22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHTFE DÖRT söylüyordu. Garip tesadüf. dedikleri daima aynen çıkıyordu. Bazı defalar kıskançlık damarları kabarıyor, böyle anlarda onu ikna etmek son derece güçleşiyordu. Karakterinin en zayıf tarafı da buydu. Fakat, herşey bir yana çok cici bir kızdı. Ona ilk defa rastladığım giin bende uyandırdığı olumlu tesir zamanla azalmak şöyle dursun aksine artmıştı. Bir sabahın erken saatlerinde asansöre doğru koşarken kolundan yakalayıp durdurdum: • Bırak gideyim Chris... Ace le bir i$im var...» Bir dakika, Lounijie.. Çok önemli bir şey söyleyeceğim sana...» Neymiş?... • Benimle evlenmek ister misin?». İR Evlul 1969 CUMHURİYET Vazan: BARNARD Louwtjie ile, çocuk düşürme îebebiyle ölen kız konusundaki konuşmamız bir anda tartışmaya dönmüştü: « Ben. bu çeşit işlerde biitün suç kadınlara aittir şeklinde bir lâf etmedim sevgilim... Sadece sorumluluğun cemlyele ait oldu ğunu söyledim...» • Aynı kapıya çıkar... Böyle demekle delikanlının mâsum olSuğunu iddia edirorsun... Arada ne fark var?...» . Niçin?...» « O ki bir anneydi Chris... IVIeseleyi bu açıdan diişünmelisin. O. bir anneydi. Oysa siz, Wf diğinizi iddia ettiğiniz kadınlar bakımından sorumluluk duygusunun zerresine bile sahip değilsiniz...» Cevap vermemeyi çok daha uy gun buldum. Bunun üzerine eve dönmek istediğini söyledi. • Yorgunum. Şayet bana refa kat etmek niyetinde değilsen tek başima da dönebilirim.» Bu mesele sana lüzumundan fazla dokundu galiba?...» • Niye dokunmasınmı; yani?. İkimizin durumunda da benzer taraflar var. Daha ne vakite kadar hu şekilde devam edip gidebilecegimizi sanıyorsun?...» Şu olaydan ona hiç bahsetmemeliyim ama olmuştu bir kere. • Bu şekilde derken neyi kas tediyorsunuz?...» CHRISTIAN HAYATIM 'Benimle evlenmek ister misin?..,, Suali sorarken onu kucaklama ğa kalkışmıştım. • Dokunma bana...» diye diklendi hemen. «Beni de o kızcağız gibi sanıyorsan yanılıyorstııı. Kal kıp kendimi bir erkek uğruna feda edeyim. sonra da aynı erkek suçun toplumda olduğunu iIeri sursün ya da bütiin sorumlulugu bana yüklesin... Yok öyle yağma...« Böyle bir iddiada bulunmak aklımın köşesindeıı bile geç mez.» • Peki ne geçer aklının köşe sinden... Hemen bilmek isterdim.» mız monoton bir havaya bürün meğe başlamıstı. Aşın heyecana ve sürprize benzer bir şey kalma mıştı karşıhklı ilişkilerimizde. Bir çeşit havlu sallama özelliğin den gayrı yenilik katamıyorduk aşkımıza. Ben doktorlara ait büyük bir binada yatıp kalkıyordum. O da yamacın tepesindeki hemşireler lojmanında kalıyordu. Her iki tarafın telefonları daima meşgu! oiduğu için havlu sallayarak işaretleşme usülünü keşfetmiş'.ik. Havluyu yukardan aşağıya doğru sallarsak bu birbirimizi görebiliriz anlamına geliyordu. Aşağıdan yukarıya salladığımız zaman da aksi demekti. Tanıştığımız günden bu yana emsalsiz saatler geçirmistik başbaşa. Louwrjie. Beaufort West'e kadar