19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA tKt: 9 Ekim 1970 U n u yıllar, hatta asırlar finlversite «Alm* mater Aziı uu> olarak tabn idi. ö ı e l kılıklı bir takım M>ygı deger ve heybetli kişiler yiiı yıllann yarattığı geleneklere dayanarak mfiesseselerinl yönetirlerdi. Bnralardan feys slscak çömezler de, diz eo'kmeseler bile, muUak bir inkıyatla dönemlerini tamamlamaya bakarlardı. Arada bir «ulemayi rüsnm» kimliğine bürünerek resml ilmin dısına çıkmaya cüret eden olnrss Leonardo'nun başına geldiğî gibi • afaroz ve tehcfl edllirler ve b s n n bn afaroz vabim sonnçlar doğnrabOIrdl. Şmm sSylemek baktanlık olur ki, 11 16'ncı yfizyillarda tslâm medreseleri Avrnp» üniversitelerine rihniyetçe ustündu. Amı »on fiç asır Doğn* non içlne dönük ve sekter medreseleri bn bölgeyi pozitif bilimlerin dışında bıraknus ve Doğu bn gerilemeyi sömfirgeleşmekle 8demJştir. ÜNİVERSİTELER ve PROBLEMIERİ Ord. Prof. Dr. Sadi IRMAK tahibi olmalan zorunlugunnn Ifrata götürülmesi Avrupa'da beklenmedik sonnçlar vermeye baslamıştır. öğrencilerin yönetime katüma hakkı ile yetinmeyip idareyi tamamen ele geçirmeye teşebbüs etmeleri bazı üniversitelerde buna mnvaffak da olmalan birçok yeri tutulmaz hocanın içlerini bıraktnasına yol açtnıstır. Bn hocalar sanayie, araştırraa kurumlanna geçmektedirler. Bu gibi meseleler lçin carl hukuknmun n harikulâde bir hfikmfl uygulanmaktadır, «Zaruretler mikdarınca takdir olunur.» Oniversitelerin bir başka problemi tahammullerinin üstünde yük yüklenmeleridir. Gençlik yüksek öjrenim kapılarına yıgılıyor. Rükumetler gençligin ibtivaçlan için üniversitelere baskı yapıvor. Üniverslteler bnna îsyan ediyor. Bn bakımdan kamu otoriteleriyle üniversiteler sürekli bir sürtüşme halinde bulunuyorlar. Cniversite hocası bir tedris otomatı baline gelmek iıtemiyor. O, araatırmsyı temel eörevierinden »ayıyor. Bunnnla beraber İnkâr olunamaz ki hocalar mizaç ve kabiliyet bakımından ya daha ziyade arastırmaya ya da ögretmeye yatkındırlar. Nefsinde her iki kabiliyeti aynı 61çüde toplamıs taoca azdır. Bn sebeple araştıneı liplerin yavaş yavas araştırma enstitulerlne kaymalanna çaşılamaz. Elbette bn, ögretimde kalacak hocaların araftınn» yapmıyacaklan anlamına gelmes. nivenite milH ekonoml ile de nkı Osi halindedir. Bazı memleketlerde meseli bizde genclifl ünivertiteye iten faktörler içinde millî ekonominin zaafı ve yetersizliği onemli rol oynar. tsviçre gibi sağlam ekonomiye sahlp memleketlerde üniversite talebeîerinin önemli bir kısmı yabancılardır. Çiinkü liseyi bitiren gençler milli ekonomi içinde tatmin ediei iş bnlabilmektedir. Biz ise fabrika açamadığımız yerlerde lise açtıgımız için bn sençltr emin bir gelecek ibtiyactyla finiversitelere yıfrılmaktadır. Ü a»|lawaktiT. Avmpa'da bnnn jeleneknel flltn pazarları halletmistir. Bilimsel kongTeler iyi çalışmayanlan diskalifiye eder. Doktora yaptırmayan, doçent yetistirmeyen, kongrelere tebliglerle katılmayan hoca meslekten çekilme zomnda kabr. Derslerine, seminerlerine grlmemek tasavvnr dahi edilemez. Bizde bn ilim kamn efkân knmlmamıs oldngn için daha fifli bir denetim mekanizmasına Ihtiyaç vardiT. Gerçi kanun bu vükümlülöfü fakülte meclislerine ve senatoya vennis«r, sma bu eihazlar bu jrBrevi şimdiye kadar yaparaanuslardır. Denetim ve antokritik' in yokluîu 1933 ve 1961 de oldugu gibl sert patlamalann sebeplerinden birisi olmnstnr. Hiç olmazsa çalısanı ve çalısraaynnı kamn efkîrına dnynracak yıöıklar çıkanlması, akademik merasimler bn türlfl mubasebelcra vesile olmaltdır. •f'r niversitelerin bir probleml de sosy»!'\J dir. Kabiliyetli gençler daha teslrtl bir tarzda korunmalıdır. TaUıız şimdild bnra sistemimizin antisosval oldutn bir gerçektir. Orta veya ortadan asaSı kabilivette eençleri zorald burslarl» üniversiteye bağlamakta milli bir çıkar olmadıgı eibi ırerçek kabiHyetleri tatmin etmeven bir burs sistemi de rasyonel decildir. Fikrî faaliveti beden! hareketlerie denklestirmek öfrencinin hiç olmazsa kendi memleketinl tanımasına tmkân vermek de vazifedir. Gerçi bn eörevi finiversiteler. 58renei tesekkülierine bırakmak eSilimindedlrler. Fakat bütün SÇrencileri kavrayip tems« edecek tesekkiilün knrnlması siva«i partilerin de müdahalesiyle çok (rnçteşmtstir. Bu »artlar altında sasyal görevi de Oniversite yfiklenmek zorundadır. • Bulgar çobanı Aradsn aşafıyukan ysnm yttıyıl jeçtlkten sonr» rflnümuıde açıklanan tngiliz giıli devlet belgelerinde : Tfirkler kafasızdır. tfirflnden inciler oknmnştuk. öteden berı Batılılar, bu yolda çeçitU ıddialan yaymışlardır: Türkler terabeldir, kafasızdır, vahşidir. barbardır, sudnr, bndur Sömürüve dayanan bir oygsrlıgın maılunı halkUra tepeden bakan mantıgına dayanan saemasapan lâflardır banlar. Bu mantığa davanarak sömürçeeiler Çin'de lokantanın kapısına «Çinliler ve köpekler çıremez» diye yazarlar; bn nıantıta dayanarak Amerika'da ba>ı yerlerin kaptlanna «lenciler «ıreme» levhası asılır: ve bn mantıÇa davanarak Hitler. Cermen ırkmı üstfin ilân ederek « m nluslan parya «»yiBak felsefesıni Beçerlı kılmıstır. Batı emperyalizml bn yolda epev beyin yıkamıştır. Çocuklutttmiııdan beri dnydaivntvı bir lâf vardır ı San tehlike ! C»n tehliktsidir bn. Bir mazlnm nlnsu dflnyanın basma bel* eîbl «rBrraek mantıfım islete islete nice insana bçnimsetmislerdlr. Batı empery»" Hsti, Çin fllkesinc eirip «fyon daŞıtarak, adam bogaılıvarak s«mfirgecilik yaptıjh zaman «yidir. ama Çin ulusu baskaldınp da Insanlıfını savnndngn zaman «sarı tebüke» olnr. Hani masallardaki eibi. koskoca Çin batıva ctotm dalea dalea akarak hepimiri botazlıyacak; ve bevaz innnların kemiklerini çaturçntar yedikten sonra. masallardaki yedi başlı canavarlar misali, rebavete nlasacak... Atom bombanm Amerika yaptifi zaman Aman ne Ivl.. diye sevtnlriı. Çin atom bombasi «mat ettlfi zaman, Batıdan esen rnıgâf larla bir kavgt sarar her yanımın : Evvsh, Insanhtın baştna belS saraesk ! Talnıı nygrar Amerika*nm elinde bnlunmaiı «tom «ilihıAş»gılık ve canavar Çinlinin eline teçtifi zaman halimlı nlee olnr. O y » Batı emperyaiizminin bn rBr «eger vmrgılanm «klın ısıjhndan treçirebiiaisimiz oranda bagıms" mantıgımıza kavn?mns savılırız. Bo mantik 5nce bir kiside, sonra bir kadroda, daha sonra bir partide, ve daha nonra tflm toplnmda tşledil^ gun. bafımnrlıfa ridrn volda elele yürflmfk olanafı yaratıhr. Son yıllarda Batı emperyaiizminin ve Tnrklye'deki işbirlikçi sınıflann vavdıSı defer varjrılan birer Wrer yıkılmaktadır Gün seçtikce bn vıkılıs hnlanacaktır. Na^ıl hrelanmasın ki !. Bizler nice zamandan beri kotnsnmnz Bnlearlan cçoban miuet» olarak bilirdik.. Sn kadar vüzyıl blr vilâyetimiT olarak belledlHmiz Rnlearya'nın «Imdi bize 3» miiyon dolar yardım etmesi çofn kifinin knlaihna kar snva kaçirdı : Tahn Bulgar çobanı bile adam olmns 4» blce yardım ediyor; biz demek nvnyormnsnz... demeye tıvandı. Orta Asya'daM TSrk ninslan nnarl kesisnin* «tefttter. Pek yakında Turkiye'ye, tatlı »iveyle Türkçe konntsn birçok adam dotosnp : Ne fstersen bende var: Fabrika, elektronik »rme, raflneri, petrokimya: ne istenen kurnverevim tans t«, dedi ml. bizim propaeanda borazanlan ne rspacak? tster mlsinit Batı'da Türklye İçin blr Tardtn Konsontvomn knrnldn(n pibi Balkanlarda "ve Orta Asva'da da knrulsnn ! Romanva • Bnltraristan Tngoslavva blr yanda yardım konsorslyomn kurarlar; Turkistan Kataklstan özbekistan Bte yanda bir baska yardım konsorslvomn kurarlar. Eh, Avrupa'da blr tane zaten mevent bn1undu|una sBre içhni* i»... Ver Amerika altnuş milyon» Ver Bolfaristan otn» milyon Ver Turkistan kırk milyon. Demirel, Sevkft, Raei Ali. vesalre de ellerinl n|u?tnrarak levinee garkolarlar. Bfltfin dünya bizl kalkındırmaya çabalar. Rusya zaten dört mllyar ve yedi tesi» 11e Işe katılıyor. Dogudan Batıya Tflrklye*yl kalkındırma cemlyetleri knmlnr. Ama her ne olnyors» ve gtlen paratar nereye gidiyona, bis: Iıh... demişts blr kere... ÇfinkB bn kafayı deglftirmedikten sonrs kalkinamas bir mazlnm ulns... Kalkınma salt maddi bir «ey defildir. Bir topInmnn elindeki olanaklara dogru yöntemde abanmasıyla; mânevi ve maddi tek bir dofrnltnda seferberlikle mümkündür Bulfaristan'dan 30 milyon dolar kopardıktan gonra Turkiye'ye dSnflp emperyalizmin hizmeünde polrtihays devam etmek fera•etini gSsterdik ml, bllin ki 30 milyonla bn ts gene çıkmas. Kalkınmanın Uk adımı, Iktidar koltngnnda dogruian iştttifimiz ffin atılmıv olaeaktır. Huzursuzluğun nedeni atı unrveniteleri bilimdeki ola£anustfl basanlarına ragmen, yakın tariblere kadar «ordinaryüs saltanatı» olarak adlandınlan otoriter rejime ba|U kalroışlardır. Gerçi bn sistemin seflrre şommlnlnk yüklemek, onlann ellerinden her tflrlü mazereti alarak açık bir liyakat varısına götârmek gibi sonnçlarının bilim keşiflerinde rol oynamış oldnfn inkâr olunamazsa da sakmcalan da meydandavdı. Mutlak yetkflere sahib bir şefin denetsiz kalması, Szellikle yaslılıkta açık aksaklıkiars sebep olabiliyordo. Ote yandan bayatın akışı yepyeni düşünceler ortaya koymustn. Üniversite, birlik ve bütönlük demektlr. Sadece bu terim çeflerden gaynsını üniversHenin bir çeçit arızî unsnru olarak kabnl etmeye engeldir. B Bizde ve Avrnpa'da üniversitf hnznrsnsInkiarının temelinde yatarı sebeplerden birisi budnr: Bir yeni dflnya dofcmakta oldn|unn ne ölcüde benimsersek krizi o kadar tez geçirebiliriz. n varki b« yenl gBrüşte extrem1ere ^ ^ kaymanın da tehlikeleri küçumsenemez. Üniversltenin Sğretenl ve BğrencMyle bir bütün olması ve bn sebeple öğrencilerin töm Bn akının daha da şiddetlenece^i sflphesiıdir. Eğer özel yüksek oknllar bu genelerin elli binini almasalar Oniversite buhranı daha da siddetli olardn. Tılda sekizyüı bin çocnk do|an bir raemlekette millî ekonomi her yıl mevenda :lâveten lekizvüz bin yeni i» yeri yarattnadıkça üniversite öğretimi kantiteden kaliteye eeçemez. Üniversite bir kütle efitim müessesfsi detildir. Onnn gSrevi kaliteli annlıgı yetistirmektir. Bn gerçek f ö ı Bnünde tntnlmazsa, hayata atılaeak y s n tok yan aç avdınlar nıemlekete saadet getirmez. Bu sebeple devlet baskısına rağtnen üniversiteler serçek istidatlan aeçip almak için bflyflk emek harcamaktadırlar. 4Vnhrenitclertn bir problemi de fizerkHk ^ içinde bir kendl kendlnl deaetlemeyi Sonuc n satırlarla Oniversitelerin savısız problemterinden sadece bir ikisine «annımcs önemlilerine değinmiş olduk. Fakat sanırız ki, bu kadsn da iiniversitelerin gerçek kisillklerini koramak için ne dereee itinaya lâyık ve muntaç olduklamu föstermeye yeteeektir. B Hayır Remarque üzerine •öte tarafa geçeceğiz» dedi. Hiç süphem yok bundan. Hem biıi ne diye bırakmasmlar..» Kadın: Blxi istemiyorl«r da ondan» cevabuu verdl. Ama biz de üısanız..» l;te Remarque romanlannm örii bn sabrlardadır. lnsan olmanm değersizliğini, önemstzliğini duymak, yaşamak. Bu değere, öneme gene de inanmak. Remaxque da öldü. Herkes bir gttn ölür. Yazarlar da öleeekler •Ibet herkes gibL Yetmistni aşmıjtı, çoktandır sUüımisti ortadan. Yeni bir romanı çıkmıyordu, adı pek duyulmuyordu. tki dünya savaşı arasındaki yülarda, Remarque'm adı romanlanjla, filmleriyle «ık sık duyulnrdu. Kaç kusak yetişti onun uısancılığmm havasıyla, kaç kusak onun insana herşeyia üstünde yer veren romanlarunn •tkislnde kaldı!Romanlannın adı bile belll bir anlamt çizer. belli bir havayı yan•ıtır: Insanlan Seveceksin, Yaşamak ve Öhnek Zamanı, Hayat Kivılcımı. Bu güzeiiro diınyaya yaşamak, mutlu olmak, hayatın gıi«clliklerini tatmak için gelen insanoğlunun bunun tersi ne varsa hep onlarla karsUastığı!.. Insanlan sevecekstn, ama nasıl? Seni klmse sevmezse, horlarsa, durmaksızın savaşa, çarpısmaya, yenilgiden yenilgiye itelerlerse kalır mı sevgi diye bir sey? Kalmaz elbet. Ama ReMarque en umntsuz, en yıkümıs, en bezgin, en insanlık dısı durumlarda bile insanogluna karsı bir sevgi, bir yakınlık duyan, duymak Isteyen bir kiji. Daha doğnısu böyle kisilerin yazan. Anlattıkları buna inanmış kisiier, okurlannı da böyle bir ruh haline, boyle birkisiliğe olastrnyor. Hangimiz etkisinde kalmadık o romanlann: «Üç Arkadaş», Batı Cephesinde Bir Sey Yok», «Dönüş Yoln, Zafer Anıh.ji Dostluk, arkadaslık, hemcinsine karsı aska varan bir yakınlık, insanlan sevmek, bep sevmek. Belli bir çizgide kaidı Remarque. Sanat düzeyinde de, fikir düreyinde de. Duygulu bir insancıydı, daha ilk romanmdan, o tnilyonlarca satılan «Batı Cephesinde Bir Şey Yoktan «Uzbon'da Gece» j e kadar. Son kitaplarından olduğu için üzerinde durulmadı o kadar, ama Llzbon'da Gece»ji beni etkileyen romanlardan biri saymak isterim. Figaro» gazetesinde tefrika edilirken basladnn izlemeye. Bir Batı kentindeydira o günlerde. Gazeteler günü gününe Çeliyordu. Hemen «Figaro»yu alıyor, «Lizbon'da Gece»yi okuyordum. Üniü romanları kadar değerli değil belki, daha doğnısu bllinen temaları işlemlş gene, ama daha ustahklı yazılnus bir çağdas insanlık dramı. Tck bir geceye sığdırılmıştır oykü, ama yülana biriktirdiKİ rtice serüvenleri yaşanz. Remarque'm romanlan bir kez okunup bir yana atılmak için değildir. Her zaman açarsmız, bir yerinden bas. lar dalarsınız o sıcak hayatm akışına. Üzülerek, kızarak, duygulanarak, birşeyler kazandığmızı anlayarak. İnsanoğia denen yaratığın önemini bir kez daha duyarsmız. •Herkesin bizi av hayvanı sandığı zamanlardı!» Böyle der «Lizbon'da Gece»nin ba; kahramanı kendisini bütün bir gece dinleyen adama. Av hayvanı yerinc konmuş kadınlar, erkekler, onlan av hayvanı gibi izleyen başka insanlar!.. Hepsi yasıyor onun kitaplannda. Gerçek hayatta daha bitmedi bu yan;, bu çekişme, bu kaçma kovalama. Başka biçimde, baslca adlar, görünüsler altında sürüp gidiyor. İnsanoğlu gene «bir av hayvanı» gibi. Kaçacak, Mğınacak bir yer bulamadan çilesini dolduruyor dünyanm dört bir yanmda. İnsanlık yenl Remarque1ar bekliyor bu çirkin avı anlatmak için. E.M. Remarque yok artık. Bildirisi yasıyor, kişiieri kitabınm yapraklaMiTCkY AVRAT lometre olarak 100 bin tonluk gemilerde 0.180 kuruş olarak heupl&nmıştiT. Bu arada uçakîa nakilyat kilometre ton başına 130^ kuruş, 10 tonluk motorlu araçta 30 kuruş ve 500 ton yük taşıyan trende ıse 1J5 kurus mas rafa malolmaktadır. Dev gemi tnşaat •orunlanru bir kez daha gözden geçiren ProGunümüzün gemi İnşaat mü fesör Conn, her blri çözümlenebılecek olan üç problem ortaya hendisleri, gemi inşaatçılan ve koymaktacUr: Mühendıslik, ıküsahıplerı bu önemli gelişmelesat ve heyecan nn öncülert değildlr, çünkU der gemilerin gellşmesine on ayaJt olan teknik ve ekonomik prenKAYNAK USULÜ sipler bundan 40 yıl önce bir gemi İnşaat mühendisi tarafıoTERCİH EDİLİYOR dan ortaya konulmuştur. 1891 ile 1921 yılları arasmda ek yakın btr geleeekte 500 Iskoçya'nın Glasgow üniversitebin hattâ bir milyon tonluk sınde Gemi tnşaat Mühendisligi gemilerin inşası mümkün gbProfesörü olarak görev alan Sir rülmektedir. Dr. Biles görüşleriJohn Biles «En ekonomik gemi. ni açıkladıgı günlerde devrinin lerin su hacımleri ve boyutlan» çok tlerisindeydi çünkü o günadlı eserini, 1931 yılı Haziran lerde bütün dunyada Irullamlan ayında «Gemi İnşaat Mühendis leri EnstitüsU» için kaleme aldı£ı zaman meslek hayatının son lanna geimişti. ok defa 100.000 T« daha yüksek t o najdaki tankerler ve diğer dev gemilerin mo dern bir görüşün mahsulü olduğu zannedilir. Bu tonajdaki gemilerin yakın bir geçmişte ortaya çıktıklan bir vakıadır. Daha bundan 20 yıl öncesine kadar. 20.000 tonun üzerinde pek az tanker vardı, hattâ bundan 10 yıl öncesine kadar 100.000 tonluk gemilerden bile bahsedilmezdi. Bupün petrol şirketlerinin tan ker filolannın tüm kapasitelerinin yansın • da^ı fazlasını 200.000 ton yük taşıyabuen tan fcerler teşkil etöıektedir. Ç Bir milyon tonluk gemilere doğru VECDİ KIZILDEMİR bir roU ttüdp ettirmek imkanstzdır. HAZKLATAN: PAHALIYA MAL OLAN VINÇLER «I metre genlşlikte ve 30 metr* «m çekimi dermliğınde olacaktır. Acaba bu boyutlardakl bir gemi hayatını kazanabüecek mldlr? Bunun cevabı evettir. Dunyada petrol tüketim oranı her yıl dürde 7,5 artmakta ve artmaya devam etmektedir. Bilhassa Avrupada petrol boru hatlannın döşenmesinln daha süratlenmesl. ulak tankerlerin ihtiyacını ortadan kaldıracak fakat urun mesafeye ham petrol taşıyıp rnasraflan asgariye indJrecek tan kerlere ihtlyaç artscaktır. 6 P eml tecgfthlarmm teşkilâtlan da başka bir sorun ortaya atmaktadır. Nonnal yollarla bir tezgâhta İnşa edilecek çok büyük bir tanker İçin omurga kısmının yer seviyesinden 45 metre yüksekte olması gerektiği gibi agır parçalan yükseğe çıkarmak için gerekll vinçler çok pahalıya mal olmaktadır. Diğer taraftan omurganın havuzda ınşa sisteml avantajlı olmakla beraber, gerekli ana sermaye yatınTnının fazlahgı cesaret kırıcı olmaktadır Teknık ve malî sonınlaı çözümlendıkten sonra. her büyük venılıâe kar«ı her tarattan ge İNGİLTERE ŞANSLI ev tankerlerin gellşmesi ve temin edecekleri maU gelirin taksiml derin nhtımlann mevcut olmalannın etkisl altında kalacakür. Bu tip kolayuklar daha zıyade petrol şirketleri tarafından kendi ihtiyaçlan için t s min edilmiştir Ingiltere bu yolda çok ilerlemeler kaydetmiştir. BUhassa Clyde nehrl tayılannda Uman kolaylıklanna yakın kısımlannda 30 metreye kadaT derinUklerden faydalanmak suretı ile yeni projeler baarlanmaktadır. Bir milyon tonluk tankerlerin in D ••••••«•••••••••••••••••••• ••••••••••• ••*••••«! Aramızdan ebediyen aynlan. ailemizin değerll varlığı, sevgüi esim, muhterem babannz ve dedemiz, TEŞEKKÜR Hacı Mustafa YÜCELMAN'm geçirdigi trafik kazasmdan sonra komada kaldığı süre içinde kendisine büyult ihtimam gösteren Guraba Hastanesi ikind cerrahi kliniği. başhekim ve doktorianna. cenazesine iştirak eden. telgraf. teleîon ve mektupla acımızı paylaşan sayın dost. akraba ve arkadaşlannuza. Gazeteciler Cemiyeti. Ğazeteciler Sendlkası ve Türkiye Soor Yazarlan Demeği, Darphane Damga Matbaası. Futbol Federasyonu. G Saray; Vefa ve İstanbtü Jokey Kulüplerine. Melih Eczacıbaşı. Selâhattin Beyazıt, Eşref A.ydın. Vedat Turkkan ve aynca Cumhuriyet Gazetesi mensuplarma ayn ayrı tninnet ve şükran hislerimizi sunanz. Eşi : MAKBTJLE Oğlu : ABDÜLKADtR Gelini : NERMtN Torunlan : SERAT ve LEVENT "umhuriyet 10059 rmda konuşuyor hâlâ: Kaatüle «»••».*«.» /»».M/mBj r e bütün kapılar açıktır.^ «««n«««n«n««aa«««n««p«HB««n«««««n«nn«n«nnı Sir John, sarth bir şekilde ton/kilometre başına naklıye masrafının gemilerin ebadı bü yüdükçe azalacağım lspat etmiş tt Kendisi aynca büyük tonaj h gemilerin daha da süratlendı rildiği takdirde çok daha cazıp olabileceklerini ileri sürmüştür Yaptığı hesaplar saatte 20 mu hızla giden bir geminin navlun tnasrafrnın asgari hadde ındirı) mesi için geminin boyunun 300 metre ve su çekiminin 18 metre olması gerektiğini ortaya koy mustu. Mühendis Ahnacaktır O Etibank Seyitömer Tesis Grupu Müdürlüğünden Kütahya merkezine bağlı Seyıtomer köyünde kurulmakta olan 3x150 M Termıiî Santralı Şantiyesinde W çalıştmlmak uzere İnşaat Yüksek Mühendisi veya Mühendisleri ahnacaktır. Kendüerine 4/10195 sayıh kararname Te eklerıne göre ücret verilecektir. Kütahya'da inşa edilmekte olan lojmanlar bitince kendüenne usulüne göre lojman tahsis edilecektir. İsteklilenn Seyitömer Tesis Grupu Müdürlüğü P.K 13 KÜTAHYA adresine bızzat başvurmaları nca olunur. ILAN NAVLUN OLMAZSA LİVIAN DA OLMAZ zamanlar bu görüşler pes ragbet görmemişti. Bu gö rüşlere karşı olanlar, doldurulabılecek tniktarda vük bu lunamayacağı ve bu gemılere hizmet edebilecek büyüklukte 1 1 manlann mevcut oknadığı gerek çesi ile, bu dev gemilerin ekonomik nitelikte olamavacagını ileri sürmiışlenii. Asıl zorluk, o devirde dünyada 30 bin ton üzerındeki gemi sayısının çok az olması karşısında pek az kimsenın bu gemilerin veya 10 misli daha büyüklerinin avantajlan üzerinde Hi 1 T T r ı n l f Dıtiyacını hissetmesi idL Sir John Biles tarafından orta ya atılan temel prensipler aynı üniversitede kendi kürsüsüne halef olan Profesör J.F.S. Conn tarafından yakın geçmişte yapılan ilginç bir etüde konu teşkil etmiştır. Profeeör Conn, 1931 yılında yapılan kehanetlerden çogunun ger çekleşmiş olduğunu ileri sürmüş tür. Naklive masranan. ton/kl Dünyanuı en büyük gemflerlndea 253 bin tonluk Northumbri» tankeri MEVLIT perçın sısterm, dev tanKerleı ı çin elzem olan 25 milimetre kaunlıktaki saçlar için yetersizdi. Bugun tarnamen kaynaga dayanan metod bu konuda herhangl bir problem teşkü etmemekle beraber üzerinde lncelemelerde bulunulması gereken, diğer hususlar bulunmaktadır. Nonnal boyutlardaki gemller İçin dahi geçerli olan titreşim problemi. gemilerin boylan büyUdükçe 6nem fcazanmaktadır. Büyük gemilertn diğer bir sorunu da uzun kirişlerin büküt me Oıtimalinin daha fazla olmasıdır. Büyük gemilerin manevra kabüiyetleri muhakkak ki daha zordur ve bir yetkiliye göre 300.000 tonluk bir tankere düz len ıtirazlar ortaya çıKmaKtaöıı Fakat, son 25 yıl İçinde elde edilen teknolojik geUşmeler lnsan lann korkaklık hissini bir derece ortadan kaldırmıştır. Profesör Conn, bahls konusu sorunlar üzerinde baa araştırmalara ihtiyaç olduğunu, ancak mevcut gemilerin çok daha büyüklerinin inşasını engeUiyecek bir m&nl olmadığını ileri sürmektedir. Gelecegin bir milyon tonluk tankeri 600 metre uzunlukta, 76 şaası 1812 yılında Henry Bellta tıic yolcu gemisı «Comet» ve o za manlar mevcut gemılerden 6 kere daha büyük olup 185T yüında suya ındirilen «Great Eastern» gemisı gibi lnsan hayâllMtai geride bırakan bir nitelik taşımak tadır. Ozaya seyahat edüen bu devirde bile, deniz elân büyük bir kara yolu niteliğini ta^nnakta ve her gecen gün daha yeni projelerin tahakkukuna yol acmaktadır. Kıymetli varhğunız, katıksız devrimcı. CHP Parti Meciisi üyesi ve Nevşehir Milletvekili merhum SELÂHATTİN HAKKI ESATOĞLlPnun ölUmUnUn 52 gününe rastlayan 10 Ekim 1970 Curoartesi günü, Ankara'da Maltepe Camiinde ikindl namazm» dan sonra okutulacak mevlit'e buyurroanızı saygılanmızla rica ederiz. AÎLESİ Cumhuriyet 10070 !••••••••»•••••••*•«••••• ur Saadet Şakrak ve Avukat A. bhan Şakrak, Oğulları RİZA ATEŞ'in doğumunu dost ve akrabalanna duyururlaı Alman Hastaneü< ir <Cumhuriyet: 100 ?9) Seyitömer Tesis Grubu Müdürlüğü (Basın: 22262/10065) ETİBANK NİMBÜS ÎLÂNEN TEBLtGAT tSTANBTJL 6 NCI tCRA MEMURLUĞUNDANî Dosya No.: 969A1T93 BORÇLLTAK: 1 Vedat Dras ve Ortağı Koll. Şti. eehit Teğmen Hüseyln Sofu S o t No. 15 Karaköy. 3 Emir Cras Ayni adreste. 3 Izzet Şeker Bankalar Cad. Yanıkkapı Sok. Güni Han Karakoy. BORÇ MtK. : 608.708,16 llramn 30/10/1969 tarlhlnden tübaren hesaplanacak •» 103 mukavelevi faiz ve avukathk / ücreti ile birlikte tahsül. Alacakh Güven TJL Slgorta Şirkeü vekffleri Av. Kamfl Byüplü, ve Av. Zişan Doğueri taraündan yukanda yazui borcom z u ödemenize dair hakkınızda lcra takîbi yapılmışür. Adresinizto meçbul olduğu yapılan tebligat ve zabıta talv Mkaü Ue tesbit edildiğmden tebligat kanun ve tüzüğüne göre lşbu ilânın tebligi tarihinden itibaren yedi ve bu kanunl «ureye 20 gün ilâvesi ile 27. gün içinde borç ve masraflan ödemenia, bir itiraanıs! varsa bbu müddet içinde istida veya şifahen lcra dairesine bildtnneniz, bildirmediğiniz takdirde t İ J C nun 74. maddesi geregince mal beyamnda bulunmanız ve borcu 0d» meniz, fidemezseniz hakkmöâakl cebrl icraya devam ohmncagı, mal beyanmda bulunmajssantz hapis ile tazyflc olunacagnrw ödeme emrintt tebligi yerlne kaim olmak Czere ilanen tebUg olunur. O3asın:6235 10063) TEŞEKKÜR İİ Daha İS j»»gındayken bizleri derin v > « unutulmaî »cıtar İçinde bırakan, kendisloe büyük o mutlar bajladıgım» çok «evimll ve M*. oül kızımız TEŞEKKÜR ] 26 Eylül 1970 cumartesi ; günü kayoeUiğimız aıle bü * vüğümUz, sevgili anneroiz ablamız, anneannemiz ve ba ELMAS BtRAN SÖĞÜTLÜGİL'in tCrenine katnnıak çelenk göndermek ve evlerlmize kadar gelmek suretiyle ya da mektup. telgraf ve telefonla aomta paylaşmak lutfunda bultman bütün akraba, dost ve arkadaşlanttusa sonsuz >wiHnftt ve şükranstmanz. ERGÜN, SATBON, J SÖĞÜTLÜGIL, : BTJLAKBAŞ1 ALTAŞ j AfLELERt • ÖZDEN NECL ONAR'm Konfalanna. Adana Cumhuriyet Ortaokutu'ndaU öğrend «Bkada^anna. eğretmenlertne. *»»"»r**»* ugurluyan Sairabeyll baBcına •elftnlan olduSuna tanıklık <n aemun D»yla»aıılara tesekkOr ederiz. UM NeJIa ONAR g tbası Mnstafa OVAB ; Cumhuriyet 10090
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle