22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHtFE DÖRT 15 Ocak 1970 CUMHURİYET Mehmetçik ve AnzaMar BAHA VEFA KARATAY A ntakiardan aldığım cevaplara, o tarıhte henuz Avustralya Genel Valiliği hizmetinden ayrılmamış bulunan layın Lord CASEY"nln mektubu ile başlıyacağım. Richard Gardiner CASEY, jıllar boyu devam etmis başanlı hizmetler sonunda nihayet 1965 yılında Avustralya'nın en üst makamı olan Genel Valilik makamın* ulaşmıs değerli bir devlet adamıdır. Bu saygı değer şahslyetin, dehkanhlık çağında, genç bir teğmen olarak Gelibolu savaşlarına katılmış, karşımızda yer almış olması elbetteki ilgi çekicidir. R. G. CASEY 1890 yılında Melbom'da doğmuştur. Yüksek tahsilinl Melborn üniversitesinde ve Kembriç'te yapmıştır. Birinci Dünya Harbinde Çanakkale'de ve Fransa cep hesinde görer almı;, harpten sonra dışışlerine intisap etmiştir. Çok geçmeden politika hayatına girerek Avustralya Liberal Partisinin liderliğine kadar yukselmiş ve Kalkmma, Çalışma, Dışişleri gibi çeşitli bakanlıklarda Bakan olarak gö rev almış, memleket dışında da Buyukelçi ve Vali payesiyle değişik ülkelerde önemli hizmetler gormüştür. 196568 yılları içinde Avustralya Genel Valılığiyle hizmet yıllannın hakkettırdıği en yukan makama ulaçmış olan Lord CASEY, sadece basarılı bir devlet adamı değil aynı zamanda değerli bir yazardır. Avustralya Genel Valisi Lord Caseyde bir ANZAK gfinfinfi hiç onntmam. tkl tor»f askerleri, arslık arsziye dolmnstu. Bnnlar arannda General Charles RYAN da 1. Tümen baş tabibi olarak, görevi icabı bnlnnnyordn. Doktor General Plevne'de kazandığı Tflrk harp raadalyasını, ber zaman oldnğn gibi göğsnnde taşıyordn. Çok geçmeden Tfirkler tarafın dan farkedilen bn dnrnm iki taraf arasında samimî bir kaynaşma ve dostlnğa yol açmaktan geri kalmamıştı. Bir yıldönümü vesileslyle Çanakkale'ye gelen bir Anzak grupu Geliboln'daki Avnstralya bir likleri. Türk askerlerine karAnlatan: GEORGE şı hiç bir zaman düşmanlık ve SAW. kin doygnları içinde olmamısGelibolu'daki rütlardır. Bn dnrnm savasan tabesi ve görevi: Makiraflar arasında elbetteki olağan bir hâl defildir. Bn dostneliyüfek çavuşu; 28 lnk o günlerden beri de deinci Tb. vam etmiştir. Bugünkü adresi: 96. Temenni ediyor ve InanıyoEspsom Avenue, Belrnm ki, Avnstralya Türkiye mont Western AVUSarasındakl münasebetler, daiTRALİA. ma daba iyiye doğrn gelişecektir. Nitekim son zamanda kareliboln Muharlpler BirllO zarnana değln, oyunlann provalanna şılıklı olarak açılan büyükelğinin 12 Mayıs 1968 gunü A.Y.O.T. mufettışlerının gelmesui8 aüşılmıştı, Yukarda fotoğrafı gorulen Avnstralya Genel Valisi Lord çUlklerimizle bn münasebet yapılan genel toplantısında, ^ arrrn bu seferki hiç de eskilere benzemiyordu; Casey de Çanakkale savaşlarına teğmen rütbesl İle parlak ve sağlam şekline girbızlerden eavaşlara aıt hatıra fa adam bir aktör, hem de çalışkan bir aktor cidmiştir.» katılmış bir Anzak'tı. lar derlemek isteğinde olduğudiyeti ile saati saatıne çoğu gün en önce nuz konusu da gorüşüldu. Büprovaya geliyor ve provalann hiç bırinı kaçınnıtun üyeler bu hususta elımizyordu. Sonra prova sırasında yapılanlan öyleden gelen azami imkânla sıze sıne büyük bir ilgi ile izliyordu ki, Büâl'de adayardımcı olmak içın mutabık mın A.Y.O.T. için değil, kendi merakı yüzünden Konu ve resim: kaldık. Aynca Batı Avustraltiyatrodan aynlmadığı kanısı uyandı. Böyle bir ya'yı ziyaret fırsatı bulursanız, karunın uyanmasma yardım eden, sadece adabiz Gehbolu muharibi ANZAK mm düzenli gelip gitmesi de değildı; provaya lar sizınle şahsen tamşmak için ara verildiği sıralarda Bilal'in yanına gelıyor, kıbir resepsiyon tertiplemeyi de mi mizansenler üstüne bilgi alıyor, dinledikleriarzulamaktayız. Mutabakatınız ni küçük bir deftere geçiriyor, kimi mlzanseni hahnde, lutfedeceğiniz cevap de eleştiriyordu. Elbette bu eleştiriler, «öyle bızleri muteşekkir küacaktır. yapmayın, şöyle yapın» bıçımmde oUnuyorBen, tafsilitlı hatıralanmı du; mUfettiş, gözJerinl fıldır füdır açarak, yübu gbrüjme zamammızd'a sıze zünden hiç eksik olmayan gUlumsemesi ile: «ahsen anlatmak üıere, şimdi Acaba şoyle yapsaydınız daha lyi olmaz lik sadece kııa bir iki noktaya mıydı? dlyordu. temas edeceğim. Bunların arasında aktör Bil&l'ln uygun bulGelibolu savaşlanna ağır ma duklan da oluyordu. Bunu gorünce müfettişın ktneli tüfek komutanı olarak gülUmsemesi genışUyor, sevinçle kanşık bir gukatılmıştım. Bu savaj sırasınrur kapUyordu yüzUnü. Ve artık eleştirileri sıkda başımdan geçenlerin belki laştıkça sıklaşıyordu bu yüzden. Provayı durdude en enteresanı, >on çekilme rup «Ohnadı» demeğe kadar vardırıyordu isi. Bir gunlerinde oldu. Ocak ayındaiki, derken aktör Bilâl paüadı bir gün. ki bu çekilme sırasında zama Rica ederim, bizim işimize karışmayın, nında haberdar edilmeyişimiz dedi sert sert. yuzunden, emrimdeki üç erle öteki, gUlUmseye gUlümseye, bir eli cebinde, tufek başında, mevzicfe her yaklaştı aktör Bilal'in yanına. şeyden habersız kalmıştık. Bü Bizim işimiz mi dediruz? dlye sordu. tün cephede bizden başka kira >öyre ya, dedi aktör Bilâl, proTahırrinızr' senin bulunmadığının farkınseyretmenize bir şey diyemiyoruz ama, kanşmada olmadan geçen bu krıtik beş ga hakkınız yok. dakikayı düşünmek bile heyeMulettiş ona cevap verirken, gülümseyen bacanlandınyor insanı. Lâtıfe ekışlannı öteki oyunculann yuzlerınde gezdiriderek diyebilirim ki, böylece, yordu: beşyüz bin kişilik Türk kuv Bu kentte her iş, Asaylşi Yerleştirme Olavetlerine karşı bütün ANZAK ğanüstü Teşkilâtı Genel Direktorlügıinun kontrokolordusunun çekilişini biz, lündedir dostum. Siz bunu bilecek yaştasmız. dört kişi, be? dakika yalnız baSızin ışiniz, onun işi, ötekinin isi diye bir şey şımıza korumuş oluyorduk. Tayok. Yalnız Asayişi Yerleştirme Olağanüstü Teşbii farkmöTa olmadan... kllitı Genel Direktörlüğünün İşi var. Karışma Bu dört kişiden ikisi Gelibohakkına gelince, ben provalannıa seyretaııyorum, lu'dan çekildikten sonra katılkontrol ediyorum dostum. dığımız Fransa cephesindeki sa Pakat, dedi aktor Bıl&I, provayı kontrol vaşlarda can verdi. Üçuncusü etmek saçmadır. bundan bir yıl kadar önce, baMüfettiş. tı Avustralya'da hayatını ta Nıçın saçmaymış? diye sordu. mamladı. lçlerinden kalan tek Siz, oynadığımız oyunu okursunuz, diyebenim şimdilik. lim yasaklarsınız, ya da oynayışırruzı, yani yoruAvustralya radyosu, çekilme mumuzu beğenmez, aykın, ne bileyim zararlt anındaki o kritik tfurumumuzbulur, gene yasaklarsınız. Ama prova, adı üstünla ilgili olarak çok enteresan ••••••••••••••••••••«••••••••••«•••••a•••••••••••••••••••'••••••••••••••••••••••••* •««•••••«•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••«•*••••••••••*••••••••••••••* de, oluş dönemidir bir oyunun, ortada kesınleş••••«•••••••••••«••••••••••••••••••#••••••••••••••••••«••>•••••••••••>••••••••••*•• bir yayın yapmtştı geçenlerde. ••••••••••••••••••••*••••••••••••••••••••••••••«••••••••••••••••••••••••••••••••••• miş bir şey yoktur daha. ••«•••••••••••••••••••••••••••••••••«•••••••••••••••••*•«••••••••••••••••••••*••*•• Bu yayının orijinal bandı benMüfettiş, sağ eliylel durdurdu onu, gulümde mahfuzdur. Size dinletmeyi seyerek ve öteki oyunculara bakarak: ne kadar arzulanm. Acele yok, acele yok, dedi. Asayişi Yerleş1981 yılında eşimle birlikte tirme Olağanüstü Teşkilâtı Genel Dırektörlüğü. bir Turkiye seyahati yaptık. nün çalışması ikiye ayrılır; birincısi koruyucu Askerî makamların bize gosçalışma, ikincisi iyileştırici çalışma. Koruyucu terdikleri yakın ilgl ve yarçalışmalanmız, suç işlenmeden, demek ki kent dımlarla Gelibolu savaş alanızarar görmeden aldığimız tedbırlen kapsar. ötenı ziyaret imkânı bulmaktan ki bölüm ise cezalar bölümüdur. Şımdi bir tiyatduyduğumuz derin teşekkurü ronun provalannı izlemek, mizansenleri kontrol bu vesileyle tekrarlamaktan etmek, demek ki yorumu deneüemek, Asayişi zevk duymaktayım. Türkiye'de Yerleştirme Olağanüstü Teşkilâtı Genel Direkkaldığımız on cfort gün zarfmtörlüğünün koruyucu çalışmalan arasuıa girmekda, bizim Avustralyalı olduğutedir. Benim burada bulunşumun nedeni budur. muzu öğrenen herkesten gorSiz buna memnun olmalısmız. Çünkü Asayişi düğümüz büyük misafırperverYerleştirme Olağanüstü Teşkilâtı Genel Direktörlık Ise unutamıyacağımız halüğti, demek ki sizin durumunuzu cezalar bölütıralar arasındadır. münde ele âlmak istememiş, size koruyucu yönü ile el koyuyor. Böylece siz, suç işlemekten YARIN : kurtuluyorFunuz. Bu durumda, koruyucunuza I ntÇBİR ASKER YTJRDUNT karsı nasü olur da «kanşma» diyebilirsınız? AyTÜRK ASKERtNDEN DAnca dostum, ben sanata ve sanatçılara saygı besleyen bir insanım; özellikle tiyatroya karşı HA ÎYt SAVUNAMAZ. !""....:..:..;....•."•"•••••••••• :**:•;:::::::::: özel bir ilgim vardır, çocukluğumdan beri. Evet, X!*2ZCIS!C.!lZ.!XÎ.!t • • • • • • • • • • • • • • • • * * * * * . ' . • * *• ••!•••.•••«•••* . .• . • •••••••••••••••••••• * * çocukluğumda ben de oynardım, fakat yaşam bizi başka yöne sürükledl Diyeceğim şu ki, proDabUlye Mfiteiıaasısı valannızı kontrol için benim yerime başka bir mUfettiş yollamış olsalardı, inanınız ki sizinle Dr. Kâmran ŞENEL başka türlü konuşurdu o arkadaş. Çünkü, AsayiTafcsim SıraselTllet csd. şi Yerleştirme Olağanüstü Teşkilâtı Genel Direk111/5 Almao bastanesi yanı. törlügü her şeye, ama her şeye kanşır. Bunu Tel: 44 55 14 ÇOK } ÛZÛLUVOEUM, CPKL Ş VE DÛŞÛMCELf Basılmıı mfiteaddit eserlerl vardır. «Hindlstan'da bir Avnst ralyalı», «Dostlar ve Kom$ular», «1939 1946 Hatıralan», «Comtnenvelth'in Geleceği» 1simli kıtaplar, yayınlanmış eserlerı arasındadır. S »ym Lord CASEY, kendlıınden bir ANZAK olarak cevaplandırmasım rica ettiğim, Gehbolu savaşlarına aıt hatıra ve intıbalan konusunda şunlan yazmaktadır: «O kıs» ate« kes anlaşrnan motorla Gellbolu'ya glderken Metih Cevdet Anday daha anlamadınız mı? Üstelik niçin kanştığım söylemek zorunda da değildir. Ama siz saçma bulursunuz onun hareketini, olabilir. Dahası, bia de saçma olduğunu biliriz yaptıgunız kimi işin. Ama sorarım size dostum, saçma dediğiniz nedir? Çevreslnde toplanmış olan s&natçüarın yü». lerine bir bir baktıktan sonra ekledi: Nedir? Ister istemea susuyorlardı Otekiler. MUfettiş: Ben soyliyeyim, dedi. Kentte, Asayişi Yerleş tirme Olağanüstü Teşkilatı Genel Direktörlügünden başka her şey saçrnadır. Madem ki kent demek. Asayişi Yerleştirme OlağanüstU Teşkilfttı Genel Direktörlüğü demektir, öyleyse bütün kurumlar, kurullar, kuruluşlar gereksizdır. ÇünkU bütün bunlar sorumsıızdurlar. Sorumsuz olduklan için sürekli bir denetim altında bulunacaklardır. Ama saçma olanı, gereksiz olanı, sorumsuz olanı denetlemek gibi bir işe katlanan Asayişi Yeı eştirme OlağanüstU Genel Direktörlüğü, onlara yaşama hakkı tanunakla bosuna yorulmaktadır. Gerçekte bunların hepsl ortadan kaldırılmalıdır. Kentin bütün yaşamını, en küçük aynntüanna değin planlamış ya da plânlamakta olan Asaylşi Yerleştirme Olağanüstü Teşkılâtı Genel Direktörlüğünün varhk nedeninl yatsımadan, hiç bir kunılşun gereği savunulamaz. Bunu büdiğimiz halde, sanatlara, meyhanelere, şunlara, bunlara nlçin göz yumuyoruz?Sol eli cebinde, bir süre daha gülümsedi, sonra, Bunun da iki nedeni var, dedi. Daha zamanı gelmediğinden, bir, Asayişi"YerlC5tirme Olağanüstü TeşküStını, olağanlaştırarak' yerleştirmek, iki. Bunlar da birbirlerine bağlıdır. Asayişi Yerleştirme Olağanüstü Teşkilâtuun artık olağanlaştığı gün, öteki bütün kuruluşlann kaldırılma zamanı gelmiş olacaktır. Bir ba$ka deyişle, sizler şimdilik bu görevi yerine getirmekle yükümlüsünuz. Anlaşıldı mı? İki adım gerl cekildi. Provaya devam, dedi. Oyuncular Bilâl'e baktılar. Bilâl önüne bakl« yordu. Bu konuçma, sanki hiç birinde provaya devam etmek isteği bırakmamıştı; müfettişın sözleri kıncı olmaktan fazla bir şeydi, yıkıcıydı. Demek bir A.Y.O.T. müfettişi yönetiyordu onlarm yaratı» cılığuıı. Olacak şey miydi bu? Her an ortadan kaldırılabilecek durumda olan bir sanat yuvasında, ya ratıcılık ateşi sönmez miydi? Olağanüstü adı ile ortaya çıkmış bir kuruluşun olağan kılınması için çalışmak, bir sanat çalışması sayılabilir miydi? Oysa gerçekte şaşılacak olan, bu soruların, sankl ilk kez ortaya çıkıyormuşçasma onlan durdurması idi. Hepsi d» pek iyi biliyorlard» ki, tiyatrolannın kapatılması, hem de hiç bir neden gösterilmeden ka patılması, A.Y.O.T. nin ağzından çıkacak bir sözcuğe bağlıdır; bu durumda ise, onu yaşatmalan, sur dürmeleri elbette A.Y.O.T. nin isine yaradığı anlarnını icerir. Yok, tiyatrolanm A.Y.O.T.'ye karsı ayakta tuttuklannı sanıyorlars», burada AY.O.T. mü fettişinin işi neydi? Bunu nasü olup da olağan saymışlardı, sayabümişlerdi? Ancak su da vardı ki, bir A.Y.O.T. müfettişia provalarda bulunması, bir oyunu bajtan sona denet lemesi bile, tiyatro içın hiç bir güvenlik sağlamazdı. Bunu çok iyi biliyorlardı. Bir oyuna izin veren A. Y. O.T., sanki bu izni veren kendisi değilmiş gibi, ortada hiç bir olay yokken seyircileri kapıdan çevirebillrdi. Bunun nedenini de kimse anlayamazdı. A. Y O.T. nin elbette bir bildiği vardır düşüncesi il« tümden yanlıştı. Çünkü benzeri olaylardan anlaşılmıştı ki, A.Y.O.T. de kararlar en son dakikada alınıyor ve hiç bir gerekçeye dayanılmamasına özellik le önem veriliyordu. Aktör Billâl, eline geçen fırsatı, bu konuyu eş» lemek için kullanmağa kalktı. Müfettişin «provaya devam» demesi üzerinde durarak: Bu bir emir mi? diye sordu. Müfettiş: Gereksiz bir soru, dedi. Âsayisi Yerleştirme Olağanüstü Teşkilâtı Genel Direktörlüğünün sadece sözü değil. bakışı bile bir emirdir. Başka riirlü olabilir mi? Yoksa kentte âsayiş nasıl yerleştirilebilir? Ama sizdn bu soruyu sormanıza gene de hak vermi yor değUim. Neden derseniz, Asayişi Yerleştirme dir. (ârlauo »arl G AYHAN BAfOĞLU TUHA CASUSU •••••••••••*• •••« ••••••••«• •••• • • • • • • • • « • • • ••••••••«• Disi Bond VUOiK AAOD& ry <*Ex2i çıç tıııtaııııııaııı »aaaaaaaaaaaaaaa •••••••••«•••••a •••••••••••••••a !••••*••«••••••• Tiffony Jlones a>alalBİaâlalftaBBİamBBâmalâ>âİBİBİBVaİBİalaİBiaİBiBVBİBİBİAa>tt9alalSalSSBtt0AB0V40BİVBBİBBBİ'B*VVVBİVflWafV ıa aa> a iı>aaı ı>aa> aaalaa ••••«••••••••••f ••••««••••••••a ••••••••«•••••• ••«••«••••••••a ••••»•«•••••••a Carth •••••••••»••••••••••••••••I »•••••••••ı •••••• ••••••«»•«•••ı • »••••••••••••••••••••••••••••••••••••••»••••••••••»•••••••••••••••••••••tll*«lllllllf«ll»llll •• • • • • • »• • • • • • • • • • •• • • » • • • • • • • « • •• • •• • • • • " • • • • • • •« • • • • • • • • • • » • • •• • • • • • • •• • » • • « • • • • •• • < ffiıııtııiMiıı*ıtıılıfiıılMllılMiliaılıl»ıifitı«ıuıaBiıııi)iıtı*ııınıı»**i"i •••••«•ı aaaaaaaaaaaaa*aaaaaaaa«aaaa«a«aaa««»aasaa»«aaa«aaaaaaaaaaaaaaaaaa«aaBaaa«aaaaaaaaaaaaaaBaaaaaB»af Sanısıııı De^let Hastanesi Baştabibliainden RBktan 350 adet 350 » 800 M2 Muhammen B. Lira Kr. 187 50 20 00 85 00 Tntan B. Lira Kr. 65 625 00 7.000 00 68.000 00 Muvakkat Te. Lira Kr. 4531 25 525 00 4650 00 Eksiltme şeldi Tarihl Saati K. Zarf 2/2/1970 PJlrtesı 10.30 A. Eksiltme » a P.Ertesı 11.00 K. Zarf » » PJîrtesı 1130 Şartnameler mesai saati dahilinde her gün Hastane îdaresinde görülebilir. C ins 1 Plâstık Sünger Yatak Plâstık Sunger dolu Yastık Jaluzi mamul Perde Samsun Devlet Hastanesinin 1969 malî yılı ihtıyacı cümlesınden olup yukarıda müfredatı yazılı malzemeler 2490 sayıh Kanun hükümleri dairesinde 2/2/1970 Pazartesi günü belirlı saatlerde Samsun Devlet Hastanesi Baştabiplık Makamında kapalı zarf ve açık eksiltme suretıyle taliplerine ıhalesi yapüacaktır. îsteklilerin kanunun tarifatına uygun olarak hazırlayacakları belge ve teklif mektuplariyle birhkte ihale saâtinden bir saat evvel Komısyon Başkanhğına chndı karşılığı teslim etmeleri luzumu, postada vaki gecikmelerin kabul edilmıyeceğı ilân olunur. "" (Basın: 10012/499)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle