18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA İKİ :CUMHUBfcET; 15 Ekiro 1970 Eylül . 3 Etdm 1970 günlerinde Ankarada toplanan VIII. Milli E|itim Şurası, basmda yer alan haberlere göre, «altı gün süren çalısmalarından sonra sonuçlanmıs ve Bakanuğın getirdiği bütün teklifler, oygulama imkânı olnp olmadığı üstünde durulmaksızın, ufak terim değişiklikleri hariç, aynen kabul edilmiştir». (1) «Şura» nın toplaruna amacını ve yapısmı bilenler için, bir «danışma» orgam niteliğinde bulunması gereken fakat «anatomisi gereği» bir «onaylama» niteliği kazandırılan VIII. MU1! Eğitim Şurası, Bakanlığın ve Bakanın şimdiki tutumu devam ettiği sürece bu öıelliğini konımakta devam edecektir. Çünkfl Milli Eğitim Bakanlığın» egemen olan güçler için amaç, doğru ve yararlı olanı arayıp bulmak defil, hikmet dolu olduğumı sandıkları önerilerini, büyük gösterilerle topladıklan «Şura» da, çoğunluğunu kendilerir.in ve yakmlannm meydana getirdiği bir topluInğa onaylatmaktır. BİR "ŞuRA,,nın ANATOMİSİ Doç. Dr. Cavit Orhan TÜTENGİL tKTÎSAT FAKÜLTESÎ ÖĞRETfM ÜYESÎ # SEÇİMLE GELEN ÜYELER: Tüririyedeki bütün öğretim kademelerini, özel okulları, çeşitli Sğretmen kuruluslannı, müreldtapkk ve halk eğitimi baskanlıklaraıı kavrayan bu 73 kişilik anakitle, adı île çelişme haUnde bulunan karışık bir mekanizmaya da yer vermiş bulunmaktadır. Kurumlannca doğruda.1 doğruya seçilen üyelerin yanı sıra bazı üyelerin, kurumlannca gösterilen adaylar arasından «Bakanlık Müdürler Komlsyonu» nca seçilmekte oluşu, doğrudan seçim yerine vesayet altında bir seçim düzcninln lşletilmekte olduğunu ortaya koymaktadır. Şöyle ki, Uk öfretimden seçilecek 11 fiye, «üstün basanlı» sayümış öğretmen ve ilköğretim mülettişlerinden ber valilikçe teklif edllecek 3x67=201 kişi arasından, genel, meslekî ve teknik öüretimden seçilecek 18 üye, «takdirname* almış öğretmen ve idarecfler arasından, eğitim enstitülerinden seçilecek 2 üye. bu enstitülerin öğretmenler kurulunca teklif edilecek birer aday arasradan, yüksek öğretmen okullanndan seçilecek t tije. bu okuuann öğretmen kurullannca teklif edüecek birer aday arasından Bakanlık Müdürler Komisyonunca seçflmektedir. Ayni mekanizma Yüksek Islâm Enstitüsü, müıekitaplık ve halk eğitim başkanlığı elemanlan için de geçerlidir. Sözün kısası, «seçimle» geldiği söylenen 73 üyeden 41 i aslmda Bakanlıkça tâyin edilmiş olmaktadrr. En anndan, 4. maddenin K fıkrasmda uygıüama alanı bulduğunu sördüğümüı «Irar'a ile teabit». uzerinde durdutumuz 41 öğretmen l e idareci için de işletilmeli ıdi. O MÎLLt EĞİTİM BAKANI TARAFINDAN DAVET EDİLECEK ÜYELER: Yeni kamın, sadece dâvet olunulan toplantı için geçerli olmak üzere Millî Eğitim Bakanına, 5 i «Ründemdeki konularla ilgill resmî veya özel Omt knrumlardan», 10 a da «meslekten veya meslek dışından gündemdeki konularla ilgiH» 15 üyelik bir kontenjan tanımıştır. Kanunun hemen ber maddesinde karşrmıza çıkan ve son örneği bir önceki satırda yer alan «veya» cinsinden ağır mantık hatâsını bir yana bırakarak, Milli Eğitim Bakam Sayın Orhan Ofnz'un kanunun kendisine verdigı vetkiyi nasıl kullandığı merak edilmeye değer. Anlaşıldiffina före «resmî veya özel flmî kurnmlar» arasında nasıl yer aldığmı bilmediğimiz «Ticaret Odalan». «Türkiye tşveren Sendikalan Konfederasyocu» ve «Türkiye tşçi Sendikalan Konfederasyonu» Baskanlan ve Genel Sekreterleriyle Bakanın dâvetlisi olarak VIII. Millî Eğitim Şurasıns katümışlardır. tlml bir trarum olmadığı tartışma pötürmeı olan Ticaret Odalan, tşveren ve tsçi Sendikalan. politlk hüviyetinin yanı sıra ibnî sıfatlar da taşıyan sevimli Millî Eğitim Bakanımız tarafmdan, kanur.a aykın olarak, Şuraya çafınlmıs olmaktadır. Konnya «şahsiyat» kanstırmak istemediğimiz için «meslekten veya meslek dışından» Bakanın Şuraya dâvet ettiği 10 isim üzerinde durmuvoruz. ((Onaylama organv» üranın üyelerini belirleyen ve T.C. Resmi Gazetenin 29 Mayıs 1970 tarihli sayısında yayınlanan 1261 numaralı kanunla, Şuraya katılaolan gösteren resmî liste gözden peçirilecek olursa bu kurulun hangi nedenlerle bir «onaylama organı» haline getirildiği ortaya çıkar. Millî Eğitim Şuraları üç tfirlii fiyeden olusmaktadır: A T4BİÎ ÜYELER: Bakan ve Bakanuk Merkez Örgütü yetkiUleri ile «Bakanlık Mtidfirler Komisyonunca görevlendirilecek yedl Millî Eğitim Müdürü» ne Ünivershe RektBrleri ve Eğitim Fakültesi Dekanlannın yanı sıra Devlet Plânlama Teşkilâtı Müsteşan ve Sosyal Plânlama Dairesi Başkanının da katılmasiyle bugünkü dnnımda sayısı 38 i bulan «tabii üyeler» meydana gelmektedir. Bağimsızuginı yitiren DJ>.T. bir yaca bırakılsa bile, bn üyelerin 27 sl Bakanlığın yönetici kadrosundan gelmektedir. öte yandan, «Üniversite Rektörleri» nden bazılannın da Bakanlıkça tivin olunan kişiler oldnfn unutulmamalıdır. Uzerinde durulması gereken bir başka nokta da. seçimle de gelse rektör ve dekanların, eğitim v > öğretitn açısından bir «otorite» yi > değil, «idarî» bir şahsiyeti belirlemekte olusudur. Bu iki özelliğin. ancak istisnai hallerde bir araya geldiği bilinmiyen bir sey değildir. kanlıfın dfledlğl Hsiierden meydana (teltnektedir. Geçen toplantısını 126 üye i\f yapması ferekirken ancak 123 üye ile toplanabilen VIII. Milli Eğitim Şurası, eksik üç üyenin temsil ettiği güçler bakımından da anlamlı bir tablo ortaya kovmaktadjr. Şura sırasında dağıtılan ve kapağında «Talim ve Terbiye Kuruln ofsetinde basılmıştır» cümlesini taşıyan üyeler listesine göre, MiU! Eğitim Bakanrodan hemen sonra çelen ve Bakanlık Merkez örgütünü temsil eden «Başmüstesar» Uk Surada «nâmevcut» tur. Bakanlığın geçici nitelikte siyasi bir görev olduğu ve yüksek leviyede teknîksürckli görevlerin Mfistesarlar seviye«inde yürütüldüğü pözönünde tutnlnrsa. özellikle ortaöğretim snrnnlarının ele alındığı bu toplantıda ortaöğretimle de çörevli başyürütücünün bolunmamış olmasi izahsn kalmaktadır. Bundan daha az vahiro olmıyan bir başka durum da 90 hin öğretmenin temsilcisi olan T.Ö.S. ve tlKSEN'in Şurava kamu oyuna açıkladıkları nedenlerle, katılmamalandır. (î). Aşkolsun Dışişleri BaUanlığı Enformasyon Oairesi Genel MfidürB Oktay İşçen bir arıklama vapmış ve demistir ki: «İki ulke arasında 10 mılyona yaklasan ticari ılişkılerin "elşıtırıimesı Korusunda taraflar arasında temenniler beUrtilır ken Bul*ar'st;m Başbakanı Türkıyeve bu konuda her alanda vardımcı olma prn^unda bulunuidugunu sövlemiş ve bu arada anşu edildi*i takdirde 30 mılvon dolar tutannda 10 vıl vadelı ve vuzde 2.5 falzü kredı de verilebileceâını sövlemıştir Başbakan Sülev man Demırel de bu teklif üzerıne konunun daha onceden top lanmasına karar verilen karma ekommtk komisyon tarafmdan görüsülmeçı fıknni ileri siirmüştür » • Anadolu "VJansınm verdi«i bu haberde ortava çıkan Rerçek şndur Bulsarlar bize 30 milvon dolar kredi açablleceklerını soy lemişleı Ofmirel de teklifi beniTnsiverek sartlann konuşnlmasını istemistir. Ve sonra Türkneye vanrvarmaz. avapının toznvla: t M=mİPketı BuİKarıstandan kredı tstevecek hale düşürdü gümUz iddiası valandın» dive demec vermlsHT. Bay Sülevman Demlrelin eerçekleri vaJanlama usUlt8mı bildieimiz icin lm tntumuna şaşmıvoruz tncirlik «trateük u*«unun rarlıgını bile hile: « TUrkıyede Amerikan üssü yoktur. teslsi vardır. » dıyebUen bir politikacıdır Bay Demirel . * # * Bulparistan ancak 190» de baSımsızhKinı kazanmırtı. Birinei Oünva Savasından venik çıktı. Fakir bir ülkevdi. tkinci Dunya Savasır.da Hitler ordularınm işcaline ııeradı. Ama bueün Türkıvevi cok eerüerde bırakmı«;tır. tsmet Pa^asıvla. MendeT*«nyle. nemirelivle Raranvla bir sitrii polititorı cevrek vümldan ben rürki^enin hasmda ittsmi«i kakısnnMar «atürk'ün Cumhunvetini de ımhılaşan ve cerileven bir ülke haline «ürüklemlslerdır. Bizitn. Bulsaristan vardım teklifinden aiacaeımlz çok ders vardır rtnre riıi vardım denilen hlkâvrnln 51cüU>rini Ivi Mptamak eerekİT nıs vardım oogunlukla »enein ülkelerden voksuilara vanılır Vardımı vapan filkenin de hu vardimd» elbet bir çıkan bulunaıaktır Bu çıkarm hesahını millî cıkarianmra açısından tartmak çerekir Baran voksul bir ülfcenin. dış borclar aiirliBi altında. bajhm«i7lı*mı vitirdifi: bazan dıs vardımlann b«r ulusa degil o ulus içlndeki bir «ınıfa varar verdtei törulÖT Nitekim Amerikan vardımı. Türk milletine clegil bit «salak «ın'fa varamıstır \dına komorador b«Tİuvn<;i veva lsbtrlikci burluva divıvegimiz btı sınıf Amerikan vardımı «Avesmde Iktisadi eçemenligini T">k\e?tintıi«. ve OlkemUde kökü dısanda btr rtyasl Iktidnr varatmi«tır Ot« virdımlj kurulacak tesisler. milletin devietin raah olma* da b»zı ki«;ilerin özel mülkivetine vazılırsa işbirlikçi «erroayeclvi fcalkınrimr. parazit bir sınıfı halk alevhlne zenginlestirir, çüçlendlrlr* sos»al adalete avkın bir eidisi oompalar. T0rkiv«le nrml nldan beri vapılan i? hudur. Buna rafmi'n Amerikan vardımınm DropAfsndan pek büvflk olmu«tur Her vardım «andıeının fistunde nropatanda afisleıi vapıstmlmıs: 1947 Ikili anlasmasma eöre TGrk hflkömetl de Amerlkan propatrandasmı vanmak zorunlurunu kabul etmiştir. Bu anlaşmanın rnıüî bilinç ustündeki tahribati Urif edllemlvecek k» dar hüvfiktür. Avnca sart'ı Amerikan vardımlyle, TurHye. kmlkınmak dejHl. batmak üstüne Wr ekonomik eidi«ln rotastna sokulmustur. Faiıler östüst»1 binmJs. dısanva baglı vapav hir tfiketim sanay^ mevdana relmis. ihracat olanaklan tasır bir Işblrllkçi kapitiiizmin tsmelleri atılmıstır. Türkiye simri rlısarıdan güdülen ekonomik kalkınma poliökasinın vıkmtılan içindedlr. *** tşte bfivle bir gfinde Bulearlar bize: Istersen or yıl vadell ytode ZS faiöi 30 mllyon dolar fcred) verevim.. diyorlar. Bu teklif Ttrkiyenin haUni eöstermeN için veterlldlr. Bta, Bulçaristandan venl dönen Bav Süleyman Demlrel'in sagdasolda, Konyads Irmirde, fitede beride hâlâ nutuk attıgım «ördükce: Afkolsnn! demektra kendlmiti alamıyoruz. Kolav defil hakikatin tokadını yedikten sonra, niç boxma> dan. nurlu uufnklara giden yollann kaldınm taslarmı vatanaaslara satmaya kalkısmak... Sonuc ttrkdyede öğretmen sorunu çözfllmeden ve milli eğitimimizjn temel dengrsizlikleri ele alınmadan «çıkmaz» dan kurtulmanın olanağı voktur. Yeni biçiml irinde de Millî Eğitim Şüralanna bel baflanamaz. Bir ırjzlilik Içinde bazırlanan. T.B.M.M. deki eörıış' ıeler sırasında iktidar kanadmm sağduvulu ve tnuhalefetin içörev sorumluluğo dolu üvelerinin dikkatinden nasılsa kacan veya kaçirılan 1261 sayılı kanun. danışma organı niteUğicdc ve bağımsu bir kurul mevdana getirilmesini imkânsız kılmaktadır. Her zamandan daha çok «danışma» ihtiyacmda bulunan Milli Eğitim Bakanlığının yol pöstericileri. kendi kendilerine danışmanlık vapmak suretivle parlak önerilerinl onavlatabilir ve sıkıca vapıştıklan «koltnk» Unnda bir sfire daha kalabilirler. Fakat, kendileri için de vararh olmrjracmk olan bn tutum, eğitim düzensizliğini daha da ağırlastınnaktan başka bir sonuç vermiyecektir. B n kısa tncelemenio de cfaterdigi gibt Şura üyelerinin en acmdan t/3 fl Ba (1) Bk. Cıanhurtyet. 5 Ekim 1970. s. l. (2) C. O. TUtengıl. Eğttim Şurasııun DüşündUrdükleri. Cumhuriyet. 30 EyltU 1970 s. 2. UNDEN UNE Amerikalı me^hur tazeteci Snltberfer. «on yıllar içlnde General De Ganlle ile yaptığı konnsmalan birbirine bağlayarak devrin büyük devlet adamımn fikir ve dflşüneelerini bir kitapla ortaya koymağa çalışıyor. De Gaulle'ün ve onun tecrübelerinin ona ilham ettiklerini sotyal ve politik kanunlar olarak bize anlatıyor. De Gaulle'e göre, «Rejimler hiçbir zaman kendi kendilerini reforma tfibi tntamazlar. Memlekette yeni bir reform demek, yeni bir çökme ve yeni insanlann işbaşına gtlmesl demektir. Son 193 yıl içinde Fran«a'da on üç rejim ç3kü«ü oldağunu söyleyen De Gaulle, lözlerine »öyle devam edivor: «Krallık kend! kendini reforme edemedi. onun verine 17*9 lhtiUli geldi, ihtilil ve Direetoire, Franss'da kendi kendilerini ulah edemeyince. Napolyon isbaaına geldi. Napolvon da kendini lamanın,JtTtklerine uyduramayınca, Waterlo'da yıkılıverdi. Restsnratlvn' Irenii zamanının gerisinde kalmca, Kral ynvariandı. Gerek Loois Philippe ve gerek Üçüncü Napolyon nefenİB kaldılar Te Franu , Stdan'da Almanya'dan yedlgi dayakl* yeni bir rejlme tedlm •Idu. Ccüncü Cnmhnriyet gelince, o da Sedan'da iflâ» ettl. 1940'ta Petain isbafina teldl. Bu sefer Verdnn'nn bn büyük kahramanı kendine nygnn bir teslimiyet rejiml knrmağa kalktı. O da yıkıldı». Sonrasını biliyorsunuı. Ceıayir eiaylan ve De Gaulle'ün işbaşıns tdet.t lorla gelmes) .. Yine onnn fikrine g5re. «Bir milletin kaderini felftketten başka bir şey degiştiremiyor. Yani akıllı insanlann İçinde yasadıklan düzeni, bozukluktan kurtarmaları bir türlü mümkiin «Imnyor.. tnsanlara felâketin geleceiini sSyleıeniz de inanmıyorlar, kulak asmıyorlar Ta ki, sahsen felâketin içine yuvarlanıncaya ksdar. Eğer Fransa Alman i?jali altında kalmasaydı. "Oçüneü Cumhnriyet'în tereddl etmlg ldare sistemlnden kendini knrtaramazdıFelâket derken, bn; dışardan gelen bir baskı nedeniyie otagibi, siddetll ekonomik bir bunalım da olabUir. O xaman menfaat bıçağı kemiğe dayanır, insanlar öfkelenlrler ve ne rejimî, ne geleeeği düsünmeden değiştirirler. Ordnya sellnee; Fransa'da ordn, memleket Idaresine kansan politik bir kuvvet de|UdİT, olmak da istemez. Fakat dünyanın her tarafında olduğn gibi Fransa'da da ordu bem nizatn taraltandır, hem de vatanperverdir. Dikkat ediniı'.. Ordalar daima kudretli hükumetlerden hoslanırlar.. Zayıf, beceriksi» iktidarlar ordnyn daisıa tinirlendirir, bunnnla beraber bn demek değildir ki, ordn fiilen devlet idaresine el stmak irtetin: çünkü Fransız ordnsu memleketine en iyi veya en az kötü nasıl bi»znet edllecefini btlir. De Gaulle'ün basın hakkındaki yargin da pek baaının lehlne değiîdir. Bu konnda bakın ne diyor : «Halktaki degişiklik » m « n basına akseder, o zaman basın znnhtemel yeni idareeilerin kimler olacaklannı evvelden sezerek «nlara yaklasma veya onlann teveccühünü kazanmanın caresini arar. 1815'te Napolyon, Elbe Adasından kalkıp Fransaya geldiği zaman çaıeteler şu başUklan kovmnjlardı: "Akdeniz kıyılannds gereken tedbirler alındı!" «Müstebit. Liyon'a geliyor» ve biriki gün sonrs da "Majeste tmparator, Paris'e seliyorlar"». *** SnlzbergerMn bn sSıIerinden bir hüknm çıkarmak gerekirse, «lnsanlann ber yerde aynı sekilde hareket ettiklerini» söylemek mflmkündür. 21 Mayıs gfinfl Bfleden sonra, «Allah bizi an Demokratlardan knrtardı» dlye Kızılav'da birbirlerinin boyunlanna sanlanUnn ynzde sekseni eskl Demokratlar değil mi Idi? De Gaulle'ün tecıübesi u iki kamp arasında, yani belli bir sermayecilik sürecinden doğan Batüı demokrasi ile, halk katkısuun esas sayıldığı halk demokrasisi kamplan arasında biZim B Türkiye'de durum TAZAN istanbui Belediyesinden Aktaray'da in«a edilmekte olan yeraltı carsın glrls v« çıkışlanna 8 adet yürüyen merdiven tesis edilecektir. Yürüyen merdivene «it lennî sartname ve tesls edilecegi yerlere ait proje MaHne, Blektrik ve Sanayı lşlen Müdürlüğünden temin edUebiUr. îlglU {irmaların 30 Kasım 1970 aktamraa kadar teklif edecekleri yürüyen merdivene ait FOB betfell bildirir proforma fatura, teknik hususiyeüeri ve diger ştrtlan İhtiv» edecek tekliflerini Belediye Başkanhğına vermeleri ilân olunur (Basın: 22293/10290) imdi tto ototnasyonuD mı ve mazlum ulkelerin uyanıp süklnme secikınelerinden vararlanarak, buriuva demokrasisl ve burjuva yasam bıçımini sUrdUrmektedir. Onun için, demokrasisi bu öraek yaşamın sonucu. bu örnekte bir sosyo ekonomik olusmanm ve gehşmenın ürünü olarak avaktadır Ama. yutcarda da soyledıgirn 1839larda; Batıda artık burn son 1961'de olan ise şudur Uzere. Türklyemizde bu sosyo juva halini alnuş olan sanayi ve Bir yandan, Batılı özgür inekonomlk ve dolayısiyle bu po tlearet erbabı sınılmm Tnerkeısan 6zgür girtsim ösgür litik ogelerls (unsurlann) esassel monarkın mutlakiyetlnl «intoplum formüllerı Ue Batıdakl hları henıen hemen voktur O san haklan», «ekonomlk özgürdemokrasmın ilkeleri gelmiştir. yuzden bu Bmek bır demokTasi, lükler» prenslplerlyle sınırlamaAma ote yandan her türlü sınıfTürkjyemizde dıstan bir çizgi lanna benzer bir olay olmustur: lar arasındakı aynmlan azaltahalinde sürup Rltmektedlr. TePadişahın mutlaklyeti. Tanzlmat rak, herkese istenüen mevkileri meldekl ekonomlk ve sosyal kay fermarunın içinde yer alan baa açıcı bir tırsat eşitligi anlaromnaşım, şimdiyedek, bu dıştan çiz tegürlükler, eşltlikJer ile S»IT daki prensiplere de kayılmıştır lanmıçtır. (Dikkat edilsin, sınırYalnız, ait yapı, sosyo • ekono glyi ne içeriye alscak, ne de büsbütün atacak volda olmuslama, halk, hattâ burjuva kanarmk temel, eene kendi gelenektur. lındao gelmlyor; Osmanlı büroksel örgusü içinde kalrruşür. 1918 Ama ner seye ragmen Batırasisuıden geliyor). lardan beri de devletçı bir ekodaklne benzemese de Batıdaki nomiye rağmen kendini ayakta 1876larda ise, Batı burjuvazlsınıflasmaya, burjuvalaşmaya tutan giıişkenler zütnreslnin de, sinln halk kttlelerini soyut bir benzeyen bir oluşum sürmektegehşmlş bır bvnjuvalasmaya daozgUrluğun sloganlan ile gerdir. Bundan ötürü de burjuva ha fazla yaklasbgı görülmelcte. çekteyse kendi özgUrlüklerl adıegemenligı anlamında bir demok na ayaklandır'p, burjuva dev dır. Bu vüzden siyasal mekanizrasileşme akımı gttrülmektedlT. ma, burjuva siyasal sisterrüeri letlerini kurmasına benzer bir Bu demokrasi akımında Batının baskılan içinde kalmıştır. olay olmustur. Padişahıa, saten nın, Batı demokrasisinin su öözellikle de o esprt Oe i«letiV sınırlanmış otoritesine. bir yer seleri hıç bulunmadığj tçtn, ormektedır ytizü ortak çikmıştır. Bu otoritava, bize özgü bır biçimsel deAma bütün bunlara ragmen. tenın ırygulanması bir temel yamokrasi deformasyonu çıkıp eene vapalım kl, bu gelisim gene sa Ue çevrümlştlr 1876 parlâlışme lstldadı dogmustur. de dıştadır ÇünkU onun tçinde mentosu ve onun Kftnıınu EsasıŞöyle ki: Bir kez, Baü demokBatılı demokrasinin oluşum susı (Gene dikkat edilsin, ortak, rasilerinln basardigı «burjuva reci ve ögeleri yoktur ortada. haJJnn siyasal iktidar» ortaklığı «gemenUgı aVunda da olsa. 6teBunu anlamak için gene Batıdeğıldir; Batının emperyalizmci kr sımflarla kurulan cdenge» yl ya bakabm: ekonomisı ve siyasal düzeni ararna istldadı hic KÖzUkmüyor ile bütünlesen bürokrasi ve geBatıda, önce sanayi ve ticare* ortada. leneksel srnıOann ortaklığıdır.) erbabı, feodalıterun yıkjlmasına Gerçekten, bugün Batı demokhızmet etmistı. Bu hızmetm rasısJ, bir burjuva dengesine dakarsılığını da burjuvalaşmasıru vanjr. Bızlm gellşen burjuvamu tamamlama olanağına kavusmakise bu dengeyi hiçblr zaman kula bulmuştu. ramayacaktır. Çünkü. burjuva, lerde de, Batıh deBatılı sanayi ve ticaret erbaboyuna gellslp buyUmek ister mokrasılenn emekçı bı, burjuvalaşmasını tamamlad'.k Bu büyümesınj Batıda. ıçte ekitlelerinın ağirlıklatan sonra, burjuvanın yanı mekçıyi; dısta mazlum uluslan rını yadsıyamayıp. onlan bir takendısının sanayi devrlmleruri somlirerek elde etmlstlr Simdl. vızler terazisinde dengelemeye vapabilmcsl için, merkezsel mut ıç sömürüyü haüfleterelt, emek razı olaşl&rını andıran bir olay lakıyet otoritesinl yıkmaya yöçıyı de sartlandmp yanına çekeolmuştun Türlü unsurlar ve sınelmisti. Soyut özgür lnsan, özrek bu kez onunla birlikte dış nıîlar arasında bir dengeyl, eşıt gur gırisim ve topluımın ö«gür sömürUyu modern biçimler altın ligi «hürriyet müsavat • uhuv burjuva kesitı prensipleri ile de. da yürutme yolunu bulmuştur. vet* devriml İçinde perçekleştır bu merkezsel mutlakiyet otonte Bu da onun demokrasisine yeni me (Burada da dikkat edilsin stnin yerine, kendi burjuva ifctikosullara göre venl bir canlıhk sözü edllen devrlm, halkçı ya dannı kurmuştu. getırmiştlr. nı türlü «Anasırı Osmaniye» yi Fakat bilhassa son sanayi dev bir arada tutma adına gölgeye rtmınden sonra pabucun pahalı çekllmlştir gene...) oldugunu görtince. içte emekçı lince: Tarihsel geli şim, chştan ama çerçekten dıştan bir çiz gi halinde, şimdiye • dek • bazan bir halk demokrasisi ilkçlerine de eğilerek, ama Batıh buriyva demokrasisi modalitelerini aramayı getirmiştir, Türkiye'ye 1807ierde; önce Batıdaki mutlak monarkm merkezsel otoritesine sanayi ve ticaret erbabının destek olmasına benzer bir olay otanuştur. Osmanh mutlak monarkınm iktidanna Rumeli ve Anadolu â yarunın desteği saçlanmıştır. (Dikkat edilsin, destek, halk desteği değil, âyan desteidi OUT111111U1111ZA S^* Froi. Babri SAVCI 1919 lhtlUU ve ötesi ise; bir yandan halkın demokrasisınl getirmeyo yonelmlştir. Ama bir yandan da, Batılı burjuva demokrasUınln siyasal kurumlannı ve l$leme sürecinl getinniştir. Paylasılrnadan halka yn"! edılen egemenlik ve fakat bunun da suyua Ustündeki egemen zümreler • fikir ve kılıç seçklnlen yolu ile uygulanmasuu verecek olan meclisli hükumet, van parlâmanterızm. . Bu dönemln dikkate oeger 6nemli yerl şuradadır: Sötnllrü len mazlum ulus ve onun Içinde de sömürülen tanm emekçisı. devlet) kendlsinln «sal» sina dayatılmak gereken calısan emekçı kavramlarırun suyun ustune çıkması.. leri dengeye alma corunu duymuş ve onlan dengeye da ahnıstı. Fakat ona karsüık da eghim. külse gibl tanallarla «on derece şartlandırdıgı ve kendlsi Ue bütünleştlrdığl yerll emekçllerlyle blrlikte, dıs sömürüyü kuvvetlendirerek, kendi burjuva gelişmesini sürdUnna yolunu bulmuştu. bir sosyal savas olaaatnu BÜIV durme gücüne sahiptir. Bu, ona, sayıflık geUrmemektedir, torslne kuv\*et kazandınnaktadır. Oysa kl. Türüyemlzde 1961'e ragmen, bir sosyal cavasm hukuksal alanı yoktur. Çalısaalarda sınıl biUnclnin doğmasım saglayacak tdtlesel hareketlenme ler Ulkenln bugünkö siyasal seçkınlerl tarafmdan olumsuı karsılanıyor. Siyasal Iktldarlar da, bu hareketlenmelerl orduyu kullanarak nekâli bastırablllyor. vnca ealısanlann basks vollarla siyasal karan etklleme evlemleıi de kanun dışı sayıhvor O îaman da, böyle bir ortarn İçinde Batıh örnekte bir denaok raslnln bayat dayanagı olan den ge ftçesi. cok ucaklarda kalıyor Sonra, Batılı burtuva demok rasısl. kendi ulusallıgı ıcınde kal mava çok önetn vererek eelismiatir. Oysa kl, btzim demoKrasimı? bir uyduluk çizgistnde ilerlemek tedir. Bu da. kendisl tçın, biı bakıma zorunludur CUnkfl bu demokrasi. üreUmfcOçlerint,ancak va ancak Batı tcapitaUst çer çevesi lçinda eeUstinnek tstemektedır Dıs sömürü oianagından yoksun olan, dısts pazan bulunmayan. kendi içinde de u gelismiş olan bir kapitaltst cerçeve ise, eninde sonunda emperyalist ekonoml slstemleriyle bütürüesmek «mmdadır. Fakat işte o zaman da Baü de mokrasısırun dayanagı olan ulusallık nitelifi ortadan kalkmıs (••••••• • » • • • • • • • • • • • •• • « • • • • • • • •••••••»•••»•••••••••I "KOMUNiST MANİFESTO,, MARX ENGELS (Beraet etti) DAVA DOSYASIYLA BtRLtKTE YENt BASKI 15» sayfa: 7.5 lira. BÎLİM VE SOSYALİ2M YAYINLARI Sümer Sokak 10/B. Yentşehir Ankara. Cumhuriyet 10294 D O R T OR Şimdi de S A 1961 de Tonk Z. Kırbakan:: OEBI SAÇ ve «ÜHKEVt Hastalıklan Mütehassısi tstiklâl Cad. Parmakkapı No: 66 TEL: 44 10 :3 AVLA EGK Ue TVNCER BfCtOĞLU E I t. tstsnbul 14.lo.lVm 10295 Cumhuriyet Sosyal Sigortalar Kurumıı Kadıköy Şubesi Müdürlüğünden*. 1 Şubemlzin bir yıllık kalorifer yakıt ihtiyacı bıüunan 100 000 kflo FuelOil kapalı zarf ustdü Ue 24/10/1970 Perşembe çOnü saat 15.00 de Kadıköy'deki Şubemiz Satınalma Komisyonunda ihale edilecektirBuna ait şartnameler MfldCrlüğümuz Komisyonnndan Ocretsiz olarak temin edilir. 2 thaleye iştirak edeceklonn hanrlıyac8klan kapalı zarflan ihaleden bır saat öncestne kadar Komisyon Başkarüığına vermeleri veya bu saatten ftncc Komisyonda bulunacak sekilde posta ile göndermelerl gerekir 3 thaleye is,ttrak edecek flrroalann ihale tu• tan Ozerinden % 7.5 nisretinde geçici teminatı Müdürlügümuz veznesine yatırmalan ve alacaklan makbuzıı veya bu değerdeki Banka temınat mektuplanru tekliflerine eklemeleri şarttır4 Kunımumu2 2490 sayıb ihaîe kanununa tâbi olnıayıp ıhaleyi yapıp yapmamakte reya diledigine vapmakta serbesttir, t Basın 22444/10299) tır aa. D 1908 de Oysa ki. NİMBÜS O ysa ki, blzde, 1961in önünde lç sömürüyU. daha ileri gotürme olanaklan. gittikçe azalıyor. Bir dı? sömüruye ve otomasyona dayalı Uretim biçlmini yurütmemiz IB« büsbütün olanaksızdır. öyle ise bu yol Ue bir Batılı demokrasiyi kunrp «5letme ve eelisnrme son derece rordur. Aynca. BaOlı demoVcrastnip kendi burjuva etklsl altında da hl olsa. MT bask» 6«esl daha vardı. Bu. türlü sartlandırtnalara rağmen, emekcilerin de kendi agırlıklannı ortava tfovrp"k uzere önfUUeniD sınıf savasi vmDabilmelen olanağıdtT Yani Ba Ulusallıktan yoksun bir slyasal rejime, bir devlet sistemm» de demokrasi denemea. aha sonra Batılı demokrasi, temelinde burhıvaya ait olsa da. güven • 6zgürlUk • siyasal katılrna ögelerini tsletmeyl önemsemezlik ederara. Oysa td. blrlm demosrastmla, Anavasanın öBgürlült güvenlüt prensiplertyle. bu prensiplerin uygulamalan arasında, egemen sinıflar vararıns fakat bUvük kltle aleyhine bir uyumsuBhık eöstermektedlr. Bu uyumsuzluk, çalısanîar tötleslni. herhanei bir demokraök volla uysulayacagı tzlevece8i sivasal katüma stlre. cinden dısarda bırakrnaktadır. Emekçilerin siyasal katılma vapmadıgı: btr karjlUHst ekonomi çerçevesi içinde MSsilf geleneksel sınıfVann e?«rnenliWerlrU baskaca bir katkıya (tereksinme duymadan tekel halinde vü rtittükleri; üstelik uyeulanan kapitalist ekonomlnin de ulusalhğını yitirerek arsıulusal empervallzm ile bütünleşme teüdadı Rösterdiği bir demokrasl, «ncak deformasyonlar demokrasisi o lur. Oıta Doğu Teknik (Jniversitesi Rektörlügünöen Orta Oogu itnaii 0ruversıte»ı irtari tUnüer PalrtUteM. Anune Idaresı Bo'ümü Ekonoml re tstattstı> BeiümO «a t» letmecllPt BKlürnUne sısavla asistan almacaktn. ARANA.4 4AK1LAB: 1 Bulm daiıanmn nerfcangı olrlnfle en <t» dört vılh* yüksek SJftsnırc »e»«e btt takülte veya vüksefc okuldan mezun Sonuc elmatc H avalarmm. kara sulannîn v« sonunda kara topraktennın uzerinde uluslararası hukııkun en basit tlkelerlnin va« eecemediSi «ulusal karar», «ulussl ^nislvatif», «uhısal denetljn» kıı rallannı vOrütemeven iktidarlaT tse. burjuva «vearh&mm varattı Sı demokrasinin ?>r?ür tnsan «n»Ur slrisim n*^\r butiuv» n> nıfı kurailanm hfle Bizim iktidan temel nedenl 2 ?etm aereceö* tnjriiızce DttaneR. tsteklueriE OJ5.T O Personei Mödöriugünden uacaklan muracant lorrnlann doidurarak flç referans melrtubu ve vOksek öfrenltnleri si'asınöa aldıklan üersieröen oaşan duromlanrn Ro^tcrlr Wrer belge tîe an çeç 17 Ekinı cumartesı günO saaf 13 00 e K^B.I P°rsnne( MüdHrlUSlne nMİracaat etmelerl eerekll'îlr Secrn» «ınHvıpr a EHtlrr 1970 salı eönl) saat l«JXi fls basnvaeaıct'r Sınsv'&r OD T fî tdari ÎMmJef FaKJiMsi Mnnsında Daha ts?Jf nfiıtt eimai' isdyenler ı:<ri!) Bftium Baskaniıklanna basvtıraMlirler (Basm: A 14453ı22253/1028!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle