05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SATTÎFE tKt 2 Evlül 1569 NAPOLYON BONAPARTE Retik TULG EMEKLÎ ORGENERAL mgi alanfla olursa oban, her 8cel faa» liyet, her iş. eğer en üstün bir mükemmellik ile yapümak istenir ise, o, bu isi yapacak insanın fikri faaliyeti ve ruhi hayatı itibarile bazı özel vasıflar ister. Eğer bu işi tıaşarmak için sarfedilen fikri faaliyet ve ruhî alandaki çatışmaların özeti, en yüksek derecede tezahür eder ve bunun neticesinde olağanüstü başarılar meydana gelirse, bu başarıyı yaratanın fikri faaliyetinin sonucuna «deha» diyebiliriz. Napoleon Bonaparte bu açıdan etüd edildiği ukdirde hakikaten bir askerî deha mı idi? Buna bizzat Napoleon şu söıleri ile cevap verroektedir: «Başkalan ıçın beklenılmeyen bir durumda ne yapacağınu bırdenbire gizli olarak benira akiıma getiren bir deha eseri değüdir. Bu bir tahayyul ve derin bır düsüncerun sonucudur. Ben daıma çalışırım.» Hiç bir kimse, bir insanı kendisinden daha iyi tahlil edemez. Bu sebeple Napoleon Bonaparte'ın bir askeri deha olup olmadığı meselesi yukardaki cümle ile en iyi tarzda bilhassa kendi tarafmdan ifade edilmiştir. Napoleon Bonaparte bir Baskomutanda bulunması lâıımgelen vasıflarm, meziyetlerin en üstün derecesine mâlik olmuş ise, o, bunları herşeyden evvel çocukluğundan beri kendisini alıştırdığı okuma ve öğrenme itiyadın», engin çalışma ve etüd etme kudretine, tehayyöl ve düşünme kabiliyetine borçludur. PİR SULTAN | 0n seçimlerde demokrosi borsası ABDAL S aym llban Selçuk (Pir Sultan Abdal) başlığı altında çıkan yazısında; Tuncelide Halk Oyuncuları topluluğu tarafmdan oynanmak istenen (Pir Sultan Abdal) tiyatro oyununun Valilikçe yasaklanmasına ve çıkan hâdiseye deginerek, çalgı, çengi ustüne kurulan topluluklar idarenin nice himayesine mazhar olurken ikide birde Valılerın tiyatro yasaklamaları sonucunun Tuncelinde acıklı bir hikâye ile bittiğini belirtmektedir. H Bugünün komutanları ugünün Komutanlan ilmin, modern teknolojinin bütün imkânlarından bir tim halinde ve en geniş tarzda istifade etmektedirler. Eugünün komutanr, Büyük tskender, Anibal, Jül Sezar, Cengiz Han, Güstav Adolf, Büyük Frederik ve Napoleon gibi tek başlarına, bir tepeoin üstünden veya bir at sırtından meydan muharebelerini idare etmemektedirler. Bugünün komutanı, t niversitelerin beyin kudretinden, lâboratuvarlarının yaratıcı imkânlsrından, modern teknolonnin yapıcüığından yararlanmaktadır. Kararg&hlarında muazlam bir kurtnay heyetinin zihin kudreti, tek bir komutan için çabşmaktadır. Büyük Karar gâhlardan hattâ küçük birliklere kadar elektro nik beyinler insanın düşünme kabüiyetini ve askeri problemleri çözme hususundaki zihni gayreilerini binlerce defa siiratle ve doğrolukla ortaya koymaktadırlar. Bu sebeple bugün komutanlık tek bir ferdin değil, koUektif bir çalışmanın ve gayretin toplamı olmaktadır. B evvel B undan ikiyüz seneharekâtdurum bunun tamamüe aksi idi. Komutan meydan muharebesi için yapacagı pl&nımn tefer ruatını, bizzat muhakeme eder, karannı tek başuıa verir, bir iki yardımcısı vasıtasiyle bunu dikte eder ve ast komutanlanna ulaştınrdı. , v Ekonoıni, ile askeri kudretin ilişkisi o zaman yeni keşfedilmege başlanmıştı. Ve hattâ bazı kimselerce bilinmeyen bir konsept idi. İkiyüz sene evvel Avrupanm başlıca devletleri merkantalizmi tatbik etmekte idi. Buhar kudreti, kütle üretimine dayanan endüstri inkilâbı henüz emekleme, hattâ doğnm sancıları çekme devresinde bulnnuyordu. Bir milletin mil1. gücüniin, ekonomik kudretle olan ilişkisini ilk ortaya koyan «Adam Smith» in «The W ealth of Nations» adlı eseri 1776 da yayınlandığı zaman, Napoleon henüz yedi yaşında bulunuyorda. îngilterenin serbest ticarete dayanan deni aşırı Uişkileri, deniz ticaret filosunun inkisafı ve bnnu koruma hususunda donanmasına ve deniz aşırı üslere verdiği önem ne Fransada m de diğer Avrupa devletlerinde henüz pek anlasılaroamıştı. Kendisine bu alanda da yardım eden yine kendi zekâsı ve beyin gücü olmuştu. Fakat milletinin ekonomik gücünü arttırmt. gayretlerine girişmesi ve bunun gerçekleştirümesi bir zaman meselesi idi. apoleon; kendisini laferlere götüren stratejisini. kendinden evvelki ünlü komutanların eserlerinin etüdü ile kazandığuu söyler. Socrat, Aristo, Xenephon, SunTru taratindan formüle edilen harbin ezelî prensiplerine, sıkı sıkıya bağlı kalmakla beraber, yaratıcı muhayyelesi ile her durum karşısında en iyi çâreleri bulmus. karşısına dikilen koalisyonlann çok üstün ordularına ve bu ordulann bir araya gelen raali kudretlerine tek başına dayanabilmiştir. dır. Nerede olursa olsun halkımı zm artık uyanması, fikir, his ve inanış aynhklarında birbirlerine karşı tolerans ve anlayış göstermesi ve tedbirlerin de ona gore almması gerektir. İkide bır memlekette gerici ruh haletinin varlığım göstermekte olan zihnıyet gerçekten korkunçtur. alâ Sünnîlik, Şülik dâvâsında ısrar ve taassup Türk •nilletine yakışmaz. Bir ta•••• kım bedbaht düşüncelerle Tur••S5 kiyeji mezhep, kin ve kavgala•••• nnın arenası haline gerirmiyelim. Böyle bir zihniyetle müHâdlse toplum hesaDına ger cadele yahıız aydınlardan bekçekten esef ve üzüntü vericidir. lenmemeU, bu, gerçeği gören İster yasaktan olsun, ister hal her vatandaşın kaçınılmaz medekın bir kısmının istemesl, bazıni ve vicdanî görevi olmalıdır. •••• «••• •••• lannın da istememesi ihtilâfmAvni TÜRTSE\'ER dan olsun bir kişintn ölümü, 11 kişinin yaralanrnası ile meydaAnkara Cebeci na gelen sonuç elbette kl kötüAynı konuda Malatya Milletdür ve milletimizin uymak zo vekıli Şaban Erik de Başbakan'a runda oldugu çağdaş uygarlık cevaplandınlması isteği ile bir anlayışiyle bağdaşmaması geresoru yöneltmekte ve şöyle den alanda Napoleon'un başarısulığmin ÎJd ken bir niteliktedlr. Yasak ko mektedir: büyük sebebi vardır: nusunda mahallî bazı tepkilerin # Birincisi, Avropada kendi kudretine etkısı olabılecegi düşttaülebilir. karşı dikilen politik ve askerî koalisyonların Aslına baküırsa halkın oyuna teşekkülüne manî olamaması. karşı istek ve egüiminin, özellik # îkincisi, bu koalisyonların kurucusu ole psikolojisınin gözönünde tulan tngiltereyi mağlup edememesi. tuiarak oynanmasına müsaade iliyorsunuz. Insaa Haklan Kuvvet ve kuvvetliye karşı zayıflarm blredilmesi herhalde daha uygun EvTensel Beyannamesi var. leşmesi bir doğal kanundur. Osmanlı lmparaolurdu. Eğer hâdıse halk arasm••• Biliyorsunuz, Anayasa var. torluçu, Wilhelm ve Hitler İmparatorluklan • • • • • «••• da ihtilâf çıkmasından doğmuşBiliyorsunuz, insanlık var. da bu kanunun tesirine bağlı kalmışlardır. Bu • • • • •••• • ••• sa şüphesız ki bu hareket de hıç Buna rağmen, Tnncelmde, Halk gün tesekkül eden bloklar; NATO ve Varşova •••« •••• •••• bır suretle mâkul ve mânız goOyunculanna ve Tunceli insanlapaktı ve belki yaruı Çin'e karşı kurulacak, bu «•«• •••• rülemez. Çünkü bu oyun, bazı nna karsı yapılan mnameleler günün iki zıt ittifakının birleşmesinden doğaçevrelerce ürküldiiğü ve istencak yeni bir koalisyon... hep kuvvete karşı kovar. mediği kadar ürküntü duyulmarunma sevki tabiisinin neticesidir. Napoleon ması, hattâ konusu itibariyle tak Bu muameleler kabahgm ve zibu koalisyonları bozmak için de uğraşmamış dır edilmesi gereken bir tiyatro limliğin çok iğrenç örnekleridir. degildir. Bilindiği gibi bir devlete karşı tesekoyunudur. Nitekim soz konusu Bu muameleler, İnsan sevgistat, kül eden koalisyonlann bozulmasında birinci ••*ı mmm< Tiyatro oyunu Başkent Ankara insan saygısını, insan onunınn şart, lider devletin mağlup edilmesidir. Na •••ı •••ı da aynı Halk Oyunculan tara kökten tahrip etmiştir. poleon'a karşı kurulan koalisyonlann bas terfından defalarca oynanmış, haDüşünceye, san'ata, özgürlütipcisi îngiltere idi. tngiltereyi mağlup etmek raretle alkıslanmış, hiç blr hâ ğe, insan kişiliğine yapılan bu için bir taraftan onun politik alanda yalnız dise çücmamıştır. Peki neden bu utanç vericl saldın ksrsısi''^, bırakılması, yani bir karşı koalisyonla tecrit taassup? Niçin bu nedenle hâlâ İnsan Haklan Evrense! Rrvannaedilmesi, diğer taraftan da askeri olarak mağTurkiyerrüzde ikide bir böyle mesinin diliyle; insanlık vicdalup edilmesi lâzım geliyordu. Napoleon tnmüessif hâdiseler vukua gelsin? nını fsyana sevkeden bu vahşigiltereyi tecrit etmek için muhtelif politik maNeden ikide bir bu yüzden halk lik karşısında. bn ülkenin bas nevralar yapmıştır. Bunlarm başlıcalan şunbirbirine girsin ve hükümet kuvsorumlusu olarak, ne yapacaklardır: vetleri harekete geçsin? Kaldı sınız?» # Krt'a ablukası yaparak tngiltereyi mütki oyunun; yaşadıgı çagda çevretefiklerinden mahrum etmek. sindeki haksızlıklar yüzünden £ Burran için bütün Avrupayı istfla etmahallî hükümet ve baza gericimek zorunda kalmıştır. Bu durum, kendi knvlerle mUcadelesi sonunda Saravetlerinin işgal edilen memleketlere yayüması ya asî olarak bildirilen Pir Sulile sonuçlanmıştır. Buna karşı izdivaçlar veya tan'ın acı serüvenini sahne düyakmlarmı zaptedilen memleketlere kıral tâhalka göstermekten ü: zenl lçiadebir mahzuru ve kanuyin etmek suretiyle çâreler aramak zorunlu::: başka rilç ğunda kalmıştır. na aykırı tarafı yoktur. Q Amerika ile ittifak edcrek tngilterenin ayın Çelik Ğülersoy'un «TuBatı deniz yollannı kapamak istemiştir. Lourizmde halk gerçeğinin öneyunun sonuna doğru günüisiana ve Florida'yı Amerikaya vaadederek omi» başhklı yazısını okumUzUn bazı ekonomik sıkınnun ittifakını aranıış ve fakat Amerikayı tndum. Yazann bazı fikirlerine tüan, bir takım düzeltme isgiltere aleyhine harbe sokmasmı basarauştır. katılmadığımı belirtmek isteteyen eşitsizlik ve yanlış