29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖRT ' 18 ttniran £ T ~ CUMHURİYET Gerede'ye hareket ettt. 31 Mayıa öğle zamanı çok azgınlıklar gösteren Geredeys zorla girlidı. tsyancıiardan bir çok «sir ve 4 makinelı tüfelc alındı. tsyancıların elebaşlan daha önce kaçrnış olduklarından orada kalanlann güçlerl ve m o raüeri artık zayıflamıj, bozulmustu. Diğer isyancılar da dagıldılar, köylerine kaçtılar Mıl11 HUkümet bolgede otoriteslni kurmaya başladı13 Nisan 1920 den 31 Mayıa 1920 ye kadar süren ve blr çok kanlı, çirkin, utanç ve ibret vertci olaylara sahne ve tanık olan ve mllll harekatı endişell şekilde köstekleyen ayaklanma bölgesi huzur ve sukuna kavusmustu. Fakat AnadoludaJd lrtlcalar, hiyaneüer ve îngilialerin gizlice planladıklan büyük amaçlı ayaklanmalar henüz bitmemişti. Yozgat ayaklan ması baslamıstı. Tenkil güçlerine yenl vazUeler çıkacaktı. Tenkil den sonra Düzce bölgesinde pişmanhk duyan bir ÇOK genç Ethem kuvvetlerine gönül vetler Salihli cephesine kaydırılmak üzere Adapazan uzerinden Eskişehir'de toplanmak em rini almış ve harekete geçmışlerdi. Bunların bir süre sonra Eskişehir'den Yozgat'a gönderUmek zorunlugu doğaoaktırAnadoluda başlayan ve gittikçe güçlenen milli mücadeie ve kurtuluş hareketlerini baltalamak, boğtnak isteyen tngıhzler, bu maksatla Sarayla ve İstanbul hükümeti ile lşbirliğ: yapmakta ve onlan kullanmakta idıler. Yer yer çıkanlan ayaklanmalann hepsinın hazırlanmasında. sürdürulmesinde onlann gizü eli ve destekleri vardı. Fakat bu ayaklanmalann bölge bölge bastınlmalan, yangmlannın söndürülmesi. Ingiliz lerle Damat Perit'i de düşündür meğe başlamıştı. Bu olaylar dlşmda Ingilizlerin Istanbul'u zor la işgalleri üzerine Afyon ve Eskisehir'de bulunan ve demır yollanmızı kontrol altında tu"tan lngilizlert de millî kuvvetler silfth zoru ile Izmit'in batısına sürmüşlerdi. Bu da Ingilizler içüı ağır bir darbe olmuştu. Istanbul'da tezgâhlanan lngiliz politikasıyla 1 Ni ' san 1920 Padişah «Vahdettin» Damat Ferit'i yeniden ve üçüncü kez hükümetin başır.a getirmişti. Bu durum onun açık olarak bir lngiliz oyuncağı ve hain oldugunu gbsteriyordu. Bunun yanında Padişah, milll mücadeleden yana olanlan küfurle «Tanrıyı inkâr» suçlama ve bunların öldürülmelerini isteyen fetvalar çıkarmıştı. Bu fetvaların halk iizerinue yap tığı etkiler büyük olmuştuBunlar hakkında başlangıçU Ingilizlerin gizlice plânladıkları büyük amaçlı ayaklanmalar birbirini takip ediyordu AnearuT ayıkl&nmasını bastıran Xtbem kuvvetlerinin Geyv» böU 0MİA9 alınznasına karar veril|ml?ti. Çevik ve akıncı blr vurucu fUç halinde ol&n bu kuvvetlerle birlikte Isyancalar üzejrine çeşîtli yönlerden göndeıilecek müfrezelerin harekatuu yriüzenlemek ve koordıne etmec 1 gerekiyordu. G«çtigl köy *• şehlrlerd» bü»yük gösterilerle karşüanan ve ugurlanan Ethem kuvvetleri, Bursa Uzerinden 22 Mayıs 1920 gunü Geyve bölgesine geldl YolIsjdm gördükleri coşkun sevgi 've itibar, Ethem ve kuvvetierin» gunır ve cesaret vermisti. Daha önce Bursa'dan Geyve'ye ge len All Fuat Paşa o gün Ethem tkurvetleri gelince önceden hasırlanmıs olan şu emrl ona da verdi: (özetle) (1> «(T> Hakkın inayetine dayanarak yarınki 23 Mayıs 1920 tarihinden itibaren asilerin tedlbtn» baslanacaktır. (5) Geyve bogannm iki yanındaki araziden, Sakarya dogu Mff/ı Mücadele'de Em. Gııl KENAN ESENGİN agpaklamnası sunda Degirmendere Mecldiye Kumbası ve Sakarya batısınd* îkramlye, îlmlye çizgisinin ve Geyve kuzey doğusundaki Celâller • Taraklı ve Bolu'nun kuzeyindekl bütün bölge lsyan bölgesl sayılmalı, tenkil yapılmaiıAlT 13 Nısan 31 Mayıs v 1920 (3) Genel harekfttı Ethem Bey komutasındaki tenkil kuvvetleri yapacaktır. 24 ncü TUmen emrindekl nlzamiye ve mllll kuvvetler müfrezeleri de bu har«kâtın yan ve gerüerlni lşgal suretiyle örtme ve temin edeceıttir. (î) Harekatın Uk hedefl Adap» zan, Sapanca bölgelerini almaıc, Hendek çevresinl lşgal etmeK ve Mudurnu grubunun Bolu dağından Bütçe üzerine gelişi sırasında Hendek'ten Düzce'ya ilerliyerek en önemll isyan bölgesi bu suretle iki taraftan baskı aitma alınacak ve tedip edllecektir. Bu emrin 5 nd maddestnde harekâta katılacak Ethem kuvvetlerine Rauf Bey müfrezesine Yüzbası Mesut komutasındakl Demir, ömer, Süleyman Kaptan çete'.erine ve 24 ncü Tümenln 143 ncü Alayına ve diger küçük blrliklere* ayn ayn vaöfeleri bildiriliyoTdu 6 ncı ve 7 nci maddeleri. bölgeye yardıra edecek civar blrliklere vazlfeler verıyordu. (î) Tekmll müf rezelerde kolor du filaması gibi üatü yesll, altı kırmızı bayrak kullanılacaktır. Yanlışlığa meydan vermemek 1 çln asilerin dahl kullanabilecekleri Osmanh bayrafı bulundurul mayacaktır. (?) Ben, yannki 23 Mayıa 1920 gününden itıbaren yanımdaki su vari bölüğü ile birlikte Yöriık koyünde bulunacağım.» Bu sırada Mudurnu'ya • gelen Albay Refet de harek&tın koordinasyonu için verilen bu emri almı? bulunuyorduÖzet olarak aldığunıf bu plân 1* :ş» başlandı. Harekât iyi »yarlanmiftı 23 Mayıa günü Ethem kuvvetleri yünjyüşe geçtiler. Ayn: gün Sapanca ve Adapazanm olaysız ele geçirdiler. Bu kuvvetler 25 Mayıs günti Hen dek'e girdiler. Bu sırada ayaklanma merkezl olan ve çok haln davranışlara gıren Düzce, dogudan Albay Refet ve batıdan Ethem kuvretlerlyle tehdlt altına girmisti DUzceliler Ethem'in llçelerine girmeslnden çok korkuyorlardı. Çünkü o, kimsenin gözünün yasına bakmadan hainlerin cezasmı verecekti. Bu sebeple ellerinde rehine olarak tut tuklan Trabzon MUletvekill Hus rev (Gerede) ve Osman Bey aracüığı ile «bu klşiler bir süre bn ce nasihat htyeti olarak Düzce'ye gitmişler ve tutuklanmışlardı.» bir barış yolu anyorlardı. Bunlar: Albay Befefln yanma gön Bond MODESTY BLAISF cceşty .tie w/tut. RİNE GfMftl !iiiiliil!il!? Tifffany Jones TIFFAHY JONES konu veresim: AYHAN BAŞOĞLU iJjNTİKAM YEMİNİ derdiler. Bu ikl MiUetvekili de Ankaraya «Dfece'de halk korkuyor, lstanbul'dan ümit kesilmiştir. Berzak Sefer mert adamdır. Uziaşma isteğl samimidir Düzce muhit Refet beyi seviyor. Ethem'in gelmesinin felâket olacağuu düşünüvor. Onun Düzce'vc gelmesini önlemek gerekir» bıldirmişlerdi. Genel Kurmay Başkanının buna karşılığı, «Düzce'ye silâh kuvveti ile girilmelidir. Asilerin dehaleti lamimi değildir. lstanbul'dan ve İnfilizlerden yardım gelir ümidijle vakit kazanmak istiyorlar Asi elcbaşılan içinde eli kana boranmamıs bir kaç kişiyi affedebiliriz. Fakat başka türlü tekliflcri kabul edemeyiz. Şehit olan komutan ve suhylarımızla erlerimizin hesa'jını soracağız. Haika karşı kindar muamele yapılmavarak, aksine ;e(kat giistelilecektir. Subaylardan ve memurlardan thanet ve halkı kaııdıranlar asla affedilmlyecekler dir.» Genel Kurmay Başkanlıgı durumu iyi değerlendirmişti. Baska çeşit hareket etmek asla doğ ru olamazdı. Düzce isyancı!an uzun süreden beri çok insafsız ve hain hareketlere girmişler, mılli mücadele\i gerçekten boğmak için her şeje baş \nirmuslar, komutanları sehit etmiîler ve yakaladıklari subaylara agır işkenceler, aşag:lık muameleler yapmışlardı Bunlan tertip edenler, halkı kandırarüar ve vatanm kurtanîmasmı kösteklemek isteyenler cezalannı görmehydıler. 26 Mayıs 1920, güneşlı bir gün, her taraf yemyeşil. Fakat millî mücadelenın acı ve hüzünlü günlennden bırisi idi. Kurtuluşumuzu arkadan \urmak isteyen hainlerin de olum günü idi. Ethem kuvvetleri, Albay Re fet kuvvetleri gelmeden Düzce' ye yürudüler. Her tarafı ko?ku sarmıştı llçe bu kez direnmeksizin teslim oldu tsyancılann elebaşlanndan Berzak Sefer. Koç bey ve Abdülvahap, Ethem taralmdan şehrin ortasında ıdam edıldıler. Isyancılann hareketlerini idare için Istanbuldan gonderilen 9 subay la birhkte Duzceye gelmış olan Yarbay Hayri Akçakoca üzerin den kaçmak istemis ise de yakalanmış, Düzce'ye getirilmiş, orada derhal ıdam olunmuştu. Boylece ayaklanma bölgesinin esas merkezi olan Düzce'de durum normale döndü. Bolu ve çevresi ise henüz kaynaşmakta idi. Bunu y Jcından izleyen Albay Refet, endişesini Ankara'ya telgrafla bildirmişti. Ali Fuat Paşa karargâhının 23 Mayıs 1920 harekatı için plânla dığı ayaklanma bölgesınin tenkü ve tüm temizlenmesi işi devam etti. Dığer yönden gelen kuvvetler Mudurnu bölgesinde Albay Refet komutasmda ıki grup halînde «Kurmay Binbaşı Nazım ve Binbaşı Çolak Ihrahim grup ları» toplanmıştı Bunlardan " i 3 rmci grup harekâfi Bolu'ya doğ ru hızla geliştirmişti 27 Mayıs 1920 günu bu grup Bolu'ya girdi. Bu kuvvetlerin Bolu ile meşgul olmasından yararlanan isyancılar, Mudurnu'da bulunan ıkınci gruba taarruz ettiler ve sardılar. Bolu ile bağlantılannı kestüer. Bunu haber alan bîrinci grup Komutanı. emrindeki zeybeklerden 8 kişi seçerek bunları gece Mudurnu ile ırtıbatı sağlamak amacıyla gönderdi. Pu cesur, gözü oek, ve yurtsever gençler çemberi yararak Mudurnu'ya girdiler. Arkadan 50 kişi ile Binbaşı Nazım da yıldınm bizıyla gelerek bölgeye yetiştiler ve Mudurnu'yu saran isyancılarataarruza başladılar. îki ateş arasında kalan asıler kısa bir süre içinde dağıldılar Böylece Binbaşı Çolak Ibrahim kuvvetleri de serbest kaldıîar ve bun lar da 28 Mayıs günü Bolu'ya geldıler Oîaylardan uyanmış olan haiK bu kez askeri iyi karşıladılar. Bu kuvvetler iki gün Bolu'da kaldılar. Sonra Binbaşı Nazım Istanbulda tezgâhlanan tngiliz politikasiyle 1 Nisan 1920 de 3. kez hükümetin başma geçen Damat Ferit... \ kısa bilgi verilmiştir. Bütün bunlar gösteriyor ki, Anadolu ayaklanmalan bir kar şı ıhtilâl olarak hazırlanmak ve çıkarılmak istenilmıştı. Ne acıdır ki, bu islam fetvalan Yu nan uçaklanyla Anadolunun çeşitlı yerlerine attınlmıştı. Müli Mücadeleye karşı bu olumsuz davranı^lar, propagandalar, cahil, kendi çevTesinden uzaklardaki olaylan göremeyen, deterlendlremlyen ve yüz yılların kafasına mıhladığı taassup duyguları ile halkı bir kaç aşağılık ve gerlcl ya da hain ve çıkarcı, istedigi yöne sürüklüyordu. Ayaklanmalann ardı ar kası kesilmlyor, «Subay öldüren yobaz Şeyhül Islâm'ın fetvası yerine geldi» diye bağınyor, hayvani bir rahatlık lçüıe giriyordu. Anadolu ihtüalinl daha cid dl tedbirler ve muntazam lmrvetlerle vurmak için îstanbul'd» Kuvayi tnzibatiye ordusu kurulmasma ve Kocaeli yanmadasına göndermeğe karar verilmlştl. Nisan başından itibaren de İstanbul bu hazırlıklann içlne gırmişti. Birinci Düa' ce ve Bolu ayaklanrr.alanmn bas tınlması sonunda yani Mayıs 1920 başında, Kocaeli yanmadasmda şimdi Kuvayi tnzibatiye'nin yokedilmesi gereklyor» du. Yarın : Yogat ve Zile ayaklanması (1) Türk Isüklâl 6. S. 60 Harbi, cüt 46 Dürdâne! dedi. Evet. Evet Dürdâne! MüfeUişler tuhaf tuhai bakıştılar. Ne demek oluyoıdu bu? Yoksa adam deli mıydi? Oysa: Efendim, diye yumusakça baçladı. Dürr, milum, inci demek. Dâne de tâne. Inci tânesi yâni. Bir hanımefendi tanımıştım, Saraylı. Bugün el'an berhayat. Alabildiğine zengin. Kendilennden bir mektup aldım az önce de.. Yumuşak":k bırden kayboldu, ciddi bir sertlik yerinı aldı. âdeta çıkıştı: Bitti mi? Soracağınız şeyler bittiyse beni huzurımuzda daha fazla... Ikisi iki yandan: Estafurullah, dediler. Buyrun efendim, gidebilirsmiz! Ağır gövdesiyle birlikte odaya çöken ağırlığım da alıp çıktı. Müdür'le Savcı yan odanm aralık kapısından ?âdece baktılar. Acaba ne ifade vermişti? Oysa Cezaevi halkının merakh bakışlan altında salına salına, hep o kıral heybetiyle yüriiyordu. Bir ara, kalabalığın iyice arttığı sıra durakladı: Bok herifler, dedi. Elli bin yenilmiş, yurul mıış benden bi'.gi istiyorlar. Ne bîlgisi? Hangi bügı'' Para kendilerine senet karjüığı verilmez ki ibraz edelim! Birkaç adıra sonra: Yakında, dedi idare'den yana bakarak, çok yakında bu milletin sahipleri iş bajına gelecek v« sızden saçı bitmemif yetimlerin hakkını anyacakür! Iktidar'ın de£i$menni daha çok da bir af için isteyen cezaevi halkı bir anda cojtu: Yaşaaa! Var ol aslaaan. Allah seni başımızdan eksik etmesüiin. Alkış alkıj, kıymet kopuyordu. Cezaevi müdürü. Savcı, iki müfettiş şaşkınhkla dışarı fırlamı?, bu birdenbire parlıyan çığlıkların nedenini öğrenmek istıyorlardı. Ne var yahu? Noluyor? Vallahi bendeniz de anlıyamadım beyefendi.. Bir isyan başlangıeı falan olmasın' Zannetoıem. Çünkü... Çünkü isyanı gerektirecek hiç bir... Müfettijler müfettişi ise avludaki alkış ve teza hüratı dışarda bırakıp, koğuştan içeri bir kahraman gibi girmişti: Bu millet, bu asil millet iliklerine kadar dolu. Bütün mesele onun dilinden anlamak ve anlıyaca ğı di'.'.e konujraakta! «Bacanak» koşarak gelmis, ellerine sarılarak üst üste öptükten sonra: Allahına kurban olurum »enin! Milleti tek mil coşturdun. İdare it gibi korkuyor. Hani seçimlerde kürsüye çıkıp bu biçim bir veriştirsen, mebus oiduktan baska, muleti tiim partimize çekersin serefsizim! îşlertn, daha doğrusu tilihinin hızla değijmekte oldugunu görüyordu kaç vakittir. Mâdem değijl yordu, mâdem tutacağı yolu seçmişti, o halde yarın, mebus falan olunca yoluna çıkıp sırnaşıklıklarda bulunacaklara karşı da enerjik davranmalı, dostluklara paydos demeli, aradaki mesafeyi gerek tiğince açmalıydı. Kimdi bu Bacanak»? O, çoktaan şansıru yıtirmişti. Kendisinı büyük toprak sa hibi saymasına karşılık Müfettişler müfettişi öğrenmişti ki, toprakların asıl önemli parçası yarın karısı olacak kadınındı. E. .? Mâdem böyle, toprak ların sahibi oydu, bacanağı değil! Bacanak bu top raklar ve çiftlik içinde pek pek bir kâhya durumuna razı olmalıydı. Daha sonra bu şansı da elinden «lıp, defetmekte sayılamıyacak faydalar olabilirdi. Sen bu lâubâli konuşmaları bırak, dedi. Bdcanak şaşaladı: Hangi lâubali konuşmalan? Koğuşun baş köşesindeki yatağına geçerken, iri gözleriyle sâdece, ama hışımla baktı. Buysa bacanağı, haddini bilmeğe itmişti. Çekinerek yatağa sokuldu, diz çöktü: Bacanak, dedi, büiyorsun, ben câhil insanım! Bu bacanak lâfına da sinirleniyorum.. Sinirlenme, bey derim, beyefendi derirfl, beyefendi hazretleri derim. Yeter ki kızma. Tiksinerek baktı: Görüyorsun mektup okuyacağım! Peki peki, afedersiniz... Kızması gerekirken kızmıyordu bacanak nedense. Azarlamak bile mi yakışıyordu adama? Yarın seçim nutukları çeker, milletvekilı olursa daha da artacaktı çalımı ki, varsın artsmdı. Ciee ri ıki para etmiyenlerın calımından geçilmiyordu da, bu? Yabancısı mıydı? Eli kulafındaydı iş'e, nerdeyse mahkemeye çıkıp bir celsede karısından boşanacak. ardından da baldızıyla e\rlenecek ti. Helâl olsundu, helâl olsundu ona bağırıp çağırmak da, sövüp saymalc da, hattâ. Avluya çıktı. Millet küme küme, hep «Beyefendi»nin lâfını ediyordu: Ne adamdı ya! Yukardaki müfettişler gibi bin tanesi fostu yanmda. Herifin bir heybeti vardı, duvarlar titriyordu. Yarın atlasın kürsüye, millete bir iki nutuk çeksin... sonra, mapis yattığı da isabetti. Mahkumların halmdan, dirliğinden anlıyan birinin Meclise girmesinde sayılamıyacak kadar çok fayda vardı. Belki de «Umumi af« çıkartır, cezaevlerini bojaltlrdı! Ağırhğınca altın eder ferefaizim! Ne altın? Elmas eder, pırlanta eder.. Duydunuz mu içerde müfettişleri itin g5« tüne soVmuş! (Uevamı var) 8 Kalem Mensucat Boyası Satın Alınacaktır Sümerbank Eskişehir Basma Sanayii Müessesesinın ıhtiyacı 8 kalem MENSUCAT BOYASI satın alınacaktır. 1 Teklifler 23'6/1969 funü akşamına kadar Müessesemiz veya İstanbul Şubemiz holündeki ALIM TEKLİF İCUTUSU'na atılmış olacaktır. 2 Evsaf ve mutemmim nalumat Alım. III servisınden öğrenilebilir. 3 Teklifler arasında şartlanmızla ihtiyacımıza en uygun olanlar tercih edilecektir. Dosya No. 3407/692 gÜMERBANK 4XIM VE SATIM MÜESSESESt 17149/ 7460 J Teknisyen Alınacaktır Başmüdürlüğümüz servislerinde çalıştınlmak üzere 25/6/1969 tarihinde saat 14.30 da yapüacak smavla yeteri kadar teknisyen alınacaktır. Aşağıdaki nitelikleri taşıyanlann diploma, nüfus cüzdanı ve bir adet fotoğrafla 24/6/1969 tarihine kadar Personel Amırliğine müracaatları üân olunur. İSTANBUL TELEFON BAŞMÜDÜRLÜĞÜ 1 En az Enstitü mezunu olmak. 2 18 yaşından küçük 30 yaşından büyük olr^amak. 3 Askerlıgıni yapmış olm. NOT: Belgelari ile müracaat etmeyenlere aynca cevap verllmeyecektir. iBasın: 16920^7101;.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle