Katalog

SAYFA ÎKÎ: :CUMHTJRÎYET 30 Ekim 1970 Bugün Türkiyetün baa çevrelerinde Atatflrkten uraklaşmak çabast, Atatürkü tnkâr etmek, hattâ Atatürk düsnıanlığı rengine bürünmek istidadındadır. Bu isüdadı bedeyen iç ve dış kaynaklsr var. Bugün. Atatürke bağlı kalanların açık v e kesin vazifesi, bu akımlar ve bu kaynaklarla, kıyasıya t»vasmaktır. AteC umhuriyetin bu yeni yıldonmnimfi, bağlı tiirk Cumhariyetinin Ukelerine KIYASIYA SAVAŞMAK! Şevket Süreyya AYDEMİR tste blzim zen&inliğimlz, ifU baim ı*tahunız. diyerek furartananlsr, hem kendilerini, hem milleti aldatıyorlar? Çünkü bu binleree •« » binlerce motorlu vasıtaların, lüks otomobillerln bepsi, yabancılara ödenen dövizlerle •»tın »lınır. Bunlsnn akaryakıtlan da yabaneı ülkelerden gelir. Hepslnin yedek parçaUn Için, gene yabancı filkelere döviz öderis. Bütün bu ddvizleri ise bix : Işte size yardım ediyoruz, dlyenlerin, yahut yaptıklan devaliiasyonu, yini Türk psranndakl itibarsıılaşmayı bir u fer ribi llân edip de : Tam bır milyar dolâr borç sağladık, diyenlerin, sagladıkları iktlsadi, malî esar«t halkaları ile öderiı. Çünkü bizim ihraeat gelirlerimiz, zaten haciz altındadır. lhtiyaçlanmıza bakarak; dişimizin kovuğuna dahi yetraiyecek olan bu gelirler, yabancı borçların faizleri, resülmalleri olarak zaten dısarıda kalır. Ama bize her yıl gene de, daha yüksek ithalât teklifleri yapılır. Daha yüksek ithalât karsılıklan vaadedilir. \890'da Abdülhamit Türkiyesinin dıs borçlan 1940"a kadar elH yılhk olarak yürütülürdü ('.). Şimdi bu zaman daha da asmıştır. En fenası da, hep dış borçlanmaya göre düzenlenen Türk ekonomisi, bnjün bn borç halkalanndan boynunn kurtaramaz da! Çünkü biz bugünkü dünyada, çafdas sömürgeciliğin adı olan süper kapitalizmin, yahut süper emperyalizmin, en tipik knrbanı olan ülkeviz. Bizden başka ve bize benzer ülkeler içinde bizim gibi bir baska nümune gösterilemeı.. Kangreal il« 1(24 Dumlupınaı nutkunda: Devlet demek, iktisadi teşkilât demekör, sekliode konuşmuştur. Kaldı ki bugünkü dünyada, sanayilejmeyen ülke yoktur. Bolivyadan. Tanganikadan Çine kadar bütün ülkeler sanaylleşlr. Mısır bu sanayilesnıenin, hem de devalü•ayona ve borçlar esaretine gitmeden, en plânlı nflmunesini verir. Kaldı ki Sosyaüst ulkelerde kalkınma temposu, bizden çok daha ileridir. Ama bizde Sanayileşmenin ffidişatı, meselâ büyük te hirlerimizde Beledlyelcrin: Çok sevgili köylü vatandaşlar, köyünüzu bırakıp sehirlere koşunuz, yapacağınız gecekondular için tapu aramayacağız, ruhsat aramayacağız, %a» hemen elektrik bağlayacağız, su vereceğiz, demeleri gibl. müstakbelin çelişmelerini. patlamalannı kendi bünyesinde toplayan şaşırtıcı bir fidlştir. Bu kaygusuzluk. yalntz Ankarada nüfutun °t (7 sini gecekondularda toplamıştır. Halbukl Ankara blr sanayi şehri de değildir O halde bu vatandaşlar bu şehre. bu gibl sehirlere nl<;in dâvet edilitler? Niçin toplanırlar? Türkiyede, tstanbul, Ankara, İzmlr, Adana (ribi zaten sıhhat. lectni kaybetmU sehtrlerde değil dc. Eskişehir', Konya, Bltlls ovalannda, Sakarya, Kızılırmak, Fırat, Dtcle vâdilerinde. daha kucük hacimde, yerleşme merkezlerlne, daha nhhatli sekilde jerleailemez mi? kalanlar, ?ussalı ve düjünceü blr bava tçlnde yajayaeaklardır. D15 bağımlüık köklesmektedlr. Borçlandırmalar yoluyla esaret ve raall kontrol, Abdülhamit devrlnln Düyunu ümumiye kayıUanm aşmiîtır. Fazla oUrak her bore landınlma hamlesi, menılekete, kaygustu ve vurdumduymu lnsanlann, yenl bir zaferl glbl mfljdelenmektedir. En bastan en sona, metnl*. kette bütün müesseseler. ltibannı kaybetmh)thr. Müsrif ve kumarbas blr Ollgarsi, bagfin hızlı blr sınıflasmayı, akdabnaz blr kaypuoslnkla beslemektedir. Geleceğin, öniine geeflmet smıf kavgalannı, hula geliştirmektedir. Dahı doğrusn bn smıf kavgalan, artık baslamıstır da Sosyal çelismelerin adma, millettn refahı denlbnektedir. Atatürkün: Köylü Efendimizdir, onun ayağınt *• hizmetine gidelim. onun temiz huzurunda egilelim, dediği Türk köyü, âdeta hınçla bosalhlmaktadır. Topraklanndan edilen Tıitk koylüsu, gittikce kanserlesen, anormal bir sekilde sisen. sıhhatsizlesen sehlrierin çevresinde, ne köylü, ne de jehirll olan deklase kalabalıklar halinde. geleceğin sosyal buhtanlan için kadrolaştırümaktadır. Memlekette sanayflestlrme, basıbos blr OHgarsinin elindedir. Kaygusuz blr Plinsuhiın ellndedir. Evvell kıyüarı, ycşil alanlan, turistik bölgeleri, Tanrmtn bu ülkeye hedlyesi olan güzel yerleşme sahalarmı yiylp bitirmektedlr. Sonra da, köksüz, havada ve her buhranda kapılanm kapamaya mahkum blr montajcılığın oyunlarraa kurban edilerek, yaranra iktisadi bnhranlan Için, korkunç patlama merkezlerl hallne getirilmektedlr. Bu iktlsadi patlamalar patladıklan zaman, bugünün Efendileri beDd yerlerinde olmavacaklardır. Ama yannm Türkiyesi ve yarının Türkiyeleri, bu buhranlarm eıâsı ve ıstırabı altinda ezlleceklerdir.. ttrkJyede sehir T yollarda tıkanıklıksokaklarını dolduran, yapan blnlerce v e bmlerce motorlu vâSTtalara bakıp: reaeleHn kapanısini, tekkelerln, târikaflarm, buyücülerin, üfürukçülerin ortadan süpürülüşünü, nihayet bugun hazin kaygular İçinde yıldönümünu yasadığımız Cumhuriyetin kuruluşunu sokak mı Istedi? Mustafa Kemal sokağın esiri miydiT.. Hatta sunn da soralun: Mustafa Kemal terakki isterken, köye döncllm derken, sanaylleselim derken aokaii mı düşündü? Medeniyet dttnyasında tiyaseten. iktisaden müstakil ve eslt blr devlet kuralım deTken, ttene yabancüartn malî esaretine girelim, gene kapitülasyonlar yarntalım, Türk parasini Ikide bir itibarsizlaşttralım mı dedl? Buğdavımızı dısandan dilenelim. memleketin nlmetlerini blr avuı; azmlıga maledeHm. hülâsa gene geriye dönelim. dönya superkapitaliztninin dünya süoeremnervalizminln emir kulu, kölesl ml olalım dedl? Mustafa Kemal o | runda savast'&ı. nrensiolerini acikladiğı. derslerinl verdiği Türkiye, bası aşağıda, eli yabaneılarm âtıfetine nçılmıs. varinın ne olacaiı belirsiz. sosyal celismeleri. müstakbel smtf catışmalan bu kadar hızlı biriken ve kaygusuzlukla vur. dnmduymazlıihn. milli siyaset hallne geldigi bir Türkiyp mi idi? Mustafa Kemal: Sınıf yok, millet var, derken, tmtiyazsız, smıfsız kavnasmış bir milleüz, derken: Ey Türk. çalış, övün ve güven. derken. huçünkü sartlan m\ hava' edivordu? Yâni bağımsızlıcın hağimlı. iktisadi gidlsm kapkar. eğitunin lâeka. devlet idaresinln bürokratcılık ve slvasettn snkak mctaı olducu bir geleceği mi duşunüyordu? Hakkâri'den mektup 1 Kolerslı istanbul dukaügından gozlerden u a k Hakkâri'ye kadar her yanda birtakım olaylar yftrftrtftkte.. lşte onlardan bin daha : cSayın îlhan Selçuk, Ekonomik düzenimizin temellndeM bomkluklan yansıtan yazılannızı okuruz Büyflk kentlerde •• Dofuy» «&« «elişmıs bölgelenmizde temeldekl botukluklann «orünülü açık ve sıvrı olarak pek farkedilmeyebilir Ama, gelismemis Doftuda. rtüzen bozuklugunun eorünüsieri sipslvrt «fev» dhjl eibl «ırıtmaktadır îşte size bir ornek : 1965 71 h tnsaat mevsimind* H»kklrt tli YOksekov» îlçe Merkezınde. 500 ögrenci banndırabHeeek. W mllyon llray» malolacak, 1968 yaz döneminde bitmeıi «erekeıı bir bBl» vatıh llkokulu bina Inşaatının thalesi yapılıyor Okulun 1988 • 1989 ogretim yılmda ögretime açılması gerekivoT Takat. buırflne kadar okul «Bretime açılraamıstır 1970 1971 agretitn yıhndi da okulun ögretime açılmasi çok şüphelldir. Açılır»! muciz» olur. Isin fülflnç ySnfi: Üç vıldır insaatı bitmeyen okulua mfldürfl vardır. Boş otuTrnaktsdır tki yıldir okulun Bgretmenleri var. baıka yerltrde f5revliler. tki yıldan be/i okulun araban var, nerde tM hurdalar mak üzere. Okulun isçlsl ve büro memurlan iki yıldın b«ri bos oturmaktadir. İki yıl önce okula 200 Sgrenci kaydedilmiftlr. Bu Bgrenciler büvüyerek okulun açılmasını beklemektedirler. Okul ve ögrenci ihtiyaçlan iki yıl önce Mtm ahamıı, herbiri bır verde beklemektedlr. Durnmla fleili. resmî makamlann raalrretierl : Okul Müdüni Kavmakamltg», Kavmakamlık ValiMBe, Valllik Milll Egitim Müdurüne. Milll Egitim MüdüriJ tekrar Valili§e, Vahlik Milll Egitim Bakanligına. M 1 Egitira Bakanlıgı 1H Bayındırlık BakanlıŞma yazısırlar. Bayındırlık Bakanhgı kendi organlan va^ıtasivle durumun tetklki ve teknik rapor dürenlenmesıni ıster Kejfi yapilır, rapor t»nxim olunur, Bakanlığa bilgi verilir Bakanlık tekrar ügUi orgaalan araeılıtıyla müteahhitle temasa geçer. tsin formalitesi bu. •Formalite de bu sıra uzerindt yürtttübnüstür. Ne var ki, sonunda müteahhit bulunamatniftır. Müteahhit. ver yanlmış yerİT» tetn* girmU, teblig yapmak içln memlekpt sınırlan dahllinde bulunımamıstır Müteahhidin verinde bir fikir adamı olss idt. Ignenin delijSinde olsa bulunurcfu Ne diveceksin. demokrasinln icapları bunlar. Müteahhit bütün fırsatlanm kullanır, çıkanna bakar. On milvonluk vatınm bos beklesin. 500 k8y çocuğu okumasm, devletin harcamalan bosa gitsin, müteahhldi ilgllandinnaz. Oahasi var : Yüksekova Yatılı BSlge Okulunun tn»«»tım bu duruında bırakan müteahhide Beytüssebap tlçe mtrketinde, 10 mUyoo liralık. 700 ögrenci kapasiteli Bölg» Yatılı Okulunun Insaatı ihalesi vapılmıştır. Blr anımı «nlatarak mektubum» ton vereeeğim: tlden resmt arabalarla konvoy halinde Beytüşsebsp tlçesi Bölge Okulunun temel atma tBrenioe ftittik. Tören başladı. Konusmacılar konustular. Vall, Kayroakanı tnüteahhidi Byle biı övdüler kı. parmagımiz aSrımızda kaldı Çalıskanlıgı. namusu, vatana olan hİ7meti ile bulunmaz bir W«t. Müteahhit de, Vali ve Kavmakama aynt Bvgfileri nraladı. Ben ıl emrine yeni atandıgım İçin •ordum: Bu övülen tnöteahhit, Yüksekova yatılı okulunun müteahhidl degil mi» Evet, dedfler. Yahu bu roüteahhidi n»«l BvdülerT Buna tekrar ve nasıl koca insaatın ihalesi yapıldıT Efendim o zaman bu tnflteahhlt tek klfl 14i. Şimdi İse ( ) Şırketi oldu. Sonra bu adam polltlk hayata atıldı. Iktıdarla elbirllgi içinde, dedller. $lmdi düîflnelim: Suç müteahhitte mtdlrt Hayır, müteıhhidi bu hale getiren duzende. tnsanlar doguşt«n namutlu veya namussuz olmtyacaklann* gBre, ınsanlan bu iki vönden birlne sevk edVn etkeo, mevcut düzendir. 8onuç : Olkemizde kırtasiyeeilik «eçerUdir. MfltMhhlde ve polltiVacıya dokunulmaz. Çünkü dokunulmazhklan vardır. ts yapılmaması Snemsenmez. Çıkarnlann i d (elge)dedlr. Ne yapalım. cıeı demokrasinfn gerekleri bunlar» • Mektup sahibinin adım açıklatmyenn. BrUndlti ffbl, vatandasın ocagına ioelr s|set dikerter. Yolsushıklaria baakentten ngrasan niee kisinin basına nlee beU gellrken. HakkSH'de neler olmaz! Hem okurlann gSderi onttne blr olay daba serroek. hem de su basıbos iilkede bn isin pesine düjecek birkaç namuslu ve yetkill adam bnlnnnr nvu dlye bir denemeye daha cirmek için bn mektnba yayınladık. Sonuc E Sokağa rüşvetî ülâsa bugün devletln sözcüleri. niçin sokak leviyeslnde konujurlar? Sokak. dayanüacak. Küvenlleeek RÜC müdür? Sokak mi alyasete, dyaset ml sokağa yol gösterecektlr? Sokak mı slyasete, siyaset mi sokağa hükmedecekttr? Sokak mı devletin, devlet ml sokağın emrindedir? Oy demek, eehalete boyun egij ml demektir? E^er Mustafa Kemal sokafa boyun eğseydi, eğer Mustata Kemal, mHlet denllen gücü, sokak dlye anlasaydı, bugün blz bu mlsakı millî suıırian ietaıde, kendimize yurt bulabiltı mlydik? SalUkaldınltsmı,. hllafetm kaldınlısını, med H Sanayilesmek! ilkelerinin basında ıçeliyordn. Ama ıiysaeten ve iktisaden bağımsızlık, iktisadi ve siyaıi efitllk prensibi ile beraber geliyordu. Yeni eafda Uk defa Mustafa Kemal'dit kl milletmc, 1122 Izmir S anayileşmek elbette kl şarttır. Sanayilesmek, yahut sanayi inkılâbı, Atatürk lbette kl hayır! Mustafa Kemal di. Millete inamyordu. Ama onun içia millet demek, ilerleme yolunda gücbirliği yapan ve ilerleme hamlelerine kendini veren ve bunun ttfaı de, muhtaç olduğu asil kani damarlannda bulan bir toplulu&un kuLsnl varlığı>dı. Nitekim Mustafa Kemal sokağa. ^eriliğe. şuursuz yıgınlara oy tiearetine ve sokağın suursus sesine hiç bir zaman değer vermemistir... Eftcr bugün nyansa. eğer bugfin kabrtnden başmı kaldırsa. kendi adma konuşanların eoğuna hak vermeyecek ve onları suclayacaktır. Gidişat biri, Tarih bizi. Mustafa Kemalin suçlayacaklanndan etmesin! Çünkü bunun cezasj büyük olacaktır! Bunun için de bugün, onun yolunda ve ona inananların görevl. onun vasiyet ettiği yolda, kıyasiya savasmaktır Bu savas, hem bir hak. hem bir külrür. hem bir ülkü savasıdır.~ Hayır Sııa zaterlete mi geldi? «Blrtert Dünya Savasında Şark Cephesinde kurdufu milis teskilâtiyle Ruslara nasıl kan kusturduğu ve RusUnn lstila ettiği Van, Bitlis, Muş Ulcrimizi Ruslardan nasü oanslperane «avletlerle gtri aldığını ve bn muazzam harekâtın bütün veslkalan GenelInırmay Başkanlığı arşivlerinde mevcuttur.» Kim bu kahraman? Kurduğu çetelerle Ruslann elinden V«nı, Bitlisi. Muşu kurtaran bu ünlü komutan kinı? Tarih Mtaplanna, ansiklopedilere bakarsanız gerçeği hemen öfrrenirsiniz: Mustafa Kemal Pasa korautasındaki 16. Kolordu, 61 Ağustos 1916 da Muşu, Bitlisi Ruslardan geri almıştır. Hattâ bn zaferinden ötürü Mustafa Kemal Pasa, altın kılıçlı madalya Ue ödüUendirilmistir. Bilinen bu, yaaanan bu, ögrenilen bu, çünkü jerçek bu... Evet, gerçek böyle. ama karşıdevrimci bflmem M gaıetesiırin fıkra yazan bay falancaya göre böyle değil! N« ç«k «karş> devrimci» gaıete var yurduMmzdat"t5önTİen güne sayüan artıyor, hepsi birbirine karşı, hepsi ayn özel çıkarlar ardında. Ama hep«inin dillnde AUah, Peygamber sözcükleri, hepsinln başdüşmam Atatürk, hepsi Atatürk devrimlerinin, Atatürk Cumhuriyetinin. Atatürk ilkelerinin karsısında, hepsi KubilJy"ı kesenlerin yaranda . Apacık devrim suçu işliyorlar, gözönünde, kamuoyu karstamda. Siniyoruz. susuyoruı. fBrmemiş gibi, duymamış gibi yapıyoruz. Kimimiz oy hesabiyle, kimimiz öıel çıkanyla, kimimiz şunun bunun baskısvyla, kimimiz cahilli|iyle, kimimiı aptalbğıyla, kimimiz gericiliği en üstün Uericilik sananlartn yaydıklan »afsatalann aldatıcılığıyla . Meydan kalmıs onlara; adam tutuyor tarih olaylannı altüst ediyor. Kimliğini öğrenseniı büsbütün şaşarsınu böyle iddialar ortava atanların. Çiro karnında nokta! Yığınla karşıdevrimcı razete, sürüyle karşvdevrimci yazar taslağı, doğm dürüst cümle kuramayan adam, almış kalemi eline her güa sütunlarca yaxı çlziktiriyor.. tşte yazının başına aldığım parça da böyleslne yazarltktan uzak bir «yazar» taslagının fıkrası... Saidi Nursi'yi övüyor o yazısında. Şöyle bügin, böyle blltin, şöyle kahraman, böyle kahraman, şöyle üstün böyle üstün'. Ahştık artık. varsın desin, okuyamn aklı varsa düsünür anlar dogruyu yanlışı. Ama tarih gerçeklerinl altüst etmek, buna kimsenin hakkı yok. Hele Mustafa Kemalin zaferlerini, basanlannj Kürt Sait'c peşke%> çekmek, kimsenin haddi değil . Bakacaksınız yarın başka bir karşıdevrimci çıkacak; Çanakkale, Sakarya, 30 Ağustos savaşlannın da Saidi Nursi ya da onun Rioi hirinin zaferi oldugunu yazacak açık açık. Meydan bdylesine boş kalırsa, sağdan sola kadar bütün politikacıUnn tek oy kazanmak yolu Atatürk'e ve devrimlerine saldırmak Bayılırsa elbette olur bütün bunlar... Hattâ daha da beterleri'. Saidi Nursi komutasındaki milis kuvvetleri kurtannıs Mus'u, Bitlis'i; belgeler de Genelkurmay arsivlerindeymiş. Açıklıyor adam, belgelerin yerini de soyliyerek... Siz o gazetelerin okunı olsanız inanmaz da ne yaparsınız! «Bak her seyi ters öğretmısler biıe, gaxete de yazıjor bu kentleri Mustafa Kemal değil Saidi Nursi hazretleri kurtarmış» diye duşunmez misiniz? Hayır düjünmem. böyle saçmasapan sözlere inanmam, once o yazıyı yazan, o iddiayı ortaya atanuı kim olduğuna bakarnp mı diyorsunuz, Öyle biri olsanız o gazeteleri okumazsınız once! Gerilik, saçmalık, bilgisizlik şaheserleriyle dolu bu çeşit gazeteleri her gün elH kuruj verip alan onbinlerce kişi öyle bir inanıjor ki bu çeşit yazılara! Hem kendi inanıyor, hem de bu yanlışian başkalarına da öğıetmek için gönüllü olarak çalışıyor. Kahvede. dolmuşta, evde, işde, sokakta fısütı gazetesini ifleterek... Atatürk devrimlerini küçulttuler, yokettiler! Ya da öyle sanıyorlar. Mustafa Kemal Paşanın asker kişiliğine, zaferlerine, basanlarma dil uzatamıvorlard 1 bugune dek. Şimdi ona da baglıyorlar; bekleyiıı sıra Çanakkale'je, Sakarya'ya, 3 Ağus0 tos"a gelecek. Bu zaferleri kazanan başka Nursiier de bulup çıkaracaklar! Meydan da, at da oğuştan veya son« radan gözlerindeld herhanşi bir sakatlık sebebi Ue ömürleri boyunca çün ışı&ını RÖremeyen insanlar son yıllara kadar tıbbın üzerinde çalıştığı en ilçinç konulardan biri idi. Gerçekten yıüarca süren çalışmalar, bir» çok yeni ümitlerin do£masuıa sebep olmuş bn arada yapüan ban ameliyatlar da müsbet sonuçlara ula^mıştı. O Sun'î Kornea VECDİ KIZILDEMİE keşif ve Oerrahl aahada da \Ar çok t«» sebbUslere glıişilmls, gfnün b». r parçalanrun tranüplantımyona vapılrruştı. Kör olan lnsanın • » HAZIRLAIAN: Ser göi! sirdrterlnde heThangl btt f\nz& yoksa, görün muhtelif ta» nakalannm blen bir şalustan a•marak hastaya takümaaı raltnv Kün olmuştur. Bu cerTahî müdahaleler, dünyada yapılan Jlk tıallnin nıku bulmasmdan bakasının sunl olarak yapılaru organ nakli ameUyatlan olra verıciâen hemen kornea tar 40 butt üzerinde denenmlş ve muştu. bakasının çıkanlmas) gerekmekçok olumlu aonuçlar vermis butedır. Pakat oastanın gözlennin lunroâkt&dır. YENİ BİR BULUŞ kör olmasına, yanJ kornea tabaHernando Cardona lslmli bır kasmın bozulmasına sebep olan doktor ile lâboratuar teknisyegoz anzası insandan nakiedilen erçekten de öleo bir lnsan ni olan esinln 10 yıl süren bır bır uzuv parçası olan canlı korçalısma scmunda gerçekleştırdikdan alınan gtteUn muhtelit nea'va da avnt sekilde tesır etleri sun'î kornea tabakası tn tabakalannın, hasta gözlere takılması, bunlann sahiplerinin fün ışığına kavuşmalanm sağlamıştır. Pakat organ naklinde karşılaşümakta olan asılrnası güç etküerin ortadan kaldınlması hâlâ bir problem olarak göz doktorlanmn karsısında durmaktadır. Işte bu sebeptendlr kl kalb nakillerinda olduğu gîbi gOs nakıllerinde de sunT organlardan faydalanılması yollannjn araştınlmasına başlanmıştı. Başka bir insandan alınan organın veya organ parçasıntn aşılandıgı lnsanın vtlcudu tarafmdan kabul edilmlyerek reddedilmesl doktor lan çaresizlik içinde bıratanakta İdi. Goz nakıllerlnde, yenl ölmüş mekte, sonuç olarak hastamn go san vücudUnde bulunandan hiç blr insandan alınan blr organ rUşü yeniden bozulmakta. hattâ bir farkı olmıyan sonuç vermekparçası yerine sunT lmal cdllkör olmaktadır. Meselâ canlı tedlr. miş bir parçanın başan İle kör kornea tabakasını beslemekte oDr. Hernando ve esinln on bir hastaya tatbik edildiğine dair lan damarlardakl bir anza, aynl yıllık bir çalışma sonunda ger> haber bu sahada atılan en 6çekleştirdikleri suni kornea ta sekilde ölüden nakledilmiş olan nemli adımlardan biri olmuştur. yeni canlı kornea tabakasını da bakasını yapabilmek için pleksl besliyememekte ve hasta yeniden glas'dan faydalanılmıştır. Pakat, KORNEA TABAKASI kör olmaktadır. bugun reklamlarda kullanılan ve Halbuki sunl kornea tçin besdiğer bir çok işlerde faydalanıöz konusu, sunl olarak yalenme dıye bır durum bahis kolan pleksl glastan farklı tarafı pılnuş olan bır kornea tabanusu olmadıgından, vazUesini çok yüksek ısı altmda Ultra viokasıdır. Gözun görme hasgormekte, hasta tamamen tyilele ışırUan bombardımaıuna tâbi kara kuvvetin. Her şeyi yapar O K . 1 A Y salannı temin eden en önemU şerek nonnal hayata kansabiltutularak uzun süren bir imalât lar, her şe>ü... ^ H ^ ^ kısımlardan biri olan kornea tamektedir safhasından geçmesidir. tkinci çok BnemU W durum r Plastikten kornea'nın fmal eda, bir ölüden nakiedilen canlı ÜNİVERSİTEYE GİREMİYENLERİ TEKNİK ELEMAN OUV1AYA ÇAĞIRIYOFHJZ düebilmest lçtn çok uzun süren bir korneanın nakıl yapılan hasbir zamana ihtiyaç varsa da bır tamn uzvu tarafındaa kabul oFEN BIUMLERİNOE VETERİ KADAR YETIŞMEDEN BASARILI BIR 7EKNIK ÖĞRENIM YAPILAMAZ dilğme büyüklüğündeki bu sunl dilmiyerek reddedilme thtimaliuzuv parçasının hasta organa yerleştirilmesi içvn sadece 15 dakıka k&fi gelmektedir. 2 KASIM 1970 de BASLAYIP 26 HAZİRAN 1971e KADAR SÜRECEK BİR ÖGRETİMLE FAYDASI NE? LİSEYİ BITİREN VEYA SON SINIFTA TAKINTILI OLANLARA Haseid Hastahanesi BasB U T U N USE CEB» • GEOMETRI • FttlK • KİMYA D E R S L E R I hekim Muavini değerli inBAŞTAN BAŞLAYARAK ÖĞRETİLMEKTEOIR san, vaztfeşinas «8 çok dü0zün kornea tabakası herrüst arkadasınuz hangi bir hastalık veya beBU K M D T K KUPULUŞ OLAN F E N B I L İ l V I L E F l İ O U A E relenme sonucunda nitellginl Dr. MUAMMEB M B R K E Z I u LM i ÖĞPETIM YILIIMA BASLAMAKTADIB c i CJ kaybederek ısık geçirmez hale gelince tnsanda körlük baslamak MURACAAT BEŞİKTAŞ ÇlRAĞAM CAD 71 TEL. 48OÖ5O AKKANATı tadır. Kornea naklintn insandan hiç beUenmeâik bir tamaninsana yapüabllmesl için ölüm Reklâmcılık: 2582/10781 da kaybetmis olm&ıun a&aı içindeyiz» Kıyırjetll arkaâAşınuztn oenazesi 30/Ek±rn/1970 Cuma gtinü saat IIJOO de Hasekl Hastahanestode yapılacak ma rasimden sonra Şişll Camlinde öğle m»na»ww mtttaakip Zinclrlikuyu Asrl Mezarlığındaki ebedl istirabatgftbma tevdi edilecekto. dJrfci,henüz bu olayı durdurabilecek bir çare bulunanıanuştır. SONUÇ Hernando Cardona'run beUrtüğine göre bu büyük bulusa tam anianu ile başanya ulastı denilebllmesi için en anndan 100 hasta Uzennde denenmesl gerekmektedir. Denemeler beklenilen sonucu verdiği takdirde, bugün için laboratuarda gUç sartlar altmda ve çok uzun bir «r"<"> »lan ça ••••••••••••••»••••••••••••••••••••j G StJ. Av. GÖNÜL ftZKAN ( 4TKUT BABtLA Nlsanlandılar. ».101970 Ankara u« Stj Ot ı t Sunl kornea'nın yapdman İçin lâboratuar çabşmalanndan bir görünüş. ••§•••••••••• Ecıacı ATTEN VEĞEN Ue C1«!ktHk Yük Müh NKDRET ÖZTÜBK Nişanlandılar 29 Ekim 1970 Amarv» S FEN BILIMLEHİ MERKEZİ s ÜNİVERSİTEYE HAZIRLIK SINIFI Uşmalar sonunda elde edilen sunT korneayı. daha ucuz ve daha seri bir sekilde imal edebilecek bir teknigın bulunması j . çın çalışmalar vapılması gerekecektir. Dr. Cardona'ron son olarak U zerinde çalıştıgı nokta suni olarak yapılan komea'larla hastamn gözünün odak noktalannm bazı hallerde uymamasıdır. Bu da normal insanlarda olduğu glbi gözlük kullanılmak suretiyle gıderilebilmektedir Pakat suni kornea gözün sad?ce merkezmı kapladıgından sunl kornea takılan hastanır sağa sola bak»' bilraek için kafasını çevirmesi gerekmektedir. Cumtıurıvel 10795 PROJE YARIŞMASI Yarışma şartları konu ve amacı: Atatürkçü lmran Öktem'in kabri ve Ankara Hukuk Fakültesinde anısına yapılacak plâketın projelendirilmesi TMMOB Mımarlaı Odası Ankara Şubesi tarafından açık yansmaya çıkanlmıstır. Yarışmanm amacı: Ömrü boyunca Atatürk îlkelerini tnançls savunmuş olan örnek Türk avdmlanndan birinin ebedi uykusunu uyuduğu yerin ve Ankara Hukuk Fakültesi toplantı salonund» anısına yapılacak plaketin hayattaki davranışına uy?un. göstensten uzak insanlann daha çok sevgi duyacaklan 51çü ve biçimde ?ünumüz sanat anlayışma uygun bir sekilde biçimlendirilmesi. eerekli projelerin değerlendirilmesi ve güzel fanatian teşvik etmoktir Bu yarışmaya T.C. vatandaş,ı mimarlar, plistik ve dekoratıl sanat kollarma mensup sanatçılar katılabilir Çok Acı Kavbımız TESEKKÜR Ankara Tıp Fakültesindeki tedavim sırasında gösterilen yakm alâkadan dolayı Prot. Dr. Danısman iürî üyeleri: öktem ailesi adına Cevdet îşeri, Mlmar. Prof Uğur Alacakaptan. Hukuk Fakülteoi Dekanı 6 Aslî iürî üyeleri: Bedri Rahmi Eyüboğlu, ressam Hüseyin Gezer. heykeltraı Şevki Vanlı, mimar ORHAN BüMtN»e başta olmak üzere Dr Metin Şarklıoğlu, Opr. Dr. Sevlnç Uysal, Opr. Dt. Akın Özbayrakiar, Anest. Dr. Emin Daylan. Hemştre Ayşe Tunal ve Fatms Durukan'a teşekkürü bir borç bilirim. , Sema Ahkemoglu [ (Poyrazlar: 371« 1079« OOK I OB Rapörtör: bhan Gülgeç, mlmar O NIMBÜS Ödüller: Asü ödülü Smek Tttrk aydınlannıîan birinin kabrlni ve anısını yaşatacak plâketini yapmanın bümç ve kıvancı olan bu yarışmada sadece bu yarısmanın hâtırası oiması İçin: 1. ödül altın Atatürk madalyası 2. ödül gümüş Atatürk madalyasi 3. Ödül bronz Atatürk madalyası. Acıü afle etradms, çanşma arkadaslanna ve dogüanna başsaglığı düeriz. Hasek! Arkadaslan Tank Z. Kırbakan OEBİ 8AÇ rt> ZOHBEVI HastabJdan Hfitehaann tstfldil Cad. Parmakkapı No: t» TEL: 44 10 T3 IMIIM Yarışma süresi ve teslimi Yanama 3. Şubat 1971 Carsamba günO saat 17.00'de sona erecek ve bu sflre kesin olarak uzatılmıyscaktrr. Şartname ve ekleri Mimarlar Odası Ankara Şubesi Konur Sokak No: 4, Kızüay Ankara adresmden 3. Kasım. 1970 gününden itibaren ücretsiz olarak isteneMlr. Cumhurivet 10799