29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHIFE DÖRT 25 Tetnmuz 1969 CUMHURİYET POUTKfl GflLERISI Yazan: C1HAD BABAN *iBÜSTLERvePORTRELER 1 Kurucuları çileden çıkaran olay Uhste edilen istinhat odasında, Ise bol bol sohbet edebiliyorduk. Maraş milletvekili Emin SoysaJ, Burdur milletvekili Mü hendis Ahmet Çmar. Denizli millervekül Reşat Aydınlı da bağımsız olduklan için aramıza katılmışlardı. Aslında ben kalemimin, Mareîal yüce itibarının, Soysal, Çılar ve Aydınlı da, kendi seçim bölgelerindeki itibarlannın bağımsıziarı idik.. Aslında Soysal, Halk Partisinin, Mareşal. ben ve Ahmet de Demokrat Partinin başarısına dua etmiştik. Bağımsız olduğum halde Demokrat Par tinin grup toplantılarına katılır, zaman zaman hiç kimse yadırga madan söze karışır, arkadaşlardan yakmJık ve ilgi görürdüm. PROFESÖR Ali Fuat Başgil, kendi ifadesint göre, «Insan Haklan Derneği»nin, solcnlann rlinde bir propaganda vasıtası olabileceği ihtimalini dikk»tr almış ve bu işi yüıüstü bırakmayı daha uyçnn bulmnstn. Fotofrafta, Başgil çörfllüyor. Erimin de kurduğunu haber veriyorlardı. Gerçi Ikinci Dünya Savaşmdan sonra, Birleşmiş Milletlerden esen insancıl ve banşçı rüzgârlarla insan haklanm tesbit etmek ve bu haklan canh hale getirmek için birçok memleketlerde faaliyete geçilmişti. Mareşal'dan ve Nihad Erim'den evvel de Ali Fuat Başgil böyle bir dernek kur muş, fakat o dernek nedense do ğar doğmaz ölmüştii. daha doğrusu Frofesör Ali Fuat Başgil, hiç sebebini söylemeden birden bire işin ucunu bırakıvermişti. Mareşal'le beraber demeği kuranlarm. arasında merhıım Sâdık Aldoğan, Kenan Öner gibi birçok demokratlardan başka Cami Baykut, Tevfik Rüştü Aras, Zekeriya Sertel gibi İkinci Dünya savaşı içinde, Sovyet politikası gütmek istedikleri için isimleri şüphe uyandıran kişiler de vardı. rak, solculan bile muhalefet saf larında teşkilâtlandırmak yoluna girnıiş olduğu idi. Evden hızla ve hırsla çıktun, düşündüğüm şu idi, Türkıye politikasında muhalefet daima gözü kararmış olarak azıtıyor, iktidar da «bir varolma. yahut yokolma» mücadelesi içine düşüyordu. İktidar sertleşince, bu sefer muhalefetin haklan çiğneniyor, böylece politika memleketi bir kaos'a sürüklüyordu. Halbuki ben Demokrat Partiye siyaseti yozlaştırmıyacağına ir.anarak büyük ümitlerle sa nlrruştım. Çünkü Atatürk'ün dizi dibinöe yçtiştifini söyliyen bir insana, Bayar'a güveniyordum. Bu zat politikayı yalnız hırsının emrine kul edemezdi. İktidar devrilsin de ne olursa olsun zihniyetlni taşıyamazdı. îktidarı devirme çabasma Mareşalin saffetinden istifade ederek onu aşın sola göz kırpaniarla bir araya getirmek dürüst bir hareket olamazdı. Bu düşünceyle evden çıktım, matbaaya, Tasvire gideceğime, Beyazıta doğru yöneldim, Üniversiteye gidip AH Fuat Başgil'i bulacak ve bu mesele etrafında kendisiyle görüşerek ŞAŞIRTICI BİR OLAY Bir sabah. gazeteleri okuduğum zaman, muhalefetten yana olan bazı kimselerin. Mareşal'ı başlanna alarak o zaman pek moda olan Insan Haklan Demeğini îstanbul'da kurmuş olduklannı okuyunca beynimden vurulmuşa döndüm. Gazeteler aynı gün Ankara'da böyle bir demeği Nihad 2? Temmuz 1946 seçimlerinden sonra Demokrat Parti, Cumhurbaşkanı seçmek lâzım geldigi zaman, lnönü'nün karşısına 60 kadar oyla Mareşalı çı karmıştı. İkimiz de bağimsız olduğurauz için Mecliste yan >ana oturayorduk. Bağımsızlara KUKLA GİBİ O sabah gazete havadisini okur okumaz, bende uyanan ilk intiba. Demokrat Partinin muhaleieti her yönde ileri götürme ve hat tâ Mareşali kukla gibi kullana Bond MOOESTY BLAISE m! * şu tnssn Ffftian Dem<»;î rtenîlen ve ür;ine herkesin çullandığı rneselenin içjüzünü ögrenecektim. Acaba kendisi bu işlerden neden vazgeçmişti? Demek şimdi Bayar, Menderes. Köprülü muhalefet olsun da ne oîursa olsun diyerek şüpheli kjraselerle işbiriiği yapıyorlardı. Ben böyleoe ümitsizliğe sürüklenen düşiincelerle Bayar, Menderes, ve Köprülüye ilk gördügüm zaman kendilerine söyliyeceğim acı söz leri dudaklarunla dilim arasuıda tekrar ede ede Beyazıt mej'danına geldim. Üniversiteye gir dim, bir solukta merdivenleri çıkarak Profesörler Odasına gittitn. Bu odanın yeri ta.lebelik günlerimden beri degişme mişti. Içeri girdirn, baktım te sadüf Başgil odada bulunuyor du ve yalnızdı. Kendisiyle konuştuk, uzun u zun konuştuk. Ben sordum. o basma gelenleri arüattı: tnsan Haklan Demeğini en iyi niyetle kurmuştu, fakat sonra bir de batonıştı ki, Cami Baykut'lann. Zekeriya Serterierin yanında ve 1947 yılında çekilen bu fotoğraf miHetvekilligi teklifini kabul eden emekli Mareşal Fevzi onlann çevresindedir. Her halÇaktnak'r yaptığı siyasî gezllerden blrinde hem DP Ii hem CHP li vatandaşlar arasında de aşın solcular, dünyantn her jröstermektedir. taralmda kurulacak bu gibi « Idrak edememiş olur mu? derneklere sahip çıktna yolunlemekle karşılılc verdi; bana te nzaları olmadığmı öğreninîdrak edemiyecek halde ise...» da taümat almışlardı. döndü: ce, içim rahatlactı. Bu sefer Bayar; onu dınlemez görünüben sordum: « Bilmem yapabilir mism? yor; PROPAGANDA ARACl « Peki ya Kenan Öner, ya Mareşal seni sever, kendisini Sadtk Aldoğan? Bunlar niçin derhâl ziyaret et, biz senin don • Mareşal'ı bu işten caydıgirdiler bu dolaba?» meni burada bekleyelim, bir kcBaşgil solcular tarafıntfan rabilirsen kendisine de, msmKöprülü dinamit gibi yine re işin mâhiyetini ögren, oelmuhasara edildiğini görünce, lekete de büyülc hizmet etmiş patladı, yine kötü bir söz söyki meselenin bizim için arzenikendisi bizzat insan haklarının olursun» diye devam ediyordu. ledi: gi bnemi fcavrarnamıştır, bir keTürkiye'de yerleşmesine. vicKurucular benim dönüşuııı» « Onlara bu isten çekilsinre görüş bu işten caydırabidanlarda yer tutmasma son de kadar matbaada kalacaklaı vs ler diye bu sabah erken erken lirsen büyük hizmet olur.» rece taraftar olmakla beraber, öğle yemeğini aazete kâgıtlantalimat verdik, hele bu derinsan haklarının solcular elinnın yayıldığı masalarda işxemnekten bir istifa etmesinler, BÜYÜK HİZMET d" bir propaganda aracı olabe çorbası ve baş yiyerek gevallahi...» bileceSi ihtimalini ve bunun çireceklerdi.. Menderes şiddetin ve hiddekendisi jçin cloğuracağı sorumKöprülü, Bayar'ın Mareşal tın fazlası karşısında gülmeye luluğu düsünerek bu işi yüzüshakkındaki yumuşak tntumunu yarın : baslatfı. üstadın kabadayılığı tü bırakmak lüzumunu duybenimsemiyor, o konuşurKen, açık arttırmaya koyduğunu gömuştu. O zaman Başgil'e şu bayram günlerinde çocuklann rerek, evvelâ onu teskin et«oruyu sormuştum: H AYI R patiatmaktan hoşlandıklan kesmek istedi: « Ya Mareşal'ın kurduğu tane fişeklen gibi, Kâh odanın «Hoca bırak şu gürüHüyü, DERNEĞİ dernek nedir?» o köşesınden, kâh bu köşesinşimdi ne yapacağız? onu soyle'.» , Solcular bu işi benimle den patlıyordu: Bu soruy» Bayar çâıeyi söyyürütemeyince, anlaşılan onun etrafında toplanmağa, onun ismini sömürmeğe karar vermişler, Mareşal'ın Halk Partisme karşı crayduğu kırgınhğı bildikleri için kolayca rızasmı almışlar ve kendisini kendi mücadelelerinde kendilerine kalkan yapmak istemişler...» . Ya Kenan öner, ya Sadık Aldoğan» msss KURUCULAR DA TELÂŞLI « Onların da gözünü muhalefet hırsı bürümüş!» Bu konuşmadan sonra doğru gazeteye gitmeli, Maşeral'ın bu derneği nasıl kurduğunu. bu ise kimseye haber vermeden jıeden sürüklendiğıni öğrenmeli ve sonra da Demokrat Parti Kuruculanm aramah itfim. Matbaaya geldiftim zaman kapıoı. Bayar. Menderes ve Köprülıi'nün beni odamda beklediklerini haber verdi. Ayağımın alt'.nda çıtırdayan merdivenlerin sesici duymadan oöaya girdim, Bayar ayaktaydı. Köprülü benim masam» oturmuştu. Menderes. pencereden tarihî Şeref Efendi Sokaeını seyrediyordu. Ben acelemden ve hiddetimden. «Merhaba. boş geldiniz!» dahi diyeme'iim. «Olur mu böyle'.» diye söze basladım; «Muhalefet ise muhalefet. fakat her şeyin bir ölçiisü olmamalı mı?» Bayar beni çok yormadt: c Evet dedi, her şeyin bir rilçüsü olmah . Hakkın var. Inan ki bu işten bizim de haberimiz olmadı'. Ben de havadisi sabahleyin gazeteo*e okudum. beynimden vurulmuşa dondüm...» Menderes. sokağı süzmekten vazgeçerek yüzünü bize çevirdi ve sbze karıştı: » Dün oradaydık. bütün gün öğleden sonra Mareşal'le beraberdik. Iste bövlece, üçümüz!...» Köprülü'ye döndü; • Öyle değil mi Hoca?... Adam bize hiçbir şey söylemedi. İnsan bir danışır, bir dernek kuruyorum der... Hiç ama hiç ağzını açmad:.» 82 Bir ara beyefendinin üzeri tüylü ağır, kocaman eli kalktı. Alkış ve çığlıklar sıp, kesildi. Meydan sanki uçurum sessizliğine gömülüverdi bir an. O: Sevgili vatandarlarım! diye başladı ama, birden, hiç beklenmiyen cırlak bir kadın ses.i yükseîdi: Sevgili vatandaşlara kurban ol! Kudret Yanardağ. «Kenef karusmın geldiğini, görüşmek istediğini biliyordu. Hattâ bir de randevu istemişti ama, ne çıkacaktı onu karşısma ahp konusmaktan? öküz ölmüş, ortaklık ayrılmış. mahkcme kararını vermiş, birbirlerine yabancı olmuşlardı. Olmuşlardı ama, kadın sarhoştu galiba. Sarhoş olmasa böyle bir günde, bu türlü müdahaleye kfct'iyyen cesaret edemezdi. Ne olursa olsun, duriımu kurtarm»k zorundaydı. Aksi halde bütün prestiji yıkılır, mahvolabilirdi. Deve'yle îdris kadının üstüne canavar gibi atılmışlar, ağzını kapatmağa çalışıyor, sürüklüyorlardı. Halksa hayretler içindeydi. Bir kıyıdan durumu memnunlukla gözetlemekte olan «Müstafi ll başkanı» sonucu umutla bekliyordu. Kudret Yanardağ: Hayır, diye bağırrfı, ağzını kapamayın, bırakın konuşsun. Bir diyeceği v»r herhalde. Çünkü arkadaşlar hakikat, arkadaşımızın az önce buradan belirttiği gibi, bir güneştir. Güneş^e baîçıkla sıvanmaz! Şehvar'i bıraktılar. Kadın gerçskten de sarhoştu. Yoksa bu cesareti nasıl, nasıl gösterebilirdi? Yalpahyarak, berbat bir sarhoş konuşmasıyla: Kudret, dedi, günlerdir ben buradayım Allahsız Kudret! Ve halka riöndü: Günlerdir çılgınca alkışlad^ğınız şu adam, yalancı, dolandırıcı. madrabaz bir üç kâğıtçıdır! Sendeledi. yıkılacaktı, tuttular. înanmayın ona. sizi aldatıyor. arkadaşlarıyla aldatıyor ?izi. Çayet onu Milletvekili secerseniz. Ankara'ya yerleşecek, Deli saraylı tfakat Dürdâne'yle birlikte yaşıyacak, evlenecek onunla evlenecek! tsin suyu çıkmış, millet kahkahalar atmağa başlamıştı. Gülmeyin, ağlayın böyle bir alçağı alkışladıgınız için! Kahkahalar dinrîi, homurtular old" • Kim bu yahu? Tadını kaçırmaSa basiadıl Defedin sunu gitsin be! öte yanrfa «Müstâfi îl baskanıyla sdamlan» kadını « Yaşaa». « Bravooo» diye alkışladılarsa da halk bu alkıça katılmadı. Çünkü Kudret Yanardağ asla paniğe kapılmadan. göğsü üzerinde çaprast kavuşuk kollarıyla dikihyor, dudağındaki acı gülücükle sadece sonucu bekliyordu. Buysa kalabahğı kendi lehine etkilemişti. Kadın saçma sapan, tutarsız bir şeyler kusmuş. soluğu kesilerek Deve'yle Idris'in kollanna kendini yan baygın bırakmıştı ki, Kurfret Yanardağ kollarını indirdi, başladı: Evet sevgili yurtta$larım.. Kim bu ka» dm? Tanıyor musunuz onu? Kalabalık cevapladı: Haynır, tanımıyoruuuuuuz! Bu memlekette bu kadını görmüşlüğünu» var mı? Yoooooook! Peki ne hak ve sıfatla bana ajızdoluso hakar»*Be bulunabildi? Bu cür'et ve cesareti kimden alır.ış olabilir? "fktidardaaaaaan! Bravo aziz yurttaşlarım, zekânıza hayranım, hepinizin önünde bütün kalbimle ve saygıyla eSilirim! Yaşaaaaaaa! Varoool! Kılına dokurıamazlar, sen bizim canı» mızsımn! Sorarım aziz yurttaşlarım: Böyle bir ka» rtnrz olsa, bu türlü kadınlık haysiyetine yakışmıyan harekette bulun«a, ona ne yaparsınız? Gırtlağını sıkaaaar... Yahut da dan cfan dan! Ben bu ayyas. bu kumsrcı. kadınlık iffetini ayaklar altına almu hu sevivyesiriüsiiİ!ha» nımı ne gırtlaklariım. np de rekin vurrtrım Cün~ kü kadın denilen mahluk. Cenâbı Allahın erkek kullanna bir vediasıdır! KoTkunç alkışlar. Ben bu dostlar değil, düşmanlsnmın b!» le başına divpmivpcçğim asağılık vediayı. sırf Allahımın emanetidir Hive boşamachm bile! Allah Allaaaaaaah! Ya lâtiiif! Tam tersi sevgili vatanri'aslanm.. tftira» ya uğravırj. iktidar tarsftndan haksız vere zindana atıldığım. vani kolumun kanadımın en kırık olduğu sırada. beni bir eurbet Jiapişanesinde vapavaînız hırakıp. aleyhime dâva ikam» ederek. talâk istedi! Vay kansız vay! Vay cibilliyeti bozuk kan vay! Böylelerini ben olsam, ah ben oîsam... (Devsmi var) (••••••••••••••• Tiffatıy Jones IFFANY lONES YA ÖTEKİLER? Köprülü mutadı üîere barut gibi idi. En sert edasıyla: « Şimdi bir tebliğ neşredelim!... Onunla maddî, manevi hiç bir ilişiğimiz olmadığmı, yaptığı bu işi tasvip etmediğimizi ilân edelim. Ne demek?.» Baktım ki D.P. Kuruculan, benden de hızlı, onların bu iş YEMİNİ Hilvan Kaymakamlığından 1 Hüvan Memur Konutlan Onanmı 2490 sayılı kanun hükümlerine göre kapala zart usulü ile eksiltmeye konulmuştur. 2 İşin keşif bedeli (68147.13) liradır. 3 Eksiltme 9/8/1969 Cumartesi günü Kaymakatnlıkta tlçe İhale Komisyonunca saat 11.00 de yapılacaktır. 4 Eksiltme şartnamesi ve diğer evrak Kaymakamlıkta görülebilir. 5 aı b) O Eksiltmeye girebilmek istiyenlerin: 4658 liralık geçici teminatını, 1969 yıüna ait Ticaret Odası belgesini. Müracaat dilekçelerile birlikte verecekieri bu işin keşif bedelinin yartsı kadar bir isj bafjarmiş ve kabulünü yaptırmış olduklarına dair belge ibraz °derek Bayındırlık Müdürlüğünden alacaklan yeterlik belgesini ve malî durem bildirisini teklif mektupları ile birlikte zarta koymalan lâzımdır Doğu Almanya lahsisleri Hakkında Doğu Almanya AnİBşmasından 1969 haziran ayı içinde müracaat eden mensuplanmızın taleplerinden şimdilik 130 (dahil) ara numarasına kadar olanlar döviz tahsis mektubuna bağlandığmdan ilgililerin tthalât Servisünize müracaatla aldırmalan rica oluntır. İSTANBUL TtCARFT ODASI NOT: Diğer sıra nuraaralı talepler, birkaç gün sonra Türkiye Odalar Birliğince tahsise bağlanmış olarak Odamıza eönderilecektir. (Basın: 19613/8975) I LA N Gazianfep Cumhuriyel Savcılığından: GazJantep Kapalı Cezaevi onanm ve tamirat işi 249U sayıü kanunun Ugili hükümleri dalresine göre kapalı zarf usulu ile eksütmeye konulmuştur. îşin keşif bedeli 25612 lira 77 kurus olup. geçici teminatı ts« 1921 liradır. Eksiltme Gaziantep Adliye binasındaki Cumhuriyet SavcılıgJ odasında toplanacak Komisyonda yaoüacaktır. Eksiltme 7 Ağustos 1969 Perşembe gunü saat 11 de yapılacaktır Buna ait şartname ve keçif özeti Cezaevi MOdürlOğune müracaat. la görülebilir. Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin: İş bitirrne belgelerine istinaden Baymdırlık Müdürlüğünden alacaklan yeterlik belgesini teklij mektuplanna iliştirerek ihale saatinden bir sast evveline kadar Romisyona vermeleri lâzımdıı Postada vâki gecikmeler ve telgrafla möracaatların kabul ediltniyecefi ilfln olunur ( B a s m : 18390/8974) 6 İstekliler tekliî mektuplannı 9/8/1969 Cumartesi günü saat 10 00 8 kadar makbuz karşüıgında tlçe thale Komisyonu Başkanlıgma vereceklerdir. Telgrafla müracaat ve postada vâki gecikmeier kabu) edilmez. ilân olunur. (Basm: 17889/8973)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle