25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE p Yazan: BARNARD CHRISTIAN HAYATIM Şimdi hedefe varmıştık. Fakat hedef bildiğüniz noktanın da yeni bır başlangıçtan başka bır aey olmadığını ancak farkedecektık. Bir hiçlikten hareket etauş, yeni bir hiçLiğe varmıştık. Gerçi dıplomamı almıs, doktor olmustum ama, mesleğın ilk basamağında bulunuyordum henuz. Meslekle bırlikte gelen sayısız guçlukleri yentnek ve faydah bır insan olarak kışiliğe ermek ıçın kıyasıya dik bır yokusu daha tırmanmak zorundaydım. nemin çok gurur duyduğu besbeliydi. Ayru gunün akşamı Tann ile yine urun uzun konuşacağmdan emindinı. Babam da çok heyeeanhydı. Gözleri buğulanmış gibi geldı bana. O anda, memleketten aynldığım ilk guılü hatırlamıştım. Cape sehrine yonelraek üzere trene bindiğımde babam istasyonda kalmıs, son ra bir kolunu havaya kaldırarak beni uıun uzun selâmlamıştı. Aradan altı yıl geçmisti demek... Oj'sa herjey daha dun gibiydi. bu merdivenlen sırtımda Michel in ceketi, ayaklanmda da ağabeyimin bana göre ayarlanmıs. pantolonu ile çıkmıştım. Boynumda da rengi yalnıa seçilmis bır kravat vardı. Altı uzun yıl... îlkokul, ortaokul ve lise konusundaki zaman kesimıne kıyasla bu altı yıl çok daha uzun sürmüş gibi geliyordu bana. Bır koltuğumda kıtaplar, öbür koltuğumda sandviç paketı az yol mu tepmiştım bu müddet zarfında .. Uykusuz geceler, bitmez tükenmez dersler ve zaman zaman kapıldıgım ümitsizlikler. Daima yalnızdım... Daima da duygulanmla başbaja... Basamak lan her ne pahasına olursa olsun tırmanma ıhtirası ile didinıyor, şehre ve dunyaya açılan pencerenın bulunduğu zirveye varmak için ne lâzımsa yapıyordum. r'm Içln TTo'^ı da. h«n( »eviyordu. Hımayesıne sığmabilir, faydalı sonuçlar sağlayabilirdim. Babam, Beaufort West'e dönerek hiç değilae birkaç gün isürahat etmerai İJtiyordu. Oyıa annemin, bu çeşıt lâflar duymağa bile tahammülü yoktu. Oğlu arslanlar gibiydi. tstirahat de ne demek oluyordu'.. Dünyanm feı hme doğru madem ilk adımı atmjştı, artık boş yere vakit kaybetmemeli, görevins derhal ba?lamalıydı. Ertesi sabah trene binmi? Usa kos'a hareket etmıştim. Afrika'nın güney batısına rastlayan bir yerdi burası. Hastahedeki gSrevi me ancak bir ay sonra başlayacaktım Bu süreyi başıboş geçırmemek gayesiyle orada, yülık ta tile çıkmis durumdaki bir doktora vekâlet edecektim. Kendi hessbıma iyi bir firsat ssyıyordum bunu. Hem meslekte biraz pratik yapacak, hem de bır miktar para kazanacaktım. Bu parayla daha sonra Louwtjie' yı alır, seyahate de çıkabilirdim. Tahmtalerimde yanıbnamiîtım. Sadece gozleriyle gülen hemsire Louwtjıe, beni sanp larraalamıjtı. Kusursuz bır vücudu vardı. Körpecik ve tas gıbi. Yılın geri kalan aylarında onunla sık sık buluştuk. Fakat son oğrenim yıh süresince bunu ancak belirli günlerde yapabılecektik. Çünkü dersler, kurslar ve staj bakımından fena sıkışmıstım. Nefes alacak vaktim olmuyordu bazı zamanlar. ...Ve nihayet insanlığın hizmetinde EMEKTAR DOKTOR GÖZLERINE İNANMIYOR Trenden indığim zaman toz toprak içındeydim. îkı bin kılometrelik seyahat tam üç gün sürmüştu. Doktoru bu'.dum. Be ni gonince hayretler ıç.nde kald'. Bdylesine genç bır meslektas beklemedisi için hayret etmişti. 