hareO Hint ve Orta Doğu yollannı kapamak rım. ketleri oyuncular tarafından pan üzere, bir vakitler ittifakını aradığı Osmanlı kartlarla seyircilere gösterileGülersoy, Turistlerin TUrk stilmparatorluğu ile çatışmış ve bu teşebbüsünrek eleştirilmekte ise de bu kali bir kahvede bir madensuyu de de mağlup olmustur. dan olagan görülmelidir. Çün veya kahve ile birllkte bir içM Diğer taraftan Îngiltere bir deniz devleti kü bütün demokrasilerde her hübulamayışına deginlyor. Bunun idi. Onu yenmek için kara ordusu değil daha kümet ve iktidar gerektlğinde mumkUn olabilmesi için de halfazla deniz gücü lâzım idi. Napoleon bu hakiyerilebilir, eleştirilebilir, ve za kın kendi hayatında bu alışkankati geç anlaraış, Deniz Bakanı Amirâl Decten bu kadar bir şeye tahamlığın yer etmesi gerektiğini sares'ye büyük bir donanma kurulması görevini mül edilemiyen bir ülkede de vunuyor. Az gelişmiş ülke nitelivermişti. Fakat, donanma bir günde inşa mokrasi vardır danilemez. öy ğinden kurtulmamış için daha edilemezdi. Nitekim kurulamadı, Ve Ingiltele anlaşılıyor kl bütün mesele ileri milleUeri büim ve teknik reyi istilâ için Boulogne ordugâhında yığdığı Pir Sultan denen, finlü halk sa yönüyle ömek almamız olumlu Büyük Ordu tesirsiz kaldı. Cadiz ve Trafalgar irinin âlevî olması, fikir ve dü sonuçlar verir. Ancak bunu yadeniz hezimetleri Fransız ve Napoleon Impaşüncelerinde oldugu gibi beyit parken Ulus olarak benliğimizı ratorluğnun çökmesinin başlangıcı oldu. ve deyişlerinde duygulannı per yitirmemenüz ve geleneklerimizi vasızca dile getirmesi karşısmda korumayı bUmemiz gerekir. Sırf birbirine düşman ve karşıt olan vabancılan memnun kılmak için, sünnilik ve şülik hlslerinin tah yerleşmiş bir âdeti yıkmak, sarik edilmiş olmasından üeri gel dece kahve ve çay içilen bir konomik ve politik alandaki başarısızmiştir. Türk kahvesinde bunun yanısılıklan ile birlikte Napoleon Bonaparte, ra içki koymak gerekmez. Tu1"89 devrimi ile sarsılan genç bir devleti, kısa Halbuki Tiyatro oyunu değil, rist gezdiği Ulkelerde kendi yabir zaman için de olsa, Avrupanm hakimi kıldiğer herhangi bir konuda ol şantısinuı benzerini görmeyebimış ve askerî strateji de adını tarihin unutulsun taassupla hareket etmek as lir. O, başkalarını oldugu gibi maz başboğları arasına sokabilmiştir. la doğru degildir. Saym Selçuk' kabul etmeyi ve onlan o şekilBüyük İskendsr'in dediği gibi: «Bir Ulkü un yazısında belirttiği gibi böy de tanımayı öğrenmelidir. Kenİçin cescretle jaşamak ve arkasında ebedl bir ••• le bir ortam yoksul halkın bir disi için ilginç sayılabilecek şey ••• ••• şöhret bırakarak ölmek, güzel şeydir.» ••• birine girmesini isteyen emper ler turistin tamma ve gönne me yalizmin sömürü düzeni için mu rakını daha çok arttınr. hakkak ki en elverişli bir ortamYazar, bizde lokantacılığm gelişmemiş olmasınm halkın dı••«••••a•«••••••••••••••••••••••••••••••«••••• şarda yemek yememe alışkanh• • • • • • • • • • • « • • •••«•••«••••••••••••a••••••••••«••••«••«•• ••••••••»••••••••••••«•••••aaa ğmdan ileri geldiğini yazıyor. Her gün biraz daha güçleşen hahat şartlan vatandaşı çâresiz kılan pahalüık mevcutken, bütçesine göre hareket etmek zorunda olan bır ailenin dışanda yemek yemesi ımkânsızdır. Gerçi bu rürlü alışkanlığı edinen kişiler yok değil. Ancak biz onlan mutlu azınlıktan sayıyor ve çoğunluğun sefalet ve dertlerine aldırmadan huzur İçinde yaşamayı bllen fertler olarak natıyoruz. Kazandığı her meydan muharebesinde genel adet üstünlüğü daima karşı tarafta olmagına rağmen, kesin sonuç yerinde düşmandan üstün kuvvet toplayabilmesini başarmış, hareket kabiliyetinin, bir harbin kazanılmasında en büyük faktör oldnğunu anlayarak bunu tat bik etmiştir. Demiryollan. motörlü ve nrhlı vasıtalar, uçak ulaştırması. helîkopter " gibi stratejik ve taktik hareket kabiliyetini ideâl hate getiren vasıtalar o gün için meçhul obnasına ragmen, insan ve atın bacak kudreti ile akıllara hayret veren stratejik kuşatma manevralannı bazen dağlar üzerinden, bazen nehir ve ovalardan aşarak tatbik etmiş ve düşman ordularını parça, parça imha eylemiştir. Marengo, Llm, Austerlitz, Jana ve daha niceleri Btratejik kuşatma manevralan ile veya iç hat manevraları ile kazanılmış büyük zaferierin hikâyeleridir. Biz günlük bir gazetenin dar sütunlarında bu zaferierin teknik hikâyelerine dalmak istemiyonız. Bu meydan muharebeleri askerî strateji bakımından kesin sonuçlu zaferlerdir. Fakat kısa ömürlü ohnuşlardır. IXr» Fransa tek başın» kalmıştır. Avrupa İngilterenin liderllğinde askeri ve siyasî koalisyonlar halinde birleşmiştir. HI İki büyük sebep B «Saym Başbakan, B S Tırizmde halk İİJ çenjeğınm onemı O S Sonuç Gülersoy, gecekondulara giden par& üe şehirde, Işığı, suyu olan bir konut yapabileceğini, bu yerleşme tipinin sosyal bir gelenefin izlni tasıdığını söylüyor. El altından pazarlık, yalan dolan, iftira çamur, kaydırma, arkadan vurma, kulis dedikodu, birbirinin gözünu yeme, çirkefleşme, para yedirme, dümen çevirme, adam avlama ve tavlama üstüne süregelen bir bataklık fırtınası dnrnldv. Demokrasimizm mebus adayları belli oldular. Delege paıarında 5 bin liraya kadar oy satıldığını gazeteler yazdılar. Kımi «aman açıktan yapıldı pazarlık... Ve önseçimler noktalandı. Atatürk hayatta iken Türkiye'de tek parti ve İki dereeeli seçim vardı. Şimdi çok parti ve tek dereceli seçim var deniyor... Âcaba öyle midir? Daha iji bir yaşantuım özlemiy Seçim mekanizmasının nasıl isledifine beraberce blr geı le köyunü bırakıp, şehre gelen, atıp ondan sonra varalım kesin yarçıya. Bir kere parti sayısıumduğunu bulamayıp daha elvenın artmasında bir anlam yoktur çogn zaman Güven Partisi nşsiz koşullarla karşılanan bu ile Milliyetçi Hareket Partisi, Miliiyetçi Hareket Partisi ile Adaçilekeş insanlar imkânlan olsa, let Partisi, Adalet Partisi ile Yeni Türkiye Partisi arasında ne şehirde ışığı, suyu olan bir kogibi ayınm var? Bunlar aynı hamnrdan yo|rulmuş, aynı ipliknutu, su£ bir gelenegi devam ten dokunmus partilerdir. Vatandaşın aklını karıştırmak için ettirme alışkanlığı için mı bir icat edilmiş bir sürü saçma sapan lâfı piyasaya sürerek blrtagecekonduya tercih ederler? kım menfaat ynvalarının aracı olmaktan baska hikmeti bnlnnmıyan partilerdir bunlar .. SONUÇ Gelelim demokrasi pazarının tezgâhında »eçimlerin na»l • yüriidügnne. . emıyet içinde karşüıklı daya Geçtiğimiz pazar siyasi partilerin üyeleri «aday adayları» nışma yaratılmadıkça, kitlearasından mebus adaylarını seçtiler. Koskoca lstanbul'da kaç ler arasındaki yaşayış farkı bin kisi yaptı bu seçimi? Ben diyevira beş bin, siz deyin altı • normâl seviyeyi bulmadıkça. bin... Demek ki, siyasi partilerin birtakım üyeleri mebus olmak menfaatçilik ve bencillik terkfiisteyen aday adayları arasından bazılarını seçecekler. Siyasi dilmedikçe ne turizm, nede bir partiler, bu mebus adaylarını bir listeye yazıp 12 Ekimde yapıbaşka kaynak kalkınmamızı kolacak seçimlerde sandık basına ko\acaklar. laylaştıracaktır. Saygılanmla. Vatandaşın yapacagı is, bu listeleri oldugu gibi sandıga atMine BERKOC.LU maktır. (Öğrenci) En büyük parti, iki buçuk milyonluk lstanbul'da üçbes bin delegeyle seçer mebus adaylarını .. Bu üçbeş bin kişi arasında kandırılan, satın alınan, pazarlıkla elde edilen profesyonel particiler, kendi ilçelerindeki sebekelerine yön verirler. 34 milyonluk Türkiye'nin dısında sıvasi parti çatısı denilen garip kulüplerin dört duvan içinde yürürlüfee giren bu seçimlerin üstüne efilmek gerekir. Zira 31 Agustos Pazar eünü zaten parlamento tesekkül etmiş, üç aşağı beş ynkan Ankara'ya gidecek mebuslar belli olmustur. ayın Ord. Prof. Dr. H. V. Gerisi fasafisodur artık .. Velidedeoğlu yukandakı baş Ne var ki. bu kadarla da kalmıvor. A.P., C.H.P.. T.t.P. Î3'er lık altında hekimlerin mekişiyi, ve M.H.P. 22, G.P. 21, Y.T.P. 17. B.P. 14, ve M.P. 12 adadeni hukuk açısından hastalanvı merkez kontenjanından seçim listelerine koyacaklardır. Dena karşı sorumluluklannı beürttiler. Yazüarmın başında ve so mek ki, 155 mebus adayını ön seçmenler dahi seçmiyorlar; partinin başında bnlunanların keyfine \e emrine göre listeler dünunda organ aktarmalanna da zenleniyor; vatandasa sunuluyor. 12 Ekim'de sandık başına zibır nebze dokundular. Değerli decek vatandasa sunulan listelerdeki mebus adaylarını 34 milhocamızm yazısı «Dr. Barnard, vonluk Türkiye'de, yıizde doksanı üçkâ^ıtçı menfaat takımının kalb nakH ameliyatlarm» devam elinde bulunan siyasi partilerin bir a\uç adamı piyasaya süredecefini söylemiş. Ben olsam m( kte. . hiç değflse, vabancı organm \üŞimdi biri çıkıp diyebilir ki : cut tarafından reddedibnesini Peki, halk? önleyen Uâçlann biraz daha geHalk bu işin farkında değil mi? lişmesine değin beklerdim. VicDegildir. danım bana böyle söylüyor» diye Bafünkü boznk düzenin eeemen «îinıflan olan kompradorbıtiyor. Sayın yazar konuyu orlar, mütegallibe. ve bunların çevresinde toplanmıs isbirlikçılegan takılan kişı yönünden beri. bütün kösebaşlarını tutmuslardır. Memleketin bankaları, nimseyerek endişelerini vicdanfabrikalan, kumpanyalan, madenleri, yeraltı ve yerüstü serlannın sesi olarak sunuyorlar. vetleri. sendikaları. ticaret odaları, ziraat odaları ve hafız knrsZannımızca organ alınan kişırun larına kadar en geniş örgütleri, bunlann kontrolü altındadır. haklan da duşünmeye ve tartışOy deposu olan köylülere gelince maya değer. Şöyle ki: Organ Onların nasıl yaşadıgı da Devlet Plânlama Teskilâtının daaktarmalannda yasama haklan ha pek taze olan raporunda yazılı : Bu rapora göre, köylünün gözönünde tutulması gereken iki yüzde 74'ü ömrünü doğduğu yerde geçiriyor; yüzde 53 nüfus kişi vardır: Organ alınan ve tadogduçu köyden dısarı hiç çıkmamıs; yüzde 46'sı bir vıl içinde kılan.. ölümün kesin tanımı, vü en vakın şehre dahi uğramamıs. Yasadı^ı çevreden ömür bovu cuttaki hücrelerin tamamen haçıkmıvanlar yüzde 38 .. Kövlünün yüzde 53'üniin yalnız karayatiyetlerinl kaybetmesl olarak sapana. yüzde 72 sinin de bir tek öküze sahip olduğn anlaşılıele ahnır, yapanlarca açıklandıyor. Yüzde 52 köylü ailesi ömründe hiç gazete okumamış, yüzgına göre nakledilecek organm de 86 hiç sinema görmemiş, yüzde 93 tam kapalı ekonomi için«sgarî bir canhlığa sahip olmade ilkel bir hayat yaşamakta .. sı gerektiği düşünülürse, organ fşte 14 bin köy üzerinde yapılan taze bir anketin sonaçları .. alınan kişi yönünden durumun Ve bu karanlık ortasında delege paıannda 5A00 liraya oy önemi ortadadır. Kısa bir zaman tatınalan demokrasi hayranı mebus aTdayiarı... sonra öleceğine kanaat getiriltste adına demokrasi dedifimiz düzenin içvüzü bndur. miş olsa bile, o kısa zamanın Gerçek demokrasiye saygımız oldugu içindir ki, biz bn rebir hayat parçası oldugu unutul jime demokrasi diycmiyoruz. mamalıdır. Hiç bir hukuk düzeni yaşülan öldürenlere daha az ceza vermiyor. Suçlu «O nasıl olsa yakında ölecekti» diyebilir mi? Kaldı ki yakmda ölür diye teşhis konan nicelerinfn kurtulduğunu, hiç olmazsa daha bir •••••»»•»»»•»•••••••••••••»••»•••••»»»»»»»«> müddet yaşadığını hayat tecrübe lerimiz bize göstermektedir. Bıtkis«l hayat yaşayan Alp Reel'in 1940 yılındanberi öğretim. eğitim ve kültürümüze • bir organ deposu olarak kullanıl değerli hizmette bulunan Kolejimiz öğrenci kayıtlanna « > masına hangi kamu vicdanı razı devam etmektedir. • olabüir?.. Sınıf mevcutlanmız 2035 arasındadır. îngilizce • Fransızca Almanca yabancı dilleri okutulmaktadır. J nancıma göre insandan insana organ naklinden vazgeçıp Not: Bütün sınıflann denklığı onavlıdır. «> sun'î organ yapımı çalışma J Taksim Sakızağacı No: 30 Tel : 49 10 45 44 12 45 • lanna hız verilmelidir. Bir insa • Cumhuriyet 10614 • nı yasatmak için kısa da olsa • »•••••••••••••••»•••»•••••••»•.)•.)»•»»»»»+• bir diğerinin ömrünü azaltmak tnsanca görünmUyor. Nail ALIÇLI Türkiye Emlâk Kredi • Aynı yaza dizisine değinen Bankası A.O. Dr. Rüştü Ergun ise şunlan yazKadıköy Şubesinden : Vefakâr ve fedakâr bıricik maktadır: ağabeyım TASHİH İLÂNI «Cumhuriyet Gazetestnin özS A M 1 Ç A î L I'mn türkçe sözcükleri tanıtmak ve 25 Ağustos 1969 Tazartesi onlan tnttnrmak için gösterdiği gunu Cumhuriyet gazetesınvefan dolavısiyle telgral, teçabaya, bu çabaya katılanlar ade neşredilen P63.5859 dosiefon ve mektupla acımızı rasında Sayın Velidedeoğluna ya ile ilgıli gayrimenkul sapaylaşan akraba, dost ve artansunamak (hayran olmamak) tış ılânının takdir kıymet Kadaşlara, cenaze merasıelde degil. kjsmmda, 3 adet dairemn minde bulunmak zahmetine Bu çaba yardımı İle dilimij değerı 125.000. !ixa olarak katlanan Ankara Anadolu (yaygın ya da ünlü yanlışlar yazılacağı verde zuhulen Ajansı ve P T.T. mensupla= Galatı meşhurlar) dan arın120.000. lira olarak vazılrma, Boyabatlı heuT^îhrilemış olacaktır. mıştır. îşbu 3 adet dairenin rıne teşekkürlsrimi bıldirikıvme'inin ceman 125 000. Cumhuriyefde örçflt, 8denek rim. lira olarak tashih edilmiş gibi öztürkçe sözcüklerin, teşekDr. Faruk Çayll bulunduğu ilân olunur. kül ve tahsis yerine knllanılmakta olduğunu görüyoruz. Böylece teşkilâtlar tahsisatlar gibi yan(Basın tashıhi 10628 (Cumhurıyet: 10626) Iıs çoğullardan kurtulmuş oluyonız. Sayın Velidedeofln «Hekimlerin sorumluluğu» başlıkh deçerli yazısında ÖDENCE sözcüğünü (tmzminat) yerine kullanmak la, tazminatlar demekle yapılacak yanlışın da ortadan kalkmasına yardımcı olmuş olnyor.» C Hekimlerin sorumluluğu Özel Yeni Kolej Mîidürlüğünden | İ TEŞEKKÜR GazetecilerinTertİDİedikleri TURİSTİK AKDENİZ İ L A JS Devlet Üretme Çiftlikleri Dörtyol Turunçgiller İşlelmesi Müdürlığünden 1969 yılı mahsulü 1 parselde 80 ton şeker portakalı ve 7 parselde 467 ton Grapefruıt 8 9/ 1969 tarihinde Pazartesi günü saat 14 00 de Dörtyol'daki İşletme İdare binasında açık artırma suretiyle satılacaktır. Şartname Ankara'da Devlet Üretme Çiftlikleri Genel Müdürlüğü Ekonomi Şube Müdürlüğünde, İstanbul. Bursa, Mersin, Adana. Gaziantep ve Hatay Teknik Zıraat Müdürlüklerinde. Turunçgiller İşletmesi Müdllrlüğünde mesaî saatleri dahilinde görülebüir. Şeker portakaünın muhammen bedeli 52.800.00 lira muvakkat teminatı 3960.00 liradır. Grapefruit'in muhammen bedeli 289.540.00 lira muvakkat teminatı 21 715.50 liradır. İsteklilerin belli gün ve saatte teminatlariyle birlikte muracaatlan ilftn olunur. ÇOK ACI BIR OLUM Arhavi eşrafından merhum Tevfık ve Rahime Kurdoğlu'nun kızı. merhum madenci Şevket Kurdoğlu'nun eşi, merhum Nafiz Kurd, İller Bankası Müşavirlerinden Asım Kurdoğlu, merhum mühendis Nail Kurdoğı u , Aliye Devrim'in kardeşleri, Zafer Kurdoğlu. Emayetaş Müdürlerinden Muzaffer Kurdoğlu, Jülide İliriş, Güzin Tuzun. Dr. Gönül Kurdoğlu'nun çok sevgüi anneleri. Suliye Kurdoğlu. merhum Mühendis Asım Can Kurdoğlu, Tütün Eksperi Muammer İliriş, Avukat Faik Tüzün. Mühendis Suat Gürel'in kayın valdeleri, eczacı ümit Kurdoğlu. Füsun Gürel, Hasan Kurdoğlu, Nüvit İliriş, İbrahim. Ayşın Tüzün'ün anneanneleri, Zümrüt, Ömer Kurdoğlu'nun babaanneleri, Süavi ve Metin GüreJ'in büyük anneanneleri. Nazım Kurdoğlu'nun yeğeni, diş doktoru Ulvi DevTİm'in baldızı, Avukat Ziya Kurt, hukuk doktoru Togo Kurdoğlu'nun halalan, Hesap Uzmanı Sezai Kurdoğlu. Kastamonu Valisi Hasan Kurdoğlu'nun. Kara hasan ve Bayraktar ailelerinın amcazadeleri Salihatı Nisvandan N1LGÜN OTAH (Gilnsin) ile IAVTJZ OTAR E\lendiler tstanbnl (Cumhuriyet: 106») MÜZEYYEN KURDOĞLU (HANIMEPENDİ) beklenmedik âni ölümü ile. Kurdoğlu ailesini sonsuz acılara garkederek 2/9/ 1969 (bugün) Fatih Camiinden öğle namazını müteakip kaldırılarak Edimekapı Şehitlik Sakızağacı Mezarlığına defnedil ecektir. Tanrı rahmet ejliye. AİLESİ Kurdpilu Rekl&m: 393/10627. GÜLÂT ANOEL İle Inşaat Muhendlsl SABAHATTİN TAŞKlîfEB , Evlendiler. 19.1M» KAOKÖT İSTANBIU W E (Akropol Atma) R ISKtNOERITt (Kahım Ehramiü, Niı »tası) BEYRUT (Cebel GnlU. Portakal BarcePen. Gazmo lıban). KI8RIS (Magou. lefko«al Merun tzmıı ıslanbuL MÛRACAftT . Gaı«te<ıleı Cemiy«« B'm bunbul lel 12 it 08 (Basm: 21027'10611) (Cumhuriyet; Cumlıuııvet 1WJ24
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle