Katalog

.CUMÎIURÎYET 16 Ocak 1970 SAHİFE BEŞ Diskotek ve kulüpler de arandı ÎSTANBUL HABER SERVİSÎ PROF. DONALD 8TUAKT Uzman çavuşlara oy hakkı verilmesi istendi Istanbul Senatörü Mebrure Aksoley (CHP), «Seçimlerin temel hükfimlerl ye leçmen küttikleri hakkındakl kanunun ?. maddesinin 1. bendinin defiştirllmesi» konusunda bir kanun teklifi hazırlamıştır. Hazırlanan kanun teklifi kıbul edilip kesinleştiği takdirde orduda görevli «Uzman Çavuşlar» a da oy verme hakkı tanınmı? olacaktır. «Seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleri hakkmdaki kanun maddesl, ıllah altındaki erler, onbaşılar ile kıta çavuslan ve uzman çavnşlara oy verme hakkı» tanınmamaktaydı. KAPALI ÇARŞI KAPALI KUÎU 1 bin civanndaki imalât atölyesinin çoğunun vergi daıresinde kaydı yok ıınıııııııınııııııııınıııııııııııııııııııııııııı Amerikalı bir profesör, Müslüman ofmak için Siyasi Polis'e başvurdu Robert Kolej öğretim Uyelerinden Prof. Donald Stuart Hoffman, dün Siyasi Polis'e başvurarak, Müslüman olmalc için gerekli işlemin yapümasını istemıştır. Yıllardır MUslümanlılc dinini inceleyen ve bu karara varan Donald, 1966 yılında Robert Koleje, oğretim üyesi olarak gelmiştır. 1931'de Kanada'da doğan 3» yaşmdaki Profesör, dllbkçesinde, Müslumanlık dinlnl incelediğtni, kimsenın etkisi altında kalmadan bu dıne girecegini belirtmıştir. Müzik hocalığı yapan Prof. Donald'ın bir çok Ulkelerde öğretim üyeliginde görev aldığı öğrenUmıstir. Evli ve bir çocuk babası olan Donald'ın dilekçesi, Siyasi Polis'in ilgili bürosu tarafından incelenmeğe baslanmıştır. A«ayij Şubesi, Toplum Polisi'nden da aldığı 700 ki$ilik bir takviye ile önceki gece şehrl taramış, çeşitli suçlardan 200 kijiyi nezaret altma almıs, 16 tabanca, 15 bıçak, 9 sustalı, 7 kama ele geçirmiştir. Bu «x*da, sosyal kulüpler kontrol edilmij, ancak sehrin bir köjesinde kumar oynayan 6 kiji, 1410 lira parayla yakalanmıstır. VaU Poyraz ve Emniyet Müdürü Çağlar'ın telsizle izledikleri araroa ve baakınlar, sabaha karşı saat 00.3'e kadar sürmüştür. Diskotekler, içkili lokaller, bar ve pavyonlar, Beyoğlu, Boğaz ve Londra Aafaltı üzerindeki oteller aranmıı, 18 uygunsuz kadın hastaneye fönderilırüjtir. 70 liraya malolan bir çizme 160 liraya, 39 liraya çıkan kundura 95 liraya satılıyor Vali: «Kanun çıkarsa..» Arama ve baskıiılar hakkında konusan Vali Poyraz, «Şehir, büTüktür. Eldeki bütün imkanlarla Polls çalışıyor. Emniyet Müdflrtt İle bütün bu çalîşmalan yakından izliyoruz. Silâh tasıyanlarla İlfili kanun çıkarsa, suçlar azalacaktır.» demiştir. Emniyet Müdürü Çaglar ise, «Şehrin nü fusu İle Polis kadrosu karşılaştırıldıjh zaman, kadronun çok az olduğu ortaya çıkar. Ancak biz, lmkânlanmız içinde vatandaçın hıuurunu en iyi sekilde temin et mek için çalışıyoruz. Arama ve baskınlar, aralıksız devam edecek ve Polis, suçlara karşı önleylci görevinl yapacaktır» demiştir. 40 yıl ö'nce çıkarılan Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanununun yürürlük siiresi 3 yıl uzatılıyor ANKARA, (a.a.) 1930 yılında çıkarılan 1567 sayılı «Türk Parasının kıymetini Koruma Kanunu»nun yürürlük süresi, üç yıl daha uzatılacaktır. Hükumeün bu konuda hazırladığı kanun tasarısı, Millet Meclisi Bütçe Plân Komisyonunda görüşülerek kabul edilmi;tır. Tasarının gerekçesinde, yürürlük süresi «üç yıl» olarak tesbit edilen 1567 sayılı kanunun, çeşıtli tarihlerde değiştirildiği, günün sartları dikkate alınarak, hep yürürlük süresinin uzatıldığı belirtilmekte ve îöyle denilmektedir: «31 Ocak 1968 tarihinde 990 sayıh kanunla 1567 sayılı kanunun yürürlük süresi üç yıl daha uzatılmıstır. Bu süre de 25 Şubat 1970 tarihinde sona erecektlr. 1930 yılında Kambiyo kontrolunu doğuran seheplerin heniiz zail olma ması ve ithalât, ihracat, görülmeyen muameleler, sermaye hareket leri mevzuunda alnımış bulunan «edblrlerin mesnetsiz kalmaması da dikkate alınarak, kanunun yü rürlük aüreslnln üç yıl daha uzatılması lüzumlu ve rarurl göriilmüştür. 60 bin nynkknhı işçisinin yansı sigortah İnsan yığınlannın, sefaletin, var olduğu yer!.. MaUyeti 45 lira olan bir ayakkabının halka 160 liraya satümasının, 35 liraya mal olan bir kumaşın 145 liradan müşteri bulmasının, 85 Uralık bluza 190 U radan etiket konmasının sırrı işte hep bu han odalarının içinde yatar. Gerçek Aksoley, kanun teklifinin gere.kçesinde şöyle demektedir : «Uzman çavuşlar askerlik mükelleflyetlerini tamamladıktan sonra statülerlni kazanmaktadırlar. Bu bakımdan er, onbası ve kıta çavuşlarından tamamen farklı bir durumdadırlar. Er, onbaşt ve kıta çavusları, ihtiyaçlan devlet tarafından rörülen ve askerlik mükelleflyetlerlni Ifa eden asker kisi oldukları halde, nzman jandarmalar ve uzman çavuşlar aylık alan, riitbe tasıyan, istifa ve emeklilik hakları olan asker klşüerdir. Bu durumları ile daha ziyade assubaylara benzemektedirler. Nltekim 635 sayılı Kanun, uzman jandarmaları assubaya yardımcı asker kisi olarak tarif etmektedir. Bu bakımdan uzman jandarmalara ve uzman çavnslara vatandaşlık haklarının en başında gelen oy verme hakkının tanınması gerekli görttldüğünden dolayı bu kanun tasansı hazırlanmıştır.> Ehliyetsiz 8 kişi Kadıköy ve Istanbul bölgesinde Trafik ekiplerinin yaptıkları kontrollerde ise, 6400 lira peşin para cezası uygulanmış 25 taşıt Trafik Kanunlarına göre seferden alakonulmus, ehliyetsiz araç lcullanan 8 kişi de yakalanmıştır. Küçücük yanında {eçim uğraşında NAYLON FATURA İşçi çalışma ve kimlik karneleri hazır 931 Sayılı tş Kanununun 21. Maddesine göre, işverenlerce isçilere verilecek «îsçi çalısma ve kimlik karneleri» İş ve îsçi Bulma Kurumu'nun mahalll Uniteslne gelmis bulunmaktadır. tşverenler, ışe aldığı her işçlye bu karneden vermek zorunlugundadır. Fahri Atabey ve 3 Belediye Başkanı Loıtdra'ya gillj Irtanbul Belediye Başkanı Fah rl Atabey, Ankara Belediye Başkanı Ekrem Barlas, Bursa Belediye Başkanı Kemal Bengü ve Karabük Belediye Başkanı Necmettin Şehoğlu, Ingiliz Hükumetlnin dâvetlisi olarak dün Londra'ya gitmişlerdir. Belediye Başkanlarının Ingiltere gezisl, 20 Ocak Pazartesl gününe kadar sürecektir. Belediye Baskanları, bu süre İçinde, Londra Belediye Başkanı ve Parlâmento üyeleriyle de birer görüşme yapacaklardır. Asınt Gündüz'iin cenazesı lörenle kaldırılacak îstiklâl Savaşına katılan. Atatürk'ün yakın Bİlâh arkadaşlarından Emekli Orgeneral Asım Gunduz, bugün büyük bir askeri törenle toprağa verilecektir. Istanbul Garnizon Kumandanlığı, Asım Gunduz Paşa için büyuk bir askeri cenaze töreni düzenlemiştir. Buna göre, cenaze bu sabah saat 9.00'da Bahariye'deki evinden alınarak Kadıköy iskelesine getirilecek, buradan muhtemelen motörle Dolrnabahçe rıhtımına götürülecektir. Dolmabahçe'den Harbiye'ye nakledllecek cenaze için esas askeri tören burada başlıyacak, top arabasına konulacak tabut Osmanbey'e kadar bu şekilde gidecektir. öğle namazı Şişli Camiinde kılındıktan sonra, Emekli General Asım Gündüz, Zincirlikuyu Mezarlığında 25 yıl önce vefat eden esinin yanında topraga verilecektir. tSTANBLL'a ayak basan herkesin gördüğü ve gelememiş olanlann ise hiç değilse finünü duyduklan İstanbul'un Kapalıçarşısı ve bu ttnlfl çarşıyı çepeçevre sarmıs, irili, ufaklı birtakun hanlan vardır. Beşon yıl önce yapılanlardan, bin yıl öncesinden ka. Ianlara kadar, lçlerine insan Cİrdikten »onra hiç tamlr (rörmemlş olan bu hanlann, göz göz odalan, çalışan, ömür tüketen tnsanlarla doludur. îşte bu havasız, ışıksız, bakımsus, pislik içindeki odalarda insanlar, gündüz, gece, durmadan, kann tokluğuna çahşırlar. Unutulmuş insanlardır onlar, çünkü; sadece ayakkabı imfil edenlerinin sayısı 60 binl, trikotaj imalâtçılığında çalışanlanmn sayısı 25 bini, kumaş dokuyanlannın sayısı 14 bini, gümüş ve altın imalâtçılığında çalışanlannın sayısı 3 binl bulmakta, burada çalışanîann «/i20'sl bi!e sigorta, fmdvte», vergi daiMSİ kayıtlannda görUlmemektedir. Ayakkabı îmalâtçıları Derneği nin ve Derilş Sendikasının tahminlerine göre îstanbulda 7 bin civarındaki imalâtçı atölye ve sayılan 56*71 gecmiyen fabrika tipi atMyeler dahü, ayakkabıcılık dalında çalışanîann sayısı 60 bini aşıyor. Sigortalı lsçl sayısı ise 3138. Kesin bir tespit yapılamıyor, fakat Türkiye'nln ayakkabı ihtiyacının önemll bir kısmını sağlıyan 7 bin civarındaki imalât atölyelerinin önemli bir çoğunluğunun vergi dalresmde kaydı yok. Mal satarken naylon fatura ile İş yapıyorlar. Çocuk uyanır uyanmaz, Ekmek diye haykınr anasına. Günün ilk aydınlıfı büyürken, Katar açlığını odanın yasma. Orda Samatya'da bir ev vardır Yoksulluk derler, gece gündüz, Kapısmda gece gfindüz bir dev vardır. r\H. Dağlarca •L'IIIIIIIIIMIIItlllllllllllllllllimillllUIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIUIIIIIIIIHIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIlllllllllllll'i Çevre oknlnma» olan Baflarbaşı tlkokulu bu yıl nedense normal ögretime jeçmekle âdeta bir kesmekeşe döndü. Bunun nedenleri, oknlnn çok kalabalık oluşu ve çocuklann yeterli derecede kontrol edilememesinden dogmaktadır. Yeni okulun özleminl çeken yavrulanmızın yanıı ylne eskl okullarında kalmışlardır. Eski oknl, hiçbir yönden okul değildir. Rutubetlidir, bacaları çekmez, döşemeleri minimlnl yavrular bastıklan zaman dizlerine kadar gömülebilecek deliklerle dolador. Bu delikler büyük sınıflann talebeleri tarafından gelişigüzel tahtalarla çiviletilir, yanında yenisi açılır. Soba yandıgında, çocuklar o ayazds 10 veya 15 dakika bahçeye veya baska bir unıfa götürülüp bekletilir, veya dumandan öksurmege, kusmağa başlarlar. üstelik fareler de cirit atmaktadır. îiyecek dolabına kadar girerler. 40 sandalyeden 4O'ı da kınktır. nralar köhnedir, yazı tabtagı çatlak! lanna bir tebeşirin rahatça sı|acat< kadar eskidir. Sınıfın pencereleri ise çoğu zaman kırılan camlann yerine karton veya tahta ile çaküıdır. Bu sınıflann merdivenleri de dar ve dik oldugundan, iniş ve çıkıslar her an büyük bir tehlike arzeder. Tam tedrisat olnnca 1700'fi askın talebe bahçede yer bulamadığından bir kısmı koridorlarda teneffüsü geçirmekte, gürültü ugultu ve toı bulutu hem ögrencilerin, hem öğretmenlerin ııhbatine dokunmaktadır. Bu köbne ve eski okulu ya yıkmak veya restore etmek lâzımdır ki, çocuklar faydalanabilsinler. Şayet restore edilecekse de okula Ufive bir bahçe elzemdir. Normal öğretim belki güzel bir şey; fakat bu şartlar altında defil. Çünkü, sadece ögrencilerin öğrenim ve eğitimi değil, öğretmenlerin de bu şartlar altında morali bozuluyor. 600 talebeye ancak yetecek genişlikteki babçeye yeni bına da yapılınca teneffüslerde ve ögle tatilinde 1700 öğrencınin nerede vakit geçirebilecekierini siz tasavvur edin. Okul açıldı açılalı üç küçük yavrunun parmağı, demir kapı arasında kalarak koptu. Dfişen, yaralanan çocuklann sayuını söylemeye imkân yok. Bahçesiz, sıhhate zararlı kontrol imkânı olmayan . bir talebe toplulağunun bulundugu okulda ne saglık kuralları, ne de eğitim sistemi asla düşünülmeden verilen bu tam tedrisat kararı biz velileri son derece üzmektedir. Sayın yetkililer; bn durumun ıslahını, çocuklanmızın hepsinin yeni okuldan istifade edebilmesini istiyoruz. (Adı sakh veliler) Oğrencilerbu okulda nasıl eğitilecek ? EMEKU MEMURLARIN DRAMI İ Gumhurbaşkanlığı nun çevresı İ çamur içinde Senelerce gerek bedenen ve gerekse fikren çalışarak bu vatana, bu devlete hızmet etnüş yüzde yetmişı bedenen çökmüş emeklilerin Alîahtan başka sığınacak kimseleri yoktur. îşçi yevmıyeyı az bulunca grev yapar. ögretmen derslere girmez istedikierinin yerine gel mesi için direnirler. Fakat biz zavaUı emekıiler kadere boy\ın eğer, leryadını kimseîere duyuramaz Fakat bugün herkesten fazla bakıma, tedaviye muhtac emeklJer neden düşünülmez, •astalık Uzerinden eksik Oltna.•an emekli, bir doktora gidip reçetesıni yaptırmak istese asgarî yüz lira lâzımdır. Aldığı emekli maaşı çünden güne artan hayat pahalıiığı karşısında nedır ki, bunıın bir kısrmnı tedaviye ayırsa bütçesinde kapanmaz bir deük açılır. Sosyal haklardan en basıt bir işçi ve ailesi faydalanırken sentlerce vazife oaşında çürümüş emokiilerin, doktor ve tedavıleri r.e zaman aüşünülecelctir? Seçim zamanında bol bol vaadierde bulunan sayın milletvekillerinden, sayın Hükumet ve Devlet Bakanlanmızdan binıcrce emeklinın hislerine teroiToros Expresi her Pazar maiı olarak nca ediyoruz. ECumhurbaşkanhgı Wşkünün günü Bağdat Nusaybın yönün meklilerin doktor. ilâç ve teoahemen yanından Yüdız Ntanal den Gaziantep'e saban 05.00 te vi!«rinin de bir yola konnıası, lesine giden Karagöz sokağı Ça gelir, üç saat burada bekledik bizlerin de ıstıraplanmızı dinmur deryası ıçmde. Köşkün du ten sonra saat 8 de Adanaya •lirecektir. • Hayri Coşan rumu ile mütenasip olmayan Hatay caddesi bu yolun yapılmamasında Bele dogru yol alır. Saat 11'e doğNo. 3082, îzmir diye âdeta direniyor. IMğer ta ru Feyzi Paşaya gelir ve buraraftan bu yoldan lstifade eden da en az 45 saat bekler, saat bınlerce vatandaşın çamur için 56 sıralarında Adanaya harede yüzerek işlerine gidip gel ket eder. Sebebi de Halep îsmeleride sayın Belediye Başka lahlye yönünden gelen Erprssi nının umurunda değil. Bu yola bitişik olan Cufcur bekler, bunun geliş saati belli Okulum oldukça ders araçlaca mahallesi yolunun yapüma değUdir. Zira îslahlye'de rümsı için sayın Ankara Vallsi Y.SJB rük muayene ve kontrolü yapıl n bakımmdan fakirdir. öğrenMüdürlüğüne bizzat ernlr verdl maktsdır. Kaba bir nesapla 10 cilerim de perişan durumdadır. ğl haldeîY^j:. Müdürü öir o saatte (70) Km. yol alır. 3 saat Köy bir dağ köyü olup karlar kulun temel kazısından çıkan Gaziantep'te 5 saat de Feyzi Pa altındadır. Okul yılların ve sorumluların ihmaline uğratoprağı (dökmek için başka yer bulamadığından olacak) hasar şa olmak Uzere 8 saat meçhul mış, okulu teslim alınca, 20 seyolumuza dökerek dahB berbat geliş beklenir. Biz ya sekizin, nelik olmasına rağmen bom yahutta saatin ne oldugunu öğ boştu. Bu duruma çare olarak oale getırmiştir. gazetenizin aracılığı ile bir haîlglli mercilerin bu meseleye renememişiz, yazık değil mi bu minin bulunmasmı saygılarımeğilerek yolumuzu bir an evvel zaman kaybına, bu Erprese bi la arz ederim. yapmalarını ve seçiraden ev nen anasından doğduğuna pişŞevket HLDIRAN vel ısrarla verdiklerl söze sa man olmaktadır. Bu hem günah Kırkmeşe Köyü llkokulu hip çıkmalanm temenni edehemde gülünçtür. Müdürü riz. Çukurca sâkinlerlndcn tsml saklıdır. Pülümar TÜNCELt Sait DAĞ Prof. Caferoğlu ıcin tören.. • • Edebiyat Pakültesi Türkoloji Profesörü Ahmet Caferoğlu'nun 70. doğum yıldönümü dolayısıyla bugün saat 16'da Edebiyat Fakültesinde bir tören düzenlenmiştir. Türkiye Muallimler Birligi ile Edebiyat Fakültesi Mezunlan Cemiyetinin ortaklaşa düzenlediği törenden sonra Prof. Caferoğlu şerefine, bir de yemek verilecektir. AGI BIR KAYIP Kurucu üyemiz ve Yönetim Kurulumuz Genel Sekreteri Ertum Öcal'ın eşi, NURTEN ÖCAL'uı vefatını teessürle ögrenmiş bulunuyoruz. Cenazesi, 16 Ocak ' 1970 Cuma günü (bugün), ikindi namazından sonra Fatih Camiinden alınarak ebedl istirahatgahına tevdi edılecektir. Kederli ailesine başsağlığı dileriz. TÜRKtYE DAKTÎLOGRAFLAR, STENOGRAFLAR, SEKRETERLER DERNEĞÎ (Cumhuriyet: 549) «Çocuğum evde ekmek bekli Küçücük han odasında güç koşullar altında çalıçan ayakyor» diyor. Çarşıkapı'nın arka kabı imâlcisi kalfalar ve çıraklar çöp yığınları içindeki smdakl hanın bir odasındaki Uç işçinin patronu. Ve neden vergi pls hanlard» ömür tüketir. (Fotograflar: îbrahim KÖSEOGLU) vermediklerini, işçilerini sigortaya sokmadıklannı, naylon fatu ^jtullanamadıklan ktaımlarını a»; Bir baska imalâtçı t ö l ^ ra ile çauştıklarını, işçılerinin yor, kiıllanablldiklerl kısımlar' yapılan kadm ayakkabısının " yanında, onlarla beraber anlatı da ise derinin kusurlarını ört liyeti 39 lira. Toptan 46 liraya sayor, anlatıyordu. mek için sıcak ütü yapıyorlar. tılıyor. Mağaza sahibi ise bu ayak» ÇARŞI VE ÇEVRESİ Tabil onlar ralT"'T'ri'ln. biz de, kabıyı Kapalıçarşıda 75, BeyoJBOZUK DERİLER UtU yapılmış bir deri dayanıklı lunda 95 liraya satıyorîşte deriden yapılmış düz bir Hanl şu bizim, vitrinlerln parkaybettigi için keseden Ayakkabıcılann çalıştıkları bü hğını kadın çizmesi. Maliyeti 45 lira. lak ışıklarında seyrettiğimiz, fa tün derUerde bozuk damgası kaybediyoruz. imalâtçı bu çizraeyı 55 liraya kat etiketlerini görünce yutkun var. Daha dogrusu kârlan milİŞİN ASLI kavafa veriyor. Kavaf bunu 5750 duğumuz ayakkabılar, lcumaşlar, yonlan aşan derl fabrilcalannın liradan satıyor. Mağaza sahibi, kazaklar, elbiseler, yüzükler, sattıklan bütün deriler bozuk Patron, elindeki işi göstererek, ımaiâtçıdan 55 liraya, ya da kavazolar, hep o küçücük han damgalı. Fabrikatör (bozuktur) odalannda çalışan. unutulmuş damgası ile derisinin hesabını naylon fatura meselesine geliyor; vaft&n 57.50 liraya satıa aldığı «Bakın sundi biz, bu elimde çizmeyi Kapalıçarsı'da 1 1 lira21 tnsanlann ellertnden çıkar. vermekten kurtuldugu gibl, bu kt maldan 203* çlft yaptık mı, ya, Beyoğlunda 160 liraya saüKapalıçarsı ve çevresi. Vergı derlye istediği fiyatı koyma, ver mağaza kapüarma gideriz. Pa yor. memurunun, sigorta müfettişı giden kurtulma olanağına kavu zarlık yapıp malunızı İyi bir finin, belediye memurunun, poli şuyor. Fabrikatörler bütün pi yata satmaya çalıjınz. Fakat soKİMİN PARÂSIYLA sln, sendikacının, doktorun, in yasaya hâkim, ayakkabı imalflt nunda hep onlarm dediği olur. Ma sanca yasamanın giremediğı. çılan ise kalabalık ve güçsüz. lımuı canları istediği zaman, iste Bütün sermayeleri, küçUcük Ve sadece imalât atölyeleri adı Çaresiz «bozuktur» damgalı de dikleri fiata satın alırlar. Sonra verilen odacıklara lsüf edümiş riye istenllen parayı ödüyorlar. da bizden fatura alırken, bir çift han odasındaki birkaç âletten* ıbaret olan, ayakkabı imalâtçıayakkabının fiyatım 2«3» lira faz lannın ve onlann yanında parla yazmamızı isterler. 20 ayakkabı ça başı çalışanlann, ezllmelert satmışsak, faturada 5 ayakkabı bununla da bitmiyor. satmış görülür. Onların istediği fa Onlar ytne anlatmaya devam turayı vermeye mecburuz. Çünkü biz fakiriz, dayanma gücumüz ediyorlar: «Haftada ençok 150 çift ayakyok. Üstelik kalabalığız, cahiliz, r .amızda birlejip direnemiyoruz. kabı yapabiliyoruz. Bu yaptığıBirimiz naylon fatura vermemek nuz ayakkabıyı hemen satmalıiçin karşı çıksa, bir diğerimiz aç yız ki, deri, çfvl. aülüsyon satın kalmamak için istenen faturayı alabilecek paramıs olsun. Ayak» veriyor. Naylon faturanuı ne ka kabıyı iyi kötü aatabiliyonu, dar çok kullanıldığmı anlamak i anıa parasım alamıyoruz. Mağaçin bir lüks mağazanın defterine za sahibi, malı beğenip 15, 20, 25 çift ayakkabıyı ahyokuyuyor. ıkmak yeter: Defterde haftada Karşüığmda da çırağm eline 30 ayakkabı sattıklan görülüyor 50100 lira veriyor. Aldıfı malın sa, en azından 3094M çift ayak kıymeti ise en u 1509 İira. Gikabı satmışlar demektir.» dip parasım istiyorsunuz. (Şimdi param yok satmca veririm) FİAT FARKI diyorlar. Işin yoksa her hafU Üç işçi ve patronlannın sığır 50100 lira için dilencüik yap. O derisinden yaptıkları kısa erkek da sem"n paranla sermaye yapıp, fizmesinin maliyeti (iş verimli ol senin malını, senin kazandığmduğu zamanlar) 70 lira. Bir çift dan bire beş, bire yedi daha büçizmeyi, Anadolu'ya mal satan ka yük bir kazançla satsın..» vaf, ya da mağaza sahibi 80 liraya alıyor.. Kapalıçarşıda bu erkek çiz YARIN: pazarhk ve dükkân farkla Yapılan ayakkabının maliyeti 39 lira. Toptan 46 liraya mesi,göre 110 ile 140 lira arasında Ayakkabıcının rına satılıyor. >Ia£aza sahibi ise bu ayakkabıyı Kapabçarşı'da satılıyor. Beyoğlunda ise en düçüesi! 5. 1 75. Beyoğlunda 95 liradan satıyor... şük fiatı 160 lira Toros ekspresi gecikiyor SmnıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııınnnnınııiHiııımııııımııııııııııııiH DOKTOR MUSTAFA ÖZDÎLER OmhlUye MUtehassın Randevu alıtunası rlca oiunuı LAleU Meslhp»?> Cad No. 12 Tel: 27 88 «« AKSARA? TEŞEKKÜR Merhum tstanbul Nüfus MUdürü Faik Haraççıoğlu'nun eşi, yuvamızın temell, müsfik, fedakâr anamız, aziz varlığımız, Sultan Murat'm kahvecibaşısı Îbrahim Efendinin torunu, merhum Mühendis Nuri beyin ve merhum e Lütfiye hanımm kerimesi, Handan Yargıcı'mn annesi, Kasım Yargıcı, Fuat Yargıcı'nın sevgili büyükanneleri, salihatı nisvandan VEFAT Nafia Haraççıoğlu'nun tedavisinde hastamıza ve bize güç veren hâzik doktorumuz Sayın Dr. Turhan Akgün beyefendiye, ebedl yolculuğunda büyük iyiük ve yardımlannı gördüğümUz akraba ve komşularımıza, arkadaşlanmıza, çelenk, telgraf, mektup göndermek lütfunda bulunan, acımıa paylaşan yakınlanmıza, minnet ve şükran borçlanmıa bildirmeye, sayın gazetenizin tavassutımu rica ederiz. .vlâtlan • Damatlan • Gelini ve Torunlan $•••••••••••••••• HATICE KiMYA SOYUBELLi Bir koruyucu aranıyor ACI BIR ÖLÜM îbrahim ve Habibe Gündüz'ün kızı, Kudret, Kadriye Gündüz, Hıkmet Küçükağa ve Nejat Özışık'ın baldızı, İffet ve Muhsin Öcal'ın gelini, Sevgi Karadayı, Saliha Cilâsun, Semıha Mollaş ve Ihsan Öcal'ın yengesi, Füsun, Fünun ve Ersun'un sevgili anneleri, Ertum Öcal'ın biricik eşi, hanımefendi vefat etmiştir. Cenazesi 16.1.1970 Cuma günü Şişli Camiinde kılınacak öğle namazmdan sonra Yahya Efendi dergâhmdaki aile kabrıstanma defnedilecektir. AİLESİ Cumhuriyet 551 16 Ocak Zilkade 8 15 Ocak 1970 günü çekmekte olduğu menhus hastalıktan kurtulamıyarak, Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi, 16 Ocak 1970 Cuma günü (bugün) ikindi namazını müteakip Fatih Camiinden almarak Edirnekapı'daki ebedî istirahatgâhına tevdi edilecektir. Mevlâ rahmet eyleye. AİLESİ Cumhuriyet 550 NURTEN Ö ÖCAl TEŞEKKÜR 2.1.1970 Cuma günü vefat eden ailemizin sevgili büyüğü V. 1 7.22ll2.23[14.31|17.06jl8.42] 5;39 1 2.17] 7.19) 9.47|124K>| 137|12:35 Ayşe Saniye Sezer'in Cenaze toremne iştirak eden: gerek bizzat gelerek; gerekse telefon ve mektupla acımııı paylaşan dost ve yakmlarımıza şukrânlarıroızı arzederiz. Sezer; Kırbaj; Hu; Oknı; BU; Ayhan; Karadenlz; Mengü; Kortdeıeli; Dlrlcan; Şahln Allelerl (Cumhuriyet S4S) Oahillre Mutehassıaı (Cumhuriyet: 548) Dr. Kâmrao ŞENEL Takstm sıraselrUer caa. 111/5 Alman bastanesi vanı Tel: «4 U 14 "lllllllIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIUIIlllllllllllllllllHlllllllllllHllllllIIIİIIIIllllllllllllllllllllllUIIIin Kara gün dostu KIZILAYa yardım edelim