gelmiş. bizimkilerle tanışmıştı. Günün birinde benim de onun ailesi ile tanışmam gerektiği sonucuna varmış, beraberce Güneydoğu Afrika'ya gitmiştik. Babasının bir çift ağılı vardı. Hayvan yetiştiriyor, satıyordu. EVLENMEK İÇİN PARA LÂZIM Durmuş. gözkapaklarını bir çocuğunkiler gibi açıp kapayarak bana bakmağa başlamıştı. Sen gerçekten budalanın birisin...» Dr. Blaiberg e yaptığı ameliyatla bir a n d a <;iınün aclanıı olan Prof. Barnard, ameli• Ne demek istiyorsun?..» vatiaıı soııra bir dünya t u r u n a çıkmış. ve d ü n y a n m ünlii kişileri ile göriişmüştiiı. • Şimdiye kadar başka bir Resimde. Amerikaya d a uğrayan Barnard eski Başkan Lyndon Johnson ile konuşurjey düşiinmedim zaten...> ken görülüyor. ; Ona ilk izdivaç teklifimi bu şe kilde yapmıştım. Sonra işi oludaha çok ameliyat yaparsa o grubu geliyordu. Birinin adı göz davrananın elinde kalı * runa bırakmıştık. Aradan birkaç Jacques Roux, diğerinin de kârh çıkacaktı bu işde. O\sa biyordu. ay geçmişti. Simdi arabadaydık. Pikkie Joubert idi. ze sadece basit vak'alar veriliLouwtjie. meseleyi nasıl çözümleyeceğimizi merak ediyordu. yordu... Apandisit ve fıtık giKolayca tasavvur edilebilecebi... Buna da razıydık... Fırsat« Beni diişiindüren tek şey ği gibi yeni işimize dört elle Hiç hesapta olmayan para...» dive mınldandım. «Evlesarılmıştık. Bistüri darbeleriyle ları kaçırmarKak için tetikte bir ameliyat necek kadar paramız yok.» istikbal yolunu kendimize bir duruyorduk üçümüzde. Ameli Üstünde durulacak kadar an önce açmak istiyorduk. Kim yatlar daima erken ve açık • önemli sayılmaz...• N'asıl olur?.. Anlayamadım dnğrusu ya'.'..> Sen benimle evlenmek istiyor musun. istemiyor musun?..» • Pekâlâ biliyorsun... Istiyorum tabiî... Fakat...» • Fakatı tnakatı hırak. Paranın bu konuda hiçbir rolü yok... Şimdi sadece nişanlanırız.. Muntazam bir kazanca sahip oldueun zaman da evleniriz.» Üç gün sonra. nişan yüzüğünü alabümek için benim mavi renkçocuk istiyordum. demişti. Bunun ardında bencil» 45 li küçük Au?tin'i satıyordum. lik duygusu gizliydi. Louwtjie vitrinlerden birinde Banr. lütfen bir perno! diye diye... Selim, başını kucaklamış öpmüştü: çok hoşuna giden bir yüzük gör Sen benim hem karım, hem çocuğumsun. Ba Kafayı böylece dumanlamış, sonra karşısına çı düğiinü söylüyordu. Beraberce na yeter, demişti. kıveren orospunun kömür ve ucuz lâvanta kokusu gidip bakacaktık. Ve yalan söylemişti: karışımı pembe odasında sızıp kalmıştı. Kuyumcu dükkânında bir sürü Aslında benim de çocuğa hiç sabrım yokGece yarısma doğru Sein nehri kıyısında ayılyüzük vardı. Hangisinde karar tur. Neylersin. sen istiyorsun diye katlanacağım. mağa başladığını hatırlar. kıldığını önce anlayamadım. Oysa, Selim'in en büyük arzularından bıri çoYorgun akıyordu Sein nehri. Kıyısına dikilmış • Şu...» diye işaret etti. Orcuğu olmasıdır. Jçi titrer çocuklara. Nilüfer'le ıkisi fenerlerin ışıklarını sürükleyerek akıyordu. Doktor tadaki... Sanki bize tebessüm kız. ikisi oğlan dört çocuğun hayalini kumıuslardı. Selim Gediz. dayanmış korkuluğa kendi de akınediyormuj gibi duran...» Doğmamış çocuklarına gönül bağlamıştı Selim tıya kapılmak ister gibi özlemle nehre bakıyordu. Tebessüm ediyormuş gibi Rüzgârın önüne katılmış yapraklar. dönüyordu çev Çocuksuz tam mutlu bir hayat söz konusıı mi?.» resinde. Başını döndürüyordu. Ağhyordu Doktor olmaz, derdi. « Görmüyor musun?... Şimdi Selim Gediz, sebebini kendisine de açıklamadan Şimdi Yıldız'ı inceliyor da: de giilmeğe başladı.» ağlıyordu. • Bir bakıma da isabet çocuğu olmadığı, diy« « Buna da şükiir... Demek ara akhndan geçiriyor. Çocuklarını da böyle kıskanir, Geceyarısından çok sonra dönmüştü oteline Ve mızda bir gülen de var» onları da tümüyle kendine bağlamak isteıdi Onkarısı Yıldız'ı gece bekçisiyle beraber telefon baKoluma girmiş durumdayken ları da vırvırlarıyla mutsuz kılardı şında. karakollara. kazaya uğraması muhtemel ko birden çıktı: casını sorarken bulmuştu. Ül'.imatomu vermişti: Yıldız. bazan günde birkaç kez sorar. Her sefe «Memnun depil misin vokrinde de aynı cevabı alır: N'ilüferi unutacaksın artık. Onu söz konusa?....» su ettın mi. bugünkü gibi ortadan yok olacağım. Beni gerçekten seviyor musun? «Lâf mı seninki de?... îllâllah... Bir yıl oldu evleneli üç kişi yaşıyoruz. Sorulur mu? Memnuniyet denen şeyin zirveNilüfer aramızda. Sanki seni kuma alrmşım. Benimle beni sevdiğin için mi evlendin? Sesindeyim... Kriz derecesinde bir îim, kaşlarını ça:ar: Yıldız'ın kıskançlıkla bulanık kafasında bu teh memnnniyet...» Ya niçin evlenmiş olabilirim? Soyle aklın» dit bir süre hükmünü yürüttüydü. Sonra yeniden Dükkâna girdik. Yüzüğü sageleni. başladı tutturağı... Ve artık Selim'in tıpkı Paris'tın aldım. teki gibi bazan yirmidört saat ortadan silinmesi Nilüfer'in senden kopmağa haçladığını sezde para etmiyordu. Kıskançlık krizlerini ağlama din. o beni bırakmadan, dedi. Öç almak^için İKİNCİ İHTİSAS krizleri izliyordu. Sonra günlerce mutsuz, perişan, • Öç almak» derken nasıl da ışıldar badem biçimli kendi içine yumuluyordu. Fakat tutturağı yine kapkara gözleri. tutturak: Selim derin bir solukla: KURSU BAŞLIYOR Hayır hayır, der. Nilüfer'le nişanlanma^ıa Gazetenin dedikodu sütununda okudum. Nirağmen ikinizin arasında bocalıyordum. Konyf.ria lüfer'le Ömer, Uludağa gitmişler. Alu aylık jinekoloji stajınbana gelişin. kollarıma atılışın. bana bağlıliffın «a Ona da böyle sarüıyordur kocası. Acaba on dan sonra bir o kadar süreli na karşı duygularımı ağır bastırdı Beni dahs :'. lar da hep karanhkta mı sevişirler? genel cerrahi siajı için teklif anlayacaksın. daha iyi anlasacasız Hay'atımız bir Selim, bana sokulduğun zaman neden ismimi aldım. Yeni mezunlar arasında cennet hayatı olacak. diye düşündüm. söylemiyorsun? Belki isimlerimizi kanştınrsın diye böyle bir göreve lâyık görülmi? Nilüfer'le anlaşamazdın. Selim. mek başlı başına bir şerefti. Ah Selim'ciğim, ne kadar azap çekmektesia. Anlaşamazdım. Derhal kabul ettim ve profe Ben çok iyi tanıyorum Nilüfer'i. Nilüfer için Ben de seninle beraber. sör Cole Rous'un yönetimin aşk ikinci plândadır. KafaMnın içindekileı daha Hastaydı Yıldız. Akıl zembereğini Nilüfer'le deki genel cerrahi servisine önemli. Bizden değil Nilüfer Bir başka toplumun kurmuştu Boşanıverecekti bir gün bu zemberek, geçtim. insanı. Selim korkuyordu. Hiç bir şey bütünüyle oyalayaYaşlı bir operatör kendisine Selim yalvanr: mıyordu onu. İçine kapanıktı. Bir türlü dış dün Artık bu konuyu kapatsak. benim Acem min muavinlik ediyordu. Bu yaşlı yaya açılamıyordu. Arkaüaş bulamıyordu. Bir söyatürüm. revgili kancıfım Bıktım. bıklım bu kooperatörün emrinde de aynca mestr felsefe fakültesine gitmiş. çalışmak güciinü nuda israrından. Eve yorgun geldim Başka hos ko devam ettirememişti. Bir süre resnıe vermeğe çaüç genç doktor vardı. Bunlarnularla beni oyalasan olmaz mı? balamıştı kendini. Portreye merak sarmıştı. încedan sonra benim de dahil olliyordu Selim onun rrsimlerini, farkına varıyordu Kendi oyalanamıynr ki Yıldız. Seümi oyalasın. dugum daha genç üç doktorlar ki, karısı, her portreye Nilüfer'in mini mini bir Sezgisi yamandır YılHız'ın En mahrem anlarında özelliğini koymaktadır. Biünçaltının itelemesi sobile Selim'in kendisinin olamadığını seziyor mııy nucu.. Birinde Nüüfer'in saçları. bir erkek portredu? Bir başka kadına özlem duyduŞunu, gi?lı hir sinde Nüüfer'in gözleri, bir konuda yogunlaşmış ba derdin içini kemirdiğini seziyor muydu? Selim'i kışı; bir çocukta Nüüfer'in çukur çenesi... Yıldız avutmak, Selim'e hoş eörünmek yolunu tutrmıstu bilmiyordu bu hünerini... Bilse yapmayacaktı. şimdi. Onu kendine baŞiamak için ne çarelere baş69.1969 günü bizleri sonsuz vuruyordu. Parasını savurmaktavdı bu uğurda... Resim çalışmaları üzerinde de uzun süre du?leme garkedeHiç deeilse haftanın bir günü. Selim. sofrada ya ramamıştı. Şimdi: rek aramızdan peçetesinin altında. ya yazı masasının veya vataâı Çocuk, diyordu. Çocuğum olunca, diyordu. ayr'Jan biricik n;r, üsiünde Yıldızın kartı iliştirilmiş bir hediye pa Çocuğum olunca göreceksin hiç hırçınl:ğım kalmavarlığımız keti buluyordu yacak. Tam mutluluğa erişeceğim, diyordu. Kur. Alb. Oysa olmuyordu çocuğu da... Olmayacaktı da. Savurma paranı. dedikçe d~: Ali Genç kızlığa girerken geç teşhis edilen peritonit Bırak beni Bari sana bir şeyler aimak zevonun kısırlaşmasıyla sonuç vermişti. Almanya'da, Özveren'in kimi tatmin edeyim. Başka zevkim yok. diye cevap Isviçre'de. Fransa'da başvurdukları bütün doktorveriyordu. cenaze törenine lar, Selim'in kulağına aynı hükmü fısıldamışlardı. Türkiye'ye dönmelerine bir yıl kala ev eşyası bizzat katılan Ve bu gerçek Yı'.dız'dan saklanmıştı. veya evimize merakına kapılmıştı. Babasının düğün hediyesi gelerek acımızı paylasftn, çelenk Çocuğunuzun olmaması için hiç sebep yok. olarak verdiği Ayazpaşa'daki kata eşya seçmekle, gönderen sayın komutanlara. geMutlaka olacaktır, biraz bekleyin. dükkân dükkân dolaşmakla zamanını geçiriyordu. neral, amiral subay ve assubayOturduklan üç odalı katın bir odasını yükte haVe biçarenin hâmile kaldım. kalacağım umulara: akraba: dost ve arkadaşfif bahada ağır eşyalaria dolmuşiu. duyla tükettiği o aylar... O tedirginlik... Sonra o lara: Gülhane Hastanesi iigilihayal kırıkhğı. Ve işte bu arada böbrek iltihabı patlak verdi. lerine: Garnizon ve Merkez Selim, onun çocukları gördükçe kıskançlıkla Hastahanede tedavide kaldığı iki ay süresinda Komutanhkları ilgililerine tetitrediğini, kendinden geçer gibi olduğunu seziyor, şekkürlerimizi arzederiz. zaval'ının azabı... merhamet duygusuyla, şefkatle karısma bağlanıDurrnadan azabını haykırıyordu: Eşi; Kızı; OJIu ve Damadı yordu. Öleceğim Ölmek, senden aynlmak istemi Zavallı, beni istedi bütünüyle bana sahip ola yorum. Cumhuriyet 11280 madı. Çocuk istiyor, sahip oiamıyacak. Evlendi de Keşke keşke böyle yakışıklı olmasaydm. Bea •••••»•••»••»••»»»••• mutlu mu bu kadın? Evlenmeseydi, hiç değilse ude bu kadar mutsuz olmayacaktım. l O K mutla yaşardı. D O Mutlaka Nilüfer'in ahı tuttu. Selim'in vehmettiği kadar da mutsuz değildi İstanbul'a dönünce Nilüfer'i aramayacaksın Yıldız. Bir süre sonra çocuk tutturağı da geçmişti. değil mi? Ve bir gün itiraf etmişti Selim'e: Hastayım diye benden büsbütün soğuma saOKKI SAC f« /.ÜHKKVİ J Aslmda ben çocuk sevmem. Senden bir ço kın? 4 Hastalıklan Mfltrhıımtıs) ' cuk istediğim için. Senin çocuğunun anası olayım. O sarışuı hartabakıcıya çok yüz veriyorsun, Istiklâl Cad Parmakkapı Birbirünize daha sıkı bağlanalım. Böylelikle çocuSelim. ğundan ve benden başkasını düşünme. Bu sebepten (Arkası var) No » feh 4 ie 73 • 4 DENGELİ BİR ÇİFT OLABİLİRDİK Birbirimize benzer taraflarımız ve ortak eğilimlerimiz partnak he sabına vurulmaj'acak kadar çoktu. Aynidığımız noktalarda bile karşıhkh noksanlarımızı tamam layan nitelikler bularak seviniyordum. Bu şekilde onun bana çok yardımı dokunrr.uştu, ben de fırsat buldukça ona faydalı olabi liyordum. Hükümlerinde sert ve müsamahasızdı. Şu ya da bu kimse için beslediği kanaatlerde yanıldığı bir kerecik olsun görülmemişti. Mes':eğim konusunda sık sık ikazlarda bulunuyor. filâna veya falâna karşı dikkatli davranırsam çok daha iyi edeceğimi YARIN: İKİ YILDIR SÜRÜP GİDEN MACERA Ben de kendi kendime «aklımın köşesinden ne geçer acaba?» diye scrup duruyordum. İki yıldan be ri gezip tozuyorduk. Aşk hayatı ,fğ KOKSflLMIŞ AĞACLflR' NI KARAMAĞARAIİ ••«•••••••••••••a !•••••••••••»•••• Disi Bond • • • • • • •• a • • • • • • • • • • • • • • • • • • a • • • • • • • • • • • • • ••••••«• ••••••••••••••••••••«••••••••••ı '•••••••••••••••a • • • • • • • • • • • • • • « • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • « • • • • • • • •• • • • • • • • • • • • • • • • • I ••«•••••a • •• • • • • • •••••••••••••••••••••••••••••«•ı ••••••••••••••••• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •• • •••••••*•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••< '•••••••••••••••a •••••••••••••••••••••••••••••••«•••••••••••«•••••••••••••••••••! MODESTY BLAISE •••§••••••••••• •••«*«••••••••• • l l l l l l l l l l l l l l • • • • • • • • •• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •• • • • ••••••••«•••••••>••••••••••••••«•••• • • •• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • « • • • • • • • • • • • • • « • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •• • • • • • • • • • • I •••••••••••••••••«••«•••••••«••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••«•«••••••••••• ••••••>••••••••••«•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• ISTEHSEM C>JU . Bew SEM NE TEŞEKKÜR AYHANBAjOGLUH TONA CASUSU öuu SOYUCUUUĞU I Tarık ?. KırDakan | •••••••••••••••»••••• Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir ve Hidrografi Dairesi Başkanlığından bildirilmiştir. DENİZCİLERE VE HAVACILARA 108 SAYILI BİLDİRİ Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir ve Hidrografi Dairesi Başkanlığından bildirilmiştir DENtZCİLERE VE HAVACILARA 22 Eylt'U 1969 üâ 4 Ekim 1969 tarihlerinde 09.00 ile 24.00 saatleri arasında aşağıdaki noktaların birleştiği saha içinde seyretme, demirleme. avlanma ve bu sahanın 600 metreye kadar olan yüksekiiği can ve mal emniyeti bakımından tehlikelidir. EGE DENİZİ SAROS KÖRFEZİ E 41 SAHASI 1 inci nokta : E. 4558 No lu büyük Kemikli Burun fenerinden 010 derece ve 17 mil mesafede, enlerai 40 derece 36 dakika Kuzey. boylamı 26 derece 17 dakika Doğu. 2 nci nokts : Enlerni 40 derece 30 dakika Kuzey Boylamı 26 derece 17 dakika Doğu 3 üncü nokta : Enlemi 40 derece 30 dakika Kuzey Boylamı 26 derece 10 dakika Doğu 4 üncü nokta : Enlemi 40 derece 36 dakika Kuzey Boylamı 26 derece 12 dakika Dogu. DEMZCILERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DUYURULL'R. (Basm: 22518/ KARADENİZ İSTANBtL BOĞAZI ÖNLERİ K 9 SAHASI. 1 inci nokta : E. 5832 No lu Şile fenerinden 002 derece ve 18.5 mU mesafede, enlemi 41 derece 28 dakika Kuzey. Boylamı 29 derece 38 vUkika Doğu 2 nci nokta : Enlemi 41 derece 50 dakika Kuzey Boylamı 29 derece 38 dakika Doğu 3 üncü nokts : Enlemi 41 derece 50 dakika Kuzey Boylamı 30 derece 17 dakika Doğu 4 üncü nokta : Enlem: 41 derece 28 dakika Kuzey Boylamı 30 derece 17 dakika Doğu DENİZCİLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE Dl'YURCLÜR. (Basın 22238 11278) 25 ve 26 Eylül 1969 tarihlerinde 09 00 ile 17.00 saatleri arasında aşağıdaki noktalann birleştiği saha içinde seyretme, demirleme. avlanma ve bu sahanın J600 metreye kadar olan yükseklifi can ve mal emniyeti bakımından tehlikelidir. 103 SAYILI BİLDİRİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle