18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
,.~ .V " i " V Tî SATFA tKt: rCÜMHUlkÎTET 20 Ekim 1970 diinya, üzerinde kendisinl ve bb> birlerini sömürme eğilimi ile var olan canlılar, özellikle insanlar yaşamağa başladıklan llk günlerden beri, sonu gelmiyen ve bn gidisle gelmiyecek çetin kavgalarla, müeadelelerte, Savaslarla sarsıldı. Sayısız acılara, felâketlere sahne oldn. Tarihi boyunca biı tiiılfi bitrniyen ve insanlar var oldukça kolay kolay bitmeyecek biı çile doldurmakta devam etti. DÜNYANIN ÇİIESİ Halis ÖZGÜ savaşlarla yok etmeği bUe arzu eden insanlara yer verdi. ENDİLEBtNİ olduklan gibl benlmsiyemlyen, kabul edemiyen, başka blr deyisle, kellmenin gerçek anlamiylc mutsuz olan tnsanların kurbanı oldu. Mutsuz insan mutlu bir diinya Istiyetnez. Istiyemez; çünkü, mutlu insanlann yasadıklan mutlu bir dünyada daha da rahatsız olur. Mutsuzluğunun acılarını daha fazla duyar. Mutlu bir dünyada, sevemediği, istemediği bir kendisl ile daha çok başbaşa kalır. Kendisinden daha çok kaçmak. uzaklaşmak zorunluğunu duyar. Kendisine bağlanahilme, kcndisini, çok az da olsa, sevebiime iimidini bütiin bütün kaybeder. Dilediği bir kendisi ümidini taşıyabilmek, hiçliğinin ıstıraplanndan bir dereceye kadar uzak kalabilmek için mulsuz içdünyasına benziyen mutsuz bir dış dünyanın özlemini duyar. Böyle bir dünyayı yaratmak için çırpınır, didlnir. Baskalannı kendfeine benzermejje, daha doğrusn, baskalarında birer başka kcndisini yaratmağa uğ raşır. Kendisini andıran insanlarla dolu bir dünyada kendisine özgü bir mutluluk içinde yaşar. İnsanuı mutsuz olmasında mutsuz bir çlcukluk. gençlik çagı, sosyal, ekonomik, poUtUt, kiiltürel nedenlere bağh ve varhğmt devam ettirebilme zorluklan, vücnt yapısmdakl yetersizlikler rol oynarlar. İnsan, kendisinl sevebildiği ölçüde baskalanna karsı yakınlık duyabillr. Kendisine dost olabüdiği ölçüde başkalanna dost olabilir. Kendisinden nefret ettiği ölçüde başkalanndan nefret edebilir. Yer yüzünde başkalan için en tehlikeli insanlar kendilerini sevmekte zorluk çekenlerdir. Kendilerinden nefret edenlerdir. Kendilerinden nefret eden insanlar bu dünyada sevilebilecek blr tek kimsenin bile bulunmasına tahammül edemezler. Böyle bir varhğın karşısnıda, yanında kendilerinden bütün bütün soğurlar, nefret ederler. Öte yandan, kendilerinden nefret eden insanlar saldırgan olurlar. Varlıklariyle ilgili nefretlerinin nedcnlerini kendilerinde olduğu kadar baskalarında da ararlar. Bunun İçin saldırganlıklarını kendl varlıklan aracılığı ile başkaaci kaderlerinden sorumla tuttukları başkalanıstırap verebllmek için saldirganlık yolnnu rotarlar. Nefret ettikleri varlıklarrnın yokluklarını arzu ederler. Bütün acdarmdan, ıstıraplanndan kendilerini ve baskalannı sonımlo ru« tarlar. Çoğu zaman bilincsiz olarak, kendilerfnin ve başkalarının yokiuklanna yol nçabilccek carelere başvururlar. Saldırmak suretiyle baskalannı saldırgan yapmağa. kendilerine saldırtmağa çalışırlar. Bazı kimselerde, özeillkle, topluluklann kaderleri üzerinde etkl yapabilecek durumda bulunan kimselerde bu pslkolojik gerçeklik daha ciddî, zararlı, tehlikeli bir mahiyet taşıyabüir. Kitleler, milletler arasındaki catısmalara yol aça Insan ve dünya içinde yaşıyan, hayatı sevmiyen, bütiin bunlann da sonucu olarak, başkalariyle anlasamıyan. geçinemiyen, başkalanna zorluklar yaratmadan, başkalanna ıstırap eektirmeden, az da olsa, rahata kavuşaraıyan. aşırı bir üstünlük tut kusu ile yanan, tutuşan, kavrulan. üstünlüklerinin, bıiyüklüklerinin gerçckliklerine kendilerlne boyun eğenlerin, karşılannda eğilenlerin, kendilerini alkışlıyanların. göklere çıkaranlann saydan ölçüsünde inanabilen, bu üıançlartnı für dürebilmek için saldrrganlığı, her tiirlii yikıcı davranışlan benimsemekten uzak kalamıyan msanlan barındırdı. Mensup olduklan toplnlnklarda yarattıkları huzurşuzluklaruı, çeşitli sıkıntıların nedcnlerini başkalarında aramak, buna başkalarmı bıandırmak suretiyle ratışmalara yol açan, Içdünyalannda, bilinçaltlannda esen fıHınalan varhklan dışına aktaran, bilinçaltlannda kendilerinden nefret cttikleri için başkalanndan nefret eden, başkalannı birbirlerinden nefret ettirmeğe çalışan, nefret cttikleri insanlann yasadıklan dünyadan da nefret eden, ken düeri gibl kendilerinden nefret eden insanlann yaşıyacakları başka bir dünyanın ödemlni duyan, kendllcri için bir ıztırap konnsu olan varhklan Ue ilgili öliim içgüdülerine, yokluk istcklerine evrensel blr mahiyet veren, dünyayı etti; eünkü, bfitün cağlarda eeşMi D EVAM nedenlerle mutlu olamryan, huzursuzluk bfleeek bir faktör halinde kendinl gösterebllir. Bu durumdaki insanlar kendileriyle beraber, acı kaderlerinden sorumlu tuttuklan başkalannı da arkalaruıdan sürükleme eğilimmi duyabilirier ve sürükliyebilirler. Tarih bu konuda sayısız örnekler vermektedir. Bazı devlet adamlarınm geçmişte dünyada gerginlik yaratmalarında. milletler arasındaki eatısmalara yol açabilecek davranıs sekillerinl beninısemelerinde aşırılığa kaçan üstünlük duygusu, tutkusu da geniş ölçüde rol oynamıştıı. Bilindiği gibi. böyle bir üstünlük tutkusu Ue yaşıyan İnsan, üstünlük efsanesi ile kendisini arutabUmesi, üstünlük iddiasının gerçek nedenl ni, yetersizliğini unutabilmesi için mümkün olduğu kadar çok insana egemen olmak arzusonn duyar. Arkasında yürüyenlerin sayısı ölçüsünde kendisini önde yürümek için yaratılmıs bir \arlik olarak düşünür. Mutlu olabllmek İçin mutsuzlarla dolu bir dünya yaratmağa çalışabilir. Altın köprü ve Sırat köprüsii tstanbul, dünyanuı en güzel şehridir. Ne var ki btz İstanbnlu çirklnleştirmek için elimizden gelen her seyi yapanz. Clci demokrasinin yağma düzeninde palazlanan bir zengin sınıfın görmemlşliği, kâbus gibi çokmüstür İstanbul'un üstüne .. Şimdi de koleradan ölen bir dizi insanuı kafatasını şehri Stanbul'un göğsüne kolye gibi astık. Yeryüzünde gangsterlik, esrar. kaçakçüık ve tuhuş metropolü diye meşhur olan şu güzelim kent artık salgın hastalıkların kaynağı gibi dillerde dolaşacak. Oysa İstanbul: doktor. hastahane ve yatak sayısı bakımından Türkiye'nin en ileri şehridir. Ne var ki doktorluğu tüccarlığa dönüktür İstanbul'un Modern tıbbın ve sağlık düzenlnin gereğini yerine getirmekten uzak bir hekim ptyasası geçerlldir İstanbul'da... Her sabah meşhur doktorlar. dükkânlannm kepengini açıp müşteri beklerken. Bu müsteri klmi zaman komprador sosyetesinden bir zengin olabilir. kimi zaman taşradan çelmis bir varlıklı . Klmi zaman da, derdine care bulmak için babadan kalma tarlasmı satıp Bizansın surlanna düşmîi; bir zavallı Ve plsllğtn saltanatını sürdürdü. gü büyük şehirde meşhur doktorlar. ha«talarını blrbirlerine basketbol topu gibi atatuta icrayı sanat ederler. Bunnn içindir ki ikibuçuk milyonluk ilde, hekim sayısının yüksekligl hic bir anlam taşımaz. Türkiye'deki doktorların yfizde 44'ü. eczanelerin yflzde 34'ü hasta yataklannın yüzde 30'u, dis hekimlerlnin yiızde 79'u İstanbuldadır. Rakama vurduğumuz zaman. Türkiye'deki 53.248 basta yatağmdan 15.811'i. 1566 eczaneden 5?7'si. 11.124 doktordan 4.949'u 1824 dis hekiminden 1441 i tstanbuldadır. Gene de halkın saelı?ı. tıp tüccarlarımn ve simsarların sömürüsiine terkedilmiştir. İstanbul'da hekimlik, halkın sağlığına değil mutlu azınlığm hizmetine dönüktür. Sehlr pfsllk İçinde yaşar. Şehirde 3003İ0 kilomerre bnyunda kanalizasyon vardır. Buna karşılık İstanbul'a 390» kilometrelik kanal gerekir. Demek en azından simdlkinln 10 misli uzuntakta bir kanalizasyon sebekesine ihtifaç vardır. 'Iki milyarlık bir yatmm ister bu Ama tstanbula «altın köprü» kurmak volundadır komprador dfizeni Çünkü I3ğımlan acıkta akan sehirde. son model lühs arabasiyie gezme>e çıktıpında, araba vapunı kııvrujhına eirmekten sıkılır hazret Görmemisin zevki. Bofazdaki apartımandan bir milyona kat satın alacak. ve yazın valılara çarpan fıskılar arasında kulaç atacakrır. tstanbulda kanalizasyon bir kenara. kanallzasvonun projesi bile yoktur. Tüzde doksanı saflığa aykm biçimde yapılmıs sızdırmalı dışkı çukurlan (fosseptikler) ve kaçak olarak yağmur sularının kanallanna baflanmıs lâgım borulariyle durum Idare edllir. Yalnız fosseptiklerdeki pislikleri tasımak için Belediyeye bugünkfinden vuz misli daha fazla araç (vidanjör) gereklidir. Acıkta akan lâifımlarda çocuklar oynar, ve kötfl bir koknnnn buhan doidnnır ortahfcı .. 1965 nüfn» sayrmına eöre tstanbulun sehlr nüfusu 1.765.872 dir. t| nüfusu 2.302.430. tstanbnlda dofanlann oranı, bu nüfusta vüzde 403 e olaşır. tstanbul dışında doganlar vüzde 59.7 yi kapsar... Yüzde 45 nüfus. gecekondularda yasar. Lüks apartımanlar ve sağlık kosulları bozuk bannaklar sehri ortaklasa kapsar. Konut sayımı sonuçlanna jröre. tstanbnldaki tüm konutlann vüzde 19^ unda mutfak. vüzde 5 inde elektrik. vüzde 31 inde su yoktur. Emekçilerln oturdugu evlerin vüzde 39 u mutfaksız, vüzde liji a elektriksiz, vüzde 54 fl stunzdor. Buıtün tstanbala 230.000 metreküp temiz su verilebilmektedir. Adam başına 127 litre su demektir bu. üvsa sağlık koşullanna göre adam basina 250 litre su gerektir. Ancak İstanbulun 1947 nüfusu olan 947 bin kisiye yeterli sn verilebilmektedir. Görüldügü gibi en azandan yirmi yıl geride kalmıştır su hizmetleri... Böylece büyük sehlr, lüks ile sefaletin kucak kucağa vasadıjh bir geri toplum manzarasını gözler önüne serer. Oysa 1965 nlmda Türkiyede mevcut 4595 adet sermaye sirketinden 2569 u, yani yüzde 56 sı tstanbulda toplanmıştır. 6224 sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanuno (namı diğer Mr. RandaU kanumı) na göre yapılan tüm yahancı yatırımlann vüzde 90 ı da tstanbuldadır. Kolera salgını, işte bu tstanbulda at oynatmaktadır. Vatandaşlar, gayri mill' sınıfın zenginlesmesi pahasma 5lü. mc terkedllmektedir. Oysa bir medenl toplumda ilk vapılacak işlerden belki birincisi. vatandaşın sağlığını çüven altına almaktır. Ama 1970 tstanbulunda zenginler otomobillerivle altın köprüden, koleranın pençesine düşcn vatandaşlar da Sırat köprüsünden geçmeye hazırlanmaktadırlar. Sonuc ÜNYANTS mutlulugu mutlu İnsanlann sayıları ölçüsünde artar. Yine dün.vanın mutsuzluğu mutsuz insanlann sayıları ölçüsünde artar. Mutlu insan, mutlulugunu daha çok duyabilmek. devam ettirebilmek için vanındakilerin mutlu olmalarını diler. Başkalaruıın mutluluklan İçin çalısmak arzusunu duyar. Mutsuz insan ise hıı imkânı bulamaz. Bulamaz; rünkü, baskalannın mutluluklan karşısında kendisini daha da mutsuz bulur. Kendisine su veya bu sekllde ıstırap verenleri sevemez. Sevemediklerinin sevinmelerini kolay kolay İstiyemez. Onlan da kendl dunyasında. acılar dünyasında yasatmak arzusunu duymaktan uzak kalamaz. Mutlu dünya ancak mutlu insanlann varlıklariyle mümkündür. Dünyanın çilesl de ancak çileleri bitmis blr insanlığın varlığıyla mümkün olacaktır. AYIN Nadir Nadi'nln VTabana Atüan Tohum» başhkh yazısını, ttim köylerimiz adına içtenlikle kaleme RiınTnıy bir dllekçe niyetine okudum. Yazıda, Kur'an kurslan denen sıgınaklarda beyinleri kliflendirilenlerden tutunuz da, 12 bin okulBay T J Thant şu sıralarda çok meşgul.. Birleşmis MiUetlesuz köy ile 23 milyon öğretrnenrin 35 inci doğum yılını ihtişam içinde kutlamak ve bu müessesiz çocuk ve onlann okurnasıs senin dünyava getirdiği yenilikleri ve yaptığı hizmetleri anlâtanababalan a a acı bagınşıyormak için çok çırpındı ve istedi ki 19 EUm ile 23 Ekim arasını lardı sanki; girecekleri bir yetklNew York. bir çok devlet büyüklerlni misaflr etti|i gibl, Ko11 kulağı arayaraktan. sifin ile Niıon ve Pompidou ile Heath'i, vani dört büyfikleri de Işte bu aramacür kl. sayın bns birblrleriyle karşılaştırsm ve onlan blr sofra etrafında toplasın.. yazan olduğu gibl, bizJ de tâ köy Görünüse göre ne birinci arzusunu yerine getirebilecek, ne enstitülenne kadar götürdü jrine. de ikincisini.. Pompidou şimdiden, «Bugünkü koşullar içinde A Nice destansal çaUaların arutlaşmerikaya gitmekte bir fayda görmedifinl» Sovyet Rusya ziyaretırdıgi o eğitım kurumları, tohum tinde Taşkentte açıkladı. Kosigin evveU gidip Niıon ile görüve toprak uyumuna pek yertnde şecekti, fakat Nâsırın ölümü üzerine ortaya çıkan çekisme ne ömeklerdi gerçekten. Eserin deKosiKİn'de New York'a gitme arzusu bıraktı. ne de Nizonda rine inen kökerüeri ana kaynakla Kosigin'i görme hevesi.. buluştuğu için, dallar hep çiçeğe, Buna rafmen kürsüye çıkarak bir şeyler sfiylemek istiyecek ürüne dönüşüverrmştl o bereketli olan elli kadar devlet baskanı da New York'ta kendilerine yer harman yıllannda. Köy ESasUtüöge olan ögretmenl Ulkusüne, uayırtnusUrdır. Son sözü Castro alacaknuş .. Yaptığı tecrübenin lerinin her köse bucağı, devleşen muduna, uğraşına ve onuruna kaiyi sonuçlar vermediğini. Hsvanada söyliyen sakallı liderin New yücelticı yaşama gücü ile doluyzanmadıkça, hıç bir refonnun üsYork'ta neler söyliyeceginl herkes merak etmektedir. ttalyaya du o sıralar. ö z sağlamdı. Köylü tesinden gelemıyeceğimıd bilelım karsı memleketini Cenevrede (Cemiyeti Akram) da bir tarihte gençler iş tçinde pişiyor, gelişidiyoruz, açıkçası. Büelim de ögarslanca savunmuş olan Haile Selâsiye bakalım aradan otuz yıla yorlardı. Doğrular, Ilerller, güretmenin yüregini tıtreten kuşku yakın zaman geçtikten sonra New York'ta Cenevredeki formunu zeller; etleri, kemikleri oluyordu fırtınasuu bir dindırelim; ögretmuhafoza edecek mi? O kürsüde, galiba Golda Meir, Çaucescu, onlann Köyün lnsır toprâğına, meni sendikasına göre yanımıza hattâ Prens Suvana Phouma'yı da dinleyecekler olacak. cılız bitklsine, kemik hayvanına, ya da karçımıza aimayalım; öğTabit herkes birer kere daha içini dökecek, çünkü yapilacak boşa akan suyuna, kerpiç evleriretmenın her attıgı adımı suç yakonusmalar için tema olarak öyle bir takım konular ele almmış ne. çamur yollanna, karanlık gezan k&nt&r rıimfliftap kurtulalun; ki yine herkes anlatacak ve kjmse 4inlemiyecek... «Milletler arau ^.celerine ışık, bilim, teknik glre» ögretrnene yönetlm sormrüulugu isbirüti, ihtuanarm barış yoluyia. h*Bi, •ömÜTKecilige SW reri|' ceStt o öğTetmenİBrtn' yapıcı fciverirken polltikacıdan gelecek mesi, insan hakları ve Birleşmis Milletlere daha bttyfik bir otosiUklerinde. KöylUlerin beUert telkinlere kapümayalım; dolup rite temini gibi...» dogrulacaktı bu kaldıracın destasan sınıflara çobanlık ötesinde Aslında çeyrek yflzyıldır, bn konular konnşnlmakt» ve bir teğinde. ögretmenlik yapüamıyacagıru kav neticeye varılamamaktadır. Küçük devlet ve bfiyfik devlet farkı rayalım diyoruz, kısacnsı. Suyun başındakiler oldukça büyükler Veto hakkmı kullanmak yetklsinl taşıdıkça, Mehmet ÖCAL ellerinden bu yetkiyi almanız halinde küçükler büyüklere eziyet AKAT çok yazık ki, çıkarlantlköğretim Müfettişi etmenin zevkini dillerinin ucunda hissettikçe, bn gibi tartışmanın yürümesini köylülerin ul Z N t l lann vereceği netice, New Yorktaki otelleri zengin etmekten yumasına bağlı görenler, altibaret kalacaktır. Ust ettiler ortalığı. Suyun başını tuttuklan gibi de; köy eğitimini Zor iş şu dünyayı barışa kavnşturmak defil mi? 25 yüdır Birkurutup, yozlaştırmakta ellerinleşmiş Milletler az mı çaba sarfettiler? Eğer Birleşmis Milletden gelen hUneri (!) gösterdiler. lerin müdahalesi olmasaydı, Kıbrıs, Sina cepbeleri açılabilir, Ve işte duruş, o duruştur, bilidünya genel savasa giderdi. Kongo'da iyi kötü işi Birleşmis Milyorsunuz. Bu yüzden köyde egiletler önledi... Gerçi Teskilât çok ağır işlemekte, çok pahalıya tlnı hâlâ kül bulutlan altında yat mal olmakta ve bu Teskilât ugrunda Amerika, sarfettiği paraları makta, problemlerlni umursamaAYIN Sadun Tanju'nun öğturistik ve görünmlyen yerlerden geri almaktadır. Ama ayni zadığımız köylü de yazgısına yanretmenler arasına kauiarak manda bu Teskilât milletler arası çok para kazanan ve çok para maktadır. hazırlamış olduğu yazı dızısı, sarfeden milletler üstü bir de bürokrat memur sınıfı yaratmıştır. Şimdilere gelince, daha lât dü kutsal bir meslek bünyesinın ne Kore savaşı onun müdahalesiyle önlendi diye sevinilebilir, zeyinde de olsa, genel eğltim dü dereee felce ugratıldığını gösteraslında o Amerikamn bn savasa benligini koymasına siper oldn. mesı yönünden ilgınçti. zenimizde bazı olumlu kıpırdanış 25 inci yıldönümünü kutlayan Birleşmis Milletler olmasaydı, Sanınm kl; meslekler ıçerısınlara tanık oldugumuzu söyliyene olurdu? Tarihte bu gibi spekülâsyonlar yapmak her halde çok bilirİ2. örneğin, yıllardır ertele de sorumluluğu sadece kişı vicilgi çekici olacaktır. Eğer Zübeyde Hanım Mustafa Ketnali dodanına dayanan tek dal varsa o nen Çura toplanıyor artık. Sayın ğurmamış olsaydı, eğer Yavuz Sultan Selim, Şah tsmaile Çaida ögretmenliktir. Eğer öğretmen Bakan sık sık reform müjdeleri dıranda mağlup olsaydı, eğer Çanakkalede Müttefikler galip gelvermektedir. Yayılanlara bakılır sınıfma tam bir huzur ıçerısinde seıdiler, eğer Sankamışta doksan bin kişi öldürmeseydik, gibi... sa; gençlerimlz yeteneklerine uy girıyorsa hıç kuşkusuz, o ders öğ Bunlardan bir tanesini Fransız tarihçisi ve yazan Pierre Gaxotte rencilenne faydalı olacaktır. Yok, gun alana yöneltilecek, öğrenciyi şöyle anlatıyor: 16 ncı Louis eğer Amerika istiklâl hareketine öğretmen sınıfınm kapısından teknik alana kaydınna saglanamüdalvale etmeyip Rochambeau'yu ordu ile Atlantiği aştırmasaydı, çeşitU iç burukluklanyla yüklü cak, çocuklanmız bilgi hamaluğı Mashington mağlup olacak, Fransanm hazinesi bu sefer dolaolarak adımmı atıyorsa; ondan yerine araştırrna yolunu öğreneyısiyle boşalmıyacak... Onaltıncı Louis vergi almak için Etats • randıman beklemek biraî saflık cekler ve ders geçrae yöntemı (.cnerauxlan toplamaya lüram görmiyecek, burada Mirabeaau, olur getirilecektir. Robespierre, Dantonlar konuşmıyacak, Bastille boşalmıyacak, her halde Fransız ihtilâli olmıyacaktı.. Evet, bunlar hep dUgumdtir Hıkâye meşnurdur. Napolyon Evet simdi yirmi beş yıllık tecrübeden sonra eğer Birleşmis gerçı. Yalruz, bu arada bızim de kumandanına sorar: bir önenmiz olacaktır. Diyoruz Milletler olmasaydı, diye bir soru soracak olursak, acaba ne cevap Toplar niçin ateş etmiyor? ki, yukandaki değişiklikler dizi On sebep var. Haşmetmaap. vereceğiz? Hiç şüphe yok herkes başka şey söyliyecek, Birleşmis sine (ÖĞRETMENÎ KA2ANMA) Birincisi barut yok. Der kumanMilletlerde delegeler nasıl anlareformunu da katalım hemen. dan. şamıyorlarsa, fikir sahipleri de Eğitimin yapısı ve havasını yeni Yeter... der Napolyon. Başka öyle anlaşamıyacaklardır. ruhla yaratıp işleyecek en etkilı sebep gerekmez. öğretmen huzursuzdur Başka sebep gerekmez, ondan verım bekleyemezsiniz. Sosyologlar, psı kologlar, günümüzün şakşakçı eğitim uzmanları ne buyururlarsa buyursunlar, toplumumuzda öğrenci basansızlıklannm, topyekun Millî Eğitimin çtkmazının tek nedeni öğretmen huzursuzluğudur. Bir öğretmen dUşünün ö , baskalannın çocugunu seve seve okutur, fakat kendi çocugunu oku tamaz Bir mesleğe bir ömür veBOL IŞIK • AZ SARFİYAT rir. fakat emeginin karşıhğında geçtik medenî ihtlyaçlanndankann tokluğunu dahi temln edemez. bakkal kasap, manav karşısında şahsiyeti sıfıra iner, yavrulanmn sefil durumunu görerek her gün birkaç defa ölür. Yine bir öğretmen düşünün ki, sudan sebeplerle bir kaşık suda boğdunılur. mesleğinden, yurdundan edilerek yabancı diyarlara gitmeye mecbur edilir. Net879'd» elektrik »mpulünü icad edon Ediaon den bitmez bu çile büir misiniz'' Ilâncılık: 137/1U490 Cünkü öğretmen düşünen, dü UNDEN UNE Gümüş yılı S Eğitimde toprak ve tohum şUndüren ve okutan blr klşidlr. Sanınm ki, bugün öğretmenlere çektırilen çılenın zaran; öğretmenden daha çok bu topluma dokunmaktadır. Ve de öğretmen olarak asıl UzUldiigumUz husus budur. Kâzım ÇAKMTJR ERZURDM nedenl şimdl biz açıklayalım: Bu kadrolar, 3659 sayılı kanu nun 10. maddesıne tâbı bazı per sonelı maddi yönden tattnın etmek, onlara 3656 sayılı kanunun getırdlğı sosyal garantileri »er mek için ihdas edllmlştlr, temelinde asla bir İHTİSASLAŞMA yoktur. tşin daha bazin yönü b:r kuruluşta ayın nıtelikteki kadrodan üçünün tHTlSAS. on beşinın Barem Dışı nltelikte oluşu karşısında, daha henUz lntıbaklar yapılmadan doğan moral çöküntünUn prodüktiviteye yaptığı olumsua etlddlr. Maiyetındeki bir memurun İHTİSAS kadrosunda olup. kendisinden 23 bin lıra fazla alışı karşısınsayılı kanunun b a n da, bir müdUrün nasıl bir çalışmaddelerinl değlştlren ma yolu tzleyecegi cidden metasan, gerek BUyük Millet Meoraka değer. lisi, gerekse Senato'da tartışılırBaşka bir oiay tx, trajlk k r > ken, basında, sendikal kurulusr mık olusa tam blr Usılik kazanlann bildirilertnde çesitli uyardırmaktadır: Unbeş yildır tHTl malar yer almış, Anayasa'nın SAS kadrosunda olan bir kirogetirdiği temel haklara, sosyal se blr gün. işinde hiçbir değişik adalete ters düsen, bunlarla bag lik olmadığı halde. bu kadrodan daşmavan durumlann dogacağı çıkanlarak barem dışı bir kadömeklerle belırtilmisU. Ne ha roya Intibak ettinlmiş ve bu zındir ki, partiler. rjarlâmenter kadro. ömegin barem dışı çalıve senatörler bu uyarmalan âdeşan aynı nitelikte vüz Dersonelta hice savmısiar. muhalefet taden birine verilmiştir. Simdi sannın bir reform nitelıgi tasıdüşününüz, (Yüz kişiden neden madıgı şeklindeki sloganın sınıA'ya venlmıştir? sorusu bır yannı aşarak, Cumhuriyetten bu na> bu görev bir ihtısas yen tse yana süregelen personel rejımi gen kalan doksandokuz personeve bunun tatbikatı hakkında cıdle de derhal ihtisas kadrosu vedi bir etüd ortaya koymamıştır. rilmesı gerekmez mi? Bu yapıla Bugün. kanunun uygulanmamayacağına göre, bir kişinin essındaki girift durum U8b ve ki durumuna getirilmesl en man 1214 sayılı kanunlarla çelışen tikî yol olur ama reform (.. ) yönler bir yana, ortaya öylesıne niteliği taşıyan kanun, böyle bir trajı komik oluşlar çıkmıştır normale dönüşe cevaz vermemek ki, ınsan. bu kanunun ömriınU tedır... tartışmayı on plâna almak zorunluğunu duymaktadır. Burada bir tipik örneği vermekle yetineceğiz: Kanun, malî hükümlerinin tatbiki önündea, lktisadi nancımız odur ö , intıbak Devlet Tesekkülleri'rü de kapsaişlemlerl sonunda sınıllaı maktadır.. Ek geçici 9, 11 ve 35, arasmda yeni yenı mızursuzluk36. maddeler uyannca yaptlacak lar dogacak, sosyal adalet ve bir intibakta, halen çalısmakta Anayasal haklarla bağdaşmayan olan teknik personelin, 1.12.1970 oluşlar iş, ahenk ve dengesını tarihinden sonra işe ahnacak bir alabıldığine bozacaktır. Böyle teknik personele göre üçbeş yıllık bir kıdem kaybl, Devletteki olunca da, kanunun ömrtl üzerınde şimdiden tartışma açıl(E) kadrolan karşılığı hizmetlemasında anormal bir yön görrin nazara ahnmasıyla. tahsilsiz memekteyiz. birinin bir yilksek okul mezunu Memdnh Şevket URÇUMSEL personelin seviyesine çıkacağı, (Yalnız ücret bakımından, emek lUik durumu özellik taşımaktadırl gıbı anormallikler bir yana. İHTİSAS KADROLAR1 konusunda mantığı donduran bir oluş ortaya çıkmaktadır. önce blr örnek verelım: Bir hastanedekı tç Hastahklan Klinigi'nı düşUYER DÖŞEMELERI nünüz. Burada görevli olan sağlık personeünden. bir mütehassısm doçentten, bir doçentın TünelCad. 40/2Tel:44 72 96 profesorden daha üstür. bir dutlâncılık: 26/10492 rurau olabileceğinı düşünebilir 7 mısıniz Burada, ihtlsasm vukaOtomobilim Çalındı rıdan aşa^ıya doğru çoğalacağını mantığınız kabul eder mi? İşBulan, memnun te, reform niteliği taşıdığı savuedilecektir. nulan kanun böyle anormal bir 34 LS 833 beyaz, üstü siyah durum yaratmış. örr.eğin bir kaplı 1970 model Anadol aramuhasebe servisinde. mUdürU bam çalınmıştır. Bulanlann emekliliğe esas ayhğından inti44 15 20 No. lu telefona tnürabak ettirirken, bir muhasebe caatlan. kontrolörünU (ki ikl kademe aşagıdadıri emekli aylığınm 35 Cumhurly«t 10498 dereee üstünde oturtuvermiştir. Hygulamadaki u Q J u HER SALI HADİSE OLAN \ çelişkiler F Âç kalan BİR AMERİKAN RAPORU : öğrelmenler DEVRlM STRATEhSl thtiiâl yapan askerler, iktidarda tutunmak ve amaçlarına ulasmak icin neler vaDmalıdır? KOLERA t>ALGINININ 5 YILLIK HIKAYESI S TİP'te ve DEVGENÇ'te son durum DEVRİM Adakale Sok. 28/4 YenişehirANKARA Cumhuriyet 10482 Yazan: DOĞAN AVCIOĞLU VEFÂT Darülfünun Hukuk Fakültesi. İktisadî ve Ticart tlimler Akademisi emekli profesörlerinden. İktisat Vekâleti eski müsteşan ve millî iktisadın ilk kurucucularından Sonuç I Prof. MUSTAFA ZÜHTÜ İNHAN vefat etmistir. 21 Ekim Carşamba günü Sultanahmet Camiinde öfle namazı kılınacak ve tktisadî Ticari İlimler Akademisindeki merasimmden sonra azi? nâşı EdirnekaDi Şehitli§inde toprağa verüecektir' Eşi : Fahire tnhan Kızı : Sevim Saka Oglu : Yılmaz tnhan Damadı : Prof Dr M. Osman Saka Cumhuriyet 10494 EDISON K A R . 0 L:U KiS• İLÂN Sümerbank Yarımca Porselen, Seramik ve Çini Sanayii Müessesesinden: 1 120.000 lira keşlf özetli beton yol Inşaab kapab zarfla eksütmeye konulacaktır. 2 İhaJesı 23.10.1970 Cuma günü saat 16.00 da Müessesemizde yapüacaktır 3 Şartnamesi 25, lira bedelle Müessesemizden veya S0raerbank İstanbul Bahçekapı ve tzmit Sabs Mağazalarından almabilir. 4 Muvakkat teminab 9JJ00, liradır. 5 Müessesemiz ihaleyi yapıp yapmamakts serbesrür. (Basın: 22647/10479) NİMBÜS Neden umluşların oütün meslek sınıflan, bu sekilde ters dönen piramidin karşısında şaş | kın, Uzgün, gelecekte izleyecekleri yolu dUşünmektedirler. Bu neden böyle olmuştur? Hiçbir sorumlu kişl veya rnakam, ad. tHTlSAS olan bu kadrolann te melinde bir IHTİSASLASMA' mn mevcut olup olmadığını ara= tırmamış, bu kadrolann alınışıi' ' BU ÜNİVERSİTEYE GİREMİYENLERİ TEKNİK ELEMAN OLMAYA CAĞIRIYORUZ BİLİMLERINOE VETE«I KADAR YETI$MEDEN BA5ARILI BlR OĞRENIM YAP1LAMAZ K BILIMLERI MERKEZI . ÜNİVERSİTEYE HAZIRLIK SINIFI LİSEYİ BITICJEN .E'ÎA SON SlN't~TA TAK!NTI'I OLANLARA BUTON LİSC CEB»R • GEOMETHI • Fİ2IK • KİMYA DERSLERi SAŞT^N BAŞLAYARAK OGRET.LMErt.TE DİR BU K O N U D AT E K K U R U L U Ş' O L A I V J F E N M E R K E Z İ B İ L İ M L E R İ TEL 48OÖ50 UCÜNCU OÖPETJM VIUIIMA BASLAMAKTADIR MURACAAT BEŞİKTAŞ ClRAĞAN CAD 71
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle