Katalog

24 Eylul 1069 «O'Maloney buranın yerlisl ve emektarı...» diyorlardı. «Partiyi eninde sonunda sen kaybeder, büsbütün zor duruma düşersin. îyisi mi iş işten geçmeden çek git, gençsin, kabiliyetlisin, dünyanm neresinde olursa olsun ekmek pararu kazanırsın... önünde güzel şeyler vaadeden bir istikbal ve geniş bir hayat sahası var... Yalnız unutma, gideceğin her yerde karşına yerini ve mevkiini kaptırmaktan korkan bir O'Maloney çıkacaktır. Tedbirlerini buna gbre almalısın.» CUMHURİYFT Yazan: BARNARD Bir kız babası oldugumu haber ahr almaz bulunduğum yer den fırlamış, kliniğe yönelmişt:m. Karımı heyecanh ve bitkin bulacagımı sanıyordum. Ak sine her zamanki gibi sâkindi. «Kızıraız nasıl?..» diye sordum. «Gorme Chris... Tam arluîadığım gibi...» Tam arzuladıgım gibi demek, kiz'n Vivien Leigh'e benzediği anlamına geliyordu. Kanm «Rüzgâr Gibi Geçti» filmini üst üste dört kere seyretmişti. Vivien Leigh'in canlandırdığı Scarlett OHara'ya hayrandı. Biraz sonra henüz 43 dakikahk Scarlett O'Hara avuçlanmm içindeydi. Uzun kirpikli, krstane rengi gözleri vardı. Adım daha önceden kararlaştır dıgımız gibi Deirdre Jeanne koyacaktık. Louwtjie. kızı için en uygun isim olarak annesininkini tereih etmişti. Bir kaç gün sonra Ceres şehrinden aynhp başka bir iş bulrr>a niyetinden bahsetmeksizin kanmı klinikte bırakarak Cape'ten aynldım. îyileşip geldi&i zaman da hiç bir şeyden bah sotmedim. Tam durumu açık1?. »fağım sırada yeniden gebe ka.dığını bana müjdeledi. Şu halde susmalı, meseleyi onunla ancak ikinci yavru dünyaya gel CHRISTIAN HAYATIM Korktujjumuz sey basımıza aelmisti diğinde tartışmahydım. Fakat buna da patronumuz sayılan doktor O'Maloney meydan vermedi. Mucip sebep, görünüşte gayet basitti. Ceres gibi küçük bir sehir, ortak vaziyette çalısan üç doktoru birden doyurma konusunda yetersizdi. O. Pikkie ile durumu gözden geçirmiş, beni de bu işten affetmeye karar vermişti. Oysa sebep bambaskaydı. Eski tedavi usullerinden kendini bir türlü ayıramadağı için hastalar nezdinde yaşma rağmen biz den geri sayıîıyor, eski süksesini de yavaş yavaş kaybediyor du. Gururumun kırıldığını, mahcubiyetten de ezildiğimi belli etmemeye çahşarak çıktırr., has tahaneye uğrayıp Pikkie'ye ola m biteni anlattım: gelip geîmiyeceklerinl sordum. Yaptıgım 40 50 müracaata mukabil ancak 5 6 sından uygun cevap alabilecektim. Eve dönüp başıma gelerüeri DİRENME Louwtjie'ye anlatınca ağlamaya başladı. Dört aylık olmuştu. Sinirleri bozuktu. Kanm ikinci çocuğuna gebe «Balayı seyahatinden döhaldeydi. Cape şehrınden de nerken içime doğmuştu zabeklediğim müspet cevap henüz ten. .» dedi. «Basımıza bir şeygelmemişti. Damdan düşercesine Ceres ten ayrclamazdım. Bi lenn geleceğini hissediyordum.» Halbuki ben böyle bir şeyrikmiş paramız yoktu. Günü lerin olacağını ondan çok evgününe geçinen bir aileydik. vel hissetmiş. fakat sesimi çıDüşündüm taşındım, kararımı karamamıştım. Her şeye rağverdim. Netice itibariyle buramen direnecek. yenilgiyi kabul da güven duygularını kazandıetrr.emek için ne lâzımsa yapağım aileler vardı. Bir hastahk caktım. Fakat yakın dostlanm, vukuunda ya hemen bana koözellikle baçrahip beni güçbelâ şuyorlar. ya da beni çağırıyorvazgeçirdiler. Şehirde bir düslardı. Bunlara teker teker başmanlık havası yaratmak abes vurdum, durumu açıkladım, olacaktı. kaldığım takdirde yine bana «Bir kere kafasına koymuş... Vazgeçirmeye imkân. yok...» dedi. Ve ilâve etti: «Ben kendi hesabıma çok uzgünüm.» YENİ UFUKLAR Kendimi bu likre ahştınncaya kadar ikinci benliğimle kıyasıya mücadele zorunda kalacakîım. Düpedüz kovulmuşum gibi geliyordu bu şehirden. Son gece. yakın dostlanmız bir veda partisi ddzenlediler. Gelenler arasmda eskiden hastalarını ille de bana muayene ettirmek için dayatanlardan hiç biri yoktu. Hepsi karşı tarafa geçmişti birdenbire. Ertesi sabah erkenden yola çıktık. Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu. Arabada beş aylık gebe bir kadın, minimini bir yavru, bir de kırgın adam vardı. Hareket ettik. Şimdilik gidecek belirîi bir yerimiz yoktu. Ben işsizdim. Cape şehrinden 50 kilometre ötedeki Strand'da karar kılmıştık. Eşimin ailesi burada yaşıyordu. Durum düzelene kadar orada barınabilirdik. «Seni hor görmek ve zor duruma düşürmek hevesine ka pılanlar giirtün birinde bu davranışlarından ötürü yerin dibine batarcasına pişman olacaklardır Chris... Göreceksin... Sen bir an önce Londradakî şu ihtisas 'mtihanım vermeye bak... Ondan sonra bu şehirdekiler kimin ekmeği ile oynadıklarım farkedecekler ve kahrolacaklardır.» Kanm haklıydı. Çok öncesinden verilmiş bir karardı bu. Londrada ihtisas imtihanmı başaran doktorlar için açılmıyacak kapı tasavvur edilemezdi. Gerçi bu, başhbaşına bir masraf ve emek meselesiydi ama, Ceres'te aldığımtz evi satabilirdik. Ben de en azmdan dört ay hazırlık yapmak zorundaydım. Bilgi lerecemi tam kıvamına getirdikten sonra kalkıp Ingiltereye gitmem gerekecekti. Çünkü imtihanlar.n tümü de yazılı yapılıyordu orada. Yajmur altmda hem yol alıyor, hem bunları konuşuyordrk. Eşim bir aralık: «Fazla üzülmeye değmez... Sen imtihanlarıı verinceye kadar ben çalışınm olur biter...» dedi. «Asıl o zaman üzülürüm...» dedim. Sen bundan böyle çocuklanm büyüteceksin. Tek ve önemli görevin budur.» , Doktor Barnarü tarafından vapılan basarıh »meliyatı izleyen ^ünlerdc, Blaiberg d inyaya yeniden gelmiş kadar kendini nıutlu his^cdijordu. Sadece r a h a t nefcs almak bile onuıi için basjlıbaşına bir nimetti. Fotojrraf. direksiyon başmdaki niaibcrf ile ki!rt»rıcısı Barnard'ı tokalaşırlarken göstermektedir. Aıka plândaki Blaibergin kansıdır. bir doktor aranıyordu. Hemen o gün müracaatimi yaptım llgili komisyondaki söz sahibi doktorlardan biri tanıdık çıktı. Bir gün sonr» derhal işe baş lıyabileceğimi bildirdüer. Devamlı bir görevdi bu. Ücret iyi idi. Ayrıca konforlu bir de lojman veriyorlardı. Bir sabahın erken saatinde karımla kavga etmeseydik bu güzel işi bulamıyacaktım muhakkak. Her şey bir kere daha ve birdenbire değişiyor, durum normale dönüyordu. Göreve başladıktan bir süre sonra ikinci çocuğumuz da dün yaya geldi. Bu defaki erkektiAdını Andre H^ndrick Bamard koyduk. Sorumluluğunu üstüme aldıgım servisın hastuları genellikle çocuklardı. çogu da menenjitten yatıyordu. Hepsi de ölüp gidiyordu zavallılann. Bir tekini bile kurtararmyorduk. Oyguladığımız ilâçlann yetersiz oldugu muhakkaktı. Uzun araştırmalardan sonra bir takım karma iliçlarla yeni bir tedavi şekline giriştim. Netıee, umduğumuzdan iyi çıktı. Haber bütün şehire yayılmjş, bir doktor için ideal çalışma yen saydığım Groote schuur'da d» duyulmuştu. Orada çalısmarn ıçın özel bir teklif yaptılar Hayallerim hakiicat oluyordu nihayet. YARIN: Üzüntülü günlor >••••••!•••••••«• Dişf Botıd fiıılııııııiııtıııı*ııııııi(iııııııııııııııııııııııı<ıııııııııııııınıtı*ııı*(i*ı**ı •••••••••••••••••«••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••«••••••••••••••••• ••••«••••••••••»•••••••••»•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••ı ••••••••••••••••••••«••••••••••••«••••••••••••••••••••••••••••••••••••••«••••••••••• •••••«••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••*••••••••••••••••••"'*•••••*••'•••' MODESTY BLAISE A NE UALT \ BU ueoiP/ yoRuıe. l£XiP ANA . . r . .. .. . pl DÖMDURUOOi .NIHAI KARAMAGARAU 51 Yüzükoyun uzanıyor yatağına. Hayatmın o dramı böylece kapandı. Deıken yeni dramınm peıdesi açıldı, Yıldır'ın tutturaklan: Aramızda bir sarışın gölge var, Sclim. Doktor Selim Gediz, birdenbire kederle boğuimakta olduğunu farketti. Çalışma odasının önündeki balkona çıktı. Derin derin soludu geceyi „ Tenhalaşmıştı cadde. Uzaktan caz sesi duyuluyordu. Avrupa'da, böyle bunalınca karısınm tuttuîEklarmdan. çok kez de kendinden kaçmak için sokağa fıılayıp o kahve senin, bu meyhane benim kafayı iyice dumanlayıp kaciln »vına çıktığı gecelerr, b mutlu gec<leri hatırladı. Yok mutiak* yıllık iznini Yıldız'a kapfırmamalı. Esaslı bir bahane yaratmalı, bir ay başını alıp giüneli. Böyle. ce mânen biraz toparlanır belki. Öyle delice istekler sinirlerini kamçılıyor ki, ağaçların altında uykuya dalrnış otomobiline 'Haydi« der gibi baktı. Şöyle bir... Düşündü düşündü, şehrin bu saatte gidilebilecek eğlence yerlerini aklından geçirdi. Derken •sayın>'.ığını hatırladı: «Sayın hocam., Sayın doktor bey., Sayın demadınız>, «Sayın kocanız».. Özgürlükle 'Sayın>lık bir yönden nasıl çelişki halindeler. Gerçek sayın olmağa kalkıştm mı, tam özgürlüğü feda edeceksin. Öyle dilediğim denizde yelken açarım yok. Mutlaka saym'lığın gerektirdiği gölde yelksn »çacaksın Doğrultun, saym'lığın gorektirdiği doğrultu.. Her alanda bu böyle. O halde pars para para. biri» kim birikim birikim? Vay vay vay, ne kadar da mutsuzum! Sanki ilk kez böy'.e bir basmakalıbın çıkm»zına girmişti. Şaşaladı: Enayiliğim üstümde bu gece. diye düşündü. Bütün mesels böyle bir bunalıma kapıiıp açık denizlerin özlemini duymamakta, diye düşündü. Böyle bir bunalımı ysratacak yaşantıyı hazırlamamakta. diye vüksek sesle söylcndi, Ve şu anda, akla en yskın harekeün. ve >Sayın»lığına yakışan hareketin bir uyku ilâcı ahp yatağa girmek olacağına karar verdi. Kendine kırgın, omuzları sarlîmış girdi içeri. Balkon kapısını kapattı. Yıldız da bu çekişmeli hayattan yorulmuş o!sa da uzun tartışmalan gerektirmeden o da kendi sükununu aıasa... Dinme'e artık Acem mnı.vatü" rü daracık çerçevesine... O da özgüılüğünü istese.. Bağımsız, özgür bir yaşantı! Böyle bir yaşantı.v» gerçekten örlem duvmakta Selim. Bağımsız. parah ve özgür yaşantıya... Iç geçirdi. Olanaksız böyle bir yaşantı. İnsanlar mutlaka özgürlüklerini bir tutkuda yitiriyorlar. Ya, bir fikre. ya sadece paraya, ya m«vkie.. Örneğin> • Sayın Prnfe'ör«!üğe... Gülümsedi. Elektrikleri söndüiTnüş yatak odasına yönelmişti ki, kapıda bir anahtarın çevrildiğini duydu, duraladı. • Yıldız mı döndü?» demesine vahiı kalma» ^dı. Qnu ho'.de gördü. Kolmz beyaz emprimesi yüzünün solukluğunu büsbütün beltıtmişti. Göıierl ağlamaktan kızarmış, Kara gaçları omuzlarında perişan. Bir tahlikeden kaçmış gibi heyec»ni| Sclim e kojtu. Boyrtuna atıidı. Yüzünü omıiîuna salsladı: Selim'ciğim. Sensiz yaşayamayaeağım. yaşayamayacaeım. Ikimiz de çok mutsuzuz biliyorumBeraber ölelim, dedi. Selim: • Zavgllı... Z#vallı dengesiz,» diy düşündü. Sıktı karısımn incecik vücudunu kollannd»: Ne kadar, ne kadar da zayıf bult diye aklından geçirdi. Bir merhamet dalgasıyla yüreği kaherciı Uyumuş bir çocugu kucnklar gibi kucılıladı onu yatak odalanna götürdü Merhametin bir yüce duygu olduğunu ın»»nı gerçek insan yaptığını ve fedakârlık feragat gerekUrdiğini ilk kez mi akhna getirdi nedir? Gözleri doldu. Doçent doktor Selim Gediz, öğley'm hartanede yemeğini yemiş, odasına çıkmıştı Kahvesini getirtti. Masasının başına oturacak, sabah vakit bulup da açamadı*ı mektupları, dergileri. brojürleri gözden geçırecek. Dikkati birdenbire bahçeye çelindi Aînçlana arasındaki kuytulukta sarı saçlı, sarı empnms tayyörlü bir kadın çevik adımlarla yürümekte. Nilüfer mi bu? (Arkajı BİR KAVGANIN SONU •••••••••••••••a • ••;••••••••••••• Bflllfllllllllll • ••llfNllllllll Garth ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••«•••••••••«*«•••••••• •••••*••••••••••••>••*•*•••••••••••••••*••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••«•••• •••«•••••••••••••••••«•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••«••»••••••••••••••«••••••»•••a ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••«•••••••••••••••••••••••••••••••• •••«•«••••«••••••••••••••••••••••••••••••••••«•••••••••••••••••••«••«••••«••••••••••••••••••••••a YÜZLEJZE •••••«••••«•«•• •#••••••••«•«•• ••••••••••«•••• ••••••••••••••a •!••••••••••*•• Tiffany Jones ""*"*••••••••••••••••••••••••••••••••••)•••••••••••••••••••••••••••••••• IMIIII||||«tll|t|llliaMai|MMIMIIMMaMflt,|||||a,|MIM||tmıaa|| ••••••••llllllflllllllHHIHtıııııııtıııııııııııınııınıınıııııı "••••••••••••••••••••••••••••a••••••••»•••••••••••••••••••••••••••••••I SO BÇIJI O6J2ÇA KALMBkV Mtıllcoçoğlu Konu ve resim: AYHANBA;OGLU[| TUHÛ CASUSU Strand'daki küçük eve yerle?t:kten sonra bizim için yepyeni bir hayat başlamıştı. Öğrendlik hayatına tekrar dönmüş gibi garip duygulara kapılıyor. gündüz'.eri Cape şehrine inerek Üniversite lâboratuarlarında ve anatomi salonlannda uygulamah derslere çahşıyor, geceleri de evde gerekli kitaplan okuyorrlum. Bir sabah trene yetlsmek 1 çin acele ederken eşim, bazı borçlann ftdenmesi gerektigini söyliyerek benden para istedi. Oj'sa cebimde ancak beş on günlük yol masraf.nı karşılıyacak kadar bir para vardı. Ceres'teki evi de henüz satamamıştık. Louwtiie'nin vüzüne ko yu bir gölge düştü birdenbire: «Yoruldum . Bıktım bu ha yattan » diye bağırdı «tşsiz güçsüz bir doktorun kansı olmak ne berbat şeymiş böyle?... Tahammülü:n kalmadı artık...» Dogum yapmasına pek az kal mıştı. Sinirleririn bozukluğu bundan ileri geliyordu. îmtihan hazırlıklannı bitirrniş durumdaydım. ''agdan soldan borç alarak Londraya gidecektim. Orada en azmdan 3 • 5 ay kalmam gerekiyordu. Bu durumda aile saadeti denen şeyin büsbütün tehlikeye düşeceğinden emindim. tmtihanlan başarsam bile telâfisi imkânsız olaylar patlak verecekti muhakkak. Meslekte büyük bir sıfat kazanacak, fakat karımı kaybedecektim. Hem ben uzaklardayken doğum yapmasına da gönlüm razı olmuyordu bir türlü. Onu güçlükle yatıştırdım. istasyona gittim. Trende Medical Journal'i karıştınrken gözüme bir ilân çarptı. Cape'deki bü\ük hastahanelerden birinde bulaşıcı hastalıklar servlsi için I • I 1 1 •••T 11 »sr| TCDD. İsletmesi İslanbul Alım ve Satım Komisyonu Reisliği Ahşap Hurda Travers Satılacak 1 1 inci işletme mıntıkasında buiunan, takriben 1785 ton hurda ahşap travers 20 10/1969 günü saat 15.00'de Sirkeci de, 7. îşletme Müdürlüğü binasındaki Komisyonumuzda kapalı zarf usulile satılacaktır. 2 Tekliflerin o gün saat 14.30'a kadar Komisyorit verilmiş veya gelmiş olması şarttır. 3 Muvakkat teminatı teklif edilen becîel tutarınm yüzde beşidir. 4 Şartnamesi Komisyondan bedelsiz alınabilir. 5 T.C.D.D, satışı yapıp yapmamakta veya kısmen yapmakta ve tercih ettiği talibe yapmakta tamamen serbesttir. (Basın: 22718/U534) ••••••••••••••••••••• T D O K T O R :;Tarık Z. Kırbakan o DERt SAÇ ve ZÜHREVİ < • Hastalıklan MütchasMSi J tstiklâl Cad. Parmakkapı • No: 66 Tcl: 44 10 73 • İLÂN İSTANBLL 1 inci SILH HIKDK HÂKtMLlGl.NDt.N 1968/148 Tereke. Mütevetf» Eleni Çulasın saglıgında tstanbul b inci Noterliğince tanzim olunan 24.7.1968 tarüı ve 14135 sayılı vasıyetnamesiyle bütün mirasını musaleyn tayın ettiği Marieta Sabuncu'ya terk ve vttsiyet etmiştir. Müteveffanın mırasçıianndan Todon Susanof'un »dresi meçhul oldugundan iş bu ilân tarlhinden ttibarerj bir ay içinde mezkür vasiyetnameye karşı ıtiraa oldugunu bildirmedigl takdirde vasiyetname münderecatını kabul etmiş sayılacaği ilân olunur. ıg.9.yt>a (Basın: 6840) 11538 •••••••••••»»•••••••• Tomruk Sevk Elevatörleri İmâl Ettirilecektir TÜRKlYE SELÜLOZ VE KÂGIT FABRlKALARI İSLETMESİ GENEL M C D C R L Ü G Ü N D E N 1 ZMt T m LLAN İşletmemizin Odun Selülozu Fabrikasmda, toprak sevk sisteminde yapılacak değişiklikler için 2 adet elevatör imâl ettirilecektir. Bu ışe aıt teknik şartname, gencl şartlar. proje ve detay resimİ3ri Genel Müdürlügümüz Alım Müdürlüğünden, Istanbul Alım Satım Müdürlüğünden ve îzmir Ankara Irtibat Bürolar.rrıi?dan bedelsiz temin edilebilir. Istekülerin, "r7.5 teminatla birlikte tekliflerini 10/10/1969 tarilıinde ?aat 12.00'ye kadar tşletmede bulundurulması rica olunur. Baglı kalacakları tarih 30/11/1969'dur. tşletmemiz Arttırma ve Ek^iltme Kanununa tâbı olmadıtjır.dan ıhaleyi yapıp yapmamakta veya dilecfiğine vermekte serbesttir. Müessesemiz Tunçbilek ve Soma Bölgelerinin ihtiyaci olan 45.50 Kg. domates salçası şartnamesi hükümleri uyarınca kapatılmış zarflar içinde serbest teklif alınmak suretiyle satınalınacaktır. Teklif mektuplannın 30.91969 günü saat 15.00'e kadar geçîcı teminatlanyla birlikte Tavsanh'dakl Müessesemiı Merkeji Muh&berat Servlsi'nde bulundurulması gerekir. Postada veya herhangi bir nedenle meydan* geleceu gscıkmeler dikkate alınmaz. Bu işle ilgili şartnameler: ANKAR.VDA: T.K.İ. Genel Müdürlüğü Ticaret ve Materyel Müdürlüğünde, ÎSTANBtt/DA: T.K.t. Satınalma Müdürlüğünde f tstiklâl Cad. Deva Çıkmazı, Sümerhan Kat. 4 51, İZMtRUE: G.L.t. İrtibat Bürosu Sefliglnde (Gazı Kadınlar 1453 Sokak No. 18. B/4) TAVŞANLI'DA: G.L.Î Müessesesı Müdürlüğünde görülebilir Müessesemi7 Arttırma Eksiltme ve Ihale Kanununa tâbt olmayıp ihaleyi tamamen veya kısmen vapıp yapmamakta vey» dilediğine vermekte serbesttir. Garp Linyilleri Işlelmesi Miiessesesinden. Domales salçası satınalınacaklır. *>0P80 '11531