03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DÖRT 8 Haziran 19G9 CUMHT' TIP YONUNDEN Batıl inançlardan örülmüş örümcekleşmiş kafalar, bir bilgi, bir imân vehmedilmiş küstahüğı yüzünden kabakçı Mustafa'nm kafası misâli milletin başına kabak gibi patlamıştı Dr. Ihson UNLUER Zulmet sönecek... Parlayacak hak~kı dırahşan Güzel çoban senin olsun hayatım istersen Sürü içinde, kendi doktrinlnden başka hiçbir şey geçerli olamaz. Her çağdaki zayıf ve orta msanların daha giiclfl kişileri ezmek ve zayıflatmak için tuttuğu yol işte bu raoral yargı yolndnr.. Daha güclü kişilerin daha zayıflara karşı davranışı lânetlenir, damgalanır. Hür fikre sahip birçok kişiler fikirlerinin, sürü insanının moral değer yargılanna uymao*ığını gördükleri halde sırf «kötü in»an» damgasını yememek için ne yazık ki, kendilerini feda eder, harcarlar. Zira sürüden ayrılanı elbetteki (KURT) kapacaktır. Kale duvarlan kadar kalın, mermerden daha sert örülmüs kurallar içinde tüm sürü insanlan birbirleriyle sımsıkı, zincir halkaları gibi bağlanremlyenlere karsı «knrvetU «Iistejidir bu. znışlardır. Nutuk atıcılar onların sayılarına güvenerek, çokluklarından yararlanarak islerini yürütürler. Çıkarlarını sürdürürler. Bu inançla güdülenmis toplumlarda artık yeni fikirleri defetmek çok kolaydlr. Yadırganan ve çıkarlar için tehlikeli görülen her seye karşı «aport!.» denilerek kışkırtılır sürü insanı. Hattâ kendi gerçek çıkarlannı haykıranlara, onlar için iyiyi. güzeli, doğruyu isteyenlere karsı bile sürü insanı kıyama kaldırılır. Başta en basta kanlı bir bayrak Onu bir kanlı taç eder takip Sonra hunin vesaititahrip.. Mıırak yay kılıç topnz balta Mancınık COP, tapan, tiifek.. arada.. Siyasal, dinsel, ya da moral inançları değiştirecek olan tüm ye ni fikirler topluma zararlı görül müş ve onlarla savaşılmıstır tarih boyunca. Aklın karanlıklar içinde bırakıldığı orta çağda en vahfi cinayetleri ijliyen enkizisyonlar, topluma yenilik getiren insanlara karsı açılan savajlar.. Hiç birisi, bâtıl iaançlar yüziinden kıral Agamemnun'un, kızı Ifigenia'yı tanrılara kurban etme•i kadar hazin olmamıştı. r Düşünce, inanç ve tutumlanmız bir arıyı gelmekle «ideoloji» dedigimiz hayat felsefemiz meydana geliyor. Irkçılık, ırk düsman lıgı, kalatasçılık. hamamtasçılık, judoculuk gibi inançlanmmn birleşmesi ile faşist ideolojinin meydana geldiği gibl... Üzerine yağan tecrübeleri bir anlam içinde örgütlemek için gerekli bilgl ve zekâdan yoksun olan bir Inıtanın algıladıgı dünym, kör bir mutaassıbın karanlık dünyaaıdır. Bu insanın inançlan, o toplumun çıkarcı sınıflan tarafın•an sürüsü de sürü basının yardan kolayca dehetlenebüir, gügı ve inançların» «yapmahgın», dülenir. yaşadıgı topluma göre «etmelisin» demesine göre davyorumlanabilir ve uydurulabilir ranmakta... Bakıyor ki, kendi,ki NİÇE'nin de tarif ettiği tSÜsinı güden insan «hayırda haRÜ İNSANI» dır bu. yır vardır» diyor. o da: «Hayırdır inşallah* demekten başSürü insanı ka şey demiyecektir elbette. Sl», «hiç insandan da sBrti Psikolojik bir tembellik ve kor©lnr mn?» diyeceksiniz. ÇOku içinde sürünün değer yarBAN MEHMET, ÇOBAN SÜLt) gılanna köle olmuştur, sürü gibi insandan ÇOBAN oluyor da insam. Sürünün kabul ettiği neden insandan SÜRü olmasın. kuralların dışına çıkmayı ahŞnför Omal kırmızı yandığı hal lâksızlık sayar, günah sayar o. de yolunu keaen insanları bu Geleneklerin ve katılaşmıs degözle görüyor: «Yürrrü olan iğer yargılarının sınırları içinde nek sfirüsü» diye bağırması bu hiç mi hiç hür olamayan sürü yfiıden. Koyun sürüsü nasıl ki çoba insam çıkarlann arkasına itilmiştir. Sürü bası olan çobanın, nın kavahyla kalkıyor, suya gisürüye karşı ve de sürüye gidiyor. uyuyor. oy veriyor... In İçi geçmiş dinsel kişi Yerlesmiş düzene karjı olan her jeye şartlandırılmıştır sürü insanı. Diyelim ki Ay tutulmaanı bir uğur sayan kabilede birden bire kozmoğrafya öğretmeni sıfırcı Necati çıkıp da Ay tutulrr.asını bilimsel olarak kabile halkma anlatmaya kalktı. Elbette ki o öğretmen kıyım kıyım kıyılacak; tasavvurları alt üst olan cahil halk ve de bu buluşu tanrılara hakaret sayan İçi reçmij dinsel kişiler bu adamı lânetliye ceklerdir. Kapılar tutulmus neylersin Neylersin içerde kalmısız. Yollar kesilmi;. Neylersin karanlık da bastırmıs. Şimdi psikolojik sapmalarımızm, batılhğımızın en önemlisine gelelim: Ön yargılar... Hani bir adarnı anlatırken •Nuh der de peygamber demez» denir ya. işte o adam ön yargıh bir adam demektir. înançlarımız dış ortamdan gelen algılardan meydana gelmekteydi, biliyoruz. Halbuki ön yargıh bir adamda bu algılar onun kafasında daha önceden belirlenmis durumdadır. Adam bir defa karannı vermiştir kafasında. Sen istediğin kadar hürriyetten özgürlükten bah set... O derhal sana damgayı ba»ıp ön yargısını yapıstıracaktır: • Amcamızdan aynlalım da dayımızın mı koynuna girelim yani.» Bir toplumda bazan yerleşmij kanaatler ve temayüller de vardır ki onlan da göbeğiniz çatlasa değiştiremezsiniz. Meselâ kadınların erkeklerden daha zeki olduk ları kanısı gibi. Bunlara sosyal psfkolojîde STREOTİPÎTer diyoruz. TAHTASI şeklinde inançlar yaratabiimekte. Hezeyanlar, ön yar gılar, streotipiler, prototipiler, rotatifler ve boş inançlar bizde psi kolojik bakımından ne yazık ki gerçek bilgi, iman ya da kanaat şeklinde belirmiş oldufu zannını verraektedir. Bu yüzden şairlerin «Secaat arzederken merdi kıpti şirketin söyler» dediği gibi insan lar hırsızlıklannı, eşkiyalıklarını kahramanlık diye yorumlarlar. Bu yüzdendir ki bâtıl inançlardan örülmüs örümcekleşmis. kafalar bir bilgi bir iman rehme dilmek küstahhğı yüzünden, Ka bakçı Mustafa'nın kafası misali milletin başına kabak gibi patlamıştır. X A R I N: Tıldız arayıp gökte nic« turfa müneccim, Gaflet Ue görmez kuyuyu rehgüzerinde. KÂĞITCI ÂĞ 37 Merhaba arkadas, dedi. De%?e onları tanıstırdı: Eski arkadaşımız, kardejimiz Idris bey. Henl zaman zaman anlatınm ya? Hepimizin akü hocasıy dı, gene de öyle.. • Idris'in .Estağfurullah»ı duyulmadı bile. Deve, genç irisi yeni «Müfettişler müfettİ5İ»ni de İdris'e tanıttı: Kadromuzun yeni elemanı, kardesimiz Orhan Bomba! Idris gülüverdi. Deve de güldü. Sonra hep gül düler. Ama ne Idris « Neclen Bomba?» diye sordu, ne de Deve «Bomba»yı açıklama gereğini duydu. Deve'nin merakı başkaydı. Idris'in çabuk toparlanıp, Hermes Baby yazı makinesini kaptığı gi bi ortalardan toz oluş nedenini anlıyamamıştı o zaman. Şimdi yeniden karşısında gördüğü, daha doğrusu hiç hesapta olmıyan bir zamanda karşılarıtıa çıkıveren eski arkadaşlarının durumunu merak etmişti. Masaya gelen siyahlar içindeki garsone çatal, bıçak, tabak, rakı, sıı bardaklan getirmesi söylendi, Bak bakahm beyefendi ne yiyecekler! Idris, Deve'ye gözucuyla baktı. Bu, c Ne zamandanberi beyefendi olduk kayarto? Dalga mı ge çiyorsun?» anlamına bir bakıştı. Deve anladı, üzerinde durmadı, İdris de «Bejefendi»liği benimsemiı göründü. Karides var mı karides? Rum garson el ovahyarak olmadığını söyledi. Daha doğrusu, varmış, az önce müşterüer temize havale etmişler. Garson çekildikten sonra Deve: E, dedi. Ne var ne yok? Kudret'ten ne haber° İşte en nâzik noktaydı. Ne karşılık verebüirdi? tyi dese iyiliğinin nedeni, kötü dese kötülüğünün nedenini soracak, eşeliyecekti. Yatıyor. dedi. Mahkemeye çıkmadı mı? « Çıkmadı. Çünkü delil yeter?izliği var. Buraya Semâ'yı görmeğe geldim. Karıyı kandırıp, dâvâsından vazgeçireceğim. Ondan sonra da Kudret kuyruğu kurtaracak!» dese, Deve'nin balta olacağını gayet iyi biliy'ordu. | Henüz erken sayı'.ır.. Deve'ydi bu. kül 3'utar mı hiç? Ne demek erken? dedi. Tevkifine karar veril miş, enselenmiş, içeri atılmış bir insan. Böyle dâva lar bir an evvel görülür.. Zâtı vâlâlannuı tstanbula teşrif sebebi ne? İdris'in sırtı kötü kötü kaşındı. Nftmussuz herif. uzun boyluydu, uzun boylular da çokluk dangalak olurlardı ama, bu, şeytanın kendisi değilse bile mutlaka bir yakmıydı: Amca, dayı hala oğlu falan! Haklısın, haklısın ama.. valla ne diyeceğiml sasırdım. Peki mahkeme kâtibiyle falan o biçim, ha? Henüz hayır. Peki Kudret? Çudret boj,mu duruyor hapis hanede? Ne gibi? Ne gibisi var mı? Heriffri'attiii her adım nu mara, dümen, üç kâğıt! Kudret Yanardağ'ın yerine bulduklan yeni «Teftiş heyeti reîsi» Orhan Bomba'ya döndü: Bu arkadaslar iyi bilirler, sen onun kesip at tığı tımak olamazsm. Çünkü o. Orhan Bomba'nm bozulduğunu anlıyarak: Gücenme yok, dedi. Bunları mahsus anlatıyorum ki, bundan sonra öyle davran. Çünkü, bas kmlarda heyecanlanıyorşun! Heyecanlanrnak bizim mesleğin baş düşmanı. Öyle değil mi tdris? Idris, suradan nasıl kurtuluvereceğini düşündü ğü için, Deve'nin anlattığı şeyin ne olduğunu pek anlıyamamıştı. Ne? dedi. Bizim meslekte diyorum, baskınların baş şar» tı soğukkanhlık. heyecanlanmamak değil midir? Her şeyi kavrayıvermişti: Evet, dedi. Kat'iyyen heyecanlanmamak I Bunun eli ayağı titriyor gazel gibi.. Olmadıı. derhâl çakıhr, herif telefon eder polise, tabanca çeker. Baskm verdiğiniz ijyeri zinhar şüphelenmiyecek sizden! Orhan Bomba rakısını yudumladıktan sonra: Yavaş yavaş, dedi. Alışacağız.. Deve sözü aldı: Boğaz'daki bir yoğurthaneye baskına gittik. Tıpkı sizin zamanınızdaki gibi. Ben koştum. kapıyı açıp «Buyrun beyefendi!» dedim. Yoğurthane sahibi kurt anam svradım olsun. Birden baktım, eski baskınlardan birinde gözümün ısırdıgı bir hıyar orada değil mi? Idris birden heyecanlanmıştı: E....? E'si. sağhğın. Yanlış bir numara derhal fıyasko ve analarımıza kar yağdığının resmi. Hiç ora lı olmadım, gerçeği açıkladım: ESNAF HABERLE Rt gazetesinden geliyoruz, reklâma ihtiyacınız var mı? Abone emreder misiniz dedim. Hinoğlu hin bı yıkaltından güldü. Bereket ses çıkarmadı. Bu? <Or han Bombayı işaret etti> Şaşaladj. Nerdeyse hani biz buraya teftiş heyeti olarak gelmedik miydi? Fa lan diye soracak. Öyle değil mi lan? Orhan Bomba başını salladı. güldü. İdris'e: Bey âbi, dedi. arabalar falan geldi, dolduk, doluştuk. Işe başlıyah üç gün ya olmuş, ya olmamış. Sanırım ikinci gaskınmız. Yoğurthane basma ya gittik. Ben. Teftiş heyeti reisi. Hava deği§ince sasırdım, haksız mıyım? İdris: (Arkası var) Bayram haftası Şimdiye kadar ?u sonuca varmıs olduk ki dış gerçekler ile inançlarunız birbirine uymayabi liyor. Bazan .BAYRAM HAFTASI» şeklindeki algılarımız et kafalı. ot kafalı. at kafalı oluşumuza göre kafamızda MANGAL MEVLİT •••!•••••*••••••• ••••••••••••••*••> • •••••••••••••tar' [flFFANY JONES 9UTÜH.&ÜHK&B0LMA TCDD Yedikule yol atelyesi uzmanianndan Ali ören ve Hatice ören'in sevgili oğuiları, Şaniye * Erdoğanın biricik kardeşi, Yüksel Erdoganın kayınbıraderi NUSRET ÖREN'in ölümünün 40 ıncı gününe tesadüf eden 8/6/1969 Pazar gür.ü ikindi namazından sonra Bakırköy Çarşı Camiinde aziz ruhuna ithaf etfilmek üzere Mevlidi Şerif kıraat edilecektir. Akraba, dost ve merhumu sevenlerin teşriflerini dileriz. ören Ailesi Cumhuriyet 7039 iconu ve resim: AYHAN BAŞOĞLU;| JNTİKAM Y E M İ N İ Mühendis Aranıyor Karadeniz sahilindeki bir inşaatımıza şantiye şefliği yapacak bir mühendis aranıyor. Müracaat: P.K. 51 Beyoğlu Tel: 49 57 00 Cumhuriyet 7037 i ünlü Seurrdenlerin in; kesen İşletmemiz için kadrolu gemi hekimi alınacaktır. tntibaka göre 2 üst derece maaş verilecektir. Dığer hak ve tazminatlar tatminkârdır. Salıpazan Denızyollan İşletmesi Personel ve Sosyal İşler Servisi ŞeUğine müracaat edilmesi ilân olunur. DENİZCİLİK BANKASI T.A.O. Denizyolları İşletmesi Doktor Alınacaktır Ankara Şehri Elektrik Şebekesinin Etüdü Yaplırılacakfır nkara Elekfrik, Havagazı ve Olobiis IşIefnM Müessesesinden (E.G.O.) 1 Ankara Şehri Elektrik Şebekesinin. teknik şartnamede belirtildi^i şekilde. etüdünün yapılması teklif alma usulü Ue yaptınlacaktır. 2 Bu işe ait şartnsmeler Ankara Elektrik, Havagazı ve Otobüs îşletme Mflessesesi (EGO.) Sıhhiye, Toros Sokak NOT 20 Ankara adresinden yazılı müracaatla TL. 50. mukabilinde temin edilebilir. 3 Teklif verecek firmalann bu işe ait çartnamelere göre hazirlıyacaklan tekliflerini en geç 11/8/1969 günfl saat 17.30 a kadar 2 nci maddedeki adreste olarak şekilde göndermeleri veya Müessesemiz Yazı İşleri Müdürlügüne teslim etmeleri şarttır. 4 Postada vâki gecikmeler nazan itibare alınmıyacaktır. 5 E.G.O. İşletmesi ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine vermekte serbesttir. (Basın: 16837/7026) Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir ve Hidrografı Dairesi Başkanhğından bildirilmiştir. DENtZCİLEBE VE HAVACILARA 70 SAYHJ B1LDÎRI 12 ve 13 Haziran 1969 tarihlerinde 08.00 ile 17.00 saatleri arasında aşağıdaki noktalann birleştiği saha içinde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanın 2800 metreye kadar olan yüksekliği can ve mal emniyeü bakımından tehlikeüdir. AKDENİZ MERSİN İLE KARATAŞ ARAS1. 1 inci nokta: Enlemi 36 derece 32 dakika Kuzey. Boylamı 35 derece 21 dakika Doğu E. 5874 No. lu Karataş feneri. 2 nci nokta: Enlemi 36 derece 30 dakika Kuzey, Boylamı 35 derece 17 dakika Doğu 3 üncü nokta: Enlemi 36 derece 35 dakika Kuzey, Boylamı 35 derece 10 dakika Doğu 4 üncü cokta: Enlemi 36 derece 17 dakika Kuzey, Boylamı 35 derece 12 dakika Doğu. DENİZCÎLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DUYURULUR. (Basm: 16536/7031) (Basın: A. 740213359/7032),
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle