slıştırmak ve Dnnttnrroak.. Tflrk toplumn 25 yıldan beri belli kişilerin politik mevkileri, ikbâlleri, ihtiraslan ve çıksrlan uğrona çok oiumsuz şeylere alıştınlmak istenmis, çok ciddî meseleler unnttarulmıiftur. Aynı tdktik fitün kötülüklere, yalanlara, oynnlarft ve çöküşlere alıstmlmaya çalışılmiftır. Bugiin de aynı taktigin nygulanmasına ufrasıldığı gSrülmektedir. Türk toplnmn nelere alıştınlmak istenilmedi?.. Movazaalı demokrasiye, iktidar ve mahalefet oynnlanna, beUi kişi ve çevTelerinin siyasi hayatlannı ve çıkarlannı gürdörmeyi öngören kanun ve tüzüklere, temelsiı nydurma vait ve sloganlara, büyük ölçflde yapılagelen nüfuı ticaretlerine, kred] yolrozloklanna ve vnrgnnlara alıstınldık. Dfnsel ve sivasal irticalara, istismarlara, devrimlerl iç<en içe yıkan medreselerin, tekkelerin açılmasına ve bnralarda âyinlerin yapılmasına, Atatürk düsmanlannın alkışlanraalanna allsıldı. Buhranın çözüm yolu nedir ? KENAN ESENGiN EMEKIİ GENERAL yoruz, bunlar demokrasınin ve oy almanın gerejidir..» diye üstfin politikacıların ders verdikleri förfildü. Bn sayılanlara kolay uyanfar ise bünerli, makbol politikacı olarak «iyasi partilerde söz sahibi kişiier baline getirildiler. Alıştırmaya ba yönden de devam olnndn. njrün de aynı yol izJenmektedir. Fakst herkes biliyor ki, bn zihnlyet ve Binıu oynnlan Türk toplumunn yalnız geri kalmışIıfa mahkum etmekle kalmamış, her yönü ile onn bir çöküsün ve bagtinku çıkmazlann içine itmlstir. Artık anormal davranıslara ya da oyunIara alıştırmak ve onları unntturmak kolay defildir. Tıllann biriktirdiği pialiklerin kapafı kalkmıs kokaları ynrt çapını da asacak fekilde yayılmıştır. Bu bakımdan suni tedbirlerle hflknmet bunalımını çözmek yine demokrasinin gölge•ine nğınarak oyunlarla iktidar sürmek, bnna da alışmak gerekir demek yerine ciddi ve köklfl çözüm yolnna girme, yenj MÇİmlere gitmek zorunluğu dofmuştur. Mevcnt parlâmentonun karnlnş şekli, başka bir alternattfe elverıştı olmayışı ve sîvasi partilerin Babil Knlesi haliııe gelmeleri, kenM iç bânyelerinde biie bir irunca, bir fikir birlijh'ne sabip olmamalan, çofnnvn kisisel çıkarlara baflı bir ekip olarak gfirünmeleri ve ban«n yanında ds iktidar grupunun, özellikle «nnn başının böyük yaralar almaaı ciddi btr bnhran ve gflvensiılik yaratmıştır. n bakımlardan da yeni bir seçime gitmenin zornnlu olduju kanısı yaygmlaşmiftır. Denebilir kl. bnna ksrar vermek güçtflr, fakat bir insanın, bir sornmln organın hüneri ve degerl de güe kararlar vernıesiyle ölçülür. Seçimden kaçınmak pariâmento üyelerinin itibannı sarsacaÇi ıribi veni bnnalımlara, ekonomik ve sosyal krizlere yol açacaktır. Parlimentolar gereçinde memleket yararına eiddf kararlar almak yetenefine sahip fcuruInşlar olarak kabnl edilirler. Bunlar yalnız normal ve günlük isleri cevirmek ve yürütmek için kurnlmamışlardır. Bis her yönfl fle w gellşmif bir flfkeyiı, »(orlte, bnznr ve istikrar içinde çalısmaya. kallonmaya, ilerlemeye ihtiyaeınuı vardır. Bnna kar^ılık Ikide bir kltfsel çıkarUr, p«litik ihtiraslarla oynnlar çevirmek. devletin bfltçesini dabi çıkarmamak gibi «ntrlkalara rirmek, sonra da buna alışacafız demek çok hazindir. Bnnnn yanında adam çalarak ya da bir koaüsyon knrarak dumroa devara fttirebilirim döşüncesi de bn bnnalıma çözüm çaresi olamaz. Rele bnknknn kurn maddelerlne unlmak, onlan kendi mantığına göre ifler eSstermek kimsevi tatmin edemez. Savcı var; savcı var Yürckli ve kararlı hir Insan. bazan tckbasına büyük Işler ba f sarabilir. Geçmis zamanda ve günümüzdeki örnekleri çolrrar bunun.. J Medeni cesaret sahibi kişinbı topluma önderlik görevini yiğitlikle ' yüklenmesi, karı'nlıea karşı savaşm yollann» ısık tutar. Öfretmen, öğrenci, emekçi. sanatçı. nice devrimci ba yolda savaj vermektedir. Kiminin ismi duyuluyor. Kimi isimsiz kahramanlar gibi duyulmndan veriyor kavgasmı Her kösede var böyle inlarlar. Kimi başarıya ulaşıyor. kimi eziliyor. Gelccek kuşaklara aydınhk bir Türkiye bırakmak isfiyenler. her şeyi göze alıyorlar. If. tira ediliyor onlara Gizli tnznklar hazırlanıyor.. Ama insan başını dik tutmalı! İki günlük omiirde deger ml zillete katlanmakT Çoluk çocuğa ve gelecek kuşaklara bırakaeağimn: mitas ne? Han mı hamam mi? Apartıman mı banka cüzdanı mı? Yoksa şercfli hir ad mı? Her meslekte bu sorunuıt cevabını anyarak kendi kişiliğini bolmus yüreklilere raslıyoruz. Savcılar arasmda da olumlu isimler dikkati çekiyor. Bir Hilvan Savcısı çıkıyor; onbes kurşun ya|ıyor üsrüne: beş yerinden yaralanıyor genç Savcı? Neden? Hilvan'da be» kö>ün sahîbi ve »ırhnı kocaman siyasi partiyo d»yamıs bir ağa var. Bu ağanın aile<iinden dört kişiyf cinayet samgı olarak tutukluyor Savcı Orhan Başar... tste kursunlar bunun icin ya&ıyor üstüne... Savcı Orhan Başar. bir büyük şehirde olabilirdi: iktidarm emirlerine göre devrimci yazarları kovalayahilirdi. Hem de her aksam bir gece kulühiınde. bir partide, bir kokteylde. bir dâ\ette boy «österir: adı *azetelerin «osycte kojelerinde dolasır: komnrrdor kaymak tabakasıyla içli . dıslı *ıkı fıki \e ikifcadcharasında: « Ağlama deamez hayat .> sarkısını sulu gözlerle «öyliyerek viedan azabmı hafiflermeye calı?rrdı. Alçagın teki olurdu o zaman. . Ve yannlarma bugünden bakrp gerçekten ağtama^ı gerekirdi. Bir Boyabat Savcısı Ömer Secati Ergin var. Kasabadaki «oziı kanlı mürtecilere karşı savas veriyor; mebuslann, valilerin baskılarma raemen meslefinin sercfini savunuyor. Bir siar Yalçın var nâ•nuı yollarında eziyet çekmevl göze alan.. lillet tünellermde kodaman çanaklannı yalamavı âdet cdinse, bugünkü yetenekleriyle fl üstünde tutulurdu. Bir Mehmet Feyyat var adaletsiıliğe karşı mücadeleyl soluk alın vermek eibi yajam koşolo hellemiş... Ve adını shndi hatırla^amadıîraı, ys d« duymndıirm nice değerll adalet adamı var kl siyasi iktidrrtn baskısına başkaldırmıs «avaşıyor. BazıIan gazetelere dergilere yazılar yaııvor. bazılan ceıresindek: karanlık sömürüciilcre karsı ulusun hakkını anyor. bazılan *na\a<» dısı siyrh eiiclerin devrimcllere hazırladıklan tuzaklan hnzınor... Bazan blr adamın tekhasıns biivük ijler yapabllece&ine ?iizel örneklerden biri >fehmet Feyyai'ın durumudur. t96S yılı Ocak ayının son jrünü o zamanki Adalet Bakanı Hasan Dinçer'ir!. tneeöl'den N'usaybin'e kış kıyamette kendisinl sürmesi üzerine Adalet Bakanlığı Ceza İsleri Genel Müdürlüğüne çektiei telfrrafta diyordu ki Mehmet Feyyat: Bunun sonımluluğunun he'îabını Bakan Hasan Dinçer en yakın zamanda verecektir. Zira Atatürkçü ve lnkılâpçı düşüncede bulunan ve tarafsız çalışan şahsıma yönelen Adalet Bakanı Dinçer'in mensup oldugu siyasi kadronun tesiri altında kaldığı bizce bilinmektedir.» Adalet B?kanı. Mehmet Feyyatia afraşmaya devam etti. Mehmet Feyyat Adalet Bakanının kararlarına karşı Danıstay'da dâvâ açtl. Ve bu dâvâlar eöriilürken, Bakanın Savcılar üstünde iktidarını sağlıvan kanun maddelerinin AnayaMv» aykın oldugunu iddia etti. Danıstay meseleyi Anayasa Mahkemesine götürdü. Anayasa Mahkemesl Mehmet Feyyat'm iddiasını haklı bularak Savcıların özlük islerini düzenliyen kanun maddelerini iptâl etti. Buna ragmen siyasi tktidar Anayasaya aykın yeni bir kanun hazırlamakia ve çıkartmakta sakmoa görmedl.. Bu sefer Cumhurbaşkanı Sunay veto etti Savcılar Kanununu.. Hasan Dinçer gibilerin iktidanna bir şamar idi bu... Ve Hasan Dinçer gibilerin iktidanna tckbasına da olsa boyun egmiyen ve adaletslzliğe baskaldiran adalet adamının başarısı idi. Türkiye Camhuriyetinin savcılan içinde partizan iktidano ansası olup ikbal kapılarında esik yahyanlar vardır. Onlan tanıyoruz. Ama haksızlığa baskaldıran, zilletin zincirlerini parça parça edenler de vardır ki, uMM^jğffâu onlardır. iâmento fîyelerinin İtibannı düsürttr. Koalisyon ise bizde çıkarları nayltşmaktan ba«ka bir seye varamaz. A dam çslmak, savı hesabtna başvnrmak hükumetin knrnlmasını saglasa ds par Devlet mfiesseseleri ve felenekleıi knvvetli olan, aynı zamanda sfyasi partilerin ve iktldarlann tasallâtundan nzak kalmıı bnlnnan ülkeler için hüknmetlerin diismeıi, bir sfire sonra veniden knrvlması ve yine dfl?mes! çok önerali defildir. Fakat bltde bn <* olnmsnz rol oynar. Bütfln devlet isleri felç olnr. Çünkü hirde knrumlar, Bakanlıklar değil Bakanlar vardır. Devlet müesseselerini de bdvle yürüttük ve böyle ahftırdık. Sonuc «et olarak bneünkü dorum oyalayıcı ve yapay tedbirlerle çötülemeı. Darlıktan, kisisel endişelerden, seçim korknsnndan nzaklaçarak dofrn karar verilmelidir. feni bir seçime gftmek artık mnkadder olmnstor. PariSmenfo bn tarihî eörevini yapmak zornndadır. Bu baliyle bn Meclis ve bu iktidar daha üç yıl memleketin muhtaç oldnğu isleri yiirfitemez. Alıştırma ve nnotturma taktiği gtç de olsa iflâs etmistir M niî Iradeyi yansıtmayan ve Anayasanın rnbnna aykın olan seçim usullerl, liste dfizenlenmeleri ile parlâmentolar knrmaya, iktidarlar sürdürmeye, bir ahlâk ve fazilet rcjimi olan demokraside politikanın bir entrlka. bir oynn ve sahtecilik olduguna alıstınlmak gayretleri devam etti. Talnıs bnnanla da kalınmadı, bn davranıslars ahstnak lstemiyenlere «Politika yapı CUNDEN GUNE Ahmet Haşim dâvacı! Konnşulan dillerin kendl kendllerine Wr evrim İçinde oldnklanm belirten bir Fransız sözünü hatırlam: Kelimeler de kltıt para gibi aaınır!Liaelerde Fransız klâsikleri okutulurken »âzcüklerfa yta yülar içtnde nasıl anlam değiştirdiğini görürsünüz!. Zamanla keUmelerin yalnız anlamı değil.. yazılış şekli, yani imlâsı biie değişir. Bizde de djl süratle defişiyor, hattâ sürati ölçecek olursanız. divan edebiyatından tanzimata, oradan Fransız romantizminln yolundan yürüyen Fecriâtiye ve genç kalemlerden bugüne öylesine hızlı yfirudük H, bu kadar süratii gelişme galiba dünyanın hiçblr toplumunda jrörülmemiştir. Bırakın Arap, Fars melezi divan edebiya tını, ı'tınus Emre'nin dili ile bugünün dili arastndaU fark da bfirümekte devam ettiNe Ise! Bu yazıda maksadımız esHyen dillerin hlkâyeatal antatmak değildir. Dillerin aşındığını söylemek ve klisik HUplann metinlerinde eski kelimelerin yeni baskılarda da muha/aza edildi|ini fakat, o kelimelerin bir yıidızla iîaretlenip, yenl mânânm, kitabın altında anlatıldığını söylemektir. Fransız Milli Eğitim Bakanlığı, Corneillein Racinein. MoHere'in eserlerindeki kelimeleri busünkü nesil kolay anlasın djye kendl kendine değiştirmez, İngillz M 1 Eğitlm Bakanlıfı SheakspeUÎ are'in dili iizerinde, gençler zorluk çekmesin diye tasarrufto bnlonmaz. Metin olduğu gibi yazüır, öfretmenler kelimeler hakkmda eUdmologigue biljfi verirler. Anlamlar değiîmijse kjtabın albna ba anlam değifikliklerini not olarak koyarlar. Ahmet Haşlmin, «Pre göre» si, «Gurebahanei LakUkansnı *e «Frankfurt seyahatnamesı» bir arada Türkçenin en güzel neair nümunesi olarak «1000 Temel Eser» arasında yayınlandı. Fakat, bu gibi eserlerin yayınlanmasında yapılması caiz olmayan bir işin yapılmış olduğur.u gördük Haşim'in yazısındaki kelimeler. büyük çapta değiştirilmiştir. Hattâ zaman zaman asıllannın yerine 6yle kelimeler konmuştnr ki, Haşim o kelimeleri hayatında hiç duymamıştır. Birçok yerde kelimenin karşılıgı bnlunamadıfmdan mı, yoksa lhmal ve aceleden mi? eski metinden yeni metine geçerken kelimeler atlanmıştır. Üslup değiştirilmiş, anlam takdirsizlikleri yapılmıştır. Hattat tzzet Efendinin veya Tesari'nin yazüannda bugünün zevkl değisti diye tashihler yapılır mı? Dede Efendinin bestelerindeki notalar değiştirilir mi? Ressam Şevket beyta tablolanna yabancı fırça vurulur mu? onun gibi, Ahmet Haşim'in de Tanlarına el sürmemek gerekirdi. Halbukl, ber fıkrasında onar, yirmişer, otuzar kelime değismis. bu kelimeler değiştirilirken de metinlere hiç bir isaret konmamış. Bu kadanna kimsenin hakha yok!.. Üslup eskiyebilir. dil eskiyebilir fakat edebiyat tarihlmize geçmiş insanlann yazılan ve eserleri üzerinde başka kalemler dlledikleri gibi tasarrufta bulunamazlar Hele böyle metnin aslı ile son şekli arasındaki fark belirtilmeden, Ahmet Haşim gibi bir sanatkânn eserine el sürmek düriist olmaz, ciddi olmaz, hele Bafcanlığa, resmf bir devlet nıüessesesine hiç yakışmaz. Bu kitap toplatılmalı ve batâsız olarak veniden basılmaudır. Ahmet Haşim'in mirasçısı olsaydım eseri tahrif ettiği iddiasiyle Bakanlığı, başkasına da aynı şeyi yapmasınlar diye hiç tereddüt etmeden dâva eder, sorumluların başlanna bir tazminat derdi açardım. Bu dâva kim bilir ne kadar merak verici ve renkli bir dâva olurdu?.. eş yıldan beri halk efkânna muhtelif şekillerde sunulan, iizerinde uzun münakaşalar devam eden, daha evrel de ilgili çevreler içinde münakaşaları yapılan ikılı anlaşmalar ile ittifak sorunlan, Ocak 1970 ayınuı son günlerini ve Şubat ayının ilk haftasını geniş bir şekilde işgal etmiştir. B Amerik» Birleşilt D«vletlerl hükumet» ile Türkiye Cumhuriyeti hükumetleri arasında yapılan askerî mahiyetteki ilaU anlaşmalar hakkında hükumet progranu sırasında Başbakan ttrafından açıklanan meclisleı» bilgi verme hususu gerçekle»mış, ve hükumet Millet Meclial ve Senatoda ayn ayn olmak ülere gizli oturumlarda Milletvekillerine ve Senatörlere bilgi vermis ve bir genel gCrüşme usulü içinde partilerde görüşlerini, düşüncelerini açıklamak imkânını bulmuşlardır. Bunu tntltaakip, M H Savunma Bakanl U NATO ve stratejisi ile Ugfli olarak basına bir açıklama vapmıç; Başbakan da 7/Şubat/1970'de iteili anlaşmalarla stratejinin uygulaması hakkında aükıımetinin görüşlerinl lzah etmiştir. Her iki konuda da muhtelif açılardan eleştirilerde bulunan bir kişi olarak iç ve dış politikanın bu önemli sorunları Üzerinde; açıklamalan da göz önünde tuta rak, görüşlerlmizl bir kere da» ha beUrtmek lsterls. AVRUPAda genel bir SAVAŞ muMemel mi ?" YAZAN : İİAİİl ANLAŞMALAR ESNEK MUKABEli \ L N Türkiye Halk Bankası A. Ş. Genel Müdürlüğünden 1 Buldan/Denuli 5ube hizmet binamızın onanm ve dekorasyon işleri M2 bedeli müteahhıt firmalarrfan teltlif alma yoluyla, götürü esası üzerinden, kapalı zarf usulu ile eksiltmeye konulmuştur. 2 Işin geçici teminatı 7500, (Yalnız yedi bin beş yüz) liradır. 3 Bu işe ait ihale dosyası, Ankara'da Genel Müdürlüğümüz Levazım Mudürluğü ile Insaat ve Emlâk Müdürlüjünde veya Denizli Şubemizde görülebilir. 4 thale 10/3/1970 Saiı günü saat 16.00'da Genel Müdürlüğümüz Satın Alma Komisyonunda yapılacağından, kapalı zarf teklif mektuplarının aynı gün saat 15.00'e kadar, Satın Alma Komisyonumuza tnakbuz mukabilind'e verilmesi gerekir. 5 Eksiltmeye katılacakların, eksiltme gününden 3 gün öncesine kadar, Genel Müdürlüğümüz Inşaat ve Emlâk Müdürluğüne müracaat ederek, eksiltme dosyasındaki koşullar içinde yeterlik belgesı almaları gerekir. 6 Yeterlik belgesı içın, en az 110.000, (Yalnız yüz on bin) liralık bir banka işini bıtirmiş olup, geçici kabulünü yaptırmıs olmak, veyahutta mimar veya insaat mühendısi olmak lâzımdır. 7 Her ne sebeple olursa olsun, zamanmda verilmeyen teklıf mektuplar: nazarı dıkkate alınmıyacaktır. 8 Bankamız, 2490 sayılı Artırma, Eksiltme ve İhale Kanununa tâbı olmadığından, ihaleyı yapıp yapmamakta veya işi dilediğine vermekte serbesttir. (Basın: A. 582811313/1966) NIMBÜS gibi, (. . herhangi bır sılâhlı çatışmada ileri bölgelerin kaybı an lamına gelir. Bundan «onra ise, müttefik topraklarını ijgal edecek olan düşman kuvvetleriyle müca dele etmek İçin, plân «eçimind* çok ciddt bir tahdidat ile karçıla ÎSTANBUL MÎLLLETVEKtLt şılacaktır. Düfmanın ilk muvaffa kiyeti elde etmesinden sonra, onun avantajlı durumundan vaz ge degilolr. Bu halde roesele ciddi munıs bır hale sokulur. Bu söa. çeceğini ummak, iyimser bir göittifak üjeleri tarafjndan yetten çıkar, dıs paUUk» da op ler, birbirlerıne karşı çok soylenebı rü;le ya ölümüne kumar eynaportünizme gider. mak veya en k&tü ihtimal ile tnaj avunma jttifaklan, mllletle lır. ama millete dönüp bu tar» lubtyeti kabul etmek demektir.) propagsasda "pek az yapılır, rin güvenliklerinii» ıaiiştereU) şeklinde nitelenecek kadar i, /.•' Aynı milletten fertler araşınken korunması «macına makaygı vericidir. Bunun nedenleri» da toahf ittrniMm olmadıgı bır tuftur. Esas unsur, milli güvenni ilerde inceleyeceğiz. Şimdl di» dünyada her seyleriyle bırbirleliktir. Hiç bir hükumet, milli ğer bir noktaya, akla gelmesi mub «••••••(•••••••••••••••••••••«•••••••••••••••••••••••••••••••I rinden ayrı oıan milletlerarasıngüvenliginde ciddi boşluklar ha da itimat beklemek ham bir ha temel bazı seruUra pcfin eevap ••»•••••••••••••••»»•»••••»»•••»•»•••»•»•»• sıl eden ittifak stratejilerini ka yaldir. Hükumetler hajalci de anyalmı: bul etmege veya ona tamamiyle gıl, gerçekçı olurlar. Kendlleri% Yakın bir (eleeekto, asfari uymaga mecbur tutulamıyacagı ne fazla bir sey ReUrmeyen ulusbet yıilık bir sfire içinde, Avrupa gibi böyle bir durumun vukuun lararası paktiar içinde ÖÇ I İ ÜU da artan riske mukabü alacagı hareket ederler, ittifakın savun bölgesinde genel bir «avaf mnhte mel mldir? siyasi tedbirlerde de lttifakın masını da tedoırlı yaparlar. Cevap, büyük bir İhtimal ile usulleriyle kendini bağımlı gorSayın Başbakan, pariâmento hayırdır. mege ve tutmaga mezun da de içinde daha yeni bir tecrübe ge» Taraflana, nukleer «iUnlardaki güdlr. çirmiş, evvelâ kendi grupunun ünha güçleri tahditsiz artmıs ve fertleriyle ihtilâfa dUşmüs, sonTürkiye, Dünya politUtasını yaklâsik kuvvetlerde harekflt çabukpamaz, ama içinde rol almağa ra bu münasebetler bir anda luğu ve atef gücü çok geli;mi( mecburdur. Serbest olan şık, düşmanlıga dbnüvenruştir. Bir olmasına rağmen bu denge her bu rolde bölgesel bir bagımsız parti içinde dabi görüş, düşüiki taraf için de hayati olan bölnüş ve menfaat aynlıkian, inHENRj BARBLSSL • hğa sahip olmanın politikasım gede savaj ihtimalmi frenlemekÇeviren: Snat DERVIŞ , • sanlann birbirlerine olan itigudebllmektır. Çogu ahvalde tedir. Daha doğrusu genel bir sa *, rHANSA'DA 230.000 DÜNYADA 36 MİLYON basıhp satan. GOftC X buyuk devletler buna dabi im matlannı, saygılannı, bağlılıklavaş riskini göze aidıracak bir so < , OURT edebiyat ödulunü kazanan: emperyalist sava$ların dehşetini bü X rını, dayanışma duygulannı bu kân vermemenin gayreti içinde run şimdilik mevcut değildir. Sa < > tain ç>plaklı(ıyla ortaya koyan OnlU ROMAN çıktı. Ofset baskı 20 l'.ra • kadar sert bir sekilde etkilerse. TtMAT VE DAYANIŞMA: bulunurlar. vrvtan eaydıneüık böyle meydamilletlerarasında devamlı bir İlk olarak itımat ve dayaÖNCÜ KİTABEVt: Bıbııli Cad. No. S Cağalojlu . Istaobul • na gelmektedir. Dünya politikasının nazımı o itimat ve dayanışma beklemek nışma mefhumuna t^masla İZMtR DATİÇ, tSTA.VBUL KARATTKİN lan büyük devletler, bu politıka mümkündtir? meseleye girelim. Hükumet be»•••»»»••••»••••••»••»»•»•••»•••< •••••••• Dış ilişkilerde TürK deviet ayanlannda, gerek ikili anlaşma nın geregi olan askerî stratejifReklâmcüık: 523İ955) lar, gerek ittifak açısrndan bir lerini çızer ve uygularKen »çınde damlanna, memurlanna veniden bir Lozan müzakerecilik ruhudış politika yarası almamak İçin bulunduklan ittifak veya ittıfakA Bloklar arasında blr ynnaazami gayret sarfetmekte, fakat lann üyelerinin de bu strateji nun aşılanması lâzımdır. ttmu* UMâi Tivâ1tOW jama var mıdır? bu gayrette çok ileri giderek lü leri benimsemelerini arzu eŞNEK MUKABELE STRABuna da vereceğimiz cevap evet derler, muhtelif yollarla ou gaTEJİSt: Sayın Başbakan, zumsuz genişlikte bir ittifak sayelerine erişmenin vasıta ve imNATO stratejisi bahsiııde, tir. Uîun uzun nedenlerini araşvunuculuğuna düşmektedir. tırmak bir yana, zahiri »ertlikle kânlarını ararlar. Onlar ıçın, kendı Dışişleri Bakanının sık (Bir lttifakın satup uldugu mılletlerin kendüennden zıyade sık tekrarladıgı bir gerçegi unure ragmen bu yumuşama mevcut caydına gücün en mühim un bulunduklan cografl mevkılerın tur gorünmektedir. Bu da hüku tur. 196I'de Amerika ile Rusya ta surunun, matlup bir askerî kuv önetni, bu önem içinde kendı metlenn devamlılığı prensibıdir. rafından Biriesmds Milletlerde müştereken yapılan bir beyanat ıretın mevcudıyeti yamnda müt taraflannda bulunmalan ve bu NATO stratejısinin bir evvelıyatefikler arası itimat ve dayanış lunmalan halinde de ıtaatü ol tı vardır. Sayın Başbakan, ken iîe 'Savaş, uluslararası meselele ri çozme bakımından artık bir v4 ma) oldugu hususunda sayuı maları esas nedefı teşKil eder. dısinden ev\elkı hüknmetlerin Başbakan ile herhangi bir görüş Aynca, büyük devletler eğemen müzakeresını surdurdüğU ve ka sıta değildir) görüşü ortaya atılmıstır. Bundan sonra nükleer d«ayrılıgımız yoktur. Ancak, he lık ve milliyetçılık meıhurnlan bul etmediğı bir ittifak stratejimen üâve edeüm ki, arzulanmız nın artık degişmiş oldugunu ıd sını kabul etmıştır. tktidar • mu nemelerin .vasaklanması; nükleer silâhlann yayılmasını önleyici an halefet çelişmesı buradan gelir. (250. Oyun) (Müzikal Komedi) ne kadar samimi olursa olsun, dia ederler ve bu hususta yazılı laşmalar imza edilmiş; son olarak 1962 de NATO makamlarınm milletler arasında gerçeic bir r: ve şıfani telkinlerle hüiumetlenükleer silâhlann tahdit olunma önüne konulan bu stratejıyi bu mat ve dayanışmanın oulunma rın yöneücilerini de Sendılen sı hususunda Helsinkide bir mütarihten itibaren 1965 yılına kadıgını da bilecek kadar tecrübe gibi düşünmeye sevkederler. 1 dar Türk hükumetleri tasvip et zakere . . te*bit editoıistir. Bu (100. Ovun) ll nlmamıa \âr]rr\ı\\r. TUrk tanmemiş, 1967 yılına kadar da as arada Dogu Batı bloklan içinBöylece, büyük deviet politıhinin uzak ve yakın devlrlerını kerlerin itirazı ile mesele yüıüleki diğer devletlerin de birbirle inceleyenler ve yaşıyanlar; özel if«Lignmn zararlarına ragraen tnıiş ve nihayet Başbakan • Sa riyle gitükçe artan iliskileri mev (Cumnunyet: 1978) Ukle siyasî ve harp tannlerinı, bunlara uymak veya uymamak vunma Bakanı Dışişleri Bakacuttur. Batı Almanya ile SovyetmiUetlerarası mücadelelerin za hükumetleri idare edenlerın dünı Uçlüsü tarafından strateji beler Birli» arasındaki görüsmeler hiri ve hakiki sebeblerinı müta şünce tarzlanna göre degişir. Bı nımsenmiştir. Bu itibarla, muh ve bu mevanda hir saldırmazlık lâa ve münakaşa edenler; itti zim, hükumet ile ayrüma nok telif sebeplere istinaden kendi anlaşmasının dabi düşünülebilfak içinde görev alarak cecrUbe tamız buradadır. Sayın De sınden evvelki tıükumetlerin kamesi bu vumuîamanın bâriz tutageçirenler, dcvletlerin cirbirine mirelin dört yıilık dış polıtıka bul etmediğı bir stratejiyi; bu nalr'>''ır. güdümünde. İttifak içinde bü sebepleri ortadan kaldırmadan olan itimatlannın hududunu bugünkü hükumetin kabul etmeherhalde bütün bunlann nazırlı yük devletle hiç bir hususta, hiç (1) ÜS New» and vVortd ReporU, bir sekilde ihtilâfa düşmerrek si hususunda tenkıtlerde bultınuğından geçmemiş bulunan sayın zJ/Nisaa/lN» nüshaaı. Demirelden daha iyi takdir'e prensibinin yer aldıguu sarahat luyorsa, bu kasdi bir niyetin deYARIN derler. Aynca, ittifakın gerçek le müşahede etmek mümkün ğil, sartlann tabiî bir sonucudur. lerini kestırememek veya kesti dür. rip de bunu dayanışmayı bozEsnek Mukabele urasını bir Jcere daha belırt ükumet, NATO Bakanlsr mamaK gibi bir aniayış içinde mek lâzımdır ki, devletler Stratejisi toplantısmda ıtirazlannı zaörtmege çalışmak; nasıl olsa arasında (İtimat) ve (Dayabıtlara geçirdiğini, dolayısıybir savaş olmıyacagını ve ittifa nışma) sözleri, menfaat bırlela bu zabıtlara kaydettirümiş okın çoğunluğunun kabul ettığı şimlerirun bir örtüstidür. Dış İLK FASİKÜLÜ ÇIKTI ıan sözlerie imzaladığj belgedebir fikri de kabul etmemenin bil politika merhametsiz ve sogukkı güçlüklen izale ettığini zan Yayımlayan : GÜVEN YAYINEVİ jstanbul yük devletlerle baza ihtilâCara tur. Onun merhametsizligi ve ediyorsa bunda da yanıldığını yol açacağuıı duşünebilmek de soğukluğu, diplomasinin bu gibi Genel Dağıtım: BATEŞ ıfade etmek lâzımdır. Zira, nadoğru karşılanacak bir keyfiyet renkli ve geçerlJ sözleriyle daha 1. sıl bir kanun kabul edilmeden Merhum Mühendiı Tahir evvel, parlâmentoda birçok söz' llâııcııiK hîba 1958) Sayraç'ın ve merhume Mücüler, parti ve kışisel kanaatlerinire Sayraç'ın kızı, Zekiye nı beürtır bunlar zapta geçer, Uras, Nedim Sayraç ve Cefakat kanun çoğunluk oyu ile nide Sayraç'ın kardeşlerl, kabul olunur, sreçerli vegâne belDr. Ziya Uras'ın btldızı, ge olur ve bundan sonra hıçbir Emel Deris, Cüneyt Salta' kimse zabıtlarla işlem yapmaznın teyzesi sa; NATO'da da bir politikanın, B.P. PETROLLERt AŞ. 2530 VAŞLARINDA bır strateunin belgesini imza MEOİHA SAYRAÇ ASKERLtK GÖREVtNt TAMAMLAMIŞ, ederek onun hukukî varlıgı teHakkın rabmetine kavuş* kemtnül ettikten sonra (Ben, mustur. Makina Mühendisi Aramaktadır filân trıhte şöyle demiştim, şu ihtirazi kaydı koydurmustum) Cenazeıi 2 Mart 1970 PaİNGtLlZCE bilgisi tercih sebebidir. tstelülıerin. nâi terdemek mümkün değildir. Bclgezartesi günü (bugün) 6Jle cümeleri ve fotoğraflan ile P.K. 291 ŞİŞLİ adresıne lerde vazılı hususlar aynen uynamazını müteakıp Göztepe gulanu ve sorumluluklar ona Camünden kaldırıUcaktır. müracaatları rica olunur. göre teşekkül eder. AİLESt 'Basın organızasyon: 7070 19521 u »trateji; tanınmi} bir Arae(Cumhuriyet 1980) rikan askert heyetinin yayınladıiı bir raporda üad* Em. Amiral Sezai ORKUNT S İtimal ve ATEŞ dayanışma I Yumuşama var mı? E AST ANKftRA SÂNAT TİYATRoSU Sınırdaki Ev SON DORT HAFTA Eskici Dükkânı Simavnalı Şeyh Bedreddin JLKI Î H O KU L ANSİKLÖPEDİSİ VEFAT Mokino Mühendisi Aranıyor B