24 yaşında olduğuma inan mak istemiyord'u bir türlü. Fakat bir an önce tatile çıkmak hevesiyle fena halde sabırsızlandığı için fazla üstelemedi Bavul larını arabasına yüklemişti bile. îgne üstünde durur gibi bir hali vardı. Evi ve muayenehaneyi süratle gezdik. Hastalan ile ilgili dosyayı gösterdı. anahtarlan teslim etti ve çekıp gitti. Öğleden sonra bir kadın çıkageldi. Berbat dunımdaki iki azı dısinden ötürü ıztırap çeken oğlunu getirmişti. Bunları derhal çekip almak gerekiyordu. Fakat çocugun acıva dayanamayacağını dujunerek bayıltmanın sart olduğuna karar verdim ve rehbe re sarıldım. Anestezıstler bölumünde bulduğum ilk numarayı çevirdim. Karşıma katolık bir ra hıbe çıktı. Tam özur dıleyerek telefonu kapatacağım sırada anestezi uzmanınm kendisi olduğunu söyledi. Biraz sonra muayenehanedeydi. Üstündeki kolalı oteberinın bolluğu olçüsünde gülüyor. tebessum ediyordu. Çocuğun suratına maskeyi takarak eter damlatmağa başladı. Hasta derhal uyudu. İlk azı dişi ile ugraşmağa koyuldum. Hiç hesapta bulunmavan aksılıkler de biraz «onra kendmi göstçrdi. Da hi ben d'?i çekıp çıkarmadan oğlan avılmıs. ava?ı çıktıpı kadar bağırmağa baslamıştı. İkinci defa eter koklatarak tekrar bayıltmak niyetinde değıldun. Birıncı dışi son bır gayretle aldun. Annesıne dönerek ikincinin de hemen çekılmesi gerekmediğini soyledım. Kuçuğun canını fazla yakmak doğru değildi. Kadın, yuzünü gözunü buruşturarak ba na baktı. Oğlanı alro gitti. Ertesi gün tekrar geidiklerinde kü çük haJâ avaz avaz bağınyordu. Hemen rahibeye telefon ettim. Geldi ve bayılttı. îkinci dişin de çekilmesi bir saniye bile sıirmeyecekti. «Kaderde dijçilik yapmak da varraış» dıye duşünerek memnun bir tebessümle güldüm. Nîhayet imtihanlar da bitti. En bafanlı öğrencilerden biri de bendim... Ve doktordum artık. Diplomı törenine Louwtjie de geldi. Jameson Hall'de anneml» ve bebamla yanyana oturdu. Ben diploma töreni münasebetiyle özel kıyafetıme bürünmüs, iki tarat tıklım üklım dolu korıdorun ortasından ilerliyordum. Evet ben .. Doktor, cerrah Christian Barnard... Sevgilhn, sankl daha şımdiden benim kanmmı» jjpbi babamın yanında, ona iyice tBokulmuj vaziyette oturuyordu. jYanından geçerken gözleri füldü. Dudaklannın titrediğini da farkettim. Başanmdan öturü an ANNEME GÖRE, KAYBEDECEK VAKIT YOK Herçeyden önce biraz pratik yapmam gerekiyordu Groote Schuur Hastanesine müracaat et tim. Altı ay müddetle dahi'.iyeci olarak buradaki doğum künigınde calısabilırdim. Doğum uznıanı Prof. Crichton'a karşı Szel bir sevgi besliyor, yakınlık duyuyordum zaten. Bu serviste ça lısmak cerrahiye doğru atılan bır ne%'i ilk adım da olabıhrdi be Barnard, Groote Schuur Hastahancslnde bir ameliyattan önce son teftişlnl yapıyor Bu zahmetli is beni adamakıllı terletmişti. Oturup söyle rahat bir nefe* alma imkânmı bulamadan baski bir hastaya çağırdılar. Bu, bir çocuktu, kendısıni yılan sokmuftu. O ?«hirde, yaz tıtiline çıkan bir doktora vekâlet ettiğim üç hafta suresince hep benzer olay. lar karsısmda ve kan ter ıçinde kalarak didınmem lâzım geldi. Nihayet doktor evine döndü ben de Cape sehrinin yolunu tuttum. Güven duygularım enikonu takvıye görmuş haldeydi. Bu ruh durumu ile doktor Groote Schuur un yanında çalısmağ» başlayabi» lirdim. ASIL GÜÇLÜKLER YENİ BAŞLIYORDU tım. Koşa koşa geldi. Birbirimize enikonu alısmıştık zaten. Ya nımda boylesine fedakâr bir cankurtaranın bulunması cesaretimi arttınyordu. Hemen işe koyulduk. Forseps sebebıyle çocuğa zarar gelecek dıye odum kopuyordu Fakat hiçbir şey olmadı. Aksi halde Cape sehrine hareket eden ilk trene atlayıp gözden kaybolmak zorunda kalacaktım. Çocuk sağ salımdı. YARIN: Bir hastayı öldürme kararı Insana hlç bitmeyecekmis gibi gelen herjey gıbi diploma toreni dc nihayet bitmisti. Jameson Hall'dan çıkarak merdiven basmda durakladım. Altı yıl önce aaaaaaaaaBaaaaaaaaaaaaaaBaaaaaaaaaaaaa aaaaaaaa*aaaaaaa»aaaa.aaaaaaaaaaaa«*«aa ••••••••••••••••••••>•••••••••••••••••••••••••••••••••••••«••••••••••«•••••• •••••••••••••••••••••••••••••••••••••.••••••••••..•••••••••••••••••••••••••• •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• ••••••••••••••••«••«•• ••••••••••«••••••••••••••••••••••••«••• • « • • « • • • • « • • • • aaaaaaaaaaaaaaaaaaasa. • • • « a a a a MODESTV BLAISE NIHAL KARAMAGARAÛ 42 Kanadı îbnesine vakit kalmadı, »ıçı Sükrü açtı kapıvı. Kocaman krıstal fenerin göz kamaştırıcı bır ışığa boğduğu yaldızlı eşyalarla süslü antreje gırdı Selım. Hanım nerede? Evde yok muT Yalıya gıtti doktor bey. Ne zaman gitti? Aşçı Şukru, karaniilleri alırken: Az evvel Süheylâ hanımla birlikte gittiler. Zâtınıza da pusla yazmış. Masanızın üstüne koydurdu Doktor Selim, holden yazı odasuıa (irdi. Sinirlenmışti « Uzattı işi». diye öfkeyle düsündü. Yazı masasında knstal vazoya dayalı zarf hemen dıkkatıni çekti. Tatsız bir duyguyla oracıktakı yeş.l berjere oturdu, yırttı zarfı. İlk l a b r l u a gpz atan atmaz da durujnu kpvradı: • • > . 1 7 ".7i 1 ..(x•Bütün gün düşündiint ^fc karanmı rerdim Bir süre ayrı yaşamamızı yararh buluyorum. Senden uzak, kendımi dinlemeğe ihtiyacım v»r. Ben arayıncaya kadar beni aramamanı rica ederim. Çok sınırlıyim. Kalbini kırmaktan korkuyorum. lkimıx de hakkımızda hayırlı olanı dileyelim, selâmlar. Doktor Selim, mektubu bıraktı elinden: Delı bu kadın! Düpedüz deli! diye mırıldanyılır çek, fazla dırenmesini önlemışti. Gitti uçakla, muayene ettı hastasını, bir geet kaldı Adana'da. Dönüfte. uçak alanmda bir tesadüf: Son da« kikada bir jip belıriyor alanda Nılufer'le kocası kankatürist Ömer Bozkırlı uııyorlar jıp'ten. Yanaklarmdan öpüyor kocası Nılüferı; tutuşturuyor küçük valizini eline .. Ve Nılufer, sırtında beyaı bir tayyör, arada bir donüp Ömer'e el sallayarak biniyor Istanbul uçağına... Selim de ister ıstemez aynı uçağa Koltukların ansındaki daracık koridorda bırbırlerini goruyor. lar. Bir bas selâmıyla Nilufer, oturuyor en öndeki koltuğa. Açıyor gazetesini. dergilerini. Istanbul'a varanadek bu uçakta vaktiyle dostum olajv nisanlım olan bir Allahın kulu da var demiyor Çevirmiyor bile sarışın kafasmı .. Selım'in ısıarlı bakışlarmdan da altıncı duygusuyla hiç rahatsu olmuyor. Avrupa'dan dönelıberi ikinci gorüşü bu Nılü<eı'i. Bir kez de üç ydönce, Selırp da;ha. asigtank«m Su*t,Çetin'in dn§ü»ÜBde karşılaşmislardı. C zaman da böyle kısa bır baş selâmı... Doktor Selim Gediz, ancak yırmi dört saallık bir ayrdıktan sonra kansının Yeşılköy'e kadaı karşıcı geleceğini hesaplamamıştı. Kaldı ki. bırsk. tığı zaman Yıldız'm böbrek sancılan vardı Yı'dız1 ın uçak alanına geleceğini bılseydi de yine eski nişanlısıyla ajTiı uçağa bınmek oldubıttısıni ka« bullenmekten baska ne yapabilirdı? Konunca uçak alana, Selım, arada iki yolcu farkla Nilüfer'den sonra iniyor. Selim .. Selim. Doktor Selim, bu seslenişe başını çe\iriyor. Kırmızı emprımesıyle Yıldız az otede... Yüzu bembeysz. kapkara gözleri alev alev. Selim, o anda nasıl bir kızılca kıyamet kopacağını anlamıştı Nilüfer'le »vn: uçakta gehşınin tesadüf olduğuna karısını asiâ ınandıramayacaktı. Bunu duşünerek acıyla yüreği burkulmustu Nitekım o f omobile binip de Yıidız dııeksiyon başına oturunca ilk cümlesiyle saldırıya geçti: Suçü?tü yakalayacağımı bılseydim gelmpzdim. Bilmeden aldatılmayı goz gore göre aldatılmaya tercıh ederim. Cevap hakkı tanımıyordu: Beraber gitmistintz Nilüferie değil mi? diyordu. Hepn plânlı. diyordu. Belki Süleyman Kavrukoğlu'nun babama telefnn edisi bile plân Senl Adana'ya çağırması için adamı kafese koymujsunuıdur. Nılüfer'in kocası da benim gibi mutîurun biri, diyordu. Ama o aldatılmayı kabullenmiş, oy1» görünüyor. Ben kabullçnmem, diyordu. Kazayı hiçe savarak delice sürüyordu otomobili Selım onîemek istedikçe de' Seni vıtirdıkten sonra benim canımdan b « ka yıtireeek bir seyirr kalmadı. Zaten olüme mahkumum, hastayım. Bugun veya yarın hepsı bir. Seninle beraber rilursem gözüm de arkada kalmaz, diyordu. Ve bütün gün, bütün gece dedı dedi: (Arkasi var) «•tMIBIIIIIHll •llllll*iaaaaaaa (•••••••••llllll •••••nrniîaî.i .•*«••*••» Hn!Hl!«!!!i!:!n!ini=Iii!!iH!İ!!IiHIIIIHIIiniIII!I!!f[IIIIIf;Hî •••• Aaıaıaaıaıaıa ^ • •••••••UHIHIIII K^ ^ > » ••• • • • • » » • • • l * . •,, • I •I III aaaaavsaaa •aaa«aaaı» dı. ••••••a«aa«aaaa '••••••••••••aa «•••«•••••asaa« ••••••«••••••a* Tiffanv Jones •••••••••••••••••••«•lll«llll|laılll v a v t t a a a a | a l a , M a a a I B | s a a a a a | B B a 9 | • ••••••••••• ıı m ••••••»•••••"••'! HİÇ YAPMADIĞIM BİR DENEME DAHA Onlar gider gitmez ikinci bir hasta daha getirdıler Bu, gebelik süresini doldurduğu halde do ğum yapamaysn bir kadındı. Forseps kullanmak mecburiyetinde kalacaktım. S'md'ye kadar hiç yapmadığım bir deneme olacaktı bu seferki de. Hemen anestezi uzmanı rahibeye telefon et ;:•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• •"•••••••îîiî TIFFAKY ••••••••••••••••••••• O O 1 O H j: Tarık 7. Kırdakan ;• <> • X Konuvereşim AYHAN BAŞOGLU fUNA USUSU J OKRt 8AC re ZÜHKKVİ " HanUllkten MfitahaMnfjı • lnttklâJ Cad Parmakkıpı J »••••••••••»••••»•»»» Na n l>h M It 9 f Ne yapabilir? Şimdiye kadar kıritançlık tartışmalarının yarattığı kırgınlığı Yıldız bu dereceve vardıramamıştı. El.nden geldiği kadar her türlü çatışmayı, hırçınlıklarını babasından gizlerdi. Demek ki kararlı bu kez? Öyle görünüyor. Gerçekten ne yapabilir? Telefona tereddütle baktı. Boyle bir ruh kargaşalığındayken Yıldız'la konusiilmaz da. Tartışmayı sürdürmek ister. Son koz olarak da ağlar, kendisine yalvartma yollannı tutar. Atlasa otomobiline yalıy» gitse, meseleji pek hafıften almak olur. Huy edinir bundan böyle tutturağı tuttukça evden kaçmayı. Selım'ı ardından surukleyip kendine yalvartmayı... «Bumunu kırdım» deymine de ağzı pek alışıktır. Kendi haksızlığına ınandıramazsın Yıldızı. Mutlaka ve mutlaka o haklıdır. Bundan ötürü de kendisinden af dılenmesıni bekler. Oysa gerçekten hakaz bu kex yine. Ve Selim. suçsuz bir insanm güveniyle kendisini »avunraustu. Savunmuştu ama inandıramadı kansını... Ah, tuUuraklan bu Yıldız'm... Sekiz yıldır en önemh tutturağı Nilüfer. Tesadüfun haince bir oyunu. Bu çatısmayı tesaduf hazırladı. Acaba feleğin bir bildiğı mi var? Uç gun once kaymbabası Ekrem Gurgen'in dostlanndan ve iş ortaklarından bir fabrikatör Adana'da kalp krizi geçirmış ve telefonla doktor Selım'ı Adana'ya istetmişti. Fakültede dersleri, hastaîarı, muayenehanesi, özel bir hastahanede de ' kendisini bekleyen hastalan. randevuları .. Gitmekten yana değildi Selim ama. Ekrem Gurgen'in zorlamaları, Adana'da ünlü ış çevrelerinde uyandıracağı ılgı ve nihayet cebine girecek hatırı sa MMMİMMIMMIII Yüksek Denizcilik Okulu Müdürlüğünden 1 19691970 ögretim yıluıda, 30 zu Makine ve 20 si Güverte bölümüne olmak üzere Okulumuza 50 öğrencı alınacaktır. 2 Aday kaydı 15 Eylul ile 7 Ekim arasında, imtihanlar 9 ve 10 Ekım günleri yapılacakür. 3 Basılı kayıt ve kabul şartlan ile düekçe örnegi oktıldan alınacaktır. 4 Başka şekılde venlmiş olan dilekçeler, imtıhan saatine kadar basılı örnekle değiştırüecektir. 5 Mülî Eğıtim Bakanlığınca tek dersten borçluluk kabul edıldiğı takdırde, bu durumdaki öğrenciler de aday kaydedilecektir. (Basın: 22184 11186) SINGER SANAYİ A.Ş. Eleman aramaktadır Singer Sanayinın Maltepe Cevizlı'de kurulu fabrikasmda, döküm işlerinde tecrübeli metalürji veya makine mühendısi aranmaktadır. Müracantlann bizzat fabrika Personel Müdürlügüne yapılması rica olunur. (Kurdoğlu Reklflm 407 11173ı MMMMHMMMIIMMIMMMIMMMIMMM Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seylr ve Hıdrografi Dalresl Bafkaalığından bıldirilmlştır. DENÎZCÎLBRB VE HAVACILARA 97 S A Y I U BİLDtRİ 1« »« 17 Eylül 1909 tarihlertnrfe 08.00 İle 18 U0 taatlen ar«nnda a|»Jıdıkl noktalann bırleştırdiğı saha lçınde «eyretm» demırleme, avlanma v e bu tahanın 1000 metreye kadar olan yükıekliji can v e mal emnıyetl bakımından tehlıkelıdır. EGE DENtZl SIGACIK KÖRFEZt 1 n d nokta : E 4861 No.lu Teke burnu fenerınden 0T6 derece v e 11 mıl mesafede enlemı 38 derece U 9 daklka kuzey bovlamı 28 derece 49 dakıka üoğu 2 nel nokta : Enlemi 38 derece 09 dakıka ku/ev, Boylamı 26 derece 4S daklka doğu. I n c ü nokta : Enlemi 38 derece 03 dakıka kU7ey, Boylamı 26 derece 4> rtskık» dogu. f *ncü nokta : Enlemi 3a derece 03 daklka Itu^ey, Boylamı 26 derece 51 dakıka dogu. DKNÎZCİLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DUYURULUR J,Basin: 21440; l l l d l Ankara İktisadî ve Ticarî İlimler Akademisi Akademimiz Maliye Kürsüsüne bağh Türk Vergl Slsteml ve Çergi Teknıti dersîerini okutmak üzere bır ögretirfl görevlisl alınacaktır. Isteklılerın 25 9 969 Perşembe günll çalışma saati sonuna tradar Akademi Başkanlığına bır dilekçe ile müracaat etmeleri, adayların hftl tercümeleri ile okutacaklan derslerle ilşrill yayınl»n varsa birer nüshasmıı dılekçelerine eklemeleri duyurulur. Not: 9/9'19fi9'da nesredılen vukarıdaki ılân Ankara lk. ttsadl ve Ticart tlımler Akademisine aittir. Dıizeltlriz. uua 2196Ö/U183)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle