05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖRT T mo4»îi â » FordTa kıyaılandıgındi bu yeni araba bir harikaymiA. 3 Evlül 1969 CtJMHÜFTTET T HAYATIM Yazan: BABAMIN ŞOFÖRLÜĞÜ . BARNARD Şahana manzara karşısında ilk aklı başma gelen Barney olmuj ve babama dönerek aormuş: «KnUanm««ını Mliror mnmn bari?..» Babam: «Evet> demij ama, böyle derken de yalan söyleyen lerin yaptığı gibi gözlerlnl yan yanya kapah tutuyormuş. Sonra kendine güvenen insanların sağlam adımları iie arabaya Başbas» yaptıklan b)r geztndogru ilerlemiş, direksiyonun •i <ırasmda babamuı, çok eski başına geçmiş, Barney de moyıüarda büyük blr s&mimiyetle toru çalıştırmak için manivelianneme fzdivaç fcekliftnd» buy\ kavradıgı gibi var gücüyle Jundugunu evde bilmevan yokçevirmiş. Araba şöyle bir sartu. Alttndan geçtikleri agaçtan sılmış.. Ağabeyün de oldugu bir nar koperımş, bunu orta yerden fırlayarak babamın yayerinden ikiye bölerek sergilisinına oturmuş. Tam hareket ene göstermiş ve şöyle demi» o decekleri sırada korkunç bir viBün : tes gıcımsı duyulmaz mı? Ni «Bak Mari», kalbim ıana hayet güçbelâ yola koyulmuşkarsı tıpkı bu sekilde »çıktır.» ]ar... Buna mukabıl Marla ElisaGarajdan sonra, kiliseyle Bebfth de Swart'ın babamın teklediye Başkanlıgi arasındaki nulan belfidan... ömlllkte ara> BarneyMen jayn hepimiz BU Vaktiy'.e kendl malımııs olalifini nasıl karşıladığını ve ona cadde^in İki tarafı beton korbanın lâstikleri...» karyolada dünyaya gelmiştik. rak eve gelen ilk otomobil henasıl evet dedigini hiçblrimiz kuluklarla smırianmış dururaOdama dönlip yartıgım aıraBenim, göslerimi ışıga açtıpimlal jaşkına çevirmişti. 1923 bümiyorduk. da, Karoo v&dtsinden geçen tr* ğım 22 Kasun 1922 farihinde oyılındaydık. O tarihte ben he da.. Bunlardan Ukini peder nor Onlarm, iki sevgili glbi birbir nun hemen oracıkta. aynı kar nın lokomotifi acı acı dUdülc nüz bir yaşmdaydım ama, da mal bir mane\Ta iie sıyırmaksılerine sanlıp öpüştüklerini bir zm geçmiş.. Fakat sıra ikinclçalıyordu. yolanın yanında hazır buiur.auba aonraki yıllarda olay her vskerecik olsun gormemiştim. sine gelince büyük bir rahatlıkfunu ban* daha sonra anlat»Ueyle tekrar tekrar »niatıJdıgı Ba?ı şeylere artık akiımın adala bindirmiş.. Darbe sonucu İLK ARABA VE mıslardı. O gec« Bamey ağır İçin bütün aynntılan İle hatımakıllı ermege başladıgı gelişmotor stop etmiş tabii.. Ggyhastaymış. Doktorlar bile ümit rımdadır. me çağlannda da onların nasıl ret yine Barney'e düşrrıüş.. Makesmislermiş. Fakat ben tam BÜYÜK ŞAŞKIMLIK sşk yapnğını çok düşünmüs, Babam bunu kimseye haber nivelâ, kontak, vites miıes vedünyaya gelirken o da birdenfakat ne tasavvur edebtlmiş, ne Termekaızln almıs. Günün bisaire... Araba bir kere daha yo bire iyilesmis ve tehlikeyi atde hayalimde canlandırabilmi «Chris... Mariuı... Haydl rinde de annemi, i?arneyı, la koyulmuş.. Fakat bır süre latmıs. ş:mdır. Onlar ,bizim için evin kalkın bakalım...» Dodsley'i, garajın kırmızı kapısonra eve döndüklerinde bir de ve ailenin iki uç noktasıydı. Her gece büyüklerimir bu taBarney, yatağımızın ayak n önünde bir araya toplamı?. bakmışlar ki, çamurluklar feiâBir değişmezlik havası içinde rihi yataguı önüne diz çöküp ucuna dlkilm'iş üstümilzdeki örSonra, etkili olmasına biJhassa ket... ikisini de ayrı ayn mütalâa ediakşam dualarını okuyorlardı. tüyü çekiştiriyor, şilteyi de sar dikkat ettiği hareketlerle kapı>T Babam, bütün gayret.erine yorduk. Babamız sevilen bir Biri bir tara/a, diğeri bir tarasıyordu. Güneş doğmak Üzereyragmen hiçbir zaman \y\ bir açmış. Berikiler hayret ve şaçadamdı. Anamız da aem seviîa... Babamın dualan daima di, mutfaktan da nefis bir kahşoför olamadı. Aradan bur;ca kınlıktan ne yapacaklarım şalen. hem korkıılan. sessizdi. Annem ise biraz sağır ve kokusu geliyordu. yıl geçtikten sonra bile garajşırmışlar. Çtinkü içerde bir Her gece koyun koyuna yatoldugu için arasıra farkına varÇabucak toparlamr biraz da dan ana caddeye çıkmak demek Willys Overland varmış. Üstü tiklan karyolaya şöyle bir göz maksızın sesini yiikseltir, deaçıkgözlük edersem arabada onun bakımından ecel terleri açılır kapanır cinsten bir gezi attım. Dört köşesi parlak bronz diklerini kopuk kopuk da olsa bir pencere kenan kapabilir, dökmek demekti. Hele vites dearabası.. Tekerleklerinin iç kısdan topuzlarla süslü madeni duyma lmkânını bulurduk. örböylece de iki agabeyirain arağiştirmeğe bir türlü alıştıramı pınl pınl tahtadan.. Sol bir karyolaydı. Onlar her sa negin: sına sıkışıp kalma derdinden mamıştı kendini. Zorunluk duybah uyanır uyanmaz Ilk dualaçamurlugunun Ustünde de bir madıkça bu işl yapmaktan ka «Ulu Tanrıtn... Yalvanrokurtulurum diye düsunüyornnı bu yatakta vapıyorlardı. »tepne... Kiüsenin demirbaş tş nıra Muıa... Yarınki prri . Ka dum. çınıyor, bu jüzden de tehlikeli virajları bile başdondürücü bir süratle alıyordu. Nihayet günün birinde mecbur oldu, arabanm •••••••••••••••••••••••••••••••••I da arabayı kynanmanm da bü: ! ! : ! ! ! ! * ? * ! * ! ! ••^•^9B WUBmMWWVM » • • > ••• ••••••• •••••• • • • • • • " • " •• • •• • • • • • • •• •• « • • « • • a tün sorumiulugıınu Barney'e terketti. CHRISTIAN PARLAK DEĞİLDİ Sevilen bir baba ile korkulan bir ana Bir zamanların yaramaz, elc avuca sığmaz çocıığu, yıllar yılı bahçelerden meyva a^ıracak. b o ; çuvalları satıp sinemaya gidecek, circirinl yiyen kediyi nıerhanıetsizce oldürccek, nibayet eunün birinde de kendinden çok bahsettiren dünyanın en ünlii kalb rerrahı olacaktı. Yukardaki fotoğraf Barnar d'ı bir amellyattan sonraki haliyle gosternıektedir. En düşunceli ve en yorgun anları is.te bu anlardır. Resminden d e belli zaten. turtmus, bir sürü iple sağa sola bağlamıştık. Bunlarm arasında kauçuk bir de su damacanası vardı. En ufak bir sarsıntıya bile dayanamayarak kınlması muhtemel hassas öteberi arabamn içinde, benim ve kardeşlerimin kucağındaydı. Bu çeşit yclculuklar sırasında pencere kenarı kapmak için yarışmamızm en basit sebeplerinden biri de buydu. Orta yere sıkışıp kalanın âkıbeti hiçbir zaman parlak olnuyordu. Öteberi yıgını, yola çıkıldıktan kısa bir süre sonra ortada oturan kimsenin üstünde toplanıyor, o zaval'.ı da eşya kalabalığı arasında kaybolup gidiyor, kan ter İçinde kaüyor du. Y ARIN: Hint Okyanusunun ılık suları MODESTY BLAISE İNSANLAR, BAVULLAR VE BİR DE ARABA Böylece su yukardan beri !Afını ettigim yaz tatiline çıkarken de altımızdaki arebayı Ear ney kullanıyordu yine. Wilderneess'e gidiyorduk. Küçük bir sahil kasabasıydı burası. Yazları daima oradı geeirmeyi âdet haline getirmiştik. Bu defaki arabamız mavi bir Chevro let idi. Fakat içindeki insan ve bagaj kalabalığı ile nasıl hareKe.t eîfiğini, nasıl yola çıküğını ancak ,muci?e kriimesi iie izah e'tmek mümkündü. Bapaja sığmr.dıîı jçin yarısı dışarda kalan mndeni bir bavulu gtiçbPİâ yer'eştîrebilmiştik. Bunun üstü ve çevresi nispeten ufak boydaki diğpr bir sürü valiz ve çantay'.a doluydu. Yölda sarsıntı sebsbiyle düşmesin diye madenî ba\nılu tellerle tampona bağlamıs. di*erlerini de en sağiam cins ipier kullararak frarantiye almıst'.k. ö n *am ponun üstüne yerleştjrdigimiz kocaman cantadan başka geri kalanlan da ön çamurluklarla kaput arasır.d'ik! boçl'.ık'ara o D U 1 U H .NIHAL KARAMAGARAU 30 Böyle mi buîuşurlar, böyle mi konu«urlardı uzun b:r aynhklan sonra kavuştukları zaman? Selim sarılmak için açık pencereyi mi dikkate alırdı? Nilüfer'i göğsüne bastınrken içi titrer, kolları titrerdi. Yanağından, dudağmın kıyısındsn hemen öper, oyalanır nrada dudaklan. Sonra birden du. dakları birleşirdi. Perdeîer açık. Ijık yanmakta. Fakat kapatabilir tüllerin üsiündeki kalın sarı perdeleri. Yanyana oturdular modern sarı koltuklara. Evet, benim islerim... Benim dururaum bu hafta sonu belli olacak, Nilüferciğim. Inşallah olumlu bir sonuç alırsm, dedi Nilüfer! Normal olarak Selim'in bu cümleye tepkisi fctt mak clurdu: « Sonuç alırsın derae, alıru de!» . Kızmadı, Selim. Öylç umarrm dedi. ' Yâni Istanbul'a atanman ke«nlesecek? Selim, bir nabır sayımı lüresi tereddüt geçirdi; Sanırım. Çok s«vindim, dedi Nilüfer. Elini tuttu. parmaklarmı sıktı Nilüfer'in. Karşı muayene odasında perdeîer açık. ısık yanıyor. Tül perdelerin ardmdaki doktor pencercnin önünde duraladı, yan sokağa baktı. Selim, içerisi görülüyor diye mi bu kadar yabancı, bu kadar uzsk? Akıl edemiyor mu kalın perdeleri örtmeyi? Ama gözleri, sesi de yabancı ve uzak. Daha geçen ay Konya'dan o sahifelerle aşk mektubunu yazan sanki bu adam değil. O günden bugüne ne geçti arada ki? Sormuyor Nilüfer. Sormayacak da... Açık lanmssı gereken durumu varsa bırakacak S*Iün kendisi açıklasın. Nasıl seninkiler? Annen, baban. ikizler? Onlar da bildiğin gibi... Geldiğini öğrendiler, sevindiler. Ya Ayhan? diye sordu Selim. Görüşmüşsün ya Ayhanla telefonda Evet, görüştüm. Yine bir sessizlik oldu. Neyin var senin Selim'ciğim? Dalgmsın, Btl« zursuzsun. Arkada? bile değil iz sanki. İki yabancıyız» diyecekti demedi. Bir an gözierinde bir ısık yandı Selim'in. Ve bir an gözlerini yumdu, 'öndürdü bu ısığl... Sana öyle geliyordur. Aksine, seni gördüm heyecanlandım. sevindim, Kuskuyia bakma yüzüme. Elberte sevindim. Öyleyse bir şeyler anlat. lyi bir şey'er anlat. Selim gülümsedi: Anlatacağım. Sana çok iyi şeyler anlatacağım. Ama bu hafta kesinleşsin durumum. İçini çektiğini belli ermek iytemedi. Başını dön. dürdü pencereden yana, baktı. Baktı bir süre kar. şı muayenehaneye... Sonra cebinde sigara paketmi buldu. Kibrit aranıyor. Nilüfer'in aklma geliverdi: Bir arkadaîi Avrupa'dan bir çakmak hediye getirmişti. Selim'e vermek üzere çantasına koymuştu. Çıkardı çakmağı, uzattı. Ne hos çakmak bu, dedi Selim. Senin. Sana saklamıştım. Eksik olma. Evirdi çevirdi çakmagı elinde. Yaktı sigarasını. Sağol! :[::::::;!:;:::. «S«sB«*m İIIİİİİİİİİİİİİİIİiİİliiİİİiiİİİiİIİIPIffİfiIIİHİfİIiifİfİIfİBİİİfİfiiiiffİ ....... ....... ••••• ••••• • •••• • ••»••..••••••*.*.i . BUHABLA • • •• • • • • •• • • • » • • • • • » • Sen de içer misin? Uzattı paketi. Nilüfer'in de sigarasını yaktı. P«l rnakları hafifçe titriyor, alev sallanıyordu. Lutfen Ayhan'a söyle, yann öğle üzeri bana uğrasm. dedi. Söylerim... Bir derdin var senin, Selim. Olaeanüstü can:n sıkılmış. Öyle görünüyor. Hasta fi« lân değilsin ya? Seni temin ederim. hiç bir şeyim yoh. Sigarasınm dumanlarına daldı: Ayhan'ı düşünüyordum da, dedi. Izmit'e döa mesini iHiyorum. Dönmesinden kastın? Yâni okulu mu Dirakacak? Evet Okuyamıyacak anlajılıyor. Denizçilik Okuluna verdikti. smıfta kaldı. Koğuldu. Izmit lisesinde kezâ... Babası tarla sattı. özel liseye verdi hurada. Her sınıfta iki yıl okuyor. On dokuzunda hâlâ onuncu sınıfta. Okuyamıyacak belli. Dön»un İzmît'e. Nilüfer düşünüyor: Bütün ilişkileri mi kesmek istiyor bu? Ayhan meselcsini nedcn orta3'a at tı? Hepsi seviyorlardı evde. Ona hepji bağlanmıslardı, biliyordu. Şimdi onlardan Ayhan'ı ayırmak istemesinin sebebi ne? Acaba bir plânı mı var? Ev. lenmeleri konıı.«unda da tek söz söylemiyor. Oysa son mektupîarının birinde yıldırım nikâhmdan 5ÖI ediyordu: «Uzun nikâh formalitelerine sabrım yok., Yıldırım ni'câhıyla ve yıldırım hızıyla birleşmeliyiz» riiyordu. O mektubu yazan Selim. bu Selim? mümkün mü ki bu kadar kısa îamanda Nilüfer'i hayatindan silecek şekilde bir başkasına bağlanmif olsun? Uz\ın uzun ne düşündün? diye «ordu Selim. Ayhan'ın durumunu düşündüm. Ve birdenbire parladı: Nedir maksadın açık söyle. Ayhan'ı bizden uzaklaftırmak istemenin gerçek sebebini öğrenmeliyim. Ayhan'ı bizden? diye tekrarladı. Selim. Gülümsedi. Yanağı çukurlastı. Ona sarılmak lsteğiyle içi titreyerek baktı Nilüfer: Evet, bizden uzaklaştırmak istemenin gerçek sebebini. Sinirlenme. Sinirlenmene seben yr.k. Söyie» dim: Okuyamıyacak. Babasır.m yanma don.'î'jn. bel ki bir baltaya sap olur. Pek iyi bilir: Nilüfer sar:?!n kafasım hir ke« böylp dikleştirdi mi, sonuna kad3r kozunu savu» nacak demektir. İmkânçır. Göndermiyeceâim Avhan'ı Izmit'e, Bu kez acıktan açı*a giVdü Selim: An!a«ildı. anla=ı!dı kararhsın. Kararlıvırn clbette. Ayhan'dsa ınnudıjm'i k*« rn'S rieŞilim. T»redpn inmeğe hakkımız ynk. Bu yı! rls hs5Hn<nz!i£'a u?i'ar?a o zaman bsv!<a bir yol düşün'irüz. tnancım var. Avhan hayatta mutlaka mu">!n k^'lnır üstü kalacak. Dal<?n bakı=lar!a süzdü Selim: V'ik oluvnr siz'ere BİTIPT» mi?... Pek yabancı ağzıyla konuşuyor'iın. Sriim. Ben mi? Tuhgf! Yine elini tuttu Nilüfer'in. parmsklarını avcun. da sıkf'. hırakmadı. Sorumlulusıı var haylszın. Sorumlulugunu nasü >i'ikleneceksin? Sen dayısısın Beraber yükleneceâiz. Bu cümleyi söyler söylempz nisraan oldu. Göı ucuyla baktı. Selim susuyor. Devam etti: (ârkası var) Tiffany Jones TIFFANY JONES •••••••••«••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••I ••••••••••••••••••••••••••«••«••••••••••••••••••••••••I : Tarık 7, Kırdakan Y> ^ ^ • N « a |>|; M n n ••••>•»••»•••»••»»»4» ÜKKF SAÇ ?* /ftHKKVI Hatalıklan MBtrhamnsı Istıklil U d Parmakkapı Dr. Fazıl Dıkmen Uzakdogu ve Japonya seyahatınden dör.müş. hastalarını kabule oaşlamıştır. Tel : 22 87 3İ ÖLÜM ^ " veresim: AYHAN BAŞOĞLU j|JWTİKAM YEMİNİ Bav ve Bayan Vitalis Benrıbi Bilcn. Dul Bovan Delitia Bofno <Trant°tı) Bayan Sara Aruete Ş^ul ile Alaton, Boeno. Amete. CimİTio: TJnman: Knobeî. Steberg v* Abiliuk aîleltr! anneleri, kardejleri ve akrabaları. DUL BAYAN Solina Benrubi Bilen 'ln ölümünii ürüntü İle büdirlrler. Cena» törenl fbujri)n> 3 Eylül 1MP cars*mba. saat 13't« Neve Salom'da ynpılarjkîir. (tlincılık: 4233/l'|6r>0) İLÂN Atatiirk Universitesi Reklörlüğünden: Üniversitemizde açık bulunan 1250 liralık aslî maaşh Gencl Sekreterlik ve 950 liralık aslî maaşlı Zatişleri Müdürlüğü kadrolarma aşağıdaki şartlar dahilinde memur alınacaktır. 1 788 sayılı Memurin Kanununun 4 Üncü maddesinde belirtilen şartlara haiz olmak. 2 40 yaşından yukan o'mak. 3 İdarî bir ş;örevde en az 5 yü çabşmiî ve başan sağlamış olmak. 4 Referans için yetkili iki şahıs ismi bildirmek. 5 Genel Sekreterlii için Üniversite veya Yüksek Okul diplomasına. Zatişleri MüdürlOğü için asgarî lise veya muadili bir okul diplomasına sahip olmak. İsteklüerin hâl tercümesi, birer fotoğraf ve gerekli belgelerie 25,9/1969 tarihine kadar Rektörlü^ümöze müracaatlan duyurulur. NOT: 1 Yabancı Dü bilenler tercih edilir. 3 Erzurum'da evi olmayanlara kaloriferli lojman tahsis edilecektir. : 21718. 10Ü36) Denizçilik Bankası Gemi Yapı Sanat Enstitüsü Birinci Sınıfına Prtaokulıı Bilirenler Arasında Secme Imlihanı lle öğrenci Alınacak 1 Okul gündüzlü (yatısızi ve bakımlıdır. Öğrencilere her çeşit giyim eşyası ile ders araçları, cğle yemekleri ve harçlık Okulca temin olunur. 2 Seçme imtihanlarını kazananlarm velâyet hakkmı taçıyan veliîeri veya kanunî mümessillerinden, Denizçilik Bankasına bağh tersanelerde 6 yıl mecburi hizmet yapacaklarına daır müteselsil kefilli bir taahhütname alımr. OKULA GİREBİLMEK İÇİN: a) Ortaokulu bitirmiş ve 17 yaşını geçmemiş olmak, b) 8 Eylül 1969 tarıhinde ortaokul son sınıf programlarına göre, TÜRKÇE v e MATEMATİK dersierinden yazılı olarak yapılacak seçme imtihanları ile SAGL1K muayenelerini kazanmış bulunmak sarttır. Aday kaydına başlanmıştır. tsteklilerin 6 Eylül 1969 gününe kadar tahsil belgeleri, nüfus cüzdanları, ikametgâh ve aşı kâğıtlan ile 6 tene vesikalık resinılerini, DENtZCÎLtK BANKASI GEMİ YAPI SAN'AT ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE hitaben yazacakları bir dilekçeye ekliyerek KASIMPAŞA'da HAUÇ TERSANESt içinde bulunan Okul Müdürlüğüne basvurmalan. 4» 33 77 •• « n ••/« X E L • ıBasın
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle