03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHÎFE DÖRT 31 Mayıs 1969 CUMHURİYET Bnnalımdaıı cıbıs vollnrı Kültür ihtilâlinin başansızlığır.da yegane âmıl gençlerin yarattıkları şiddet hareketîeri değil dir. Bu âmıl gerçek olarak ortaya çıktığı zaman bütün dünya nasıl bir felâketle karşılaşmış olduğunu oğrenecektir. Mes'eie yalnız Başkan Mao'nun kendisine karşı çoluk çocuğun tapmasını Stalinden daha utanç verici hallere getirmesiyle kalmamış. ihtilâl gayesine de ulaşamamıştır. Sistemin bunyesinde meveut hataların tashihi bir larafa şimdi Çin vilâyetlerinde vücude getirilen «ihtilâl Komiteleri» üç sınıf halkın karışımından teşekkül etmektedır. Bunlar kültür ihtilâlinin ortaya attsğı bir takım ir.sanlar, or dudan gelenler ve parünin eski mensupları olarak üç cins insan]ardır ki, hepsi de hareketlerinde haularını itiraf etmişlerdir. Bu yeni karışım bütün mes'elele ri bir daha sarsacaktır. Bu yeniler de hiç muhalefet görmeksiun eskisi gibi, ıktidara sıkı sıkı sarı lacaklardır. Böylece Başkan Mao, Marksizmin bunyesinde mevcut ve iktidarm yalnız bazı ellere tevdi edilmesi lâzım geldiğıne dair esas yanhş goruşu bir daha meydana çıkarmıştır. Netice, her on yılda bir tekrar bir kızıl muhafızlar aymklanması gibl hareketlere tftviz verilmesinden başka bir nitelik taşımayacakUr. îşe baştan baş lamak isteyen başka bir grup'ta Trostky'cilerdir. Son iki yıl içindede Paris, Berlin, Londra, Roma ve New York öğrenci ayaklanmalarını Mao'ist,, anarşist ve başka solcu fa^istler olarak vasıflandırılabilen. karma karışık bir grup idare etmişür. FJ>İNDEKl BUNALIM The Economist Dergisinden mesl, muhaleletin susturulması ve bir diktatörlüfün vücut bulmasından ibarettir. Birçok facialann nedeni cehalettir. Marksizmin faciası da bundan baska türlü tecelli edemezdi. Marksizm bunalımı Işte Marksizm bunalunı budur. Yüz yıl önce Marks tarafından insan münasebetleri hakkında ileri sürülen fikirlere şu veya bu şekilde iştirak etmemiş pek az kişi vardır. Fakat komünizm hareketi, t'.pkı kilise hareketleri gibi, yalnız imanla degil, başansı ıle ölçülür. Marks'ın ölümünden 85 yıl sonra, onun fıkirlerini tatbik mevkiine koyanlar, kurdukları mekanizmanın başansızlıgına şahit olmuşlar, hatta eskisine nazaran birçok isleri daha da berbat etmişlerdir. Mekanizmav'i kontrol altına almak ta mümkün olamamaktadır. Halkın yasantılannı teşkilâtlandırmak için ancak ve ancak iki yol vardır: Bunlardan bin Marksist yoldur ki, bu düzende tarihin seyrini ellerinde tuttuklarını iddia eden tek bir grup kendılerim polıtik, ekonomık ve kültürel hayatının sorumlus\ı olarak tanımlamaktadırlar. Diğer yol komünıst olmayan Batıhların Uzerinde yiirüdüklen yoldur ki, daha iyı bır kelıme noksaru vüzunden buna 'çogunluk» sistemı diyoruz. Bu çoğunluk sıstemmde birçok faalıyet sahalannda müs takil kuvvet merkezleri vardsr ki, bunlar birbirlerıyle rekabet halindedirler. Politik alanda iki veya daha çok parti varsa bu da demokrasinin temeli demektir. Sanayide, küçük birçok firmaların vanında çok daha büyük olanlan da vardır. Kültür ve hoş vakit geçirme alanında çeşıtli basım evleri, fılm stüdyolan, gazeteler ve televizyon şirketleri de mevcuttur. Bu çoğunluk öünyasında pek rahat yoktur. Müstakil kuvvet merkezleri arasındaki rekabet hayat gerprinliği yaratır. Buna mukabü elverişli şartlann hâkim olmasına ve yeni fikirlerin doğmasına müsait bir ortam yaratılmıştır. Bir şahsın kuvvet tekeli kurmasına adetâ inv kân yoktur denilebilir. Troisky laraftariarı Fakat bunlar arasında en faz la önem verümesi gerekenler, Leon Trotsky'yi tutanlardır. Lenine Rusya'da yardım edip ihtilâll başanya uiaştıran Trotsky, sonradan Stalin tarafından katlettirilmiştır. Trotsky' cıler yenlden teşebbüse geçerek Leon Trotsky yenl yeni bir marfcsist toplum kurMarksizm önciısü mak istiyorlar. Bu toplumda Sovyet sistemınin kuvvet mekamünist olan veya olmayanlarca nızmasına yer verilmektedir. uygulanan teşkilâth muhalefeti Ancak, Trotsky, taraftarlarmın hoş görmeyeceklerine şüphesiz da aksaklık noktasını tek par nazarı ile bakmak gerekir. till sisteme inanmalan teşkil Ordar da diğer komünistler etmektedir. Bu tek partili sisgibı marksizmın esasını, teşkıl tem, dikta rejiminin tenkid eteden, ıstihsal araçlarınm kamu tıkleri tarafı olan iktidarm bir mıilkiyetini kabul etmektedırmerkezde toplanmasını sağlaler. Bazıları işçi konseylerı gimaktadır. Şayet bir gün iktibı fıkirlerle avunmakta, fakat dan ellerine geçirirlerse, ne şebunların tatbikatta ne şekılde kilde hükumet idare edecekieorganize edileceğıni pek açıklarini sarahaten ifade etmemektedirler. Ancak, onlann da ko mamaktadırlar. Boylece onlar da diğetleri gibi aynı problemlerle karşüaşmakta ve kendi icatlan olan mekanizmayı ne suretle kontrol edeceklerini akla yakın şekilde izah edememektedirler. Hatırlatmakta fay da vardır ki, 1920 de Rus sanayiini teşkilatlandırma sırasında bizzat Trotsky «Çalışanların askerleştirilnıesi» nazariyesini savunmuştur. Bu Rusya'da bile en agır çalışma metodlarından bırini teşkil eder. Eline kuvveti ve iktıdan geçirdıkten sonra Trotsky'de hayvani ihtiraslara esir olmuştur. Dünyaya yayılan öğrenci ayaklantnalan da bunahmm bir parçasıdır. belirtmiştir. Bir kere bir memleket komünist oldu mu, artık geriye dönmenin imkânı da yoktur. Rus liderleri sosyalizmden ayrılanları askeri güçle durduracaklardır. Sosyalizmin ne olduğunu ve kimin sosyalist olup olrnadığı nı da yine onlar tâyin edeceklerdır. Bu Moskovanın emriyle her şeyi olduğu gibı muhafaza etmek gayesi ile hazırlanmış bir Sovyet reçetesidir. gelen bir ihtimal olmakla beraber, eğer böyle bir değişiklik olacaksa şimdiki nesil Sovyet liderieri ve bilhassa Kosigin uzerinde olmaLıydı, Çünkü bunlar teknokrat neslin temsilcileri sayıhrlar. Slaîin devrini yaşamışlsrdır. Şimdi neler olduğuna da tanıktırlar. Ancak Çekoslovakya'nın istilâsı için, ideolojin Suslov'un protestolarına rağmen emri veren Kosigin'dir. Kaldı ki Suslov'un muhalefeti de istüânm dış komünist düny?da yaratacağı tepkilerden ileri gelmekte olup esas prensip ]]e ılgisi yoktu. Moskova'nın fikir ve yön değiştırmesi çok uzun zamandanberi boşyere beklenmiştir. Asıl korkunç olan meseîe de Rus Komünist Partisinin, isteyerek veya istemıyerek kendisini bır köşede kapana kıstırmış olması ihtımalidır. Parti hatalı hareket etmiş olduğunu İtiraf etmeksizin, komünist hükumet sisteminde değişıklikler yapamaz. Bu itiraf aynı zamanda, Rusyanın komünist dünyasındakı liderliğme d"e gölge düsürur ve hukümsüz bırakır. Gerek kendılerinin hakh olduklarım sanan ve bununla mıllî iktidar çıkarlarını paralel gören bu hderleri dünyanın en muhafazakâr insanları olarak tanımlamak sakıncalı değildir. Bır muhalefet partisi, bır seçim sistemı mevcut olmadıgı için de fıkirlerini değıştirmelc akıllanna bile gelmemektedır. Nedeni cehalel Şu neticeye varmamak çok zordur ki, Lenlnist olsun, Trotsky taraftarı yahut Maoist olsunlar bütün Marksistler, tarih karmnlannı kendilerinden başka kımsenin anlamadığma ve tarihin onlann önlerine serilerek, semere vereceğine inanarak kuvveti kendüerinde toplamak isteyen kimselerden başkalan değıldirler. Bunlar arasında hangi hizbin hakikate vasıl olduğu üzrinde mütemadi kavgalar yapılmaktadır. Fakat sonuç, hangi hizip kazanırsa kazansın, aynı yola çıkacaktır. Bu sonuç kuvvetin birkaç kiştnin ehnde yoğunlaştınlması, rakip fıkirlere hürmet edılme Ve farklar Bu sebepten dolayı 1968 de Çekoslovakya'nın ısgali sonundaki durum )le 1956 da Macaristan'ın işgali sonrasındakı durum arasınrfa temel farklar fiöze çarpmaktadır. 1956 da Rusya'da alttan alta bır lıberalleşme egılimi mevcut bulunuyordu. Kruçef. Stalın'in olumunden sonra gayrımemnunluk patlamasma bu hareketle cevap vermiş oluyordu. 1968'de İ5e temelde vatan eğilım tamamiyle aksi istikamette gelısmı^tır. Bu eğilim tek kelime ıle ifade edilecek olursa baskıdır. Belki bir gün Moskova'da biri bu eğiliml değiştirmek içm nefsınde medenî cesaret bulabilecektır. Boyle bir kimse zuhur etmedıği takdırde, 21 inci yu?vıl tarıhçileri Marksızmi, tanh yol kavşaklarımn yanhş yere konu'.muş bir ışareti olarak kabule mecbur kalacaklardır. SON Dişi Bond MODESTY BLAISE Bu fasıt daireden tek kurtuluş yolu, Moskova'nın samimi olarak yon değiştirmeyi arzulamasıdır. Bunun busbütün kabil olmadığını iddıa da yanhştır. Mareşal Tito ve Dubçek, komünist liderleri olduklan halde bu tebeddülâtı yapmağa tevessül etmişlerdir. Sovyetler Birlığı Komünist Partısi mensupları arasında da şimdi uygulanan politikanın çok pahalıya mal olduğunu gorenler ve anlayanlar vardır. Hâriçte düşmanlık, dahilde lâkaydi ile ekonomik mekanizmanın çalışamaz haîe geîdiğini muşahede edenler yok değildir. Bunlar e\Telâ teknokrat, sonra komünist olan kim selerdir. Bunlar belki de bir gun ya kıdem veya darbe yolu ile Sov yet Komünist Partisinin hderlığıni ele geçirebilirler. Bu hatıra Yön değiştirme Yugoslavya'dan Rusya'ya Her iki rakip sistem içinde de birçok değişık şekiller bulunur. Meselâ Yugoslavja, Husya'dan başka ttirlü yönetiien bir memlekettir. Tıpkı îsviçre' nın, Amerika'dan başka şekilde o'.duğu gibı. Fakat bu değısıklikler, sistemler arasındaki fark lara knasla solda stfır kalırlar. Yugoslana'daki hayat Busya' daki ıle birçok yönlerden aynıcır. Halbuki komünist oimayan ülkeleıle, olanlan mukayese ka bü değıldir. Su da bır gerçektir ki, dünyanın komünist olma>"an birîok yerlerinde çoğunluk ekonomisinin yanında politikada çoğunluk nazariyesi tatbik edılmemektedir. Bunlar kapitalist, fakat demokrat olmayan memleketlerdu, Bazan bır memleket (1967 de Yunanistanda oldugu gibi) .çoğunluk görüşünden» ayrüarak sadece ekonomide bu sisteme bağlı kalınmıştır. Bu demokrasiler için, gevşeme sıralannda, silkınerek kendılerme gelmek için bir fır sat addedılmehdir. Ancak, şu gerçek ortadadır ki, bugünkü ışleyen demokrasüerin hiçbiri Marksist değildir, Demokrasini neşvünemasma mü sait yegâne toprak «çoğTinluk» ekonomisinın mevcut olduğu tar ialardır. KÂĞITCI \W$ Rele cezaevinde sahJanesrar, afyon, sustaalarla Müdür'ün gece yarıları zil zurna sarhoş gelıp koğuşlarda hükümlülerle kumar oynadığından sbz açmca, Müdürün aklı gittiyse de, Müfetişler müfettişi renk vermedi: Alah şansınızı açık etsm Müdür bey! Fena halde korkan Müdür kekelemişti: Şey, hani ben... Telâş etmeyin üstâdım, ateşe devamBenden değıl sıze, hiç kimseye en küçük bır zarar gelmez. Tam tersi, gerekirse fayda gelir! Müdür ilk zamanlar « Ne olur, ne ol!» maz!) gibilerden, eskisi gibi ne cezaevine gelıp kumar oynadı, ne de esrar, afyon satışlarından pay aldı. Hatta sabahları dokuz dedi mı vazifesi başmda da bulundu ama, sonralan baktı esKisi gibi ki adam gerçekten de zararsız, keçenın dört ucunu eskiden oldugunca kapıi koyuverdı «Adaam sen de.» diyordu kendi kendine, «battı balık yan gider. Bınin yarı^ı beşvüz o da bende yok lıerif dedıkleri gibiyse çok çok beni burdan attırır Değilse? o zaman hıçbır şey degişmez. Savcı da benim gibi düşünüyor.lhtimal vermiyor Ankara'nın gizll bir görevlisi olduğuna Bu avuç içi kadar şehirde neyi öğrenecek? Yukandakilerce şehrin tututnu zaten bilimiyor mu? Kimin kimi aynca öğrenmege ihtiyacı var? Tırhallı Boşveeeer....» Hele günler geçip de adamın çiftçi Kemâl ağa'nm baldızıyla işi iyice ılerlettiğini öğrenip, İstanbul'daki karısının aynlma işlemine giriştiği de yayılınca, «Yok camm.» dedl, «Herif kıyak. Kelle kulak yerinde oluşundan faydalanıyor ama, gene de bana ne? Varsın faydalansın!» Artık Müfeıtışler müfettişi için gerçekten bir zamanların masal günleri yeniden başlamıştı. Baldız iki güne bir geliyor, müdür'ün odasında sabahlardan akşamlaradek oturuyor, sevişişiyorlar, kadın her gün artan, çılgın bir aşkla «Sbzlü»süne yağdınyordu: Para, giyim kuşam yem yiyecek, yatak, yorgan. eUyle işlediği çeşitli yastık drtüleri, yatak çarşaflan şu, bu. Hele bir gün anası, yakın akrabalanyla gelip de adamı onlann da beğenmesi, kadını çılgına çevirdi Varsa kudret bey'di, yoksa Kudret bey! Kemâl ağa unutulmamışsa bile, bir kıyıda kamıştı. Ama o bunu hiç yadırgamıyor, hatta kıskanmıyordu. Tam tersi, boyle kahplı kıyafetli, konuştukça ağzından yağ, bal, şerbet akan bir beyler beyefendisîne «Bacanak» oluştan gurur duyuyor. sağda solda: «Bizim bacanak mı? Ooo." Ağırlığınca altın eder. Adamın bilmedigl yok, derya!» Öte yandan «Baldız» sa gerçekten deliy» dönmüştü Kudret beyin aşkmdan. Bir yandan annesi. öte yandan ablası, uzak, yakın akrabaları âdeta reklâmım yapıyorlardı adamın: «Kim? Bizim Kudret mi?» Annesi azarlayıveriyordu: «O ne toiçim lâf kız? Bey diyemiyor musun? Adam hâzâ bey, beyefendi!» Abla'run içmde hafif bir kıskançlık geçse bi«Soy azmaz. Adamın paşa torunu olduğu her halinde belli!» Derken her kafadaa bir ses ver yansın gidlyordu: «Yarm bakmışsın af olmuş.» «Aflık neyi var? Suçu yok ki! Suçu o!sa hemen mahkemeye çeker, cezayı basıverirler. Adamınki çekememezlerin iftirası Bizim par;i iktidara gelsin hele. İsterse mahkum olsun, on yıl yesin. Beklerim. Değil on yıl, yırmi yıl, otuz yıl gen beklerim. Onun uğrunda, onu bekliye bekliye ölsem ne gam?» Bir gün ceza evi müdürü: Kudret, dedi, istersen bu yakmlarda bir ev bulualım sana, Nefise hanım kasabadan bura ya nakletsin Geceleri... Müfettişler müfettişi'nin gözlerl parladı: Evet? Evine git: « Olur mu?» « Olmaz mı?» «Nasıl olur?» falan'a girişmedi: Bakalım, dedi O da olur belki bir gün.. Ertesi gün «Sözlüsü» Neüse gelincs, Müdür odasmı onlara bırakıp çıktı. Kadın: Kudret, dedi, artık duramıyorum. Her an, gece gündüz seninle, senin dizinin dibınden ol> mak istiyorum Çık artık şurdan, kurtulmanın yolunu bü şekerim: Kudret Yanardağ hiç telâşlanmadı. «Müdür bey dyor ki» de demem. Kadınm ağlayıp sızlanmalarının aşın bir hâl aldığı sıra saçlarınnı okşadıktan sonra: Dur, dedi, acele etme BakUım bir şeyler yaparız.. Kadın umutla doğrulclu: Meseiâ? Meselâ . İlk akhma gelen.. Ceza evi yakınlarında bir ev bulup... Bulup Kudret bulup? Seni içine atmak aklımdan geçiyor: Kadının heyecanı aşın bir hâl almıştı Feki sen? Ben de arasıra gelir görürüm senl: Aasıra mı? Geceleri gelemez misin? Kafasmda mel'unca bir şımşek çaktı: O da olur, olur ama.. Evet? Biraz para isteyen bir iş. Hapisane müdil rü mürtekıbin biri Yalnız, ağzından kaçırma. Bana karşı herif dehşetli iyi. Görüyorsun. Odasını bize bırakıp veriyor! Kadın çılgın bir atılışla Müfetüjler müfettisinin boynuna sarıldı: Peki peki, çabuk söyle: Bu isin olabilmesl neye bağlı? Acele etmemeye.. Kadınmsa nasıl patırtıcı, nasıl her şeyin hemea cik oluvermesinden yana olduğunu gayet iyi bili« yordu. Benim her işim acele şekerün. Müdüre bej bin mi vereceğiz? On bin mi? Kafasmda yeni bir şvmşek! İş, müdürle bitmez. Onun için... Onun için? (Arkası var) UHiiiiiüSTifffcıııy J o n e s TIFFANY JONES 1AB1I SAU1C1 • • /STECSBÜ PÖBA4JL. S^VESIMDE Ö E UÛ.PTA SOM V Batı daha başarılı Şimdi bütün delilleriyle ortadaki gerçek şudur ki, Batt sistemi birçok noksanlara rağmen, hayatıa kıymet ıfade eden bütün meselelerde Marks.st sistemden. daha başanlıdır. Anlaması çok güç bulunan sorunlardan biri de bu madun mevkiden kurtulma yollarmı komümstlerin nasıl buîacabları konusudur. Buna çare bulma raevkimde olan ve iktidar ıtıekaniziT.asını ellerinde tutan bir avuç insanın çıkarlarını ge dik usulü ile bir nevi müktesep hak gibi kul!anma!arı ve bundan fedakârlığa razı olmamalandır. Brejnev bu görüşü. «Sosyalist Milletler Camiası» hakkmdaki fıkirlerini açık ve secik olarak 1968 kasım ayındaki beyanile Haşet Kitabevi, iyi Fransızca bilen özellikle senet tahsil işlemlerinde tecrübeli Muhasebe yardımcısı ve Bayan satıcılar aramaktadır. Haltercümesi ile müracaat P. K. 219 Cumhuriyet 6614 konuveresim:AYHANBAŞOĞLU jlİNTİKAM YEMİNİ Çer\ fazla ıstar et İ L N AYİNİ RUHANİ Sevgili eşimin ve kardeşimin BAT RP 200 I Yugoslav plâkalı fildişi rengi 1965 VOLKSWAGEN çalınmıştır. Bulan veya yerini bildiren mükâfatlandınlacaktır. Akşamlan 20 22 arası 63 55 73'e telefon. Cumhuriyet 6620 KAYIP OTO T.C. Turizm Bankası A. Ş. Genel MüdüHüğünden: Çeşme Oteli için evsaf ve miktan şartnamesinde belirtilen tahmini bedeli 34.000 liralık masa örtüsü ve peçete alınacaktır. îdarî, fennî şartnamesi Tepebaşmda Bankamız Levazım Müdurlüğünde görülebilir. Bankamız 2490 sayüı kanuna tâbi olmayıp ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine vermekte serbesttir. İsteklilerin 3 Haziran 1969 Salı günü saat 12.00 ye kadar tekliflerini Banka Levazım Müdürlüğüne vermeleri Uân olunur. (Basın: 16499'6597) Harutyun Nazlıyan'ın (BURSAU) ölümünün 40 mcı gününe tesaduf eden (YARIN PAZAR) 1 HAZÎRAN 1969 günü saat 14 de Şişlı Ermeni Mezarlığında Merhumun Ruhu için Âyini Ruhani yapılacağmdan dost ve akraoaların teşrifleri rıca olur.ur. EŞİ Dul Bavan Mari Nazlıyan Ktzkardeşi Bayan Nevrik Nazlıyan Altın Reklam: 341 • 6619 • • • • •• • • • • • • • • • » • • • • • O O K1 ü R tTarık Z. Kırbakan ^ > J X • DERİ SAÇ ve ZÜHREVİ • Hastalıklan Mütehassıs) ts'Iklâl Cad. Parmakkapı J No. 66 Tel: 44 10 73 • • • • • » • • • • • • • • • •• • • • • •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle