18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA tKİ: sCUMHURİYET 25 Ekim 1970 ürklenn su sıstemıne gıpta etmısimdir: Ellerine olağanustü kabiliyetli bir insan geçti mi, daima, sanki pahası ağır bir inci bulmuşcasına, sevinçten coşnp, memnunluk tan çılgına dönmek Türklere vergidir. O kimsenin olanca cevherinin meydana çıkarılmasıiçin, emek harcayıp düsünerek ne yapmak mfimkfinse, hepsini yaparlar. özellikle, askerî istidat kesfettiklcrinde Biıim batılı tarzımız, doğrusu, baskadır. Batıda elimize iyi bir çomar, doğan ya da beygir geçeTse, kıvanç dnyarız. O yaratıih, mensup olduğn türün erişebileceği en yüksek kemal düzeyine nlaştırraak için hiçbir çabayı esirgemeviz. Ama, insan söz konusu oldu mn, diyelim ki. dikkate değer yetenek sahibi birine rastIadık övle zahmetlere girmeyiz; ve düsünmeyiz ki, onun eŞitimi bühassa üstümüze vazifedir. Bövlece biz batılılar, ivi terbiye edilnıiş bir beysıirden, çomardan ve sahinden nice nice zevklerle hizmetler elde ederiz. Türkler ise. secîvesi eJUimle «elistirilmis bir adamdan. hayvanlar âleminin ceri yanına kıjasla. insan varatılısındaki bıhük üstünlügün ve faikiyetin sağladığı cok daha büyük olan hasıla\ı clde ederler.» (1) « . Türklerde seref ve makam: idarî mevkiler, liyakat ve maharetin mükâfatıdır. Namnssnz. tembel ve atıl olanlar hiçbir zaman yükselemezler, önemsiz ve hakir durumda kalırlar. Türklerin neve çirisirlerse basarılı olmalarımn, hâkim bir ırk baline gelmelerinin ve taer çün hükümetlerinin sınırlannı eenisletmelerinin hikmeti hudur . Biıim nyeuladıSımıı yargılar ise. büsbütün baskadır. Bizde liyakat ve iktidara yer verilmez. Bizde her şey doğusa bağlıdtr. Yüksek mevkilere çaÇrılacak adamların kimin knşajından geldiçine bakılır.» (2) Bn sozler, 1554 1562 > ılları arasında Kannnî Süleyman saltanatı sırasında Istanhul'da Avusturya tmparatora Ferdinand'ın Büyükrlçisi olarak bulunraus bilim adamı ve diplomat Ogier Ghiselin dn Bosbecq'indi. Bugüıı bizim gıpta ile seyrettiSimiz Batı'nın, 400 yıl Snceki Türkiye temsilcisi. çörüldüğü üzere, o tarihlerde atalarımıztn insana veîdiSi değer karsısında hayranlık duyarken, aynı konuda kendi batıh toplumlarının ilgisizliginden yakınroaktadır. Busbecq'in sözlerini buraya ahsımız, 1 aylık bir dnraklamadan sonra, 4 kapı yoldaşımızla birlikte Yüksek Denetleme Kurulundakl fiyelik görevimize koptngn yırden yeniden devama baslarken. 1970 Mart'ı basında bizimle beraber Kurul iivelijinden uzaklastırılmıs bulunan Ziva Kayla arkadasımızın, simdi bizimle bir arada çeri gelmeınig olması \esile«iyledir. Malne Müstesarlıfı ve Cumhurivet Merkez Bankası Genel Müdürliijü görevlerınden sonra atandıjı Yüksek Denetleme Kurulundaki çoğnmuza örnek olabilecek ise yararlığını ve çaiısmalara olan katkısını imrenerek izleditimiz bu seckin de\let mcmurnnun, daha vıllar yılı hizmetinden faydalanılabilecek çaida ve giiçte iken, yalnızca evinde oturmasına göz yommamız, 16 ncı yüzyıldaki atalanmınn basan ile yürüttükleri ve o sayede 8ç kıt'a üzerinde egemenlik kurduklan «adatn İNSAMA DEGER VEREN lüRKlER • Başbakanlık Yük. Denetleme K, Üyesi Haldun DERİN • • >etıstirme adam kıvmeti bilme» sistemini, bızım 400 >ıl sonra bugün ne ölçüde uygulajabildiğimizı gdsterır. Hele, basarıva ulasmasınm tılsımı, pek zengin savılanmacak değerli insan hazinemizi gözümüzden dahi kıskanarak kullanmak olan kalkınma çabalanmızı her şeyden aziz tnttuSumuzu iddia ve ilân ettiğimiz şu zamanda .. Dışçi ve eczacı mevcndn en kıt olan Balkan ülkesi, yine Türkiye'dir denilebilir. Dişçl sayısı Bulgaristan Romanya Türkiye Tngoslavya Yunanîstan Î.993 2.797 21M S.WJ 3JS89 Eczacı sayısı 1.906 4.836 1.933 3.398 îsraf 1 \ eğerli insan hazinemizin israfı baslıca iki •** sekilde olmaktadır. Birinci şekil, kalburüstfi beyin gucflnün dışarıya, ba$ka nlkelerdeki daha elverisli koşullann albenisine dayanamıyarak göç etmesidir. Tesellimiz, örnefin, Ingiltere'den Amerika'ya dahi ve o gelişme düzeyindeki epeyce ülke arasında da böyiesine eöçlerin olmakta bnlnnmasıdır. Savın Sajlık v e Sosyal Yardım Bakanımız bir ara bizzat Tfirkiye sınırlan dısına kadar nıanma zahmetine katlanarak. bask» ülkelerde hizmeti veS hnlmus hekimlerimizi geri çağırmak için çaba gösteroıişti. Bn girisim den disr dokunor ne sonuç alındıjı üzerinde bir açıklama ^anıldıjını sanmıyorum. Savın Dr. Vedat Âli ö z k a n başarılı olabildi ise, bnndan memleketce kıvanç dnynlnr. Bueün için bilinen şudur ki, ele geçirilehilen en son nluslararası (Biriesmlş Milletlerin Demographic Tearbook 1967 si v e Statistical Tearbook 1968) rakamlara, vani 1966 yıh istatistiklerine eöre, komsalanmızdan daha nzakiara gitmeden, Arnavutlak hariç. 5 Balkan ülkesi arasındaki hekim savısı en az olan Türkive'dir. Go'rüldüğü gibi, yalnızca Bnlgaristan'dakı eczact sayısı, Türkiye'dekinden 27 eksiktir. Bittabiî, komşnmnzun ancak 8 milyon nüfusu bulundugn hesaba katılırsa, durum yine aleyhimizde tecelli etmektedir,, „ t mesinde herhançi bir tltlmM, tavaısnt •• aracılığa yer vermeyen tefriksu bir tntnmnn idareye hâkim olması lüznmnnn daba önce mnhtelif tamimlerle belirtmistim Bn arada Devlet teskilâtında ve kamn iktisadî tesebbüslerinde görev almak isteyenler hakkında aynı esitlik teminatının islemesi de tabiîdir Filhakika, Anayasamızın 58 inci maddesinin son fıkrasında: «Hizmete ahnmada, ödevin gerektirditi niteliklerden başka hiçbir ayınm gözetilmez» seklinde yer alan büküm bn hnsustaki tatbikata rehber olacak açık ve kesin prensibi çöstermektedir . Bilhassa "vazifelilerin. iş talebinde bnlnnanlara iltimas. nöfuz ve torpil tavsiye ettikleri" şeklindeki »ikâvetler üzücüdür » Günlük kücük hesaplardan sıvrılabilip. < nzun vâdeli Türkive menfaatinl her seyin üstünde totanlar. vnkanki direktitl elbette randan benim«evip, alkıslarlar. Ama, uygnlama ne vondedir? Ono da. her vatandas kendi eözlem ve teeTÜbeiivle çok vakından bilmekledir. Kabnl edebiliriz kl, Dtsişleri ve Malive Bakanlıklan gibi azınlıkta kalan kamn kesiminde. hic defeilse işe alırken sınav osullerinin ciddî biçimde yürütülme«i. oralardaki görevlilerin sevivesinin fibÜT Bakanhklardakîne kıvasia daha dovurucn olmasmı bueüne degin miimkün kılmıstır. Bn eiddiligin öbür Bakanhklarda da hüküm sörmemesi için hiçbir sehep bulnnmamak eerekir. Hnstısiyle. yeni Personel Kanunnnnn yürürlüfte konnlmasından sonra. Demokraside kolera Gazetede muzip bir arkadaş «a.a.» nın 22 Ekim tarihli bültenini elime tutusturda : «İSTAN'BUL Kolera ve diğer salgın hastalıklarla savaşmak için kurulan dernek, bugün Vüâyette Valı Vefa Poyraz'ın başkanhğında ılk toplantısını yaparak geçıeı yönetım kurulunu tesbıt etmış, Baskanlığa ProJesor Dr. Ekrem Şenf Egelı seçilmıştir, Prof Egelı yaptığı konuşmada özetle şunlan soylemlştir • " Kurulacak dernegin ana gayesi halka 6nceden bildınlmelidır. Bugun l^tanbul'da görulen kolera eskl koleradan farklıdır. Hindıstan'da gorulen kolera bildiğımz pbı devredevre salgın yapar ve sürüp götürür O kolera mikrobu 48 saatten fa?la belli yerler içinde kalmaz. Bu hastalık öyle değildir Benzetılirse komunızm propaganda^ı eıbıdır. gelir. semırır ve kalır Uzun süre hastalığı atama/smız Demokratik ve hürnyet reııminde alinacak tedbırler Bırıncı Dünya Savasmda alınan tedbirlerden elbette farkh olacaktır * Ekrem Şerif Egeli'den sonra s5z alanlar arasında Prof Dr tlhan Ulagav da : • Turkıve'tfekı taharet sistemi değışmedık$e hastalıkla mücadele güç olacaktır" demiştir.» Anadolu Ajansı bültenindeki bn haberi tstanbnliiılara müide olsun diye köseme aldım. Demek ki. «Salçın Hastalıklarla Savas Dernefi» knruldu. Artık bu mesele çözümlendi demektir Çocukiarı Himaye Dernefcivle. çocuk; Hayvanlan Kornma Dernegivle. havvan; Yesilay DemeSivle, alkollfl içki; îoksullaTa Vardım Cemivetivte, fakirlik: Kadınlar Derne|iyle, kadm dâvasını nasıl çözümlemissek. simdi basında Prof. Ekrem Şerif'in bulunduÇu veni demekle kolerayi silip süpüreceğiz demektir. Gerçi önümüzde bir engel var. ProT. tlhan IMagay'm dedigi gibl : « Türkiye'de taharet sistemi değişmedlkçe hastalıkla müeadele EÜÇ olacak » Ama biz. bu sartlar içinde dahi basanya nlasınz. İnsan azmetmiveeörsün bir Uere... Hele demegin basında. esld reMBrlerimlıden, Tıp Fakflltesindeki kürsö sahiplerimizden Ordinaryüs Profesör Ekrem $erif Egeli bulunnrsa, ve hele : « Bn kolera komunızm propagandası gibidır, gelir, semlrır. ve kalır Uzun süre hastahgı atamazsınıı. Demokratik ve huniyet rejimınde ahnaoak tedbirler elbette farklı olacaktır. • der ise. siz koleranın kökünün kazınacaÇına inanabilirsiniı. Kapitalist voldan kalkınacagım. her mahailede bir milyoner varatacağım, sermavedarlann lüksu pahasına halkı lâgımsız ve susuz bırakacağım diven bir düzende. koleravı da komünizm propagandasına benzetebiimek için insanın gerçekten çok oknmus olması vettnez; doktor olması, profesSr olması, ordinaryiis olması da vetmez.. Bir baska kafa ve bir baska deha gerekir bn sözleri sövlemek içln Böyle bir dehaya sahip oldngn İçin Egell hocayı tebrik ederiz. Gerçi memleketimi7de taharet düzenimiz bornktur. lâSımlanmtt acıkta akar, sulanmız akmac. ama evelallah komünizme karsı mücadclede imanımız tamdır. Siz doktorlanmızın dı$anya rittijine. bilim adamlanmızın Türkive'yi terkettifine de bakmayin! Ekrem Serif Ejeli ve benıerlerl savesinde herbir salgının hakkından geliriz. Mademki kolera salginı komünizra propatrandanna benıivor, polise savcıva emir verir, 141 ve 142'ncı maddelerı vcni bir siddetle uvgnlamava başlanı. Gizl) polis. açık polis düstü mü kolera mikrobunun pesine. iş tamamdır. Vatandaslara da, nerede kolera (tBrürlerse Emniyet Müdürlüitüne hildirmelerini tembih ettik ml tamamdır. tmamHatiplileri, Komünizmle Mücadele Derneklerini, Oiku Ocaklarını, komandolan uyanp : Ev Türk. titre ve ketıdlne dön! diye aflşleri dovarlara yapistırdık mı, ne kolera kalır, ne molera... Taharet sistemini ise degistirmeve lfizum yoktar. Biı geleneklerine bağlı bir topInmaz, komünizm de bn sayede ülkemizde boy atamaı. Yazımızı Ordinaryüs PıofesSr pek mohterem Ekrem Şerit Egeli'nin pırlanta değerindeki cümlesiyle bitiriyoruz : « Koleraya karşı demokratik ve hürriyet reiiminde ahnacak tedbirler elbette farklı olacaktır.» Hiç şflpbestz demokrasiterde ve bfirriyet rejimlerinde yalnıı koleraya deîil, cüzıama, frengiye, tifoys ve benzerleTin'e karşı •Iınacsk tedbirier, dikta rejimlerinden rarklıdır. Hattâ basura ve neıleye kargı hflr dünyada alınan tedbir. bir baska türlü olnyor canım... Zaman gösterecek M Hekim basma Hekim sayısı Bnlgaristan Romanya Türkive Tuçoslavya Ynnanistan dusen nüfus 590 740 13.90» 26.034 11.335 16.976 123S3 2.820 1.160 700 Matlak rakam olarak dnrnm bn oldnfctı fibi, hekim basına düşen nüfus yönünden de en sıkışık görüntüde olan bitiz. ühendiilik. isletmecilik. ikti<iat gıbi B bür dallardaki bevin çücütnüzün topluca yeniden vurtiçi insan ba7inemize katılması yolunda herhanffi Wr tespbbâse önayak olandntunn hatirlamıyon». Teni Personel Kannntımnznn malî hükümlerinin dışandaki islerde ekmefcini kazanan Türkleri ynrtlanna geri çekmeve retip yttmivecetini zaman ıtBstereeektir. Kaldı ki, dısannın cazibesî sadece vüksek para kazancı olmavıp, yersiı istirkaplarl», avaSına karpnz kabn&n konnlmadan. hnzvr içinde çaiısılabilen dörüst WT ortam; arartırma için bilimsel ve teknik araçiarla gereçlerin bolluftn cibi birkac b>ka etken. belkl daha da aftır basmaktadır. Tesellisl olmavan ve nvrat ninsJarda hemen hemen artık vok edilmlî hnlonan ikinci «ekildeki insan israh, Törkiv •»«fki vurtiçi adam carçnmdnr. Bnnnn ne(1»nleri. dolavısivle rünahı. daha cok po!ltiks<rılanmıxın sırtmdadır. Çok partili havata eirisin acemiiikleri ve hastalıklan. insanlanmızı, öreilikle. devlet kapısında «sizden» ve «bizden» oimak fizrre ikive ayırmıstır. «Sizden» olan. dünva Slçülerİvle de deSer taşısa, «bizden» olan bir ne IdüiÜ belirsizin vanında «bizce» makbnl deîildir. Oysa, BaşbakanliRin 12.7.1967 tarihinde, «233/9341 sayı «e bütün dairelere tletilen genelgesinde söyle denilmektedir: «Kannnlann tatbikinde ve kamu bizmetlerinln yürütül se alınıstan sonraki asamalaTda süzgeç belki sınav sırasındaki kadar bile islememektrdir. Oldukça vakından İTİeyebildiiHmiz Kamn tktisadi Tesebbü«lerinin bazısında irpsik kademedeki bir kısım atamalarda göze carnanlar. savın Basbakanımmn vnkarıda deSindiSimlı açık \ürekli emri tle tam çelişme icindedİT dpnilehilir. Simdi iktidarda bnlnnmayan bir eskt Bakan'ın bövle bir tesekkülün merkezinde karaTRah knrarak en kfiçük tftvinleri hile tabiî kanunlan çifcneverek vantı^ı hâlâ knlaktan kalata anlatılır. Bir bakıma vetki easpı mahivetindeki bn tür davranıslanndan gerek o Bakamn, gerekse memleketin ne kazanmıs olabilecetini »trennıek hakikaten meraka deger. tç açıci sözlerimiz ve direktmerimizle omnt kıran evlemlerimiz arasındaki avkmlığı sıfıra indirmekte eerçekten direnerek, insan eücümörü 400 vıl önceki Türkler kadar verli verinde kallanamazsak. nasibimiz sadece komsalanmızın dinamizmini rıpta ile nıaktan sevrevlemeye devam etmekten ibaret kal«caktır. (1) Tarihçı Arnold J. Toynbee'nm A Stndy ot History adlı eserinde zikredilen Busbecq'in Exclamaiio siv» de Re MHHari bontra Tnrcan instit»* ** Consilimn'u; sayfa 439, Leyden 1 3 ıTovnbee. »ayfa 6M 177 CİH IX) (2) Busbecq. Türk Mektnplan, sayfa 8 2 8 3 , tercüme eden Hüseyin Cahit Valçm, Remzi Kitabevl, Istanbul. 1939" t Sonuç Geıçekten H ay ır korkmamak. bir devlHfTtelnmr: İJÜyük devlfet olduğu yazıhyor, söyleniyor ama ben buna lnanmıyorum. Çin'in ağırlığı daha kendini duyuramıyor. Uzaya Çin'in bir lüze Iıriatması da büyük bir başan değildlr. BugUn göklerde uçup duıan iki bın uydu var, bımlar iki büyük «tevlete ait. Fransa da. başka ülkeler de uzaya füze attılar daha önce...» Çln'i küçümseyen biri mi konuşuyor, ya da yazıyor bnnlan? Hajır1 Bupünkü Çin'i kuran, yaratan adamdır böylc söyleyen. Evet. Mao Çp Tung'un sözleri bunlar. AnlaşüıyoT Mao"nun büyüklüğü Gtrçeği görmesini biliyor, gücünü tartmasını, ölçnjesini de biliyor. Ayağı yerde bir kişi. Dev aynasında sanmıyoT ken<lini Çin. kısa sürcde büvük aşama yaptı, ama vetntez, öteld uygar d°vletleT o sürede daha büyük aşamalar yaptüar, Aya varm*k Aya ayaU hasmak. Aydan taş, toprak gctinnek, Merib'e ulaşmanın yollarını aramak . Bin yıllık bir voksulluk Çin'inden buçunün ÇSn'lne gelmek bir murize elbet. Miiyara yaklaşan nüfusuyla, tntncn gelenek ve görenekleriyle «Gerçek pratik olmalı, uygulamadan dogmalı. UyjuUma yo'.uyla insan gerçeğe ulasır. Uygulama. kullanma, deneme i!^ gerçeğı değişürmek mümkündür» der Mao. tste Mao'nun sağlam gerçeklerinden biri: «İnek pisliği dogmanardan daha yararui;r. Hıc clegılse gübre yapılır.» Basan, gerçeği görmekle olur. Önce budur başanya ulaşmanuzı saŞlayau. Gcrçekten kopmamıza, uzaklaşmamıza yol açan düşler kötüdür, bizi gerçeğe götüren. gerçekleri tanımamızi sağlayan aüşler, hayaller yararlıdır. Gerçeği tanunakta gereklidir düşler. hayaller Gerçek, o anın, o günün koşullandır. Düş, hayal ise >arının gerçeği olmalıdır. Bu yüzden gerçek bitmiş bir düştür. Bu fante7İ5e kaçar gibi görünen sözlerde de «gerçek» var. Bütün iş onu görebilmekte, bulabilmekte Mao «Çin henüz büyük bir devlet değıldir» diyor. Oysa hepimiz Ç.'n'i, Sovyetlerin, Amerikanın yanına yerleştiriyoruz. Fransadan, Ingiltereden, Almanyadan, hattâ Japonyadan daha önde sayıyoruz. Niye Mao böyle demiş? Oüşmanlannı kandırmak. uyntmak için mi? Onları zamanından önce kıştaTtmamak, kotkutmam&k düşüncesijle mi? Belki de Ama Mao biliyor ÇSnin henüz Sovyetler Birliği, Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, hattâ Almar.ya, Fransa, tngiltere çapmda bir endüstri «dev» 1 olmadığını... On yılda, yirmi yılda. otuz jılda uyuşuk Çln devt bn kadar ilerlîyebılirdi. Çine daha çeyrek yüzyıl gerekli huzurlu çahşması, kalkınvnası, gücünü, etkisini gereğince duyurabüınesi için. Mao, Amerika ile Sovyetlerin elele vererek Çinin başına bir «çorap örmesinden» çekiniyor. Bunun belirtileri de yok değil. İki büyük devlet gizll ya da açık anlaşmalarla dünya egemenliğini bölüşmüş durumdadırlar. Vçüncü bir ortak karşısında işbirüği edebilirler Bndur Mao'yu korkutan Pol.lika bir yana, beni Mao'nun gerçekçiliği UgUendirdl. «tneğin pisligi dogmalardan ijidir» demekle «gerçek pratik olmalı» demek avni kapıya çıkar, eş anlama gelir. Vakünden önce büyük de7İet çalımlarına girişmekten kaçınan Çin, gelecektekl başarüaruu hep bu gerçekçiliğine borçlu olacaktır. Kısa bir zaman sonra Çini Birleşmiş Milletler uyesi olarak göreceğe benzeriz. Geç kalmış bir şey, ama Çin gerçekçl politikasîyle bu amacına ulaşacak. «Iııek pisliği dogmalardan iyidir. Hiç değilse gübre olarak kullamlır» diyebilecek kadar gerçekçi ayın Oktay AK BAL'ın fıkralanndan biri için seçtiçi . başbk kadar günümüz • ortanuna uygun düşen ' ya da bu politik ofCÜ^mı böyle kafiyeli biçimde kısaca tanımlı yan bir deyim az buİunur: Parti çok, demokrasi yok! Yazar, doğmak üzere bulunan bir parti ile doğacak olanları da hesaba katarak parti sayılannın artısmdan yakıruyOr ve «Birbirinin eşi, benıerî, kopyesi partiler, particikler bir ülkede ne denli çoksa. o ülke gerçek demokrasiden o kadar uzak demektir» gorüşünü, örnekler vererek savunuyor. Parti sayılan ile demokrasi arasında bır iliski kurulamaz elbette. Kurulamaz ama, «çok par tili yönetim»in adına nedense demokrasi denmiş bir kez. Demokrasiyi partilerin sayısmda değıl, tek parti de olsa, tututnunda ve eylemlnde aramak gerekir. Bizde parti sayüan arttıkca işler daha karmaşık hale eeliyor. Partilerin tutumundan umudunu vitiren halkın okumusu. okumamısı ile genel vargısı şöyle: «Hepsi birbirine benıiyor, hepsi blrbirinden beter Heosi çıkarlarını düsfinürorlar.. fktidara o gelmi» ne olacak, ba gelmis ne olacak!.» "e arkasından bir yığın soru: «Hak »ızlıklar, suİistimaller Snlenecek mi? Rüsvet belâsından kurtnlacak mıyız? Çıkarcılann çanlarına ot tıkanacak mı? Partizan1ı|a paydos deneeek mi? PahalılıÇa çare bnlnnacak mı? Tobazlı|a dnr diyen çıkacak mı?.» Bunlarla ciddi olarak savaşacak bir partinın özlemi içinde, bunalan ve bekleyen bir halk var bugün^ S , Parti çok,., demokrasi yok! «•••••••••••••••••••••••••llır OKTAYİAKBAL mayı öğrenelrm. ••••• D O b 1ÜK i; rarık Z. Kırbakan DER! SAI, »e İÜHHEVÎ Hastalıklan Mütehassısı tstiklâl Cad. Pannakkapı No: 6b TEL: 44 1 ) 73 1 salx &unü cıfrıyor dır. Hıçbın mesela dıl, yan p zetelerde okumayahml Bır Ana ne serdığı ıcın Kendısıne ne denbı konulara el atrnamıştır. Ne lı teşekkÜT edılse azdır. yasa Mahkemenuz var. Her parKromvel (Kromwel), ne RoAyrıca, yıllardır kullanmaya tı Anayasa'yı kendı çıkarları abespıyer (Robespı6rre), ne Leçısından kendısı yorumlamak alışmıs olduğu sözcükler yerır.e 3 aylıklann verildiği 1 Ekim Perşembe günu nin, ne de ondan «onra gelenhevesınde.. Işte, son Personel yenilerinı koyup, örneğin: Kong Fatih otobüs duragı önünde yaşh bir emeklı'ye bn ler, çekip çevlrdiklerl uluslann Kanununu sayın Parlâmenterre, hatırlama, merasim, hatıp, rainibüs çarprruş ve ölümune sebebiyet vermıştır bilim felsefesini, düşünme meler Anayasa Mahkemesinin kamubalâğa, sosyoloji sözcüklerl todüannı, kısacası bütün bir aSabah saat 7 de olan bu olayı görenlerin insaniyet rarını beklemeye bile lüzum gor yenne, bunlarm Türkçelen olın yazısını değistirme yükünü namma 26 60 72 ye telefon etmeleri veya Fatih dumeden kendilen yorumiadılar lan: Kurultay, ansıma, tören, omuzlarına alamamışlardır.) rağında Site Kıraathanesi sahibi Galip Günev'e ve herkesten önce de paraları konuşmacı. abartma, toplumbıalmakta bır sakınca görmediler. müracaatlan insaniyet namma rica olunur. Evet, Sayın Nadir Nadi'nin lim sözcüklerını kullanarak. Böylece, detnokrasinin temel yabelırttığl gıbı (sevgili dilimiz özdevnmın gelışımıne hız verdipısı olan kamuoyuna tayjı A\ıy varlığına kavuşma yolunda hızğı için de övülmesı ve kutlanmadılar! Yazıkl. h adtmlarla ileriye dojru yüması gerekir. Geçenlerde, ünlü Pransız ya rümektedır). Ben de sayın O. Akbal gibl Cumhuriyet 10651 zan Jorj Duhamel'in, Turkiye duşünüyorum, partilerin tutuBu arada blzlere dflsen gSrev, üzerine yazdığı, Can Yücel'ın, munu görrfükçe.. «Başka bir par Kıiçük çapta da olsa, bu soru(Yeni Türkiye. Bır Garp Devleti yok mu onlann. hepsinin karna ilgi göstermek, yetklli kuşısında?» dıyor ve: «Var, bn ör ti) adıyla cSlitnize çevirdiği yarumlann, kışilerin önerdlkleri gütlenmemiş bir partidir, bir kurallan, sözcüklert benimsepıtta, Atatürk ve başardıgı dil toplnluktur. Atatürk devrîmlemek, ahşkanlıklanmızı bır yadevnmıne ıhşkin sat\rlan çoğrini, ülkülerini en kutsal bir e sum kabararak okudum: na bırakarak bu sözcükleri kulMerhum Dr. Hacı Osman Nuri Paşa ile HamiC.e manet gibi tasıyanların partisı lanmak ve onlann yayılmaları(öbıır vandan bu eser, lnHanımın oğlu. Nafia Omay'ın eşi, Muhıddm Omay"ın bu. Seçime girmeyen, nutuk na yardımcı olmaktır gılız, Fransız, Rus devrımlerikardeşi, Behiye Tekelioğlu, Ali ve Saliha Omay'ın çekmeyen ama Türk ulusunun nın ba^ardıklanndan barobaskaDr. RüstS ERGUN babaları, Ataman Jülide. Renan Tekelioğlu ile Gülın alınyazısında, geleceğinde, buKaya ve Osman Omay'ın dedeleri, Mühendis Osm !ı n gün de yann da varlıgını duyuran, duynracak olan bir parti Muhiddin Omay. Sabiha Riîat. Güzin Embil'in ambu. öteki partı adını tasıyan hicaları. Emin Tekelioğlu'nun kayınpederi. Avukat Neziplere karsı birleşmişler, büdim Ergüven. mühendis Selim Ergüven ile Fahnve tün güçleriyle savaşıyorlar. (...) Ersay'ın Naziî. Selâhattin ve Erkâni Keyman'ın enışÜlkücülerle ülküsüzler, Atatürk teleri, çü devrimcilerle fırsatçı politikacılar; yurdnnu sevenlerle çıMerhum Kalabalık Ali Paşa ve Telgraf Nazın Eski muhariplerden Emekli Subay kanni kollayanlar; balka halHasan Alı Efendinin torunu. Hayri Bcy ve Seniha kın mntluluğuna, çerekirse alHarunun oğlu, Nebihe Hınçalay'ın kardeşi. Saadet datılan halk vıfınlann) karsılaEgeli'nin çok sevdiği eşi, Erdoğan Egeli. merhum rına alarak çalışanlarla, halkın Can Egelı. Gül ve Gulbün Egeli'nin sevgüı babasırtından seçinip halk dalkavuk 24/10/1970 gecesi saat 03 de vefat etmiştir 26/10/197U lan. Yakut Ayverdi. Yaman. Osman, Kurt Egeli'nin Başka bir açıdan; nasıl partı Inğu edenler arasında bir savas Pazartesi günü Şişli Camünde öğle namazını mütesevgüı büyükbabalarij Özcan Egeli'nin kıymetlı sayılannın çokluğu ile demokbu. Evet, apaçık bir savas akip Zıncirlikuyu mezarbğında toprağa tevdi edilekayınpederi. Nejat. Özden Halim Kipkurfun, Sarasi arasında bır ilişki kurulaHalkın gözünü açmak isteyencektir Cumhurıyet 10650 mıyorsa, parti adları ile eylem lerle, halkın gSzIerini kör etbahat. Talât Güneyli'nin Nebahat, Zeynep Bırleri arasmda da bir uyumluluk mek isteyenlerin savası . » sen'ın kıymetlı enışteleri göremlyoruz. örneğin; adı AdaPartilerden umudunu yıtırenlet olan iktidar partisinin, yüce lerin böyle düsünmelerinı ve adalet organlannın kararlanna uymadığını gün ceçmez ki ga savaşmalan haklan değil mıdir?. Kemal ÜSTÜN Hastahanemize maddî ve manevî yardımda buKadıköv Hakkm rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 26/10/ lunanlardan vefat edenlerin ruhlanna ve hayatta 19'iO yannkı Pazartesı günü öğle namazını müteolanların sağlıklanna ıthaf edilmek üzere: akip Şişli Camünden kaldırılacak. Zincirlikuyu'dakı Dr. 1SIK EGE aile kabristamna deînedüecektir. ila Allah rahmet eylesin. TÜCEL SAYIL aym Nadır Nadi'nin Dıl her sene olduğu gibi 27 Ekim 1970 Salı günfl öğle Bayramına değgin, DOĞRU EGELİ AİLESİ Cins£ E'ıtm Dergısı YOLDA başlıkh, güzel yanamazını müteakıp, Süleymaniye Camii Şerifinde '10/1970 Arftara zisıni duygulanarak okurfum Mevlit okutacaktır. Arzu eden din kardeşlerımizın Tutumunu büyük bir ıçtenhkle teşriflen rıca olunur Cumhuriyet 10630 ••••••••••••••••••••0 helırtip, sorunun önemlni, gazetesınin başköşesinde gözler onüİlâncdık: 494/10649 Faal: 12210627 İlâncüık: 515/10652 Sayın Emeklilere ACI KAYIP VEFAT ÖMER MAZHAR OMAY HÜHIR HAYRİ EGEll MEVLIT Doğru yolda m S İSTANBUL ESNAF HASTAHANESİ NIMBÜSÜNİVERSİTEYE GİREMİYENLERİ TEKNİK ELEMAN OLMAYA ÇAĞIRIYORUZ FEN BİLİMLERINDE YETERI KAOAR YETIŞMEDEN BA5ARILI BIR TEKNİK OĞRENIM YAPILAMAZ V y y fo NİLGÜN SEZEB Ue SAİM MANGA Evlendiler. Uzunkâpru 24101910 F E N BILI1V1LEFII MERKEZI USEYI BITIRENI VEYA SON SlNIFTA TAKINTILI OLANLARA BUTUN LİSE CEBİR GEOMETRİ FIZİK KİMYA DERSLERi BAŞTAN' BAŞLAYARAK ÖĞRETILMEKTEDIR BU KOIMUOA TEK KUBULUŞ OLAN ÜNİVERSİTEYE HAZIRLIK SINIFI MERKEZt uCJNCü ÖÖRETİM VIUNA BASLAMAKTAOIfl MURACAAT BEŞIKTAŞ ÇIRAĞAM CAD 71 TEL 48O05O Reklâmcılık: 2538/1062
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle