22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 ATF A tKİ : CÜMHURİTE'ft: 22 Kasun 1970 ukarıki başlığı Paris Hnknk FaküKesinde Slyasal Sosyoloji dersini okntan v© gtnf yaşında butün Batı dünyasmds haklı bir ün kazanan Prot. Maunce Duverger'nin 196Tde yaymlanmış bir kitabından »Idıro. «Halksır Demokrasi» başlığını taşıyan bu kitap geçen yıl Türkçe'ye de çevrilmişti (1). Fransa'nın en agırbaşlı ve tarafsu bir gazetesi sayılan ve eski Le Temps'ın yerini tntan «Le Monde» gazetesini izleyenler, bugünkü Fransız ve dünya polltikasını, somnt örnekJer ve rakamlar da vererek derinlemesine tablil edip gözönüne koyan ÖJtlu ve berrak yazılanyla, Duverger'yi çok 'yi tatarlar. Y HAlKStZ DEMOKRASİ Ord. Prof. Dr. H. V. VELİDEDEOĞLU Halk kitleleri, yetistirilmemls, olçnnlaafflamı;, yani kendisinin naddi ve mânevi çıkarlannın bilineine varmamı» oldnğn siirece, ynrt sornnlarının çdzüm yollan konnsnnda kendi başına bir tercib yapaeak dnrtunda olamaz. Bn nedenle halk, kendi adına hsreket edecek ve karar verecek polltîkacıJan seçmek zornnda kalır. îste sivasa) partiler bn politikacı kadrolarından devsirilmis ve çıkar birlifi yapmıs toplulnklar balinde kendini gösterir ve bn kadrolardan meydsns gelir. Anayasamızın siyasal partileri «demokrasinin vazgeçilmez unsuru» olarak kabnl etmesinin nedeni de bndnr. Bn çözüra yoln teorik olarak, iyi. trüzel ve hattâ dofal bir sonaçtar. «Teorik olarak» dedim: çünkfl: 0 Bugünkü Tiirkiye'de ber sınıf halkın, kendi sınıfının maddi ve mânevi çıkarları rnnünde oy lcullandığını ve biitfin halk gınıflanrun parlâmentoda. gerektiği oranda temsil edildifini. zerçek bir dnrnm olarak. kim ileri siirtbilir? # Belirli zamanlarda bir kes oynna knllanıp temsildlerini seçen halkın, sectljü par«fyi veya politikaeıları denetleyebildi|ini veya enlann tntnın ve davranıslan uzerinde etkili olabildiğini kim iddia edebiUr? 0 Seçti^i partice veya partiler koalisyonnnca karnlan hükumetin icraatını hos gör* meyen, begenmeyen, elestiren halkın. avnı yasama döneminde, o hükumetin yerini alabilecek ve kamn yaran doğrnltnsnnda icraat yapacak baska bir hökumetin knrnlabilecegU ne inanı var mıdırî Bfitün bn sornlara olumln cevap verilemiyeccÇine göre, bizim demokrasinin niteliği çınlcıplak ve sipsivri ortaya çıkmaktadır. İçin nem de Anayasaya aykırı olarsk nyfolayıp zamiı maas alma kaygısına tfüsüyorlar. (Oysa önce emekll, dul ve yetimlere, sonra çörevdeki memurlara zamlı maas verilmeli ve Anayasaya göre, milletvekilleri ve senatörler ancak gelecek dönemde bu zamdan yararlanmalı idi.) Czun süre Senatoya ve Kasunın başından beri de Millet Meclisine bir başkan seçilmesi için tur iistüne tnr atıldı. «Halkjj demokrasi»lerde böyle seyler olmaz, olamaz. Bir yandan yukanlri aygunsuzluklar sürüp giderken, öte yandan Anavasa'nın toprak refonnn kuraUamun nygulanmasını isteyip eyleme geçen bilinçli koylü; «endika seç me özgürliiklerinin ellerinden alınntamasım isteyen bilinçli işçi; öfrenimde reform ve halk yaranna bir öğretim sistemi isteyen bilinçli öfrenci, kısacası, eylemlerhle politikacılan etkilemek isteyen bilinçli halk kitlele ri, jandarmanın veya polisin dayagı hatlâ dayağı değil, kimj zaman vahset derecesıne varan ınlmü alünda inletiüyor. Ve bütün bunlan elestiren namnslu yazarlar ve tek tiik politikacılar «rejim düşmanı, demokrasj düsmaoı» Uân ediliyor! Bir paradoks ütıin diinya diUerinde yerlesmis olan «demokrasi» sözcüğö, eski Yunancada «halk» anlamına geien «demos» ve «egemenlik, ybnetim» anlamlarına gelen ckratos» sözeüklerinin birlesmesinden olnşmus bir kavran olop, «halk yönetimi», «halk egemenli|i» dentektir. Bız, öç yıll aşkın bir zaman önce yine bn siitunlârda çıkan bir yazımızda, demokrasiyi «ha]Jcın halk ıçin egemenliği» olarak tanîmlaraıştık (Cnmbnriyet, 24/8/1967). Monarsi, arirfokrasl, ollgsrşi veya pliitokraside balkın bir tek kisi, ya da sayılı ziimre veya aileler tırafından ve onlann yaranna olanık yönetimi s3z konnsn oldnğn balde, demokrasiltrde bn söıcüfün yukarıda verdiğfaniz etmıolojik kökeninden anlaşıldıfı gibi halkın doğrudan dogrnya kcndisi tarafmdan ySnetilmesi söz konusudur. Dımm bn olonca «halksıt demokrasi» deyiminde bir çelişki, bir paradoks göze çarpıyor. Bn deyim tam Tfirkçe olarak karşılanroak istenirse. «halksız halk egemenliği» de. m*k gerekecek. Yanl bir yandan «halkın egetnenlıği» nden söz edilecek; fakat öte yandan halkın bu egemenlikte ve memleket yönetiminde direkt bir rolü, bir etkisi olmayacak ! îşte çeliski bnrada. Zaten Duverger'nin Kitabı da Fransa'daki bn paradoksn gözSnüne fcoymak; Fransız siyasal partilerinin iç yapıIannı incelemek; her partide politikacıların «ortacıIıSa», dolayisivle «rabatçılıga» kaydıfını gösterraek ve ber partinin, önce parti içi ve sonra partiler arası ilişkilerde «ortacılık koalisyonları» na yönelerek seçmen balka siyasal alternatif (tercih) olanağı bırakmadığını, hiç değilse bn olanagın çok daraltıldığım elestirmek için yazılmıs. B ra5itası olacaksa bir az dah» agiT söyleyecegun bir servet edınrae vasıtası olacaksa. bu memiekette demokıasının ıstıkbaiındec şuphe eönek lâzımdır.» 9 yıl kadar önce «Meclislenn ıtıban» naslıklı bir yazımda (Cumhuriyet 3 Ocak 1962; de açıkladığım bu sözlerüo, Temsilciler Meclisi çoğunluğa tarafından protesto edildi. 2J2 üveden ancak 37'si benim dösüncetne katıldı tzüntü üe söylemeliyim ki, Milli< Birük Komitesi de 450 üyeli meclisi kabul etti. Ve böylece bte şimdi 180 üyeli bir Sanato Üe bir likte topyekun 630 iiyesi bolnnan bir parlamentoya sahibiz. Ve bu parlâmentonnn her iki meclisi. 36 milyonlnk Türk halkının göı leri önünde kendine uzun süre bir başkaa seçemedi. Çünkö iktidar partisi lideri: «¥»• sama Meclisleri başkanlan AP'den olsun d» kim olursa olsun» diyemedi, Ule kendi tstediği aday secilsin diye bekledi. Işte Senatoda, o da otaıadı ve bu kadar zaman bosuna barcandı! Bızım kanırnıja gore bugünkü üye sayısv nın yarısı kadar, fakat başlannı dikkatle yurt sorunlan üzerlne eğmış, çalışkan ve seç kın liyeden oluşmuş bir parlâmento, Türkiyemızın yasama ışlenni gereği gıbi vürutmek ıçin yeterlıdır. Neyi im^ahyoruz? ların Ortak Pazar'da Türkiye'nln «gecls donemi»ne firis protokolfintt imzalıyoru*. Nedir bn imzanın anlamı? Sömürçelesrae süreeinde yeni asamaya mfibflr bastıîımızı söylemek yukarıdak) «orunnn tam karsılıgını verınek olacaktır. | Ortak Pazar'a kapılarımızı açmakla. dev tekellerin hegemon J vasını basımız üstöne bnvnr edecek. Turkiye"yi zengin Batılı J fcajıitalistlerin eÇlence veri ve aeık pazan olnıa yolunda biraz daha tuzlandıracag». 1947 Anlasmasından bn yana en önemli ikinci belr/e. Ortak Pnzaria vaptıtını* anlasmadır. Bn anlasma. somfirgelesme yolunda tklnel donemeeln kosnllanna bizi baflamaktadır. Nasıir Ortak Pazar. kapitalist Avrnpa filkelerlnln itercek ihtlvaclan viizünden dofmnstur. Avrupa kapitalizmi. Sovyetler \e A.BJ). çibi genis ham madde karnaklanndan yokfnndur. Slbirva'nın nçsu* bncaksı* dota zenrlnllkleTİ Rnsva'nın emıindedir. tkl Okyanuc arasına vavılmıs Blrleslte Devletler. bereketli bir kıfanın tabiî «ervetlerini eli altında tntmakla kalmamakta, kırk fllkeve kollannı nratraaktadır. Avmoa'daki kapitalist devletler ise. ham madde kavnaklannm volt«unlugn yanında. sert eümrük duvarlan vüzünden kendi aralanndaki Iktisadl ilisklleri kısıtlamakta ve Avrnpa'daki tüketim trafigi bn yuzden dar milli sınırlar iclnde bogulmaktadır. Çare? Bir Ortak Pataria mnırtardakl ırflmrflk dovarlanni eritip Avmpa'da tflketim trafi«nl hırlandırroak: Avrnpa dısında ham madde \r pazar olanaklanni epnisletmek. Adına «Altılar» denen. Federal Almanya, Fransa. ttalva. Belcika, Hollanda. Lnxembnr«r. Ortak Pazart bn amaçla kardüktan sonra •ümrük duvarlarmı törpö'erni<ilerdir. Tüketim p«zannın illsHleri kara Avnına'nnın bBtunlöfö fflnde «ellsfrermistir. Bnnnn vanmra «Altılar» M M sBmflrjreleri «deniza'in filke ve topraklar» adı altında kendllerine bafl»mı"lardır. Bn »8müri'eler arasında Fransız Batı Afrika«ı (Seneeal. Cine. Fîldifi SahlH. Dahomev. Moritanva. Vller). Fran«w Ekrator Afrikası (Orta Konço. UbanriSari. Ç»d. Gabon). St. Pierre ve Mikelon. Madaeaskar. Fransız Somali SahiH. Yeni Kaledonva. Totoland, Fransı* Kamenın'u. Belclks Kon^oss. Rnand». l'nındl gfbi BelCika Afrikası tonraklan. ttaivan Somalisl. Hollanda TenJ Gine•I. Hollanda Antilleri vardır. Bo Slkeler Ortak Pazarta ilve statüsiinde iliskller knrmnMardir. 7aten Avrnpa'nm rflzvıllara varan sBmflrçecillH Afrika'vı ekonnmik vönden Altılara baflamıstır. Afrika. ihrscattnın vflzde 80'ini (tarım örflnlerlnde vfizde 90"ını) Avrnpa'va yapmakta ve ithalâtının vflzde 75101 Avrnpadan sailamaktadır. Bize felineeTürkive, Ortak Pszar*ın en rOflö flvert Ahnanva"ya ba|ımlıdır. Toplam fhracat gelirimizin yüıde 4O'ı 1969'da Ortak Pazar'a ve bunun varısı Almanva'yadır. Ortak Pazar'a Ihraç ettifrirafz (ötün ve fındUhn yözde 7080'ini B. Almanya almaktadır. Turt dı<nndaki fscîlerimfzin cehınltıtıı Almanva'da bulunmakta, Iscr dövizleri nedenfyle Almanya ekonomi'ivle lllskilerimiz birinci planda eelmektedir. Ortak Paıar'dan Ithalitta Batı 41manva ISfiS'da vfizde Sî ile bfrinel çelmekteıMr. Tflrklve*ye ıtelen rahaneı sermave rakamlarında Amerlka'dan sonra İkinci «ırayı çcne Almanva (utmaktadır. Gidfse bskıbrsa. Almanva kısa «röre içinde TGrkiye ekonomisinde Amerikayı geçerek birinrillfe karusacakttr. Ne var kl. biz ne kadar Batı Almanya'ya »aflıysah Batı Almanva da Amerikan kapttalizmine baflıdır. AAJ) firmaları Almanya'dakl üretimin yüzde 3S'üne tahiptirier. Ortak Pazar'daki büyBk finnalar. Amerikan dev knmpanyalan yanında cılız kalmakta ve Amerikan tekellermln kollan Avrupa'vı sarmaktadır. Bu Içiçe freçmls ve sarmafdolas olmus devlere sfimürce gerektir. Ortak Pazar*ds tekellegeretc Türkiye' J ye uzanan kumpanyalaria hlçblr Tflrk flnoasıma rekabet ola • nagi voktur. | Ama börie bir derdl de yokfnr bizfmknerln .. ! tsbirlikçi kapitalizm, TÜrkiye'nin kalkmmasını dejil sömO • rfilmesini öneördflga içln Avrupa »ermaye«Higi içinde erimekte • bir sakınca görmez. Zaten bafımtı olduŞıından, kapitalizme butiinlesmenin hızlanmasmda kendisine ddfeceV 'p»yla giln&nfl gün eder. "" / >" ,.,,, ... . ^. Ortak Pazar lctnde yenl'blr afamarâ vTfceleoek Mrklye'de hslkımız Knrtnlacak ve refaba kavo«scak nndırT Hayır. SSmflr^elesen olnstann halkı fcnrtulmas; isblrUkei sınıliar refaha kaınsnr. Gerçl »dmfirge yffnetimlerinln, girdikleri ülkelere bazı hlzmetler gedrdikleri de jfirtlmasttr. Hatay'da Fransız yönetimi kadastrovn tamamlamısiu. Kongo'da asfalt yoltar vapilmıstır. Almanlar, Birinci Dflnva Savaauun kısa sureslnde tstanbnl'da eserlere eserler katmışlardır. Bagdst demiryolu sSmürjrerîlerin hizmetidir. Ne var ki, bütön bn görüntöler arasmda halkın yoksnllnfn Asya ve Afrika'da sfirer gider. ÇOnkö sSmGren 10 kalkınırss sfimfirfllen 1 kalkımr. Ortak Pazar anlasması îtrncl yflıyıl Avrnpasının sAmfirO dSzeninde yeni bir mekanizmadır. tste biz bn mekanizmaıua • protokolüne yann imzayı basacajhz. , S Oy ve oyun n memlekette, belirli zamanlarda toplanan «t)y» larla bir demokrasi orunu oynanıyor; fakat içinde kendi gticünun ve çı karuun bilineine ermiş halk yok. «Ben de vanm» diyen bilinçli halk kitlelerinin ray haline^ Dnverger'nin «HaUtsız demokrasisioe» ve daha da ötesi kendisini gittikçe açığa vuran «gizli faşizme» giinüroözde bun dan daha âla bir örnek terüebilir mi? Demokrasi alışverişinde bulnnan bir annlık, çıkarları ortak olan fakir halk Idtlelerinden bllinçli olanlarını. bilinçsizlere kırdırmak ve saltanatını bu yoldan sürdürmek sevdasındsdır. BU. hukuka baglı gerçek bir demokrari değil, demokrasi «aba» sının altında uygulanan «sopa» demokrasifiidir. Bu renktekj rejimlerin. uygularıcılanna vardımcılanna ve hele memlekete hayır çetirdiği tarihin hiçbir döneminde görülmemiştir. B Eski tas... e yazık ki bn dnrnm, gittikçe sivrileserek, yıllardan beri siiriip gitmektedlr. 1961 de Knrucu Meclis fivesi bnlundufum sı rada Temsilciler Meclisi iıye sayısının 450 değıl 350 olması düşüncesinde idim. Bu nedenle Meclisin Anayasa Komisyonunda 450 rakamına muhalif kalmıştun ve bn konudaki düşüncemi Meclisin genel kurulunda sa\unuyordum. Bana göre 350 milleUekili ve 180 senato üyesinden olaşmuş 530 ü>elik bir Türkiye Büyük Millet Meclisi, miUî geliri döjök olan bu fakfr memleket için yeter de arUrdı bUe. 100 milletvekflinin alacağı ödenek ve yollnktao her yıl tasarruf edilecek para ile bn memlekette neler vapılmazdı! Bn konnsmamın bir yerüıde: «Anayasa Komisyonundakı gonişmelerdo dıkkat ettim: Bîr çok konularda birbırincien aynlan çeşıtli partılerin temsılcilerl, mılletvekıh sayısının 450 olması konusunda birleşıverdıler» deyınce Mecliste fırtına koptu; sıra kapaklan vurutaaya başladı. Anayasa Komisyonunun Halk Partill bir sözcösü öfke ile kürsüye ge lerek: «îdealozm tamserun înhısannda değıldir ve teşrii mechsleri itıbardan düşurraeje kimsenln hakiı yoktur» dedi. Gerçekte dnçündüğu sey, «yasama meclislerinin ftibarı» değil, «partilerin itiban», daha doğrusu «çıkan», daha daha dofrusn «milletreldli adaylannın çıkan» idi. Ben ise meclislerin itiba n m yuksek tntmay» çalışıyordunı. Açık açıfc şSyle haykırdım : «Eğer bundan sonra mebusJuk yine bir geçim vasıtası olacaksa, bir nüfuz ve ikbal Hnzıırsuzluğun kaynağı aksadım bn tanınmıs Fransız profesöriiniin kisiliginden veya kitap ve yazılarından s5z etmek, va da «Halksız Demokrasi» adlı kitabını bnrada inceleyip eleştirmek olmadıfrı için. Fransa'daki siyasal partileri bir yana bırakarak bizdeki demokrasiye geliyorum : Acaba bizim bngünkü demokraslmiz «halklı demokrasi» mi, yoksa «halksız demokrasi» midir? Demokratik yönetımlerde egemtıı oldnğn, leorisyenlerce ileri sttrfilen «halk», bugfinkO dfinyamn pek az devletinde eerçekten egemen dnrnmdadır. Bnna karsılık devletlerin bfiyflk çoğunluğunda balkın devlet yönetimindeki volü. profesyonel politikacılar, yani «politika esnafı» tarafından. çesitli yollarl» zayıf bir dnrnma düşürülmüstür. M ste ba?ün memleketin dörtbir yanınds tanık oldn|umnz hnznrsnzlnk, bizim demokrasinin bir «hslksız demokrasi» oloşnndan ileri reüyor. Ba$ta Anayasa olmak uzere birçok yasalanmızın emredici knrallan hükumetçe nyçnlanmamakta; yargı orçanlannın kararlart yerine getirilmemekte: krediler halk arasında adaietli biçimde dagıtılmamakta; sniistimal iddialan gerektiği gibi kovostnrnlmamaktadır. Bütün bunlar karsısında parlâmento denetimi bir turlü islemiyor; cünkü parlâmentoda halkın çok büyük kitlesi temsil edilmivor. tktidardaki parti en büyük din istismarcılığını yaparak (2) zavallı Müslnman Türk halkının kafasını yıkayıp bir defa çofnnlnğn elde edinee, onnn baskanı, kendisini ber tflrltt denetimin dı«mda görmek istiyor. Bn dnrnm karsısında Meclisler, mnvafık ve mnb*l(fi ile, bir yasama orjranı olarsk, denetfm jförevini tam bir ciddilik dairesinde v«paesk yerde, mUletvekiIlerinin çoğnnlngn, Personel Kanannnnn hfikfimlerinl kendilerl t (1) Mauric* Dvverter. Halksıı Demokrasi (tsUnbul 199S) (2) Çertatfi bir gszeteden değil. dojîrudan dogruya bir lktıd»r gazetesinden aktardıâım su satırlar din »dmürucuhığ^ınun ve halkın. kafasıns neler doldurularak uyutulmak istendığınin vuzlerce ömeğlnden birmi gosterıyor rHer rakit namazı için sbdest alırken: c5 E'ÛÎU, 5 Besmele. 5 Hamd. 5 tnna Enzelna suresi. 5 Kelımei Sehadet. 5 AmentC. 5 abdest duası oku. nur Yine bej vakit tıamaı için: 5 Ezan. 5 Kamet okunur. B*j vakitte kılınan fatx. vâcip ve nııuıet namazUrda: 22 îstıgfar. 1041 Tekbir. 15 Suphaneke. 40 E'ulü. 40 Besmele, 40 Fâtlhı Sureı Cellleji, 33 Zammı Sure. 40 Kıyam, 40 Kavmff. 40 mıallahu Limen Hamide. 40 Rabbçnâ Lelcel 120 Buku Tesbihi fSubhane Rabblvel Azim Birincl Secde Tcsbfhi (Subhane BBbbiyelâ'lâ». 120 Ikinci Secde Tesbihi (Subhane Rabbıvel'âlâı 3] Tahijryât. 30 Salâvat, 1 Kunut Duası. 165 Tesbih CSubhanailah): 163 Tesbih fHhamdüllllah): 163 Tesbih lAllahii Ekber): i Tei'hid. 5 Dua. 5 Harnd. S Salâvat». Tanrı'yı zfluetmenln de^er) tikrln «ayısında degll. yjrekten gelmesindedlr. Yukanda y rakamlar yerine bunu bilmek bır musluman yeterlidir. Bu rakamlara ne hâcet! Hayır »Yeryüzü yalnızlığı «•»»•••••«••«••••l TEŞEKKÜR 16 Kasım 1970 tarihinde ebedırefe ıntıkal eden çok sevgili büyüğumuz Tekel Genel Müdürluğu Satınalma Komisyonu âzası Uzak acılar, acı değil gibidir. Dünyanın bir ncanda deprem olmns, sel basnus, on binlerre Idsi ölroüs. Oknrnz gazetelerin basbklannda, radyo haberlerinde dinleriz. «Ne korkunç, ne müthis» diyerek! Bir yandan da pilâva kasık çalarftk, bira bardağını dikerek!.. Acı dediğin elle tutulmalı, hiç değilse gozle görttlmeli. Tasanmalı kısaca. Hem, kendimis dnymslıyıı, tadmalıyız o acıyı. Bir bafkaaınjn acısı. ıstırabı snlasılmaı bir seydir tjşi için. Pakistan'da garip bir rflzgâr esiverdl. Tü* binlerce insan yok oldn gitti bir çünde. Bir tnilyona vardı diyorlar kayıp insan sayısı. Şimdi bir de salgın hastalıkları çıkroı?. Bilmem kaç yüı bin de böyle gider! Geriye kalanların gözyaslan, çıfUklan da sdner zamanla. Çökmüş evler, yıkılmıs köyler, yok olmns kasabalar, batmış adalar, hepsi hepsi hatırlanmaz olnr bir gün gelir ! Hattâ o acıyı en yakından tadanlar bile belleklerinden sıler atarlar onu. Zordur biiyük acılara nznn süre katlanmak. lnsanoğlnnun yaradılışı böyle! Kaç giindSr jrazetelere bakıyorum. Bilmem kaçıncı tnrda da seçilemeyen Meclis ve Senato Başkanlan, Personei Kannnunun nygnlanıp uygnlanamaması, üniversitedeki kavgalar, Demirel, CHP, bilmem ne, Pakistan'daki korkunç olaydan daha cnde gösteriliyor, daha büyük, dahs Snemli.' Pakistan tuak bize. Dfinyamn bir ocnnda .. Birini bile tanımadığımız insanlar korknnç bir rüzgârla savrnlnp gitmişler. Hayal bile edemiyornz bnnnn dehsetini! Bir milyon insanın öbnesi bn, bir milyon! Saysanıza bine. on bine kadar! Hayır, dayanamazsınu saymaya. Bir milyon insan Slmüş gitmiş .. Geri kalan milyonlarca insan da tifo, koler» gibi basUbkların pençesine diısmüs, insanlar kokmuş snlan içiyormuş, yarahlar tek bir helikopterle taşınıyormuş, ihtiyacın yfizde beşi bile karsılanamıyormuş. yabancı iilkelerden gelen malzeme, tastt yetersizliğinden. yıgılı kalmış depolarda... îste inssnoğlnnnn güçsüzlngü ! Istedifimiz kadar yirminci yüzyılda uygarlık en ileri ssamasma nlastı diyelim. Istediğitniz kadar Ay'a insan yollavalun, arabalar yürftelim. Milyonlarca insanı bir anda yokedecek gıiçte silâhlar yapalınj. üygarhk, ileri teknik, Pakistan'da milyonlarca insanı korknnç rüzgânn elinden knrtaramıyor. O korknnç rüzgârdan fcurtnlanlan d» açIıktan, salgın hastalıklardan koruyamıyor. Hattâ hatt* dfinya insanlığının acımasını, dnyarlığını bn yönde, bn alanda «eferber bile edemiyor. Kısacası dünya «tek bir dünya» değil. Parçalanmıs dönyanuz. Ayrıîmışız birbirimizden. Yalnuız, acüannuzla, dertlerimizle . Bizden uzaksa o acı, o felâket, seviniyonu. Başımıza geldi mi o acı, o felâket, ancak o zaman gösterilen kayıtsızlığa, ilgisizliğe bakıp, «gerçek insanlıŞın» daha knnümadığuu görüp umutsnzloğa kapılıyornz. Ama önceden kılımız kıpırdanuyor bizdeu başkalan icin . Bizden baskalan onlar! Biı başkayiz. Bize bir sey olmaz. Biz, biz, biı!.. Beneil bir insanlık, insanlık adından nzaktır, baska, bambaska bir seydir. Bir milyon insan bu ! Hem de yeryüzünön en yoksfll Insanlan. Toksuİun da voksuln bir halk! Tok olan bonlar! Ha yasamışlar, ha yaşamamıslar! Nüfns çok, varsın bira» azalnn, öyle mi? Bu ilgisizlikte, bn kayıtsızlıkta böyle bir anlam vsr gibi ! Bizim gündelik çekismelerimiz, abnk sabtık tartısmslanmız, tabancalı kavgalanmız, ıncır eekirdeğini doldnnnayan aornulanmız her zaman on plânda, mansetlerde, konnşmalarda . Dünyanın sorunlan, acıları, sıkıntılan ise bizim dısttnızda. Bir kopmuşluk yok mn bnnda? Dünvadan kopmosuz lyice. Ama nelerden kopmamısız ki? Pakistan'ın bır verınde bir milvon insanın ölüm riizgârlanyla yok »»«/ bizi işte... cenaze törenine katılarak, bızzat evimize gelerek, telefon, telgraf ve mektuplariyle büyük acımızı paylaşan akraba, dost ve merhumun arkadaşlarına, sayın aile buyuğümüz Dz. K. K. Oramiral CELÂL EYÎCEOĞLU'na ve Dz. K. camiasına, Sayın Tekel Bakanı AHMET İHSAN BÎRİNCİOĞLU'na. Sayın Tekel Bakanlığı Müsteşarı Irfan Kızıkh'ya, Sayın Tekel Genel Müduru Recai Dıblan'a, Tekel Sat. Âl. Kom. Reisi Mustafa Başıdinç ve âzalarma, Tekel camiasına, sayın Şıse Cam Fabrıkası rnensuplanna, sayın Fenerbahç» Lisesi camiasına, sayın Hılkat Bolulu Firmasına, sayın Sungurlar Isı Sanayii A.Ş. mensuplanna, sayın Transexport Ticaret A. Ş."ne, sayın AMH. Sirketine, sayın Tolon Fabrikasma, sayın Zanfoğlu Ferit ve Şenklerine, sayın Mazlum'lara, sayın Tasas Ambalâj Sanayii personeline tesekkürü bir borç biliriz. 8 A RAN AtLESt «•••••••••••••••••a '•••««••«••# N. Adnan SARAN'ın ELEKTRİK MÜHENDİSİ •••••••••»»••»•»» iiııııııııııııUHiıııııııııııııııııııııııiffliıııııııınııııııııımıııııımımrmmıımıiııııııııiNiMiıııııı/nıiKiıııııııııs (Cuınhuriyet 11548) YAPI ve KREDİ BANKASI Oaıma en iyi hızmet TEŞEKKÜR Kıymetli Eşim. Sevgili Babam I Türklye • Araerflta Birieşik DevleUerj Kültüra Mübadele Komısvonu 197172 ders yıünda nyıgırfan sahaiarda bir miktar burs vereceitır. lyl lngillzce trilen Onlveröte vey» musdfll Vüksek Okul ögr» örn Uyelerme Amerika'da üruj arastırma ropmak amacıyja FULBRIGHT BURSLARI Moran: 2789/11562 f I NEŞET ARIMAN'ın = 1 ÖĞRETİM ÜYELERİ İÇİN S} Mutfağınıza Giineşi ve Tabiatı getiren 5S yegane ğ hastahğı sırasında ve vefatmdan sonra. yakm ügüe ş ğ rini gördüğümüz akrabalannnza. dostlanmıza, baata = = Sınger Umum Müdüru Mr. Sutton ve e?i Mrs. Sutton ş f olmak üzere gerçek bir aile gibi davranan singer {§ § camiâsma. cenaze törenine katılmak. çelenk gönder = | mek, bızzat evimize kadar gelmek, telefon etmek. = § telgraf ve mektup göndennekle bu onulmaz acımızı § İ paylaşan bfltün tanıdıklanmıza tflkenmez gukranlan 1 = mızı duyururuz. = 3 İ Eşi KıZj s § Benal Arıman tştar Anman 1 ^ııııııııııııııııııııııııııııııııınııııııııııuıııımıımıııımıııııımnıııııııııııımımıifiıııııııııııımımıııınBiııJ Moran: 2784/11550 !>••••*»•«>»••••••«•€•«>•• 2 ÖĞRETMENLER »ÇİN lyt Ingüizce bilen. kesflsslz en az Oç yü ögreönenlft Tspmıs 2550 yaşlan arasında vs daha önee burs fle yurt âısüa çıJtmamıs bulunan Orta ögreüro ve Meslek Okullan Bgretjnenle. rl fle idareoilere Amerika'da ktırs ve semineriere tcatümai ve meslegi ile ügüi tetklklerde bulunnıak amacryla. DoJdurulmus müracaat formlannın Fulbrlght Genel SetoeterllBlnde bulundunılma tarihl. Ogretlra Cyelerl tçin 10 Aralıü J970. öğretmenler için 15 Aralık 1970 akşamıdır. Müracaat fonnJan ve fazla bilgl asafcâaki adresten temin edt lebüirt Pulbrignt CSenel 8ekreterii|) Gazi Muatata Kemal Bulvan 1 Ankara Tel: 17 86 91 <HAS: 3893/11542 TEŞEKKÜR ZEYTINYAGI Poyrazlar: 3316/11541 Kızımız JALE'nln doğıımunda ve doğum önceslnde çok yakın alâka ve vsrdımlarını goruuğumuı Op Or. HATİM DUASI ve MEVLİT SevgUt anne ve babamız İL î N ktanbul Üniversilesi Dişhekimliği Faküllesi Dekanlığından: Fakültemizin aşafıda isimleri yazıh kursülerinde munhal asistanlıklar vardır. İsteklilerin dilekçelerinde girecekleri yabancı dili belirterek 5/12/1970 Cumartesi günu saat 13.00 e kadar 2 fotografla Fakulte Dekanlığına başvurmalan duyurulur. Anatomi Çene Ortopedlsi NOT: Yabancı dü imtihanı 7/12/1970 Pazsrtesi gunfl saat 1000 da Di§hekimliği Fakultesinde (Çapa) yapılacaktır. (Basın: 24042/11554) KEMAL LÂKAY ve Zejnep Kâm)) Rastahanestndeki dığer yardımcılarına tesekkur ve sukranlarımızı sunarız. 4 BilAJ ve AyU Kntinğ ! Cuiflhurıyet 11547 Münire ve AbduHah BAHTOĞLV' nun retaüarının 3 ve 1 «eneJeri dolayısıyla 27 Eklm 1970 <Coma) Kadlr gilnü ögle namaun) muteakıp Levent camlinde aziz ruhlarına ithafet Hatlm duası re Mevllt okutturulacaktır. Akraba, dost ve arzu edeola» rto tejriüerlni rlca ederbc OfnOan: Ekrem *• MSIH BAHTOĞLO Manajan» 3907U566 olması bu kadarcık etkilivor OJJLTA'I ^ NİMBÜS M.SB. lı£ı tnjaat ve Emlâkfskin Daire Baskanı Tuğgeneral Sefüc Oenizalp'in kıymetli babaları . Emekli Deniz Albayı ACI BİR KAYIP ALİ DEXtZALP 19 111770 tarihinde HaKkın rahmetlne kavuşmugtur. Merhuma Tanndan mağfiret, kederll ailesfnln büyük acılarını Dayla. jlr, bajsajlıgı dlleriz. toj. ve Eml. UkJDM MenmpUn Cumhuriyet 11*58 OTEL • ••• KISMET IZMIR Tulillurinizi güzcl İZMÎR1 dc BİZDE geçirnıenizi dilcriz. Tcn/ilâth,Kış tarifcmiz yürürlükt< dirOda fiatları 40.TJ. ıcyukarı. Kczt'ivasyon: 39 «Gü İznıir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle